T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK PROGRAMI DOKTORA TEZİ LİSE ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ PROGRAMININ GELİŞTİRİLMESİ, UYGULANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ Erol ESEN İzmir 2015 T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK PROGRAMI DOKTORA TEZİ LİSE ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ PROGRAMININ GELİŞTİRİLMESİ, UYGULANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ Erol ESEN Danışman Doç. Dr. Diğdem Müge SİYEZ İzmir 2015 Bu araştırma Dokuz Eylül Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir (Proje No: 2013.KB.EGT.011) YEMİN METNİ Doktora tezi olarak sunduğum “Lise Öğrencilerine Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Geliştirilmesi, Uygulanması ve Değerlendirilmesi” adlı çalışmanın, bilimsel ahlak ve geleneklere uygun olarak yazıldığını ve yararlandığım eserlerin kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir, bunu onurumla doğrularım. 28/04/2015 Erol ESEN i TEŞEKKÜR Yaşam boyu öğrenme yolculuğumun en önemli anlarını paylaştığım, bu yolculuğun duraksamadan devam etmesi için gerekli tüm desteği ve ilgiyi sunan, yol gösteren değerli hocam ve tez danışmanım Sayın Doç. Dr. Diğdem Müge SİYEZ’e en içten teşekkürlerimi sunarım. Tez izleme komitesinde yer alarak, tezimin tüm aşamalarında önerileri ve geribildirimleri ile çok değerli katkılar sunan, duydukları güvenle motivasyonumu arttıran değerli hocalarım Sayın Prof. Dr. Ferda AYSAN ve Sayın Doç. Dr. Dilek Yelda KAĞNICI’ya teşekkür ederim. Cinsel sağlık eğitimi programının uygulanması ve materyal geliştirme sürecindeki katkıları için değerli meslektaşım Barışcan ÖZTÜRK’e ve Dinçer AYDIN’ a teşekkürlerimi sunarım. Araştırmanın veri analizlerinde katkısı bulunan Sayın Doç. Dr. Esin FİRÜZAN’a, Sayın Yard. Doç. Dr. Serkan DENİZLİ’ ye ve Arş. Gör. Ali Serdar SAĞKAL’ a teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında sağladıkları dil bilgisi desteği için Ersin TURAN ve Zeynep AYDIN’a çok teşekkür ederim. Çalışmanın her aşamasında destekleyici ve kolaylaştırıcı yaklaşımıyla yardımcı olan, başta Yahya Kerim Onart Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdürü İbrahim KILIÇ olmak üzere tüm öğretmen ve yönetici arkadaşlarıma, çalışmaya ilgi ve katılım gösteren sevgili öğrencilerime en içten teşekkürlerimi sunarım. Çalışmaya verdikleri destek için Dokuz Eylül Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimine teşekkür ederim. Koşulsuz kabul ve desteği yaşayarak öğrenmemi sağlayan sevgili anne ve babama sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bu çalışma boyunca sürekli yanımda olan, desteğini her an hissettiğim, anlayışı ile bu zor süreci kolaylaştıran sevgili eşim Yeşim ESEN’e çok teşekkür ederim. ii İÇİNDEKİLER Sayfa No Teşekkür ..............................................................................................................i İçindekiler ...........................................................................................................ii Tablo Listesi ........................................................................................................vii Şekil Listesi .........................................................................................................xxii Özet .....................................................................................................................xxvii Abstract ...............................................................................................................xxviii BÖLÜM I ...........................................................................................................1 GİRİŞ ..................................................................................................................1 1.1. Problem Durumu ..........................................................................................1 1.2. Araştırmanın Amacı .....................................................................................5 1.3. Araştırmanın Önemi .....................................................................................5 1.4. Problem Cümlesi ..........................................................................................9 1.5. Denenceler....................................................................................................9 1.6. Sayıltılar .......................................................................................................10 1.7. Sınırlılıklar ...................................................................................................10 1.8. Tanımlar .......................................................................................................11 1.9. Kısaltmalar ...................................................................................................11 iii BÖLÜM II .........................................................................................................12 İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR ............................................................12 2.1. Ergenlik ve Cinsellik ....................................................................................12 2.1.1. Ergen Cinselliği.........................................................................................12 2.1.2. Ergenlerin Cinsel Riskleri ....................................................................17 2.1.2.1. Erken Yaşta Cinsel İlişkide Bulunma Davranışı ..........................17 2.1.2.2. Ergen Hamileliği ...........................................................................20 2.1.2.3. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar(CYBH) ....................................23 2.1.2.4. Cinsel İstismar ..............................................................................25 2.2. Cinsel Sağlık Eğitimi ...................................................................................28 2.2.1. Cinsel Sağlık Eğitiminin Tanımı ....................................................28 2.2.2. Cinsel Sağlık Eğitiminin Amacı ......................................................31 2.2.3. Cinsel Sağlık Eğitiminin İçeriği .....................................................34 2.2.4. Cinsel Sağlık Eğitimiyle İlgili Yaklaşımlar .....................................39 2.2.4.1. Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Yaklaşımı ....................39 2.2.4.2. Kapsamlı Cinsel Sağlık Eğitimi Yaklaşımı ...........................41 2.2.5. Ergenlerin Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşleri ......................43 2.2.6. Ebeveynlerin Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşleri .................45 2.2.7. Cinsel Sağlık Eğitimi Programlarının Etkililiği ..............................47 2.2.8. Dünyada Cinsel Sağlık Eğitimi .......................................................50 2.2.8.1. Avrupa Ülkelerinde Cinsel Sağlık Eğitimi ............................50 2.2.8.2. Kuzey ve Güney Amerika’da Cinsel Sağlık Eğitimi .............53 iv 2.2.8.3. Asya ve Afrika Ülkelerinde Cinsel Sağlık Eğitimi ...............54 2.2.9. Ülkemizde Cinsel Sağlık Eğitimi ....................................................57 2.3. İlgili Araştırmalar .........................................................................................61 2.3.1. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar ......................................................62 2.3.2. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar .........................................................70 BÖLÜM III ........................................................................................................79 YÖNTEM ............................................................................................................79 3.1. Araştırmanın Modeli ....................................................................................79 3.2. Katılımcılar ..................................................................................................80 3.2.1. Çalışma Grubu .....................................................................................80 3.2.2. Araştırmacının Rolü ............................................................................82 3.3. Veri Toplama Araçları .................................................................................85 3.3.1. Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri ...............................................85 3.3.1.1. Kapsam Geçerliği .........................................................................87 3.3.1.2. Cinsel Sağlık Bilgi Testi ...............................................................87 3.3.1.3. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği....................................................88 3.3.1.4. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği ....................................91 3.3.1.5. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği ................94 3.3.1.6. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği ....................98 3.3.1.7. Romantik İlişkiler Ölçeği .............................................................101 3.3.1.8. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği .....................................104 3.3.1.9. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği ..........................................107 v 3.3.1.10. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği..................................................110 3.3.1.11. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği ............................113 3.3.2. Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu .......................................116 3.3.3. Kişisel Bilgi Formu .............................................................................117 3.3.4. Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi ..................................117 3.4. Cinsel Sağlık Eğitimi Programı ...................................................................117 3.5. Veri Çözümleme Teknikleri .........................................................................125 BÖLÜM IV ........................................................................................................139 BULGULAR VE YORUMLAR .........................................................................139 4.1. 9.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular .....................................139 4.2. 10.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular ...................................179 4.3. 11.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular ...................................219 4.4. Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler ....................................................259 BÖLÜM V ..........................................................................................................266 SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER ..............................................................266 5.1. Sonuç ve Tartışma ........................................................................................261 5.2. Öneriler ........................................................................................................278 5.2.1. Cinsel Sağlık Eğitimi Programlarının Geliştirilmesine Yönelik Öneriler ..........................................................................278 5.2.2. Uygulamaya Yönelik Öneriler .............................................................279 vi 5.2.3. Araştırmacılara Yönelik Öneriler .........................................................280 KAYNAKÇA .....................................................................................................282 EKLER…………… ...........................................................................................309 Ek-1 Lise Öğrencilerine Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi Programı Örnek Oturum .....................................................................................................309 Ek-2 Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri ....................................................314 Ek-3 Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu .............................................325 Ek-4 Kişisel Bilgi Formu ....................................................................................326 Ek-5 Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi ........................................327 Ek-6 Veli İzin Belgeleri ......................................................................................329 Ek-7 Öğrenci Programları ...................................................................................332 Ek-8 Araştırma İzinleri .......................................................................................335 vii TABLO LİSTESİ Sayfa No Tablo 1. Araştırma Deseni.................................................................................80 Tablo 2. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı ................................................................................81 Tablo 3. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı ................................................................................82 Tablo 4. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı ................................................................................82 Tablo 5. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ..................................................................90 Tablo 6. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri .......................90 Tablo 7. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu.........................................................................................91 Tablo 8. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ..................................................................93 Tablo 9. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri ........93 Tablo 10. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu.........................................................................................94 Tablo 11. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ...............................................96 viii Tablo 12. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri ...........................................................................................96 Tablo 13. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ....................................................................97 Tablo 14. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ...............................................99 Tablo 15. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri ...........................................................................................100 Tablo 16. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ....................................................................101 Tablo 17. Romantik İlişkiler Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları .................................................................103 Tablo 18. Romantik İlişkiler Ölçeği Faktör Yük Değerleri ..............................103 Tablo 19. Romantik İlişkiler Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu..........104 Tablo 20. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları .............................................................106 Tablo 21. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Faktör Yük Değerleri .......106 Tablo 22. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ....................................................................106 Tablo 23. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları. .............................................109 ix Tablo 24. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri ............109 Tablo 25. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ...................................................................110 Tablo 26. CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ..................................................................112 Tablo 27. CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri.....................112 Tablo 28. CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ....................................................................113 Tablo 29. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları ...............................................115 Tablo 30. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri ..........................................................................................115 Tablo 31. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu ....................................................................116 Tablo 32. Lise Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Konularına İlişkin Görüşleri .................................................................................................119 Tablo 33. Cinsel Sağlık Eğitimi Programı Oturumları ve Temaları ..................121 Tablo 34. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları ....................................127 x Tablo 35. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları ....................................130 Tablo 36. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları ....................................133 Tablo 37. 9., 10. ve 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklere İlişkin Mauchly Küresellik Testi Sonuçları....................................................................136 Tablo 38. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................140 Tablo 39. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ....140 Tablo 40. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................141 Tablo 41. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................143 Tablo 42. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları………………………………………………………….…144 xi Tablo 43. 9.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................145 Tablo 44. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................147 Tablo 45. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..............................................................................................148 Tablo 46. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................149 Tablo 47. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................151 Tablo 48. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ................................................152 Tablo 49. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ...153 Tablo 50. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................155 xii Tablo 51. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları .................................................156 Tablo 52. 9.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............157 Tablo 53. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................159 Tablo 54. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ....160 Tablo 55. 9.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................161 Tablo 56. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................163 Tablo 57. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................164 Tablo 58. 9.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................165 xiii Tablo 59. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ..............................................................167 Tablo 60. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................168 Tablo 61. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................169 Tablo 62. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................171 Tablo 63. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................172 Tablo 64. 9.Sınıf Düzeyinde CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................173 Tablo 65. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................175 Tablo 66. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................176 xiv Tablo 67. 9.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................177 Tablo 68. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................179 Tablo 69. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ....180 Tablo 70. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................181 Tablo 71. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................183 Tablo 72. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................184 Tablo 73. 10.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................185 Tablo 74. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................187 Tablo 75. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..............................................................................................188 xv Tablo 76. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................189 Tablo 77. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................191 Tablo 78. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları .................................................192 Tablo 79. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............193 Tablo 80. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................195 Tablo 81. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları .................................................196 Tablo 82. 10.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............197 Tablo 83. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................199 xvi Tablo 84. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................200 Tablo 85. 10.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................201 Tablo 86. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ..............................................................203 Tablo 87. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................204 Tablo 88. 10.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................205 Tablo 89. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ..............................................................207 Tablo 90. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................208 Tablo 91. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................209 xvii Tablo 92. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ..............................................................211 Tablo 93. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................212 Tablo 94. 10.Sınıf Düzeyinde CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................213 Tablo 95. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................215 Tablo 96. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................216 Tablo 97. 10.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............217 Tablo 98. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ..................................................................................219 Tablo 99. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ....220 xviii Tablo 100. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testi Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................221 Tablo 101. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...................................................................................223 Tablo 102. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..............................................................................................224 Tablo 103. 11.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................225 Tablo 104. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................227 Tablo 105. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..................................................................................228 Tablo 106. 11.Sınıf Düzeyinde Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ............229 Tablo 107. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................231 xix Tablo 108. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları .................................................232 Tablo 109. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları..233 Tablo 110. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...........................................235 Tablo 111. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..........................................................236 Tablo 112. 11.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............237 Tablo 113. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ....................................................................................239 Tablo 114. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ....240 Tablo 115. 11.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................241 xx Tablo 116. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ................................................................243 Tablo 117. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................244 Tablo 118. 11.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................245 Tablo 119. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................247 Tablo 120. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ..............................................................................................248 Tablo 121. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............................249 Tablo 122. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................251 Tablo 123. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................252 xxi Tablo 124. 11.Sınıf Düzeyinde CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları ..............................253 Tablo 125. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ...............................................................255 Tablo 126. 11.Sınıf Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Deney ve Kontrol Gruplarının Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları ...................................................................................256 Tablo 127. 11.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları .............257 Tablo 128. 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri ..................................................................................................260 Tablo 129. 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri ..................................................................................................262 Tablo 130. 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri ..................................................................................................264 xxii ŞEKİL LİSTESİ Sayfa No Şekil 1. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ............142 Şekil 2. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ......146 Şekil 3. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ..........................................................................150 Şekil 4. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ........................................................154 Şekil 5. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ........................................................158 Şekil 6. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...................................................................................................162 Şekil 7. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ............................................................................166 xxiii Şekil 8. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................170 Şekil 9. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ......174 Şekil 10. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................178 Şekil 11. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ............182 Şekil 12. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................186 Şekil 13. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................190 Şekil 14. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği .......................................................194 Şekil 15. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................198 xxiv Şekil 16. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği.....202 Şekil 17. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................206 Şekil 18. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................210 Şekil 19. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................214 Şekil 20. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................218 Şekil 21. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................222 Şekil 22. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................226 xxv Şekil 23. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................230 Şekil 24. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği .......................................................234 Şekil 25. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ........................................................238 Şekil 26. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................242 Şekil 27. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................246 Şekil 28. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................250 Şekil 29. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ...........................................................................254 xxvi Şekil 30. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği ............................................................................258 xxvii ÖZET Bu araştırmada lise öğrencilerine yönelik olarak geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma kapsamında öncelikli olarak lise öğrencilerinin cinsel bilgi düzeylerini ve cinsel sağlıkla ilgili tutumlarını ölçmek üzere Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri geliştirilmiştir. Araştırmada öntest – sontest – izleme testi kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın deney grupları, 2013-2014 eğitim öğretim yılında İzmir ili Çeşme ilçesinde bulunan Yahya Kerim Onart Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde öğrenim gören 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinden oluşturulmuştur. Kontrol grupları ise İzmir ili Bornova ilçesinde bulunan Bornova Altay Ticaret Meslek, Anadolu Ticaret Meslek ve Adalet Meslek Lisesi’nde öğrenim gören 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinden oluşturulmuştur. Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitim programı on dört oturumdan oluşturulmuş, her oturum haftada bir kez 60 dakika şeklinde yürütülmüştür. Deney grubuna cinsel sağlık eğitimi programı uygulanırken kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmamıştır. Deney ve kontrol grubu katılımcılarından elde edilen öntest, sontest ve izleme testi puanlarının analizinde 2 (deney grubu, kontrol grubu) x 3 (öntest, sontest, izleme testi) faktörlü tekrarlayan ölçümler için ANOVA kullanılmıştır. Bulgular deney gruplarına uygulanan lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları üzerinde olumlu yönde bir etkisi olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Cinsel sağlık eğitimi, lise öğrencileri, önleme xxviii ABSTRACT In this research, the effect of sexual health education program on the 9th, 10th and 11th grade high school students’ sexual health knowledge levels and attitudes toward sexual health have been investigated. Firstly, Sexual Health Knowledge and Attitude Inventory developed for measuring high school students sexual health knowledge levels and attitudes toward sexual health as a part of current study. Pretest – posttest – follow up test control group quasiexperimental design has been used in the research. Experiment group of the research was consisted of 9th, 10th and 11th grade students attending to Yahya Kerim Onart Technical and Vocational High School in Çeşme town of İzmir at 2013-2014 academic year. Control group of the research was consisted of 9th, 10th and 11th grade students attending to Bornova Altay Vocational High School for Trade, Vocational High School of Justice in Bornova town of İzmir at 2013-2014 academic year. Sexual health education program for high school which is composed of fourteen sessions were applied on experiment group 60 minutes in a week. On the other hand, control group has not been provided any treatment. Mixed Design (one between and one within factor) Repeated Measures ANOVA was employed to the pre-test, post-test and follow up test scores of experiment and control group subjects. Results indicated that, sexual health education program employed to the treatment group has positive effect on sexual health knowledge levels and attitudes toward sexual health of 9th, 10th and 11th grade students. Key Words : Sexual health education, high school students, prevention 1 BÖLÜM I GİRİŞ Bu bölümde, araştırmanın gerekçelerini ortaya koyan problem durumu, araştırmanın amacı ve önemi, problem cümlesi, denenceler, sayıltılar, sınırlılıklar, tanımlar ve kısaltmalar yer almaktadır. 1.1. Problem Durumu Cinsellik, insan gelişiminin, yaşamın ve kişiliğin önemli bir parçasıdır. Cinsellik çok boyutlu olup; cinsiyet, cinsel kimlik ve roller, cinsel yönelim, erotizm, sevgi ve üremeyi kapsayan karmaşık bir kavramdır. Cinsellik biyolojik, psikolojik, sosyo-ekonomik, kültürel ve etik faktörlerden etkilenmekte buna bağlı olarak bireyin sahip olduğu tüm özellikleri içinde taşımaktadır. Bütün yaşam boyunca gelişen cinsellik özellikle bedenin yetişkin özelliklerine dönüştüğü ve üreme yeteneğinin kazanıldığı ergenlik yıllarında daha büyük önem kazanmaktadır. Hormonal değişikliklerle başlayan ergenlik döneminde önce birincil cinsiyet özellikleri (üreme organlarının gelişimi) ardından ikincil cinsiyet özellikleri (pubik kıllanma, aksiler kıllanma, sesin kalınlaşması v.b.) ortaya çıkar. Ergenlikte cinsel gelişime bağlı bu değişiklikler toplumsal rol denemeleri, değer ve amaçların belirginleşmesi, kişiler arası ilişkilerin gelişimi ve özerk davranışların denenmesi gibi psiko-sosyal gelişim konuları ile yakından ilişkilidir. Ergen için cinsellik ailede, akran gruplarında, okulda ve serbest zaman uğraşılarında kısacası her ortamda kendini göstermektedir (Çok, 2003). Ergenlik dönemiyle birlikte cinsel gelişimin doğal sonucu olarak bazı cinsel davranışların ortaya çıkması, cinsel aktiviteye yönelik artan ilgi ve bazı deneyimlerin yaşanması beklenmektedir (Walcott, Meyers ve Landau, 2008). Ergen cinselliği, ergenin kendi cinsel kimliği ile bütünleştiğini gösteren ve normal gelişimin parçası 2 olan karşı cinsten hoşlanma, flört etme isteği gibi çok sayıda duygu ve davranışı içermektedir (Graber, Brooks-Gunn ve Galen, 1998). Ergenlerin cinsel davranışlarla ilgili geniş bir yelpazeleri olduğu, fantezi ve kendini uyarma davranışından farklı formlardaki cinsel ilişkilere doğru çeşitli davranışlar sergileyebildikleri bilinmektedir. Erotik fanteziler ve mastürbasyon ergenlikte en sık karşılaşılan cinsel davranışlardan biri olarak kabul edilmekte, bunların dışında öpüşme, karşı cinsin bedenine dokunma, cinsel ilişki olmadan genital bölgelerin ellenmesi ergenlik döneminde sıklıkla karşılaşılan diğer cinsel içerikli davranışlar arasında yer almaktadır (Crockett, Raffaelli ve Moilanen, 2006). Bunun dışında cinsel ilişki deneyimi de ergenlik döneminde yaşanabilmektedir. Ergenlerin önemli bir kısmı bu yaşları oldukça sağlıklı geçirmekle birlikte gerek ülkemizde gerekse yurt dışında yapılan çalışmalar ergenlerin ilk cinsel ilişki deneyimini giderek daha erken yaşlarda yaşadıklarını göstermektedir (Gökengin ve diğ., 2003; Irwin ve Millestein, 1990; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008; Pedersen ve Samuelsen, 2003; Siyez ve Siyez, 2007). Bu değişimin ailesel, eğitsel ve yasal açıdan birçok sorunu ortaya çıkarma riski bulunmaktadır. Aktif cinsel yaşamın erken yaşlarda başlaması, okul terki ve madde kullanımı gibi diğer riskli davranışlarla birlikte gençlerin korunma yolları hakkında yetersiz ya da yanlış bilgi sahibi olmaları nedeniyle istenmeyen gebelikleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları beraberinde getirebilmektedir. Yapılan araştırmalar, cinsel olarak aktif gruplar içerisinde en fazla CYBH görülme oranının ergenler arasında olduğunu ortaya koymaktadır (Braverman ve Strasburger, 1994; Shrier, 2004). Riskli cinsel davranışlar ve beraberinde getirdiği sonuçlar başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülkede önemli bir sağlık ve gelecek sorunu olarak görülmektedir. 2006 yılı verilerine göre ABD’de 1519 yaş aralığındaki ergenlerde 4 milyon yeni CYBH tanılanırken, yaklaşık 750.000 ergen hamileliği bildirilmiştir (Advocates for Youth [AFY], 2006). Ergenler istenmeyen gebelikler ve CYBH nedeniyle ciddi fiziksel, ekonomik ve psikososyal sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır (Akın ve Özvarış, 2004; Siyez ve Siyez, 2009). Artan yoksulluk, işsizlik ve okula devam etmeme oranları ergen hamileliğinin ve CYBH’lerin sonuçları açısından başı çekmektedir (Aquilino ve Bragadottir, 2000). Ergen cinselliğinin bu gibi olumsuz sonuçları beraberinde getirmesi cinsel sağlık 3 eğitimin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Cinsel sağlık eğitimi cinsellikle ilgili çeşitli bilgileri ve özellikle sağlıklı cinsel davranışları kazandırmayı amaçlayan her türlü çabayı içermektedir. Cinsel sağlık eğitimi; kimlik, ilişkiler ve mahremiyet hakkında yaşam boyu süren bir bilgi edinme, değer, tutum ve inanç oluşturma sürecidir (Sexuality Information and Education Council of United States [SIECUS], 1996). Cinsel eğitim programları, bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir benlik kavramı geliştirmesi, insan cinselliğine ve başkalarının haklarına saygılı bir bakış açısı edinmesi, olumlu davranış biçimi ve değer yargıları geliştirmesi için oluşturulan eğitim programlarıdır (Bayhan ve Artan, 2004). Cinsel sağlık eğitimi programlarının içeriğinde bedensel değişikliklerle ilgili bilgilerin verilmesinin yanı sıra karar verme, sorumluluk alma gibi kişisel becerilerin geliştirilmesi ve iletişim becerilerinin kazandırılması yer almaktadır (Çok, 2003). Cinsel sağlık eğitimi bireyin, özel yaşantısında olduğu kadar aile ve toplum yaşantısında da mutlu olmasını; erken yaşlardaki gebelikleri ve CYBH’yi önlemeyi; sorumlu cinsel davranışları ve ilişkilerin olumlu yönlerini göstermeyi hedeflemektedir (Gürsoy ve Gençalp, 2010). Cinsel sağlık eğitimi programları; bireyi bir bütün olarak ele almak, bilgi sağlamak, bireysel düzeyde cinsellikle ilgili tutum ve değerleri sorgulamaya çalışmak, kişilerarası becerileri kuvvetlendirmek ve cinsel davranışlara dair sorumluluk geliştirmek gibi temel ilkelere dayanmaktadır (SIECUS, 1996). Alan yazın incelendiğinde kapsamlı cinsel sağlık eğitimlerinin; cinsel ilişkiyi ertelediğini, CYBH’den korunmayı arttırdığını ve daha olumlu arkadaşlık ilişkileri kurulmasına katkı sağladığını göstermektedir (Gürsoy ve Gençalp, 2010). Araştırmalar ülkemizde ergenlerin çoğunun cinsellik ilgili bilgi düzeylerini yetersiz olarak algıladıklarını (Dağdeviren ve diğ., 2001), gençlerin cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili bilgileri informal yolla öğrendiklerini, cinsel bilgilerinin yanlış ya da eksik olduğunu ortaya koymakta, cinsellik hakkında bilgi eksikliğinin temel nedenin ise çoğunlukla cinsellikle ilgili bilgilerin gizli kapaklı, yetersiz ve yanlış kaynaklardan alınmasından kaynaklandığını belirtmektedir (Civil ve Yıldız, 2010; Çetinkaya ve diğ., 2007; İncesu, Acar ve Kazmirci, 2006; Kukulu, Gürsoy ve Sözer, 2009). Ergenler; kendilerine ve başkalarına zarar vermemeleri, sorumlu cinsel 4 davranış geliştirebilmeleri, doğru bilgiye uygun kaynaklardan ulaşabilmeleri, cinsel istismar konusunda bilgilenmeleri ve korunmaları, bedenlerinde meydana gelen değişimler ve beraberinde şekillenen duygularının farkında olmaları ve cinsel kimliklerine uygun rolleri sağlıklı şekilde öğrenebilmek için cinsel sağlık eğitimine ihtiyaç duymaktadırlar (İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı [İKGV], 2003). Ülkemizde cinsellik, benzer gelişmişlik düzeyine sahip olan ülkelerde olduğu gibi üstü kapalı bir konu olarak algılanmakta ve bu alanda sunulan hizmetler, eğitimler, araştırmalar sınırlı kalmaktadır. Aile de başlaması beklenen, yaşam boyu devam eden bir süreç olarak tanımlanan cinsel sağlık eğitimi ve eğitimin içeriğini oluşturan konular sosyal ve kültürel faktörlerin etkisiyle halen tabu konumundadır. Cinsel sağlık eğitiminin birincil kaynağının ebeveynler olması konusunda genel bir anlayış olmasına karşın ebeveynlerin doğru bilgi eksikliği, cinsel konuları aile içinde ele alma konusunda gönülsüz veya rahatsız olmaları aileden bilgi alınamamasına ya da sınırlı bilgi alınmasına neden olmaktadır (Aquilino ve Bragadottir, 2000; Brindis, 2002; Lupton ve Tulloch, 1996). Araştırmalar ebeveynlerin büyük çoğunluğunun çocuklarıyla cinsel sağlık konularında hiç konuşmadıklarını ortaya koymaktadır (Akın ve Özvarış, 2004; Set, Dağdeviren ve Aktürk, 2006). Ebeveynlerin cinsel konuları tabu olarak görmeleri, utangaçlık, aile içi iletişimde yetersizlik, ebeveynlerin cinsellik ve romantik ilişkilere dair çocuklarından farklı değerlere sahip olmaları ve bu farklılığın neden olabileceği olası çatışmalardan kaçınmak istemeleri bu konuların evde konuşulmamasının başlıca nedenleridir (Eroğlu ve Gölbaşı, 2005; Gürsoy ve Gençalp, 2010; Hedgepeth ve Helmich, 1996; Jones, 2009). Bununla birlikte birçok ergen de utandıkları veya cinsel deneyimlerini paylaşmaktan korktukları için cinsel konuları ebeveynleriyle konuşmayı tercih etmemektedirler (Lupton ve Tulloch, 1996). Cinsel konuların tabu olduğu ve aile içinde rahat şekilde konuşulmadığı toplumlarda, okullardaki cinsel sağlık eğitimi etkinliklerinin önemi artmaktadır (Gölbaşı, 2003). Ancak ülkemizde bazı üniversitelerde seçmeli olarak sunulan “Cinsel Sağlık Eğitimi” dersi ve lise birinci sınıf müfredatında bulunan, içeriğinde cinselliğin fizyolojik boyutuna yüzeysel olarak değinilen “Sağlık Bilgisi” dışında örgün eğitim sistemi içerisinde bu gereksinimi karşılamaya yönelik bir program bulunmamaktadır (İKGV, 2000). Cinsel sağlık eğitimi ihtiyacı çoğunlukla 5 Milli Eğitim Bakanlığı’nın gönüllü kuruluşlarla işbirliği halinde oluşturduğu ve belirli dönemlerle sınırlı kalan projeler ile giderilmeye çalışılmaktadır. Söz konusu projelerin kapsayıcılığı ve etkisi değerlendirildiğinde ülke genelinde farklı gelişim dönemlerinden gençlerin bu konudaki eğitim gereksinimleri, beklentileri ayrıntılı olarak belirlendikten sonra tüm gelişim dönemlerini içine alan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesine halen ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ergenlerin yaşamlarında cinsellik yoğunluk kazandıkça, cinsel sağlık konularında bilgi, beceri, sağlıklı tutumlar ve olumlu değerler kazandırmayı hedefleyen cinsel sağlık eğitimi ihtiyacı da artmaktadır. Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların bu ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu ergen cinselliği konusunda kaynağı belirli ve yaş gruplarına göre uyarlanmış cinsel sağlık eğitim programlarının oluşturulmasına yönelik gereksinime sıklıkla vurgu yapılmaktadır (Acer, 2005; Gürsoy ve Gençalp, 2010; Kutlu ve Çok, 2002; Set ve diğ., 2006). 1.2. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerine yönelik olarak geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları üzerindeki etkisini incelemektir. 1.3. Araştırmanın Önemi Ergenlik döneminde cinsel içerikli düşünceler ve cinsel aktivitelerde artış görülmektedir. Bu bağlamda ergenleri cinsel gelişim açısından yeni ve zorlu görevler beklemektedir. Değişen bedenine ve cinsel açıdan olgunlaşan bedeninin işlevlerine uyum sağlama, cinsel tutum ve değerlerin belirginleşmesi, cinsel davranışlarda bulunma, cinsellikle ilgili duygu, tutum ve yaşantıların entegrasyonunu sağlama bu görevler arasında sayılabilir (Siyez, 2012). Bu gelişim görevlerini yerine getirebilmeleri için ergenlerin uygun kaynaklardan doğru cinsel bilgiler edinmelerine, cinsel sağlıklarını korumasına 6 ihtiyaç vardır. Cinsel sağlık konusunda yalan yanlış edinilmiş bilgiler, ergenlerde etkileri kısa veya uzun vadede görülmesi mümkün olan olumsuz sonuçlara neden olabilir (Akalın, 2002). Ergen cinselliği ile ilgili gerçekleştirilen çalışmalar ergenlerin cinsel sağlık alanındaki bilgilerinin yetersiz ya da yanlış olduğunu, sahip oldukları yetersiz bilgilerin de informal yollarla edinildiğini, arkadaş gruplarının, internet sitelerinin ve medyanın öncelikli bilgi kaynakları konumunda olduğunu ortaya koymaktadır (Civil ve Yıldız, 2010; Dağ, Dönmez, Şirin ve Kavlak, 2012; Gökengin ve diğ., 2003; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008; Kukulu ve diğ., 2009). Lise öğrencilerine yönelik hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programının öğrencilerin bu alandaki kapsamlı ve doğru bilgi gereksinimlerinin karşılanması bakımından önemli olduğuna inanılmaktadır. Ergenlerin gelişimsel görevlerini sağlıklı şekilde yerine getirebilmeleri için cinsel kimlik gelişiminin de sağlıklı olması gerekmektedir. Sağlıklı cinsel kimlik gelişiminin sağlanabilmesi için cinsellikle ilgili doğru ve kapsamlı bilgilenmenin yanında ergenlerin cinsel gelişim ve yaşam boyu cinsellikle ile ilgili temel değerleri benimsemeleri de önemlidir. “Cinsellik yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır.”, “Cinselliğin bedensel, etik, psikolojik, toplumsal ve duygusal boyutları vardır.”, “Herkesin sorumlu cinsel seçimler yapmaya hakkı vardır”, “Gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmaları sürecinde cinselliklerini farklı şekillerde araştırmaları normaldir”, “Cinsel davranışlar sorumluluk ve öz denetim gerektirir”, “Cinsellikle ilgili doğru ve kapsamlı bilgi sahibi olmak riskli davranışları azaltır”, “Cinsel davranışlar kişisel ve özel davranışlardır” gibi temel değerlerin ergenler tarafından içselleştirilmesi sağlıklı cinsel kimlik gelişimi açısından destekleyici niteliktedir (Akalın, 2002). Bu bağlamda oluşturulan cinsel sağlık eğitim programının; ergenlerin, cinsel gelişim ve yaşam boyu cinsellikle ile ilgili temel değerleri benimsemelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir Cinsel konuların tabu olduğu ve aile içinde rahat şekilde konuşulmadığı toplumlarda, okullardaki cinsel sağlık eğitimi etkinliklerinin önemi artmaktadır (Gölbaşı, 2003). Okul bünyesindeki cinsel sağlık eğitimi çalışmaları gençler için sağlıklı ve yeterli bilgi alabilecekleri temel cinsel bilgi kaynaklarından biri olma ve 7 gençlerin riskli cinsel davranışlarını azaltmaya yönelik önemli çabalar arasında yer alma potansiyeline sahiptir (Franklin ve Corcoran, 2000; Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği [CETAD], 2007). Alan yazın incelendiğinde ülkemizde lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimlerine yönelik herhangi bir deneysel çalışmaya veya cinsel sağlık eğitimi ile ilgili grup rehberliği veya psiko-eğitim programına rastlanmamış olup farklı yaş gruplarına yönelik ve kaynağı belirli eğitim programlarına yönelik ihtiyaç sıklıkla vurgulanmaktadır. Bu araştırma kapsamında geliştirilen ve etkililiği değerlendirilen cinsel sağlık eğitim programının lise öğrencilerine yönelik olmasının alanda önemli bir açığı dolduracağına inanılmaktadır. Ergenlerin cinsellikle ve cinsel sağlıkla ilgili yanlış ve eksik bilgilerinin, karşılaştıkları riskleri arttırdığı düşüncesiyle İsveç, Hollanda, Kanada gibi birçok ülkede örgün eğitim sistemi içerisindeki öğrencilere yönelik olarak cinsel sağlık eğitimi uygulamaları gündeme gelmiştir. Cinsel sağlık eğitimi programıyla lise öğrencilerine verilen cinsel sağlık eğitiminin büyüme, olgunlaşma ve cinsel kimliği kazanma aşamalarında karşılaşabilecekleri riskleri azaltması; cinsellikle ilgili olumlu değer ve tutumlar geliştirmeye yardımcı olması, cinsel davranışlarda daha akılcı ve sorumlu seçimler yapma gibi becerilerin gelişimine katkı sağlaması yönleriyle bireylerin gelişiminde önemli olduğu düşünülmektedir. Romantik ilişkiler ergenlikle birlikte bireylerin sosyal yaşamında daha önemli hale gelmektedir. Yapılan araştırmalar ergenlikteki romantik ilişkilerin hem ergenin var olan işlevselliğini hem de ilerleyen yıllardaki psiko-sosyal gelişimini desteklediğini göstermektedir. Diğer yandan romantik ilişkilerin erken başlaması ile hem kızlarda hem de erkeklerde psiko-sosyal uyumun bozulması, düşük benlik algısı, düşük akademik başarı, madde kullanımı ve erken yaşta cinsel ilişkide bulunma arasında ilişki olduğu bilinmektedir (Siyez, 2009). Bu nedenle öğrencilerin sağlıklı romantik ilişkiler geliştirebilmeleri için gerekli farkındalığı kazanmaları oldukça önemlidir. Lise öğrencilerine yönelik geliştirilen cinsel sağlık eğitimi 8 kapsamında romantik ilişkiler konusunun ele alınarak ergenlerin romantik ilişkiler ile ilgili farkındalıklarının arttırılması, sağlıklı ve sağlıksız davranışları ayırt edebilmeleri, sağlıksız ilişkilerin sonlandırılmasına ilişkin beceriler kazanmalarının ergenlerin psiko-sosyal gelişimlerini destekleyeceğine inanılmaktadır. Ergenler riskli cinsel davranışlar sonucu ortaya çıkan istenmeyen gebelikler ve CYBH nedeniyle ciddi fiziksel, ekonomik ve psikososyal sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır (Akın ve Özvarış, 2004). Ülkemizde yapılan araştırmalar da gençler arasında riskli cinsel davranışların sıklığının arttığına işaret etmektedir. (Siyez ve Siyez, 2007). Ergenlerin riskli cinsel davranışlarının bu gibi olumsuz sonuçları beraberinde getirmesi cinsel sağlık eğitimin gerekliliğinin altını bir kez daha çizmektedir. Geliştirilen cinsel sağlık eğitim programı ile lise öğrencilerinin cinsellikle ilgili doğru ve kapsamlı bilgi sahibi olarak, reddetme ve karar verme becerilerini geliştirerek riskli cinsel davranışları azaltmaları hedeflenmektedir. Ergenlerin cinsel açıdan riskli davranışlardan uzak durmaları ve cinsel açıdan sağlıklı olmaları hem sağlık bireylerin hem de sağlıklı bir toplumun ortaya çıkmasında son derece önemlidir. Yukarıda bahsedilen risklerin azaltılmasında ve sağlıklı davranışların kazanılmasında cinsel sağlık eğitiminin değerli bir işlevi vardır. Özetle bu çalışmanın ergenlerin cinsel sağlıklarını koruyacak bilgi ve becerileri kazanmalarına, sağlık romantik ilişkiler geliştirmelerine, cinselliğe ilişkin evrensel değerleri içselleştirmelerine, cinselliğe yönelik olumlu bir bakış açısı geliştirmelerine, riskli cinsel davranışlar ve muhtemel sonuçları hakkında farkındalık oluşturmalarına, reddetme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmanın yanı sıra lise öğrencilerine yönelik ülkemizde hazırlanmış ilk cinsel sağlık eğitimi programı olması yönüyle alan yazınına da önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Yine cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğini değerlendirmek amacıyla geliştirilen ölçme aracının ergenlerin cinsel sağlıkları ile ilgili yapılabilecek farklı araştırmalarda kullanılabileceğine inanılmaktadır. 9 1.4. Problem Cümlesi Bu araştırmanın temel problemi şudur: Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programı öğrencilerin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları üzerinde etkili midir? 1.5. Denenceler Araştırmanın temel problemine bağlı olarak aşağıdaki denenceler test edilmiştir: Denence 1: Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9. sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri alt bölümlerinden (Cinsel Sağlık Bilgi Testi, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği, Romantik İlişkiler Ölçeği, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği, CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği) elde ettikleri öntest puan ortalamaları ile sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olacaktır ve deney grubundaki öğrencilerin sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 9. sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır. Denence 2: Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10. sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri alt bölümlerinden elde ettikleri öntest puan ortalamaları ile sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olacaktır ve deney grubundaki öğrencilerin sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 10. sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır. 10 Denence 3: Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11. sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri alt bölümlerinden elde ettikleri öntest puan ortalamaları ile sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olacaktır ve deney grubundaki öğrencilerin sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 11. sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır. Denence 4: Cinsel sağlık eğitimi programına katılan 9., 10. ve 11.sınıf öğrencileri cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin olumlu görüşlere sahip olacaklardır. 1.6. Sayıltılar 1. Öğrencilerin veri toplama araçlarını içten ve doğru bir şekilde yanıtladıkları varsayılmıştır. 2. Araştırma kapsamında öğrencilerin oturumlara gönüllü olarak katıldıkları varsayılmıştır. 3. Kontrol edilemeyen değişkenlerin programa katılan öğrenciler ile kontrol gruplarında yer alan öğrencileri aynı oranda etkilediği varsayılmıştır. 1.7. Sınırlılıklar 1. Ölçme aracı geliştirme çalışması 9., 10. ve 11.sınıf öğrencileriyle sınırlıdır. 2. Araştırmadan elde edilen bulgular, araştırma kapsamına giren öğrencilere benzer gruplara genellenebilir. 3. Bu araştırmada öğrencilerin cinsel bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları lise öğrencilerine yönelik Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterinin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır. 11 1.8. Tanımlar Cinsel Sağlık: Cinsel yaşamın bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan bir bütün olarak ele alınması yoluyla kişilik, iletişim ve sevginin olumlu yönde zenginleşmesi ve güçlenmesidir (Pan Amerikan Sağlık Örgütü [PAHO] ve Dünya Sağlık Örgütü [WHO], 2000). Cinsel Sağlık Eğitimi: Kimlik, ilişkiler ve mahremiyet hakkında yaşam boyu süren bir bilgilenme; değer, tutum ve inanç oluşturma sürecidir (SIECUS, 2006). 1.9. Kısaltmalar ABD Amerika Birleşik Devletleri AFY Advocates For Youth / Gençler İçin Savunuculuk CETAD Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği CYBH Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ERDEP Ergenlik Dönemi Değişim Projesi HHS United States Departmant of Health and Human Services / Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı İKGV İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı TAPD Türkiye Aile Planlaması Derneği PAHO Pan American Health Organization / Pan Amerikan Sağlık Örgütü PHAC Public Health Agency of Canada / Kanada Halk Sağlığı Ajansı SIECUS Sexuality Information and Education Council of United States/ Amerika Birleşik Devletleri Cinsel Bilgi ve Eğitim Konseyi UNAIDS The Joint United Nations Programme on HIV/AIDS / Birleşmiş Milletler Ortak HIV/AIDS Programı UNFPA United Nations Population Fund / Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNESCO United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization / Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü WHO World Health Organization / Dünya Sağlık Örgütü 12 BÖLÜM II İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR Bu bölümde, ergen cinselliği ve cinsel sağlık eğitimiyle ilgili açıklamalar, görüşler; cinsel sağlık eğitimiyle ilgili yapılmış araştırmalar yer almaktadır. 