DİABETTE GENEL SAĞLIK ÖNERİLERİ ŞENGÜL IŞIK Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyabet Eğitim Hemşiresi AMAÇ Diabetli bireylerin; Genel cilt bakımı, Ağız – diş sağlığı, Seyahat, Sigara kullanımı, Hipertansiyon, Yaşlılık gibi özel durumlar konusunda bilgilendirilmesi CİLT BAKIMI Kan şekerinin yüksek seyretmesine bağlı olarak dokulardaki kan şekeri de yükselir. Bu durum mikroorganizmaların üremesine ve enfeksiyon gelişmesine sebep olur. ÖNERİLER - 1 Tahriş edici olmayan (pH 5.5) sabun ile ve ılık suyla banyo yapması, Banyodan sonra nemlendirici özellikli losyon ya da krem kullanması, Ciltte kesik-çizik olmaması için kesici alet kullanırken dikkat etmesi (eldiven giyilebilir), Cilt direkt güneş ışığından korunmalı, güneş yanığı oluşmaması için koruyucu krem kullanması, ÖNERİLER - 2 Perine bölgesinin temiz ve kuru tutulması, çamaşırların sık değiştirilmesi, Ciltte yaralanma ya da çizik oluşumunda sabunlu su ile yıkaması ve derin ise sağlık kuruluşuna başvurması, İyileşmeyen yaralar ya da yara yerinde kızarıklık,ağrı gibi şikayetler varsa sağlık kuruluşuna başvurması önerilir. AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI Düzensiz ve kontrolsüz seyreden diabette tükrükteki yüksek glikoz seviyesi diş çürüklerine sebep olabilir. Yüksek kan şekerinin damarlar üzerindeki etkisi nedeniyle dokuların yeterli beslenememesi sonucu diş etlerinde enfeksiyon gelişme riski artar. Hastanın ağzında kötü koku ve ağrının yanısıra diş kaybı nedeniyle çiğneme problemleri ve gastrointestinal şikayetler görülebilir. ÖNERİLER Dişler günde en az 2 kere, yumuşak uçlu diş fırçasıyla, dairesel hareketlerle, en az 3 dk fırçalanmalı, Diş fırçalama sonrası diş ipi ile diş araları temizlenmeli, Diş fırçaları 3 ayda bir değiştirilmeli, 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmeli, Diş hekimine gitmeden önce kan şekeri kontrol edilmeli İnsülin kullanılıyorsa zamanında ve dozunda yapılmalı, eğer tedavi sonrası normal yemek yenemeyecekse kalori ihtiyacı sıvı gıdalarla kapatılmalıdır, Tükrükteki fazla glikoz nedeniyle ağızda oluşan mantar enfeksiyonları dudak birleşim yerlerinde çatlak ve kızarıklığa neden olur. Sigara ve diş protezleri mantar gelişimini hızlandırır. Eğer sigara kullanılıyorsa bırakılmalı, diş protezleri her gece çıkarılmalı. SEYAHAT 1 Yolculuk öncesi sağlık kontrolü yaptırmalı, Sağlık belgelerini yanında bulundurmaları, eğer yurtdışına gidilecekse duruma göre uygun aşıyı bir ay önceden yaptırmaları, Diabet kimlik kartlarını yanında taşımaları, Yeterli miktarda (yedekleri ile) insülin, enjektör, kan ve idrar ölçüm stripleri, glukoz tabletleri, glukagon, meyve suyu yanlarında bulundurmaları, SEYAHAT 2 Yolculuk uzun sürecekse yanında yiyecek bulundurması, Uzun yolculuklarda saat farkı varsa insülin dozu ve zamanı için doktora başvurması, İnsülin, glukagon, glikoz tabletleri hastanın el bagajında bulundurulmalı bagaja konmamalı, insülinler derin dondurucuya konmamalı, termos içinde saklanmalı, SEYAHAT 3 Eğer diyabetli birey aracı kendi kullanıyorsa 2 saatte bir mola vermeli kısa egzersizler yapmalı, Tren, uçak gibi araçla seyahat ediliyorsa ara ara koltuklar arasında koridorda yürümeli, Yolculuk sırasında rahat giysiler ve ayakkabılar giyilmeli, Tatilde direkt güneş ışığından korunmalı gözlük, şapka, koruyucu krem kullanmaları tavsiye edilir. SİGARA Sigara koroner kalp hastalığı için başlıca risk faktörüdür. Diyabetli bireylerde kalp damar sistemi hastalıkları diyabetli olmayanlara göre daha sık görülürken sigara içen diyabetliler de bu risk daha fazladır. Sigara endojen insülin salınımında azalmaya ve periferik vazokonstriksiyona neden olur. Bu nedenle insülin kullanan diyabetli hastalarda emilim gecikeceğinden insülin gereksinimi artabilir. Dişeti kanamaları ve enfeksiyonları sigara içen hastalarda daha sık görülür. Diyabetli bireylere sigarayı bırakmaları önerilir. Gerekirse profesyonel yardım almaları önerilir. YAŞLILIKTA DİABETES MELLİTUS Yaşlılık, insan organizmasında zamana bağlı olarak oluşan, yavaş seyirli ve geriye dönüşümü olmayan