2.1. Ergenlik ve Cinsellik 2.1.1. Ergen Cinselliği İnsan yaşamının önemli bir parçası olan cinsellik ve cinsel gelişim özelikle bedenin yetişkin özelliklerine evrildiği ve üreme yeteneğinin kazanıldığı ergenlik döneminde daha da önemli hale gelmektedir. Ergenlik döneminde çocukluktan erişkinliğe geçilirken, fiziksel ve cinsel olarak hızlı büyüme ve gelişmenin yanı sıra psikososyal yönden de gelişme yaşanmaktadır. Gelişmenin başlama yaşı genetik ve çevre faktörlerinden etkilenir ve kişiler arası farklılık gösterir. Bu dönemde oluşan değişiklikler sonucunda insan bedeni üreme yeteneği kazanır. Cinsiyet hormonlarının salgılanması ergenliğin başlangıcında oldukça kritiktir. Kızlarda ilk adet (menarş), erkeklerde ise ilk cinsel boşalma bu dönemin en belirleyici anlarındandır. Ergenlik, hızlı biyolojik, psikolojik ve toplumsal gelişim süreçlerini içermektedir. Bir yandan vücut erişkin boyutlarına ulaşmaya çalışırken diğer yandan bedensel cinsellik özellikleri gelişir (İKGV, 2003). Ergenlik döneminde, ergeni cinsel gelişim açısından pek çok yeni ve zorlu görev beklemektedir. Değişen bedenine ve cinsel açıdan olgunlaşan bedenin işlevlerine uyum gösterme, cinsel tutum ve değerlerin belirginleşmesi, cinsel davranışlarda bulunma, cinsellikle ilgili duygu, tutum ve yaşantılarının bütünleşmesini ve uyumunu sağlama bu görevler arasında sayılabilir. Ergen bu 13 gelişimsel görevlerini yerine getirirken yaşadığı sosyal ve kültürel çevreden büyük oranda etkilenmektedir (Crockett ve diğ., 2006). Birdenbire artan cinsel hormonların da etkisiyle bu dönemde cinsel içgüdüler ağırlık kazanır. Ergenlikle birlikte cinsel gelişimin bir parçası olarak bazı cinsel davranışların ortaya çıkması (Walcott ve diğ., 2008), cinsel aktiviteye yönelik artan ilgi ve bazı deneyimlerin yaşanması beklenmektedir (Katz, 2006). Ergen cinselliği, ergenin kendi cinsel kimliği ile bütünleştiğini gösteren ve normal gelişimin parçası olan karşı cinsten hoşlanma, flört etme isteği gibi çok sayıda duygu ve davranışı içermektedir (Graber ve diğ., 1998). Başkalarında hoşlanma ve yakınlık geliştirme ergen gelişimine olumlu katkılar sağlamaktadır (Çok, 2003). Gençlerin cinsel davranışlarla ilgili spektrumu fantezi ve kendini uyarma davranışından farklı formlardaki cinsel ilişkilere doğru çeşitlilik göstermektedir. Erotik fanteziler ve mastürbasyon ergenlikte en sık karşılaşılan cinsel davranışlardan biri olarak kabul edilmektedir. Erotik fanteziler, ergenlikte en yaygın olarak görülen cinsel davranışlardır. Erotik fanteziler, bir yandan ergenin cinsel olarak uyarılmasını ve cinsel gereksinimlerini ifade etmesini sağlarken; diğer yandan ergenin cinsel arzuları ve yönelime ilişkin iç görü kazanmasına yardımcı olur ve cinsel yaşam ile ilgili prova yapma fırsatını verir (Crockett ve diğ., 2006). Ergenlik döneminde sıklıkla karşılaşılan bir diğer cinsel davranış ise mastürbasyon dur. Mastürbasyonda fanteziler gibi ergenin cinselliğini güvenli ve özel bir ortamda ifade etmesine olanak sağlar. Mastürbasyon, ergenlerin pek çoğu özellikle erkek ergenler için en sık başvurulan cinsel boşalımdır (Aras, Şemin, Günay, Orçın ve Özan, 2005; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008). 14-17 yaş arası ergenlerle yakın zamanda yapılan bir araştırmada erkeklerin %80’i kızların %48’i en azından bir kez mastürbasyon yaptıklarını belirtmişlerdir. Günümüzde ergenler daha önceden olduğu gibi mastürbasyon yaptıkları için kendilerini suçlu hissetmiyorlar ancak bundan utanabiliyorlar ya da savunmaya geçebiliyorlar (Boyce, Doherty, Fortin ve Mackinnon, 2003). Eski dönemlerde mastürbasyon, siğillerden deliliğe kadar her şeyin nedeni, ergenlere zarar veren bir davranış olarak görülmekteyken günümüzde ergenlerin %15’inden daha azı mastürbasyon ile ilgili suçluluk hissetmektedir. Bunlar dışında öpüşme, karşı cinsin bedenine dokunma, cinsel ilişki olmadan genital 14 bölgelerin ellenmesi ergenlik döneminde sıklıkla karşılaşılan diğer cinsel içerikli davranışlar arasında yer almaktadır (Crockett ve diğ., 2006). Bunun dışında cinsel ilişki deneyimi de ergenlik döneminde yaşanabilmektedir. Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında yapılan çalışmalar ergenlerin cinsel ilişki deneyimini giderek daha erken yaşlarda yaşadıklarını göstermektedir (Siyez ve Siyez, 2007). Cinsel etkinlik bireyin kendi dünyasını aşarak başkalarıyla da ilgili bir nitelik kazanır. Birine hayranlıkla tutulma, müzik, film ya da spor yıldızlarını idealize etme, kahramanlara tapma hemen hemen tüm ergenlerin başından geçebilecek deneyimlerdendir. Ergenlik çağının ortalarında değişik cinsel rollerle cinsel davranış ve deneyimler sık yaşanır. Mastürbasyon yine her iki cinste de görülür. Karşı cinsten, aynı yaştan ya da daha yaşlı ve genellikle ulaşılmaz birine platonik aşkla tutulma sıklıkla yaşanabilir. Anne babayı reddetme ve aileyle çatışma belirginleşir. Bu dönemde bazen bireyler kendi cinslerinden kişilerle geçici deneyimler yaşayabilirler. Bu eşcinsellikle karıştırılmaması gereken farklı bir durumdur. Karşı cinsten biriyle ilk yakınlaşma ilk çıkma veya flört hatta ilk aşk daha sonra görülebileceği gibi bu dönemde de yaşanabilir (İKGV, 2003). Ergenin gelişiminde kızlar ve erkekler arasındaki cinsel deneyimler çok önemli bir adımdır. Ancak genellikle bu dönemde cinsel deneyimlere çekingenlik ve beceriksizlik duyguları eşlik eder. Gençler arkadaşlarının genellikle kendilerinden daha çok bilgiye sahip olduklarına inanırlar ve deneyim eksikliklerinden dolayı cinsel deneyimlerden çekinirler. Kız ve erkek ergenlerin cinsel etkinlikleri benzer olmakla birlikte beklenti ve tutumları birbirinden farklıdır. Kızların cinselliği başlangıçtan itibaren romantizm, aşk, duygusallık gibi kavramlarla iç içedir. Erkekler özellikle ergenlik yıllarında cinsel deneyimi, duygusal romantik ilişkiden ayrı tutarlar. Erkekler cinsel zevke odaklanırken, kızlar cinsel deneyim sürecine ve romantik ilişkinin niteliğine dikkat ederler (Karabekiroğlu, 2009). Ergenler risk alma konusunda yetişkinlere göre daha gözü karadır ve risk almak ergenin hayatının doğal bir parçasıdır (Şatıroğlu, 2008). Ebeveynleri veya başka yetişkinler tarafından denetlenmeyen ergenlerin daha erken yaşta cinsel 15 ilişkiye girdikleri belirtilmektedir. Erken yaşta fiziksel gelişim gösteren ve arkadaşları arasında popüler olan ergenlerinde daha erken yaşta karşı cinsle cinsel deneyim yaşadıkları bilinmektedir. Tek ebeveynli ergenler, özellikle kızlar daha erken yaşta cinsel deneyim yaşamaktadırlar. Ayrıca arkadaşları cinsel olarak aktif ergenler de cinsel olarak daha aktiftir. Ancak yapılan araştırmalar bir arada ele alındığında hormonların ve bireysel özelliklerin etkisine nazaran toplumsal ve kültürel etkenlerin cinsel ilişkiye girmede daha önemli olduğu vurgulanmaktadır. Ergene karşı tutumlarında kuralları net koyan, bağımsızlığı destekleyen, denetimi de yeterince uygulayan ebeveynlere sahip ergenlerin erken yaşta cinsel olarak etkin olmadıkları, gebelik ve CYBH’ye yol açabilecek riskli cinsel davranışlara daha az girdikleri belirtilmektedir (Karabekiroğlu, 2009; Steinberg, 2007). Cinselliğin, ergenin gelişiminin doğal bir parçası olduğu bilinmesine rağmen bu dönemde yaşanan cinsellikte dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü ergenlerin, ebeveynlerin ve toplumun cinsellik hakkında farklı ve/veya karşıt görüşleri bulunmaktadır. Bununla birlikte ergenlerle ebeveynler arasında sıklıkla iletişim eksikliği de görülmektedir (Özcan ve diğ., 2008). Fiziksel olgunlaşma yaşının düşmesi, ekonomik bağımsızlık ve evlilik yaşının yükselmesi ergen cinselliği süresinin uzamasına neden olmaktadır. Medya cinsel davranışlarla ilgili gerçekçi olmayan imajları teşvik etmekte, ergenlik döneminde arkadaş grupları ve akran baskısı önemli hale gelmektedir. Cinsellikle ilgili eğitimler sınırlı olup ailenin değerleri, ebeveynlerin değerleri, medya tarafından tanımlanan cinsel imaj ve kendi kişisel değerleri arasında sıkışan ergenler sıklıkla dürtüsel davranıp tam olarak hazır olmadan ve önlem almadan cinsel ilişkiye girebilmektedir (Özcan ve diğ., 2008). Bu dönemde fiziksel değişiklikler kadar belirgin ve kolayca gözlenebilir türden olmasa bile, düşünce, davranış ve toplumsal ilişkilerde de köklü değişiklikler yaşanır. Yine bu dönemde birey toplumsal açıdan genç erişkinlik rolü için hazırlanır (İKGV, 2003). Cinsel gelişim, biyolojik değişimler ve cinsel organların gelişimiyle birlikte içerisinde bilişsel, duygusal ve toplumsal unsurları da içerisinde 16 barındırmaktadır. Cinsel gelişimin bilişsel boyutunu ergenlik döneminde meydana gelecek değişimlerle ilgili bilgileri kazanımı ve cinsel rollerin öğrenilmesi gibi öğeler oluşturmaktadır. Duygusal boyutu, kişinin kendi bedenini nasıl hissettiği, cinsiyetine yönelik duygularını ve kadın erkek arasındaki çekicilik ve bağlılık duygularını içermektedir. Toplumsal boyutu ise kız ve erkek çocukların kadın ve erkek olarak nasıl davranacaklarına ve cinsiyet rollerini nasıl belirleyeceklerine ilişkin deneyimleri kapsar (Siyez, 2007). Cinsiyet rolü, çocuğun kendisini kız /erkek olarak göstermek için yaptığı ve söylediği şeylerin tamamı olarak tanımlanabilir. Bireyin cinsiyet rolü, yetiştirilme tarzı ve kültürden etkilenmekte hatta çoğu zaman yaşadığı kültüre göre şekillenmektedir (Set ve diğ., 2006). Ergenlerin cinsel gelişimiyle ilgili önemli bir diğer kavram ise cinsel yönelimdir. Cinsel yönelim, cinsel haz ve tatmin nesnesi olarak neyin tercih edildiğidir. Ergenlikte çözüm bekleyen konulardan birisi de ergenin cinsel ve romantik açıdan kimi çekici bulduğudur. Birey, cinsel açıdan karşı cinse (heteroseksüel) yakınlık duyabileceği gibi hem cinsine de (homoseksüel) yakınlık duyabilir veya her iki cinse de (biseksüel) yakınlık duyabilir. Aseksüellik ise belirgin bir cinse yönelimin olmaması durumudur. Homoseksüellik önceleri ruhsal bir problem olarak değerlendirilmekte birlikte yapılan çalışmalar cinsel yönelim ile duygusal ve sosyal problemler arasında ilişki olmadığını ortaya koymuştur. Böylelikle homoseksüellik ruhsal rahatsızlıklar başlığı altından çıkarılmıştır. Genetik faktörler, hormonal ve nörolojik faktörler, ebeveyn-çocuk ilişkisi, ebeveynlerin çocuğu cinsiyetine uygun olmayan davranışlara özendirmesi, homoseksüel bir ebeveynin olması ve onların taklit edilmesi gibi pek çok faktörün homoseksüelliğin ortaya çıkmasına neden olabileceği düşünülmektedir (Berk, 2004). Ergenin bu dönemdeki en belirgin gereksinimlerinden biri de, uygun kaynaklardan, doğru cinsel bilgiler edinmektir. Ergenlik dönemi, cinselliğin yaşanmaya başlandığı ancak bu konudaki bilgilerin tam olmamasına bağlı olarak sorunların da sık görüldüğü bir dönemdir. Bazen yalan yanlış edinilmiş bir bilgi, bireyi etkisini kısa ya da uzun zaman sürdürebilecek olumsuzluklara yöneltebilir. Yapılan araştırmalar (Apay, Akpınar ve Arslan, 2013; Artan ve Baykan, 2010; 17 Kukulu ve diğ., 2009; Patricia, 2004; Pınar ve Taşkın, 2011) erkeklerin, bu konuda kızlara göre daha bilgisiz olduklarını hele karşı cins hakkında daha az bilgiye sahip olduklarını göstermektedir. En uygun ve sağlıklı bilgi kaynakları bazen bireyi kendi ailesi ya da çevresinden güvenilir bir büyüğü olabileceği gibi, çoğu zaman konuyla ilgili bilimsel kitaplar ve yayınlar, bu konuda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti veren kurumlarda çalışan uzmanlar ve sağlık personelleri olabilir. Kapsamlı ve doğru bilginin yanı sıra ergenler kendi cinsel davranışları ve hislerini anlamak için destekleyici bir ortama ve bu deneyimlere kendi yaşamlarında geçerlilik kazandırmaya ihtiyaç duyarlar. Ergenlik döneminin sonuna doğru kişi bireyselleşmesini tamamlamış, kendi anne babasından ve diğer yetişkinlerden duygusal anlamda bağımsızlaşmıştır. Her iki cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler kurmaya hazırdır. Cinselliğe daha ciddiyetle yaklaşır ve gizlilik artar (İKGV, 2003). 2.1.2. Ergenlerin Cinsel Riskleri Ergenlik döneminde ortaya çıkan ve yoğunlaşan cinsel duygular, cinsel davranışlar ergen gelişiminin doğal ve önemli parçası olmasının yanı sıra olumsuz sonuçlara neden olabilecek riskleri de taşımaktadır. Erken yaşta ve korunmasız ilişkide bulunmak ergenler arasında en yaygın riskli davranışlar arasında yer almakla birlikte ergen hamileliği, CYBH’lerin yayılması ve cinsel istismar gibi olumsuz sonuçları doğurabilmektedir. 2.1.2.1. Erken Yaşta Cinsel İlişkide Bulunma Davranışı Erken yaşta cinsel ilişki oldukça göreli bir kavram olmakla birlikte burada vurgulanmak istenen günümüzde ergenlerin giderek daha küçük yaşlarda, büyük ölçüde ergenliğin ilk döneminde, cinsel ilişkiye girme eğiliminde olduklarıdır. Ergenlerin ilk cinsel ilişki yaşı konusunda gerçekleştirilen araştırmalar farklı etnik gruplarda farklı yaşlar belirlemektedir; ancak ergenlik dönemi içerisinde ilerleyen yaşla birlikte cinsel ilişkiye girmiş olan ergenlerin sayısında artış gösterdiği de görülmektedir (Çok, 2003). Ergenlerin önemli bir kısmı bu yaşları oldukça sağlıklı 18 geçirmekle birlikte gerek ülkemizde gerekse yurt dışında yapılan çalışmalar ergenlerin ilk cinsel ilişki deneyimini giderek daha erken yaşlarda yaşadıklarını göstermektedir (Gökengin ve diğ., 2003; Irwin ve Millestein 1990; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008; Pedersen ve Samuelsen, 2003; Siyez ve Siyez, 2007). Genç insanların çoğunun 10-20 yaşları arasında cinsel ilişkiye başladıkları tahmin edilmektedir (Gölbaşı, 2005). ABD’de yapılan çalışmalarda 1970’li yıllarda kadınların ilk cinsel ilişki deneyimlerini ortalama 19.2 yaşında yaşadıkları belirlenirken 2002 yılında bu yaş ortalamasının 17.4’e düştüğü belirlenmiştir (Abma, Martinez, Mosher ve Dawson, 2004; Fields, 2004). Ülkemizde ergenlik döneminde cinsel ilişkide bulunma sıklığını değerlendiren çok sayıda araştırma bulgusu olmamakla birlikte farklı araştırmalarda ergenlerin cinsel ilişkide bulunma sıklığının %12.5-26 arasında değiştiği görülmektedir (Siyez ve Siyez, 2007). Civil ve Yıldız (2010) çalışmalarında, ilk cinsel ilişki deneyimi yaş ortalamasını 17.28 ± 1.81 olarak bulmuştur. Kara, Hatun, Aydoğan, Babaoğlu ve Gökalp (2003) ilk cinsel ilişkiyi yaşayan lise öğrencilerinin bu deneyimi 1/3 oranında 15 yaşında yaşadıklarını ve öğrencilerin %22.1’inin cinsel ilişki deneyiminin olduğunu belirlemişlerdir. Korkmaz Çetin ve diğerleri (2008) erkek ergenlerle yaptıkları çalışmalarında cinsel ilişki deneyimi yaşayan ergenlerin oranında (%19.9 karşı %34.4) artış olduğunu belirlemişlerdir. Siyez ve Siyez (2007) çalışmalarında ergenlerin %22’sinin cinsel ilişki deneyimi olduğunu, cinsel ilişkiye giren kızların %52.9’u erkeklerin %51.4’ü ilk kez cinsel ilişkiye 15-16 yaşlarında, kızların %37.9’unun erkeklerin %38.8’inin cinsel ilişkiye 12-14 yaşlarında, kızların %0.9’unun erkeklerin %3.6’sının cinsel ilişkiye 12 yaşından önce girdiklerini bulmuşlardır. Ergenlerde erken yaşta cinsel ilişkide bulunma davranışı sosyo-ekonomik düzey, eğitim, kültür, aile yapısı gibi değişkenlere göre farklılık göstermekle birlikte yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular gençlerin bir kısmının 15 yaşından önce cinsel ilişkiye girmeye başladığını göstermektedir. Bu değişimin ailesel, eğitsel ve yasal açıdan birçok sorunu ortaya çıkarma riski bulunmaktadır. Aktif cinsel yaşamın erken yaşlarda başlaması, okul terki ve madde kullanımı gibi diğer riskli davranışlarla birlikte gençlerin korunma yolları hakkında yetersiz ya da yanlış bilgi sahibi olmaları nedeniyle istenmeyen gebelikleri ve CYBH’yi 19 beraberinde getirebilmektedir. Ergenlik döneminde akran baskısı, risk alma davranışı, ebeveynlerden ayrımlaşma ve özerklik gereksiniminden kaynaklanan çatışmalar nedeniyle cinsel davranışlar konusunda tam ve sağlıklı bir değerlendirme yapılamayabilir (Kaul ve Alderman, 2003). Erken yaşanan cinsel deneyim, istenmeyen gebelikler, CYBH gibi tıbbi risk etkenleri taşımakla birlikte, kültürel, sosyal etkenlerden kaynaklanan adli sorunlara da neden olabilmektedir. Ailenin değer yargıları, kültürel etkenler, erkeklik ve kadınlık hissinin yerleşmesinin yanı sıra cinsel özdeşim, cinsel yönelim ve cinsel davranışlar üzerinde de önemli rol oynamaktadır (Kaplan ve Sadock, 2004). Ergenin cinsel davranışları özellikle yaşadığı sosyal çevre ve içinde bulunduğu kültürel yapıdan etkilenmektedir. Bazı Batı ülkelerinde ergen cinselliği normal ve sağlıklı bir davranış olarak kabul edilmektedir (Crockett ve diğ., 2006). Örneğin İsveç Yerel Cinsel Eğitim Komisyonu, ABD Cinsel Bilgi ve Eğitim Konseyi gibi kuruluşlar öğrencilerin cinsel yaşamlarında daha mutlu olabilmeleri için cinsel konularla ilgili bilgi sahibi olunmasını desteklemekte, buna yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Hatta bazı kültürlerde potansiyel eş adayındaki infertilite (kısırlık) probleminin belirlenebilmesi için evlilik öncesi cinsel ilişki özendirilmektedir (Crockett ve diğ., 2006). Diğer yandan ülkemiz kültürü açısından kızlar için evlilik öncesi cinsel ilişki uygunsuz davranışlar arasında yer almaktadır (İKGV, 2003). Ancak erkeklerde cinsel ilişki yaşamış olanların oranının ve ilk cinsel ilişki yaşının gelişmiş ülkelere yakın bulunduğu araştırmalar da söz konusudur (Aras ve diğ., 2005). Cinsel ilişkide bulunma yaşı bu davranışın normal ya da problem bir davranış olarak değerlendirilmesinde önemli bir belirleyicidir. Ergenlik döneminde cinsel ilişkide bulunma ise erken yaşta cinsel ilişkide bulunma olarak tanımlanmaktadır ve ergenlik dönemi için problem davranışlardan biri olarak değerlendirilmektedir (Siyez, 2012). Çoğunlukla erken yaşta cinsel ilişkide bulunma ile kastedilen de genellikle yasal yaş olan 18 yaşın altında cinsel ilişkide bulunulmasıdır. Ergenler kendi istekleri ile cinsel ilişkide bulunabilecekleri gibi zorlama ya da şiddet yoluyla, madde ya da alkol etkisi altında veya para ya da herhangi bir şey karşılığında cinsel ilişkide bulunabilirler. 20 Cinsel ilişkinin gerekçesi her ne olursa olsun cinsel ilişkide bulunma davranışının erken yaşlarda gerçekleşmesi pek çok nedenden dolayı problem bir davranış olarak değerlendirilebilmektedir. Bu nedenlerden ilki ergenin henüz sağlıklı karar verme becerilerine sahip olmamasıdır. Diğer bir neden ise cinsel açıdan aktif ergenlerin etkili korunma yöntemlerini sıklıkla kullanmamalarıdır. Yine cinsel ilişkide bulunma davranışının erken yaşlarda başlaması çok sayıda partnerle birlikte olma riskini beraberinde getirmektedir (Siyez, 2012). Farklı kişilerle yaşanan cinsel ilişkiler cinsel sağlık açısından risk oluşturduğu gibi, CYBH’lerin yayılması açısından da oldukça olumsuzdur. Bu nedenle, cinsel sağlık eğitimi programlarında ergenlerin cinsel ilişki deneyimlerini ilerleyen yaşlara ertelemeleri amaçlanmaktadır. Daha ilerleyen yaşlarda yaşanacak cinsel ilişki deneyiminin ergenleri fazla sayıda cinsel partnerden, ergen hamileliği riskinden ve kürtajdan olduğu kadar CYBH’lerde de koruyacağı kabul edilmektedir (Çok, 2003). 2.1.2.2. Ergen Hamileliği Cinsel ilişkide bulunan ergenlerin yarısından fazlası ilişkide bulunurken korunma yöntemlerini kullanmaya dikkat etmemektedirler. Bununla birlikte cinsel ilişkide bulunan ergenlerin düzenli bir cinsel yaşamlarının olmaması ve çoğunlukla cinsel ilişkilerin planlanmadan gerçekleşmesi korunma yöntemlerinin kullanılmasını güçleştirmektedir (Siyez, 2012). Konuyla ilgili olarak Kirby ve diğerleri (1994) tarafından yapılan çalışmada ergenlere korunma yöntemlerini kullanmada neden başarısız oldukları sorulmuş ve cinsel ilişkide bulunmayı planlamadıkları, bu nedenle koruma yöntemi kullanmada başarısız oldukları cevabı ergenlerin en sık verdiğini yanıtlardan birisi olmuştur. Yine konuyla ilgili olarak Mussen ve diğerleri (1990) tarafından gerçekleştirilen ve ergenlerin görüşlerinin incelendiği bir başka çalışmada bu başarısızlığın nedeni olarak iki farklı durum daha belirtilmiştir; hamile kalınmayacağı düşüncesi ve gereksinim duyulduğunda korunma yöntemlerine ulaşılamaması (Akt.: Çok, 2003). Korunmasız cinsel ilişkide bulunmanın sonuçlarından bir tanesi ergen hamileliğidir. Henshaw (1998) hamile kalan ergenlerin büyük çoğunluğunun hamile 21 kalmayı istemediğini ortaya koymuştur (Akt.: Kirby, 2003). Bu nedenle de ergen hamileliği çoğu zaman istenmeyen gebelikler olarak da adlanmaktadır. Ergen hamilelikleri tipik olarak, planlanmamış ve istenmeyen gebeliklerdir. İstenmeyen ergen hamileliklerinin artışında, erken cinsel ilişki, güvenli olmayan cinsel davranışlar ve bilgi eksikliği etkilidir (Korkmaz Çetin ve diğ., 2008). Bu dönemde meydana gelen gebelikler, anne-bebek sağlığı ve gençlerin gelecek planları üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle önemli bir sağlık problemi olarak ele alınmaktadır. İstenmeyen gebeliklerin sosyal ve psikolojik sonuçları, evli olmayan ergenler için daha olumsuz olmaktadır. Ergenlik döneminde özellikle evlilik dışı gebelik yaşayan bireyler sosyal açıdan da önemli sorunlarla karşı kalmaya kalmaktadırlar, aile desteğinin azalması ve toplumdan dışlanma bu sorunların en önemlileri olarak sayılabilir (Gölbaşı, 2005). İstenmeyen gebelikler genellikle tıbbi müdahale ile sonlanmaktadır. Ancak genç kızların hamile kaldıklarının geç farkına varmasına bağlı olarak tıbbi müdahaleler sırasında ciddi komplikasyonlar oluşabilmektedir (WHO, 1998). Ayrıca hamileliğin özellikle evlilik dışı ilişkiler söz konusu olduğunda yasadışı olarak ve sağlıksız koşullarda sonlandırılma riski de bulunmaktadır (Korkmaz Çetin ve diğ., 2008). Ergen hamileliği ergenlerin fizik sağlığını tehdit etmenin yanı sıra gebelik sürecinin tamamlanması ve bebeğin dünyaya gelmesi durumunda bebek bilişsel, sosyal ve ekonomik açıdan pek çok olumsuz durumla karşı karşıya kalmaktadır (Siyez, 2012). Ergen hamileliğinin görülme sıklığı ülkelere göre farklılık göstermektedir. Örneğin ABD’de 20 yaşına gelmeden kızların %40’ı en az bir kere ve birçoğu da ikinci kez hamile kalmaktadır. ABD’deki bu oranların birçok Avrupa ülkesine göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Örneğin Fransa’da bu oran %2.3; Almanya’da %1.9; İtalya, İspanya ve Hollanda ise %1.4’tür (Kirby, 2003). 1990’lı yıllardan itibaren düşme eğilimi göstermesine rağmen ABD gelişmiş ülkeler arasında ergen hamileliği ve doğum oranı halen en yüksek ülke olmaya devam etmektedir (Manlove, Papillio ve Ikramullah, 2004). Gelişmekte olan ülkelerde ergen hamileliği daha yaygın ve büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ergen hamileliklerinde doğumların %95’i gelişmekte 22 olan ülkelerde gerçekleşmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ergen kızların %30’u 18 yaş altında; %14’ü ise 15 yaş altında evlenmektedir. Dünyada her yıl 15-19 yaş grubunda olan yaklaşık 16 milyon ergenin bebeği olmakta ve bütün doğumların %11’ini bu doğumlar oluşturmaktadır. Ergen hamileliklerinin 3 milyonu ise düşükle sonlanmaktadır. Düşüklerin %40’ı sağlıklı olmayan koşullarda yapılmaktadır. Ergen annelerin %23’ü gebelik ve doğuma bağlı hastalıklara maruz kalmaktadır. Günümüzde her beş kız çocuğundan biri, gelişmemiş bölgelerde ise her üç kız çocuğundan biri 18 yaşın altında doğum yapmaktadır. Dünyada ergen doğum oranlarına baktığımızda Çin’de %2, Latin Amerika’da ve Karayipler’de %18 ve Güney Afrika'da %50'lere ulaşmaktadır. Ancak ergen doğurganlığı gelişmekte olan ülkelerle sınırlı değildir. İngiltere’de %26, İrlanda’da %17 ve ABD'de ise bu oran %63’tür (Loaiza ve Liang, 2013). Ülkemizde ergen hamilelikleri ile ilgili bilgilerimiz daha çok ergenlik döneminde evli olan ergenlerin verilerine dayanmaktadır, evlilik dışı ergen hamileliklerine dair veri bulunmamaktadır. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008 yılı verilerine göre; 15-19 yaş arası kadınların %9.6’sı evlidir. Ergenlik döneminde çocuk doğurmaya başlayanların yüzdesi yaşla birlikte hızla artmaktadır; bu oran 15 yaşında %0.4 iken, 16 yaşında %2.2’ye, 17 yaşında %4.4’e, 18 yaşında %9.7’ye, 19 yaşında %12.9’a yükselmektedir. 15-19 yaş grubundaki doğurganlık hızı (1000 kadın için) 35’dir (Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2009). Ancak ülkemizde son 60 yılda ergen hamileliği oranı düzenli olarak azalmaktadır. Bu azalmaya rağmen Türkiye’de her yıl 91 bin ergen doğum yapmaktadır, ülkemizde ergen doğurganlık hızının Batı Avrupa ülkelerinden yaklaşık beş kat yüksek olduğu görülmektedir (Loaiza ve Liang, 2013). Günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde toplumsal sağlık sorunlarından biri olan ergen hamilelikleri hem anne hem de bebek sağlığını olumsuz şekilde etkilemektedir. Ergen hamilelikleri yüksek riskli gebelikler arasında yer almaktadır. 15-19 yaş grubundaki annelerin doğum sırasında ölme olasılıkları 20-24 yaş grubu annelerle karşılaştırıldığında iki kat artmaktadır. Bebeklerde önemli bir ölüm nedeni olan düşük doğum ağırlığı ergen annelerin bebeklerinde sık olarak 23 görülmektedir. Diğer sık görülen bir sorun olan prematürelik ise bu bebeklerin erken çocukluk boyunca birçok problem yaşamalarına neden olmaktadır. Aynı zamanda bu bebeklerde nörolojik problemler ve çocuk hastalıkları daha sık görülmektedir (Gölbaşı, 2005). Birçok ülkede erken yaşta olan gebeliklerin sağlığın yanı sıra genç kızların eğitimi, ekonomik durumu üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ergen anneler çoğunlukla eğitimlerini yarım bırakmak durumunda kalmaktadırlar, bu da onların gelecekte iş bulma şansını azaltmakta ve ekonomik olarak kendilerinin ve çocuklarının olumsuz koşullarda yaşamasına neden olmaktadır. 2.1.2.3. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar(CYBH) En yaygın bulaşma biçimi korunmasız cinsel ilişki olan, daha sıklıkla cinsel organlarda belirtiler gösteren ve bazen de belirti göstermeden seyreden bir grup hastalığa CYBH adı verilmektedir. Korunmasız cinsel ilişkinin yanı sıra gebelik esnasında anneden bebeğe temas ile de bulaşma mümkündür (CETAD, 2007). Aktif cinsel yaşamın erken yaşlarda başlaması, gençlerin korunma yolları hakkında yetersiz bilgi sahibi olmaları CYBH’yi beraberinde getirebilmektedir. CYBH’ler en çok genç ve cinsel olarak aktif kişilerde görülmektedir. CYBH’lerin görülme sıklığının en yüksek olduğu grup 15-24 yaş arası gençlerdir (Bruess ve Greenberg, 2008). Bu yaş grubunu sırasıyla 15-19 yaşlarındaki ergenler ve 25-29 yaş grubu genç yetişkinler izlemektedir (Siyez, 2012). Özellikle de ergenler CYBH’lere yakalanma açısından yüksek risk grubunda yer almaktadır ve ergenlerde görülme sıklığı artma eğilimi göstermektedir (Sağlık Bakanlığı, 2007). Ergenler hem partnerlerinde CYBH olma olasılığını yok sayma eğilimindedir hem de ergenler açısından cinsel ilişkiler planlı değil spontan bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu iki durum risk cinsel davranışları ve bu davranışların sonucu olarak CYBH’leri beraberinde getirebilmektedir. CYBH’ler ergenin hem fiziksel sağlığını hem de iyilik halini önemli derede etkileyen problemlerdendir. Ergenlik döneminde bu enfeksiyonlara yakalanmanın uzun vadede ciddi zararları 24 olabilmektedir (CETAD, 2007). Örneğin CYBH’lerin en ciddi sonuçlardan olan infertilite (kısırlık), ektopik gebelikler (dış gebelik) ve rahim ağzı kanseri bu hastalıklara yakalandıktan yıllar sonra ortaya çıkabilmektedir (Pınar, 2008). Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 333 milyon kişi cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanmaktadır, bu hastaların yaklaşık üçte biri 25 yaşın altındadır ve her yıl 20 gençten biri cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanmaktadır (WHO,1996; WHO, 1998). HIV/AIDS’den daha ölümcül, cinsel davranış üzerinde büyük bir etki yapan ve son 10 yılda toplumun korku duymasına neden olan başka hiçbir CYBH yoktur. “Acquired Immune Deficiency Syndrome” un kısaltması olan AIDS insan immün yetmezlik virüsünün (HIV) neden olduğu cinsel yolla bulaşan ve vücudun bağışıklık sistemini yok eden bir hastalıktır (IKGV, 2003). Dünya’da yeni HIV/AIDS vakalarının yarısından fazlası 15-24 yaş grubundaki gençlerde ortaya çıkmaktadır ve Dünya Sağlık Örgütüne göre çoğunluğu Afrika kıtasında olmak üzere 5 milyonun üzerinde genç bu hastalıkla yaşamaktadır (HIV/AIDS Ortak Programı [UNAIDS], 2008). HIV/AIDS yayılma hızı beklenin üstünde seyreden ve mortalite hızı yüzde yüze yakın olan bir enfeksiyondur. ABD’de 15-24 yaş arası 41.149 HIV/AIDS vakası vardır. Dünya çapında HIV/AIDS hakkındaki en büyük endişeyi Sahra altı Afrika ülkeleri yaşamaktadır. Burada HIV/AIDS bir salgın seviyesindedir. Pek çok Afrika ülkesindeki kız ergenler yetişkin erkekler gibi HIV virüsü enfeksiyonuna karşı savunmasızdırlar. Bu ülkelerde pek çok kız ergenin HIV/AIDS olma oranı erkeklerden altı kat daha fazladır. Kenya’da 15-19 yaş arası kızların % 25’i HIV pozitifken aynı yaş grubundaki erkeklerde bu oran %4’tür. Bostvana’da hamile olan kız ergenlerin % 30’undan fazlası HIV taşıyıcısıdır (UNAIDS, 2008). Klamidya ve Gonore gibi CYBH’lerin 15-24 yaş aralığındaki genç kızlarda çok yüksek oranlarda olduğu bildirilmektedir (Kanada Halk Sağlığı Ajansı [PHAC], 2005). Klamidya ve Gonore vakalarının 1/3’ünü 16-19 yaşlar arasındaki gençler oluşturmaktadır. 15-19 yaş arası ergenlerde CYBH cinsiyet faktörüne göre değerlendirildiğinde kızlara oranla erkeklerde daha yaygın olduğu saptanmıştır ancak CYBH’nin erkekler arasında daha yaygın olmasının nedeni hastalıkların belirti ve 25 bulgularının erkeklerde daha belirgin olmasından da kaynaklanabileceği belirtilmektedir (Siyez, 2012). Cinsel açıdan aktif gençlerin Klamidya vakaları açısından en yüksek risk grubunu oluşturdukları; diğer yaş gruplarıyla kıyaslandığında Gonorenin en yaygın olarak 15-19 yaş aralığındaki genç kızlarda görüldüğü, Gonorenin erkekler arasında en yoğun olarak 20-24 yaş aralığındaki genç erkeklerde görüldüğü belirtilmektedir (Bruess ve Greenberg, 2008). CYBH’ler pek çok ülkede bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almaktadır ve bu sayede görülme sıklığına dair sağlıklı veriler elde etmek mümkündür ancak ülkemizde CYBH’ler ile ilgili olarak sağlık kurumlarına başvurma oranlarının sınırlı olması ve kayıt sistemlerinin de yeterli çalışmamasında dolayı ülkemizdeki oranların gerçeği yansıtmadığı düşünülmektedir (CETAD, 2007). HIV/AIDS gençler tarafından adı en çok bilinen cinsel yolla buluşan hastalık olmasına karşın gençlerde görülme sıklığı en yüksek olan hastalık değildir. Gonore ve Klamidya gençlerde en sık karşılaşılan hastalıkların arasında yer almaktadır. Gençler arasında görülen CYBH’ler bu hastalıklarla da sınırlı olmayıp Sfiliz, Şankroid, Epididimit, Trikomonas, Genital siğiller, Genital uçuklar, Human Papilomavirus, Hepati B, kasık biti ve uyuz gençlerde görülen diğer CYBH’ler arasındadır (Siyez, 2012). Ergenleri ve toplumu CYBH’lerin neden olduğu bedensel, ruhsal ve toplumsal zararlardan korumanın en etkin yöntemi güvenli cinsel davranış kazandırmaktır (İKGV, 2003). Güvenli cinsel davranışı geniş kitlelere kazandırmanın en etkili yolları cinsel sağlık eğitimi ve danışmanlık hizmetleridir. Cinsel sağlık eğitimi birincil olarak toplumdaki risk gruplarına yönelik olmalı; eğitim programı oluşturulurken güvenli cinsellik, korunma yöntemleri gibi konulara yer verilmelidir (CETAD, 2007). 2.1.2.4. Cinsel İstismar İstenmeyen gebeliklerin ve CYBH’nin yanı sıra gençlerin cinsel sağlığını tehdit eden risklerden biri de cinsel istismardır (Hedgepeth ve Helmich, 1996; Pınar, 26 2008). Cinsel istismar, hedef aldığı kişide mutsuzluk, üzüntü, sıkıntı hatta bedensel zarar oluşturan, sözle ya da davranışla yapılan cinsel içerikli bir sömürü ve saldırganlık biçimidir. Yetişkinler ya da yaşıtları tarafından istismar edilen çocukların sayısı çok fazladır. Yetişkinlerin cinsel isteklerine hedef olanlar genellikle kız çocuklarıdır, ancak erkek çocuklar da aynı durumla karşı karşıya kalabilmektedir. Genellikle de istismarcı, çocuğun tanıdığı ve yanına yaklaşmasına izin verdiği bir yakını, yetişkin bir erkek veya kadın olabilir (İKGV, 2003). Çocuk veya ergenle telefonda ya da doğrudan müstehcen konuşma, cinsel içerikli öyküler anlatma, pornografik resimler, görüntüler gösterme, teşhir, sarkıntılık ve cinsel ilişki kurma maruz kalınan başlıca cinsel istismar davranışlarıdır. İstismar durumuyla karşılaşan ergenler sıkıntı, utanma, korku ve huzursuzluğun yanı sıra öfke, kızgınlık ve çaresizlik hissedebilmektedir. Yetişkinler tarafından istismara uğrayan erkek ergenler cinsel kimlik oluşturma sürecinde ciddi sorunlar yaşayabilirler ve eşcinsel olma kaygısı taşıyabilirler (Kulaksızoğlu, 1998). Kaygı bozuklukları cinsel istismara uğrayan cinsel istismara uğrayan ergenlerde kısa süre içinde ortaya çıkabilmektedir. Uyku bozuklukları, kabuslar, fobiler, bedensel yakınmalar ve korku tepkileri gözlenebilir (Green, 1996). Cinsel istismar yaşamış ergenlerde yüksek oranda depresyon gözlenmekte ve kurbanın benlik saygısı önemli derecede hasara uğramaktadır (Pelcovitz ve diğ., 1994). Kurbanlarda intihar düşüncesi ve girişimleri sık görülmektedir (Livingston, 1987). Yüksek riskli cinsel davranışlar, cinsel istismara uğramış insanlarda sık görülmektedir. Cinsel istismar öyküsü olan kadınlarda erken yaşta cinsel ilişki, daha yüksek oranda ergen hamileliği, birden fazla cinsel eş, korunmasız cinsel ilişki ve CYBH sıklığında artma saptanmıştır (Fergusson, Horwood ve Lynskey, 1997). Bir cinsel istismar biçimi olan ensestte istismarcı, kurbanın ailesinin bir üyesi ya da yakın akrabasıdır. Ensest en çirkin, en kalıcı ve olumsuz etki bırakan istismar türüdür (Kulaksızoğlu, 1998). Ensest olayları sanıldığından daha yaygındır. Genellikle ensest olayları aile içinde bir sır olarak saklandığı ve adli makamlara bildirilmediği için gerçek boyutları ortaya çıkmamaktadır. Ensest kurbanında suçluluk duygusu ve istismarın devam edeceği korkusu oluşur. İstismarcı çoğunlukla 27 aile içinde güce egemen üyelerden biri olduğu için geri kalanlar olay karşısında sessiz kalırlar ya da kurbana inanmak istemezler. Açığa çıkan ilişkiler ise yine güç ilişkileri nedeniyle ve ailenin korunması amacıyla adli makamlara bildirilmez (İKGV, 2003). Ergenlere yönelik cinsel istismarın sıklığı, tüm vakaların rapor edilmemesi nedeniyle tam olarak bilinememekle (Pınar, 2008) birlikte rapor edilen cinsel istismar, cinsel saldırı, flört sırasında şiddet görme ve flört sırasında cinsel saldırı sayıları süratle artmaktadır. Cinsel istismar vakalarının yaklaşık 2/3’ünde suçun romantik ilişkide bulunan kişi tarafından işlendiğini ortaya koyulmaktadır. 9.-12. sınıfa devam eden yaklaşık 2000 kızla yapılan bir çalışmada fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıp kalmadıkları sorulmuştur. Kızların yaklaşık %20’si flört ettiği bir partneri tarafından fiziksel ya da cinsel istismara maruz kaldığını belirtmiştir (AFY, 2014). Ergen kızlar, diğer yaş gruplarına göre cinsel istismara ve şiddete daha sıklıkla maruz kalmaktadırlar. Dünya genelinde cinsel istismarların yaklaşık %50’si 15 yaş ve altındaki ergen kızlara karşı gerçekleştirilmektedir (WHO, 2005). Cinsel istismar sık rastlanan ve genelde yıllarca süren bir durum olmakla birlikte sıklıkla gizli kalmaktadır. Vakaların yalnızca %15’inin bildirildiği düşünülmektedir (Yates, 1997). Yaygınlığının kadınlar için %12-17, erkekler için %5-8 olduğu tahmin edilmektedir (Gorey ve Leslie, 1997). ABD’de 1999 yılında 18 yaş ve altında cinsel istismarın sıklığı 1.3/1000 olarak saptanmış ve kız çocuklarının daha fazla istismara uğradığı bildirilmiştir (Walrath ve diğ., 2003). Ülkemizde Zoroğlu ve diğerleri (2001) tarafından 14-17.5 yaş arasındaki 839 lise öğrencisi (326 erkek, 513 kız) ile gerçekleştirilen çalışmada ergenlerin %10.7’si cinsel istismara uğradıklarını belirtmişlerdir. Yine ülkemizde Alikaşifoğlu ve diğerleri (2006) tarafından lise düzeyinde 1871 kız öğrenciyle yapılan bir çalışmada ise %1.8 oranında ensest bildirilirken, öğrencilerin %11.3’ü çocukken özel bölgelerine istemedikleri bir şekilde dokunulduğunu belirtmişler, %4.9’u ise cinsel ilişkiye zorlandıklarını kaydetmişlerdir. Cinsel istismarı ortadan kaldırmanın en etkin yolu oluşumunu önlemektir. Önleyici programlar yoluyla ergenlerin ve çocukların istismar durumlarını 28 tanımaları, uygun tepkiler geliştirmeleri ve böyle bir durumda güvendikleri bir yetişkine olayı anlatmaları amaçlanmaktadır (Alpaslan, 2011) . 2.2. Cinsel Sağlık Eğitimi 2.2.1. Cinsel Sağlık Eğitiminin Tanımı Dünya Sağlık Örgütü, cinsel sağlığı “cinsel yaşamın bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan bir bütün olarak ele alınması yoluyla kişilik, iletişim ve sevginin olumlu yönde zenginleştirilmesi ve güçlendirilmesi” olarak tanımlamaktadır (İKGV, 2003; Özcebe, 2007). Başka bir tanıma göre cinsel sağlık; CYBH’den korunulan, üremeyle ilgili sorunlardan uzak, korunma yöntemleri yoluyla istenmeyen gebeliklerin önlendiği ve cinsel işlevin fizyolojisine uygun, sıkıntısız ve istismardan uzak, olumlu, haz veren deneyimler yaşayabilmektir. Cinsel sağlık, cinselliğe ve cinsel ilişkilere yönelik olumlu ve saygılı bir yaklaşımı içermektedir. Bunların sağlanabilmesi için cinsel sağlığın korunması ve sürdürülmesi, tüm bireylerin cinsel haklarına saygı gösterilmesi gerekmektedir (PHAC, 2008). Cinsel sağlığın üç temel öğesi olduğu belirtilmektedir: cinsel sağlık, üreme ve cinsel fonksiyonları etkileyen organik hastalık ve sakatlıkların olmaması; cinsel tepkileri baskılayan ve insan ilişkilerini olumsuz etkileyen korku, utanç, suçluluk ve yanlış inançların olmaması; sosyal ve kişisel etikle uyumlu olarak üreme ve cinsel davranışları kontrol edebilme ve bundan hoşnut olma (PAHO, 2000). Cinsel sağlığın korunması, geliştirilmesi ve sürdürülmesi kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi ile mümkündür (Çok, 2003; Özcebe, 2007). Cinsel sağlık eğitimi, önceki yıllarda daha çok biyolojik temele dayanan üreme ve doğum kontrol konularına odaklı bir anlayışı temel alan; cinselliği daha çok üreme, doğum kontrolü gibi konular çerçevesinde işleyen bir yapıdaydı. Günümüzdeki cinsel sağlık eğitimi ise cinsel konuların ele alınışında daha geniş bir bakış açısına sahip olup, konunun disiplinler arası çerçeveden ele alınmasına dayanmaktadır. Bu nedenle karar verme, sorumluluk geliştirme gibi kişisel beceriler, 29 iletişim becerilerinin kazandırılması gibi konular bu geniş çerçeveli anlayışta yer almaktadır (CETAD, 2007; Çok, 2003). Cinsel sağlık eğitimi cinsellikle ilgili çeşitli bilgileri ve özellikle sağlıklı cinsel davranışları kazandırmayı amaçlayan her türlü çabayı içermektedir. Cinsel sağlık eğitimi; kimlik, ilişkiler ve mahremiyet hakkında yaşam boyu süren bir bilgi edinme, değer, tutum ve inanç oluşturma sürecidir (SIECUS, 1996). Bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir kişilik kavramı geliştirmesi, insan cinselliğine, başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi, olumlu davranış biçimi ve değer yargıları geliştirmesi eğitimidir (Bayhan ve Artan, 2004). Cinsel sağlık eğitimi bireyin, özel yaşantısında olduğu kadar aile ve toplum yaşantısında da mutlu olmasını; erken yaşlardaki gebelikleri ve CYBH’yi önlemeyi; sorumlu cinsel davranışları ve ilişkilerin olumlu yönlerini göstermeyi hedeflemektedir (Gürsoy ve Gençalp, 2010). Cinsel sağlık eğitimi; sanılanın aksine cinsel davranışlardan çok daha geniş bir çerçeveye sahip, cinselliğin biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlarını kapsayan çok yönlü bir yaklaşımdır (Hedgepeth ve Helmich, 1996). Cinsel sağlık eğitimi programları; bireyi bir bütün olarak ele almak, bilgi sağlamak, bireysel düzeyde cinsellikle ilgili tutum ve değerleri sorgulamaya çalışmak, kişilerarası becerileri kuvvetlendirmek ve cinsel davranışlara dair sorumluluk geliştirmek gibi temel ilkelere dayanmaktadır (SIECUS, 1996). Cinsellikle ilgili evrensel değerler cinsel sağlık eğitiminin ayrılmaz birer parçası niteliğindedir. Cinsel sağlık eğitim etkinliklerinin de özünü oluşturan bu değerlerden bazıları şunlardır; a) cinsellik yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır, b) cinsellik tüm insanlara özgüdür, c) çocuklar cinsiyeti gözetilmeden sevilmeli ve özenle bakılmalıdır, d) cinselliğin bedensel, etik, psikolojik ve toplumsal boyutları vardır, e) her insan özel ve değerlidir, f) bireyler çeşitli yollarla cinselliklerini ifade 30 ederler ve yaşarlar, g) cinsel davranışlar içten ve karşılıklı güven ve saygıya dayalı olmalıdır, h) bütün cinsel kararların etkileri ve sonuçları vardır, ı) düşünülmeden yaşanan cinsel deneyimler risk içerir, i) bütün bireylerin sorumlu cinsel seçimler yapma hakkı ve sorumluluğu vardır, j) cinsel yaşam zorlama ve istismardan uzak olmalıdır, k) ailelerin çocuklarına cinsellikle ilgili bilgi vermesi ve temel değerleri onlarla paylaşması toplumun yararınadır, l) cinsel davranışlar (deneyimler) sorumluluk üstlenmeyi ve özdenetimi gerektirir, m) her birey diğerlerinin cinsellikle ilgili farklı değer ve inançları olabileceğini kabul etmek ve bu farklılığa saygı göstermek zorundadır, n) gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmaları sürecinde cinselliklerini araştırmaları doğaldır, o) cinsel ilişkinin ertelenmesi istenmeyen gebelik ve CYBH’nin önlenmesinde önemli bir yöntemdir, p) gençler yetişkin olma sürecinde cinsellikle ilgili değerlerini de geliştirirler, r) koruyucu cinsel davranışı öğrenmek ve benimsemek cinsel sağlığı korumak için önemlidir, s) cinsel yaşamı olan genç insanların sağlık bakım hizmetleri hakkında bilgiye ihtiyaçları vardır (SIECUS, 1996). Ergenlerin büyüme ve gelişme süreçleri boyunca cinsellikle ilgili olumlu mesaj almaları ve cinselliğe yönelik olumlu bir bakış açısı kazanmaları, cinsel risklere dair farkındalık ve beceri kazanmaları önemlidir. Ayrıca ergenlerin kendilerinin ve başkalarının cinsel sağlıklarına zarar vermemeyi öğrenmeleri, sorumlu/güvenli cinsel davranışlar geliştirmeleri, doğru bilgiye uygun yollarla ulaşabilmeleri, arkadaşlarından ve medyadan edindikleri yanlış bilgi ve inançları düzeltmeleri, cinsel istismar konusunda bilgilenmeleri ve korunmaları, vücutlarında meydana gelen değişiklikler ve buna bağlı olarak ortaya çıkan duygulara dair bilinçlenmeleri ve cinsel kimliklerine uygun rolleri içselleştirmeleri açısından cinsel sağlık eğitimi önem taşımaktadır (İKGV, 2003). Bu bağlamda ergenlerin üreme çağına gelmeden bedensel, toplumsal ve psikolojik yönden sağlıklarını yakından ilgilendiren cinsellikle ilgili tüm konularda bilgilendirilmeleri, eğitim almaları gereklidir (İKGV, 2003; Özcebe, 2007). 31 2.2.2. Cinsel Sağlık Eğitiminin Amacı Cinsel sağlık eğitimin öncelikli amacı katılımcıların cinsel sağlığını korumak ve geliştirmektir. Cinsel sağlık eğitimi; ergenlerin cinselliğe yönelik olumlu bir bakış açısı geliştirmelerini destekleyerek, cinsel sağlıklarını koruyacak bilgi ve yetenekleri kazanmalarını amaçlar (PHAC, 2008). Bir başka deyişle ergenlere yönelik cinsel sağlık eğitimi sağlanmasındaki esas amaç: istenmeyen hamilelikleri, sonlandırmaları ve CYBH oranlarını azaltarak ergenlerin cinsel sağlıklarını geliştirmektir (Nitirat, 2007). SIECUS (1992) cinsel açıdan sağlıklı bireyin özelliklerini şöyle tanımlamıştır: bedeni hakkında olumlu duygular taşıma; her iki cins ile uygun ve saygılı bir şekilde etkileşim kurma; sevgisini ve yakınlığını uygun şekillerde ifade etme; sömürü içeren ilişkilerden kaçınma; kendi değerlerini fark etme ve farklı değerleri olan insanlara saygı duyma; kişisel değerlerine göre hareket etme; kendi davranışlarının sonuçlarını fark etme ve sorumluluğunu alma; davranışa dönüşmese bile cinsel hislerinden haz alma; ailesi, arkadaşları ve partneriyle etkili iletişim kurma; cinsel aktivite öncesinde cinsel sınırlar, korunma yöntemlerinin kullanımı ve cinsel aktivitenin ilişki için ne anlama geldiği konularını partneriyle konuşma; cinsel olarak aktif ise korunma yöntemlerini etkili/doğru olarak kullanma; kendi kendine göğüs veya testis muayenesi gibi önleyici sağlık uygulamalarını bilme ve uygulama; medyanın ve akranlarının cinsellikle ilgili duygu, düşünce, değer ve davranışları üzerindeki etkisini fark etme; cinsellikle ilgili ihtiyaç duyduğu bilgileri doğru kaynaklardan araştırma. Cinsel sağlık kişisel sağlığın, sağlıklı yaşamın olumlu ve önemli bir parçasıdır. Kanada Cinsel Sağlık Eğitimi Rehberi'nde cinsel eğitimin amacı "bireylerin, cinsel davranışların pozitif sonuçlarına ulaşmaları ve negatif sonuçlarından uzak olmalarını sağlamak" olarak açıklanmaktadır. Burada cinsel davranışın negatif sonuçları; istenmeyen gebelik, cinsel baskılar, CYBH, ve cinsel fonksiyon bozuklukları gibi durumları ifade etmektedir. Pozitif sonuçlar ise; öz- 32 güven, kendine ve başkalarına saygı duyma, cinsel baskılar ve zorlamalardan uzak olma, cinsel yaşamdan hoşnut olma gibi durumlardır (PHAC, 2008). ABD Cinsel Bilgi ve Eğitim Konseyi ise, kapsamlı cinsel eğitim programlarının dört temel amacı olduğunu vurgulamaktadır: 1. Bilgi: Genç insanlara; insan üremesi, büyüme ve gelişme, anatomi, fizyoloji, mastürbasyon, aile yaşamı, gebelik, doğum, ebeveynlik, aile planlaması, cinsel tepki, cinsel eğilim, cinsel istismar, CYBH dahil insan cinselliği hakkında doğru bilgi sağlamak. 2. Tutum, değer ve anlayış: Genç insanların; ailelerinin cinselliğe ilişkin değerlerini anlamaları, kendi değerlerini geliştirmeleri, öz güvenlerini artırmaları, aileleri ve toplumla olan ilişkileriyle ilgili bir anlayış geliştirmeleri, aileleri ve başkalarına karşı olan sorumluluklarını anlamaları, kendi cinsel tutumlarını açığa çıkarmaları, sorgulamaları ve değerlendirmeleri için bir fırsat sağlamak. 3. İlişkiler ve kişiler arası beceriler; Genç insanların; iletişim, karar verme, atılganlık, baskılara karşı koyma, olumlu ilişkiler oluşturma gibi kişiler arası beceriler geliştirmesine yardım etmek. 4. Sorumluluk: Genç insanların; cinsel davranışlarıyla ilgili sorumluluklarını kabul etme ve bunları yerine yetirmelerine yardım etmek (SIECUS, 1996). Bu amaçlara ulaşmak için cinsel eğitim programlarının içeriğinin kapsamlı olması gerektiğini vurgulamaktadır. Buna göre, cinsel eğitim programlarının içeriğinin oluşturulmasında rehber olacak altı anahtar kavram belirlenmiştir. Bu kavramlar: a) insan gelişimi, b) ilişkiler, c) kişisel beceriler, d) cinsel davranış, e) cinsel sağlık, f) toplum ve kültür olarak sıralanmıştır. Belirlenen bu içeriğin her toplumun kendi kültürel ve sosyal yapısına, öğrencilerin yaş ve gelişimsel seviyelerine uygun bir şekilde düzenlenmesi gerektiği önerilmektedir (SIECUS, 1996) . Kapsamlı bir cinsel sağlık eğitiminin temel amacı; bireylerin kendileri ve bedenleri hakkında iyi hissetmelerine, olumlu ve eşitlikçi sevgi ilişkileri kurmalarına, cinsel açıdan sağlıklı olmalarına, kalmalarına yardım etmektir (Hedgepeth ve 33 Helmich, 1996). Ergenlerin psikolojik gereksinimleri doğrultusunda hazırlanan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitim programıyla; cinsel sağlığın korunmasının yanı sıra beden gelişimi, beden imgesi ve benlik imgesine, kimlik oluşturmaya, cinsel değerler sistemi oluşturmaya, cinsel yönelim kararına katkı sağlaması amaçlanmaktadır (Çok, 2003). Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi alan gençlerde aşağıdaki özelliklerin ve becerilerin geliştiği belirtilmektedir: a) Kendilerinde meydana gelen fiziksel ve duygusal gelişmeleri anlama ve kabullenme, b) Bedeni hakkında olumlu duygular taşıma, c) Bireysel farklılıkları kabullenme, d) Şu anda ve gelecekte cinsel davranışlarıyla ilgili bilinçli ve sorumlu kararlar alabilme, e) Kendi cinsiyetleri hakkında olumlu duygular taşıma, f) Cinsel konular hakkında rahat bir şekilde konuşabilme, g) Cinsel taciz ve istismara karşı kendini koruyabilme (SIECUS, 2006). Dünya genelindeki cinsel sağlık eğitimi programları amaçları bakımından incelendiğinde programların çoğunluğunun amaçlarını üç ana grupta sınıflamak mümkündür; 1. Cinsellikle ilgili bilgi ve beceri düzeyini arttırmak - Cinsellik hakkında eksiksiz bilgi sunmak - Erinlik dönemindeki duygusal, kişisel ve cinsel gelişime dair kaygı ve korkuyu azaltmak - Cinsiyet kavramını dengeli ve amaca dönük bir yaşamın doğal bir parçası olarak bütünleştirmek 2. Problem çözmeyi ve davranış kontrolünü geliştirmek - Kişisel cinsel davranışlar hakkındaki içgörüyü kolaylaştırmak - Daha başarılı ve sorumlu karar verme becerisi sağlamak - Cinsel problemleri çözümleyecek ve yönetecek becerileri geliştirmek - Uygun cinsel ifade biçimleri sağlamak 34 3. Kişiler arası ilişkilerin geliştirilmesi/iyileştirilmesi - Partnerlerle ve başkalarıyla cinsel konular hakkındaki iletişimi geliştirmek/ iyileştirmek - Anlamlı kişiler arası ilişkileri arttırmak (Bruess ve Greenberg, 2004). 2.2.3. Cinsel Sağlık Eğitiminin İçeriği Cinsel sağlık eğitimini vermenin en etkili yolu bir müfredat dâhilinde hazırlanmış programlardır. Cinsel sağlık eğitimi programları, gençlerin cinsellikle ve cinsel sağlıkla ilgili bilgi ihtiyaçlarını gidermenin yanı sıra bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir benlik kavramı geliştirmesi, insan cinselliğine, başkalarının haklarına saygılı bir bakış açısı edinmesi, olumlu davranış biçimi ve değer yargıları geliştirmesi için oluşturulan eğitim programlarıdır (Bayhan ve Artan, 2004). Cinsel sağlık eğitimi programlarının içeriğinde bedensel değişikliklerle ilgili bilgilerin verilmesinin yanı sıra karar verme, sorumluluk alma gibi kişisel becerilerin geliştirilmesi ve iletişim becerilerinin kazandırılması yer almaktadır (Çok, 2003). Cinsel sağlık eğitimi içeriğinde; cinselliğe olumlu yaklaşan, kendini kontrol edebilme ve kendini tanımlama becerisini geliştiren, yaşam döngüsüne göre değişen gereksinimlerini karşılayan, gizlilik ve mahremiyete özen gösteren, savunuculuk yapan, kültürel farklılıkları göz önüne alan, eşitlik ilkesine uyan, şiddet, istismar ile mücadeleyi kapsayan, yargılayıcı olmayan bir yaklaşım barındırmalıdır (Gürsoy ve Gençalp, 2010). Bruess ve Greenberg’e (2004) göre cinsel sağlık eğitimi programları genellikle cinsel büyüme ve gelişme, üreme sağlığı, kişiler arası ilişkiler ve yakınlık, cinselliğe, cinsiyet rollerine ve beden imgesine yönelik tutumlar konularını içermektedir. Ancak konuların kapsamı programın hazırlanmasında benimsenen yaklaşıma göre değişebilmektedir. Acer (2005) 5-18 yaş grubundaki çocuklara yönelik hazırlanacak cinsel sağlık eğitimi programlarına dahil edilmesini önerdiği konuları şu şekilde sıralamıştır; insan gelişimi, ilişkiler, kişisel beceriler, cinsel davranış, cinsel sağlık, toplum ve kültür. 35 Acer’e (2005) göre okullarda verilecek cinsel sağlık eğitimlerinde insan gelişimi ana konusu içerisinde üreme, cinsel anatomi ve fizyoloji, ergenlik, beden imajı, cinsel yönelim, cinsel kimlik alt konuları; ilişkiler ana konusu kapsamında aile, arkadaşlık, aşk/sevgi, romantizm, flört, evlilik, çocuk yetiştirme; kişisel beceriler ana konusu altında değerler, karar verme, iletişim, destek arama; cinsel davranış ana konusu içerisinde yaşam boyu cinsellik, mastürbasyon, paylaşılan cinsel davranış, cinsellikten kaçınma (cinsel perhiz), cinsel fantezi, cinsel yetersizlik, cinsel istismar, cinsel saldırı ve şiddet; cinsel sağlık ana konusu kapsamında üreme sağlığı, doğum kontrolü, hamilelik ve doğum öncesi bakım, düşük, CYBH, HIV/AIDS; toplum ve kültür ana konusu altında ise cinsellik ve toplum, cinsellik ve hukuk, cinsellik ve din, cinsellik ve medya gibi alt konular yer almalıdır. SIECUS’a (2001) göre okul temelli cinsel sağlık eğitimi programları mutlaka cinsel gelişim, üreme sağlığı, kişiler arası ilişkiler, bağlanma, sevgi/aşk, beden imgesi ve cinsiyet rolleri konularını içermelidir. Yine SIECUS tarafından hazırlanan Kapsamlı Cinsel Eğitim Rehberinde oluşturulacak cinsel sağlık eğitimi programlarında altı temel kavramın ele alınması önerilmektedir; insan gelişimi, ilişkiler, kişisel beceriler, cinsel davranış, cinsel sağlık, toplum ve kültür. ABD’de kullanılan cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğinin incelendiği geniş kapsamlı bir çalışmanın bulgularına göre Sorumlu Bir Genç Olmak: Ergenlere Yönelik HIV Riskini Azaltma Programı (Becoming a Responsible Teen: An HIV Risk Reduction Program for Adolescents), Kendine İyi Bak (Cuidate!- Latin kökenli gençlere yönelik bir programdır), Sınırını Çiz, Sınırına Saygı Duy (Draw the Line, Respect the Line), Gururlu Seçimler Yapmak: Genç Gebeliğini ve CYBH’yi Önlemede Güvenli Cinsellik Yaklaşımı (Making Proud Choices: A Safer Sex Approach to HIV/STDs and Teen Pregnancy Prevention), Risk Azaltma: Gebeliği ve CYBH’yi Önleyici Beceriler Geliştirmek (Reducing the Risk: Building Skills to Prevent Pregnancy, STD&HIV), Daha Güvenli Seçimler: HIV, CYBH ve Gebeliğin Önlenmesi (Safer Choices: Preventing HIV, Other STD and Pregnancy) etkililiği güçlü programlar olarak dikkat çekmiştir (Kirby, 2007). Bu programların içeriklerine dair bilgiler aşağıda kısaca açıklanmaktadır. 36 Sorumlu Bir Genç Olmak: Ergenlere Yönelik HIV Riskini Azaltma Programı (Becoming a Responsible Tenn: An HIV Risk Reduction Program for Adolescents) sekiz oturumdan oluşan Afrika Kökenli Amerikalı ergenlere yönelik olarak geliştirilen kapsamlı bir cinsel sağlık eğitim programıdır. Program hedef grupta riskli cinsel davranışları azaltmaya ve güvenli cinsellik için gerekli becerileri geliştirmeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Eğitim programının müfredatında HIV/AIDS ile ilgili bilgiler, cinsel kararlar ve baskılar, prezervatif kullanımının müzakere edilmesi, prezervatif kullanımı, davranışsal öz yönetim, problem çözme, etkili sosyal beceriler ve başa çıkılması güç durumlar gibi konular yer almaktadır (Collins, Alagiri ve Summers, 2002). Sınırını Çiz, Sınırına Saygı Duy (Draw the Line, Respect the Line) 6. 7. ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik geliştirilen, 6. sınıflar yönelik beş oturumdan, 7. sınıflara ve 8. sınıflara yönelik yedişer oturumdan olmak üzere toplam 19 oturumdan oluşan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi programıdır. Programın içeriğinde 6. sınıflar için cinsellikten bağımsız olarak sınırların belirlenmesi ve reddetme becerileri çalışılırken, 7. sınıflar planlanmamış cinsel ilişkinin sonuçlarını gözden geçirmekte, CYBH hakkında bilgilendirilmekte ve reddetme becerilerini bir parti ortamında denemektedirler. 8. sınıflarda ise romantik bir ilişki içerisinde reddetme becerileri, sınırlara bağlı kalmak için gerekli kişisel beceriler, aile içi iletişim becerileri (CYBH’nin ebeveynlerle tartışılmasına ilişkin ev ödevleri yoluyla) ve prezervatif kullanma becerisi çalışılmaktadır (ABD Sağlık Bakanlığı [HHS], 2012). Gururlu Seçimler Yapmak: Genç Gebeliğini ve CYBH’yi Önlemede Güvenli Cinsellik Yaklaşımı (Making Proud Choices: A Safer Sex Approach to HIV/STDs and Teen Pregnancy Prevention) cinsel sağlık eğitimi programı 11-13 yaş aralığındaki Afrika kökenli Amerikalı ergenlere yönelik oluşturulmuş kapsamlı bir programdır. Program 60 dakikadan oluşan sekiz oturumdan oluşmakta olup programın içeriğinde güvenli cinsellik, CYBH’nin önlenmesi, korunma yöntemlerinin yanı sıra cinsellikten kaçınma (perhiz) konularında bilgilendirme yapılmaktadır. İlk cinsel ilişkiyi ertelemeye, ebeveynlerle iletişimi arttırmaya, cinsel 37 olarak aktif bireylerde ise prezervatif kullanımını arttırmaya yönelik beceri geliştirme etkinliklerine yer verilmektedir (AFY, 2008). Risk Azaltma: Gebeliği ve CYBH’yi Önleyici Beceriler Geliştirmek (Reducing the Risk: Building Skills to Prevent Pregnancy, STD&HIV) içeriğinde korunma yöntemleri, riskli durumlardan kaçınma, akran baskısı, karar verme becerileri, güvenli cinselliğin müzakeresi ve cinsel perhiz (kaçınma) konularının yer aldığı, 9.sınıftan 12.sınıfa kadar ergenlere yönelik kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi programıdır. 45’er dakikalık 16 oturumdan oluşan eğitim programı ilk cinsel ilişkiyi ertelemeyi, cinsel olarak aktif bireylerde ilişki sıklığını azaltarak veya koruma yöntemlerinin kullanımını arttırarak korunmasız cinsel ilişki sıklığını azaltmayı hedeflemektedir (Card ve Benner, 2008). Daha Güvenli Seçimler: HIV, CYBH ve Gebeliğin Önlenmesi (Safer Choices: Preventing HIV, Other STD and Pregnancy) programı ergenlere yönelik olarak oluşturulan ilk cinsel deneyimi ertelemenin yanı sıra cinsel ilişkiye girmeyi tercih eden ergenlerde ise prezervatif kullanımını arttırmaya odaklanan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi müfredatıdır (Collins ve diğ., 2002). Program cinsel perhizin hamilelikten ve CYBH’den kaçınma için en iyi ve en güvenli seçim olduğunu vurgularken bununla birlikte prezervatif kullanmanın korunmasız ilişkiden daha güvenli bir seçim olduğunu da öğretmektedir. Akran etkisi, CYBH, reddetme becerileri, korunma yöntemleri ve cinsel perhiz/kaçınma belli başlı konulardır. Bu konular eğitim programı içerisinde bilgi, norm ve beceri boyutlarında ele alınmaktadır. (Walcott ve diğ., 2008). Ülkemizde de Çok (2003) 12-14 yaş grubundaki ergenlerin ihtiyaçları doğrultusunda SIECUS’un Cinsel Eğitim Rehberinin ilkelerine ve genel içeriğine dayanan bir cinsel eğitim programı geliştirmiştir. Araştırmacı ABD ve diğer batı ülkelerinde uygulanmış olan ve uygulamada olan programları inceleyerek bunlardan hareketle Türk toplumuna uygun bir program oluşturmuştur. Eğitim programı, insan gelişimi, ilişkiler, cinsel davranış, cinsel sağlık, toplum, kültür ve cinsellik ana konularından oluşmaktadır. Çok (2003) tarafından hazırlanan programın içeriğinde 38 insan gelişimi başlığı altında genel olarak insan gelişimi, üreme, erinlik ve beden imgesi, cinsel yönelim alt başlıkları; ilişkiler başlığının içerisinde aile, arkadaşlık, sevgi ve çıkma; cinsel davranış başlığı altında mastürbasyon, cinsel sağlık konusu kapsamında ise doğum kontrolü, CYBH, üreme sağlığı ve cinsel istismar konuları ele alınmıştır. Ülkemizde Pınar (2008) tarafından üniversiteli gençlere yönelik olarak geliştirilen cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimi programında gençlerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı, cinsel sağlık ile ilgili kavramlar, kadına yönelik şiddet ve yasal durum, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili yasal durum, gençliğin cinsel sağlık ve üreme sağlığı durumları, gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı sorunları, sorunların gençler üzerinde etkileri, kadın-erkek üreme sistemi ve gebeliğin oluşumu, meme muayenesi, testis muayenesi, iç ve dış erkek üreme organları, ergenlik döneminde fiziksel değişimler, menstruasyon ve ovulasyon, döllenme ve gebeliğin oluşumu, aile planlaması, aile planlaması yöntemleri, güvenli cinsellik, istenmeyen gebelikler ve düşükler, aile planlaması hizmetleri sunan kuruluşlar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve görülme sıklığı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların belirtileri ve bulaşma yolları, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunma yolları, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların olası sonuçları konularına yer verilmiştir. Yine ülkemizde Güler ve Yöndem (2007) 6. sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri ergenlik ve cinsel sağlık eğitimi konulu grup rehberliği çalışmalarının içeriğinde ergenlik dönemi gelişimsel özellikleri, farklı kültürlerde cinselliğe bakış ve kültürün cinsellik üzerindeki etkisi, üreme ve doğum kontrol yöntemleri, CYBH, cinsel tercihler, cinsel istismar ve korunma yolları konularına yer verirlerken; Öztürk (2013) tarafından 6. sınıf öğrencileri için geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde ergenlik dönemi değişiklikleri, üreme sistemi, ilişkiler, istismar, karar verme ve hayır diyebilme, toplumsal cinsiyet konuları ele alınmıştır. 39 2.2.4. Cinsel Sağlık Eğitimiyle İlgili Yaklaşımlar Yurt dışında özellikle ABD’de geliştirilen ve uygulanan cinsel sağlık eğitim programları incelendiğinde programların amaçları ve içerikleri doğrultusunda iki farklı yaklaşımın var olduğu görülmektedir; cinsel perhiz (kaçınma) öneren eğitim programları ve kapsamlı cinsel eğitim programları. Cinsel perhiz (kaçınma) öneren eğitim programları ergenlere açık ve tutarlı şekilde cinsel davranışları evliliğe kadar erteleyin mesajını ulaştırmayı hedeflemektedir. Kapsamlı cinsel eğitim programları cinsel perhizin yanı sıra gebelikten korunma yöntemleri, CYBH, üreme ve cinsellik hakkında detaylı bilgi sunmaktadırlar (Collins ve diğ., 2002). 2.2.4.1. Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Yaklaşımı Cinsel perhiz, cinsel ilişkiden kaçınma ergenler için istenmeyen hamileliklerden ve CYBH’lerden korunmak için kullanılabilecek önemli bir davranışsal stratejidir. Cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı ABD’de özellikle 1996 yılındaki yasal düzenleme ile birlikte hızla yaygınlaşmıştır. Söz konusu düzenleme bu yaklaşımla hazırlanan eğitim programlarının maddi olarak desteklenmesini içermekte ve özelliklerini açıkça tanımlamaktadır. Düzenlemeye göre cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı ile hazırlanan programlar; a) cinsel ilişkiden kaçınmanın sosyal, psikolojik ve sağlık açısından getirilerini öğretmeyi öncelikli olarak amaçlar, b) evlilik dışı cinsel ilişkiden kaçınmanın tüm okul çağındaki ergenlerden beklenen standart bir davranış olduğunu, c) cinsel ilişkiden kaçınmayı istenmeyen gebeliklerden, CYBH’lerden ve diğer ilişkili sağlık sorunlarından korunmanın tek yolu olduğunu, d) evlilik dışı cinsel ilişkinin zararlı, psikolojik ve fiziksel etkileri olan bir aktivite olduğunu, e) karşılıklı sadakate dayalı tek eşli ve evlilik içi cinsel ilişkinin beklenen standart cinsel ilişki olduğunu, f) erken yaşta çocuk sahibi olmanın toplum, ebeveyn ve çocuk için olumsuz, zarar verici sonuçları olabileceğini, g) genç insanlara cinsel tekliflere nasıl hayır diyeceklerini ve cinsel ilişkiye girmeden önce özyeterlilik kazanmanın önemini öğretirler (Santelli ve diğ., 2006). 40 Cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhizin cinsel sağlık eğitiminin önemli ve gerekli bir parçası olması gerektiğine dair geniş bir fikir birliği olmasına karşın bu yaklaşım ergenlere tek seçenek olarak sunulması durumunda tartışmalı hale gelmektedir. Tartışma genellikle bu yaklaşımın bilimselliği ve etik boyutu üzerine odaklanmaktadır. Hatta bu yaklaşımla hazırlanmış eğitim programların temel insan haklarına zarar verebileceğini belirten görüşlerde vardır. Eleştirilerin yoğunlaştığı diğer bir konuda cinsel açıdan aktif hale gelmiş öğrencilerin bu yaklaşım tarafından göz ardı edilmesidir (Santelli ve diğ., 2006). Cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı cinsel ilişkiyi evliliğe kadar erteletmeyi hedeflemektedir (Barnett ve Hurst, 2003). Bu yaklaşımda bireylere cinsel olarak aktif olduklarında kendilerini cinsel risklerden nasıl koruyacakları öğretilmemekte, bu yaklaşımla hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programlarında başta kondom olmak üzere korunma yöntemleri anlatılmamaktadır. Diğer yandan korunma yöntemlerinin başarısızlıklarının önemle vurgulandığı bilinmektedir (Collins ve diğ., 2002). Bir başka ifadeyle diğer olası seçenekler sınırlandırılmakta ya da yanlış şekilde sunulmaktadır. Örneğin CYBH’lerin sonuçları, suçluluk ve utanç gibi duygular gençlerin cinsel ilişkiden uzak durmaları için korku aracı olarak kullanılmaktadır (McCave, 2007). Cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı, teorik açıdan yüzde yüz etkili bir yaklaşım olmasına karşın, uygulamada ergenleri istenmeyen gebeliklerden ve CYBH’lerden korumada çokta başarılı olmadığı görülmektedir. Örneğin ABD’de bu yaklaşımla hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programlarına ve programların okullarda uygulanmasına ilişkin olarak federal hükümetin büyük destek olmasına karşın halen ergenlerin büyük çoğunluğu evlenmeden önce cinsel ilişkiye girerken çok azı evliliğe kadar cinsellikten kaçınmaktadır (McCave, 2007). Cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımıyla hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programlarıyla ilgili tartışmalar sadece etik ve ahlaki boyutla sınırlı kalmamıştır. Cinsel sağlık eğitimi programlarının ergenler üzerindeki etkililiğine dair yapılan iki sistematik çalışma bu yaklaşımla hazırlanan programların yararlarını tartışmaya açmıştır (Kirby, 2001; Manlove ve diğ., 2004). Bu çalışmalarda 1980 yılından bu yana ABD ve Kanada’da uygulanan, 18 yaşın altındaki ergenleri hedef 41 alan, deneysel veya yarı deneysel araştırma desenlerinin kullanıldığı ve ilk cinsel ilişki yaşı gibi davranışsal etkilerin ölçüldüğü program değerlendirilmiştir. Kirby (2001) bu parametrelerin yanı sıra cinsel davranışları ölçmeyen ancak hamilelik veya çocuk sahibi olmayı değerlendiren çalışmaları da değerlendirmiştir. Kirby (2001) cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı ile hazırlanan programların ilk cinsel ilişkiyi ertelediğine dair herhangi bir bilimsel kanıt olmadığını rapor etmiştir. Manlove ve diğerleri de (2004) benzer sonuçlara ulaşmışlardır. 2.2.4.2. Kapsamlı Cinsel Sağlık Eğitimi Yaklaşımı Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı öğrencilerin, yaşları ilerleyene, kendilerini hazır hissedene kadar cinsel ilişkiyi ertelemeleri ve cinsel olarak aktif olduklarında güvenli cinsel davranışlarda bulunmalarını destekleyen yaklaşımdır. Güvenli cinsel davranışlar için gerekli bilgi, tutum ve davranışların kazandırılması hedeflenmektedir. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı sosyal öğrenme teorilerini kullanırken, iletişim ve problem çözme gibi karar becerilerine önem verir. Ayrıca cinsel olarak aktif ergenlerin istenmeyen gebelikler, CYBH’ler gibi sonuçlarla karşı karşıya kalmamaları için ihtiyaç duyulan bilgi ve becerileri aktarmaktadır (Collins ve diğ., 2002). Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı cinsel deneyimlere dair önemli hedeflere sahiptir. Cinsel davranışlara dair sosyal baskının etkisinin ortaya konması, katılımcılara müzakare ve reddetme becerilerini öğrenme, uygulama şansı tanıması, davranışsal hedefler, yaşa uygun öğretim yöntemleri ve uygun etkinliklerle bilginin katılımcı tarafından içselleştirilmesine olanak sağlama temel hedeflerdir (Kirby, 2001). Kirby’e göre (2001) kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımına sahip programlar; istenmeyen gebeliklere veya CYBH’lere yol açan riskli cinsel davranışları azaltmaya odaklanırlar, riskli davranışları azaltmada etkili kuramsal yaklaşımlardan temel alırlar, cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz, kondom kullanımı ve diğer korunma yöntemlerinin kullanılması konusunda açık ve sürekli pekiştirilen mesajlar verirler, cinsel aktivitenin riskleri ve bu risklerden korunma yöntemleri veya cinsel birleşmeden kaçınma yolları hakkında temel ve doğru bilgi 42 sağlarlar, cinsel davranışı etkileyen sosyal baskılara (medyadaki imgeler, aile değerleri, toplumsal normlar gibi) işaret eden etkinlikler barındırırlar, iletişim, müzakare ve reddetme becerilerine ilişkin örnekler, uygulamalar sağlarlar, öğrenenlerin bilgiyi kişiselleştirmesine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmış interaktif öğretim metotları kullanırlar, öğrencinin yaşına, cinsel tecrübesine ve kültürüne uygun kapsamlı davranışsal hedeflere, öğretim metotlarına ve müfredatına sahiptiler. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı birçok kurum, kuruluş ve uzman tarafından ergenler arasındaki hamilelik oranlarının, CYBH’lere ilişkin risklerin azaltılmasında en etkili yaklaşım olarak görülmektedir (AFY, 2006). Bir önceki başlıkta da değinildiği gibi Kirby (2001), Manlove ve diğerleri (2004) cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiklerini değerlendirmek üzere sistematik çalışmalar yapmışlardır. Kirby (2001) kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı ile hazırlanan 28 eğitim programını incelediği çalışmasında bu programların dokuz tanesinin cinsel ilişkiyi ertelediğini, kalanlarının ise bu davranış üzerinde herhangi bir etki göstermediğini rapor etmiştir. Manlove ve diğerleri (2004) ise 20 kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programından 15’inin cinsel ilişkiyi ertelemede etkili olduğunu bildirmişlerdir. Cinsel ilişkiyi ertelemenin yanı sıra kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı ile hazırlanmış programların cinsel riskleri azaltmada da başarılı olduğunu gösteren araştırma bulguları mevcuttur. Cinsel ilişki sıklığında azalma, yeni partner sayısında azalma, korunma yöntemlerinin kullanılma sıklığında artış ve uzun dönemli etki olarak ise ergen hamileliği ve CYBH oranlarında azalma ön plana çıkan davranışsal sonuçlardır (Alford, 2003; Bennett ve Assefi, 2005; Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001; Kirby, Laris ve Rolleri, 2007). 2.2.5. Ergenlerin Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşleri Ergenlerin cinsel sağlık konularındaki bilgi düzeylerini ele alan çalışmalar gençlerin bu konulardaki bilgilerinin yetersiz olduğunu göstermektedir (Apay ve 43 diğ., 2013; Arslan, 2013; Artan ve Baykan, 2010; Dağ ve diğ., 2012; Kukulu ve diğ., 2009; Özcebe, Ünalan, Türkyılmaz ve Coşkun, 2007; Patricia, 2004; Pınar ve Taşkın, 2011; Pınar, Doğan, Ökdem, Algıer ve Öksüz, 2009; Yılmaz, Kavlak ve Atan, 2010). Konuyla ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde ergenlerin özellikle CYBH’lere ve gebelikten korunma yöntemlerine dair bilgi düzeylerinin düşük olduğu dikkat çekmektedir (Pınar, 2008; Pınar ve diğ., 2009; Rabieipoor, 2011). Artan ve Baykan (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmada katılımcı gençlerin %72.9’unun CYBH konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı tespit edilmiştir. Ergenlerin AIDS/HIV konusundaki bilgi düzeylerinin araştırıldığı altmış dört ülkeden veri toplanan çalışmanın sonuçları genç erkeklerin %60’ının, genç kızların ise %62’sinin konu hakkında doğru ve kapsamlı bilgi sahibi olmadığını göstermektedir (UNAIDS, 2008). 15-24 yaş arası 2963 gencin katılımı ile yapılan bir başka araştırmada kadınların dörtte birinin, erkeklerinse yarısının kadınların ovülasyon zamanı hakkında bilgisi olmadığı, gençlerin üreme organları hakkında bilgilerinin yetersiz olduğu belirlenmiştir. Gençlerin CYBH’lerin varlığından haberdar oldukları; ancak CYBH bulguları, tedavi edilmediği zaman ortaya çıkacak sağlık sorunları ve korunma yöntemleri konularındaki bilgilerinin yeterli olmadığı saptanmıştır. Gençlerin, HIV/AIDS enfeksiyonunu duymakla beraber derinlemesine olarak yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve HIV ile yaşayanlara karşı önyargılı bir yaklaşım içinde oldukları anlaşılmaktadır (Özcebe ve diğ., 2007). Üniversiteli gençleri CYBH’ye ilişkin orta düzeyde bilgi sahibi olduğunu ve konuyla ilgili bilmedikleri şeylerin yanlış bildiklerinden fazla olduğuna dair bulgular da mevcuttur (Siyez ve Siyez, 2009). Bu çalışmaların çoğunlukla lise ve üniversite öğrencilerini kapsadığı düşünüldüğünde söz konusu bilgi yetersizliği daha dikkat çekici bir hal almaktadır. Cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili bilgilerin ergenler tarafından çoğunlukla informal yolla öğrenildiği (Gökengin ve diğ., 2003; Gürsoy ve Gençalp, 2010; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008), cinsel bilgilerinin yanlış ya da eksik olduğu (Apay ve diğ., 2013; Özcebe ve diğ., 2007; Sezgin ve Akın, 1998), cinsellik ve cinsel sağlık konularına dair bilgi eksikliğinin temel nedeninin söz konusu bilgilerin yetersiz ve yanlış kaynaklardan alınması olduğu görülmektedir (İncesu ve diğ., 2006; Civil ve Yıldız, 2010; Çetinkaya ve diğ., 2007; Kukulu ve diğ., 2009). Ergenler uygun 44 kaynaklardan doğru bilgiye ulaşamadığında bu bilgileri akran gruplarından, internet sitelerinden, yazılı veya görsel medyadan elde etmeye çalışmaktadır (Civil ve Yıldız, 2010; Dağ ve diğ., 2012; Gökengin ve diğ., 2003; Korkmaz Çetin ve diğ., 2008; Kukulu ve diğ., 2009; Özcebe ve diğ., 2007). Ülkemiz ve yurt dışı kaynaklı ergenlerin cinsel sağlık eğitimi ile ilgili görüşlerini ele alan araştırmalar incelendiğinde ergenlerin %81 ila %96 arasında değişen yüksek oranlarda cinsel sağlık eğitimi almak istedikleri görülmektedir (Byers ve diğ., 2003; Kaya, Serin ve Genç, 2007; Kükner ve diğ., 1993; McKay ve Holowaty, 1997; Özcebe ve diğ., 2007; Pınar ve diğ., 2009; Rabieipoor, 2011; Sasaoğlu, 1994). Ayrıca ergenlerin cinsel sağlık eğitimlerinin okullarda verilmesini çok yüksek oranlarda desteklediklerini, okulların cinsellikle ilgili konularda temel bilgi kaynağı olması gerektiğini belirttikleri araştırmalar da mevcuttur (Boyce ve diğ., 2003; Byers ve diğ., 2003). Ergenlerin cinsel sağlık eğitimlerinin içeriğinde yer almasını istedikleri konular arasında CYBH, gebelikten korunma yöntemleri, kişisel güvenlik, cinsel istismar konuları ön plana çıkmaktadır (Byers ve diğ., 2003; Kukulu ve diğ., 2009; Meaney ve diğ., 2009; Pınar, 2008; Pınar ve diğ., 2009). Lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimi ile ilgili görüşlerinin ele alındığı araştırmada öğrenciler, cinsel sağlık eğitimi konularının belirlenmesinde söz sahibi olmak istediklerini; cinsel davranışlar, cinsel arzular ve haz konularında daha fazla bilgi almak istediklerini; daha deneyimli, iyi eğitimli öğretmenlerin eğitim sırasındaki rahatlığı ve ders içeriğinin daha başarılı şekilde işlenmesini sağladıklarını belirtmişlerdir (Allen, 2005). Lise öğrencilerinin görüşlerinin değerlendirildiği bir diğer çalışmada ise öğrenciler gizlilik, güven, eğitimcilerin donanımı ve tecrübesi ve karma gruplar gibi konularda endişeleri olduğunu; cinsel sağlık eğitiminin 6. sınıftan lise son sınıfa kadar uzanan bir ders şeklinde verilmesini tercih ettikleri bildirilmektedir (DiCenso, Borthwick, Busca ve Creatura, 2001). Lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimi ile ilgili beklentilerinin yoğunlaştığı konulardan biri de cinselliğin duygusal boyutuna ilişkindir, öğrencilerin büyük bir kısmı cinsel sağlık eğitimi programlarında 45 cinselliğin duygusal boyutunun da yer almasını istediklerini ifade etmişlerdir (Measor, Tiffin ve Miller, 2000). 2.2.6. Ebeveynlerin Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşleri Ergenlere yönelik cinsel sağlık eğitiminde özellikle lisede veya daha alt öğrenim kademelerinde eğitim gören öğrenciler söz konusu ise dikkate alınması gereken olgulardan biri de ebeveynlerin bu konudaki görüşleridir. Yapılan çalışmalar ebeveynlerin büyük bölümünün okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesine olumlu baktığını ortaya koymaktadır (APCO Insight ve AFY, 2004; Bulut ve Ortaylı, 2004; Gökdeniz, 2008; Hickman-Brown Public Opinion Research, 1999; İncesu ve diğ., 2006; McKay, Pietrusiak ve Holowaty, 1998; McKay, 2000; Yıldız, 1990; Weaver, Byers, Sears, Cohen ve Randall, 2002). Ebeveynlerin cinsel konuları tabu olarak görmeleri, utangaçlık, aile içi iletişimde yetersizlik, ebeveynlerin cinsellik ve romantik ilişkilere dair çocuklarından farklı değerlere sahip olmaları ve bu farklılığın neden olabileceği olası çatışmalardan kaçınmak istemeleri cinsellik ve cinsel sağlık konularının evde de konuşulmamasına neden olmaktadır (Eroğlu ve Gölbaşı, 2005; Gürsoy ve Gençalp, 2010; Hedgepeth ve Helmich, 1996; Jones, 2009). Aile de başlaması beklenen, yaşam boyu devam eden bir süreç olarak tanımlanan cinsel sağlık eğitimi ve eğitimin içeriğini oluşturan konular sosyal ve kültürel faktörlerin etkisiyle halen tabu konumundadır. Araştırmalar ülkemizde de ebeveynlerin büyük çoğunluğunun çocuklarıyla cinsel sağlık konularında hiç konuşmadıklarını ortaya koymaktadır (Akın ve Özvarış, 2004; Set ve diğ., 2006). Cinsel konuların tabu olduğu ve aile içinde rahat şekilde konuşulmadığı toplumlarda, okullardaki cinsel sağlık eğitimi etkinliklerinin önemi artmaktadır (Gölbaşı, 2003). Weaver ve diğerleri tarafından (2002) Kanada’nın New Brunswick eyaletinde yapılan araştırmaya 4.200 ebeveyn katılmıştır. Yapılan araştırmada ebeveynlere cinsel sağlık eğitiminin içeriği hakkındaki görüşleri sorulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre ebeveynlerin cinsel sağlık bilgileri eğitiminin okullarda verilmesi ve 46 bu sorumluluğun ev ve okul arasında paylaşılması gerektiğini düşündükleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu eğitimin ilkokulda başlaması gerektiği; cinsel sağlık eğitimi müfredatı, cinsellik ve evde verilecek cinsel eğitimin iletişim teknikleri konusunda ebeveynlerin kendilerine de bilgi verilmesini istedikleri ortaya çıkan bulgular arasındadır. ABD’de 2004 yılında Harvard Üniversitesi Kennedy Devlet Okulu, Henry J. Kaiser Aile Fonu ve NPR (National Public Radio) tarafından Amerika’da Cinsel Eğitim başlığı altında kapsamlı bir araştırma yapılmıştır. Araştırmaya çocuğu 7.sınıftan 12.sınıfa kadar olan, rastgele örneklem yoluyla seçilen 18 yaş ve üstü 1759 ebeveyn katılmıştır. Araştırma sonucunda ebeveynlerin %93 gibi büyük bir çoğunluğu cinsel sağlık eğitimin cinsel sorunlara yaklaşımda oldukça yardımcı olduğunu ve okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini desteklediklerini; %75’i okulda cinsel eğitim alan çocuklarının daha olumlu davrandıklarını belirtmiştir. Ayrıca ebeveynlerin cinsel sağlık eğitiminin içeriğinde hem ortaokul düzeyinde hem de lise düzeyinde verilmesini uygun gördüğü konular; CYBH, üreme, ailelerde cinsellik hakkında konuşma, , cinsellikten kaçınma/cinsel perhiz, doğru karar verme, cinsel ilişki için uygun yaşı bekleme ve CYBH için yapılan testlerdir. Ebeveynler, oral seks, mastürbasyon, kondom kullanımı, cinsel yönelim ve doğum kontrol yöntemlerinin öğretilmesini istememektedir (Seifert, 2006). ABD’nin Kuzey Karolina eyaletinde 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre bu çocukları bu eyaletteki devlet okullarına devam eden ebeveynlerin %90.5’i okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini desteklemektedir. Okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini destekleyen ebeveynlerin yaklaşık 2/3’ünden fazlası bu eğitimin 6. sınıfta başlamasını istemektedir. Yine bu ebeveynlerin %43’ü lise öğrencilerinin yılda 36 saat ya da daha fazla saat cinsel sağlık eğitimi alması gerektiğini belirtmişlerdir. Duyguları kontrol etme, iletişim becerilerini geliştirme, cinsel davranışlara ilişkin baskıyla başa çıkma konusunda yardımcı olacak becerilerin öğrenilmesi, korunma yöntemleri ve CYBH’ler hakkında doğru ve kapsamlı bilgiler gibi konular ebeveynlerin büyük çoğunluğu tarafından cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde olması gereken konular olarak görülmektedir (Seifert, 2006). 47 İncesu ve diğerleri (2006) tarafından yedi coğrafi bölgedeki 20 ilde 1537 kişi ile yapılan çalışma sonuçlarına göre ülkemizdeki ebeveynlerin %75’i okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini desteklerken, %25’i cinsel sağlık eğitimi verilmesine gerek olmadığını düşünmektedir. Ebeveynlerin %34.1’i okullarda cinsel sağlık eğitiminin karma şekilde verilmesini isterken, %65.9’u kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda bu dersi almasını istemektedir. Katılımcıların yaşı ilerledikçe cinsel sağlık eğitiminin ayrı verilmesi isteği de artmaktadır. Yine büyük şehirlerde cinsel sağlık eğitiminin karma olarak verilmesini isteyenlerin sayısı artarken, kırsal kesimde bu sayının azaldığı rapor edilmiştir. 2.2.7. Cinsel Sağlık Eğitimi Programlarının Etkililiği Cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğini değerlendirmeye yönelik çalışmalar incelendiğinde; cinsel sağlık eğitimi alan bireylerin; cinsel bilgi düzeylerinde (Pınar, 2008; Pınar ve Taşkın, 2011; Rabieipoor, 2011) ve cinselliğe dair konuları konuşma rahatlıklarında artış (Hedgepeth, 1998; Kirby, 1985), başkalarının kişisel değerlerine ve davranışlarına ilişkin tolerans düzeylerinde artış (Kirby, 1985), ilk cinsel ilişki deneyimlerini öteledikleri (Kirby ve diğ., 1994; Kirby, 2007), cinsel olarak aktiflerse korunma yöntemi kullanma eğilimlerinde artış (Kirby ve diğ., 1994; Kirby, 2007), benlik saygılarında ve karar verme becerilerinde artış (Collins ve diğ., 2002) ebeveynleriyle cinsel konularda iletişimlerinde artış ve buna bağlı olarak daha sorumlu davrandıkları (Hedgepeth, 1998; Kirby, Barth, Leland ve Fetro, 1991) belirlenmiştir. Cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğini değerlendirmeye yönelik en kapsamlı çalışmalardan biri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından gerçekleştirilmiştir. Tüm dünyadan 18 cinsel sağlık eğitimi programının kullanıldığı 87 çalışma incelenmiştir. Araştırmada programların etkililiği istenmeyen hamilelikleri ve CYBH’leri doğrudan ilgilendiren cinsel ilişkiye başlama, cinsel ilişki sıklığı, cinsel partner sayısı, kondom ve diğer korunma yöntemlerini kullanma sıklığı gibi cinsel davranışlar üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmaların 47’si ABD’de, 29’u gelişmekte olan ülkelerde, 11’i ise gelişmiş 48 ülkelerde gerçekleştirilmiş çalışmalardır. Bu kapsamlı gözden geçirme çalışması cinsel sağlık eğitimi programlarının cinsel etkinliği arttırmadığını, birçok programın yanlış bilgileri azaltarak doğru bilgilenmeyi sağladığını, temel değerleri açıklığa kavuşturduğunu ve olumlu tutumları pekiştirdiğini, bazı programların iletişim ve karar verme becerilerini arttırdığını göstermektedir. Cinsel sağlık eğitimi programlarının %37’sinin ilk cinsel ilişkiyi ertelediği, %31’inin cinsel ilişki sıklığını azalttığı, %44’ünün cinsel partner sayısını azalttığı, %40’ının korunma yöntemlerinin kullanımını arttırdığı bildirilmektedir (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, [UNFPA], 2010). UNESCO etkili programların özelliklerini şu şekilde belirtmektedir: müfredatın geliştirilmesi aşamasında uzman katılımı sağlanmıştır, yerel ihtiyaçlar değerlendirilmiştir, mantıksal bir model kullanılmıştır, etkinliklerin oluşturulmasında toplumsal değerler göz önünde bulundurulmuştur, pilot uygulama yapılmıştır, cinsel sağlıkla ilgili açık hedeflere odaklanılmıştır, bu hedeflere ilişkin davranışlar belirlenmiştir, davranışlara dair açık mesajlar verilmektedir, değişime ilişkin belirgin koruyucu faktörlere ve risk faktörlerine odaklanılmıştır, istenmeyen veya korunmasız cinsel ilişkiye neden olabilecek durumlara odaklanılmıştır, uygulamalı öğretim yöntemleri kullanılmıştır, bilimsel ve doğru bilgi sağlanmıştır, riskin algılanması, sosyal normların algılanması ve kişisel değerler ele alınmıştır, korunma yöntemlerine ilişkin bireysel tutumlar ve akran normlarına yer verilmiştir, kişisel becerilere ve bu becerilerin kullanılması için gerekli öz yeterlilik ele alınmıştır, konular mantıksal bir sıra ile öğrencilere verilmiştir (UNFPA, 2010). Cinsel sağlık eğitimi programları, bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir benlik algısı geliştirmesi, insan cinselliğine ve başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi, olumlu davranış biçimi ve değer yargıları geliştirmesi için oluşturulan eğitim programlarıdır. İhtiyaca yönelik cinsel sağlık eğitimi programlarının oluşturulmasında daha önceki dönemlerde uygulanan, başarılı olan programların incelenmesinin olumlu katkıları olacağı düşünülmektedir (Kirby, 2001; Roper, 2011). 49 Bu bağlamda Kirby (2007) ergenler arasında istenmeyen gebelikleri ve CYBH’yi azaltmaya yönelik cinsel sağlık eğitimi programlarını gözden geçirdiği/değerlendirdiği kapsamlı çalışma sonucunda etkili cinsel sağlık eğitimi programlarının özelliklerini şu şekilde sıralamıştır: 1. Cinsel sağlık eğitimi alanında uzmanlığı olan farklı disiplinlerden kişilerin katkılarıyla oluşturulurlar. 2. Hedef grubun durumu ve ihtiyaçları uygun şekilde belirlenmiştir. 3. Sağlıkla ilgili hedeflerin, hedefe ilişkin davranış türlerinin, davranış değişikliğini etkileyebilecek koruyucu faktörlerin ve risk faktörlerinin ve bu faktörleri değiştirecek etkinliklerin belirlenmesinde mantıksal bir yaklaşım kullanılmıştır. 4. Eldeki kaynaklar ve topluluğun değerleriyle tutarlı etkinlikler planlanmıştır. 5. Programın pilot uygulaması yapılmıştır. 6. Belirgin sağlık hedeflerine odaklanır. İstenmeyen gebeliklerin önlenmesine, CYBH’ye yol açan cinsel davranışları azaltmaya ya da her ikisine birden odaklanır. 7. Belirlenen hedeflere yönelik özgül davranış çeşitlerine odaklanır (cinsellikten kaçınma, kondom veya diğer korunma yöntemlerinin kullanılması gibi), bu davranışlar hakkında açık mesajlar verir. 8. Cinsel davranışları etkileyen psikososyal risk faktörlerini ve koruyucu faktörleri ortaya koyar (bilgi düzeyi, algılanan riskler, değerler, tutumlar, algılanan normlar, öz-yeterlik gibi), bu faktörleri etkinlikler yoluyla ya da yöntemler öğreterek değiştirir. 9. Gençlerin katılımına yönelik güvenli bir sosyal çevre yaratır. 10. Hedeflenen her risk faktörüne ve koruyucu faktöre yönelik birçok etkinlik içerir. 11. Öğrenenlerin bilgiyi içselleştirmesine/kişiselleştirmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanmış interaktif öğretim yöntemleri kullanılır. 12. Gençlerin kültürüne, yaşına ve cinsel tecrübelerine uygun davranışsal mesajlar, öğretim yöntemleri ve etkinlikler kullanılır. 13. Konular uygun bir mantık sırasına göre dizilmiştir. 50 14. İlgili otoritelerden (okul yönetimi, sağlıkla ilgili kuruluş ve derneklerden gibi) düşük düzeyde de olsa destek sağlamıştır. 15. Beklenen özelliklere sahip eğitimcileri seçer, yetiştirir ve onlara süpervizyon ve destek sağlar. 16. İhtiyaç duyulması durumunda gençlerin katılımlarını, eğitimde kalmalarını zorlaştıran çevresel engelleri aşmasına yönelik etkinlikler kullanılır. 2.2.8. Dünyada Cinsel Sağlık Eğitimi Ergenlere cinsel sağlık eğitimi verilmesi konusunda toplumların sosyokültürel ve ekonomik yapılarına, bu alandaki ihtiyaçlarına ve gelişmişlik düzeylerine göre değiştiği gözlenen farklı uygulamalar, yaklaşımlar söz konusudur. Sadece cinsel davranışları ertelemeyi hedefleyen ve risklere odaklanan cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı; aile ve kültürel çevrenin cinsel eğitiminin de önemsendiği toplumsal öğrenme yaklaşımı; risklerle birlikte korunma yöntemlerini, CYBH’yi, bazı gençlerin cinsel olarak aktif olabileceği bilgisini öğreten kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımları öne çıkan farklı bakış açılarıdır (Collins ve diğ., 2002; Çok, 2003). Gelişmekte olan, gelişmişlik düzeyi daha düşük ülke ve bölgelerde cinsellikten uzak durulmasını önemle vurgulayan cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımının daha etkin olduğu görülmektedir (Gürsoy ve Gençalp, 2010). Dünya üzerinde cinsel sağlık eğitimine yönelik uygulamalar ülkelerin bulundukları coğrafi konumlarına göre sınıflandırılarak ele alınmaya çalışılmıştır. 2.2.8.1. Avrupa Ülkelerinde Cinsel Sağlık Eğitimi İsveç kapsamlı cinsel sağlık eğitimini örgün eğitim müfredatına dahil eden ilk ülkedir. Cinsel sağlık politikasının önemli bir parçası olan cinsel sağlık eğitimi ülkedeki bütün okulların yanı sıra sivil toplum kuruluşları tarafından da verilmektedir. Okullarda verilen cinsel sağlık eğitiminin içeriğinde fiziksel ve ruhsal değişim, cinsiyet, doğum, gebelik, cinsel yönelim, kürtaj, cinsel işlevler, CYBH, 51 korunma yöntemleri, mastürbasyon, romantik ilişkiler ve aile konuları yer almaktadır (Kelefang, 2008). Finlandiya cinsel sağlık eğitimine dair ülkelerin genel bir politikaya sahip olmasının gençlerin cinsel davranışlarını etkileme potansiyeli açısından çarpıcı bir örnektir. Ülkede 1970’li yıllardan cinsel sağlık eğitimi okullarda zorunlu ders iken 1994 yılında seçmeli hale getirilmiştir. Bu değişimle birlikte cinsel sağlık eğitiminin niteliği ve niceliği azalmaya başlamış ve bu alandaki hizmetlere ayrılan kaynakta kısıntıya gidilmiştir. Bu değişikliği takiben 90’lı yılların sonlarında ülkede gençler arasında kürtaj oranı %50 oranında artmış, ilk cinsel deneyimi 14-15 yaşlarında yaşayan ergenlerin sayısı da artarken, korunma yöntemlerini kullanma oranları azalmıştır. Yaklaşık on yıl sonra 2006 yılında “sağlık dersi” adı altında cinsel sağlık konularını kapsamlı olarak ele alan yaklaşım tekrar ilkokullarda ve ortaokullarda zorunlu ders haline getirilmiştir. Gençlerin cinsel davranışlarıyla ilgili kötüye gidiş tersine çevrilmiştir, cinsel ilişkiye başlama yaşı yükselmeye, korunma yöntemi kullanma yaşı artmaya, gençler arasında kürtaj oranları da düşmeye başlamıştır (Apter, 2009). Hollanda’da cinsel sağlık eğitimi 1993 yılından bu yana örgün eğitim müfredatının bir parçasıdır. Hollanda’da cinsel sağlık eğitimi bilgi vermekten çok konuşma, tartışma odaklıdır. Okullarda gebelik, CYBH, cinsel yönelim ve homofobi, farklı cinslere ve cinsel tercihlere saygı, sağlık cinselliğin geliştirilmesine yönelik beceriler gibi konular işlenmektedir. Derslerin işlenişinde öğrencilerden gelen sorularda belirleyicidir, cinsel davranışlardan, farklı cinsel yönelimlere tüm konular açık bir şekilde tartışılmaktadır. İletişimin önemine vurgu yapılırken cinsel davranışların olumsuz sonuçları üzerinde çok az durulmaktadır (Weaver, Smith ve Kippax, 2005). Fransa’da tüm okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmektedir. 1996 yılında alınan kararla 13 yaşından itibaren haftada en az iki ders saati olmak kaydıyla dört yıl boyunca devam eden cinsel sağlık eğitimi zorunlu kılınmıştır. Cinsel sağlık eğitimi genellikle öğrencilerin merak ettiği konularda onlar tarafından yöneltilen 52 sorularla başlamaktadır. Eğitim müfredatı biyolojik ve cinsel olgunlaşma, üreme, CYBH’nin önlenmesi ve korunma yöntemleri konularına odaklanmaktadır (Weaver ve diğ., 2005). Biyoloji öğretmenleri genellikle üreme, üreme organlarının fizyolojisi ile ilgili konuları anlatırken, diğer konuları tartışmak için aile planlaması ile ilgili kurumlardan eğitimciler davet edilmektedir. Bu kapsamlı yaklaşım, okullar ve aile planlaması ile ilgili kurumların işbirliği içinde çalışmasını sağlamıştır (Berne ve Huberman, 1999). Almanya’da cinsel sağlık eğitimine dair ulusal bir program veya ders bulunmamaktadır. Cinsel sağlık eğitiminin sorumluluğu okullara ve toplum destekli organizasyonlara verilmiştir. Öğretmenler ve öğrenciler isteklerine, ihtiyaçlarına özgü eğitim programları oluşturma konusunda özgürdür. Ülkede özgür, baskıcı olmayan, karşılıklı iletişime dayalı bir yaklaşımla cinsel sağlık eğitimi sunulmaktadır (Berne ve Huberman, 1999). Bulgaristan’da cinsel sağlık eğitimi alanındaki çalışmalar 2003 yılından sonra hızlanmıştır. Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Birleşmiş Milletlerin ilgili ajanslarının işbirliğinde ergenlere yönelik cinsel sağlık eğitimi projesi hazırlanmıştır. Eğitim programın pilot uygulaması 22 farklı şehirde 194 okulda gerçekleştirilmiştir. Proje okullardaki kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programının yanı sıra okul dışı eğitimler, genç dostu sağlık hizmetleri ve farkındalık kazandırma kampanyalarını da içermektedir. Okullardaki kapsamlı cinsel sağlık eğitimi hem öğretmenler tarafından hem de akran eğitimi yoluyla gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde eğitilen 600 öğretmen ve 1.200 akran eğitmen tarafından kapsamlı cinsel sağlık eğitimi verilmektedir. Cinsel sağlık eğitimi ortaokullarda seçmeli ders olarak örgün eğitim müfredatında yer almaktadır ve bir çok okulun bünyesinde cinsel sağlık eğitimi kulüpleri bulunmaktadır (UNFPA, 2010). Romanya’da cinsel sağlık eğitimi uzun süre uluslararası ajanslar ve sivil toplum kuruluşları tarafından eğitilen gönüllüler tarafından lise öğrencilerine verilen dersler yoluyla verilmiştir. Ancak 2004 yılında seçmeli olarak “Sağlık Eğitimi” dersi örgün eğitim müfredatına dahil edilmiştir. Seçmeli ders 1. sınıftan 12. sınıfa kadar 53 tüm sınıflarda bulunmaktadır. Dersin içeriği her biri iki eğitim yılı boyunca işlenen altı modülden oluşmakta olup her modülde konular öğrencinin yaşına göre farklılık göstermektedir (Rada, 2014). 2.2.8.2. Kuzey ve Güney Amerika’da Cinsel Sağlık Eğitimi Kanada cinsel sağlık eğitimi konularını örgün eğitim müfredatı içerisinde veren ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak eğitim programlarının içeriği eyaletler arasında bazı farklılıklar göstermekle birlikte tüm eyaletler kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı benimsenmiştir. Gençler ve çocuklar yaş düzeylerine uygun konularda cinsel eğitimi 2. sınıftan itibaren almaya başlamaktadırlar. 2. Sınıfta vücudun temel bölümleri öğretilirken, 3. sınıfta üreme süreci, 4. sınıfta sağlıklı insani ilişkiler konuları öğretilir. Öğrencilerin 6. Sınıf itibariyle kadın ve erkek fizyolojisini, erinlik ve meydana gelen değişimleri, sağlıklı insani ilişkilerin temel bileşenleri; 8. sınıf itibariyle de cinsellikten kaçınmayı (perhiz), CYBH’yi, korunma yöntemlerini, cinsellikle ilgili durumlarda karar verme becerilerini ve sağlıkla ilgili konularda nasıl destek arayacaklarını bilmeleri beklenir. 9. ve 10.sınıflarda yaşam boyu cinsel gelişim, cinsellik konusunda baskı yaratan unsurlar (akran ve medya etkisi) ve cinselliğe başlamayla ilişkili seçimlerin sonuçları hakkında bilgi verilir. Yine bu programın içeriğinde ama daha genel olarak sosyal beceriler, karar verme becerileri ve çatışma çözme becerileri ele alınır. 11. ve 12.sınıfta ise sağlıklı cinsel ilişkilerin değerlendirilmesine ilişkin derinlemesine bilgi alma fırsatı yaratılır (Meaney, 2004). SIECUS (1996), okullarda cinsel sağlık eğitimi için hazırladığı rehber kitapta kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarının altı temel alanda içeriğe sahip olması gerektiğini belirtmektedir; insan gelişimi, ilişkiler, kişisel beceriler, cinsel davranış, cinsel sağlık, toplum ve kültür. Ancak ABD’de cinsel sağlık eğitimi konusunda genel/federal bir politika olmaması nedeniyle her eyalet kendine ait uygulamalara sahiptir. Eyaletlerin çoğunda cinsellikten kaçınma (cinsel perhiz) yaklaşımını temel alan cinsel sağlık eğitimi programları tercih edilirken bazılarında ise kapsamlı cinsel sağlık yaklaşımına göre hazırlanmış cinsel sağlık eğitimi programları tercih 54 edilmektedir. Ayrıca herhangi bir cinsel sağlık eğitimi programının olmadığı eyaletler de vardır (Berne ve Huberman, 1999). Güney Amerika ülkelerinden Kolombiya’da cinsel sağlık eğitimi 2008 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığının Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile ortaklaşa geliştirdiği proje yolu ile verilmektedir. Geliştirilen eğitim modeli hem örgün eğitim içindeki hem de örgün eğitim dışındaki gençleri bu alanda sürekli eğitmeyi hedeflemektedir ve kapsamlı bir yaklaşıma sahiptir. Programın temelini cinselliğin; cinsel aktivitelere, cinsiyete ve cinsel yönelime ilişkin anlayışımızı ve deneyimlerimizi tanımlayan sosyal bir yapı olduğu inancı oluşturmaktadır. Bu bağlamda iletişim, duygular, üreme, aile ve toplumsal bakış açıları öncelikli ele alınan temalardır. Cinselliğe dair olumlu bakış açısı, bireysel kararların desteklenmesi, sorumluluk ve haz, insan haklarının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi programın dört temel bileşenidir (UNFPA, 2010). Jamaika’da cinsel sağlık eğitimi örgün eğitimin bir parçası olarak “Sağlık ve Aile Eğitimi” adı altında verilmektedir. Cinsel sağlık eğitimi farklı şekillerde verilmekle birlikte en yaygın format rehberlik oturumları şeklinde psikolojik danışmanlar tarafından verilmesidir. Program cinsel sağlığı öğretmenin yanında ilişkilere, iletişime, krize müdahaleye, duygusal iyi oluşa, çatışma çözmeye ve zararlı alışkanlıkların önlenmesine de odaklanır. Psikolojik danışmanlar tarafından verilen rehberlik programında cinsellikten kaçınmaya (perhiz), aile planlamasına, yaşam becerilerine, üreme sağlığına ve CYBH’nin önlenmesine dair bilgiler yer alır (Thompson, 2011). 2.2.8.3. Asya ve Afrika Ülkelerinde Cinsel Sağlık Eğitimi Azerbaycan’da cinsel sağlık eğitimi 2001 yılından bu yana 9.,10. ve 11.sınıf müfredatının bir parçası olarak verilmektedir. Bunun yanı sıra okul dışında cinsel sağlık eğitiminin yaygınlaşmasına yönelik olarak akran eğitimi projesi bulunmaktadır. Bu konudaki eğitim programı ve eğitim materyalleri Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının işbirliğinde geliştirilmekte olup akran eğitimi ağının (AzPEN) 55 kurulması, okul dışı ulusal akran eğitimi müfredatının oluşturulması ve resmi olarak tanınan akran eğitimi sertifika programının başlatılması hedeflenmektedir (UNFPA, 2010). Tayland’da cinsel sağlık eğitimi örgün eğitim müfredatının bir parçasıdır. Ortaokullarda ve liselerde olmak üzere iki farklı eğitim programı vardır. İnsan vücudunun anatomisi ve fizyolojisi, insan gelişimi, cinsel gelişim, ilişkiler, cinsel davranışlar, üreme sağlığı, yaşam becerileri, sosyal ve kültürel boyutlar, fiziksel ve ruhsal sağlığı tehdit eden zararlı alışkanlıklar ve AIDS/HIV ortaokul programının konularını oluşturmaktadır. Kişisel gelişim için rehberlik, yaşamın her döneminde büyüme ve gelişmeyi etkileyen faktörler, kişilik gelişimi, romantik ilişkiler, eş seçimi, aile yaşamı, cinsellik, istenmeyen gebelikler ve aile planlaması, uygun cinsel davranışlar, iletişim, riskli cinsel davranışlar, CYBH, AIDS/HIV ise lise programının konularıdır (Nitirat, 2007). Moğolistan’da 3. sınıftan 10.sınıfa kadar okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmektedir. UNFPA ve Uluslararası Margaret Sanger Vakfı gibi kuruluşların desteğiyle ülke kendi cinsel sağlık eğitimi müfredatını oluşturmuştur. Bu oluşum sürecinde odak gruplar ve betimsel çalışmalar yoluyla gençlerin ve ergenlerin bilgi düzeyleri ve tutumları hakkında bilgi toplanmıştır. Eğitim programı pilot okullarda uygulandıktan sonra ülke genelinden seçilen 680 öğretmen 80 saatlik bir eğitimden geçirilerek eğitim ülke genelinde uygulanmaya başlanmıştır (UNFPA, 2010). Nijerya’da cinsel sağlık eğitimi “Aile Yaşamı ve AIDS/HIV Eğitimi” adlı ders yoluyla verilmektedir. 2004 yılında sadece bir eyaletteki okullarda verilen bu ders 2009 yılında 34 eyaletteki okullara yayılmıştır. Ülkenin AIDS/HIV tehdidi altında olması, Ulusal Eğitim Konseyinin siyasal desteği cinsel sağlık eğitiminin hızla yaygınlaşmasını kolaylaştırmıştır. Araştırmalar cinsel sağlık eğitiminin; gençlerde güvenli cinsel davranışlarda artış, gençler arasında AIDS/HIV görülme sıklığında azalma gibi olumlu sonuçlarının görülmeye başlandığını rapor etmektedir (UNFPA, 2010). 56 Okul temelli cinsel sağlık eğitimleri ve bu eğitim programlarının etkililiği global düzeyde gençlere yönelik çalışmalar yapan kuruluşların da ilgi alanındadır. UNESCO, Dünya çapında 2007 yılından bu yana cinsel sağlık eğitimi konusunda çalışmalar yapmaktadır. UNESCO kendi tarafından destekli; Estonya, Hindistan, Endonezya, Kenya, Nijerya ve Hollanda’da sunulan kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarını ve etkililiğini incelemiştir. Nijerya’da okul müfredatı dahilinde verilen “Aile Yaşamı ve AIDS/HIV Eğitimi” dersi 2009 yılında 319 okulda 246.000 öğrenciye ulaşmıştır. Kenya’da okullarda ders dışı bir proje olarak yürütülen “Dünya Benimle Başlar” cinsel sağlık eğitimi programına 2009 yılında 112 okulda 7.300 öğrenci katılırken yine ders dışı bir proje olarak Endonezya’da yürütülen “DAKU!” kapsamında 77 okulda 1.805 öğrenci eğitim almıştır. Hindistan’da “Ergenlerin Cinsel Sağlığı Dersi” 2009 yılında 5.560 okulda 780.000 öğrenciye verilmiştir. 2009 yılında Estonya’da okul müfredatına dahil “İnsan Çalışmaları” dersiyle 382 okulda 28.000 öğrenciye, Hollanda’da ise “Yaşasın Aşk” adlı ders ile 174 okulda 25.300 öğrenciye kapsamlı cinsel sağlık eğitimi verilmiştir. UNESCO (2011) tarafından yapılan araştırma kapsamlı cinsel sağlık eğitiminin CYBH ile yakından ilgili anahtar cinsel davranışlar üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerde uygulanan veya uygulanmış olan cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğine dair kapsamlı çalışmalardan biri de Speizer, Magnani ve Colvin (2003) tarafından gerçekleştirilmiştir. Suudi Arabistan, Brezilya, Filipinler, Peru, Nijerya, Jamaika, Güney Afrika, Uganda, Tanzanya, Zimbabve, Şili, Meksika ve Namibya’da gerçekleştirilmiş, ergenlere yönelik 22 okul temelli cinsel sağlık eğitimi programı incelenmiştir. Alandaki önceki çalışmalara benzer şekilde cinsel sağlık eğitimi programlarının riskli cinsel davranışları arttırdığına, cinsel ilişki yaşını öne çektiğine dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Eğitim programlarının çoğunun gençlerin cinsel sağlık konularındaki bilgi ve tutumları üzerinde olumlu etki yarattığı ancak davranış değişikliği yaratmada daha sınırlı etki gösterdikleri görülmüştür. Araştırmacılar cinsel sağlık eğitimi konusunda sihirli bir formül olmadığını ancak gençlere tutarlı, doğru bilgi ve mesajları; sağlıklarını ve iyi oluşlarını korumaları için gerekli yaşam becerilerini; sosyal desteği; gerektiğinde 57 korunma yöntemlerine ve sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliği sağlayan programların önemini vurgulamaktadır (Speizer ve diğ., 2003). Genel olarak değerlendirildiğinde İsveç, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Kanada, Fransa ve Avustralya cinsel sağlık eğitimi konusunda ulusal bir eğitim politikasına ve örgün eğitim sistemi içerisinde cinsel sağlık dersine sahip ülkelerdir. Cinsellik yaşamın doğal bir parçası olarak algılanmakta ve küçük yaşlardan itibaren sistematik bir şekilde cinsel sağlık eğitimi hizmeti sunulmaktadır (Pınar, 2008). Söz konusu ülkelerin cinsel sağlık eğitimlerinin içeriği incelendiğinde kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımının etkisi açık şekilde görülmektedir. Dünya genelinde İsveç, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Kanada ve Avustralya gibi kapsamlı cinsel sağlık eğitimini destekleyen ülkeler diğer benzer gelişmişlik düzeyine sahip ülkelere nazaran gençler arasında düşük istenmeyen gebelik ve kürtaj oranlarıyla dikkat çekmektedir (Lottes, 2002). 2.2.9. Ülkemizde Cinsel Sağlık Eğitimi Ülkemizde cinsellik, benzer gelişmişlik düzeyine sahip olan ülkelerde olduğu gibi üstü kapalı bir konu olarak algılanmakta ve bu alanda sunulan hizmetler, eğitimler, araştırmalar sınırlı kalmaktadır. Ailede başlaması beklenen, yaşam boyu devam eden bir süreç olarak tanımlanan cinsel sağlık eğitimi ve eğitimin içeriğini oluşturan konular sosyal ve kültürel faktörlerin etkisiyle halen tabu konumundadır. Araştırmalar ülkemizde ebeveynlerin büyük çoğunluğunun çocuklarıyla cinsel sağlık konularında hiç konuşmadıklarını ortaya koymaktadır (Akın ve Özvarış, 2004; Set ve diğ., 2006). Cinsel konuların tabu olduğu ve aile içinde rahat şekilde konuşulmadığı toplumlarda, okullardaki cinsel sağlık eğitimi etkinliklerinin önemi artmaktadır (Gölbaşı, 2003). Ancak okullarımızda cinsel sağlık eğitimine yönelik sürekli, eğitim içinde bütünleşmiş ve geniş kitlelere ulaşmış bir programdan veya dersten söz etmek mümkün değildir (Çok, 2003; İKGV, 2000). Bununla birlikte cinsel sağlık eğitimi konularından bazıları ilköğretim ve ortaöğretimdeki belirli derslerin içeriğinde 58 yüzeysel olarak yer almaktadır (İKGV, 2000). Örneğin liselerde Sağlık Bilgisi dersi ve ortaokulda fen bilgisi dersi kapsamında sınırlı şekilde üreme organları, menstürasyon döngüsü ve sperm üretimi gibi konularda bilgi verilmektedir. Bu şekilde sunulan kısıtlı bilginin gençlerin cinsel konulara ilişkin tutum ve davranışlarını biçimlendirmeye, gerekli becerileri kazandırmaya yetmeyeceği açıktır. Örgün eğitim müfredatları açısından bakıldığında tek istisnanın bazı üniversitelerde bulunan seçmeli cinsel sağlık eğitimi dersi olduğu görülmektedir. Bu seçmeli ders UNFPA’nın, Sağlık Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığının, Yüksek Öğretim Kurulunun ve İKGV’nin ortaklaşa yürüttüğü “Gençlerin Cinsel Sağlığının Desteklenmesi” projesi kapsamında 1999-2000 akademik yılından itibaren bazı üniversitelerin ders programına dahil edilmiştir (İKGV, 2003). Cinsel sağlık eğitimi açısından örgün eğitim müfredatındaki bu eksiklik; gençlerin cinselliğe ve cinsel sağlığa ilişkin doğru bilgi, gerekli beceri, sağlıklı tutum ihtiyacı daha çok gönüllü sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşların Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa gerçekleştirdiği projeler yolu ile giderilmeye çalışılmaktadır (Çok, 2003). Cinsel sağlık eğitimi açısından ergenleri hedef alan; gönüllü kuruluşlar ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle yürütülmüş olan projelerin ilki 1993 yılında başlanan "Değişim, Genç Kızlığa İlk Adım" eğitim programıdır. Sosyal sorumluluk projesi olarak başlangıçta yalnızca kız öğrenciler için sunulan bu eğitimle, altı ay içinde 80 ilde 10 bini aşan sayıda okulda 2 milyondan fazla sayıda kız öğrenciye ergenlik dönemiyle ilgili bilgilendirme yapılması sağlanmıştır. Uygulamalarda öğrencilerin yönelttiği sorular derlenerek cevaplarından oluşan içerik bir kitap halinde piyasaya sunulmuştur (Kardam, Akman, Özvarış ve Çağlar 2001). Bu projenin değerlendirilmesi sonucu gönüllü kuruluşların desteği de alınarak Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde daha kapsamlı bir anlayışla ERDEP (Ergenlik Dönemi Değişim Projesi) oluşturulmuştur. 2000 yılında uygulanmaya başlayan ERDEP erkek öğrencileri de ayrı gruplar olarak kapsamına almış, bu kez eğitimlerde 59 dağıtılmak üzere öğrenciler ve öğretmenler için kitapçıklar geliştirilmiştir. Bu proje kapsamında çeşitli illerde eğitim seminerleri gerçekleştirilmiştir. Eğitimlerin içeriğinde ergenlikte büyüme, gelişme ve olgunlaşma, ergenlerin zihinsel, ruhsal ve sosyal özellikleri, kadın ve erkek üreme sistemleri, cinsel kimlik gelişimi, CYBH gibi konuların yanı sıra madde bağımlılığı ve zararlı alışkanlıklar konulara da yer verilmiştir (Selçuk, 2006). İKGV, eğitim fakültesi öğrencilerinin gelecekte öğretmen olarak cinsel sağlık eğitimi vereceği düşüncesinden hareketle Milli Eğitim Bakanlığı ve UNFPA işbirliğinde bu öğrencilere yönelik olarak kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi hazırlamıştır. “Gençlerin Cinsel Sağlığının Desteklenmesi” projesi kapsamında hazırlanan eğitimin içeriğinde fiziksel ve duygusal gelişim, yaşama hazırlık, cinsellik ve toplumsal konular, farklı cinsel davranışlar, cinsellikle ilgili tutum ve değerler, cinselliğe ilişkin yanlış bilgiler ve inanışlar, önlemler (korunma yöntemleri, CYBH ve HIV/AIDS konularına yer verilmiştir. Söz konusu projede öğretmen adayı gençlere cinsel sağlık eğitiminin verilmesinin yanı sıra cinsel sağlık eğitimi konusunda hizmet-öncesi ve hizmet-içi eğitime yönelik eğitim materyalleri hazırlanması amaçlanmıştır (İKGV, 2000). Milli Eğitim Bakanlığı’nın İKGV, İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü ve Uluslararası Çocuk Merkezi işbirliğinde cinsel sağlık eğitimi alanında gerçekleştirdiği projelerden biri de “Ergenlerin Sağlık Bilincinin Geliştirilmesi Projesi”dir. 2001 yılında başlanan projenin amacı ergenlerin üreme sağlığı konusundaki bilgi ve hizmet ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik stratejilerin geliştirilmesidir. Projenin uygulandığı hedef kitle ilköğretim, ortaöğretim okulu öğrencileri, öğretmenleri, okul yöneticileri, öğrencilerin anne ve babalarıdır. Proje kapsamında 2002 yılında Ergenler ve Sağlık Durum Raporu çıkarılmıştır. Proje kapsamında İstanbul, İzmir ve Ankara’da görev yapan 385 öğretmene iki günlük hizmet içi eğitim verilmiştir. Eğitim fakültelerinde cinsel sağlık eğitiminin yaygınlaştırılması için 20 yeni fakülte programa dahil edilerek 76 öğretim elemanı yetiştirilmiştir (Bulut, 2004). 60 Milli Eğitim Bakanlığının UNICEF ve Avrupa Birliği işbirliğinde gerçekleştirdiği “Önce Çocuklar Projesi” nin bir alt projesi olan “7-19 Yaş Aile Eğitimi” içeriğinde ergenlikte cinsel gelişim ve toplumsal cinsiyet rolleri konularına yer vermesi, cinsel sağlık konularında ebeveynleri çocuklarıyla konuşmaya teşvik etmesiyle bu alanda velilere yönelik önemli eğitim girişimleri arasında yer almaktadır. Yine Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen ve okullarda psikolojik danışmanlar yoluyla sunulan “12-18 Yaş Aile Eğitimi Kurs Programı” da içeriğinde yer alan ergen gelişimi (cinsel gelişim özellikleri, cinsel yönelim, cinsiyet rolleri), ergen ve akran ilişkileri (sağlıklı ve sağlıksız romantik ilişkiler) ve cinsel sağlık eğitimi oturumlarıyla gençlerin ebeveynlerine yönelik cinsel sağlık eğitimi girişimlerinin devamı niteliğindedir (Milli Eğitim Bakanlığı, 2014). Sağlık Bakanlığı da gençlerin cinsel sağlık konusundaki eğitim gereksinimleri karşılamak üzere çeşitli çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda 2005-2015 yıllarını kapsayan “Ulusal Stratejik Eylem Planı” geliştirilerek, gençlerin cinsel sağlıkla ilgili sorunlarının çözümüne yönelik stratejiler ortaya konmuştur. Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet Merkezleri yoluyla gençlere cinsel büyüme ve gelişme, güvenli cinsel yaşam konularında bilgilendirme ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır (Sağlık Bakanlığı, 2007). Sunulan bilgilendirme hizmetinin niteliğini arttırmak için 2007 yılında “Türkiye Üreme Sağlığı Programı” dahilinde Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü tarafından Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet Merkezleri Cinsel Sağlık Eğitimi Modülü hazırlanmıştır. Modülün “Okullarda Cinsel Sağlık Eğitimi” bölümünde okullarda verilecek cinsel sağlık eğitiminin cinsel gelişim; üreme; kendine güvenli ve yeterli bir birey olmak; ilişkiler; cinsel davranış; güvenli cinsellik; cinsellik, toplum, kültür ve din temel konularını içerebileceği belirtilmiştir (Sağlık Bakanlığı, 2007). 61 Türkiye Aile Planlaması Derneği (TAPD) gençlere yönelik cinsel sağlık eğitimi etkinlikleri düzenleyen önemli ve öncü sivil toplum kuruluşlarından biridir. TAPD 1974 yılında üniversite eğitimi alan ve okula devam etmeyen gençlerin cinsel konulara dair bilgi ve tutumlarını araştırmıştır. Söz konusu araştırmanın bulguları 1979 yılında çeşitli bakanlık temsilcilerinin ve üniversitelerde görev yapan uzmanların katılımıyla düzenlenen toplantıda tartışılmıştır. Değişik ülkelerin cinsel sağlık eğitimi uygulamalarının da incelendiği toplantı ülkemizde cinsel sağlık eğitiminin yaygınlaşmasına yönelik önemli girişimler arasında görülmektedir (Pınar, 2008; Çok, 2003). CETAD cinsel sağlık eğitimi alanında hizmet sunan önemli bir sivil toplum kuruluşudur. CETAD, 2006 yılında Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle başlattığı “Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Alanında Ulusal ve Yerel Medya Yoluyla Savunuculuk” projesiyle kamuoyunun dikkatini cinsel sağlık konusuna çekmeye çalışmış ve doğru mesajları daha etkin biçimde vermeyi hedeflemiştir. Proje kapsamında uzman akademisyenlerce hazırlanan bilgilendirme dosyaları gençlerin cinsel sağlık eğitimlerinde kullanılabilecek önemli birer eğitim materyalidir. Bahsedilen projelerin yanı sıra çok daha sınırlı sayıda gence ulaşabilmiş olmalarına karşın akademik çalışmalar kapsamında çoğunlukla ilköğretim öğrencilerine ve üniversite gençliğine yönelik olarak oluşturulan, etkililiği test edilmiş cinsel sağlık eğitimi programlarının (Çok, 2003; Dağ ve diğ., 2012; Güler ve Yöndem, 2007; Kızıltoprak, 2007; Öztürk, 2013; Pınar, 2008; Selçuk, 2006) varlığından söz etmek mümkündür. 