değişiklikler olarak tanımlanır. Yaşlılarda diyabetin klinik özellikleri belirgin değildir. Çoğu kez hasta başka şikayetlerle başvurduğunda tetkiklerde fark edilip teşhis konur. Yaşlı bireylerde diyabet tedavisi bireye göre farklılık gösterir. Yaşam tarzı, alışkanlıkları, çevre koşulları gözönünde bulundurulmalı. Tedavide ilk yaklaşım hastanın mevcut tıbbi durumu ve yaşam beklentisine göre belirlenmeli. Yaşlı bireylerde birden fazla kronik hastalık olacağından ilaç tedavisinin düzenlenmesi önemlidir. Yaşlı bireyler genellikle yalnız yaşadıklarından ve görme sorunları olduğundan ilaçların düzenli alınmasında zorlanılabilir. Mutlak insülin tedavisi gerektiğinde bireye ve ailesine insülin uygulaması öğretilmeli. Evde kan şekeri izlenmeli, orta ve uzun etkili insülin tercih edilmeli. BESLENME Tıbbi beslenme tedavisi yaşlı bireylerde daha önemlidir. Beslenmede temel amaç kalori alımını azaltmak, kilo kontrolünü sağlamak, lipid profilini düzenlemektir. Obez yaşlılarda kalori kısıtlaması ve kilo kaybı hastalığın tedavisinde yarar sağlar. Obez olmayan yaşlılarda kilo kaybı istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Yaşlı hastaların beslenme rejimleri basit ve anlaşılır olmalı. Hastaların tat, koku duyuları, yemek hazırlama şartları dikkate alınmalı. EGZERSİZ Egzersiz her bireyin fiziksel yeterlilik durumuna ve ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır. Düzenli egzersiz insüline duyarlılığı arttırır ve glisemi kontrolünde yarar sağlar. En ideal egzersiz yürüyüştür. Haftada 3 gün 30-45 dk olmalıdır. Ani kardiyak ölüm, ayak ve eklem yaralanmaları, hipoglisemi açısından dikkatli olunmalı. HİPERTANSİYON VE DİYABET Hipertansiyon 18 yaş üstü bireylerde arter kan basıncının en az iki ölçüm ortalamasının sistolik 140 mmHg, diastolik 90 mmHg ve üzerinde olmasıdır. DM metabolik bir hastalıktır ve diğer bir KV risk hastalığı olan HT’la birlikte olma eğilimi güçlüdür. Diyabetli hastalarda kan basıncı maksimum 130 / 80 mmHg olmalı. Kan basıncı ölçümü yaparken 1 Kan basıncı ölçümü yaparken; Hasta en az 5 dk dinlenmiş olmalı, kolunu sıkan giysiler varsa gevşetilmeli, en az 30 dk kahve ve sigara içmemeli, yemekten en az 30 dk sonra ölçülmeli, Ön kol çukuru kalp hizasında olacak şekilde desteklenmeli, Ölçüm sırasında hastanın sırtı bir desteğe dayanmalı, Kan basıncı ölçümü yaparken 2 Cihazın manşonu uygun ebatlarda olmalı, manometre basıncı nabzın kaybolduğu noktanın 30 mmHg üzerinde olacak şekilde şişirilmeli. Basınç 2 mmHg /sa hızla düşürülmeli, manşon hızlı boşaltılmamalıdır. Seslerin ilk duyulduğu değer sistolik kan basıncıdır. Sesin kaybolduğu anın basıncı da diastolik kan basıncıdır. En az 2 dk ara ile ölçüm yapılmalı ve ortalaması alınmalıdır. Kan basıncı her iki koldan da ölçülmeli ve yüksek olan taraf değerlendirilmeli. TEDAVİ Farmakolojik tedaviden önce yaşam tarzı değişikliği ile kan basıncı kontrol edilmeye çalışılır. Kilo kontrolü, Kan şekeri kontrolü, Düzenli egzersiz, Tuz kısıtlaması, Sigarayı bırakma, alkol alımını azaltma, Stresle başetmeyi öğrenme. Eğer tansiyon kontrolü sağlanamıyorsa doktor önerisi ile antihipertansif ilaç başlanmalıdır. BESLENME Diyette temel prensip TUZ KISITLAMASIdır. Hipertansif hastalara önerilen günlük tuz miktarı 6 gr’dır. Turşu, salamura, tuzlu zeytin, zeytin ezmesi, tuzlu kuruyemiş, konserve kesinlikle tüketilmemelidir. Hasta kilolu ise zayıflamalı, normal ise kilo almamalıdır. DM ve HT koroner kalp hastalıkları için major risk faktörleridir. Bu hastalarda damar yapıları bozuk olduğu için diyette alınan kolesterol miktarı da önemlidir. Az kolesterollü, tuzsuz diyet önerilmelidir. EGZERSİZ Hipertansif hastalarda en uygun egzersizler yürüyüş, yüzme, bisiklete binmedir. Egzersiz haftada en az 3 gün yapılmalı, zorlayıcı olmamalı, 30-40 dk süreli olmalı. Eğer kan basıncı veya kan şekeri yüksekse egzersiz yapılmamalı. ALKOL Hipoglisemi riski açısından alkol kullanımı önerilmemektedir. Eğer tüketilecek ise yemekle beraber alınmalı. Önerilen günlük tüketim miktarı; kadınlarda 1 kadeh, erkeklerde 2 kadehtir. TEŞEKKÜRLER……!