2.3. İlgili Araştırmalar Bu bölümde, okullarda uygulanan cinsel sağlık eğitimi programları ile ilgili ve cinsel sağlık eğitimi alanında lise öğrencileriyle gerçekleştirilen yurt dışında ve yurt içinde yapılan bazı araştırmalara yer verilmiştir. 62 2.3.1. Cinsel Sağlık Eğitimi ile İlgili Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar Kirby ve diğerleri (1991) Riski Azaltma (Reducing the Risk) cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğini değerlendirmek için California şehir merkezinde ve kırsal bölgelerinde yer alan 13 lisede bu eğitim programını uygulamışlardır. Yarı deneysel desenin kullanıldığı çalışmada veriler öntest, sontest, 6 ve 18 aylık izleme testleriyle toplanmıştır. Riski Azaltma içeriğinde korunma yöntemleri, riskli durumlardan kaçınma, akran baskısı, karar verme becerileri, güvenli cinselliğin müzakeresi ve cinsellikten kaçınma/cinsel perhiz konularının yer aldığı, 9.sınıftan 12.sınıfa ergenlere yönelik kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi programıdır (AFY, 2008). 45’er dakikalık 16 oturumdan oluşan eğitim programı cinsel ilişkiyi erteleyerek ya da sıklığını azaltarak veya korunma yöntemlerinin kullanımını arttırarak korunmasız cinsel ilişki sıklığını azaltmayı hedeflemektedir (Card ve Benner, 2008). Bulgular programın cinsel perhiz ve korunma yöntemleri konularında ergen-ebeveyn iletişimini arttırdığını, cinsel ilişkiye başlamayı ertelediğini ve düşük risk grubunda yer alan gençler arasında korunmasız cinsel ilişki oranını düşürdüğünü göstermiştir (Kirby ve diğ., 1991). Kirby ve diğerlerinin (1991) gerçekleştirdiği çalışma, Hubbard, Giese ve Rainey (1998) tarafından Arkansas’taki 13 bölge okulunda 212 öğrencinin katılımıyla yinelenmiştir. Yarı deneysel desenin kullanıldığı çalışmada veriler öntest ve 18 ay sonra yapılan sontest ile toplanırken, programın cinsel ilişkiyi ertelediği ve cinsel olarak aktif gençler arasında korunma yöntemlerinin kullanımını arttırdığı bildirilmiştir. Okulda Ergenler İçin AIDS Önleme eğitim programının etkililiğinin değerlendirilmesine yönelik olarak Walter ve Vaughan (1993) New York şehir merkezinde dört farklı okuldan 9. ve 11.sınıf öğrencilerinin (n = 1201) katılımıyla yarı deneysel bir çalışma gerçekleştirmişlerdir (Jones, 2009). Okulda Ergenler İçin AIDS Önleme (AIDS Prevention for Adolescents in School) altı oturumdan oluşan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi programıdır. HIV/AIDS hakkında bilinmesi gerekenler, cinsel davranışlar hakkındaki mitler, müzakere becerileri, bireysel 63 değerler, güçlenme, korunma yöntemleri programın içeriğinde yer alan konulardır (Walcott ve diğ., 2008). Program ilk cinsel ilişkinin ertelenmesine ve HIV/AIDS hakkında farkındalığın arttırılmasına vurgu yaparken bütününe bakıldığında ergenlerin korunmasız cinsel ilişkiden kaçınmasını sağlamayı hedeflediği görülmektedir (Card ve Benner, 2008). Programın etkililiğinin değerlendirildiği çalışmada veriler öz değerlendirme envanterleri yoluyla eğitimlerin verilmesinden iki hafta önce ve eğitim tamamlandıktan üç ay sonra toplanmıştır (Card ve Benner, 2008) Çalışmanın başlangıcında öğrencilerin 1/3’ü son üç ay içerisinde cinsel ilişkide bulunduklarını bildirmişlerdir. Cinsel deneyime sahip öğrencilerin yarısından fazlası ise kondomu düzenli olarak kullanmadıklarını veya hiç kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Eğitimin verilmesinin ardından elde edilen bulgulara göre programın düzenli kondom kullanımını arttırdığı ancak cinsel ilişkiye başlamayı erteleme konusunda herhangi bir etkisinin olmadığı görülmüştür (AFY, 2008). Ek olarak eğitim programına katılan öğrencilerin HIV/AIDS ile ilgili bilgi düzeyinin arttığı, risk azaltımına dair inançlarının arttığı, HIV/AIDS’ten korunmaya yönelik davranışlar sergileme becerilerine olan inançlarının arttığı (öz yeterlilik) ve riskli cinsel davranışlar indeksinde anlamlı düzeyde azalma olduğu bildirilmiştir (Card ve Benner, 2008). Kirby ve diğerleri (1994) ABD’de riskli cinsel davranışları azaltmaya yönelik okul temelli eğitim programlarının etkililiğini araştırdıkları çalışmalarında bilimsel olarak kabul gören ve davranışsal sonuçları ölçen 23 eğitim programını değerlendirmişlerdir. Araştırma bulguları cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz yaklaşımı ile hazırlanan programların ergenlerin cinsel ilişkiye girme yaşını erteleme, kondom kullanma sıklığı ve cinsel partner sayısı konularında anlamlı bir fark oluşturamadığını ancak kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı ile hazırlanan bazı eğitim programlarının bu konularda anlamlı ve kalıcı bir farklılık yarattığını ortaya koymaktadır. St. Lawrence ve diğerleri (1995) Sorumlu Bir Genç Olmak (Becoming a Responsible Teen) cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğini araştırdıkları çalışmalarını tamamı düşük sosyo ekonomik düzeyde ailelerden gelen 14-18 yaş 64 aralığındaki Afrika Kökenli Amerikalı ergenlerle gerçekleştirmişlerdir. Sorumlu Bir Genç Olmak sekiz oturumdan oluşan Afrika Kökenli Amerikalı ergenlere yönelik olarak geliştirilen kapsamlı bir cinsel sağlık eğitim programıdır. Program hedef grupta riskli cinsel davranışları azaltmaya ve güvenli cinsellik için gerekli becerileri geliştirmeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Eğitim programının müfredatında AIDS ile ilgili bilgiler, cinsel kararlar ve baskılar, prezervatif kullanımının müzakere edilmesi, prezervatif kullanımı, davranışsal öz yönetim, problem çözme, etkili sosyal beceriler ve başa çıkılması güç durumlar gibi konular yer almaktadır. Oturumlarda katılımcıların cinsellikle ilgili kendi değerlerini fark etmeleri; teknik, sosyal ve bilişsel becerileri kazanmaları hedeflenmektedir Çalışmaya katılan 246 ergen, eşit ve seçkisiz olarak deney ve kontrol gruplarına dağıtılmışlardır. Araştırmada cinsel davranışlara ilişkin veriler eğitimin verilmesinin hemen ardından ve 6, 12 aylık izlemeler sonrasında toplanmıştır. Bazı ergenlerin izleme sürecine katılmamalarına bağlı olarak araştırma 225 ergenden elde edilen verilerle tamamlanmıştır. Araştırma bulguları eğitim programının cinsel ilişkiye başlama oranını, son iki aydaki cinsel ilişkiyi, korunmasız cinsel ilişki sıklığını kadınlarda azalttığına; prezervatif kullanılan ilişki sıklığını ve güvenli (korunmalı) cinsel davranışları arttırdığına işaret etmektedir (Collins ve diğ., 2002). Jemmott, Jemmott ve Fong (1998), Philadelphia’da düşük sosyo ekonomik düzeydeki ailelerden 659 ergenle gerçekleştirdikleri çalışmalarında Gururlu Ol! Sorumlu Ol! (Be Proud! Be Responsible!) eğitim programını kullanmışlardır. Gururlu Ol! Sorumlu Ol! (Be Proud! Be Responsible) içerisinde iki farklı müfredata sahip bir cinsel sağlık eğitimi programıdır. Müfredatlardan biri cinsellikten kaçınmaya ya da cinsel perhize odaklanırken diğer müfredat güvenli cinselliğe odaklanmaktadır. Her iki müfredat da birbirinden bağımsız olarak uygulanmakta olup sekizer oturumdan oluşmaktadır (Collins ve diğ., 2002). Katılımcılar iki deney grubuna (cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhiz odaklı müfredatın uygulandığı deney grubu ve güvenli cinsellik odaklı müfredatın uygulandığı deney grubu) ve bir kontrol grubuna seçkisiz olarak atanmışlardır. Eğitimlerin verilmesinin ardından 3, 6 ve 12 aylık izlemeler şeklinde katılımcılardan veri toplanmıştır. Cinsellikten kaçınma/cinsel perhiz odaklı eğitim müfredatını alan ergenlerin cinsel ilişki 65 sıklığında tüm izlemelerde bir değişiklik görülmediği; bu grupta prezervatif kullanımı açısından 3 ve 6 aylık izlemelerde bir değişiklik olmadığı ancak 12 aylık izlemede prezervatif kullanımının arttığı ve korunmasız cinsel ilişki sıklığında anlamlı bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir. Güvenli cinsellik odaklı eğitim müfredatını alan grupta ise cinsel ilişki sıklığı 3 aylık izlemede değişiklik göstermezken 6 ve 12 aylık izlemelerde azalmıştır; yine grupta prezervatif kullanımı tüm izlemelerde artarken korunmasız ilişki sıklığı 3 ve 6 aylık izlemelerde anlamlı derecede azalmıştır. (Jemmott ve diğ., 1998). Coyle ve diğerleri (2001) Daha Güvenli Seçimler (The Safer Choices) eğitim programının etkililiğini San Jose ve Houston şehirlerinden seçkisiz olarak belirledikleri toplam 20 okulda araştırmışlardır. Daha Güvenli Seçimler ergenlere yönelik olarak oluşturulan ilk cinsel deneyimi ertelemenin yanı sıra cinsel ilişkiye girmeyi tercih eden ergenlerde ise prezervatif kullanımını arttırmaya odaklanan kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi müfredatıdır (Collins ve diğ., 2002). Program cinsellikten kaçınmanın/cinsel perhizin istenmeyen gebeliklerden ve CYBH’den kaçınma için en iyi güvenli seçim olduğunu vurgularken bununla birlikte prezervatif kullanmanın korunmasız ilişkiden daha güvenli bir seçim olduğunu da öğretmektedir. Akran etkisi, CYBH, reddetme becerileri, korunma yöntemleri ve cinsel perhiz/kaçınma belli başlı konulardır. Bu konular eğitim programı içerisinde bilgi, norm ve beceri boyutlarında ele alınmaktadır (Walcott ve diğ., 2008). Çalışmada okullardan 10 tanesi kontrol grubuna atanırken diğer onu deney grubunu oluşturmuştur. Deney grubundaki okullarda Daha Güvenli Seçimler eğitim programı yürütülürken kontrol grubundaki okullarda var olan genellikle bilgi vermeye dayalı cinsellik/HIV eğitimi devam etmiştir. Araştırma 9. ve 10.sınıf öğrencileriyle yürütülmüştür. Araştırmada veriler öntest, 7, 19 ve 31 aylık izleme testleri olarak uygulanan kendini değerlendirme ölçekleri yoluyla toplanmıştır. Katılımcıların yaklaşık olarak %80’i (n = 3869) 31 aylık izlemeyi tamamlamışlardır. Araştırma bulgularına göre eğitim programına dahil olan öğrencilerin son cinsel ilişkilerinde prezervatif veya başka bir korunma yöntemi kullanımı artmıştır. Prezervatif kullanmadan cinsel ilişki yaşama sıklığının ve prezervatif kullanmadan cinsel ilişkiye girilen partner sayısının da azaldığı bildirilmiştir. Ancak cinsel ilişkiye 66 başlama, cinsel ilişki sıklığı ve partner sayısı konularında herhangi farklılık bulunmadığı rapor edilmiştir (Coyle ve diğ., 2001). Denny ve Young (2006), 1.421 ergenle yürüttükleri çalışmada (kontrol grubu 581, deney grubu 830 ergenden oluşturulmuştur) katılımcılara verilen cinsel sağlık eğitiminde Seks Bekleyebilir (Sex Can Wait) cinsel sağlık eğitimi programını kullanmışlardır. Seks Bekleyebilir cinsel perhiz öneren programlardan biri olarak değerlendirilen ve içeriğinde özsaygı, üreme sistemi anatomisi, erinlik dönemi değişimleri, değerler ve karar verme, iletişim ve hedef oluşturma/belirleme konuları ele alınmaktadır. Söz konusu eğitim programı ortaokul ve lise öğrencilerine uygulanabilmekte olup, içerik üç aşamalı olarak sınıflandırılmaktadır; a) kendini bilme, b) diğerleriyle ilişkide olmak, c) geleceğini planlama (Denny ve Young, 2006). Eğitimin verilmesini takip eden 18. ay sonunda elde edilen bulgulara göre kontrol ve deney grubu arasında cinsel perhiz eğilimi açısından anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (Jones, 2009). Santelli, Morrow, Anderson ve Lindberg (2006) ABD’de 1991 ila 2003 yılları arasındaki dönemde lise öğrencilerine sunulan cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğini değerlendirdikleri çalışma sonucunda ergenlerin korunma yöntemi kullanma oranının %38’den %58’e yükseldiği, geri çekilme yönteminin kullanılma oranının %19’dan %11’e gerilediği, herhangi bir korunma yöntemi kullanmayanların oranının ise %18’den 12’ye düştüğü rapor edilmiştir. Seifert (2006) cinsel sağlık eğitiminin etkisini ve davranışsal sonuçlarını incelediği çalışmasını 15 – 17 yaş aralığındaki 13 lise öğrencisinden elde edilen veriler doğrultusunda gerçekleştirmiştir. Söz konusu etki cinsel sağlığa dair bilgi ve tutumlar ve riskli davranışlar üzerinden değerlendirilmiştir. Hem nicel hem nitel verilerin kullanıldığı çalışma öğretmenlerin ve öğrencilerin gözlemlerinin yanı sıra dış gözlemcilerin gözlemlerinden de faydalanmıştır. Bulgular bilgi düzeyinde artış olduğunu ancak bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olmadığını gösterirken, öğrencilerin tutumlarında olumlu yönde anlamlı bir değişiklik belirlenmiştir. 67 Uygulanan eğitimin ergenlerin sağlıklarını geliştirecek davranışlar için gerekli bilgi ve tutum değişikliğini sağlayabileceği rapor edilmiştir. ABD genelindeki cinsel sağlık eğitimi programlarını ve etki düzeylerini inceleyen en kapsamlı çalışmalardan biri Kirby (2007) tarafından gerçekleştirilmiştir. 1990-2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen ve 12-18 yaş aralığındaki ergenlere yönelik 115 çalışma araştırmaya dahil edilirken bu çalışmaların 56’sı belirli bir müfredatı olan programlardan oluşmaktadır. Programların %14’ünün genç gebeliğini önlemeye, %43’ünün CYBH’yi önlemeye ve yine %43’ünün her ikisine birden odaklandığı ve ortalama 10 saat devam ettikleri görülmüştür. Programlardan 32’sinin ergen gebeliği veya CYBH oranlarını azaltma veya cinsel davranışlar üzerinde olumlu etki yaratma hedeflerinden en az birinde başarılı olduğu görülmüştür. Cinsellikten kaçınma (perhiz) yaklaşımına sahip programlar ve kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımıyla hazırlanmış program ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Cinsellikten kaçınma (perhiz) yaklaşımlı programlarının biri hariç ilk cinsel ilişkiye girmeyi ertelemede, partner sayısını azaltmada, prezervatif veya başka korunma yöntemlerini kullanmayı arttırmada etkili olmadıkları görülmüştür. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarından %47’sinin ilk cinsel ilişkiyi ertelediği, %29’unun cinsel ilişki sıklığını azalttığı, %46’sının partner sayısını azalttığı, %47’sinin prezervatif kullanımını arttırdığı, %44’ünün diğer korunma yöntemlerinin kullanımını arttırdığı, %63’ünün riskli cinsel davranışları azalttığı rapor edilmiştir. Ayrıca kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarının farklı topluluklarda, farklı bölgelerde ve farklı etnik kimliğe sahip gençler arasında etkili olduğu belirlenmiştir. Brushett (2007) Kanada’nın Nova Scotia eyaletinde liselerde sunulan cinsel sağlık eğitiminin ergenler tarafından nasıl algılandığını ele aldığı çalışmasında nitel araştırma yöntemlerini kullanmıştır. Yüz yüze görüşmeler yolu ile elde edilen verilere göre ergenlerin okulda aldıkları cinsel sağlık eğitimini tatmin edici bulmadıkları belirtilirken dört tema öne çıkmaktadır. Öğrenciler verilen eğitimin içeriğini sınırlı bulduklarını, eğitimcilerin müfredat üzerindeki kontrollerinin yetersiz olduğunu, eğitimde kullanılan kolaylaştırıcı etmenlerin niteliksiz ve rahatsız edici 68 olduğunu ve geliştirilmiş, kapsamlı ek bir cinsel sağlık eğitimi almak istediklerini belirtmişlerdir. Nitirat (2007) paydaşların, ergenlerin cinsel davranışlarına ve var olan okul temelli cinsel sağlık eğitimine ilişkin bakış açılarını araştırmada ortaokul ve lise öğrencilerinden, ebeveynlerden, öğretmenlerden, okul yöneticilerinden ve hükümet yetkililerinden elde ettiği verileri değerlendirmiştir. Medya ve teknoloji, paydaşlarca ergenlerin cinsel davranışları üzerinde en büyük etkiye sahip ajanlar olarak görülmektedir. Paydaşların, ergenlerin cinsel sağlık alanındaki problemlerinin farkında olduğu ve tüm katılımcıların okul temelli cinsel sağlık eğitimini destekledikleri belirlenmiştir. Paydaşlar, cinsellikten kaçınma ya da cinsel perhizin yanı sıra güvenli cinsellikle ilgili uygulamalarında eğitim müfredatının bir parçası olduğunu düşünmektedirler. Var olan cinsel sağlık eğitimi müfredatının içerik, eğitimci ve okul iklimi bileşenleri açısından geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu, cinsel sağlık eğitimi içeriğinin ve veriliş şeklinin var olan kültüre duyarlı olması gerektiği belirtilmektedir. Cudhea (2007) ABD’de ergenlerin sağlığına dair ulusal çapta gerçekleştirilen boylamsal bir araştırmanın verileri üzerinde gerçekleştirdiği çalışmada sunulan cinsel sağlık eğitimlerinin içeriği ile cinsel sağlığa ilişkin sonuçları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Ergenlere sunulan cinsel sağlık eğitimlerindeki konu sayısındaki artış ile cinsel sağlık bilgilerinin doğruluğu ve ergenlerin bilgilerini yeterli görme algısı arasında olumlu yönde bir ilişki saptanırken, konu sayısındaki artış ile cinsel saldırıya uğradığını bildirme veya riskli cinsel davranışlarda bulunma arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Meaney, Rye, Wood ve Solovieva (2009) Kanada’nın Ontorio eyaletindeki liselerden mezun üniversite öğrencilerinin liselerde verilen cinsel sağlık eğitiminden aldıkları doyumu araştırmışlardır. Araştırmanın örneklemi söz konusu eyaletteki liselerden mezun olmuş, üniversitede “Psikolojiye Giriş” veya “Cinselliği Giriş” derslerinden en az birini alan ve üniversitede ilk yıllarını yaşayan öğrencilerden oluşturulmuştur. Bu araştırmanın bulgularına göre cinsel sağlık eğitimi konularının 69 önem derecesinde cinsiyet açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır, bulgular öğrencilerin müfredatta verilen konuların büyük çoğunluğunu önemli gördüklerine işaret etmektedir. Öğrenciler değerlendirmeye alınan 27 konun yarısından fazlasının veriliş zamanından memnun olduklarını, genel olarak cinsel sağlık eğitimi öğretmenlerinden ve okullarda sunulan cinsel sağlık eğitiminin bütününden memnun olduklarını belirtmişlerdir. Harris (2010) lise öğrencilerinin okullarda sunulan cinsel sağlık eğitimine ilişkin görüşlerini derinlemesine incelediği nitel araştırmada öğrencilerin eğitimden beklentilerini, sunulan eğitimin bilgi ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını, eğitimden kazanımlarını ve eğitimin karar verme süreçlerine etkisini ele almıştır. Araştırma bulgularına göre öğrenciler eğitimcilerin yeterliliğinin arttırılması gerektiğini; eğitimin içeriğinde canlandırma, rol yapma gibi tekniklerin az kullanılması nedeniyle daha etkili bilgilendirme fırsatını kaçırdıklarını; eğitimcilerin soruları cevaplama konusundaki becerilerinin sınırlı kaldığını, dışardan gelen eğitimcilerden (konuk konuşmacı gibi) daha fazla yararlandıklarını belirtmişlerdir. Nair ve diğerleri (2012) okul temelli Ergen Üreme ve Cinsel Sağlığı Eğitimi (Adolescent Reproductive Sexual Health Education Package) programının öğrencilerin cinsel sağlık konularındaki bilgi düzeylerindeki etkisini incelemişlerdir. Çalışmaya dört farklı okuldan 9. ve 11.sınıflara devam eden 13 ila 17 yaş aralığındaki 560’ı kız, 996’sı erkek toplam 1586 ergen katılmıştır. “Ergen Üreme ve Cinsel Sağlığı Eğitimi” kapsamında gelişimle ilgili kaygılar ve beslenme, cinsel sağlık ve hijyeni, beden imajı, cinsellik ve risk alma davranışı, cinsiyet ve kişiler arası ilişkiler, HIV/AIDS ve CYBH’leri anlamak, yaşam becerilerini geliştirme ve okul başarısı konuları ele alınmıştır. Öntest sonuçları ergenlerin büyük çoğunluğunun başta korunma yöntemleri olmak üzere cinsel sağlık konularında bilgilerinin yetersiz olduğunu, gebeliğin önlenmesi konusunda kızların bilgi düzeylerinin erkeklere oranla daha yetersiz olduğunu ortaya koymuştur. Cinsel sağlık eğitiminden sonra hem kızların hem de erkeklerin bilgi düzeylerinde anlamlı bir artış olmuştur. Cinsel sağlık eğitimi programının uygulanmasından sonra bilgi düzeyleri yetersiz olarak belirlenen kız öğrencilerin oranın %64.1’den %8.3’e, erkek öğrencilerin oranın ise 70 %37.7’den %3.5’e düştüğü belirlenmiştir. Eğitimden sonra bilgi düzeyindeki artış CYBH ve cinsel sağlık konularında da belirlenmiştir. Thompson (2011) okullarda sunulan cinsel sağlık eğitiminin ergenlerin ilk cinsel ilişkiye girme deneyimi üzerindeki etkisini araştırdığı çalışmasında Jamaika üreme sağlığı anketi verilerini kullanmıştır. Katılımcıların %65’i ebeveynleri ile cinsel sağlık konusunda konuştuklarını, %41’i söz konusu konuşmalarda zorlandıklarını, %83’ü okullarda cinsel sağlık eğitimi aldıklarını, %71’i cinsel ilişki deneyimleri olduğunu belirtmişlerdir. Araştırma kapsamında ele alınan bir diğer konu da cinsellik, cinsel sağlık konularında kız ergenler ve ebeveynleri arasındaki iletişimdir. Bulgular okullarda verilen cinsel sağlık eğitiminin kız öğrenciler açısından ilk cinsel ilişki deneyimini ertelediğini, erkek öğrenciler açısından ise erken cinsel ilişki oranlarını düşürdüğünü göstermektedir. Ebeveynlerin kız ergenlerle arasındaki iletişimde kızların daha çok olumsuz mesajlar aldıkları belirlenmiştir. 2.3.1. Cinsel Sağlık Eğitimi ile İlgili Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar İlgili araştırmalar incelendiğinde, ülkemizde ergenlerin cinsel sağlık eğitimi ile ilgili az sayıda deneysel çalışmaya rastlanmaktadır. Bu bölümde söz konusu deneysel araştırmaların yanı sıra cinsel sağlık alanında lise öğrencileriyle gerçekleştirilmiş araştırmalara yer verilmiştir. Kükner ve diğerleri (1993) tarafından yapılan çalışma ergenlerin cinsel eğitim ve cinsel sağlık konularındaki bilgi düzeyinin, okullarda cinsel sağlık eğitim konusundaki düşüncelerinin ortaya konmasını amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda lisede öğrenim gören 13-18 yaş arasındaki 13.665 kız öğrenciye anket uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda ergenlerin %50.84'u yeterli cinsel bilgisinin olduğunu algılamasına rağmen, sonuçlar ancak %36.2'sinin gebeliğin nasıl oluştuğu, %74.2'sinin korunma yöntemleri ve %15.41'inin AIDS/HIV hakkında yeterli bilgisinin olduğunu bildirmektedir. Öğrencilerin %88.4'ü okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini istemektedir ve okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini isteyen 71 öğrencilerin %60.49'unun böyle bir dersin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinden yana oldukları belirlenmiştir. Araştırma bulguları cinsel sağlık konularında ergenlerin bilgilerinin çoğunun yetersiz ya da yanlış olduğunu göstermektedir. Anne baba eğitim düzeyindeki artış ve yüksek sosyo-ekonomik düzey ile ergenlerin yeterli bilgiye sahip olması arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır. Ergin (1993) tarafından lise öğrencilerinin cinsel bilgi düzeyleri, cinsel sağlık eğitimine ilişkin beklentileri ile anne-babanın cinsel eğitim konusundaki tutumlarını incelemek için yapmış olduğu araştırmada, 180 öğrenci ve 316 ebeveynden toplanan veriler kullanılmıştır.. Araştırma bulgularına göre ergenlerin cinsel konuları annebabalarıyla ve öğretmenleriyle konuşamadıkları, saptanmıştır. Anne ve babaların cinsel eğitimi "insan gelişimi, cinsel organlar, evlilik ve aile ilişkileri hakkında bilgi vermek" olarak düşündükleri, ayrıca çocuklarının cinsel eğitim almasını istedikleri, buna da ortaokul döneminde başlanmasını uygun buldukları belirlenmiştir. Başgül (1997) 12-15 yaş grubu ergenlerin cinsel sağlık eğitim ve cinsellik konusundaki görüşlerini ortaya koymayı amaçladığı araştırmada, kız ve erkek öğrencilerin bilgi alma sıralamasında birinci sırayı aynı cins arkadaşlarının, ikinci sırayı kızlar için anne, erkekler için ise babanın aldığını belirlemiştir. Erkek öğrencilerin %10.3'ü cinsellik konusunda bilgilenmeye çok gereksinim duyduklarını, %29.2'si bilgilenmeye gereksinim duyduklarını, kız öğrencilerde ise %2.8'i bilgilenmeye çok gereksinim duyduklarını, %37.2'si bilgilenmeye gereksinim duyduklarını belirtmişlerdir. Cinsellik konusunda herhangi bir bilgiye gereksinim duymadığını belirten erkeklerin oranı %13.3, kızların oranı ise %6.9 olarak belirlenmiştir. Özgüven ve Bilge’nin (1998) lise öğrencilerinin cinsel konulara bakışı ile ilgili araştırmalarında bu öğrencilerin; %47’sinin cinsellik konusunda bilgilerinin yeterli olduğunu, %52’si aile ortamında cinsel konuların konuşulmadığını, %41’i cinsellikle ilgili bilgileri arkadaşlarından aldıklarını, bunu sırasıyla TV, Radyo ve basın yayın en son sırada ise ailenin izlediğini, %63’ü cinsel problemleri 72 arkadaşlarıyla konuştuklarını ve %17’sinin bu tür problemleri kimseye söylemediklerini, %67’si cinsel ilişki yaşamadıklarını, % 33’ünün cinsel ilişkiye girdiğini, %41’inin CYBH konusunda bilgi sahibi olmadıklarını ve bu öğrencilerin ancak %47’sinin gebelikten korunma yollarını bildiklerini bildirmişlerdir. Üner ve Turan (1998) lise son sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdikleri çalışmada HIV/AIDS hakkında verilen eğitimlerin, öğrencilerin bilgilerini artırmada etkililiğini değerlendirmişlerdir. Öntest sonuçlarına göre velilerinin eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin hastalığa dair bilgi düzeyinin arttığı bulunmuştur. Kız öğrencilerin öntestte HIV/AIDS bilgi düzeylerinin erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Erkek ve kız öğrencilerin eğitim öncesi ve sonrası aldıkları puanların farklarının ortalamaları arasında istatistiksel yönden önemli bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan eğitimin erkek ve kız öğrenciler üzerinde aynı düzeyde etkili olduğu görülmüştür. Lise son sınıf öğrencilerinin öntest ve sontestten aldıkları puanların ortalamaları arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark bulunurken öğrencilerin puan ortalamalarının yükseldiği belirlenmiştir. Gölbaşı (2002) ergen kızlara yönelik hazırlanan üreme sağlığı eğitim programının, genç kızların üreme sağlığına ilişkin bilgi düzeylerindeki etkisini belirlemek amacıyla deneysel bir çalışma gerçekleştirmiştir. Lise 1., 2. ve 3. sınıfa devam eden öğrencilerle gerçekleştirilen çalışmanın bulgularına göre; deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin üreme sağlığı bilgi puan ortalaması sınıflara göre ve eğitim programında yer alan konulara göre karşılaştırıldığında, tüm sınıflarda deney grubundaki öğrenciler lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Araştırmada deney grubu lise 2 ve 3. sınıftaki öğrencilerin bilgi puan fark ortalamasının birbirine benzer olduğu, lise 1. sınıftaki öğrencilerin bilgi puan fark ortalamasının diğerlerine göre düşük olduğu görülmüştür. Çok (2003) 12-14 yaş grubundaki ergenlerin ihtiyaçları doğrultusunda SIECUS’un Cinsel Eğitim Rehberinin ilkelerine ve genel içeriğine dayanan bir cinsel eğitim programı geliştirmiştir. Araştırmacı ABD ve diğer batı ülkelerinde uygulanmış olan ve uygulamada olan programları inceleyerek bunlardan hareketle 73 Türk toplumuna uygun bir program oluşturmuştur. Çok tarafından yapılan çalışmada, ders dışı bir etkinlik olarak haftada iki kez, yaklaşık 16 oturumluk süre ile 6. ve 7.sınıf öğrencilerine cinsel sağlık eğitimi verilmiş ve bu eğitimin cinsellikle ilgili bilgilenmede etkili olduğu gözlenmiştir. Eğitim programı: İnsan Gelişimi, İlişkiler, Cinsel Davranış, Cinsel Sağlık, Toplum, Kültür ve Cinsellik ana konularından oluşmaktadır. Programda İnsan Gelişimi başlığının içerisinde genel olarak insan gelişimi, üreme, erinlik ve beden imgesi, cinsel yönelim alt başlıkları; İlişkiler başlığının içerisinde aile, arkadaşlık, sevgi ve çıkma; Cinsel Davranış başlığı altında mastürbasyon, Cinsel Sağlık konusu kapsamında ise doğum kontrolü, CYBH, üreme sağlığı ve cinsel istismar konuları ele alınmıştır. Mağden (2003) tarafından lise son sınıfa devam eden öğrencilerin HIV/AIDS hakkında bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla 364'ü kız toplam 720 öğrencinin katılımıyla yapılan araştırmada, öğrencilerin %99'unun HIV/AIDS’in kan ve kan ürünleri ile bulaştığını doğru yanıtladıkları, %99'unun cinsel ilişki ile bulaşacağını, %49.6'sının denize girmekle bulaşabileceğini, %92.8'inin anneden bebeğe geçeceğini, %49.6'sının el sıkışma ile geçeceğini, %64'ünün ise bardak, çatal, havlu gibi eşyaların ortak kullanımı ile geçeceğini düşündükleri saptanmıştır. Topbaş, Çan ve Kapucu (2003) lise öğrencilerinin korunma yöntemleri ve CYBH’ler hakkındaki bilgi düzeylerini incelemeyi amaçladıkları çalışmalarında öğrencilerin %74’ünün korunma yöntemleri hakkındaki bilgilerinin, %82.8’inin CYBH’ler hakkındaki bilgilerinin yetersiz olduğunu belirlemişlerdir. Aras ve diğerleri (2005) lise öğrencilerinin cinsel tutum ve davranış özelliklerini değerlendirdikleri çalışmalarında mastürbasyon (erkeklerde %82, kızlarda %14.5) ve cinsel ilişki oranın (erkeklerde %56.6, kızlarda %5.1) erkeklerde fazla olduğunu, erkeklerde cinsel ilişkiye girmiş olanların oranının ve ilk cinsel ilişki yaşını gelişmiş ülkelere yakın olduğunu bulmuşlardır. İlk cinsel ilişki yaşı erkeklerde 15,7±1,5; kızlarda 16,5±0,8 olarak bulunmuştur. İlk cinsel ilişkide kondom kullanımı oranı %54.9 olarak saptanmıştır. Ek olarak ilk cinsel ilişkide kondom kullanma 74 oranının düşük olduğu; meslek lisesine devam etme, akademik başarısızlık, sigara kullanma gibi faktörlerin cinsel ilişki yaşama ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Selçuk (2006) 6. sınıfa devam eden kız öğrencilere yönelik hazırladığı sekiz haftalık cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde ergenlik döneminde bedensel ve ruhsal değişiklikler, cinsel kimlik gelişimi, cinsel kimlik sapmaları, üreme, doğum kontrol yöntemleri, CYBH, çocuk ve ergenlerde cinsel istismar, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar konularına yer vermiştir. Çalışmada öntest-sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmış olup öğrencilerin ergenlik ve cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve tutumlarını belirlemek için araştırmacı tarafından geliştirilen “cinsel sağlık bilgi formu” kullanılmıştır. Eğitim programına katılan deney grubundaki öğrencilerin cinsel sağlık bilgi düzeylerinde anlamlı artış rapor edilmiştir. Şentürk (2006) tarafından 237 lise birinci sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilen çalışmanın amacı Anadolu Lisesi ve Meslek Lisesi birinci sınıf öğrencilerinin ve bu liselerde görev yapan öğretmenlerin cinsellikle ilgili bilgi ve inanışlarını saptamak, verilecek eğitimle öğrencilerin yanlış bilgi ve inanışlarını düzeltmek, öğretmenlerin ve yöneticilerin yanlış bilgi ve inanışlarının öğrencileri etkileyip etkilemediğini ortaya çıkarmaktır. Araştırmaya katılan öğrencilerin cinsiyete göre öntest ve sontest puan ortalamalarına bakıldığında; her iki cinsiyette de öntest ve sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Okul türüne göre öntest ve sontest puan ortalamalarına bakıldığında ise, Anadolu lisesi öğrencileri ile meslek lisesi öğrencileri arasında öntest ve sontest puan ortalamaları açısından Anadolu lisesi öğrencileri lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Her iki cinsiyette ve her iki lise türünde de sontest puan ortalamaları, öntest puan ortalamalarından daha yüksek bulunmuştur, verilen eğitimin ergenlerin cinsel bilgi düzeylerini arttırdığı belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin anne ve baba eğitim durumlarına göre öntest puan ortalamaları açısından anlamlı bir fark bulunmuştur, anne ve babaların eğitim seviyeleri yükseldikçe, öntestten alınan puanların yükseldiği belirlenmiştir. 75 Güler ve Yöndem (2007) 6. sınıf öğrencilerine yönelik hazırladıkları ergenlik ve cinsel eğitimini grup rehberliği etkinliği olarak öğrencilere sunmuşlardır. Öntestsontest kontrol gruplu deneysel desenin kullanıldığı çalışmada öğrencilerin ergenlik ve cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve tutumlarını belirlemek için araştırmacı tarafından geliştirilen “cinsel sağlık bilgi testi” ve “tutum ölçeği” kullanılmıştır. Deney grubuna 45 dakikalık dört oturumdan oluşan ergenlik dönemi gelişimsel özellikleri, farklı kültürlerde cinselliğe bakış ve kültürün cinsellik üzerindeki etkisi, üreme ve doğum kontrol yöntemleri, CYBH, cinsel tercihler ve cinsel istismar konularını içeren grup rehberliği sunulmuştur. Grup rehberliği kapsamında cinsel sağlık eğitimi alan grubun ergenlik ve cinsel sağlık ile ilgili bilgi ve tutumlarında anlamlı düzeyde artış olduğu bildirilmiştir. Kadıoğlu ve Yıldız (2007) yetişkin ve akran liderli cinsel sağlık eğitiminin 8. sınıf öğrencilerinin cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve tutumları üzerindeki etkilerini incelemişlerdir. Yarı deneysel desenin kullanıldığı çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen cinsel bilgi ölçeği ve cinsel tutum ölçeği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre her iki yöntem de katılımcıların cinsellikle, cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve tutumun olumlu yönde geliştirilmesinde etkili olmuş, ancak akran liderli eğitim; cinsellikle, cinsel sağlıkla ilgili bilginin ve tutumun olumlu yönde geliştirilmesinde yetişkin liderli eğitime göre daha etkili bulunmuştur. Kızıltoprak (2007) 15-24 yaş aralığında 977 gencin katılımı ile gerçekleştirdiği çalışmada akran eğitiminin gençlerin cinsel sağlık konusundaki bilgi ve davranışlarına etkisini incelemiştir. Veri toplamada araştırmacı tarafından oluşturulan içeriğinde cinsel yaşam, korunma yöntemleri ve CYBH’ye yönelik soruların olduğu “gençlerin sağlığı bilgi formu” kullanılmıştır. Akran eğitimi kapsamında üreme organları, korunma yöntemleri, CYBH, cinsel gelişim ve cinsel sağlık, başlıca cinsel sağlık sorunları, toplumsal cinsiyet ve iletişim teknikleri konularında gençlere eğitim verilmiştir. Akran eğitiminin gençlerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi ve davranışlarında olumlu yönde değişimlere yol açtığı belirlenmiştir. 76 Siyez ve Siyez (2007) 1774 lise öğrencisi ile gerçekleştirdikleri çalışmada lise öğrencilerinin erken yaşta cinsel ilişkiye girme davranışının sıklığını belirlemenin yanı sıra cinsel yaşam deneyimlerinin cinsiyete göre değerlendirmeyi ve erken yaşta cinsel ilişkiye girme davranışını yordayan psiko-sosyal değişkenleri ortaya koymayı amaçlamışlardır. Araştırma bulgularına göre lise öğrencilerinin %22’sinin cinsel ilişkiye girdiği, erkeklerin kızlara göre daha erken yaşta cinsel ilişkiye girdiği, daha fazla cinsel ilişkide ve daha çok eşle cinsel ilişkide bulundukları ve korunma yöntemlerini daha az kullandıkları belirlenmiştir. Kız ve erkek öğrenciler, ilk kez cinsel ilişkide bulunurken kullandıkları korunma yöntemlerine göre değerlendirildiğinde kızların %41’inin, erkeklerin ise %44’ünün herhangi bir korunma yöntemi kullanmadığı; kızların %23’ünün, erkeklerin %21.3’ünün doğum kontrol hapı ve prezervatif kullandığı; kızların %27.5’inin, erkeklerin %24.5’inin dışarı boşalma yöntemini kullandığı; kızların %0.8’inin erkeklerin ise %0.9’unun takvim yöntemini kullandığı belirlenmiştir. Erken yaşta cinsel ilişkiye girme davranışı ile problem davranışların sağlıkla ilgili algılanan sonuçları, aileden algılanan sosyal destek, arkadaşlardan algılanan sosyal destek, ailenin kontrol düzeyi, arkadaşların kontrol düzeyi arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunurken erken yaşta cinsel ilişkiye girme davranışı ile depresif duygu durumu, yabancılaşma duygusu, risk alma eğilimi, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, akran baskısı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ergenlerin cinsel yaşam deneyimleri ile ilgili veriler incelendiğinde cinsel ilişkide bulunanların %52’sinin 15-16 yaşında cinsel ilişkiye girdiği diğer kalan yarısının ise 12-14 yaşları arasında cinsel ilişkiye girdiği, yarısından biraz fazlasının (%55) ilk kez cinsel ilişkiye girerken kendilerini baskı altında hissettikleri, yaklaşık yarısının (%42) ilk kez cinsel ilişkiye girerken herhangi bir korunma yöntemi kullanmadığı, 1/3’ünün genel olarak herhangi bir korunma yöntemi kullanmadığı belirlenmiştir. Korkmaz Çetin ve diğerleri (2008) lise öğrencilerindeki cinsel tutum ve davranış özelliklerinin yıllar içindeki değişimini belirlemeyi amaçladıkları çalışmalarını 1996 ve 2004 yıllarında iki aşamada gerçekleştirmişlerdir. Araştırmanın birinci aşamasında 150, ikinci aşamasında 242 olmak üzere lise 2. sınıfta öğrenim gören toplam 392 erkek öğrenci değerlendirilmiştir. Cinsel davranış türlerine 77 bakıldığında, yıllar içerisinde cinsel ilişkiye girmede (%19.9 karşı %34.4) ve flört etmede (%29.7 karşı %42.3) anlamlı bir artış saptanırken, mastürbasyon yapmada (%90 karşı %83.5) anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Öğrencilerin cinsel bilgilerin aileden ve pornografik filmlerden edinmesinde artma olduğu, pornografik film izleme ile cinsel ilişkiye girme arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Yıllar geçtikçe ergenler arasında erken yaşlarda cinsel ilişkiye girenlerin sayısının hızla arttığının belirlenmesi, pornografik filmlerin cinsel ilişkiyi yüksek olasılıkla yordayan bilgi kaynağı olması sağlıklı ve doğru cinsel bilgi kaynaklarına gereksinimi ortaya koymaktadır. Pınar (2008) üniversite öğrencilerine yönelik, “gençlerin üreme sağlığı”, “kadın-erkek üreme sistemi ve gebeliğin oluşumu”, “aile planlaması”, “CYBH” başlıklı dört modülden oluşan 10 haftalık bir cinsel sağlık eğitimi programı geliştirmiştir. Cinsel sağlık eğitimi programında gençlerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı, cinsel sağlık ile ilgili kavramlar, kadına yönelik şiddet ve yasal durum, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili yasal durum, gençliğin cinsel sağlık ve üreme sağlığı durumları, gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı sorunları, sorunların gençler üzerinde etkileri, kadın-erkek üreme sistemi ve gebeliğin oluşumu, meme muayenesi, testis muayenesi, iç ve dış erkek üreme organları, ergenlik döneminde fiziksel değişimler, menstruasyon ve ovulasyon, döllenme ve gebeliğin oluşumu, aile planlaması, aile planlaması yöntemleri, güvenli cinsellik, istenmeyen gebelikler ve düşükler, aile planlaması hizmetleri sunan kuruluşlar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve görülme sıklığı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların belirtileri ve bulaşma yolları, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunma yolları, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların olası sonuçları konularına yer vermiştir. Geliştiren programın etkililiği araştırmacı tarafından geliştirilen “cinsel sağlık bilgi ölçeği” ve “cinsel sağlık beceri değerlendirme rehberi” ile test edilmiştir. Öntest- sontest kontrol gruplu yarı deneysel araştırma deseni tercih edilmiştir. Eğitim programı sonunda çalışma grubunda yer alan öğrencilerin bilgi düzeylerinin ve beceri puanlarının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yükseldiği belirlenmiştir. 78 Dağ ve diğerleri (2012) tarafından gerçekleştirilen çalışmada akran eğitiminin üniversite öğrencilerinin cinsel sağlık düzeyleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Öntest-sontest deneme modelinin kullanıldığı çalışmada sağlık alanında öğrenim gören ve uzman eğiticiler tarafından eğitim verilen 20 kişilik akran eğitimci grubu tarafından üniversite öğrencilerine üreme sağlığı ve cinsel haklar, cinsel istismar, CYBH, genital hijyen, kendi kendine göğüs muayenesi konularında eğitimler verilmiştir. Öğrencilerin bilgi düzeyleri “cinsel ve üreme sağlığı bilgi düzeyi ölçme anketi” kullanılarak saptanmıştır. Akran eğitiminin gençlerin cinsel ve üreme sağlığı bilgilerini arttırmada etkili olduğu belirlenmiştir. Ülkemizdeki diğer bir deneysel çalışma ise Öztürk (2013) tarafından ilköğretim 6. Sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel desenin kullanıldığı çalışmada ilköğretim 6. sınıf öğrencilerine yönelik sekiz oturumdan oluşan cinsel eğitim programı geliştirilmiş ve etkililiği test edilmiştir. Cinsel eğitim programının uygulanmasının sonrasında deney grubunun ergenlik dönemi değişiklikleri bilgi düzeylerinde anlamlı derecede bir artış, arkadaşlık ilişkileri ve romantik ilişkiler, hayır diyebilme ve karar verme, cinsel, fiziksel ve duygusal istismar ve toplumsal cinsiyet konularına yönelik tutumlarında istatistiksel olarak olumlu bir değişim, ergenlik dönemi ve cinsellikle ilgili yanlış inanışlarında istatistiksel olarak bir düşüş saptanmıştır (Öztürk, 2013). 79 BÖLÜM III YÖNTEM Bu bölümde, araştırmanın modeli, katılımcılar, veri toplama araçları, veri toplama araçlarının geçerlik ve güvenirlik çalışmaları, cinsel sağlık eğitimi programı ve verileri çözümleme tekniklerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. 3.1.Araştırma Modeli Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesi ve etkililiğinin değerlendirilmesi amaçlanan bu araştırmada öntest – sontest – izleme testi kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Değişkenler arasında oluşturulan neden sonuç ilişkisinin incelendiği deneysel desende, araştırmacı bağımsız değişkeni manipüle ederken, diğer değişkenleri kontrol eder ve bağımlı değişken üzerindeki etkisini gözlemler. Deneysel desende, deney grubuna bağımlı değişken üzerinde etkililiği incelenen bağımsız değişken uygulanırken, kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmaz (Büyüköztürk ve diğ., 2009). Deneysel desende, bireylerin deney ve kontrol gruplarına yansız olarak atanması gerektiği vurgulanmaktadır. Fakat eğitim ortamlarında öğrencileri yansız bir şekilde gruplara atamak zor olduğu için, araştırmacılar hazır bulunan grupların belirli değişkenler üzerinden eşleştirilebildiği ve bu gruplar üzerinden yansız atamanın yapılabildiği yarı deneysel deseni kullanmayı tercih etmektedirler (Gay, Mills ve Airasian, 2005). Cinsel sağlık eğitimi programı deney grubuna 2013 – 2014 eğitim öğretim yılı 2.döneminde haftada bir oturum olmak üzere toplam 14 oturumda uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir işlem yapılmamıştır. Eğitim programı hakkında işlem öncesinde deney grubu olarak belirlenen okulun yöneticilerine, öğretmenlerine 80 ve çalışma grubunda yer alan öğrenci velilerine bilgi verilmiştir. Deney grubunda yer alan öğrencilerin velilerinden öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi programına katılmalarına izin verdiklerine dair veli izin belgesi alınmıştır. Deney ve kontrol gruplarına cinsel sağlık eğitim programı uygulanmadan önce (öntest), uyguladıktan sonra (sontest) ve uygulamadan bir ay sonra (izleme testi), Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri uygulanmıştır. Araştırmada kullanılan desen Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1. Araştırma Deseni Gruplar Öntest İşlem Sontest İzleme (1ay sonra) Deney Cinsel Sağlık Cinsel Sağlık Cinsel Sağlık Cinsel Sağlık Grubu Bilgi ve Tutum Eğitimi Programı Bilgi ve Tutum Bilgi ve Tutum Envanteri Envanteri Cinsel Sağlık Cinsel Sağlık Envanteri Kontrol Cinsel Sağlık Grubu Bilgi ve Tutum Bilgi ve Tutum Bilgi ve Tutum Envanteri Envanteri Envanteri ---------------- 3.2. Katılımcılar 3.2.1. Çalışma Grubu Araştırma, İzmir ili Çeşme ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Yahya Kerim Onart Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile İzmir ili Bornova ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Bornova Altay Ticaret Meslek, Anadolu Ticaret Meslek ve Adalet Meslek Lisesinde 2013-2014 eğitim öğretim yılının 2. döneminde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, araştırmacının psikolojik danışman olarak görev yaptığı Yahya Kerim Onart Kız Teknik ve Meslek Lisesinde yer alan 9., 10. ve 11.sınıf düzeylerinden yansız olarak atanan birer şube deney gruplarını, Bornova Altay Ticaret Meslek, Anadolu Ticaret Meslek ve Adalet Meslek Lisesinde yer alan 9., 10. ve 11.sınıf düzeylerinden yansız olarak atanan birer şube ise kontrol gruplarını oluşturmuştur. 81 Deney ve kontrol gruplarının farklı okullardan seçilmesinin nedeni, cinsel sağlık eğitimi alan ve almayan öğrencilerin birbirlerini etkileme olasılığını en aza indirmektir. Araştırmacının psikolojik danışman olarak görev yaptığı Yahya Kerim Onart Kız Teknik ve Meslek Lisesi’ndeki öğrencilerin deney grubu olarak belirlenmesinin bir diğer nedeni ise uygulama açısından araştırmacıya kolaylık sağlayacak olmasıdır. Ayrıca deney ve kontrol gruplarının belirlenmesi sürecinde her iki grubun da birbirine benzer özelliklere sahip olmalarına dikkat edilmiştir. Cinsel Sağlık Eğitimi öncesinde okullar hakkında edinilen bilgiler ışığında, araştırmanın yürütüldüğü okulların öğrencilerinin benzer şekilde düşük akademik başarı düzeyine sahip oldukları, çoğunlukla alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerden geldikleri görülmüştür. 9.sınıf deney ve kontrol grubunu oluşturan öğrencilerin cinsiyetlere göre dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir. Tablo 2. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı Cinsiyet Deney Grubu Kontrol Grubu Toplam Kız 11 6 17 Erkek 7 12 19 Toplam 18 18 36 10.sınıf deney ve kontrol grubunu oluşturan öğrencilerin cinsiyetlere göre dağılımı Tablo 3’te gösterilmiştir. 82 Tablo 3. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı Cinsiyet Deney Grubu Kontrol Grubu Toplam Kız 10 12 22 Erkek 9 7 16 Toplam 19 19 38 11.sınıf deney ve kontrol grubunu oluşturan öğrencilerin cinsiyetlere göre dağılımı Tablo 4’te gösterilmiştir. Tablo 4. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Grubunu Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyetlere Göre Dağılımı Cinsiyet Deney Grubu Kontrol Grubu Toplam Kız 7 7 15 Erkek 8 8 15 Toplam 15 15 30 3.2.2. Araştırmacının Rolü Nicel türdeki bu çalışmada araştırmacı, cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesinin yanı sıra uygulanması sürecinde de uygulayıcı rolünü üstlenmiştir. Nicel çalışmalarda öznelliğin ve yanlılığın ortaya çıkmasının engellenebilmesi için katılımcıların araştırmacıdan bağımsız şekilde hareket etmesine olanak sağlanması gereklidir. Bu doğrultuda katılımcıların kendilerini rahatça ifade edebilmelerini, kendilerini açmalarını kolaylaştıracak güvenli bir ortamın oluşturulmasına çalışılmıştır. Deney gruplarının araştırmacının psikolojik danışman olarak görev yaptığı okuldan seçilmesinin uygulama süreci içerisinde güven ilişkisinin kurulmasını kolaylaştırdığı, araştırmacının deney grubunda yer alan öğrencilerin özellikleri hakkında bilgi sahibi olmasının uygulama sırasında avantaj sağladığı düşünülmektedir. 83 Uygulama sürecine başlanmadan önce cinsel sağlık eğitimi konusunda eğitim verecek uygulayıcıların, eğiticilerin sahip olması beklenen özellikler, tutumlar; etkili cinsel sağlık eğitimi programlarında uygulayıcıların, eğiticilerin rolleri incelenmiştir. Uygulayıcıların sahip olması beklenen temel özellikler aşağıda sıralanmaktadır (Özvarış, 2001): - Kendi cinselliğine dair olumlu ve sağlıklı bir tutuma sahip olmalıdır, - Sözel ve sözel olmayan iletişimde etkili olmalıdır, - Cinsiyet, ırk, sosyo-ekonomik durum farklı gözetmeksizin her yaştan bireye saygı, sevgi ve ilgiyle yaklaşabilmelidir, - Açık, güvenilir, samimi olmalı, empati kurabilmelidir, - Katılımcıların kendilerini rahat hissettikleri, gerçek duygularını ifade edebildikleri güvenli bir ortam oluşturabilmelidir, - Cinsel sağlık alanında bilgi sahibi olmalı, bilgi ve görüşlerini güncelleyebilmelidir. SIECUS (2001) cinsel sağlık eğitimi programlarını uygulayacak eğiticilerin programa yönelik inancı yüksek uzmanlar arasında seçilmesini ve uygulayıcılara gerekli eğitimin verilmesinin önemli olduğunu belirtmektedir. Uygulayıcıların insan cinselliği konusunda, cinsel eğitimin felsefesini ve metodolojisini de kapsayacak şekilde eğitim almaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ek olarak mümkün olması durumunda bu eğitimlerin uygulayıcılara akademik programların bir parçası olarak üniversitelerin bünyesinde verilmesi SIECUS (2001) tarafından önerilmektedir. McKay ve Barrett’ e (1999) göre uygulayıcılar veya eğiticiler cinsel sağlık eğitimi konusunda yeterli eğitim almadıkları, bazı konularda rahat hissetmedikleri, konu akademik müfredatın bir parçası olmadığı, eğitim kaynakları sıklıkla yetersiz olduğu ve politik ya da dini baskılara maruz kalmaktan endişelendikleri için zorluklar yaşamaktadır. Katılımcılar da eğiticilerin kendilerini rahat hissetmemelerini, bilgi eksikliklerini ve farklı değerlere ilişkin ahlaki yargılamalarını eğitsel deneyimlerini olumsuz etkileyen, etkili cinsel sağlık eğitiminin önündeki engeller olarak belirtmişlerdir (Langille, Graham ve Marshall, 2000). 84 PHAC’ a (2008) göre cinsel sağlık eğitimi alanındaki uygulayıcılar, uzmanlar var olan eğitimlerine uyumlu olarak aşağıda belirtilen özelliklere ve tutumlara sahip olmalıdırlar: - İnsan cinselliğe ilişkin genel bir anlayışa ve cinsel sağlığı olumlu, yargılayıcı olmayan ve hassas bir şekilde ele alma kapasitesine, - Katılımcıların ihtiyaç duyduğu ve uzmanlık alanında yer alan cinsel sağlık konularına ilişkin bilgiye ve geniş bir anlayışa, - Cinsel sağlık eğitiminin uygulanması profesyonel koşullarda uygulanması için gerekli eğitsel ve/veya danışmanlık becerilerine, - Katılımcıların farklı değer ve inançlarını anlama, tanıma becerisine (bu beceri farklı kültürel normlara, inançlara, tutumlara, tüm cinsel yönelimlere, etnik kökenlere, inanç gruplarına karşı hassasiyet temeline dayanmaktadır. Bu hassasiyet ortaya çıkan durumları çatışma yönetimi becerilerini kullanarak ele alınmasını gerektirmektedir), - Yargılayıcı olmayan ve tarafsız bir öğrenme ortamı için kişisel varsayımları ve yanlılığı yansıtılmadığı bir tutuma, - Cinsiyet temelli konularda özenli ve hassas bir yaklaşıma, - Hassas ve tartışmalı konulara dair katılımcılara yardımcı olacak öğretim yöntemlerine (cinsellik, cinsel sağlık ve ilgili konuların ele alınması sırasında kendilerini rahat hissetmeyen eğitimciler en azından öğrencileri uygun profesyonellere yönlendirebilmelidir), - Cinsel sağlık eğitimi ve danışmanlıkla ilgili etik konularda gerekli bilgiye, etik kurallara dikkat etme eğilimine. Velilerin ve öğrencilerin cinsel sağlık eğitimine ilişkin görüşlerini inceleyen çalışmalar (Byers ve diğ., 2003; Weaver ve diğ., 2002) her iki grubunda cinsel sağlık eğitimi verilmesi konusunda okulların ve öğretmenlerin sorumluluk almasını beklediklerini göstermektedir. Ülkemizdeki mevcut eğitim sistemi içerisinde psikolojik danışmanların sahip oldukları temel becerilerin ve etik anlayışlarının ışığında yukarıda belirtilen donanım eksikliklerinin giderilmesi koşuluyla bu konuda önemli roller üstlenebilecekleri düşünülmektedir. 85 3.3.Veri Toplama Araçları Bu araştırmada ihtiyaç duyulan verilerin elde edilmesinde araştırmacı tarafından geliştirilen Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri, Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu, Kişisel Bilgi Formu, Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi kullanılmıştır. Bu bölümde belirtilen veri toplama araçlarının yanı sıra lise öğrencilerine yönelik geliştirilen Cinsel Sağlık Eğitimi Programı hakkında da bilgi verilmektedir. 3.3.1. Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri Araştırma kapsamında öğrencilerin cinsel sağlık bilgi düzeylerini ve cinsel sağlığa ilişkin tutumlarını değerlendirmek amacıyla Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri kullanılmıştır. Ölçek geliştirmenin ilk basamağı, ölçülecek niteliğin açıkça tanımlanmasıdır Tutum ifadeleri tasarlanırken, tutum nesnesi ve konusu hakkında geniş çaplı bir inceleme yapılmalıdır. İkinci basamak ise denemelik madde havuzunun oluşturulmasıdır (Tezbaşaran, 2008). Buna bağlı olarak ölçme aracının geliştirilmesi sırasında yurt içi ve yurt dışı literatür taranarak denemelik madde havuzu oluşturulmuş, yazılan maddeler iki Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ile birlikte incelenerek dil, anlam ve anlatım bakımından kontrol edilmiştir. Yapılan incelemelerin ardından maddelere ilişkin uzman görüşü alınmış olup oluşturulan denemelik form geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasına hazır hale getirilmiştir. Uzman görüşlerinin doğrultusunda ölçme aracının 10 bağımsız bölümden oluşmasına karar verilmiştir. Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri aşağıda belirtilen bağımsız bölümlerden oluşmaktadır: 1. Bölüm : Cinsel Sağlık Bilgi Testi 2. Bölüm : Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği 3. Bölüm : Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği 86 4. Bölüm : Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği 5. Bölüm : Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği 6. Bölüm : Romantik İlişkiler Ölçeği 7. Bölüm : Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği 8. Bölüm : Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği 9. Bölüm : CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği 10. Bölüm : Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterinin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları İzmir ili Çeşme ilçesinde yer alan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Lisesinde, Sıdıka Kelami Ertan Lisesi ve Hacı Murat-Hatice Özsoy Anadolu Lisesinde 2013-2014 eğitim öğretim yılının 1. döneminde gerçekleştirilmiştir. Geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılacağı liselerin belirlenmesi aşamasında, İzmir ili Çeşme ilçesindeki liseler listelenmiş ve tesadüfi olarak yapılan seçimlerin ardından okullar belirlenmiştir. Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterinin geçerliği ile ilgili her bir ölçek için açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçme aracının geçerlik ve güvenirlik çalışmalarına ilişkin veriler söz konusu liselerdeki 9., 10. ve 11.sınıf öğrencileri arasından yansız olarak seçilen 303 öğrenciden elde edilmiştir. Garver ve Mentzer (1999) faktör analizi için örneklem sayısının 200’ün altında olmamasını önerirlerken, Comrey ve Lee (1992), örneklem büyüklüğü olarak 100’ü zayıf, 200’ü orta, 300’ü iyi, 500’ü çok iyi olarak nitelendirmiştir. Kline (1994) ise, güvenilir bir faktör analizi yapabilmek için 200 kişilik örneklemin genellikle yeterli olacağını, faktör yapısının açık ve az sayıda olduğu durumlarda bu rakamın 100'e kadar indirilebileceğini, ancak daha iyi sonuçlar için daha büyük örneklemle çalışmanın yararlı olacağını vurgulamaktadır. 87 3.3.1.1. Kapsam Geçerliği Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterinin geliştirilmesi aşamasında cinsel sağlık eğitimi alanında çalışmaları bulunan dokuz uzmandan alınan görüşler doğrultusunda bazı maddelerde düzenlemeler ve düzeltmeler gerçekleştirilmiştir. Kapsam geçerlik indeksinin hesaplanmasında ve uzman görüşlerinin değerlendirilmesinde Davis Tekniği’nden (1992) yararlanılmıştır. Bu teknikte uzman görüşleri dörtlü derecelenir. Ölçme aracına ilişkin hazırlanan uzman görüşü formunda uzmanlar maddeleri “a) uygun”, “b) madde hafifçe gözden geçirilmeli”, “c) madde ciddi olarak gözden geçirilmeli” ve “d) uygun değil” seçeneklerinden yararlanarak değerlendirmişlerdir. Ölçme aracındaki aday madde için tüm uzman görüşü formlarındaki a ve b’lerin toplamı, toplam uzman sayısına bölünerek kapsam geçerlik indeksleri hesaplanmıştır. Davis’e (1992) göre kapsam geçerlik indeksi 0,80’den büyük ise madde kapsam geçerliği açısından yeterlidir ve 0,80’den düşük kapsam geçerlik indeksine sahip maddeler elenmelidir. Bu teknik doğrultusunda uzman görüşü formlarının değerlendirilmesi sonucunda kapsam geçerlik indeksleri hesaplanarak, kapsam geçerlik indeksi .80’den düşük olan 2 madde envanterden çıkarılarak envanterin deneme formu son halini almıştır. Envanterde kalan aday maddelerin kapsam geçerlik indekslerinin .88 – 1.00 aralığında olduğu görülmüştür. Envanterde yer alan her bir ölçeğe ilişkin geçerlik ve güvenirlik bilgileri aşağıda açıklanmaktadır. 3.3.1.2. Cinsel Sağlık Bilgi Testi Cinsel Sağlık Bilgi Testi, cinsel sağlığın çeşitli boyutları ile ilgili öğrencilerin bilgi düzeylerini ölçmeye yönelik 34 maddeden oluşmaktadır. Maddeler “doğru”, “yanlış” veya “bilmiyorum” seçeneklerinden biriyle değerlendirilmektedir. Test maddelerinin 16’sı olumlu (doğru), 18’i ise olumsuz (yanlış) ifadelerdir. Testin 88 değerlendirilmesinde verilen her doğru cevap için öğrencilere 1 puan verilirken, yanlış cevaplara veya bilmiyorum seçeneğinin işaretlendiği cevaplara 0 puan verilmektedir. Cinsel Sağlık Bilgi Testinin güvenirliğine ilişkin çalışmalar kapsamında Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri deneme formu 303 öğrenciye uygulanmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda cinsel sağlık bilgi testinde yer alan 34 maddenin madde güçlük düzeyleri hesaplanmıştır. Maddelerin güçlük düzeylerinin birbirinden farklı olması nedeniyle testin güvenirliğinin belirlenmesinde KR-20 yöntemi kullanılmıştır. Cinsel Sağlık Bilgi testinin KR-20 güvenirlik katsayısı .71 olarak hesaplanmıştır. 3.3.1.3. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin cinselliğe ilişkin tutumlarını değerlendirmek için geliştirilmiştir. Ölçeğin deneme formu yedi maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan üç madde bulunmaktadır. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan bir madde (deneme formunun 6. maddesi) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. KMO testi 89 gözlenen korelasyon katsayılarının büyüklükleri ile kısmi korelasyon katsayılarının büyüklüklerini karşılaştırır. KMO değerinin yüksek olması ölçekteki her bir değişkenin diğer değişkenler tarafından mükemmel bir şekilde tahmin edilebileceğini gösterir. KMO değerinin .50’den düşük çıkması durumunda faktör analizi yapılamayacağı belirtilir (Şencan, 2005). Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .79). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett küresellik testi ki-kare istatistik değerini verir ve diğer ki-kare testlerinde olduğu gibi bu testte de anlamlılık değerine bakılır. Anlamlılık değeri .05’ten küçük ise korelasyon ve kovaryans matrisindeki verilerin birim matrisinden farklı olduğu sonucuna varılır. Birim matrisinden farklı olması ise söz konusu korelasyon matrisinden faktör çıkarılabileceği anlamına gelir. Anlamlılık değeri .05’ten büyük ise matriste paylaşılan varyans olmadığı şeklinde yorumlanır ve bu veri yapısı için faktör analizi yapılamaz (Şencan, 2005). Bartlett Sphericity değeri 401.71 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 2.73 olan ve toplam varyansın %45.53’ünü açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 5’te verilmiştir. 90 Tablo 5. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 2.732 6 45.530 TOPLAM 2.732 6 45.530 Faktör Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 6’da verilmiştir. Tablo 6. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .734 Madde 2 .731 Madde 3 .741 Madde 4 .749 Madde 5 .473 Madde 7 .570 Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi daha önceden belirlenmiş bir yapının doğrulanmasını test etmek amacıyla gerçekleştirilir (Şimşek, 2007). Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen bulgular Tablo 7’de sunulmuştur. 91 Tablo 7. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Elde Edilen Uyum Değerleri Uyum Ölçüleri X2 11.39 sd 7 X2/sd 1.62 GFI (Goodness of Fit Index) .99 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .97 CFI (Comparative Fit Index) .99 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .043 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .028 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2’nin altında, GFI değerinin .95 – 1.00 aralığında, AGFI değerinin .90 – 1.00 aralığında, CFI değerinin .97 – 1.00 aralığında, RMSEA ve SRMR değerlerinin .05’in altında olması modelin iyi bir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel, Moosbrugger ve Müller, 2003). Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin oldukça iyi bir model olduğu görülmektedir. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .75 olarak bulunmuştur. 3.3.1.4. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin cinsel davranışlara dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ölçeğin deneme formu 11 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden 92 birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan iki madde bulunmaktadır. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan dört madde (deneme formunun 5., 6., 9. ve 11. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .81). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 391.41 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 2.83 olan ve toplam varyansın % 40.5’ini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 8’de verilmiştir. 93 Tablo 8. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 2.838 7 40.550 TOPLAM 2.838 7 40.550 Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 9’da verilmiştir. Tablo 9. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .658 Madde 2 .626 Madde 3 .632 Madde 4 .638 Madde 7 .665 Madde 8 .648 .588 Madde 10 Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 10’da sunulmuştur. 94 Tablo 10. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 20.30 sd 13 X2/sd 1.56 GFI (Goodness of Fit Index) .98 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .96 CFI (Comparative Fit Index) .98 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .04 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .03 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2’nin altında, GFI değerinin .95 – 1.00 aralığında, AGFI değerinin .90 – 1.00 aralığında, CFI değerinin .97 – 1.00 aralığında, RMSEA ve SRMR değerlerinin .05’in altında olması modelin iyi bir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin oldukça iyi bir model olduğu görülmektedir. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .75 olarak bulunmuştur. 3.3.1.5. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin cinsel sağlığa ve kişisel hijyene dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ölçeğin deneme formu 13 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden 95 birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan dört madde bulunmaktadır. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan dört madde (deneme formunun 5., 7., 11. ve 12. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .79). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 403.64 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğerleri 2.86 ve 1.07 olan ve toplam varyansın % 31.8’ini ve % 11.9’unu açıklayan iki faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Madde faktör dağılımları incelendiğinde ikinci faktörün tek başına anlamlı bir alt boyut oluşturamadığı, benzer kavramlar altında yer alabilecek maddelerin döndürme 96 işleminden sonra da bir araya toplanamadığı görülmüştür. Birinci faktörün tek başına açıkladığı varyansın kabul edilebilir olmasının yanında, Scree test grafiği sonuçlarına göre ilk faktörden sonra hızla bir düşmenin olduğu ve maddelerin birinci faktördeki yüklerinin diğer faktördeki yüklerinden yüksek olduğu gözlenmiştir. Elde edilen bu değerler dikkate alındığında, ölçeğin tek boyutluluğundan söz edilebilir. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 11’de verilmiştir. Tablo 11. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 2.865 9 31.828 TOPLAM 2.865 9 31.828 Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Ölçeğin tek faktörlü olarak yapılan faktör analizi sonuçlarına göre maddelerin faktör yük değerleri Tablo 12’de verilmiştir. Tablo 12. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .564 Madde 2 .526 Madde 3 .482 Madde 4 .455 Madde 6 .581 Madde 8 .631 Madde 9 .733 Madde 10 .496 Madde 13 .559 97 Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Her maddenin tek faktörlü yapıda yeterli faktör yük değerine sahip olması nedeniyle ölçeğin tek boyutlu olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir. Tek faktörlü yapı toplam varyansın % 31.8’ini açıklamaktadır. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 13’te sunulmuştur. Tablo 13. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 21.29 sd 19 X2/sd 1.12 GFI (Goodness of Fit Index) .98 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .97 CFI (Comparative Fit Index) .99 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .02 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .03 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2’nin altında, GFI değerinin .95 – 1.00 aralığında, AGFI değerinin .90 – 1.00 aralığında, CFI değerinin .97 – 1.00 aralığında, RMSEA ve SRMR değerlerinin .05’in altında olması modelin iyi bir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin oldukça iyi bir model olduğu görülmektedir. 98 Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .71 olarak bulunmuştur. 3.3.1.6. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ölçeğin deneme formu 12 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan 10 madde bulunmaktadır. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan bir madde (deneme formunun 6. maddesi) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .91). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 1635.86 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir 99 Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 5.62 olan ve toplam varyansın % 51.1’ini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 14’te verilmiştir. Tablo 14. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 5.623 11 51.118 TOPLAM 5.623 11 51.118 Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 15’te verilmiştir. 100 Tablo 15. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .758 Madde 2 .858 Madde 3 .795 Madde 4 .684 Madde 5 .673 Madde 7 .818 Madde 8 .635 Madde 9 .619 Madde 10 .619 Madde 11 .777 Madde 12 .562 Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 16’da sunulmuştur. 101 Tablo 16. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Elde Edilen Uyum Değerleri Uyum Ölçüleri X2 119.1 sd 41 X2/sd 2.9 GFI (Goodness of Fit Index) .94 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .90 CFI (Comparative Fit Index) .96 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .07 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .04 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2 – 3 aralığında, GFI değerinin .90 – 95 aralığında, AGFI değerinin .85 – .90 aralığında, CFI değerinin .95 – .97 aralığında, RMSEA değerinin .05 - .08 aralığında ve SRMR değerinin .05’in altında olması modelin kabul edilebilir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin kabul edilebilir bir model olduğu görülmektedir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .90 olarak bulunmuştur. 3.3.1.7. Romantik İlişkiler Ölçeği Romantik İlişkiler Ölçeği, öğrencilerin romantik ilişkilere dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ölçeğin deneme formu 10 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden birisini işaretleyerek 102 belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan dört madde bulunmaktadır. Romantik İlişkiler Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan dört madde (deneme formunun 3., 6., 8. ve 10. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .76). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 309.54 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Romantik İlişkiler Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi, döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 2.50 olan ve toplam varyansın % 41.6’sını açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 17’de verilmiştir. 103 Tablo 17. Romantik İlişkiler Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 2.501 6 41.688 TOPLAM 2.501 6 41.688 Romantik İlişkiler Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 18’de verilmiştir. Tablo 18. Romantik İlişkiler Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .656 Madde 2 .601 Madde 4 .570 Madde 5 .663 Madde 7 .614 Madde 9 .755 Romantik İlişkiler Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Romantik İlişkiler Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 19’da sunulmuştur. 104 Tablo 19. Romantik İlişkiler Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 19.77 sd 8 X2/sd 2.47 GFI (Goodness of Fit Index) .98 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .94 CFI (Comparative Fit Index) .96 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .07 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .04 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2 – 3 aralığında, GFI değerinin .95 – 1 aralığında, AGFI değerinin .90 – .1 aralığında, CFI değerinin .95 – .97 aralığında, RMSEA değerinin .05 - .08 aralığında ve SRMR değerinin .05’in altında olması modelin kabul edilebilir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Romantik İlişkiler Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin kabul edilebilir bir model olduğu görülmektedir. Romantik İlişkiler Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .71 olarak bulunmuştur. 3.3.1.8. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği, öğrencilerin hayır diyebilme ve karar verme becerilerini değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçeğin deneme formu 10 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden 105 birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan beş madde bulunmaktadır. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan dört madde (deneme formunun 3., 5., 6. ve 7. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .78). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 358.06 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 2.57 olan ve toplam varyansın % 42.8’ini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 20’de verilmiştir. 106 Tablo 20. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 2.572 6 42.860 TOPLAM 2.572 6 42.860 Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 21’de verilmiştir. Tablo 21. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .439 Madde 2 .577 Madde 4 .519 Madde 8 .757 Madde 9 .771 Madde 10 .780 Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 22’de sunulmuştur. 107 Tablo 22. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 23.38 sd 9 X2/sd 2.59 GFI (Goodness of Fit Index) .97 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .94 CFI (Comparative Fit Index) .96 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .07 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .04 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2 – 3 aralığında, GFI değerinin .95 – 1 aralığında, AGFI değerinin .90 – .1 aralığında, CFI değerinin .95 – .97 aralığında, RMSEA değerinin .05 - .08 aralığında ve SRMR değerinin .05’in altında olması modelin kabul edilebilir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin kabul edilebilir bir model olduğu görülmektedir. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .71 olarak bulunmuştur. 3.3.1.9. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin cinsel istismara ve cinsel saldırıya ilişkin tutumlarını değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçeğin deneme formu 10 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden 108 birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan sekiz madde bulunmaktadır. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan iki madde (deneme formunun 2. ve 6. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .77). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 462.66 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 3.13 olan ve toplam varyansın % 39.2’sini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 23’te verilmiştir. 109 Tablo 23. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 3.136 8 39.205 TOPLAM 3.136 8 39.205 Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 24’te verilmiştir. Tablo 24. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .664 Madde 3 .614 Madde 4 .590 Madde 5 .635 Madde 7 .528 Madde 8 .505 Madde 9 .688 Madde 10 .748 Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Cinsel İstismara İlişkin Tutum İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 25’te sunulmuştur. 110 Tablo 25. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 23.36 sd 20 X2/sd 1.16 GFI (Goodness of Fit Index) .98 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .97 CFI (Comparative Fit Index) .99 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .02 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .03 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2’nin altında, GFI değerinin .95 – 1.00 aralığında, AGFI değerinin .90 – 1.00 aralığında, CFI değerinin .97 – 1.00 aralığında, RMSEA ve SRMR değerlerinin .05’in altında olması modelin iyi bir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin oldukça iyi bir model olduğu görülmektedir. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .77 olarak bulunmuştur. 3.3.1.9. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin CYBH’lere dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçeğin deneme formu 11 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) 111 “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan üç madde bulunmaktadır. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan beş madde (deneme formunun 1., 2., 3., 7. ve 9. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .825). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 527.88 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 3.05 olan ve toplam varyansın % 50.8’ini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 26’da verilmiştir. 112 Tablo 26. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 3.050 6 50.830 TOPLAM 3.050 6 50.830 CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 27’de verilmiştir. Tablo 27. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 4 .592 Madde 5 .712 Madde 6 .798 Madde 8 .810 Madde 10 .701 Madde 11 .639 CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. CYBH’ye İlişkin Tutum İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 28’de sunulmuştur. 113 Tablo 28. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Uyum Ölçüleri Elde Edilen Uyum Değerleri X2 15.76 sd 8 X2/sd 1.97 GFI (Goodness of Fit Index) .98 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .96 CFI (Comparative Fit Index) .99 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .05 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .03 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2’nin altında, GFI değerinin .95 – 1.00 aralığında, AGFI değerinin .90 – 1.00 aralığında, CFI değerinin .97 – 1.00 aralığında, RMSEA ve SRMR değerlerinin .05’in altında veya eşit olması modelin iyi bir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin oldukça iyi bir model olduğu görülmektedir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .80 olarak bulunmuştur. 3.3.1.10. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği, öğrencilerin gebelikten korunma yöntemlerine dair tutumlarını değerlendirmek amacıyla geliştirimiştir. Ölçeğin deneme formu 12 maddeden oluşmakta ve maddelere verilen yanıtlar beşli Likert tipi derecelendirilmektedir. Bireyin her bir maddede belirtilen ifadeye ilişkin görüşünü; (1) “Kesinlikle katılmıyorum”, (2) “Katılmıyorum”, (3) “Kararsızım”, (4) “Katılıyorum” ve (5) “Kesinlikle katılıyorum” biçiminde sıralanan seçeneklerden 114 birisini işaretleyerek belirtmesi istenmektedir. Ölçeğin deneme formunda tersten puanlanan dört madde bulunmaktadır. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin geçerliği ile ilgili olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin deneme formunun 303 öğrenciye uygulanmasıyla elde edilen verilerle ilk olarak her bir maddeden alınan puanlarla ölçeğin tümünden alınan puanlar arasındaki korelasyonlar hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonu .30’un altında olan dört madde (deneme formunun 3., 6., 11. ve 12. maddeleri) ölçekten çıkarılmıştır. Sonraki aşamada verilerin faktör analizine uygunluğunu belirlemek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) örneklem yeterliliği testi yapılmıştır. Yapılan incelemede Kaiser-Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi değeri yeterli bulunmuştur (KMO = .84). Veri setinin faktör çıkarmaya uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için Bartlett küresellik testi yapılır. Bartlett Sphericity değeri 652.39 , p < .05 olarak bulunmuştur. Bu bulgular eldeki verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla faktörleştirme yöntemi olarak temel bileşenler analizi; döndürme yöntemi olarak da dik döndürme yöntemlerinden maksimum değişkenlik (varimax) seçilmiştir. Temel bileşenler analizinde faktör sayısının belirlenmesinde özdeğerlerin (eigenvalue) 1’den büyük olmasını öneren Kaiser kuralı benimsenmiştir. Yapılan analiz sonucunda özdeğeri 3.48 olan ve toplam varyansın % 43.5’ini açıklayan tek faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu faktöre ait özdeğer ve açıklanan varyans değerleri Tablo 29’da verilmiştir. 115 Tablo 29. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin Özdeğer ve Toplam Varyansı Açıklama Oranları Faktörler Özdeğer Madde Sayısı Açıklanan Varyans (%) 1 3.485 8 43.568 TOPLAM 3.485 8 43.568 Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin faktör desenini ortaya koymak amacıyla yapılan açımlayıcı faktör analizinde, faktör yük değerleri için kabul düzeyi .30 olarak benimsenmiştir (Büyüköztürk, 2007). Maddelerin faktör yük değerleri Tablo 30’da verilmiştir. Tablo 30. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Faktör Yük Değerleri Maddeler Faktör Yük Değeri Madde 1 .741 Madde 2 .748 Madde 4 .656 Madde 5 .626 Madde 7 .726 Madde 8 .685 Madde 9 .583 Madde 10 .467 Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğindeki hiçbir madde, sınır değer olarak görülen 0.30 faktör yükü değerinin altına düşmediği için ölçekten çıkarılan herhangi bir madde olmamıştır. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin açımlayıcı faktör analizi ile belirlenen tek faktörlü yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi daha önceden belirlenmiş bir yapının doğrulanmasını test etmek amacıyla gerçekleştirilir (Şimşek, 2007). Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri Tablo 31’de sunulmuştur. 116 Tablo 31. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Sonucu Elde Edilen Uyum Değerleri Uyum Ölçüleri X2 44.36 sd 19 X2/sd 2.33 GFI (Goodness of Fit Index) .96 AGFI (Adjusted Goodness of Fit Index ) .93 CFI (Comparative Fit Index) .96 RMSEA (Root Mean Square Error of Approximation) .06 SRMR (Standardized Root Mean Square Residual) .04 Doğrulayıcı faktör analizinde X2’nin serbestlik derecesine oranının 2 – 3 aralığında, GFI değerinin .95 – 1 aralığında, AGFI değerinin .90 – .1 aralığında, CFI değerinin .95 – .97 aralığında, RMSEA değerinin .05 - .08 aralığında ve SRMR değerinin .05’in altında olması modelin kabul edilebilir uyum gösterdiği anlamına gelmektedir (Schermelleh-Engel ve diğ., 2003). Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi sonuçları bu ölçütlere göre değerlendirildiğinde, modelin kabul edilebilir bir model olduğu görülmektedir. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinin güvenirliğini belirlemek üzere, ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı .80 olarak bulunmuştur. 3.3.2. Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu Cinsel sağlık eğitimi programına katılan lise öğrencilerinin programa dair görüşlerini değerlendirmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen bu form kullanılmıştır. 117 3.3.3. Kişisel Bilgi Formu Araştırmada öğrencilerin demografik özelliklerini belirlemek için araştırmacı tarafından hazırlanan, “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. 3.3.4. Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi Cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğine dair yapılan çalışmalar teorik temelin sağlamlığının yanında öğrenenlerin görüşlerinin alınmasının bir başka deyişle öğrenenlerin hangi konularda eğitim almak istediklerinin de çok önemli olduğuna vurgu yapmaktadır. Geliştirilme aşamasında öğrenenlerin görüşlerini alan, değerlendiren ve bu doğrultuda oluşturulan eğitim programlarının daha etkili olduğuna dair bulgular mevcuttur (Kirby, 2007). Lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimi konuları hakkındaki görüşlerini almak için geliştirilen Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi kullanılmıştır. Anketin geliştirilmesi aşamasında yurt içindeki ve dışındaki cinsel sağlık eğitimi programları taranarak içerdikleri konular belirlenmiştir. 3.4. Cinsel Sağlık Eğitimi Programı Cinsel sağlık eğitimi programı, cinselliğin ve cinsel sağlığın tüm boyutlarıyla anlaşılmasını, cinselliğe ilişkin evrensel değerlerin içselleştirilmesini, cinsel sağlığın tüm boyutlarıyla korunmasına ilişkin bilgi, beceri ve tutum kazandırmayı amaçlayan, grupla uygulanan bir eğitim programıdır. Cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesi sürecinde öğrencilerin, yaşları ilerleyene, kendilerini hazır hissedene kadar cinsel ilişkiyi ertelemelerini ve cinsel olarak aktif olduklarında güvenli cinsel davranışlarda bulunmalarını destekleyen kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı benimsenmiştir. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı katılımcılara güvenli cinsel davranışlar için gerekli bilgi, tutum ve davranışları kazandırmayı amaçlamaktadır (Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001). 118 Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı cinselliği yaşamın sağlıklı ve doğal bir parçası olarak benimserken, cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili konuların uygun dilin kullanımına dikkat edilmesine özen gösterilmesi koşuluyla rahatlıkla konuşulmasını desteklemektedir. Ayrıca eğitim süreçlerinde katılımcıların sorularını özgürce sorabilmelerini ve cevaplanmasını önermektedir (Collins ve diğ., 2002). Bu yaklaşım bilgilendirme süreçlerinde katılımcılara; üreme, büyüme ve gelişme, anatomi, fizyoloji, mastürbasyon, aile yaşamı, gebelik, doğum, ebeveynlik, aile planlaması, cinsel tepki (cinsel davranışlar), cinsel eğilim, cinsel istismar, CYBH dahil insan cinselliği ve cinsel sağlık konularında doğru ve bilimsel bilgiyi sunmayı amaçlamaktadır (Kirby, 2001). Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesinde ilgili literatürden, benzer programlardan ve cinsel sağlık eğitimi hazırlanmasına ilişkin ilkelerden/klavuzlardan yararlanılmıştır. Yurt dışında uygulanan cinsel sağlık eğitimleri, cinsellikle ve cinsel sağlıkla ilgili evrensel değerler dikkate alınarak; ülkemizin ve lise öğrencilerinin ihtiyaçlarını önemseyen, çalışmanın yapıldığı bölgenin özelliklerine ve kültürel değerlerine duyarlı bir program geliştirilmiştir. Lise öğrencilerine yönelik geliştirilen cinsel sağlık programının içeriğinin oluşturulmasında ilgili literatürün yanı sıra Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi yoluyla elde edilen bilgilerden yararlanılmıştır. Ankete katılan öğrencilerin %57.5’i (n = 103) cinsel sağlık bilgi düzeylerini yetersiz olarak algıladıklarını, %74.3’ü (n = 133), %67.6’sı cinsel sağlık ilgili konuları aileleriyle konuşamadıklarını, %82.1’i (n = 147) okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini desteklediklerini belirtmişlerdir. Lise öğrencilerinin okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesine ilişkin görüşlerinin ele alındığı çalışmalarda, lise öğrencilerinin büyük çoğunluğunun benzer şekilde okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesini istedikleri görülmektedir (Kükner ve diğ., 1993; McKay ve Holowaty, 1997; Byers ve diğ., 2003; Özcebe ve diğ., 2007; Pınar ve diğ., 2009). 119 Lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimi programında yer verilmesi düşünülen konulara dair görüşleri incelendiğinde kişisel hijyen ve özbakım, CYBH, ergenlikte fiziksel değişimler, sağlıklı romantik ilişkiler, cinsellikle ilgili mitler, insan gelişimi, cinsel davranışlarla ilgili karar verme, cinsel davranışlar, korunma yöntemleri, cinsellik ve toplum konularının öğrencilerin çoğunluğu tarafından tercih edilen konular olduğu görülmektedir (Bkz. Tablo 32) Tablo 32. Lise Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Konularına İlişkin Görüşleri Cinsel Sağlık Eğitimi konularına dair tercihler Cinsel mitler Cinsiyet rolleri Cinsel istismar Cinsellik ve hukuk Cinsellik ve toplum Destek arama Cinsel kimlik Cinsel yönelim İnsan gelişimi Üreme Cinsel Dav. Karar Verme Akran baskısıyla başa çıkma Cinsel davranışlar Kişisel güvenlik Sağlıklı romantik ilişkiler CYBH Korunma yöntemleri Ergenlikte fiziksel değişimler Medya ve cinsellik Kişisel hijyen ve özbakım Programda Yer Almalı n % 99 58 58 48 77 39 63 50 89 70 86 50 79 71 99 103 77 101 53 110 67.3 39.5 39.5 32.7 52.4 26.5 42.9 34.0 60.5 47.6 58.5 34.0 53.7 48.3 67.3 70.1 52.4 68.7 36.1 74.8 Öğrencilerin bu konudaki tercihlerinin cinsel sağlık eğitimi programın oluşturulmasında kullanılan SIECUS Kapsamlı Cinsel Eğitim Rehberinde yer alan temel konularla (insan gelişimi, ilişkiler, kişisel beceriler, cinsel davranış, cinsel sağlık, toplum ve kültür) paralellik gösterdiği düşünülmektedir. 120 Byers ve diğerleri (2003) tarafından yapılan çalışmaya katılan lise öğrencileri; CYBH, korunma yöntemleri, cinsel istismar, kişisel güvenlik, romantik ilişkilerde karar verme, üreme ve erinlik konularını cinsel sağlık eğitimlerinin önemli konuları olarak sınıflamışlardır. Meaney ve diğerleri (2009) üniversite öğrencilerinin lisede aldıkları cinsel sağlık eğitimini değerlendirdikleri çalışmalarında CYBH, kişisel güvenlik, cinsel istismar, akran baskısıyla başa çıkma, romantik ilişkilerde karar verme, cinsel problemler ve kaygılar, sağlıklı romantik ilişkiler inşa etme (oluşturma), cinsellik hakkında konuşma, cinsellik ve medya liselerde verilen cinsel sağlık eğitimi içeriğinde önemli olarak sınıflandırılan konulardır. İlgili literatür ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda geliştirilen lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programı 14 oturumdan oluşmakta ve her oturum haftada bir kez ve 60 dakika olarak yürütülmüştür. Oturumlar boyunca etkinliklerin uygulanmasında küme çalışması, küçük grup tartışması, anlatım, rol yapma, beyin fırtınası, problem çözme, bireysel çalışma, eğitsel oyun ve örnek olay incelemesi gibi öğretim yöntemlerinden yararlanılmıştır. Cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde yer alan temalar Tablo 33’te yer almaktadır. Oturumların içeriğine dair özet bilgiler tablonun devamında görülmektedir. Lise öğrencilerine yönelik geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının pilot uygulaması 2012-2013 eğitim öğretim yılı 2. döneminde Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Lisesi’nde 10.sınıf öğrencileri ile birlikte gerçekleştirilmiştir. 12 öğrencinin katıldığı pilot uygulamanın ardından cinsel sağlık eğitimi programının içeriği, oturumların süresi, programın dili, kullanılan materyaller konularında değerlendirmeler yapılmıştır. Katılımcı geri bildirimleri doğrultusunda cinsel sağlık eğitimi programının 10. oturumu olan cinsel davranışlar temalı oturumda sadeleştirmeye gidilirken, oturumlara ayrılan 60 dakikalık sürenin yeterli olduğu, içeriğin ve kullanılan materyallerin beklentileri karşıladığı, kullanılan dilin anlaşılır olduğu değerlendirilmiştir. 121 Tablo 33. Cinsel Sağlık Eğitimi Programı Oturumları ve Temaları Oturum Tema Süre 1.Oturum Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması 60 dakika 2.Oturum Üreme (Üreme organları fizyolojisi, Gebeliğin Oluşumu) 60 dakika 3.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik / Cinsel Gelişim 60 dakika 4.Oturum Aşk/Flört 60 dakika 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 60 dakika 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı 60 dakika 7.Oturum Karar Verme Becerileri 60 dakika 8.Oturum Reddetme (Hayır Diyebilme) Becerileri 60 dakika 9.Oturum Cinsellikle İlgili Mitler 60 dakika 10.Oturum Cinsel Davranışlar 60 dakika 11.Oturum 60 dakika 12.Oturum Cinsellikten Kaçınma / Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 13.Oturum CYBH ve AIDS/HIV 60 dakika 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 60 dakika 60 dakika 1. Oturum Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması: Bu oturumda katılımcılara Cinsel Sağlık Eğitimi Programı hakkında ayrıntılı bilgi verilmekte, programın genel amaçları açıklanmaktadır. Katılımcıların grup içinde kendilerini güvende hissetmesini kolaylaştıracak kurallarda uygulayıcı ile birlikte belirlenmektedir. Ayrıca katılımcıların kaynaşmalarını kolaylaştıracağı düşünülen bir ısınma oyunu da bu oturumda yer almaktadır. 122 2. Oturum Üreme (Üreme organları fizyolojisi, Gebeliğin Oluşumu): İnsan cinselliğinin biyolojik ve fizyolojik boyutunun ele alındığı oturumda kadın ve erkek üreme organları ve işlevlerinin bilgisi, gebeliğin oluşum süreci, doğum süreci ve gebeliğin oluşumuna ilişkin kavramlar ele alınmaktadır. Oturumda belirtilen kavramların ele alınması sırasında eğitsel oyunlardan yararlanılmıştır. 3. Oturum Yaşam Boyu Cinsellik / Cinsel Gelişim: Cinselliğin bedensel, etik, psikolojik, toplumsal ve duygusal boyutları; cinsel kimlik, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet rolleri, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramları; toplumsal cinsiyetin erken yaşlarda edinilen deneyimlerle nasıl şekillendiği; toplumsal cinsiyet rollerinin cinsel ve sosyal yaşam üzerindeki etkileri oturumun içeriğini oluşturmaktadır. Ayrıca bireylerin cinsel etkinlikleri ve cinselliklerini ifade ediş biçimlerinin yaşa göre değişebileceği bilgisi ve yaşlara göre cinsel gelişim özellikleri de bu oturumda ele alınmaktadır. 4. Oturum Aşk/Flört: Katılımcıların romantik ilişkilerden beklentilerini fark edebilmeleri; flörtü bireyleri yakından tanımanın, romantik duyguların ve romantik duyguların ifade edilişinin öğrenilmesinin, yakın ilişkilerin ne olduğunun anlaşılmasının bir yolu olabileceğini benimsemeleri; romantik ilişkilerin karşılıklı güven ve saygıya dayanması gerektiğini benimsemeleri oturumun temel amacını oluşturmaktadır. Ek olarak romantik ilişkilerin olası aşamaları, romantik ilişkiler üzerindeki toplumsal cinsiyet etkisi ve bireylerin aşkı; cinsel çekim, kıskançlık, kontrol altında tutma arzusu, abartılı sevgi gibi diğer bazı yoğun duygularla karıştırabileceğine ilişkin konularda küçük grup tartışmalarına yer verilmiştir. 5. Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler: Bu oturumda sağlıklı ve sağlıksız romantik ilişkilerin özellikleri, sağlıksız romantik ilişkilerle baş etmeye yönelik beceriler, istismar içeren ilişkilerin özelliklerinin fark edilmesi, İstismar içeren ilişkileri sonlandırma becerisinin geliştirilmesi gibi konulara yer verilmiştir. Ayrıca 123 katılımcıların romantik ilişkileri sonlandırmanın zor ve acı verici olabileceğini fark edebilmeleri amaçlanmıştır. 6. Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı: İstismarın farklı türlerinin bilgisi, cinsel istismar ve cinsel saldırının farklı türleri, cinsel istismar içeren davranışlar, cinsel istismar ve cinsel saldırı hakkındaki mitler, cinsel istismara ilişkin risk faktörleri oturumun içeriğindeki konuları oluşturmaktadır. Bu oturumla cinsel yaşamın zorlama ve istismardan uzak olması gerektiğinin katılımcılar tarafından benimsenmesi, cinsel istismara veya cinsel saldırıya maruz kalan bireylerin destek arama becerisinin geliştirilmesi, konuya ilişkin yanlış inançların fark edilmesi amaçlanmaktadır. 7. Oturum Karar Verme Becerileri: Bu oturumla en iyi kararın çoğunlukla bireyin değerleriyle uyumlu, kendisinin ya da başkasının sağlığını riske atmayan kararın olduğunun katılımcılar tarafından fark edilmesi; değerlerin bireyin yaşamındaki öneminin kavranması; bireysel değerlerin, bireysel değerler ve toplumsal değerlerin farklı olabileceğinin fark edilmesi; bireylerin kendi değerlerini oluşturma hakkının savunulması; karşı cinsten ya da akranlardan gelen baskılar nedeniyle bazen doğru karar vermenin güçleşebileceğinin fark edilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda karar verme süreçlerinde destek alınabilecek kaynaklar, eksik ve yanıltıcı bilgilerin karar verme sürecindeki olumsuz etkileri işlenmektedir. 8. Oturum Reddetme (Hayır Diyebilme) Becerileri: İletişim türlerinin katılımcılar tarafından kavranması; başkalarını baskı altına almadan ve incitmeden kendi ihtiyaç ve isteklerini belirtmeye olanak sağlayan güvengen iletişimin benimsenmesi, bireylerin hissettiklerini ifade etme, fikir ayrılığına düşme, başkalarının isteklerini reddetme haklarının savunulması; reddetme becerilerinin geliştirilmesi oturumun amaçlarını oluşturmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda iletişim becerileri ve 124 reddetme (hayır diyebilme) yöntemleri örnek durumlar üzerinden uygulamalı olarak oturumda ele alınmıştır. 9. Oturum Cinsellikle İlgili Mitler: Bu oturumda cinselliğe, cinsel sağlığa, cinsel davranışlara ve toplumsal cinsiyet rollerine dair yanlış inançlar eğitsel oyunlar aracılığıyla ele irdelenmiştir. Bu alanlardaki yanlış inançların fark edilmesi, yeni bakış açılarının kazandırılması bu oturumun temel amaçlarını oluşturmaktadır. 10. Oturum Cinsel Davranışlar: Üreme işlevleri ve cinsel işlevler arasındaki farklar, cinsel duygular, cinsel arzular, cinsel davranışların fizyolojik kökenleri, cinsel yanıt sistemi ve aşamaları, mastürbasyonla ilgili yanlış inançlar bu oturum kapsamında işlenmiştir. Cinsel duyguların, cinsel arzuların insan gelişiminin sağlıklı ve normal bir parçası olduğunun benimsenmesi, cinsel davranışların cinselliği ifade etme biçimlerinden biri olduğunun fark edilmesi, cinsel yanıt sisteminin ve aşamalarının kavranması, mastürbasyonla ilgili yanlış inançların fark edilmesi oturumun amaçlarını oluşturmaktadır. 11. Oturum Cinsellikten Kaçınma / Cinsel Perhiz: Cinsel perhizin anlamı, cinsellikten kaçınma/ cinsel perhizin yararları, cinsel davranışlar dışındaki romantik ilişkilerde duyguları ifade etme yolları bu oturumun içeriğinde yer verilen konulardır. Cinsel davranışlarla ilgili sınır koyma hakkının savunulması, birçok ergenin cinsel davranışlarda bulunmadığının fark edilmesi oturumun temel amaçlarını korunma yöntemleri, oluşturmaktadır. 12. Oturum Korunma Yöntemleri: Bu oturumda farklı korunma yöntemlerinin sınıflanması, korunma yöntemlerinin kendilerine özgü avantajları ve dezavantajları, korunma yöntemlerinin etkililikleri, korunma yöntemlerinin CYBH’lere karşı etkililikleri ele alınmaktadır. Bu konular paralelinde 125 korunma yöntemlerinin kullanımına ilişkin kararların eşler tarafından birlikte alınması gerektiğinin katılımcılar tarafından benimsenmesi, bireylerin korunma yöntemi seçiminde etkili ve düzenli olarak kullanabilecekleri yöntemleri tercih etmesi gerektiğinin fark edilmesi amaçlanmaktadır. 13. Oturum CYBH ve AIDS/HIV: CYBH, AIDS/HIV, yayılma hızları, bulaşmaya dair riskli davranışlar, CYBH’lerin belirtileri, sonuçları, korunma yolları bu oturumda ele alınan başlıca konuları oluşturmaktadır. CYBH ve AIDS/HIV’ in bulaşma yollarının kavranması, tedavi edilmeyen CYBH’nin ilerleyen süreçlerde ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğinin kavranması, CYBH’den korunma yollarının benimsenmesi, AIDS/HIV’in ölümcül olduğunun kavranması oturumun temel amaçlarını oluşturmaktadır. 14. Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı: Kişisel hijyenin sağlık açısından önemi, kişisel hijyen, özbakım ve üreme sağlığı arasındaki ilişki, cinsel sağlıkla ilgili olası sorunlar ve endişeler, cinsel sağlığın korunması için yapılabilecekler, cinsel sağlığın korunması konusunda yardım alınabilecek kişiler, kuruluşları bu oturumun içeriğini oluşturmaktadır. 3.5.Veri Çözümleme Teknikleri Araştırmanın amacı doğrultusunda lise öğrencilerine yönelik hazırlanan cinsel eğitim programına katılan ve katılmayan öğrencilerin cinsel sağlık bilgi ve tutumlarında anlamlı bir farklılık olup olmadığını test etmek amacıyla tekrarlayan ölçümler için ANOVA analizi yapılmıştır. Tekrarlayan ölçümler için ANOVA’da gruplar arası ve gruplar içi olmak üzere iki faktör grubu tanımlanmaktadır. Tekrarlayan ölçümler için ANOVA yapmadan önce gerekli olan bazı varsayımların karşılanması gerekmektedir. Tekrarlayan ölçümler için ANOVA’da karşılanması gereken varsayımlardan ilki, tek değişkenli normallik varsayımıdır 126 (Field, 2009). Bu araştırmada araştırma verilerinin tek değişkenli normallik varsayımını karşılayıp karşılamadığını belirlemek için Shapiro-Wilk testi yapılmıştır. Genellikle normal dağılımın incelenmesinde Kolmogorov Smirnov testi kullanılmasına rağmen çoklu karşılaştırmalarda Shapiro-Wilk daha güçlü bir test olduğu (Razali ve Wah, 2011) ve örneklem sayısı küçük olduğu için bu test tercih edilmiştir. 9.10. ve 11.sınıflara ilişkin deney ve kontrol gruplarının öntest, sontest ve izleme testi ölçüm puanlarının dağılımına ilişkin analiz sonuçları sırasıyla Tablo 34, tablo 35 ve tablo 36’da gösterilmiştir. 127 Tablo 34. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları Deney Çarpıklık Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölç. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölç. Romantik İlişkiler Ölçeği Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Basıklık Kontrol Shapiro Wilk İstatistik P Çarpıklık Basıklık Shapiro Wilk İstatistik P Öntest -.411 -.946 .926 .165 .629 2.157 .930 .198 Sontest -.560 -.234 .938 .272 .021 -.485 .963 .667 İzleme t. -.723 -.438 .898 .053 .227 -.502 .964 .686 Öntest -1.121 .913 .836 .005 -.021 -.133 .981 .963 Sontest -.757 212 .903 .066 -.820 1.794 .931 .200 İzleme t. -.961 635 .883 .029 -.820 1.794 .931 .200 Öntest -1.203 1.073 .886 .033 -.329 -.904 .948 .392 Sontest -.182 -1.215 .930 .194 -.948 .563 .921 .136 İzleme t. -2.358 7.866 .760 .000 -2.211 6.668 .791 .001 Öntest -.083 1.601 .944 .342 -.106 -1.021 .960 .594 Sontest -.445 -1.148 .895 .050 -.209 -1.167 .950 .425 İzleme t. -1.983 5.371 .804 .002 -.464 .269 .957 .553 Öntest .251 -.323 .965 .710 -.133 -.245 .979 .941 Sontest -.951 -.684 .900 .056 -.918 .403 .900 .056 İzleme t. -2.069 4.247 .721 .000 -.521 .095 .955 .512 Öntest -.758 1.138 .958 .568 .184 -.487 .980 .949 Sontest .122 -.370 .859 .012 .122 -.370 .958 .562 İzleme t. -.417 -1.233 .850 .009 2.512 8.371 .752 .000 Öntest -1.572 2.915 .832 .005 .111 -1.029 .948 .387 Sontest -2.413 7.275 .750 .000 -.757 .405 .939 .275 İzleme t. -1.632 1.552 .738 .000 -1.414 2.011 .869 .017 Öntest -.994 2.340 .882 .029 -.096 -.421 .955 .503 Sontest -1.385 1.169 .797 .001 -.440 -1.072 .905 .071 İzleme t. -2.190 5.625 .708 .000 -.881 .033 .900 .057 Öntest -1.116 .418 .867 .016 -.105 -1.075 .921 .135 Sontest -1.583 1.656 .731 .000 -.323 -.581 .949 .403 İzleme t. -.908 -.619 .808 .002 .733 -.268 .923 .144 Analiz sonucunda, öntest puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Cinsel İstismara İlişkin 128 Tutum, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .84, p < .05), Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05), Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından yine deney grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05) öntest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Sontest puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum ve Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Romantik İlişkiler, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Romantik İlişkiler Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .77, p < .05), Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .86, p < .05) , Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .75, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .79, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından yine deney grubunda (Shapiro-Wilk = .73, p < .05) sontest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. İzleme testi puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05), Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda 129 (Shapiro-Wilk = .76, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .79, p < .05), Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .80, p < .05), Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .85, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .75, p < .05), Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .74, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .71, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .81, p < .05) izleme testi puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Normal dağılmayan öntest, sontest ve izleme testi puanları da analize dahil edilmiş ancak tekrarlayan ölçümler için ANOVA çıktılarının yorumlanmasında normallik varsayımına sıkı sıkı bağlı olmayan ve dağılımın normal olmamasından etkilenmeyen Pillai’s Trace katsayısının kullanılmasına karar verilmiştir. 130 Tablo 35. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları Deney Çarpıklık Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölç. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölç. Romantik İlişkiler Ölçeği Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Basıklık Kontrol Shapiro Wilk İstatistik P Çarpıklık Basıklık Shapiro Wilk İstatistik P Öntest .386 .538 .965 .666 .280 -.746 .965 .675 Sontest -.640 -.728 .884 .025 -1.112 1.047 .872 .016 İzleme t. -.689 -.615 .891 .033 .886 -.593 .825 .003 Öntest 1.149 2.250 .898 .050 .328 -.689 .935 .217 Sontest -.400 -.816 .910 .073 -.908 .021 .887 .028 İzleme t. -1.166 1.109 .881 .023 -.345 -.461 .962 .620 Öntest .015 .836 .940 .267 -.549 .296 .931 .181 Sontest -.062 -1.014 .930 .171 -.222 -.791 .961 .601 İzleme t. .310 -1.007 .911 .078 -.668 -.282 .930 .175 Öntest .562 -.065 .959 .552 -.145 -.650 .972 .814 Sontest -1.444 3.114 .878 .020 -.387 .260 .970 .770 İzleme t. -.847 .183 .915 .091 .071 -.0711 .978 .910 Öntest .815 3.125 .903 .054 -.055 -1.220 .939 .258 Sontest -1.571 1.975 .742 .000 -.153 -1.379 .886 .028 İzleme t. -1.012 -.054 .837 .004 -2.091 6.262 .808 .002 Öntest .012 .168 .930 .173 -.051 .906 .945 .322 Sontest -.992 -.433 .767 .000 .774 1.845 .932 .188 İzleme t. -.771 -.438 .880 .022 -.478 -.824 .906 .062 Öntest -.837 2.736 .927 .152 -1.227 .523 .831 .003 Sontest -.541 -.179 .876 .018 -.284 -.731 .937 .231 İzleme t. -.363 -.520 .924 .132 -.737 -.078 .910 .074 Öntest 1.584 2.469 .815 .002 -.251 -.820 .955 .476 Sontest -1.263 .578 .708 .000 4.139 7.670 .401 .000 İzleme t. -.331 -1.372 .820 .002 -.227 -.942 .947 .349 Öntest 1.130 2.243 .917 .099 .205 -1.398 .888 .029 Sontest -2.087 4.319 .652 .000 -.024 -1.242 .874 .017 İzleme t. -1.095 .359 .826 .003 .504 -.458 .934 .203 Analiz sonucunda, öntest puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel İstismara İlişkin 131 Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için deney grubunda, CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği için ise kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .82, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .89, p < .05) öntest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Sontest puanları açısından Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği için deney grubunda; Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol gruplarında normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05) , Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .89, p < .05) , Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05), Romantik İlişkiler Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .74, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk=.87, p < .05), Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .77, p < .05), Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .82, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk=.65, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05) sontest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. İzleme testi puanları açısından Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum ve Cinsel İstismara İlişkin 132 Tutum Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .89, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05), Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05), Romantik İlişkiler Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .84, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .81, p < .05), Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .88, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .82, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05) izleme testi puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Normal dağılıma uymayan öntest, sontest ve izleme testi puanları da analize dahil edilmiş ancak tekrarlayan ölçümler için ANOVA çıktılarının yorumlanmasında normallik varsayımına sıkı sıkı bağlı olmayan ve dağılımın normal olmamasından etkilenmeyen Pillai’s Trace katsayısının kullanılmasına karar verilmiştir. 133 Tablo 36. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklerin Öntest, Sontest ve İzleme Testi Ölçüm Puanlarının Dağılımına İlişkin Analiz Sonuçları Deney Çarpıklık Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölç. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölç. Romantik İlişkiler Ölçeği Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Basıklık Kontrol Shapiro Wilk İstatistik P Çarpıklık Basıklık Shapiro Wilk İstatistik P Öntest .174 -1.292 .914 .155 .356 -.925 .920 .194 Sontest -.942 .580 .904 .110 1.088 1.708 .905 .113 İzleme t. -.677 -.496 .913 .149 .465 -.761 .915 .160 Öntest -.582 -.958 .879 .050 -.365 -.556 .939 .364 Sontest -1.847 5.538 .793 .003 -.095 -1.243 .929 .267 İzleme t. -2.450 8.135 .701 .000 -1.059 1.505 .893 .075 Öntest .040 -.041 .953 .575 -.289 -.051 .951 .536 Sontest -.685 .009 .914 .154 -.499 .689 .954 .593 İzleme t. -.607 -.589 .911 .138 -.788 1.090 .934 .311 Öntest .040 -.471 .965 .785 -.109 -1.489 .930 .269 Sontest -.534 .295 .926 .235 .283 .188 .957 .643 İzleme t. .099 -.486 .932 .296 .742 .532 .944 .429 Öntest 2.160 5.449 .684 .000 -1.488 2.931 .862 .025 Sontest -.526 -1.286 .863 .027 -.576 .983 .946 .458 İzleme t. -.250 -1.149 .929 .265 -.989 .914 .919 .183 Öntest -1.165 1.059 .868 .032 -.971 2.610 .906 .118 Sontest -.564 -.314 .939 .364 1.041 .407 .892 .072 İzleme t. -.239 -.461 .978 .957 -.257 .408 .920 .191 Öntest -.543 1.424 .945 .444 -.184 -.708 .946 .458 Sontest -.705 -.447 .902 .101 -.601 1.029 .952 .556 İzleme t. -.834 .609 .919 .188 -.472 .203 .964 .765 Öntest .349 -.468 .950 .530 .031 -1.512 .916 .169 Sontest -1.057 -.282 .767 .001 -.202 -.404 .935 .319 İzleme t. -.900 -.166 .863 .027 -.146 -1.483 .911 .141 Öntest 1.106 2.093 .893 .074 -1.862 5.025 .808 .005 Sontest -1.350 2.052 .826 .008 -.189 -.517 .893 .074 İzleme t. -1.451 3.702 .833 .010 -2.145 6.456 .783 .002 Analiz sonucunda öntest puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Cinsel İstismara İlişkin Tutum ve CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Hayır 134 Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği için kontrol grubunda; Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği için deney grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Romantik İlişkiler Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .68, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .86, p < .05), Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .87, p < .05) öntest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Sontest puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .79, p < .05), Romantik İlişkiler Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .86, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .77, p < .05) ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05) sontest puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. İzleme testi puanları açısından Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçekleri için deney ve kontrol gruplarında; Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum ve CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçekleri için kontrol grubunda normallik varsayımı şartının sağlandığı görülmektedir. Diğer yandan, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .70, p < .05), CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .86, p < .05), Korunma 135 Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği bakımından deney grubunda (Shapiro-Wilk = .83, p < .05) ve kontrol grubunda (Shapiro-Wilk = .78, p < .05) izleme testi puan dağılımlarında normallik varsayımının sağlanamadığı belirlenmiştir. Normal dağılıma uymayan öntest, sontest ve izleme testi puanları da analize dahil edilmiş ancak tekrarlayan ölçümler için ANOVA çıktılarının yorumlanmasında normallik varsayımına sıkı sıkı bağlı olmayan ve dağılımın normal olmamasından etkilenmeyen Pillai’s Trace katsayısının kullanılmasına karar verilmiştir. Tekrarlayan ölçümler için ANOVA’da karşılanması gereken bir diğer varsayım, ilişkili gruplarda varyans homojenliğinin sağlanmasıdır. Bu varsayımın test edilmesinde Mauchly küresellik testi kullanılmaktadır (Field, 2009). 9., 10. ve 11.sınıflarda deney ve kontrol gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki ölçeklere ilişkin Mauchly küresellik testi sonuçları Tablo 37’de yer almaktadır. 136 Tablo 37. 9., 10. ve 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterindeki Ölçeklere İlişkin Mauchly Küresellik Testi Sonuçları 9. sınıf 10. sınıf 11.sınıf Mauchly’s W p Mauchly’s W p Mauchly’s W p Cinsel Sağlık Bilgi Testi .631 .000 .752 .007 .994 .924 Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği .874 .109 .658 .001 .935 .403 Cinsel Davranışlara İlişkin .101 .000 .978 .673 .797 .050 .804 .027 .891 .133 .465 .000 .952 .448 .944 .363 .465 .000 Romantik İlişkiler Ölçeği .967 .580 .716 .003 .866 .143 Hayır Diyebilme ve Karar .764 .012 .876 .098 .669 .004 .720 .004 .859 .070 .442 .000 CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği .937 .342 .820 .031 .674 .005 Korunma Yöntemlerine İlişkin .940 .362 .860 .071 .817 .065 Tutum Ölçeği Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Verme Ölçeği Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Tutum Ölçeği 9.sınıf öğrencilerine uygulanan Cinselliğe İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler, CYBH’ye İlişkin Tutum ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeklerinin Mauchly’s W değerlerine göre 137 varyans homojenliği varsayımının sağlandığı (p > .05); Cinsel Sağlık Bilgi Testinde, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeklerinde ise varyans homojenliği varsayımının sağlanamadığı (p < .05) görülmektedir. 10.sınıf öğrencilerine uygulanan Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum, Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeklerinin Mauchly’s W değerlerine göre varyans homojenliği varsayımının sağlandığı (p > .05); Cinsel Sağlık Bilgi Testinde, Cinselliğe İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler ve CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeklerinde ise varyans homojenliği varsayımının sağlanamadığı (p < .05) görülmektedir. 11.sınıf öğrencilerine uygulanan Cinsel Sağlık Bilgi Testinde, Cinselliğe İlişkin Tutum, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum, Romantik İlişkiler ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeklerinin Mauchly’s W değerlerine göre varyans homojenliği varsayımının sağlandığı (p > .05); Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum, Hayır Diyebilme ve Karar Verme, Cinsel İstismara İlişkin Tutum ve CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeklerinde ise varyans homojenliği varsayımının sağlanamadığı (p < .05) görülmektedir. Varyans homojenliği varsayımının sağlanması durumunda, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’dan elde edilen F testinin anlamlılığını test etmede Sphericity Assumed değeri kullanılmıştır (Field, 2009). Küresellik varsayımının karşılanmadığı ölçeklere ilişkin tekrarlayan ölçümler için ANOVA’dan elde edilen F testinin anlamlılığını test etmede Greenhouse-Geisser değeri kullanılmıştır (Field, 2009). Anlamlı bulunan temel etkilerin kaynağını belirlemek için yapılan post hoc analizlerde çoklu karşılaştırma etkisinden doğabilecek Tip I hatayı azaltmak için Bonferroni düzeltmesi kullanılmıştır. Bonferroni düzeltmesi istatistikte aynı veri 138 üzerinde birden fazla sayıda hipotezin sınanmasında hatalı sonuçlar almamak için yapılması gereken bir düzeltmedir (Harris, 1993). 139 BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUMLAR Bu bölümde, araştırmanın denencelerinin istatistiksel olarak test edilmesi sonucu elde edilen bulgulara ve bulgulara dayalı olarak yapılan yorumlara yer verilmiştir. 4.1. 9.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular Araştırmanın birinci denencesi “Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği, Romantik İlişkiler Ölçeği, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği, CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır” şeklinde ifade edilmiştir. Bu denenceyi test etmek için 2 (deney grubu, kontrol grubu) x 3 (öntest, sontest, izleme testi) tekrarlayan ölçümler için ANOVA kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 38’de yer almaktadır. 140 Tablo 38. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık Deney Bilgi Testi n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 15.61 4.92 18 11.61 5.41 18 25.16 4.04 18 13.94 5.36 18 24.50 3.79 18 10,89 5.78 Tablo 38’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi öntest puan ortalamaları = 15.61 (ss = 4.92) iken sontest puan ortalamaları =25.16 (ss = 4.04) olup izleme testi puan ortalamaları = 24.50 (ss = 3.79)’dir; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi öntest puan ortalamaları = 11.61 ( ss = 5.41) iken sontest puan ortalamaları = 13.94 ( ss =5.36 ) olup izleme testi puan ortalamaları = 10.89 ( ss =5.78)’dur. Cinsel Sağlık Bilgi Testinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 39’da yer almaktadır. Tablo 39. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi ÖntestSontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 664.49 1 664.49 28.94 .00 .46 Zaman (Ön-son-İzleme) 844.74 1.44 585.93 21.20 .00 .38 Grup*Zaman Etkileşimi 298.96 1.44 207.36 7.50 .00 .18 Gruplar içi 141 Tabloda 39’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık Bilgi Testi puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 28.94, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.44, 34) = 21.20, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık Bilgi Testi puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.44, 34) = 7.50, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında görülen değişimin %18’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .18). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 40’ta yer almaktadır. Tablo 40. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.31 34 .03 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 5.05 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.03 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.12 17 .05 142 Tabloda 40’ta görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.31, p > .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğu, t = 5.05, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.03, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.12, p > .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 1’de yer almaktadır. Şekil 1. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 143 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 41’de yer almaktadır. Tablo 41. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinselliğe İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 20.06 3.79 18 19.11 4.11 18 27.33 2.03 18 20.89 4.49 18 27.11 2.63 18 19.39 4.51 Tablo 41’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 20.06 (ss = 3.79) iken = 27.33 (ss = 2.03) olup izleme testi puan ortalamaları = 27.11 (ss = 2.63)’dir; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 19.11 (ss = 4.11) iken sontest = 20.89 (ss = 4.49) olup izleme testi puan ortalamaları = 19.39 (ss = 4.51)’dur. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 42’de yer almaktadır. 144 Tablo 42. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 228.34 1 228.34 22.46 .00 .40 Zaman (Ön-son-İzleme) 416.24 2 208.12 37.87 .00 .53 Grup*Zaman Etkileşimi 233.46 2 116.73 21.24 .00 .39 Gruplar içi Tabloda 42’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 22.46, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 34) = 37.87, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 34) = 21.24, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %39’u deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .39). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 43’te yer almaktadır. 145 Tablo 43. 9.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .72 34 .48 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 5.54 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 10.01 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi .64 17 .53 Tabloda 43’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .72, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.54, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 10.01, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t=.64, p > .025, görülmektedir. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 2’de yer almaktadır. 146 Şekil 2. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 147 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 44’te yer almaktadır. Tablo 44. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Davr. İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 27.05 4.12 18 27.33 3.58 18 32.16 2.61 18 27.11 5.26 18 31.94 2.75 18 26.66 5.82 Tablo 44’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 4.12) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 27.05 = 32.16 (ss = 2.61) olup izleme testi = 31.94 (ss = 2.75)’tür; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 27.33 (ss = 3.58) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 27.11 (ss = 5.26 ) olup = 26.66 (ss = 5.82)’dır. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 45’te yer almaktadır. 148 Tablo 45. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 92.37 1 92.37 8.28 .01 .20 Zaman (Ön-son-İzleme) 137.18 1.05 130.23 8.35 .01 .20 Grup*Zaman Etkileşimi 163.85 1.05 155.35 9.98 .00 .23 Gruplar içi Tabloda 45’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 8.28, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların, ölçümlerin değişimine bağlı olarak, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.05, 34) = 8.35, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.05, 34) = 9.98, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %23’ü deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .23). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 46’da yer almaktadır. 149 Tablo 46. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .22 34 .83 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.65 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.31 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi .72 17 .48 Tabloda 46’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .22, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.65, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.31, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = .72, p > .025, görülmektedir. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 3’te yer almaktadır. 150 Şekil 3. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 151 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 47’de yer almaktadır. Tablo 47. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık ve Kişisel Hij. İlişkin Deney n Kontrol ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 18 33.72 5.50 18 34.88 3.98 Sontest 18 41.11 2.85 18 35.44 5.17 İzleme testi 18 39.77 4.94 18 33.77 6.62 Tablo 47’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 33.72 (ss = 5.50) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 41.11 (ss = 2.85) olup = 39.77 (ss = 4.94)’tür; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 34.88 (ss = 3.98) iken sontest puan ortalamaları (ss = 5.17) olup izleme testi puan ortalamaları = 35.44 = 33.77 (ss = 6.62)’dir. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 48’de yer almaktadır. 152 Tablo 48. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 110.25 1 110.25 8.37 .01 .19 Zaman (Ön-son-İzleme) 289.68 1.67 17328 8.25 .00 .20 Grup*Zaman Etkileşimi 294.50 1.67 176.16 8.40 .00 .20 Gruplar içi Tabloda 48’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 8.37, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(1.67, 34) = 8.25, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.67, 34) = 8.40, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %20’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .20). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 153 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 49’da yer almaktadır. Tablo 49. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .73 34 .47 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 4.09 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 6.05 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.68 17 .11 Tabloda 49’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .73, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.09, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.05, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.68, p > .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 4’te yer almaktadır. 154 Şekil 4. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 155 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 50’de yer almaktadır. Tablo 50. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Deney n Kontrol ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 18 31.50 6.67 18 28.16 6.08 Sontest 18 48.38 5.97 18 30.38 8.53 İzleme testi 18 46.16 8.48 18 29.05 6.10 Tablo 50’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 31.50 (ss = 6.67) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 48.38 (ss = 5.97) olup = 46.16 (ss = 8.48)’dır; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 28.16 (ss = 6.08) iken sontest puan ortalamaları (ss = 8.53) olup izleme testi puan ortalamaları = 30.38 = 29.05 (ss = 6.10)’dir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 51’de yer almaktadır. 156 Tablo 51. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 1477.97 1 1477.97 42.02 .00 .55 Zaman (Ön-son-İzleme) 1859.55 2 929.77 29.90 .00 .46 Grup*Zaman Etkileşimi 1217.18 2 608.59 19.57 .00 .39 Gruplar içi Tabloda 51’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 42.02, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, F(2, 34) = 29.90, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 34) = 19.57, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %39’u deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .39). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 52’de yer almaktadır. 157 Tablo 52. 9.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.56 34 .12 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 6.78 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 8.31 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.74 17 .09 Tabloda 52’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.56, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.78, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 8.31, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.74, p > .025, görülmektedir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 5’te yer almaktadır. 158 Şekil 5. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 159 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Romantik İlişkiler Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 53’te yer almaktadır. Tablo 53. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Romantik İlişkiler Deney Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 22.83 3.39 18 23.61 3.10 18 28.22 2.23 18 25.33 3.46 18 26.77 4.62 18 23.11 4.41 Tablo 53’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 22.83 (ss = 3.39) iken sontest = 28.22 (ss = 2.23) olup izleme testi puan ortalamaları = 26.77 (ss = 4.62)’dir; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları = 23.61 (ss = 3.10) iken sontest puan ortalamaları = 25.33 (ss = 3.46) olup izleme testi puan ortalamaları = 23.11 (ss = 4.41)’dir. Romantik İlişkiler Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 54’te yer almaktadır. 160 Tablo 54. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 22.83 1 22.83 3.23 .08 .09 Zaman (Ön-son-İzleme) 298.30 2 149.15 16.25 .00 .32 Grup*Zaman Etkileşimi 90.07 2 46.04 4.90 .01 .13 Gruplar içi Tabloda 54’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 34) = 3.23, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(2, 34) = 16.25, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 34) = 4.90, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında görülen değişimin %13’ü deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .13). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .06-.13 aralığında olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin orta düzeyde olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 55’te yer almaktadır. 161 Tablo 55. 9.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .72 34 .48 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 1.94 34 .04 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 6.13 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.69 17 .11 Tabloda 55’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı, t = .72, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında da anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.94, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.13, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.69, p > .025, görülmektedir. Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 6’da yer almaktadır. 162 Şekil 6. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanlarında ön test puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 163 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 56’da yer almaktadır. Tablo 56. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Hayır Diyebilme ve Deney Karar Verme Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 22.27 3.28 18 23.77 2.73 18 27.55 2.54 18 23.44 3.23 18 27.16 2.83 18 22.94 3.71 Tablo 56’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 3.28) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 22.27 = 27.55 (ss = 2.54) olup izleme testi = 27.16 (ss = 2.63)’dır; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları = 23.77 (ss = 2.73) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 23.44 (ss = 3.23) olup = 22.94 (ss = 3.71)’tür. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 57’de yer almaktadır. 164 Tablo 57. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 46.69 1 46.69 8.40 .01 .20 Zaman (Ön-son-İzleme) 125.06 1.41 88.11 10.52 .00 .24 Grup*Zaman Etkileşimi 192.72 1.41 135.78 16.21 .00 .32 Gruplar içi Tabloda 57’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 8.40, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.41, 34) = 10.52, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.41, 34)=16.21, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında görülen değişimin %32’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .32). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol 165 etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 58’de yer almaktadır. Tablo 58. 9.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.49 34 .15 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 4.23 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.99 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.33 17 .20 Tabloda da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.49, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.23, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.99, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.33, p > .025, görülmektedir. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 7’de yer almaktadır. 166 Şekil 7. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 167 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 59’da yer almaktadır. Tablo 59. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel İstismara Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 26.50 3.33 18 26.77 3.33 18 34.27 6.64 18 27.22 4.74 18 33.05 8.64 18 25.38 4.92 Tablo 59’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları iken sontest puan ortalamaları ortalamaları = 26.50 (ss = 3.33) = 34.27 (ss = 6.64) olup izleme testi puan = 33.05 (ss = 8.64)’tir; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 26.77 (ss = 3.33) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 27.22 (ss = 4.74) olup = 25.38 (ss = 4.92)’dir. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 60’da yer almaktadır. 168 Tablo 60. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 208.64 1 208.64 8.99 .01 .21 Zaman (Ön-son-İzleme) 310.91 1.56 198.91 10.47 .00 .24 Grup*Zaman Etkileşimi 351.80 1.56 225.07 11.84 .00 .26 Gruplar içi Tabloda 60’ta görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 8.99, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.56, 34) = 10.47, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.56, 34) = 11.84, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %26’sı deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .26). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve 169 sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 61’de yer almaktadır. Tablo 61. 9.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .25 34 .81 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.41 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.83 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.22 17 .24 Tabloda 61’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .25, p > .025, deney grubun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.41, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.83, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.22, p > .025, görülmektedir. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 8’de yer almaktadır. 170 Şekil 8. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 171 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 62’de yer almaktadır. Tablo 62. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri CYBH’ye İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 22.27 3.51 18 24.38 2.59 18 28.11 2.39 18 24.66 4.17 18 27.61 3.61 18 22.66 3.74 Tablo 62’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 22.27 (ss = 3.51) iken = 28.11 (ss = 2.39) olup izleme testi puan ortalamaları = 27.61 (ss = 3.61)’dir; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları ortalamaları = 24.38 (ss = 2.59) iken sontest puan = 24.66 (ss = 4.17) olup izleme testi puan ortalamaları = 22.66 (ss = 3.74)’dır. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 63’te yer almaktadır. 172 Tablo 63. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 39.41 1 39.41 6.66 .01 .16 Zaman (Ön-son-İzleme) 169.91 2 84.95 10.05 .00 .23 Grup*Zaman Etkileşimi 248.69 2 124.34 14.71 .00 .30 Gruplar içi Tabloda 63’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 6.66, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 34) = 10.05, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 34) = 14.71, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %30’u deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .30). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 64’te yer almaktadır. 173 Tablo 64. 9.Sınıf Düzeyinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.05 34 .05 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.03 34 .01 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 5.44 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi .86 17 .40 Tabloda 64’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.05, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.03, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.44, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = .86, p > .025, görülmektedir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 9’da yer almaktadır. 174 Şekil 9. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 175 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 9.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 65’te yer almaktadır. Tablo 65. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Korunma Yöntemlerine Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 18 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 28.61 3.91 18 30.72 2.60 18 37.94 3.03 18 33.44 4.80 18 37.16 3.39 18 29.16 5.45 Tablo 65’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 3.91) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 28.61 = 37.94 (ss = 3.03) olup izleme testi = 37.16 (ss = 3.39)’dır; kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 30.72 (ss = 2.60) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 33.44 (ss = 4.80) olup = 29.16 (ss = 5.78)’dır. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 66’da yer almaktadır. 176 Tablo 66. 9.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 107.92 1 107.92 13.72 .00 .29 Zaman (Ön-son-İzleme) 659.69 2 329.84 27.08 .00 .44 Grup*Zaman Etkileşimi 474.57 2 237.29 19.48 .00 .36 Gruplar içi Tabloda 66’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 34) = 13.72, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 34) = 27.08, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 34) = 19.48, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %36’sı deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .36). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 177 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 67’de yer almaktadır. Tablo 67. 9.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.90 34 .07 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.36 34 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.45 17 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.29 17 .21 Tabloda 67’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.90, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.36, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.45, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.29, p > .025, görülmektedir. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 10’da yer almaktadır. 178 Şekil 10. Deney ve Kontrol Grubundaki 9.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerine göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 179 4.2. 10.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular Araştırmanın ikinci denencesi “Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği, Romantik İlişkiler Ölçeği, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği, CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır” şeklinde ifade edilmiştir. Bu denenceyi test etmek için 2 (deney grubu, kontrol grubu) x 3 (öntest, sontest, izleme testi) tekrarlayan ölçümler için ANOVA kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 68’de yer almaktadır. Tablo 68. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık Deney Bilgi Testi n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 15.52 2.95 19 17.63 2.65 19 28.63 3.09 19 18.79 3.10 19 26.95 4.27 19 17.16 3.02 Tablo 68’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 15.52 (ss = 2.95) iken sontest = 28.63 (ss = 3.09) olup izleme testi puan ortalamaları = 26.95 (ss = 4.27)’tir ; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi 180 Testi öntest puan ortalamaları = 18.79 (ss = 3.10) = 17.63 (ss = 2.65) iken sontest puan ortalamaları olup izleme testi puan ortalamaları = 17.16 (ss = 3.02)’dır. Cinsel Sağlık Bilgi Testinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 69’da yer almaktadır. Tablo 69. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 324.23 1 324.23 50.78 .00 .59 Zaman (Ön-son-İzleme) 1058.54 1.60 660.41 88.06 .00 .71 Grup*Zaman Etkileşimi 900.05 1.60 561.53 74.87 .00 .68 Gruplar içi Tabloda 69’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık Bilgi Testi puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 50.78, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.60, 36) = 88.06, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık Bilgi Testti puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.60, 36) = 74.87, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında görülen değişimin %68’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .68). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı 181 değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 70’te yer almaktadır. Tablo 70. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.31 36 .03 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 9.84 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 14.04 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.69 18 .02 Tabloda 70’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.31, p > .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 9.84, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 14.044, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğuı, t = 2.69, p < .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 11’de yer almaktadır. 182 Şekil 11. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın etkisinin izleme ölçümünde azaldığını göstermektedir. 183 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 71’de yer almaktadır. Tablo 71. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinselliğe İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 21.16 2.58 19 22.11 3.57 19 27.63 2.14 19 22.05 2.67 19 26.89 2.84 19 22.53 2.27 Tablo 71’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 21.16 (ss = 2.58) iken = 27.63 (ss = 2.14) olup izleme testi puan ortalamaları = 26.89 (ss = 2.84)’dur; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 22.11 (ss = 3.57) iken =22.05 (ss=2.67) olup izleme testi puan ortalamaları = 22.53 (ss = 2.27)’tür. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 72’de yer almaktadır. 184 Tablo 72. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 85.50 1 85.50 18.97 .00 .35 Zaman (Ön-son-İzleme) 250.86 1.49 168.27 28.80 .00 .45 Grup*Zaman Etkileşimi 229.00 1.49 153.61 26.29 .00 .42 Gruplar içi Tabloda 72’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 18.97, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.49, 36) = 28.80, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.49, 36) = 26.29, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %42’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .42). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 73’te yer almaktadır. 185 Tablo 73. 10.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .94 36 .36 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 7.09 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.47 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.50 18 .02 Tabloda 73’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .94, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.09, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.47, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğu, t = 2.50, p < .025, görülmektedir. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 12’de yer almaktadır. 186 Şekil 12. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın etkisinin izleme ölçümünde azaldığını göstermektedir. 187 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 74’te yer almaktadır. Tablo 74. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Davr. İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 27.52 1.61 19 30.05 2.30 19 32.63 2.00 19 31.10 3.17 19 32.00 2.44 19 29.21 2.87 Tablo 74’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 1.61) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 27.52 = 32.63 (ss = 2.00) olup izleme testi = 32.00 (ss = 2.44)’dir; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 30.05 (ss = 2.30) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 31.10 (ss = 3.17) olup = 29.21 (ss = 2.87)’dir. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 75’te yer almaktadır. 188 Tablo 75. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 3.38 1 3.38 1.07 .30 .03 Zaman (Ön-son-İzleme) 182.05 2 91.03 20.96 .00 .37 Grup*Zaman Etkileşimi 146.54 2 73.27 16.87 .00 .32 Gruplar içi Tabloda 75’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 36) = 1.07, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(2, 36) = 20.96, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36) = 16.87, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %32’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .32). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 76’da yer almaktadır. 189 Tablo 76. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 3.92 36 .00 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 1.77 36 .08 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.16 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.71 18 .10 Tabloda 76’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.92, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.77, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.16, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.71, p > .025, görülmektedir. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 13’te yer almaktadır. 190 Şekil 13. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 191 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 77’de yer almaktadır. Tablo 77. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık ve Kişisel Hij. İlişkin Deney n Kontrol ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 19 34.73 3.33 19 36.05 2.90 Sontest 19 41.94 2.22 19 38.68 2.94 İzleme testi 19 41.68 2.23 19 35.73 3.46 Tablo 77’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 34.73 (ss = 3.33) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 41.94 (ss = 2.22) olup = 41.68 (ss = 2.23)’dir; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları =36.05 (ss = 2.90) iken sontest puan ortalamaları (ss = 2.94) olup izleme testi puan ortalamaları = 38.68 = 35.73 (ss = 5.82)’tür. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 78’de yer almaktadır. 192 Tablo 78. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 65.78 1 65.78 13.76 .00 .28 Zaman (Ön-son-İzleme) 478.65 2 239.33 44.75 .00 .55 Grup*Zaman Etkileşimi 256.26 2 128.32 23.96 .00 .40 Gruplar içi Tabloda 78’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 13.76, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, F(2, 36) = 44.75, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36) = 23.96, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %40’ı deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .40). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 193 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 79’da yer almaktadır. Tablo 79. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.30 36 .20 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.86 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.90 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.42 18 .17 Tabloda 79’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.30, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.86, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.90, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.42, p > .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 14’te yer almaktadır. 194 Şekil 14. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 195 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 80’de yer almaktadır. Tablo 80. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Deney Kontrol n ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 19 33.05 6.71 19 32.68 9.55 Sontest 19 47.68 6.35 19 36.52 11.34 İzleme testi 19 45.35 7.28 19 33.52 9.14 Tablo 80’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 33.05 (ss = 6.71) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 47.68 (ss = 6.35) olup = 45.35 (ss = 7.28)’tir; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 32.68 (ss = 9.55) iken sontest puan ortalamaları (ss = 11.34) olup izleme testi puan ortalamaları = 36.52 = 33.52 (ss = 9.14)’dir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 81’de yer almaktadır. 196 Tablo 81. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 600.02 1 600.02 10.57 .00 .23 Zaman (Ön-son-İzleme) 1743.38 2 871.69 34.33 .00 .49 Grup*Zaman Etkileşimi 824.99 2 412.44 16.24 .00 .31 Gruplar içi Tabloda 81’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36)=10.57, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 36)=34.33, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36)=16.24, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %31’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2=.31). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 197 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 82’de yer almaktadır. Tablo 82. 10.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .14 36 .89 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.74 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.47 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.91 18 .09 Tabloda 82’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .14, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.74, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.47, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.91, p > .025, görülmektedir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 15’te yer almaktadır. 198 Şekil 15. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 199 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Romantik İlişkiler Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 83’te yer almaktadır. Tablo 83. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Romantik İlişkiler Deney Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 24.05 2.09 19 26.31 2.45 19 28.73 1.79 19 27.15 2.45 19 28.10 2.02 19 24.36 4.93 Tablo 83’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 24.05 (ss = 2.09) iken sontest = 28.73 (ss = 1.79) olup izleme testi puan ortalamaları = 28.10 (ss = 2.63)’dur; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları = 26.31 (ss = 2.45) iken sontest puan ortalamaları = 27.15 (ss = 2.45) olup izleme testi puan ortalamaları = 24.36 (ss = 4.93)’dır. Romantik İlişkiler Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 84’te yer almaktadır. 200 Tablo 84. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 9.83 1 9.83 2.44 .12 .06 Zaman (Ön-son-İzleme) 147.81 1.55 94.90 12.35 .00 .26 Grup*Zaman Etkileşimi 175.49 1.55 112.68 14.67 .00 .29 Gruplar içi Tabloda 84’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 36) = 2.44, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(1.55, 36) = 12.35, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.55, 36) = 14.67, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında görülen değişimin %29’u deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .29). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 85’te yer almaktadır. 201 Tablo 85. 10.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 3.06 36 .01 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 2.26 36 .03 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.90 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.71 18 .10 Tabloda 85’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.06, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.26, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t=7.90, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.71, p > .025, görülmektedir. Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 16’da yer almaktadır. 202 Şekil 16. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 203 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 86’da yer almaktadır. Tablo 86. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Hayır Diyebilme ve Deney Karar Verme Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 23.05 2.39 19 24.89 2.66 19 28.47 1.89 19 24.78 1.96 19 25.57 2.31 19 24.52 2.16 Tablo 86’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 2.39) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 23.05 = 28.47 (ss = 1.89) olup izleme testi = 25.57 (ss = 2.31)’dir; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları = 24.89 (ss = 2.66) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 24.78 (ss = 1.96) olup = 24.52 (ss = 2.16)’dir. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 87’de yer almaktadır. 204 Tablo 87. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 25.29 1 25.29 8.17 .01 .19 Zaman (Ön-son-İzleme) 148.47 2 74.23 25.25 .00 .41 Grup*Zaman Etkileşimi 173.84 2 86.92 29.56 .00 .45 Gruplar içi Tabloda 87’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 8.17, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 36) = 25.25, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36) = 29.56, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında görülen değişimin %45’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .45). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar eğitimi arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 88’de yer almaktadır. 205 Tablo 88. 10.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.24 36 .05 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 5.88 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.59 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 3.03 18 .01 Tabloda 88’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.24, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.88, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.59, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğu, t = 3.03, p < .025, görülmektedir. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 17’de yer almaktadır. 206 Şekil 17. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın etkisinin izleme ölçümünde azaldığını göstermektedir. 207 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 89’da yer almaktadır. Tablo 89. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel İstismara Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 28.68 4.86 19 30.94 5.86 19 37.05 2.65 19 32.00 4.61 19 35.68 3.57 19 30.00 5.14 Tablo 89’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları iken sontest puan ortalamaları ortalamaları = 28.68 (ss = 4.86) = 37.05 (ss = 2.65) olup izleme testi puan = 35.68 (ss = 3.79)’dir; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 30.94 (ss = 5.86) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 32.00 (ss = 4.61) olup = 30.00 (ss = 5.14)’dur. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 90’da yer almaktadır. 208 Tablo 90. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 75.79 1 75.79 5.00 .03 .12 Zaman (Ön-son-İzleme) 433.00 2 216.50 24.87 .00 .41 Grup*Zaman Etkileşimi 370.75 2 185.38 21.29 .00 .37 Gruplar içi Tabloda 90’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 5.00, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 36) = 24.87, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36) = 21.29, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %37’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .37). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 91’de yer almaktadır. 209 Tablo 91. 10.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.30 36 .20 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 4.13 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 7.94 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.48 18 .05 Tabloda 91’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.30, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.13, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 7.94, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.48, p > .025, görülmektedir. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 18’de yer almaktadır. 210 Şekil 18. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 211 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 92’de yer almaktadır. Tablo 92. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri CYBH’ye İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 24.10 2.40 19 26.05 2.52 19 29.15 1.25 19 26.78 2.30 19 28.89 1.10 19 25.52 2.67 Tablo 92’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 24.10 (ss = 2.40) iken = 29.15 (ss = 1.25) olup izleme testi puan ortalamaları = 28.89 (ss = 1.10)’dur; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları sontest puan ortalamaları = 26.05 (ss = 2.52) iken = 26.78 (ss = 2.30) olup izleme testi puan ortalamaları = 25.52 (ss = 2.67)’dir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 93’te yer almaktadır. 212 Tablo 93. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 15.16 1 15.16 4.99 .03 .12 Zaman (Ön-son-İzleme) 171.07 1.69 100.90 37.41 .00 .51 Grup*Zaman Etkileşimi 151.63 1.69 89.43 33.16 .00 .48 Gruplar içi Tabloda 93’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 4.99, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.69, 36) = 37.41, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.69, 36) = 33.16, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %48’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .48). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık olduğunu göstermektedir. eğitimi programı) etkisinin güçlü Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 94’te yer almaktadır. 213 Tablo 94. 10.Sınıf Düzeyinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.44 36 .05 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.94 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 8.79 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.56 18 .14 Tabloda 94’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.44, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.94, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 8.79, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.56, p > .025, görülmektedir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 19’da yer almaktadır. 214 Şekil 19. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 215 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 10.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 95’te yer almaktadır. Tablo 95. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Korunma Yöntemlerine Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 19 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 31.10 3.21 19 34.05 4.53 19 39.05 1.64 19 34.78 4.00 19 38.26 1.96 19 33.94 3.04 Tablo 95’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 3.10) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 31.10 = 39.05 (ss = 1.64) olup izleme testi = 38.26 (ss = 1.96)’dır; kontrol grubunda yer alan 10.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 34.05 (ss = 4.53) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 34.78 (ss = 4.00) olup = 33.94 (ss = 3.04)’tür. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 96’da yer almaktadır. 216 Tablo 96. 10.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 46.42 1 46.42 5.59 .02 .14 Zaman (Ön-son-İzleme) 376.75 2 188.38 57.58 .00 .62 Grup*Zaman Etkileşimi 384.37 2 192.18 58.75 .00 .62 Gruplar içi Tabloda 96’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 36) = 5.59, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 36) = 57.58, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 36) = 58.75, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %62’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .62). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 217 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 97’de yer almaktadır. Tablo 97. 10.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.31 36 .03 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 4.29 36 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 12.21 18 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.54 18 .02 Tabloda 97’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 2.31, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.29, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 12.21, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğu, t = 2.54, p < .025, görülmektedir. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 20’de yer almaktadır. 218 Şekil 20. Deney ve Kontrol Grubundaki 10.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 10.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 10.sınıf öğrencilerine göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın etkisinin izleme ölçümünde azaldığını göstermektedir. 219 4.3. 11.Sınıf Öğrencilerine İlişkin Elde Edilen Bulgular Araştırmanın üçüncü denencesi “Cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi, Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği, Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği, Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği, Romantik İlişkiler Ölçeği, Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği, Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği, CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği ve Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği sontest puan ortalamaları, bu programa katılmayan kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin sontest puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde artacaktır ve bu artış izleme testinde de korunacaktır” şeklinde ifade edilmiştir. Bu denenceyi test etmek için 2 (deney grubu, kontrol grubu) x 3 (öntest, sontest, izleme testi) tekrarlayan ölçümler için ANOVA kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 98’de yer almaktadır. Tablo 98. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık Deney Bilgi Testi n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 15.67 3.26 15 14.33 3.15 15 26.13 4.73 15 14.47 4.58 15 23.53 6.07 15 14.80 3.72 Tablo 98’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 15.67 (ss = 3.26) iken sontest = 26.13 (ss = 4.73) olup izleme testi puan ortalamaları = 24.50 (ss = 3.79)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel 220 Sağlık Bilgi Testi öntest puan ortalamaları ortalamaları = 14.33 (ss = 3.15) iken sontest puan = 14.47 (ss = 4.58) olup izleme testi puan ortalamaları = 14.80 (ss = 3.72)’dir. Cinsel Sağlık Bilgi Testinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 99’da yer almaktadır. Tablo 99. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 386.40 1 386.40 29.54 .00 .51 Zaman (Ön-son-İzleme) 473.62 2 236.81 25.34 .00 .48 Grup*Zaman Etkileşimi 421.09 2 210.54 22.53 .00 .45 Gruplar içi Tabloda 99’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık Bilgi Testi puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 28) = 29.54, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 28) = 25.34, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık Bilgi Testi puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28)=22.53, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında görülen değişimin %45’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .45). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans 221 oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 100’de yer almaktadır. Tablo 100. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık Bilgi Testinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.13 28 .27 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 6.86 28 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 8.40 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.52 14 .03 Tabloda 100’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.13, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.86, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 8.40, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.52, p > .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 21’de yer almaktadır. 222 Şekil 21. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Bilgi Testi Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık Bilgi Testi puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 223 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 101’de yer almaktadır. Tablo 101. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinselliğe İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 23.20 2.01 15 21.27 3.28 15 27.13 2.61 15 22.13 3.18 15 26.87 2.82 15 20.60 3.29 Tablo 101’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 2.01) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 27.13 (ss = 2.61) olup izleme testi = 26.87 (ss = 3.79)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 3.28) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 23.20 = 21.27 = 22.13 (ss = 3.18) olup izleme testi = 20.60 (ss = 3.29)’tır. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 102’de yer almaktadır. 224 Tablo 102. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 145.20 1 145.20 20.35 .00 .40 Zaman (Ön-son-İzleme) 93.80 2 44.10 22.72 .00 .45 Grup*Zaman Etkileşimi 98.07 2 37.23 19.18 .00 .41 Gruplar içi Tabloda 102’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 28) = 20.35, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(2, 28) = 22.72, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 19.18, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %41’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .41). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 103’te yer almaktadır. 225 Tablo 103. 11.Sınıf Düzeyinde Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.94 28 .06 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 4.70 28 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 6.77 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi .80 14 .43 Tabloda 103’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.94, p > .025, deney grubun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.70, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.77, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = .80, p > .025, görülmektedir. Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 22’de yer almaktadır. 226 Şekil 22. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 227 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 104’te yer almaktadır. Tablo 104. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Davr. İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 26.80 3.05 15 28.93 3.12 15 30.66 3.90 15 29.40 4.17 15 30.46 4.51 15 27.53 3.85 Tablo 104’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 4.92) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 15.61 = 25.16 (ss = 4.04) olup izleme testi = 24.50 (ss = 3.79)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 11.61 (ss = 5.41) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 13.94 (ss = 5.36 ) olup = 10.89 ( ss =5.78)’dur. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 105’te yer almaktadır. 228 Tablo 105. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 3.55 1 3.55 .36 .55 .01 Zaman (Ön-son-İzleme) 70.47 2 35.23 4.98 .01 .15 Grup*Zaman Etkileşimi 100.02 2 50.01 7.07 .00 .20 Gruplar içi Tabloda 105’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 28) = .36, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(2, 28) = 4.98, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 7.07, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %20’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .20). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar eğitimi arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 106’da yer almaktadır. 229 Tablo 106. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.89 28 .07 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest .85 28 .39 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 3.01 14 .01 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi .76 14 .46 Tabloda 106’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.89, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında da anlamlı bir fark olmadığı, t = .85, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.01, p < .205, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = .76, p > .025, görülmektedir. Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 23’te yer almaktadır. 230 Şekil 23. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 231 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 107’de yer almaktadır. Tablo 107. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel Sağlık ve Deney Kişisel Hij. İlişkin n Kontrol Ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 15 34.93 3.28 15 35.13 5.16 Sontest 15 39.46 3.37 15 34.60 5.75 İzleme testi 15 38.80 3.78 15 35.86 4.45 Tablo 107’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 34.93 (ss = 3.28) iken sontest puan ortalamaları = 39.46 (ss = 3.37) olup izleme testi puan ortalamaları = 38.80 (ss = 3.78)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 35.13 (ss = 5.16) iken sontest puan ortalamaları = 34.60 (ss = 5.75) olup izleme testi puan ortalamaları = 35.86 (ss = 4.45)’dır. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 108’de yer almaktadır. 232 Tablo 108. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 48.13 1 48.13 3.13 .08 .10 Zaman (Ön-son-İzleme) 93.80 1.86 50.30 7.89 .00 .22 Grup*Zaman Etkileşimi 98.07 1.86 52.59 8.25 .00 .23 Gruplar içi Tabloda 108’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 28)=3.13, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(1.86, 28)=7.89, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.86, 28)=8.25, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %23’ü deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .23). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 233 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 109’da yer almaktadır. Tablo 109. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .13 28 .90 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 2.83 28 .01 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 5.60 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.58 14 .14 Tabloda 109’da görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .13, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 2.83, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.60, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.58, p > .025, görülmektedir. Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 24’te yer almaktadır. 234 Şekil 24. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 235 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 110’da yer almaktadır. Tablo 110. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Deney n Kontrol ss n ss Tutum Ölçeği Öntest 15 33.13 8.70 15 29.20 6.03 Sontest 15 45.93 5.90 15 29.66 7.90 İzleme testi 15 45.06 4.92 15 30.06 7.65 Tablo 110’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 33.13 (ss = 8.70) iken sontest puan ortalamaları (ss = 5.90) olup izleme testi puan ortalamaları = 45.93 = 45.06 (ss = 4.92)’dır; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 29.20 (ss = 6.03) iken sontest puan ortalamaları = 29.66 (ss = 7.90) olup izleme testi puan ortalamaları = 30.06 (ss = 7.65)’dır. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 111’de yer almaktadır. 236 Tablo 111. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 1032.53 1 1032.53 32.95 .00 .54 Zaman (Ön-son-İzleme) 850.15 1.30 652.52 16.25 .00 .37 Grup*Zaman Etkileşimi 690.46 1.30 529.96 13.19 .00 .32 Gruplar içi Tabloda 111’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 28) = 32.95, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, F(2, 28) = 16.25, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 13.19, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %32’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .32). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 237 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 112’de yer almaktadır. Tablo 112. 11.Sınıf Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.43 28 .16 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 6.37 28 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.62 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.34 14 .20 Tabloda 112’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.43, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.37, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.62, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.34, p > .025, görülmektedir. Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 25’te yer almaktadır. 238 Şekil 25. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 239 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Romantik İlişkiler Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 113’te yer almaktadır. Tablo 113. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Romantik İlişkiler Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Romantik İlişkiler Deney Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 24.46 1.19 15 26.13 3.70 15 26.80 3.00 15 25.20 3.03 15 26.26 2.74 15 24.47 3.25 Tablo 113’te görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları puan ortalamaları = 24.46 (ss = 1.19) iken sontest = 26.80 (ss = 3.00) olup izleme testi puan ortalamaları = 26.26 (ss = 2.74)’dır; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği öntest puan ortalamaları = 26.13 (ss = 3.70) iken sontest puan ortalamaları = 25.20 (ss = 3.03) olup izleme testi puan ortalamaları = 24.47 (ss = 3.25)’dir. Romantik İlişkiler Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 114’te yer almaktadır. 240 Tablo 114. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 2.50 1 2.50 .52 .48 .02 Zaman (Ön-son-İzleme) 8.96 2 4.48 .80 .45 .03 Grup*Zaman Etkileşimi 56.82 2 28.41 5.10 .01 .15 Gruplar içi Tablo 114’te görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 28) = .52, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarının değişmediği belirlenmiştir, F(2, 28) = .80, p > .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları ise Romantik İlişkiler Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 5.10, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında görülen değişimin %15’i deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2=.15). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 115’te yer almaktadır. 241 Tablo 115. 11.Sınıf Düzeyinde Romantik İlişkiler Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.66 34 .11 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 1.45 34 .16 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 2.93 17 .01 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.09 17 .06 Tabloda 115’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.66, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında da anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.45, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 2.93, p < .025 , deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.09, p > .025, görülmektedir. Romantik İlişkiler Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 26’da yer almaktadır. 242 Şekil 26. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin Romantik İlişkiler Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 243 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 116’da yer almaktadır. Tablo 116. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Hayır Diyebilme ve Deney Karar Verme Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 21.80 1.98 15 23.87 3.37 15 25.60 3.37 15 24.00 2.65 15 25.00 3.07 15 24.53 3.29 Tablo 116’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları = 21.80 (ss = 1.98) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 25.60 (ss = 3.37) olup = 25.00 (ss = 3.07)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği öntest puan ortalamaları = 23.87 (ss = 3.37) iken sontest puan ortalamaları (ss = 2.65) olup izleme testi puan ortalamaları = 24.00 = 24.53 (ss = 3.29)’tür. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 117’de yer almaktadır. 244 Tablo 117. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 4.93 1 4.93 1.06 .01 .16 Zaman (Ön-son-İzleme) 76.07 1.50 50.62 7.94 .00 .22 Grup*Zaman Etkileşimi 52.87 1.50 35.18 5.52 .01 .17 Gruplar içi Tabloda 117’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 28) = 1.06, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 28) = 7.94, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 5.52, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında görülen değişimin %17’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .17). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 118’de yer almaktadır. 245 Tablo 118. 11.Sınıf Düzeyinde Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 2.05 28 .05 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 1.45 28 .16 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.06 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.07 14 .06 Tabloda 118’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.05, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında da anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.45, p > .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.06, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 2.07, p > .025, görülmektedir. Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 27’de yer almaktadır. 246 Şekil 27. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği sontest puanlarında öntest puanlarına göre anlamlı bir artış olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki 9.sınıf öğrencilerinin Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği sontest puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir. 247 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 119’da yer almaktadır. Tablo 119. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Cinsel İstismara Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 26.40 4.42 15 27.46 3.27 15 34.26 4.75 15 26.60 3.46 15 33.67 4.70 15 26.66 4.07 Tablo 119’da görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 26.40 (ss = 4.42) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 34.26 (ss = 4.75) olup = 33.67 (ss = 4.70)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 27.46 (ss = 3.27) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 26.60 (ss = 3.46) olup = 26.66 (ss = 4.07)’dır. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 120’de yer almaktadır. 248 Tablo 120. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 154.13 1 154.13 13.79 .00 .33 Zaman (Ön-son-İzleme) 227.76 1.28 177.45 10.36 .00 .27 Grup*Zaman Etkileşimi 354.47 1.28 276.17 16.12 .00 .37 Gruplar içi Tabloda 120’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 28) = 13.79, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(1.28, 28) = 10.36, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.28, 28) = 16.12, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %37’si deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .37). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 121’de yer almaktadır. 249 Tablo 121. 11.Sınıf Düzeyinde Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .75 28 .46 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 5.05 28 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 4.21 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.96 14 .70 Tabloda 121’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .75, p > .025, deney grubun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.05, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 4.21, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.96, p > .025, görülmektedir. Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 28’de yer almaktadır. 250 Şekil 28. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 251 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 122’de yer almaktadır. Tablo 122. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri CYBH’ye İlişkin Deney Tutum Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 24.13 2.00 15 25.53 3.22 15 28.13 2.44 15 25.26 3.32 15 27.07 2.73 15 24.47 3.37 Tablo 122’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 2.00) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 28.13 (ss = 2.44) olup izleme testi = 27.07 (ss = 2.73)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları (ss = 3.22) iken sontest puan ortalamaları puan ortalamaları = 24.13 = 25.53 = 25.26 (ss = 3.32) olup izleme testi = 24.47 (ss = 3.37)’dir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 123’te yer almaktadır. 252 Tablo 123. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Toplamı Kareler F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 13.78 1 13.78 2.32 .14 .08 Zaman (Ön-son-İzleme) 52.27 1.50 34.66 7.08 .01 .20 Grup*Zaman Etkileşimi 85.70 1.50 56.83 11.61 .00 .29 Gruplar içi Tabloda 123’de görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür, F(1, 28) = 2.32, p > .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının değiştiği belirlenmiştir, F(1.50, 28) = 7.08, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(1.50, 28) = 11.61, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %29’u deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .29). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 124’te yer almaktadır. 253 Tablo 124. 11.Sınıf Düzeyinde CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest 1.43 28 .16 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 2.69 28 .01 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 5.24 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 2.98 14 .01 Tabloda 124’te görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = 1.43, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 2.69, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 5.24, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında da anlamlı bir fark olduğu, t = 2.98, p < .025, görülmektedir. CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 29’da yer almaktadır. 254 Şekil 29. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre CYBH’ye İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın etkisinin izleme ölçümünde azaldığını göstermektedir. 255 Deney ve kontrol gruplarında yer alan 11.sınıf öğrencilerinin ön, son ve izleme ölçümlerinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 125’de yer almaktadır. Tablo 125. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Ön, Son ve İzleme Ölçümlerine Göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Korunma Yöntemlerine Deney İlişkin Tutum Ölçeği n Öntest 15 Sontest İzleme testi Kontrol ss n ss 32.06 1.53 15 31.93 7.43 15 37.53 2.87 15 32.40 4.48 15 37.20 2.57 15 32.00 4.55 Tablo 125’de görüldüğü üzere deney grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 32.06 (ss = 1.53) iken sontest puan ortalamaları izleme testi puan ortalamaları = 37.53 (ss = 2.87) olup = 37.20 (ss = 2.57)’dir; kontrol grubunda yer alan 11.sınıf öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği öntest puan ortalamaları = 31.93 (ss = 7.43) iken sontest puan ortalamaları (ss = 4.48) olup izleme testi puan ortalamaları = 32.40 = 32.00 (ss = 4.55)’dir. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol gruplarının ölçümler arası değişime bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan, tekrarlayan ölçümler için ANOVA’ya ilişkin sonuçlar Tablo 126’da yer almaktadır. 256 Tablo 126. 11.Sınıf Deney ve Kontrol Gruplarının Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest-Sontest-İzleme testi Puan Ortalamalarına İlişkin ANOVA Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler sd Kareler Toplamı F p η2 Ortalaması Gruplar arası Grup (Deney ve Kontrol) 91.29 1 91.29 8.31 .01 .23 Zaman (Ön-son-İzleme) 156.96 2 78.48 6.61 .00 .19 Grup*Zaman Etkileşimi 129.69 2 63.34 5.34 .01 .16 Gruplar içi Tabloda 126’da görüldüğü gibi ölçümlerden bağımsız olarak sadece gruplar dikkate alındığında Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür, F(1, 28) = 8.31, p < .05. Grup değişkeninden bağımsız olarak sadece ölçüm sırası dikkate alındığında tüm katılımcıların ölçümlerin değişimine bağlı olarak Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarının da değiştiği belirlenmiştir, F(2, 28) = 6.61, p < .05. Deneysel işlemin etkisinin görülebileceği, grup x zaman etkileşimi sonuçları da Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puan ortalamalarının ölçümler değiştikçe deney ve kontrol gruplarının farklılaştığını göstermektedir, F(2, 28) = 5.34, p < .05. Gruplar arasında ölçümler boyunca Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında görülen değişimin %16’sı deneysel işlem tarafından açıklanmaktadır (η2 = .16). η2, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen bağımlı değişkenlerin varyans oranını belirtir. η2 değerinin; .01–.05 aralığında olması düşük, .06–.13 aralığında olması orta, 0.14’ten büyük olması güçlü bir etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988; Pallant, 2003). η² değerinin .14’ten büyük olması, bağımsız değişkenin (cinsel sağlık eğitimi programı) etkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Ortalamalar arasında gözlenmekte olan bu farkın kaynağını bulmak için varyans analizi sonrası bağımsız gruplar için t testi sonuçları incelenmiştir. Üç testte de Tip I hatayı kontrol etmek ve sontest grupları arasındaki 257 farklılıkların kaynağını kontrol etmek için Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 127’de yer almaktadır. Tablo 127. 11.Sınıf Düzeyinde Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeğinde Grup Temel Etkisinin Kaynağına Yönelik t Testi Sonuçları İkili Grup karşılaştırmaları t sd p Deney Grubu Öntest- Kontrol Grubu Öntest .07 28 .95 Deney Grubu Sontest- Kontrol Grubu Sontest 3.73 28 .00 Deney Grubu Öntest- Deney Grubu Sontest 6.22 14 .00 Deney Grubu Sontest- Deney Grubu İzleme testi 1.23 14 .24 Tabloda 127’de görülebileceği gibi deney grubunun öntest ortalaması ile kontrol grubunun öntest ortalaması arasında anlamlı bir fark yok iken, t = .07, p > .025, deney grubunun sontest ortalaması ile kontrol grubunun sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 3.73, p < .025, görülmektedir. Deney grubunun öntest ortalaması ile sontest ortalaması arasında anlamlı bir fark olduğu, t = 6.22, p < .025, deney grubunun sontest ortalaması ile izleme testi ortalaması arasında ise anlamlı bir fark olmadığı, t = 1.23, p > .025, görülmektedir. Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında gruplara ve ölçümlere bağlı olarak ortaya çıkan değişimin grafiği Şekil 30’da yer almaktadır. 258 Şekil 30. Deney ve Kontrol Grubundaki 11.Sınıf Öğrencilerinin Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Öntest, Sontest, İzleme testi Puanlarındaki Değişim Grafiği Bu bulgular cinsel sağlık eğitimi programına katılan deney grubundaki 11.sınıf öğrencilerinin, kontrol grubundaki 11.sınıf öğrencilerine göre Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği puanlarında anlamlı bir artış olduğunu ve bu artışın kalıcı olduğunu göstermektedir. 259 4.4. Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Araştırmanın dördüncü denencesi “Cinsel sağlık eğitimi programına katılan 9., 10. ve 11.sınıf öğrencileri cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin olumlu görüşlere sahip olacaklardır” şeklinde ifade edilmiştir. Bu bölümde deney grubundaki öğrencilerin Cinsel Sağlık Eğitimi Programını değerlendirmelerine ilişkin bulgulara yer verilmiştir. Öğrencilerin Cinsel Sağlık Eğitimi Programının uygulanma şekli, içeriği, öğretim teknikleri ve eğitimciye yönelik değerlendirmeleri Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu kullanılarak elde edilmiştir. 9.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına ilişkin görüşleri Tablo 128’de verilmiştir. 260 Tablo 128. 9.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum n % n % n % n % n % Eğitim programının içeriği beklentilerimi karşıladı. 14 77.8 4 22.2 - - - - - - Eğitimin programının süresi yeterliydi. 9 50.0 1 5.6 3 16.7 4 22.2 1 5.6 Eğitim programında kullanılan araç-gereçler (dokümanlar) yeterliydi. 12 66.7 3 16.7 1 5.6 2 11.1 - - Eğitim programında kullanılan eğitim yöntemleri uygundu. 11 66.7 6 33.3 1 5.6 - - - - Eğitim programı yeni bilgi ve beceriler kazanmama yardımcı oldu. 13 72.2 2 11.1 2 11.1 1 5.6 - - Konular açık, anlaşılır ve katılımcıların seviyesine uygun şekilde ele alındı. 13 72.2 2 11.1 2 11.1 1 5.6 - - Eğitimci (uygulayıcı) programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahipti. 13 72.2 4 22.2 1 5.6 - - - - Eğitimci (uygulayıcı) program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandı. 13 72.2 4 22.2 1 5.6 - - - - Cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesi beni rahatsız etmedi. 11 61.1 4 22.2 2 11.1 1 5.6 - - Tablo 128 incelendiğinde Cinsel Sağlık Eğitimi Programının içeriğinin 9.sınıf öğrencilerinin beklentilerini yüksek oranda karşıladığı, programın süresinin yeterli bulunduğu, eğitim programında kullanılan araç-gereçlerin (dokümanlar) yeterli 261 bulunduğu, kullanılan eğitim yöntemlerinin uygun görüldüğü, eğitim programının yeni bilgi ve beceriler kazanılmasına yardımcı olduğu, konuların açık, anlaşılır ve seviyeye uygun şekilde ele alındığı, uygulayıcının programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahip olduğu, uygulayıcının program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandığı, cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinin öğrencilerin büyük çoğunluğunu rahatsız etmediği görülmektedir. 10.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına ilişkin görüşleri Tablo 129’da verilmiştir. 262 Tablo 129. 10.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum n % n % n % n % n % Eğitim programının içeriği beklentilerimi karşıladı. 17 89.5 2 10.5 - - - - - - Eğitimin programının süresi yeterliydi. 17 89.5 1 5.3 - - 1 5.3 - - Eğitim programında kullanılan araç-gereçler (dokümanlar) yeterliydi. 16 84.2 3 15.8 - - - - - - Eğitim programında kullanılan eğitim yöntemleri uygundu. 15 78.9 4 21.1 - - - - - - Eğitim programı yeni bilgi ve beceriler kazanmama yardımcı oldu. 18 94.7 1 5.3 - - - - - - Konular açık, anlaşılır ve katılımcıların seviyesine uygun şekilde ele alındı. 18 94.7 1 5.3 - - - - - - Eğitimci (uygulayıcı) programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahipti. 17 89.5 2 10.5 - - - - - - Eğitimci (uygulayıcı) program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandı. 18 94.7 1 5.3 - - - - - - Cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesi beni rahatsız etmedi. 19 100 - - - - - - - - Tablo 129 incelendiğinde Cinsel Sağlık Eğitimi Programının içeriğinin 10.sınıf öğrencilerinin tamamının beklentilerini karşıladığı, programın süresinin yeterli bulunduğu, eğitim programında kullanılan araç-gereçlerin (dokümanlar) 263 yeterli bulunduğu, kullanılan eğitim yöntemlerinin uygun görüldüğü, eğitim programının yeni bilgi ve beceriler kazanılmasına yardımcı olduğu, konuların açık, anlaşılır ve seviyeye uygun şekilde ele alındığı, uygulayıcının programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahip olduğu, uygulayıcının program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandığı, cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinin herhangi bir öğrenciyi rahatsız etmediği görülmektedir. 11.sınıf öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına ilişkin görüşleri Tablo 130’da verilmiştir. 264 Tablo 130. 11.Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlık Eğitimi Programına İlişkin Görüşleri Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum n % n % n % n % n % Eğitim programının içeriği beklentilerimi karşıladı. 13 86.7 1 6.7 - - 1 6.7 - - Eğitimin programının süresi yeterliydi. 11 73.3 1 6.7 3 20.0 - - - - Eğitim programında kullanılan araç-gereçler (dokümanlar) yeterliydi. 12 80.0 2 13.3 - - 1 6.7 - - Eğitim programında kullanılan eğitim yöntemleri uygundu. 12 80.0 2 13.3 - - 1 6.7 - - Eğitim programı yeni bilgi ve beceriler kazanmama yardımcı oldu. 12 80.0 2 13.3 - - 1 6.7 - - Konular açık, anlaşılır ve katılımcıların seviyesine uygun şekilde ele alındı. 13 86.7 1 6.7 - - 1 6.7 - - Eğitimci (uygulayıcı) programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahipti. 13 86.7 1 6.7 - - 1 6.7 - - Eğitimci (uygulayıcı) program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandı. 12 80.0 2 13.3 1 6.7 - - - - Cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesi beni rahatsız etmedi. 13 86.7 1 6.7 - - 1 6.7 - - Tablo 130 incelendiğinde Cinsel Sağlık Eğitimi Programının içeriğinin 11.sınıf öğrencilerinin beklentilerini yüksek oranda karşıladığı, programın süresinin yeterli bulunduğu, eğitim programında kullanılan araç-gereçlerin (dokümanlar) 265 yeterli bulunduğu, kullanılan eğitim yöntemlerinin uygun görüldüğü, eğitim programının yeni bilgi ve beceriler kazanılmasına yardımcı olduğu, konuların açık, anlaşılır ve seviyeye uygun şekilde ele alındığı, uygulayıcının programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahip olduğu, uygulayıcının program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandığı, cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinin öğrencilerin büyük çoğunluğunu rahatsız etmediği görülmektedir. 266 BÖLÜM V SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER Bu bölümde, cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğine ilişkin sonuçlar genel olarak değerlendirilmiş ayrıca konuyla ilgili çeşitli önerilere yer verilmiştir. 5.1. Sonuç ve Tartışma Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerine yönelik olarak geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ve cinsel sağlıkla ilgili tutumları üzerindeki etkisini incelemektir. Cinsel sağlık eğitimi programının 9.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerinin artmasında; cinselliğe ilişkin, cinsel davranışlara ilişkin, cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel istismara ilişkin, CYBH’ye ilişkin, korunma yöntemlerine ilişkin tutumları üzerinde; hayır diyebilme ve karar verme becerileri üzerinde; 10.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerinin artmasında; cinselliğe ilişkin, cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel istismara ilişkin, CYBH’ye ilişkin, korunma yöntemlerine ilişkin tutumları üzerinde; hayır diyebilme ve karar verme becerileri üzerinde; 11.sınıf öğrencilerinin sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerinin artmasında; cinselliğe ilişkin, cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel istismara ilişkin, CYBH’ye ilişkin, korunma yöntemlerine ilişkin tutumları üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Söz konusu etkinin 9.sınıflarda tüm alanlarda devam ettiği; 10.sınıflarda cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel istismara ilişkin, CYBH’ye ilişkin tutumlar üzerinde devam ettiği; 11.sınıflarda cinselliğe ilişkin, cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel 267 istismara ilişkin, korunma yöntemlerine ilişkin tutumlar ve cinsel sağlık bilgi düzeyleri üzerinde devam ettiği görülmüştür. Alan yazında cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğini belirlemeye yönelik deneysel çalışmaların bulguları ile (Collins ve diğ., 2002; Çok, 2003; Dağ ve diğ., 2012; Güler ve Yöndem; 2007; Hubbard ve diğ., 1998; Jemmott ve diğ., 1998; Kirby ve diğ., 1994; Kızıltoprak, 2007; Kirby, 2001; Kirby, 2007; Kirby ve diğ., 2007; Nair ve diğ., 2012; Öztürk, 2013; Pınar, 2008; Pınar ve Taşkın, 2011; Rabieipoor, 2011; Seifert, 2006; Selçuk, 2006; Speizer ve diğ., 2003; St.Lawrence ve diğ., 1995; UNFPA, 2010) bu araştırmada elde edilen bulguların tutarlı olduğu görülmektedir. Alan yazın incelendiğinde cinsel sağlık eğitimi programlarının cinsel sağlık bilgi düzeyleri üzerindeki etkisini ilişkin çok sayıda araştırmaya rastlanmaktadır (Çok, 2003; Dağ ve diğ., 2012; Kızıltoprak, 2007; Nair ve diğ., 2012; Pınar, 2008; Pınar ve Taşkın, 2011; Rabieipoor, 2011; Selçuk, 2006; Speizer ve diğ., 2003). Bu araştırmaların bulguları da mevcut araştırmanın cinsel sağlık bilgi düzeyleri ile ilgili bulguları ile paralellik göstermektedir. Çok (2003), Speizer ve diğerleri (2003), Selçuk (2006), Kızıltoprak (2007) Pınar (2008), Nair ve diğerleri (2012), Pınar ve Taşkın (2011), Rabieipoor (2011), Dağ ve diğerleri (2012), Öztürk (2013) tarafından yapılan çalışmalar cinsel sağlık eğitimi programlarının katılımcılarının cinsel sağlık bilgi düzeylerinde artış sağladığını ortaya koymaktadır. Geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerinde artış sağladığı ve bu artışın yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bu artışın sağlanmasında birçok farklı etmenin etkili olduğu söylenebilir. Öncelikle lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının hazırlanmasında kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım bilgilendirme süreçlerinde katılımcılara; üreme, büyüme ve gelişme, anatomi, fizyoloji, mastürbasyon, aile yaşamı, gebelik, doğum, ebeveynlik, aile planlaması, cinsel tepki (cinsel davranışlar), cinsel eğilim, cinsel istismar, CYBH dahil insan cinselliği hakkında doğru ve bilimsel bilgiyi sunmayı öncelikle 268 hedeflemektedir (Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001). Cinsel davranışlar, korunma yöntemleri ve CYBH’ler ergenlerin en fazla bilgilenmek istediği konular arasında önemli bir yer tutmaktadır (Byers ve diğ., 2003; Kukulu ve diğ., 2009; Meaney ve diğ., 2009). Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı cinselliği yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçası olarak görmekte, cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili konuların ilgililerle rahatlıkla konuşulmasını desteklemekte, eğitim süreçlerinde katılımcıların sorularının da sınırlama getirilmeden cevaplanmasını önermektedir (Collins ve diğ., 2002). Cinsel sağlık eğitimi programının tüm oturumlarında kullanılan isimsiz soru kutusu sayesinde katılımcıların herhangi bir kaygı hissetmeden, kimliklerini belirtmeden merak ettikleri tüm soruları sormaları konusunda cesaretlendirilmişlerdir. Katılımcıların merak ettikleri soruları sorabilmelerinin programda sunulan temalara ilişkin bilgiler ile bu alanda ihtiyaç duydukları bilgi arasında kişisel bir bağ kurabilmelerine olanak tanıdığı, bu fırsatında bilginin içselleştirilmesine ve kalıcılığına katkı sağladığı düşünülmektedir. Aynı zamanda 10. ve 11.sınıflarda program genelinde en büyük değişimin cinsel sağlık bilgi düzeylerinde olduğu görülmektedir. Yaşa bağlı olarak cinsel sağlık konularına artan ilginin bu bulgunun bir nedeni olabileceğine inanılmaktadır. Lise öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri ile ilgili araştırmanın ilginç bulgularından biri de deney grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin eğitim öncesi bilgi düzeylerinin kontrol grubunda yer alan 9.sınıf öğrencilerinin bilgi düzeylerinden anlamlı derecede yüksek olmasıdır. Bu durumun deney grubu öğrencilerinin cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili konuların daha rahat şekilde konuşulduğu düşünülen turistik bir bölge yaşamaları ile ilintili olabileceği düşünülmektedir. Alan yazında cinsel sağlık eğitimi programlarının katılımcıların cinsel sağlık ilgili tutumları üzerindeki etkisine ilişkin çok sayıda araştırma mevcuttur (Güler ve 269 Yöndem, 2007; Kirby ve diğ., 1994; Kirby, 2001; Kirby, 2007; Kirby ve diğ., 2007; Öztürk, 2013; Seifert, 2006; Speizer ve diğ., 2003). Bu araştırmaların bulguları mevcut araştırmanın 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlığa ilişkin tutumlarıyla ilgili bulguları ile örtüşmektedir. Kirby ve diğerleri (1994), Kirby (2001), Speizer ve diğerleri (2003), Seifert (2006), Kirby (2007), Kirby ve diğerleri (2007), Güler ve Yöndem (2007), Öztürk (2013) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar cinsel sağlık eğitimi programlarının katılımcılarının cinsel sağlıkla ilgili tutumlarını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlıkla ilgili tutumlarını olumlu yönde etkilediği, bu etkinin güçlü ve kalıcı bir etki olduğu belirlenmiştir. Bu etkinin sağlanmasında birçok farklı etmenin etkili olduğuna inanılmaktadır. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi yaklaşımı cinselliği ve cinsel sağlığı; toplumsal, psikolojik, duygusal, etik ve fizyolojik boyutlara sahip çok boyutlu kavramlar olarak el almaktadır (Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001). Süreç boyunca ilk oturumdan itibaren “cinsellik yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır”, “gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmaları sürecinde cinselliklerini farklı şekillerde araştırmaları normaldir”, “insanlar cinsel varlıklardır” gibi evrensel değerlere sürekli vurgu yapılmıştır. Özellikle cinselliğin ve cinsel sağlığın toplumsal boyutu ile ilgili küçük grup tartışmaları yoluyla toplumda gözlenen tutumlar tartışmaya açılmış, katılımcılar bu yolla hep toplumsal hem kişisel tutumlarını ve değerlerini sorgulama fırsatı bulmuşlardır. Örneğin cinsellikle ilgili mitlerin ele alındığı oturum öğrencilere kendilerinin ve toplumun büyük bölümünün sahip olduğu yanlış inanışları sorgulama ve değiştirme olanağı sağlamıştır. Bu yaklaşımla hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programının kazanılan bilgilerin tutuma dönüşmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir. CYBH’ye ilişkin tutumlar tüm sınıf düzeylerinde cinsel sağlık eğitimi programının güçlü etki gösterdiği alanlardan biridir. CYBH’lerin öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi programlarının içeriğinde yer verilmesini istedikleri en popüler 270 konular arasında yer aldığı ve öğrencilerin bu konuyu en önemli konulardan biri olarak algıladıkları bilinmektedir (Byers ve diğ., 2003; Kukulu ve diğ., 2009; Meaney ve diğ., 2009). Benzer şekilde lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programı sürecinde öğrencilerin eğitime ilişkin görüşlerine ilişkin bulgularda da CYBH eğitimin içeriğinde yer alması en çok istenen konulardan biri olarak görülmüştür. Öğrencilerin bu konuya atfettikleri önemin söz konusu tutum değişikliğinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ilgili oturumda CYBH’lerin yanı sıra konuyla ilgili riskli davranışların etkileşimli şekilde ele alınmasının değişimi ve değişimin kalıcılığını desteklediği söylenebilir. Kirby ve diğerleri (1994), St. Lawrence ve diğerleri (1995), Jemmott ve diğerleri (1998); Hubbard ve diğerleri (1998), Kirby (2007) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar cinsel sağlık eğitimi programlarına katılanların korunma yöntemlerine ilişkin tutumlarında olumlu yönde değişiklikler olduğunu dair bulgular ortaya koymaktadır. Bu bulguların mevcut araştırmanın öğrencilerin korunma yöntemlerine ilişkin tutumlarıyla ile ilgili bulguları ile tutarlı olduğu belirlenmiştir. Geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin korunma yöntemlerine ilişkin tutumlarını olumlu yönde etkilediği ve bu etkinin güçlü bir etki olduğu belirlenmiştir. Ancak 9. ve 10.sınıflarla karşılaştırıldığında 11.sınıf öğrencilerinin korunma yöntemlerine ilişkin tutumlarındaki değişimin daha düşük düzeyde kaldığı görülmektedir. Araştırmalar yaş büyüdükçe cinsel ilişkiye girme ihtimalinin buna bağlı olarak korunma yöntemlerini kullanma ihtimalinin arttığı şeklinde yorumlanabilir. Bu durumun öğrencilerin korunma yöntemlerine ilişkin var olan tutumlarını değiştirmeyi zorlaştırdığına inanılmaktadır. Tüm sınıf düzeylerinde sağlanan bu güçlü etkinin birçok farklı etkenden kaynaklandığına inanılmaktadır. Geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının katılımcıların cinsel deneyimlerinden bağımsız olarak güvenli cinselliği öne çıkaran davranış çeşitlerine odaklanarak (cinsellikten kaçınma, kondom veya diğer korunma yöntemlerinin kullanılması gibi), bu davranışlar hakkında açık mesajlar içermesine 271 dikkat edilmiştir. Korunma yöntemlerinin doğru kullanılmasına ilişkin videolarla da bu mesajlar desteklenmiştir. Ek olarak muhtemel risk faktörlerine ve koruyu faktörlere yönelik birçok etkinliğe ilgili oturumlarda yer verilmiştir. Güvenli cinselliğe ilişkin verilen açık mesajların ve bu mesajları destekleyen videoların korunma yöntemlerine ilişkin tutumların olumlu değişiminde önemli olduğu düşünülmektedir. Güvenli cinselliğe ilişkin açık mesajların yanı sıra korunma yöntemleri temasında korunma yöntemlerin kullanımına ilişkin kişisel değerlerin ve engellerin fark edilmesine olanak sağlayacak şekilde küçük grup tartışmalarına yer verilmiştir. Kişisel değerlerin yanı sıra bu konudaki toplumsal bakış açısı da gündeme gelmiş özellikle korunma yöntemlerinin kullanımına ilişkin sorumluluğun paylaşımı katılımcılar tarafından derinlemesine ele alınmıştır. Söz konusu tartışmalar kız ve erkek öğrencilerin bu konuda karşı cinslerinin bakış açılarını, değerlerini öğrenme, sorgulama fırsatı yaratmıştır. Temayla ilgili sağlanan geniş boyutlu sorgulama fırsatının öğrencilerinin tutumlarındaki olumlu değişiminde etkili olduğuna inanılmaktadır. Alan yazın incelendiğinde birçok cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde karar verme süreçlerine yönelik etkinlikler, oturumlar barındırdığı ve karar verme becerileri üzerindeki etkilerinin incelendiği görülmektedir (Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001; UNFPA, 2010). Bu araştırmaların bulguları mevcut araştırmanın 9. ve 10.sınıf öğrencilerinin karar verme becerilerine dair bulguları ile örtüşmektedir. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarının katılımcılarının karar verme becerilerinin gelişimine katkı sağladığını bildirilmektedir (Collins ve diğ., 2002; Kirby, 2001; UNFPA, 2010). Geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının 9., ve 10.sınıf öğrencilerinin karar verme becerilerini olumlu yönde etkilediği ve bu etkinin güçlü bir etki olduğu belirlenmiştir. 272 Hazırlanan cinsel sağlık eğitimi programında karar verme becerileri oturumunda uygulamaya yönelik etkinliklere yer verilmiştir. Kullanılan farklı materyallerin öğrencilerin ilgisini çektiği ve üst düzey etkileşime katkı sağladığı gözlenmiştir. Hazırlanan senaryo kartları ile yapılan canlandırmalar yoluyla günlük yaşamda karşılaşmaları muhtemel durumlardaki tepkilerini fark etmeleri, fark ettikleri beceri eksiklerini giderebilmeleri amaçlanmıştır. Söz konusu gerçekçi yaşantıların ve yaşantılara ilişkin anlık grup içi geri bildirimlerin beceri gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir. Cinsel sağlık eğitimi programının tüm sınıf düzeylerinde güçlü etki gösterdiği alanlardan ikisi de cinselliğe ilişkin tutumlar ve toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlardır. Bu iki alanla ilgili temaların birçok oturumda farklı etkinlikler yoluyla ele alınmasının, bu iki alana ilişkin olumlu mesajların çoğu oturumda düzenli ve sürekli olarak verilmesinin bu sonuçta etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca cinsel sağlık eğitimi programının kız ve erkek öğrencilere birlikte uygulanmasının öğrencilerin bu temalara ilişkin çok boyutlu bir bakış açısı kazanmalarına yardımcı olduğu, özellikle grup içi etkileşimlerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin olumsuz tutumların fark edilmesini; cinselliğe ilişkin olumsuz, kısıtlayıcı ve taraflı tutumların sorgulanarak dönüştürülmesini kolaylaştırdığı gözlenmiştir. Cinsel sağlık eğitimi programının tüm sınıf düzeylerinde sınırlı etkiye sahip olduğu tek alan olarak romantik ilişkilere dair tutumlar dikkat çekmektedir. Öğrencilerin romantik ilişkilere dair yaşantılarının sınırlı olmasına bağlı olarak programın bu alandaki tutumlar üzerindeki etkisinin de düşük olduğuna inanılmaktadır. Ek olarak bu etkinin sınırlı düzeyde kalmasının romantik ilişkilere dair var olan olumsuz, kısıtlayıcı toplumsal bakış açısı ve ebeveyn baskısı ile ilintili olabileceği düşünülmektedir. 273 Cinsel davranışlara ilişkin tutumlar da cinsel sağlık eğitimi programının 10. ve 11.sınıf düzeylerinde sınırlı etki gösterebildiği alanlardandır. Cinsel davranışlarla ilgli oturumun genel olarak cinsel davranışların fizyolojik boyutlarına odaklanmasına bağlı olarak bu sınıf düzeyindeki öğrencilerin ilgisinin yeterince çekilememiş olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca etik ve toplumsal çekinceler nedeniyle programın davranışsal çıktılarının değerlendirilmesine yönelik soruların bulunmaması programın cinsel davranışlar üzerindeki etkisinin ölçülmesini zorlaştırmaktadır. Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitiminin genel olarak hem bilgi düzeyleri hem de tutumlar üzerinde güçlü bir etki göstermesinde programa ayrılan sürenin yeterli olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Cinsel sağlık eğitimi konusunda başarılı, etkili olan programların ortak özelliklerine bakıldığında çoğunlukla 12 ve üzeri sayıda oturumdan oluştukları görülmektedir (Kirby, 2007). 14 oturumdan oluşan cinsel sağlık eğitimi programının bu açıdan da katılımcıların ihtiyaçlarını karşıladığına inanılmaktadır. Kullanılan öğretim metotları da eğitim programlarının etkililiğine dair önemli etkenlerden biridir. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarının etkililiğinde interaktif öğretim metotlarının kullanılmasının önemli rol oynadığı belirtilmektedir (Kirby, 2001; Kirby, 2007; UNFPA,2010). Programın oluşturulması aşamasında her temaya, hedef davranışa ilişkin yararlanılan öğretim yöntemlerinin seçiminde katılımcıların birbirleriyle ve eğitimciyle etkileşimini en üst düzeyde sağlayabileceği düşünülen bir başka deyişle öğrenenlerin öğrenme sürecini kişiselleştirmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmış, küme çalışması, örnek olay incelemesi, rol yapma, küçük grup tartışması, problem çözme, interaktif öğretim yöntemlerine öncelik verilmiştir. Ek olarak bazı temalarda etkileşim başlatıcı olarak kısa videolardan yararlanılmıştır. Bu yöndeki tercihlerin de cinsel sağlık eğitimi programının etkili olmasında destekleyici bir unsur olduğu düşünülmektedir. 274 Çalışma süresince ilk oturumdan itibaren oturumların planlanan zamanlarda yapılmasına, öğrencilerin her oturuma katılımının sağlanabilmesine yönelik olarak programın başlangıcındaki yapılandırmanın yanı sıra her oturumun başında oturama ilişkin güncel bir yapılandırma gerçekleştirilmesine dikkat edilmiştir. Her oturumun son bölümünde gerçekleştirilen oturum sonu değerlendirmeleri katılımcıların süreç hakkındaki düşüncelerini ve duygularını ifade etme, sonraki oturumların işlenişini beklentileri doğrultusunda şekillendirme olanağı sağlamıştır. Sağlanan bu olanağın öğrencilerin oturumlara eksiksiz katılımında etkili olduğu düşünülmektedir. Etkili cinsel sağlık eğitimi programlarının öne çıkan özelliklerinden biri de programların öğrenenlerin ihtiyaçlarını, beklentilerini ve gelişim düzeylerini göz önünde bulundurmalarıdır (Kirby, 2001; Kirby, 2007; Manlove ve diğ., 2004; UNFPA,2010). Lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimine ilişkin beklentilerini ele alan çalışmalar gizlilik, cinselliğin duygusal boyutu, eğitimcinin uzmanlığı ve rahatlığı gibi konuların önemli olduğunu, eğitim programının içeriğinde CYBH, gebelikten korunma yöntemleri, kişisel güvenlik, cinsel istismar gibi konuların olmasını istediklerini ayrıca öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi konularının belirlenmesinde söz sahibi olmaya önem verdiklerini belirtmektedir (Allen, 2005; Byers ve diğ., 2003; DiCenso ve diğ.,2001; Kukulu ve diğ., 2009; Meaney ve diğ., 2009; Pınar, 2008; Pınar ve diğ., 2009). Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının hazırlanması sürecinde söz konusu araştırma bulguları göz önünde bulundurulmuş, bu konulara eğitimin içeriğinde yer verilmiş, aşk/flört ve sağlıklı romantik ilişkiler temaları ile öğrencilerin duygusal boyutla ilgili beklentileri karşılanmaya çalışılmıştır. İlk oturumda gerçekleştirilen yapılandırmada ve grup kurallarının belirlenmesinde lise öğrencileri için çok önemli olduğuna inanılan gizlilik kavramına özel bir vurgu yapılmıştır. Ayrıca cinsel sağlık eğitimine ilişkin görüşler anketi uygulanarak öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinin belirlenmesinde söz sahibi olmaları amaçlanmıştır. Hazırlanan programın gelişim düzeylerine uygunluğu pilot çalışma yolu ile test edilmeye çalışılmış, pilot uygulamanın ardından gelen geri bildirimler doğrultusunda bir oturumda sadeleştirilme yapılmıştır. Programın hazırlanması sürecinde lise öğrencilerinin 275 beklentilerinin, ihtiyaçlarının ve gelişim düzeylerinin dikkate alınmasının programın etkililiğini arttırdığına inanılmaktadır. Etkili cinsel sağlık eğitimi programlarının büyük çoğunluğunun pilot uygulamalara sahip olduğunu belirtilmektedir (Kirby, 2007; UNFPA, 2010). Bu bilgiden hareketle asıl uygulamadan önce gerçekleştirilen pilot uygulama sayesinde cinsel sağlık eğitimi programının içeriği, oturumların süresi, programın dili, kullanılan materyaller konularında değerlendirmeler yapılmıştır. Ek olarak pilot uygulama eğitimcinin uygulamaya ilişkin tecrübe ve beceri kazanması yönüyle de önemlidir. Pilot uygulama yolu ile yapılan değerlendirmelerin, elde edilen tecrübe ve becerilerin asıl uygulamanın başarısında etkili olduğu görülmüştür. Cinsel sağlık eğitimi programının hazırlanması sırasında cinsel davranışları etkileyen psikososyal risk faktörleri ve koruyucu faktörleri göz önünde bulundurulmuştur. Etkinliklerin oluşturulmasında, seçiminde risk faktörlerini ortadan kaldırabilecek yöntemler tercih edilmeye çalışılırken, diğer yandan bu süreçte koruyucu faktörlerin geliştirilmesine katkı sağlayabileceği düşünülen etkinliklere yer verilmeye çalışılmıştır. Risk faktörlerine ve koruyucu faktörlere dikkat edilmesinin programın etkililiğinde önemli olduğuna inanılmaktadır. Lise öğrencilerine yönelik cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili evrensel değerlerin yanı sıra kişisel ve toplumsal boyutla ilişki kişisel değerler, toplumsal değerler, sosyal normlar, sosyal normların algılanması ve riskin algılanması gibi kavramlarda ele alınmaya çalışılmıştır. Programın etkililiğinde değerlere ilişkin çok benimsenmesinin de payı olduğu düşünülmektedir. boyutlu bir yaklaşımın 276 Deney grubundaki öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesiyle ilgili bulgular; programın öğrencilerin beklentilerini çok yüksek oranda karşıladığını, programın süresinin yeterli görüldüğünü, eğitim programında kullanılan araç-gereçlerin (dokümanlar) yeterli görüldüğünü, kullanılan eğitim yöntemlerinin uygun görüldüğünü, eğitim programının yeni bilgi ve beceriler kazanılması konusunda yardımcı olduğunu, konuların açık, anlaşılır ve seviyeye uygun şekilde ele alındığını, uygulayıcının programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahip olduğunu, uygulayıcının program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandığını göstermektedir. Alan yazında cinsel sağlık eğitimine ilişkin olarak öğrencilerin görüşlerinin değerlendirildiği ve programların etkililiklerinin ele alındığı çalışmaların bulguları ile (Harris, 2010; Kirby ve diğ., 1994; Kirby, 2001; Kirby, 2007; UNFPA, 2010) bu araştırmadan elde edilen bulguların tutarlı olduğu görülmektedir. Uygun eğitim yöntemlerinin kullanıldığı, 12 veya daha fazla oturumdan oluşan (yeterli sürenin ayrıldığı), doküman ve etkinlik yönünden zengin, uygulayıcının konulara ilişkin yeterli bilgiye sahip olduğu kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programlarının daha etkili oldukları bildirilmektedir (Harris, 2010; Kirby ve diğ., 1994; Kirby, 2001; Kirby, 2007; UNFPA, 2010). Deney grubunda yer alan öğrencilerin cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesiyle ilgili bulgular cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinin öğrencilerin büyük çoğunluğunu rahatsız etmediğini göstermektedir. Alan yazında cinsel sağlık eğitimine ilişkin görüşlerin ele alındığı bazı çalışmaların bulguları ile (Corcoran ve diğ., 1997; Özgüven ve Bilge, 1998) bu araştırmada elde edilen bulguların tutarlı olduğu görülmektedir. Cinsel sağlık eğitiminin verileceği grupların oluşumu cinsel sağlık eğitimleriyle ilgili literatürde tartışılan konular arasında yer almaktadır (Jones, 2009). Konuyla ilgili öğrenci görüşlerinin ele alındığı bazı çalışmalar da öğrenciler hemcinslerden oluşan gruplarda cinsel sağlık eğitimi almayı tercih ettiklerini belirtmişlerdir (Buston, Wight ve Hart, 2002; Haglund, 2006; Hilton, 2007; Langille ve diğ., 2000; McKay ve Holowaty, 1997; Measor, 2004; Strange, Forrest ve Oakley, 2003). Bu görüşlere 277 karşın öğrencilerin cinsel sağlık eğitimini karma gruplarda almayı tercih ettiklerini ortaya koyan çalışmalarda mevcuttur (Corcoran ve diğ., 1997; Özgüven ve Bilge, 1998). Corcoran ve diğerleri (1997) tarafından yapılan çalışmada öğrenciler cinsel sağlık eğitimi sırasında karşı cinsin ne düşündüğünü öğrenmek için cinsel sağlık eğitimini karışık gruplarda almak istediklerini belirtmişlerdir. Cinsel sağlık eğitimi programının ilk oturumunda öğrencilerin kendilerini güvende hissedecek kuralların iyi yapılandırılması ve uygun dilin kullanımı konusunda görüş birliği sağlanması durumunda kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim almaktan rahatsızlık duymayacakları düşünülmekte olup mevcut araştırma bulguları da bu görüşü destekler niteliktedir. Ayrıca eğitmene duyulan güvenin de bu konuda önemli olduğu düşünülmektedir, eğitmenin öğrencileri eğitim sürecinden önce tanıyor olması öğrencilerin rahatsızlık duyma, sorun yaşama ihtimallerini azaltabilecektir. Cinsel sağlık eğitimi programının genel olarak üç sınıf düzeyinde de etkili olmasına karşın en yüksek etkiyi 10.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeyleri, cinselliğe ve cinsel sağlığa ilişkin tutumları üzerinde gösterdiği görülmektedir. Yine 10.sınıf öğrencilerinin programının içeriğinden, süresinden, kullanılan öğretim yöntemlerinden, grubun karma olmasından ve eğitmenden memnuniyet düzeyinin en yüksek grup olduğu görülmektedir. Bu iki bulgunun birbirini destekler nitelikte olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, cinsel sağlık eğitimi programının 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerinin artmasında; cinselliğe ilişkin, cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin, cinsel istismara ilişkin, CYBH’ye ilişkin, korunma yöntemlerine ilişkin tutumları üzerinde; ek olarak 9. sınıf öğrencilerinin cinsel davranışlara ilişkin tutumları üzerinde; 9. ve 10.sınıf öğrencilerinin hayır diyebilme ve karar verme becerileri üzerinde etkili bir program olduğu, cinsel sağlık eğitimi programının programa katılan 9., 10. ve 11.sınıf öğrencilerinin beklentilerini büyük oranda karşıladığı, programın süresinin yeterli görüldüğü, eğitim programında kullanılan araç-gereçlerin (dokümanlar) yeterli 278 olarak algılandığı, kullanılan eğitim yöntemlerinin uygun görüldüğü, eğitim programının yeni bilgi ve beceriler kazanılması konusunda yardımcı olduğu, konuların açık, anlaşılır ve seviyeye uygun şekilde ele alındığı, uygulayıcının programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahip olduğu ve eğitimin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesinin öğrencilerin büyük çoğunluğunu rahatsız etmediği belirlenmiştir. 5.2. Öneriler Bu çalışmanın sonuçları çerçevesinde hazırlanan öneriler, cinsel sağlık eğitimi programlarının geliştirilmesine, uygulamaya ve araştırmacılara yönelik öneriler olmak üzere üç başlık altında sınıflandırılmıştır. 5.2.1. Cinsel Sağlık Eğitimi Programlarının Geliştirilmesine Yönelik Öneriler 1. Cinsel sağlık eğitimi programlarının geliştirilmesi sürecinde cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili evrensel değerler göz önünde bulundurulmalıdır. 2. Cinsel sağlık eğitimi programları geliştirilirken hedef kitlenin yaşı, gelişim düzeyi, gelişimsel ihtiyaçları, sahip oldukları bireysel ve toplumsal değerler, içinde yaşanılan toplumun kültürel özellikleri ve konuyla ilgili olası kaygıları dikkate alınmalıdır. 3. Cinsel sağlık eğitimi programlarının geliştirilmesi sürecinde ele alınacak konulara dair öğrencilerin ve alandan uzmanların görüşleri alınmalıdır. Öğrencilerin yaşlarına göre bu süreçte öğretmenlerin ve ebeveynlerin görüşlerinin de alınması katkı sağlayabilir. 4. Cinsel sağlık eğitimi programı geliştirilmesi sürecinde programın hedefleri, hedefe ilişkin davranış türleri, davranış değişikliğini etkileyebilecek koruyucu faktörler ve risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır. 279 5. Katılımcıların bilgiyi içselleştirmesine/kişiselleştirmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanmış etkileşimli öğretim yöntemlerinin kullanılmasına dikkat edilmelidir. 6. Cinsel sağlık eğitimi programında yer verilecek konular uygun bir mantık sırasına göre dizilmelidir. 7. Katılımcıların yaşına ve cinsel tecrübelerine uygun davranışsal mesajlar, öğretim yöntemleri ve etkinlikler kullanılmalıdır. 8. Lise öğrencilerine yönelik geliştirilen cinsel sağlık eğitiminin sınırlı etki gösterdiği, etkisinin kalıcı olmadığı temalarla ilgili oturumların gözden geçirilmesi, geliştirilmesi yararlı olacaktır. 5.2.2. Uygulamaya Yönelik Öneriler 1. Bu çalışmada geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin eğitici kılavuz kitabı ve öğrenci çalışma kitabı hazırlanarak liselerde görev yapan psikolojik danışmanların kullanımına sunulabilir. 2. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi programını uygulayabilme yeterliliğine sahip eğiticilerin (uzmanların) eğitilmesi amacıyla hizmet içi eğitim programları düzenlenerek, ülke genelinde liselerde cinsel sağlık eğitimi programlarının yaygın şekilde uygulanması sağlanabilir. 3. Ergenlerin büyük çoğunluğunun cinsel sağlık eğitimi almak istedikleri göz önünde bulundurulduğunda bu alana dair eğitim programlarının örgün eğitim müfredatı içerisinde sistematik olarak var olması genç nüfusun büyük bir bölümüne cinsel sağlık eğitimine ulaşma fırsatı verecektir. Cinsel sağlık eğitimi programının içeriği ve kapsamı genişletilerek okul müfredatının bir parçası olarak uygulanması sağlanabilir. 280 4. Cinsel sağlık eğitimi programlarının, insan cinselliği ve cinsel sağlık konularında eğitim almış, cinselliğe ve cinsel sağlığa ilişkin olumlu yaklaşıma sahip, gizliliğe, mahremiyete ve etik konulara özenli, kültürel farklılıklara duyarlı, toplumsal cinsiyet eşitliğini benimseyen, etkili iletişim becerilerine sahip, şiddet ve istismar ile mücadele etme inancı yüksek, yargılayıcı olmayan bir yaklaşım gösterebilen, katılımcıların özgürce ve güvenli şekilde kendilerini ifade etmelerini teşvik eden, temel düzeyde eğitsel ve danışmanlık becerilerine sahip eğiticiler tarafından uygulanması yararlı olacaktır. 5. Okullarda cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili evrensel değerlerin içselleştirilebilmesi amacıyla okul yöneticilerine, öğretmenlere ve velilere cinsel sağlık eğitimi verilebilir. 6. Bu çalışmada geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının ortaokul seviyesinde var olan cinsel sağlık eğitimi programlarıyla bütünleşmesi sağlanarak daha erken yaşlardan itibaren bu hizmetin kapsamlı bir şekilde sunulması sağlanabilir. 5.2.3. Araştırmacılara Yönelik Öneriler 1. Bu çalışmada geliştirilen ve uygulanan cinsel sağlık eğitimi programının lise öğrencilerinin cinsel sağlıkla ilgili bilgi düzeylerini ve tutumlarını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu etkinin uzun sürede kalıcılığının incelenmesine yönelik boylamsal çalışmalar yapılabilir. 2. Bu çalışmada kullanılan nicel ölçme araçlarının yanı sıra ileride yapılacak çalışmalarda katılımcıların öznel görüşlerinin alınmasına, ilişkisel bağlantıların irdelenmesine olanak sağlayan nitel araştırma yöntemleri de kullanılabilir. 3. Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi düzeyleri ve tutumları üzerinde etkili olduğu belirlenen cinsel sağlık eğitimi programının davranışsal etkilerini belirlemeye yönelik çalışmalar yapılabilir. 281 4. Çalışma kapsamında deney ve kontrol gruplarının oluşturulduğu okullar meslek liseleridir, farklı okul türlerinde cinsel sağlık eğitimi programı uygulanarak okul türlerine göre etkililiği belirlenebilir. 5. Bu çalışma lise öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Gelecekte yapılacak çalışmalarda örgün eğitim sistemi dışına çıkmış ergenler de dahil edilerek cinsel sağlık eğitimi programının etkililiği sınanabilir. 6. Çalışma kapsamında geliştirilen Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri benzer yaş grupları ile çalışan araştırmacılar tarafından kullanılabilir. Yapılacak çalışmalarda Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanterinin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları farklı öğrenci gruplarıyla tekrarlanabilir. 282 KAYNAKÇA Abma, J., Martinez, G.M., Mosher, W. ve Dawson, B.S. (2004). Teenagers in the United States: sexual activity, contraceptive use, and childbearing, 2002. Vital Health Statistics, 23(24), 1– 48. Acer, D. (2005). Okulda cinsel eğitim. Türk HIV AIDS Dergisi, 8(4), 130-134. Advocates for Youth (AFY). (2006). Effective sex education. http://www.advocatesforyouth.org/storage/advfy/documents/fssexcur.pdf adresinden 5 Kasım 2012 tarihinde elde edildi. Advocates for Youth (AFY). (2008). Sciences and Success: Sex education and other programs that work to prevent teen pregnancy, HIV and Sexually Transmitted Infections. http://www.advocatesforyouth.org/storage/document/sciencesuccess.pdf adresinden 10 Mart 2012 tarihinde elde edildi. Advocates for Youth (AFY). (2014). Young people and dating violence. http://www.advocatesforyouth.org/storage/advfy/documents/Factsheets/young%20pe ople%20and%20dating%20violence.pdf 15 Ekim 2014 adresinden tarihinde elde edildi. Akalın, A. (2002). Cinsel kimlik gelişimi. N. Fincancıoğlu, A. Bulut (Ed.), Öğretmen ve öğretmen adayları için cinsel sağlık eğitimi (ss: 55-66). İstanbul: Ceren Yayın Dağıtım. 283 Akın, A. ve Özvarış, Ş.B. (2004). Adolesanların/gençlerin cinsel ve üreme sağlığını etkileyen faktörler projesi (özet rapor). Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Ankara. Alford, S. (2003). Science and Success: Sex education and other programs that work to prevent teen pregnancy, HIV & Sexually Transmitted Infections. Washington, DC: Advocates for Youth. Allen, L. (2005). Say everything: exploring young people's suggestions for improving sexuality education. Sex Education, 5(4), 389-404. Alikaşifoğlu. M., Erginöz, E., Ercan, O., Albayrak Kaymak, D., Uysal, O. ve İlter, O. (2006). Sexual abuse among female high school students in Istanbul, Turkey. Child Abuse Negl, 30(3), 247-55. Alpaslan, A. H. (2011). Çocukluk döneminde cinsel istismar. Kocatepe Tıp Dergisi, 15(2), 194-201. Apay, S.E., Akpınar, R.B. ve Arslan, S. (2013). Öğrencilerin cinsel mitlerinin incelenmesi. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 16(2), 96-102. APCO Insight ve Advocates for Youth. (2004). Connecticut sexuality education survey: Survey among connecticut residents. Washington, DC: APCO Insight & Advocates for Youth. 284 Apter, D. (2009). Sexuality education programmes and sexualhealth services; links for better sexual and reproductive health (SRH). Entre Nous, The European Magazine for Sexual and Reproductive Health, 69, 12–14. Aras, Ş., Şemin, S., Günay, T., Orçın, E. ve Özan, S. (2005). Lise öğrencilerinin cinsel tutum ve davranış özellikleri. Türk Pediatri Arşivi, 40, 72-82. Artan, M.O. ve Baykan, Z. (2010). Kayseri'deki sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusundaki bilgi düzeyleri ve bunu etkileyen faktörler. Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi, 67(3), 127-133. Aquilino, M.L ve Bragadottir, H. (2000). Adolescent pregnancy: Teen perspectives on prevention. Maternal Child Nursing, 25(4), 192-197 Barnett, J.E., ve Hurst, C.S. (2004). Do adolescents take “baby think it over” seriously? Adolescence, 39(153), 65-75. Başgül, U. F. (1997). 12-15 Yaş grubu ergenlerin cinsel eğitim konusundaki görüşleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Bayhan, P. ve Artan, İ. (2004). Çocuk gelişimi ve eğitimi. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları. Bennett, S.E. ve Assefi, N.P. (2005). School-based teenage pregnancy prevention programs: a systematic review of randomized controlled trials. Journal of Adolescent Health, 36(1),72-81. 285 Berk, L.E. (2004). Development through the lifespan (3rd ed.). USA: Allyn and Bacon. Berne, L. ve Huberman, B. (1999). European approaches to adolescent sexual behavior and responsibility. Washington, D.C.: Advocates for Youth. Braverman, P.K. ve Strasburger V.C. (1994). Adolescent sexuality. Part 3: Sexually transmitted diseases. Clin Pediatr, 33, 26-37 Brindis, C. (2002). Advancing the adolescent reproductive health policy agenda: Issues for the coming decade. Journal of Adolescent Health, 31, 296-309. Bruess, C. E. ve Greenberg, J. S. (2004). Sexuality education – changes or status quo? American Journal of Health Education, 35, 338-341. Brushett, C. (2007). Let's talk about sex: A glimpse into Nova Scotia youth's perceptions of high school sexuality education. Doktora tezi, Mount Saint Vincent University, Halifax. Boyce, W., Doherty, M., Fortin, C. ve Mackinnon, D. (2003). Canadian youth, sexual health and HIV/AIDS study: Factors influencing knowledge, attitudes and behaviours. Toronto, ON: Council of Ministers of Education. Bulut, A. (2004). Gençlerin sağlık bilincinin geliştirilmesi: Türkiye'de cinsel eğitim kavramı. Çocuk Dergisi, 4(1), 8-10. 286 Bulut, A. ve Ortaylı, N. (2004). Bir araştırmanın düşündürdükleri: Cinsel sağlık ama nasıl? Sted, 13(2), 60-63. Buston K., Wight, D.ve Hart, G. (2002). Inside the sex education classroom: The importance of context in engaging pupils. Culture, Health & Sexuality, 4(3), 317335. Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı (8. Baskı). Ankara: Pegem Yayınları. Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2009). Bilimsel araştırma yöntemleri (3. Baskı). Ankara: Pegem Akademi. Byers, E.S., Sears, H.A., Voyer, S.D., Thurlow, J.L., Cohen, J.N. ve Weaver, A.D.(2003). An adolescent perspective on sexual health education at school and at home: I. High school students. Canadian Journal of Human Sexuality, 12, 1-17. Card, J.J. ve Benner, T.A. (2008). Model programs for adolescent sexual health: evidence –based HIV, STI, and pregnancy prevention interventions. New York: Springer. Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD). (2007). Gençlik ve CinsellikBilgilendirme Dosyası7. http://www.cetad.org.tr/CetadData/Book/32/269201116835bilgilendirme_dosyasi_7.pdf. adresinden 1 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. Civil, B. ve Yıldız, H. (2010). Erkek öğrencilerin cinsel deneyimleri ve toplumdaki cinsel tabulara yönelik görüşleri. Dokuz Eylül Hemşirelik Yüksek Okulu Elektronik Dergisi, 3(2), 58-64. 287 Crockett, L.J., Raffaelli, M. ve Moilanen, K.L. (2006). Adolescent sexuality: Behavior and meaning. In G.R., Adams, M.D., Berzonsky (Ed.), Blackwell Handbook of Adolescence (ss. 371-393). USA: Blackwell Publishing, Cohen, J. (1988). Statistical power analysis for the behavioral sciences (2nd Ed.). Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates. Collins, C., Alagiri, P. ve Summers, T. (2002) Abstinence only vs. comprehensive sex education: What are the arguments? What is the evidence? San Francisco: University of California AIDS Research Institute. Comrey, A.L ve Lee, H.L. (1992). A first course in factor analysis. New Jersey: Erlbaum. Corcoran, J., Franklin, C. ve Bell, H. (1997). Pregnancy prevention from the teen perspective. Child and Adolescent Social Work Journal, 14(5), 365-382. Coyle, K., Basen-Enquist, K., Kirby, D., Parcel, G., Banspach, S., Collins, J., Baumler, E., Carvajal, S. ve Harrist, R. (2001). Safer Choices: Reducing teen pregnancy, HIV, and STDs. Public Health Reports, 116, 82-93. Canadian Federation for Sexual Health (2005). Beyond the basics: A Sourcebook on sexuality and reproductive health education (2nd ed.). Ottawa: Canadian Federation for Sexual Health. Cudhea, M.C. (2007). Topical content in sexuality education and sexual health outcomes. Doktora tezi, University of North Texas, Dallas. 288 Çetinkaya, S., Nur, N., Demir, Ö.F., Sönmez, S. ve Akan, S. (2007). Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Merkezi’nde Verilen Gençlik Danışma Birimi Hizmetleri. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 29 (3),104-108. Çok, F. (2003). Ergenlerin cinsel eğitimi: Bir program denemesi. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. Dağ, H., Dönmez, S., Şirin, A. ve Kavlak, O. (2012). akran eğitiminin üniversite öğrencilerinin cinsel sağlık konusundaki bilgi düzeylerine etkisi. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 15(1), 10-17. Dağdeviren, N., Özer, C., Aktürk. Z., Şahin. E.M., Şahin. Ö. ve Öner. L. (2001). The sources of knowledge of the Turkish teenages about sexual issues: how reliable are they? The Conference of the European Society of General Practice/Family Medicine. (3-7 Haziran 2001) ss. 47. Tampere, Finland. Davis, L. L. (1992). Instrument review: Getting the most from a panel of experts. Applied Nursing Research, 5, 194-197. Denny, G. ve Young, M. (2006). An evaluation of an abstinence-only sex education curriculum: An 18-month follow-up. Journal of School Health, 76 (8), 414-422. Departmant of Health and Human Services (HHS). (2012). Pregnancy prevention intervention implementation report. http://www.hhs.gov/ash/oah/oahinitiatives/ teenpregnancy/db/programs/draw_the_line_respect_the_line.pdf adresinden 1 Kasım 2014 tarihinde elde edildi. 289 DiCenso, A., Borthwick, V. W., Busca, C. A., ve Creatura, C. (2001). Completing the picture; Adolescents talk about what’s missing in sexual health services. Canadian Journal of Public Health, 92(1), 35- 38. Ergin, B. (1993). Lise öğrencilerinin cinsel bilgi düzeyleri, cinsel eğitime ilişkin beklentileri ile anne-babaların cinsel eğitim konusundaki tutumları üzerine bir araştırma. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Eroğlu, K. ve Gölbaşı, Z. (2005), Cinsel eğitimde ebeveynlerin yeri: ne yapıyorlar, Ne yaşıyorlar? Atatürk Üniversitesi HYO Dergisi, 8(2), 12-21. Fergusson, D., Horwood, J., ve Lynskey, M. (1997). Childhood sexual abuse, adolescent sexual behaviors and sexual revictimization. Child Abuse & Neglect, 21(8), 789-803. Field, A. (2009). Discovering statistics using SPSS (3rd ed.). Los Angeles: Sage. Fields, J. (2004). America’s families and living arrangements: 2003. Washington, DC: U.S. Census Bureau. Franklin, C. ve Corcoran, J. (2000). Preventing adolescent pregnancy: A review of programs and practices. Social Work, 45(1), 40-52. Gadd, M. ve Hinchliffe, J.(2007). Jiwsi: a pick 'n' mix of sex and relationships education activities. London: FPA. 290 Garver, M.S. ve Mentzer, J.T. (1999). Logistics research methods: employing structural equation modeling to test for construct validity. Journal of Business Logistics, 20(1), 33-57. Gay, L.R., Mills, G.E. ve Airasian, P. (2005). Educational research: Competencies for analysis and application (8th ed.). Upper Saddle River, NJ: Pearson Education. Graber, J.A., Brooks-Gunn, J. ve Galen, B.R. (1998). Betwixt and between sexuality in the context of adolescence transitions. In R. Jessor (Ed.), New Perspectives on Adolescent Risk Behavior (ss: 270-307). USA: Cambridge University press. Green, A. H. (1996). Child sexual abuse in incest. In M. Lewis (Ed.), Child and Adolescent Psychiatry (2nd ed.). Baltimore, MD: Williams and Wilkins. Gorey, K. M ve Leslie, D. R. (1997). The prevalence of child sexual abuse: Integrative review adjustment for potential response and measurement biases. Child Abuse & Neglect, 21(4), 391-398. Gökengin, D., Yamazhan, T., Özkaya, D., Aytuğ, Ş., Ertem, E., Arda, B. ve Serter, D. (2003). Sexual knowledge, attitudes, and risk behaviors of students in Turkey. Journal of School Health, 73(7), 258-263. Gökdeniz, Ş. (2008). İlköğretimde cinsel bilgiler eğitimi konusunda öğretmen ve veli görüşleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa. 291 Gölbaşı, Z. (2002). Adölesan kızlara yönelik okula dayalı üreme sağlığı eğitim programının etkinliği. Yayımlanmamış doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Gölbaşı, Z. (2003). Sağlıklı gençlik ve toplum için bir adım: Cinsel sağlık eğitimi. Aile ve Toplum. Dergisi, 5(2):6, 33-40. Gölbaşı, Z. (2005). Adölesan dönem üreme sağlığı sorunları ve etkileyen faktörler. Atatürk Üniversitesi HYO Dergisi, 8(1): 95-100. Güler, S. ve Yöndem, Z.D. (2007). Ergenlik ve cinsel sağlık eğitimi ile ilgili grup rehberliğinin 6.sınıf öğrencilerinin bilgi ve tutumlarına etkisi. İlköğretim Online, 6(1), 2-10. Gürsoy, E. ve Gençalp, N.S. (2010). Cinsel sağlık eğitiminin önemi. Aile ve Toplum, 6(23), 29-36. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (2009). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008. http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2008/data/TNSA- 2008_ana_Rapor-tr.pdf adresinden 1 Kasım 2014 tarihinde elde edildi. Haglund, K. (2006). Recommendations for sexuality education for early adolescents. JOGNN: Journal of Obstetric, Gynecologic, and Neonatal Nursing, 35, 369-375. Harris, R. J. (1993). Multivariate analysis of variance. In L. K. Edwards (Ed.), Applied analysis of variance in behavioral science (ss.255–296). New York: Marcel Dekker. 292 Harris, J. (2010). Exploring perspectives of students about completion of sexual health education in South Carolina public schools. Doktora tezi, University of Phoenix, Phoenix. Hedgepeth, E.(1998). Sexuality comfort: Its measurement, and relationship to other variables in sexuality education. Doktora tezi, Union Graduate School for Experimental Colleges and Universities, Cincinnati, OH. Hedgepeth, E. ve Helmich J. (1996). Teaching about sexuality and HIV: Principles and methods for effective education. New York: New York University Press. Hickman-Brown Public Opinion Research (1999) Public support for sexuality education reaches highest levels. Washington, DC: Advocates for Youth. Hilton, G.L.S. (2007). Listening to the boys again: An exploration of what boys want to learn in sex education classes and how they want to be taught. Sex Education, 7(2), 161-174. Hubbard, B.M., Giese, M.L. ve Rainey, J. (1998). A replication study of Reducing the Risk, a theory-based sexuality curriculum for adolescents. Journal of School Health, 68, 243-247. Hunter-Geboy, C. (1995). Life planning education: A youth development program. Washington, DC: Advocates for Youth. 293 Jemmott, J.B. III, Jemmott, L.S. ve Fong, G.T. (1998). Abstinence and safer sex HIV risk-reduction interventions for African American adolescents. JAMA, 279(19),15291536. Irwin, C.E., ve Millstein, S.G. (1990). Biopsychosocial correlates of risk-taking behaviors during adolescence In R.E. Muuss, (Ed.), Adolescent Behavior and Society (4th ed.). New York: McGraw-Hill Publishing Company. İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV). (2003). Cinsel Sağlık Bilgileri Eğitim Modülü. http://sdb.meb.gov.tr/okulsagligi/egitimmodul.pdf adresinden 20 Mayıs 2013 tarihinde elde edildi. İnsan Kaynağı Geliştirme Vakfı (İKGV). (2000). Cinsel Sağlık Bilgileri Eğitimi Öğretmen El Kitabı. İstanbul: Aşama Matbaacılık. İncesu, C., Acar, A. Kazmirci, T., Bingöl, P., Kolaylı, Ş., İpek, V. ve Özkan, F. (2006). Cinsellikle ilgili değerler. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması 3. Bölüm. İstanbul: Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Yayını. Jones, T. C. K. (2009), Exploring adolescent mothers' perceptions of school-based sexuality education. Doktora Tezi, The University of Arkansas for Medical Sciences, Arkansas. Kadıoğlu, H. ve Yıldız, A. (2007). Yetişkin ve akran liderli cinsel eğitimin ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin cinsellikle ilgili bilgi ve tutumları üzerindeki etkileri. Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi, 7, 34-44. 294 Katz, A. (2006). What's the agenda? Abstinence-only education programs. AWHONN's Lifelines, 10(1), 30-33. Karabekiroğlu, K. (2009). Anne-babalar için ergen ruh sağlığı rehberi. İstanbul: Say Yayınları. Karabey, S. ve Müftüoğlu, N. (2007). Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Bilgilendirme Dosyası7: Gençlik ve Cinsellik. http://www.cetad.org.tr/doc/ bilgilendirme_dosyasi_7.pdf adresinden 10 Şubat 2012 tarihinde elde edildi. Kardam, F., Akman, Y., Özvarış, Ş.B. ve Çağlar, Ş. (2001). Çocuktan genç kızlığa değişim. İstanbul: Veri Araştırma. Kaplan, H.I. ve Sadock, B.J. (2004). İnsan cinselliği, Klinik Psikiyatri içinde, E. Abay (Çev. Ed.) Ankara: Nobel Tıp Kitapları, ss:243-267. Kaul, S.H. ve Alderman, E.M. (2003). Teen sexuality. Patient Care, 1, 41-48. Kaya, F., Serin, Ö. ve Genç, A. (2007). An investigation into the approaches as to sexual lives of first class student at Çanakkale Onsekiz Mart University educational faculty. TAF Preventive Medicine Bulletin, 6(6), 441-448. Kelefang, B. (2008). Sexuality education in Sweden: A Study based on research and young people’s service providers in Gothenburg. http://gupea.ub.gu.se /bitstream/2077/17923/1/gupea_2077_17923_1.pdf adresinden 2 Kasım tarihinde elde edildi. Kline, P. (1994). An Easy guide to factor analysis. New York: Routledge. 2014 295 Kızıltoprak, E. (2007). Gençlerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve güvenli cinsel yaşam konusunda bilgi ve davranışlarına akran eğitiminin etkisi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Harran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Şanlıurfa. Kirby, D. (1985). The effects of selected sexuality education programs: Toward a more realistic view. Journal of Sex Education & Therapy, 11(1), 28-37. Kirby, D., Barth, R.P., Leland, N. ve Fetro, J.V. (1991). Reducing the Risk: Impact of a new curriculum on sexual risk-taking. Family Planning Perspectives, 23(6), 253 – 263. Kirby, D., Short, L., Collins, J., Rugg, D., Kolbe, L., Howard, M., Miller, B., Sonenstein, F. ve Zabin, L.S. (1994). School-based programs to reduce sexual risk behaviors: A Review of effectiveness. Public Health Reports, 109(3), 339–360. Kirby, D. (2001). Emerging answers: Research findings on programs to reduce teen pregnancy. Washington, DC: National Campaign To Prevent Teen Pregnancy. Kirby, D (2003). Risk and protective factors affecting teen pregnancy and the effectiveness of programs designed to adres them. In D. Romes (Ed.), Reducing adolescent risk: Toward an integrated approach (ss. 265-284). USA: Sage Publications. Kirby, D. (2007). Emerging answers 2007: Research findings on programs to reduce teen pregnancy and sexually transmitted diseases. Washington, DC: National Campaign to Prevent Teen and Unwanted Pregnancy. 296 Kirby, D., Laris, B.A. ve Rolleri, L. (2007). The Impact of sex and HIV education programs in schools and communities on sexual behaviors among adolescents and young adults. Journal of Adolescent Health, 40, 206-217. Korkmaz Çetin. S., Bildik, T., Erermiş, S., Demiral, N., Özbaşaran, B., Tamar, M. ve Aydın, C. (2008). Erkek ergenlerde cinsel davranış ve cinsel bilgi kaynakları: Sekiz yıl arayla değerlendirme. Türk Psikiyatri Dergisi, 19(4), 390-397. Kulaksızoğlu, A. (1998). Ergenlik psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi. Kukulu, K., Gürsoy, E. ve Sözer Ak, G. (2009). Turkish university students’ beliefs in sexual myths. Sexulity Disabilty Journal, 27, 49–59. Kutlu, Ö. ve Çok, F. (2002). 12-14 Yaş grubu ergenler için hazırlanmış olan cinsel eğitim programına dayalı cinsel bilgi testinin geliştirilmesi. Eğitim ve Bilim Dergisi, 27(123), 3-12. Kükner, S., Vicdan, K., Dabakoğlu, T., Keleş, G., Ergin, T. ve Gökmen, O. (1993). Sexual education level of Turkish adolescents. Istanbul Journal of Obstetrics and Gynecology, 7, 138-144. Langille, D., Graham, J., ve Marshall, E. (2000). Developing understanding from young women's experiences in obtaining sexual health services and education in a Nova Scotia community. Centres of Excellence for Women's Health Research Bulletin, 1, 20-21. 297 Livingston, R. (1987). Sexually and physically abused children. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 26, 413–415. Lottes, I.L. (2002). Sexual health policies in other ındustrialized countries: Are there lessons for The United States? The Journal of Sex Research, 39(1),79-83. Loaiza, E. ve Liang, M. (2013). Adolescent pregnancy: A Review of the evidence. New York: United Nations Population Fund (UNFPA). Lupton, D. ve Tulloch, J. (1996). 'All red in the face': students' views on schoolbased HIV/AIDS and sexuality education. Sociological Review, 44(2), 252-271. Mağden, D. (2003). Lise son sınıfa devam eden öğrencilerin AIDS hakkında bilgi düzeylerinin incelenmesi. Eğitim ve Bilim Dergisi, 28(127), 31-36. Manlove, J., Papillio, A. R., ve Ikramullah, E. (2004). Not yet: Programs to delay sex among teens. Washington, DC: The National Campaign to Prevent Teen Pregnancy. McCave, E.L. (2007). Comprehensive sexuality education vs. abstinence-only sexuality education: The need for evidenced based research and practice. School Social Work Journal, 31(2), 14-27 McKay, A. ve Holowaty, P. (1997). Sexual health education: A study of adolescents’ opinions, self-perceived needs, and current and preferred sources of information. The Canadian Journal of Human Sexuality, 6, 29-38. 298 McKay, A., Pietrusiak, M.A. ve Holowaty, P. (1998). Parents’ opinions and attitudes towards sexuality education in the schools. The Canadian Journal of Human Sexuality, 6, 29-38. McKay, A. ve Barrett, M. (1999). Pre-service sexual health education training of elementary, secondary, and physical education teachers in Canadian faculties of education. The Canadian Journal of Human Sexuality, 8, 91-101. McKay, A. (2000). Common questions about sexual health education. The Canadian Journal of Human Sexuality, 9, 2-129. Meaney, Gl. J.( 2004). Satisfaction with sexual health education among recent graduates of Ontario high schools. Doktora tezi, University of Waterloo, Waterloo. Meaney, G.J., Rye, B.J., Wood, E. ve Solovieva, E. (2009). Satisfaction with schoolbased sexual health education in a sample of university students recently graduated from Ontario high schools. The Canadian Journal of Human Sexuality, 18, 107-125. Measor, L (2004). Young people’s views on sex education: Gender, information and knowledge. Sex Education, 4(2), 153–66. Measor, L., Tiffin, C. ve Miller, K. (2000). Conclusions and policy recommendations. In young people's views on sex education. London: Routledge Falmer. 299 Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2014). 12-18 Yaş aile eğitim kurs programı. http://hbogm.meb.gov.tr/aileegitimi/programBolumleri/12_18WebTanitim.pdf adresinden 1 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. Nair, M.K., Paul M.K., Leena, M.L., Thankachi, Y., George, B., Russell, P.S. ve Pillai, H.V. (2012). Effectiveness of a reproductive sexual health education package among school going adolescents. Indian Journal of Pediatrics, 79(1), 64-68. Nitirat, P. (2007). Thai adolescents' sexual behaviors and school-based sex education: Perspectives of stakeholders in Chanthaburi Province, Thailand. Doktora Tezi, The University of North Carolina, Chapel Hill. Özcan, S., Ergin A., Saatçi, E., Bozdemir, N., Kurdak, H. ve Akpınar, E. (2008). The prevalence of risky behaviors related to violence in high school students in a southern city, Turkey. Coll Antropol, 32(4), 1053-1058. Özcebe, H. (2007). Cinsel sağlık eğitimi. 5. Uluslararası Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongre Kitabı, ss.126. Özcebe, H., Ünalan, T., Türkyılmaz, S. ve Coşkun, Y. (2007). 2007 Türkiye gençlerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı araştırması ana raporu. Ankara: Damla Matbaacılık. Özgülnar, N. ve Pektaş, H. (2007). Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Bilgilendirme Dosyası 4: Güvenli Cinsellik. http://www.cetad.org.tr/doc/ bilgilendirme_dosyasi_4.pdf adresinden 10 Şubat 2012 tarihinde elde edildi. 300 Özgüven, İ.E. ve Bilge, F. (1998). Lise öğrencilerinin cinsel konulara bakışı. VII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi. (9–11 Eylül 1998). Konya. Öztürk, B. (2013). İlköğretim 6. öğrencilerine yönelik cinsel eğitim programının etkililiğinin incelenmesi. Yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Özvarış, Ş.B. (2001). Sağlık eğitimi ve sağlığı geliştirme. Ankara: Hacettepe Halk Sağlığı Vakfı. Pallant, J. (2003). SPSS survival manual. Berkshire: Open University Press. Pan American Health Organization (PAHO), World Health Organization (WHO) (2000). Promotion sexual health of recommendations for action Guetamala, (19-22 Mayıs 2000). http://www1.paho.org/english/hcp/hca/promotionsexualhealth.pdf adresinden 15 Mart 2012 tarihinde elde edildi. Patricia, J. S. (2004). Adolescent sexual health. Journal of Family Practice, 53, 3-5. Pedersen, W. ve Samuelsen, O. S. (2003). New patterns of sexual behavior among adolescents. Tidsskrift for den norske legeforening, 123, 3006-3009. Pelcovitz, D., Kaplan, S., Goldenberg, B., Mandel, F., Lehane, J. ve Guarrera, J. (1994) Post-traumatic stress disorder in physically abused adolescents. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 33, 305-312 Pınar, G. (2008). Üniversite gençlerine yönelik geliştirilen cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitim programının etkinliği. Doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara. 301 Pınar, G., Doğan, N., Ökdem, Ş., Algıer, L. ve Öksüz, E. (2009). Özel bir üniversitede okuyan öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili bilgi tutum ve davranışları. Tıp Araştırmaları Dergisi, 7(2), 105-113. Pınar, G. ve Taşkın, L. (2011). The efficiency of sexual health and reproductive health training program developed for university youth. Gulhane Medical Journal, 53(1), 1-8. Public Health Agency of Canada (PHAC). (2008). Canadian guidelines for sexual health education. Ottawa : Public Health Agency of Canada. Public Health Agency of Canada (PHAC). (2005), 2002 Canadian sexually transmitted ınfections surveillance report. Ottawa: Public Health Agency of Canada. Rabieipoor, S. (2011), Empowering of Oromieh university female students in related to their sexual and reproductive health by peer education method. Yayımlanmamış doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Rada, C. (2014). Sexual behaviour and sexual and reproductive health education: A Cross-sectional study in Romania. Reproductive Health, 11, 48. Razali, N. M. ve Wah, Y. B. (2011). Power comparisons of Shapiro-Wilk, Kolmogorov-Smirnov, Lilliefors and Anderson-Darling Tests. Journal of Statistical Modeling and Analysis, 2(1), 21-33. 302 Reis Beth, E. (2011). High school FLASH (Family life and sexual health grades 912) (2nd ed.). Seattle: Public Health Department of Seattle and King County. Roper, M. R. (2011). Healthy teen relationships: Using values & choices to teach sex education. Minneapolis: Search Institute Press. Sağlık Bakanlığı (2007), Gençlik danışmanlık ve sağlık hizmet merkezleri CSÜS eğitimi modülü katılımcı rehberi. Ankara: Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Sasaoğlu, F. (1994). Lise öğrencilerinde doğurganlık ve doğurganlığın kontrolü konusunda bilgi ve tutumlar. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Santelli, J.S., Morrow, B., Anderson, E.J. ve Lindberg, L.D. (2006). Contraceptive use and pregnancy risk among U.S. high school students, 1991-2003. Perspectives on Sexual and Reproductive Health, 38(2), 106-11. Santelli, J., Ott, M.A., Lyon, M., Rogers, J., Summers. D. ve Schleifer, R. (2006). Abstinence and abstinence-only education: a review of U.S. policies and programs. Journal of Adolescent Health, 38, 72– 81 Schermelleh-Engel, K., Moosbrugger, H. ve Müller, H. (2006). Evaluating the fit of structural equatian models: Test of significance and descriptive. Goodness of Fit Measures of Psychological Research Online, 8(2), 23-74. Selçuk, Z. (2006). İlköğretim 6. sınıf kız öğrencilerine uygulanan cinsel sağlık eğitiminin cinsel sağlık bilgilerine etkisinin incelenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. 303 Set, T., Dağdeviren, N. ve Aktürk, Z. (2006). Ergenlerde cinsellik. Genel Tıp Dergisi, 16(3), 137-141. Seifert, A.C. (2006). Life skills keeping ıt real : Investigating the ımpact and outcomes of a high school sexual health unit of study. Doktora Tezi, The University of North Carolina, Chapel Hill. Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (1992). Guidelines for comprehensive sexuality education: Kindergarten - 12th grade. New York: SIECUS. Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (1998). Filling the gaps: Hard to teach topics in sexuality education. New York: SIECUS. Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (1996). Guidelines for comprehensive sexuality education (2nd Ed.). New York: SIECUS. Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (2001). Sexuality education in the schools: Issues and Answers. SIECUS Report, 29(6). Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (2006). Guidelines for comprehensive sexuality education. New York: SIECUS. Sezgin, B. ve Akın, A. (1998). Adölesan dönemi üreme sağlığı. Sağlık ve Toplum, 8(3-4), 27-32. Shrier, L.A. (2004). Sexually transmitted diseases in adolescents: biologic, cognitive, psychologic, behavioral and social issues. Adolesc Med Clin, 15(2), 215–234 304 Siyez, D. M. (2007). Fiziksel gelişim. A. Kaya (Ed.), Eğitim Psikolojisi (ss.47-80). Ankara: Pegema Yayıncılık. Siyez, D.M (2009). Ergenlerle ergenlikte romantik ilişkiler üzerine yapılabilecek bir sınıf rehberliği çalışmasının tanıtımı. Tevfik Fikret okulları eğitimde yeni yönelimler sempozyumu. (18 Nisan 2009). ss. 266-270. İzmir. Siyez, D. M. (2012). Ergenlerde problem davranışlar (3. Baskı). Ankara: Pegem Akademi. Siyez, D.M. ve Siyez E. (2007). Ergenlerin cinsel yaşam deneyimlerinin bazı psikososyal değişkenler açısından değerlendirilmesi. Türk Üroloji Dergisi, 33(1), 56-63. Siyez, D. M. ve Siyez, E. (2009). Üniversite öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan hastalıklara ilişkin bilgi düzeylerinin incelenmesi. Türk Üroloji Dergisi, 35(1),49-55. Steinberg, L. (2007). Adolescence (F. Çok, Çev.). USA: McGraw Hill Companies. St. Lawrence, J.S., , Brasfield, T.L., Jefferson, K.W., Alleyne, E., O'Bannon R.E. ve Shirley, A. (1995). Cognitive-behavioral intervention to reduce African-American adolescents’ risk for HIV infection. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 63(2), 221-237. Strange, V., Forrest, S. ve Oakley, A. (2003). Mixed or single sex education: how would people like their sex education and why? Gender and Education, 15 (2), 201214. 305 Speizer, I.S., Magnani, R.J. ve Colvin, C.E. (2003). The Effectiveness of adolescent reproductive health ınterventions ın developing countries: A Review of the evidence. Journal of Adolescent Health, 33(5), 324-48. Sungur, M.Z. ve Tarcan, T. (2007). Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Bilgilendirme Dosyası 6: Erkek Cinselliği. http://www.cetad.org.tr/doc/ bilgilendirme_dosyasi_6.pdf adresinden 10 Şubat 2012 tarihinde elde edildi. Şatıroğlu, H. (2008) Ergenlikte cinsellik. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinliği Sürekli Eğitim Etkinlikleri, 1(63), 41-46. Şencan, H. (2005). Sosyal ve davranışsal ölçümlerde güvenirlik ve geçerlilik. Ankara: Seçkin Yayıncılık. Şentürk, G.E. (2006). Ortaöğretim kurumlarına devam eden öğrenciler ile bu kurumda çalışan öğretmenler ve yöneticilerin cinsellikle ilgili yanlış inanışla bilgi ve inanışlarının belirlenmesi ve bir uygulama. Yayımlanmış yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Şimşek, Ö. F. (2007). Yapısal eşitlik modellemesine giriş temel ilkeler ve LISREL uygulamaları. Ankara: Ekinoks Yayınları. Tezbaşaran, A. A. (2008). Likert tipi ölçek hazırlama kılavuzu 3. Sürüm e-kitap. http://www.academia.edu/1288035/Likert_Tipi_Ölçek_Hazırlama_Kılavuzu adresinden 5 Mart 2013 tarihinde elde edildi. 306 The Joint United Nations Programme on HIV/AIDS (UNAIDS). (2008). Report on the global AIDS epidemic 2008. http://www.unaids.org/sites/default/ files/en/media/unaids/contentassets/dataimport/pub/globalreport/2008/jc1510_2008 globalreport.pdf adresinden 1 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. Thompson, T. M. (2011). The Influence of sex education on the sexual behaviors of Jamaican youth. Doktora tezi, Johns Hopkins University, Baltimore Maryland. Topbaş, M., Çan, G. ve Kapucu, M. (2003). Trabzon’da bazı liselerdeki adolesanların aile planlaması ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkındaki bilgi düzeyleri. Gülhane Tıp Dergisi, 45(4), 331-337. Türk Eczacıları Birliği, Yenimahalle Rehberlik Araştırma Merkezi (2007). Ergenleri bilgilendirme ve farkındalık kazandırma eğitim programı eğitici el kitabı, Büyüyorum, Gelişiyorum, Değişiyorum (D. Polat, Ed.). Ankara: Fersa Matbaası. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO). (2011). Cost and cost-effectiveness analysis of school-based sexuality education programmes in six countries. http://unesdoc.unesco.org/images/ 0021/002116/211604e.pdf adresinden 2 Kasım 2014 tarihinde elde edildi. Üner, S. ve Turan, S. (1998). Ankara metropol ilçelerde lise son sınıf öğrencilerinin HIV/AIDS bilgi düzeylerinin verilen eğitim öncesi ve sonrasında değerlendirilmesi. HIV AIDS Tıp Dergisi, 1(4), 165-174. 307 United Nations Population Fund (UNFPA). (2010). Comprehensive sexuality education: Advancing human rights, gender equality and ımproved sexual and reproductive health. http://www.asiapacificalliance.org/images/stories/APCSRH/ Youth_and_Ed/comprehensive_ sexuality_education_unfpa2010.pdf adresinden 27 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. Yıldız, F. (1990). Ortaokul öğrencilerinin anne-babalarının cinsellik ve cinsel eğitim konusundaki tutum, davranış ve beklentileri. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Yılmaz, H.B., Kavlak, O. ve Atan, Ş.Ü. (2010). Sexual activity, knowledge and contraseptive usage by gender among university students in Turkey. The European Journal Of Contraseption and Reproductive Health Care, 15(6), 443-440. Yüksel, Ş. ve Cindoğlu, D. (2007). Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Bilgilendirme Dosyası 5: Kadın Cinselliği. http://www.cetad.org.tr/doc/ bilgilendirme_dosyasi_5.pdf adresinden 10 Şubat 2012 tarihinde elde edildi. Walcott, C. M., Meyers, A. B., ve Landau, S. (2008). Adolescent sexual risk behaviors and school-based sexually transmitted infection/HIV prevention. Psychology in the Schools, 45(1), 38-51. Walrath, C., Ybarra, M., Holden, E.W., Liao, Q., Santiago, R., ve Leaf, P. (2003). Children with reported histories of sexual abuse: Psychosocial profiles. Child Abuse & Neglect, 27(5), 509-524. 308 Weaver, A.D., Byers, E.S., Sears, H.A., Cohen, J.N. ve Randall, H. (2002). Sexual health education at school and at home: Attitudes and experiences of New Brunswick parents. The Canadian Journal of Human Sexuality, 11, 19-31. Weaver, H., Smith, G. ve Kippax, S. (2005). School-based sex education policies and ındicators of sexual health among young people: A Comparison of the Netherlands, France, Australia and the United States. Sex Education, 5(2), 171-188. World Health Organization (WHO). (1996). The Status of school health. http://www.who.int/school_youth_health/media/en/87.pdf adresinden 2 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. World Health Organization (WHO). (1998). The World health report 1998 life in the 21st century: A Vision for all Geneva. http://www.who.int/whr/1998/en/whr98_en.pdf adresinden 1 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. World Health Organization (WHO). (2005). Progress in reproductive health research. No. 67. Sexual health- A new focus for http://www.who.int/reproductive adresinden 1 Ekim 2014 tarihinde elde edildi. WHO. 309 EKLER EK-1 Lise Öğrencilerine Yönelik Cinsel Sağlık Eğitimi Programı 1. OTURUM Tema : Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Süre : 60 dakika Materyaller : El broşürü, yazı tahtası, tahta kalemi, Ben neyim? etkinlik kartları Amaç : Cinsel Sağlık Eğitimi Programı hakkında bilgi verilmesi Cinsel Sağlık Eğitimi Programının amacının açıklanması Katılımcıların grup içinde kendilerini güvende hissetmesini kolaylaştıracak kuralların birlikte belirlenmesi Süreç : 1. Uygulayıcı kendisini tanıtır. 2. Uygulayıcı, katılımcılara oturumun amacı hakkında bilgi verir. 3. Uygulayıcı Cinsel Sağlık Eğitimi Programıyla ilgili genel bilgilerin (konular, oturum tarihleri vb.) yer aldığı el broşürünü katılımcılara dağıtır. 4. Uygulayıcı Cinsel Sağlık Eğitimi Programı ve amaçları hakkında katılımcıları bilgilendirir 5. Uygulayıcı, katılımcılara süreçte hassas konuların ele alınması nedeniyle bazı kurallar üzerinde uzlaşılması gerektiğini belirtir. Uygulayıcı katılımcılardan grup kurallarının neler olabileceğini düşünmelerini ister, her katılımcıdan bu 310 konudaki görüşlerini paylaşmaları istenir. Katılımcıların grup kurallarına dair önerileri uygulayıcı tarafından tahtaya listelenir. İhtiyaç duyulması durumunda tüm önerilerin bütün katılımcılar tarafından anlaşılması için katılımcılardan önerilerini açıklamaları istenir. Katılımcıların önermemesi durumunda güvenli alanın oluşturulmasında önemli olan grup kuralları uygulayıcı tarafından önerilir. Saygı: Katılımcılar özgürce kendilerini ifade edebilirler, tüm katılımcılar birbirlerini saygılı şekilde dinlemelidirler. Gizlilik: Grup içindeki paylaşımlar grup içerisinde kalmalıdır. Yargılayıcı olmayan yaklaşım: Katılımcılar paylaşılan görüşlere, bakış açılarına katılmaya bilirler; ancak bunu yargılamadan yapmalıdırlar. Pas geçme hakkı: Katılımcılar her zaman cevap vermeme hakkına sahiptirler. Farklılıklara saygı : Katılımcılar farklı kültürel geçmişlere, cinsellikle ilgili farklı görüşlere sahip olabilirler; bu farklılıklara saygı gösterilmelidir. Uygun dilin kullanımında kullanımı: hassas Cinsellikle olunmalı, ilgili katılımcıları kavramların/terimlerin rencide edebilecek, utandırabilecek sözcüklerin kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Süreklilik: Katılımcılar oturumlara düzenli olarak gelmeye dikkat etmelidirler. 6. Uygulayıcı kayıt altına alınan grup kurallarının oturumlar boyunca sınıf içinde görünür şekilde bulunacağını, katılımcılardan herhangi birinin birlikte belirlenen kurallara uymaması durumunda kuralların hatırlatılacağını belirtir. 7. Uygulayıcı “Birlikte kısa bir oyun oynayacağız, bu oyunda her biriniz sırayla bu kutudan bir kart (Ben neyim? etkinlik kartları) çekip ortaya geleceksiniz, kartınızda yazılan kelimeyi diğer katılımcılar tahmin etmeye çalışacaklar. Tahminde bulunabilmek için size sorular soracaklar, sizler de bu sorulara sadece evet ya da hayır şeklinde cevap vereceksiniz. Her katılımcı bir kart için en fazla üç soru sorabilir” ifadesiyle etkinliği tanıtır. 8. Uygulayıcı “Ben neyim?” etkinliğini başlatır. 311 9. Uygulayıcı, katılımcıların etkinlik hakkındaki değerlendirmelerini aldıktan sonra etkinliği sonlandırır. 10. Uygulayıcı “isimsiz soru kutusunu” katılımcılara tanıtır. Uygulayıcı oturumlar boyunca katılımcıların grup içinde sormaktan çekinebilecekleri soruları olabileceğini, isimsiz soru kutusunun katılımcılara bu sorularını isimsiz olarak sorma fırsatı sağlayacağını belirtir. Katılımcılara her oturum sonunda verilecek soru kağıtlarına isim belirtmeden varsa sorularını yazabilecekleri (soruları olmaması durumunda soru kağıdına “Bu sefer sorum yok” yazabilecekleri), bir sonraki oturumda soruların uygulayıcı tarafından cevaplanacağı açıklanır. Katılımcılar her türlü soruyu özgürce sormaları konusunda teşvik edilir. Ek olarak katılımcılara oturumlar boyunca diledikleri anda söz alarak istedikleri soruyu sorabilecekleri de hatırlatılır. 11. Yapılan değerlendirmenin ardından oturum sonlandırılır. Oturumun Kaynağı : Bu oturum aşağıdaki kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Sexuality Information and Education Council of the United States (SIECUS). (1998). Filling the Gaps: Hard to Teach Topics in Sexuality Education. New York: SIECUS. Reis Beth, E. (2011). High School FLASH (Family Life and Sexual Health Grades 912) (2nd ed.). Seattle: Public Health Department of Seattle and King County Gadd M. ve Hinchliffe J. (2007). Jiwsi: a pick 'n' mix of sex and relationships education activities. London: FPA. 312 EK- 1.1. El Broşürü Cinsel Sağlık Eğitimi Programı Okulumuzda 9. sınıflara yönelik hazırlanan 14 oturumluk Cinsel Sağlık Eğitimi programının konuları ve eğitim tarihleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Erol Esen Uzm. Psik. Dan. Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 11.02.2014 14.30 – 15.30 18.02.2014 14.30 – 15.30 25.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 04.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 11.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 18.03.2014 14.30 – 15.30 25.03.2014 14.30 – 15.30 01.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 08.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 15.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 22.04.2014 14.30 – 15.30 29.04.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 06.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 13.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum 313 EK- 1.2. BEN NEYİM? Etkinlik Kartları Kondom (Prezervatif) Flört Sperm Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Öpüşmek Gebelik Aşk Akran baskısı Hijyen Ergenlik AIDS 314 EK-2 Cinsel Sağlık Bilgi ve Tutum Envanteri CİNSEL SAĞLIK BİLGİ ve TUTUM ENVANTERİ Değerli Öğrenci; Bu envanter, lise öğrencilerinin cinsel sağlık bilgi düzeylerini ve cinsel sağlıkla ilgili tutumlarını değerlendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bu envanter on alt ölçekten (bölümden) oluşmaktadır. Her alt ölçeğin başında özel yönergesi bulunmaktadır. Cevaplama süresi yaklaşık 45 dakikadır. 11. Bölüm : Cinsel Sağlık Bilgi Testi 12. Bölüm : Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği 13. Bölüm : Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği 14. Bölüm : Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği 15. Bölüm : Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği 16. Bölüm : Romantik İlişkiler Ölçeği 17. Bölüm : Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği 18. Bölüm : Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği 19. Bölüm : Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara İlişkin Tutum Ölçeği 20. Bölüm : Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Size verilen envanterin üzerine adınızı yazmayınız, kimliğinizi belirtecek herhangi bir işaret koymayınız. Bu envanter ile elde edilecek bilgiler sadece bilimsel bir araştırmada kullanılacaktır Yardımınız ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim. Erol ESEN Psikolojik Danışman 315 Değerli Öğrenci; Aşağıdaki maddeleri dikkatlice okuyunuz. Size göre “doğru” olduğunu düşündüğünüz maddelerin yanındaki doğru kutucuğunu, “yanlış” olduğunu düşündüğünüz maddelerin yanındaki yanlış kutucuğunu, bilmediğiniz maddelerin yanındaki bilmiyorum kutucuğunu işaretleyiniz. Lütfen işaretsiz madde bırakmayınız. 1. Bölüm : Cinsel Sağlık Bilgi Testi D 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. Normal bir gebelik ortalama 40 hafta sürer. Ergenlik döneminde fiziksel ve cinsel gelişimin hızlanmasının nedeni hormonlardır. Sperm testislerde üretilir. Yumurtanın sperm ile döllenmesi gerçekleşirse ay sonunda adet kanaması meydana gelir. Döllenme vajinada gerçekleşir. Klitoris, kadınlarda cinsel açıdan en duyarlı genital organdır. Cinsiyet kromozomları XY ise bebeğin cinsiyeti erkek, XX ise bebeğin cinsiyeti kız olur. Bebeğin cinsiyetini anneden gelen kromozomlar belirler. Gebelik süresince bebeğin büyüyüp geliştiği üreme organı rahimdir (uterus). Erkek cinsel organın sertleşmesi (ereksiyon) bazen erkeklerin kontrolü dışında gerçekleşebilir. Olgunlaşmamış yumurta hücreleri fallop tüplerinde bulunur. Döllenmiş yumurtanın (zigot) rahmin iç duvarına yerleşmesine (gömülmesine) implantasyon denir. Çocukların cinsel kimliklerini oluşturmalarında etkili olan ilk modeller anne ve babadır. Sık mastürbasyon yapmak cinsel gücün azalmasına yol açar. Sadece ergenler mastürbasyon yaparlar. Ergenlik döneminde aşırı mastürbasyon yapmak boy uzamasını yavaşlatabilir. Cinsel saldırı sadece karanlık ve ıssız yerlerde gerçekleşir. Cinsel saldırılar çoğunlukla kurbanların tanımadığı kişiler tarafından gerçekleştirilir. Eğer kişi alkollüyken cinsel saldırıda bulunduysa, bu davranışından dolayı suçlanamaz. Kişiye isteği dışında cinsel içerikli görüntüler izletmek cinsel istismardır. Türk Ceza Yasasına göre 18 yaşından küçüklere karşı cinsel saldırı suçunun cezası daha yüksektir. Türk Ceza Yasasına göre 15 yaşından küçüklere karşı her türlü cinsel davranış, şikayet olmasa bile, suç sayılır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğu bir tedaviye gerek kalmadan iyileşir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar çoğunlukla hemen belirti vermezler. Bel soğukluğu (gonore) sadece erkeklerde görülen bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar yalnızca cinsel ilişki yolu ile bulaşır. Acil korunma (Ertesi gün hapı / B planı) düzenli/sürekli olarak kullanılabilecek bir korunma yöntemidir. Tüm korunma yöntemleri hem gebeliğin önlenmesinde hem de cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemede etkilidir. Tüm korunma yöntemleri gebeliğin önlenmesinde aynı derecede etkilidir. Kondom (prezervatif) kullanmak cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada etkililiği yüksek bir yöntemdir. Cinsel ilişkiden sonra vajina yıkanırsa gebelik oluşmaz. Gebelikten korunmada geri çekme yöntemi, kondom (prezervatif) kullanmak kadar etkili bir yöntemdir. Partnerlerin her ikisi de cinsel yolla bulaşan hastalıkları birbirlerine bulaştırabilirler. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların bazıları kısırlığa yol açabilir. Y B 316 Değerli Öğrenci; Bu bölüm yaşam boyu cinselliğe ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 2. Bölüm : Cinselliğe İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Cinselliği yaşamın doğal bir parçası olarak kabul ederim. 2. Çocukların cinselliğe merak duymalarını normal karşılarım. 3. Cinsellik hakkında konuşmayı ayıplarım. 4. Cinsellik hakkında mümkün olduğunca çok bilgi sahibi olunması yararlıdır. 5. Kimseye cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık yapmam. 6. Cinsellik utanılacak bir şeydir. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 317 Değerli Öğrenci; Bu bölüm cinsel davranışlara ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 3. Bölüm : Cinsel Davranışlara İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Cinsel davranışlar sorumluluk gerektirir. 2. Cinsel duygularımı kontrol edebilirim. 3. Cinsel davranışlar kişisel ve özel davranışlardır. 4. Partnerimle/sevgilimle aramda yeterli güven yoksa cinsel davranışlardan kaçınırım. 5. Bireyler davranışlarının sorumluluğunu tamamen almaya hazır olana kadar cinsel ilişkiye girmeyi ertelemelidirler. 6. Cinsellikle ilgili doğru, kapsamlı bilgi sahibi olmak riskli davranışları azaltır. 7. Ergenler yeterli bilgiye sahip olmadıkları için riskli cinsel davranışlarda bulunurlar. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 318 Değerli Öğrenci; Bu bölüm cinsel sağlık ve kişisel hijyene ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 4. Bölüm : Cinsel Sağlık ve Kişisel Hijyene İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Cinsel sağlıkla ilgili sorunlarımı güvendiğim yetişkinlerle paylaşırım. 2. Cinsel sağlığın en önemli sağlık konularından biri olduğuna inanırım. 3. Okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmesinin gereksiz olduğunu düşünüyorum. 4. Çocuklara cinsel sağlık konusunda bilgiler verilmesi anne babaların sorumluluğudur. 5. Sağlıklı bir yaşam için kişisel hijyen çok önemlidir. 6. İç çamaşırlarımı her gün değiştiririm. 7. Genital bölgelerin temizliği kişisel hijyenin önemli bir parçasıdır. 8. Kişisel hijyenlerine dikkat etmeyen arkadaşlarımı/yakınlarımı uyarırım. 9. Her gün duş alırım. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 319 Değerli Öğrenci; Bu bölüm toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneği işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 5. Bölüm : Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Evin geçimini sağlamak erkeklerin görevidir. 2. Ev işleri kadınların sorumluluğundadır. 3. Çocuk bakımı kadınların görevidir. 4. Hemşirelik, sekreterlik gibi bazı meslekler sadece kadın mesleğidir. Tır şoförlüğü, madencilik gibi bazı meslekler sadece erkek mesleğidir. 5. 6. Ailenin reisi erkektir. 7. Kadınlar çocuklarının bakımı için kariyerlerini ikinci plana atmalıdır. 8. Erkekler ve kadınlar için tanımlanmış özel meslekler, işler, görevler vardır. 9. Erkekler bazı duygularını (üzüntü, ağlamak gibi) belli etmemelidir. Aile içi kararlarda son sözü erkek söyler. 10. 11. Erkeklerin ev işi (yemek pişirmek, bulaşık yıkamak v.b.) yapmaları doğaldır. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 320 Değerli Öğrenci; Bu bölüm romantik ilişkilere dair tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 6. Bölüm : Romantik İlişkiler Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Romantik ilişkilerde kararların (ne zaman görüşüleceği, nerelere gidileceği v.b.) birlikte alınması gerektiğine inanıyorum. 2. Romantik bir ilişkim olması diğer arkadaşlarımla vakit geçirmeme engel değildir. 3. Romantik ilişkimde partnerimin/sevgilimin farklı düşüncelerini saygıyla karşılarım. 4. Bana zarar veriyorsa romantik ilişkimi sonlandırırım. 5. Karşılıklı güven romantik ilişkileri sağlıklı kılar. 6. Romantik ilişkilerde partnerlerin/sevgililerin eşit söz hakkına sahip olduğuna inanıyorum. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 321 Değerli Öğrenci; Bu bölüm hayır diyebilme ve karar verme becerilerini değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 7. Bölüm : Hayır Diyebilme ve Karar Verme Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Bireylerin yakın çevrelerine (partnerine/sevgilisine, arkadaşlarına v.b. ) hayır demesini bencillik olarak görürüm. 2. İstemediğim durumlarda karşımdakileri kıracak bile olsa hayır derim. 3. Rahatsızlık duyduğum konular hakkındaki duygularımı açıkça ifade ederim. 4. Önemli kararlar vermeden önce tüm seçenekleri gözden geçiririm. 5. Vereceğim önemli kararların kişisel değerlerimle örtüşüp örtüşmediğine dikkat ederim. 6. Karar vereceğim konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmam sağlıklı karar vermemi kolaylaştırır Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 322 Değerli Öğrenci; Bu bölüm cinsel istismara ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 8. Bölüm : Cinsel İstismara İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Partnerlerin/sevgililerin cinsel davranışlarla ilgili birbirlerine baskı yapmalarını doğal karşılarım. 2. Bazı kişilerin cinsel saldırıya uğramayı hak ettiğini düşünüyorum. 3. Romantik ilişkimde cinsel istismara uğrarsam bunu saklarım. 4. Sadece kızların cinsel istismara uğrayabileceğini düşünüyorum. 5. Partnerim/sevgilim istemediğim halde beni cinsel davranışlara zorlarsa romantik ilişkimi sonlandırırım. 6. Kadınların giyimleri ve davranışlarıyla saldırganları tahrik ettiklerine inanıyorum. 7. Kişi alkollüyken cinsel saldırıda bulunduysa bu davranışından dolayı onu suçlamam. 8. Eğer bir kadın cinsel saldırıya uğrarsa bu kendi suçudur. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 323 Değerli Öğrenci; Bu bölüm cinsel yolla bulaşan hastalıklara ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 9. Bölüm : Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara dair şüphelerim varsa bunu partnerimle paylaşırım. 2. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasının toplum sağlığını tehdit ettiğini düşünüyorum. 3. Cinsel yolla bulaşan bir hastalığım olduğundan şüphelenirsem hemen bir sağlık kuruluşuna başvururum. 4. Ergenlerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilendirilmesi gerektiğine inanıyorum. 5. Tanınmayan kişilerle cinsel ilişkiye girmek cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riskini arttırır. 6. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisinin en iyi yolu sağlık kuruluşlarına başvurmaktır. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 324 Değerli Öğrenci; Bu bölüm korunma yöntemlerine ilişkin tutumları değerlendirmek üzere hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 10. Bölüm : Korunma Yöntemlerine İlişkin Tutum Ölçeği Kesinlikle Katılmıyorum 1. Korunma yöntemleri ve bu yöntemlerin etkililiğine dair kapsamlı bilgiye sahip olmak isterim. 2. Partnerler/sevgililer cinsel ilişkiden önce korunma yöntemleri hakkında rahatlıkla konuşabilmelidir. 3. Korunma yöntemleri sorumlu cinselliğin önemli bir parçasıdır. 4. Korunmasız cinsel ilişkinin risklerini bildiğim için korunma yöntemi kullanmayı önemserim. 5. Partnerler korunma yöntemi kullanımına ilişkin sorumluluğu paylaşmalıdır. 6. Ergenler korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilmelidir. 7. Gebelik istenmiyorsa her cinsel ilişkide korunma yöntemi kullanılmalıdır. 8. Korunma yöntemi kullanmak partnerinizi önemsediğinizin bir göstergesidir. Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum 325 EK-3 Cinsel Sağlık Eğitimi Değerlendirme Formu Değerli Öğrenci; Bu form lise öğrencilerinin katıldıkları cinsel sağlık eğitimi programına ilişkin görüşlerini değerlendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Her bir ifadenin yanında “Kesinlikle Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle Katılıyorum” seçenekleri yer almaktadır. Her bir ifadeyi dikkatlice okuduktan sonra, buna ne derecede katıldığınızı ya da katılmadığınızı uygun şeçeneğe işaretleyiniz. Lütfen bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni işaretleyiniz ve işaretsiz ifade bırakmayınız. İçtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. Kesinlikle Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Katılıyorum 5 Eğitim programının içeriği beklentilerimi karşıladı. Eğitimin programının süresi yeterliydi. Eğitim programında kullanılan araçgereçler (dokümanlar) yeterliydi. Eğitim programında kullanılan eğitim yöntemleri uygundu. Eğitim programı yeni bilgi ve beceriler kazanmama yardımcı oldu. Konular açık, anlaşılır ve katılımcıların seviyesine uygun şekilde ele alındı. Eğitimci (uygulayıcı) programın içeriğindeki konularda yeterli bilgi birikimine sahipti. Eğitimci (uygulayıcı) program süresince zamanı etkin ve verimli şekilde kullandı. Cinsel sağlık eğitiminin kız ve erkek öğrencilere birlikte verilmesi beni rahatsız etmedi. Kesinlikle Katılmıyorum 4 3 2 1 326 EK-4 Kişisel Bilgi Formu Değerli öğrenci, Bu çalışma, lise öğrencilerine yönelik olarak geliştirilen cinsel sağlık eğitimi programının etkililiğini değerlendirmek amacıyla yapılmaktadır. Sizden her maddeyi dikkatli bir şekilde okuyarak, kendinize uygun bulduğunuz bir seçeneği işaretlemeniz beklenmektedir. Lütfen işaretsiz madde bırakmayınız. Cevaplarınız araştırma amacıyla kullanılacak ve bilgiler saklı tutulacaktır. Yardımcı olduğunuz ve içtenlikle yanıtladığınız için teşekkür ederim. 1. Cinsiyetiniz : ( ) Kız ( ) Erkek 2. Sınıfınız : ()9 ( ) 10 3. Yaşınız : ( ) 14 ( ) 16 ( ) 18 ( ) 15 ( ) 17 ( ) 19 ve üzeri ( ) 11 4. Ailenizin ekonomik durumu ( )Asgari ücretten az ( )Asgari ücret- 1000 TL arası (ailenizin aylık toplam geliri) ( ) 1001 TL- 2000 TL arası ( ) 2000 TL den fazla 5. Annenizin eğitim durumu :( ) Okur- Yazar değil ( ) Okur- Yazar ( ) İlk Okul mezunu ( )Ortaokul mezunu ( ) Lise mezunu ( ) Üniversite mezunu ( ) Yüksek Lisans- Doktora 6. Babanızın eğitim durumu :( ) Okur- Yazar değil ( ) Okur- Yazar ( ) İlk Okul mezunu ( ) Orta Okul mezunu ( ) Lise mezunu ( ) Üniversite mezunu ( ) Yüksek Lisans- Doktora 7. Romantik ilişki durumu : ( ) Romantik bir ilişkim var. ( ) Romantik bir ilişkim yok. 327 EK-5 Cinsel Sağlık Eğitimine İlişkin Görüşler Anketi Değerli Öğrenci; Bu anket lise öğrencilerinin cinsel sağlık eğitimine ilişkin görüşlerini tespit etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu anketten elde edilecek veriler lise öğrencilerine yönelik oluşturulacak cinsel sağlık eğitimi programının geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Cevaplarınız araştırma amacıyla kullanılacak ve gizli tutulacaktır. Yardımcı olduğunuz ve içtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. 1. Cinsiyetiniz ( ) Kız 2. Sınıfınız ( )9 ( 3. Yaşınız ( )14 ( 4. ( ) Erkek ) 10 ( ) 11 )15 ( )16 ( )17 ( )18 Cinsel sağlık konusunda bilgi düzeyinizin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? ( ) Yeterli ( )Yetersiz 5. Bugüne kadar cinsel sağlık konusunda bilgi verilen herhangi bir eğitim aldınız mı? ( ) Evet, aldım ( ) Hayır, almadım 6. Cinsel sağlık konularındaki bilgilerinizi kimlerden/nerelerden edindiniz? (Birden fazla seçeneği işaretleyebilirsiniz) ( )Okul ( )Sağlık kuruluşları ( )Aile ( )Arkadaşlar ( )İnternet siteleri ( )Gazeteler/dergiler ( )Kitaplar ( )Diğer (........................................................) 7. Cinsel sağlık eğitiminin kimler tarafından verilmesini tercih edersiniz? ( ) Öğretmenler ( ) Doktorlar veya diğer sağlık çalışanları ( ) Aile üyeleri ( )Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen ( ) İnternet siteleri ( )Gazeteler/dergiler ( )Diğer (...............................................) 328 8. Cinsel sağlıkla ilgili konuları ailenizde rahatlıkla konuşabiliyor musunuz? ( ) Evet, konuşabiliyorum ( ) Hayır, konuşamıyorum 9. Okullarda cinsel sağlık eğitimi verilmeli midir? ( )Evet, verilmelidir ( )Hayır, verilmemelidir 10. Cinsel sağlık eğitimi kız ve erkek öğrencilere birlikte mi verilmelidir? ( )Birlikte verilmelidir ( )Ayrı ortamlarda verilmelidir 11. Lise öğrencilerine yönelik hazırlanan bir cinsel sağlık eğitimi programının içeriğinde aşağıdaki konulardan hangilerinin olması gerektiğini düşünüyorsunuz? (Programın içeriğinde yer alması gerektiğini düşündüğünüz konuları ( x ) ile işaretleyiniz ) ( ) Cinsel davranışlara dair mitler (yanlış bilinen konular) ( ) Cinsiyet rolleri ( ) Cinsel istismar ve şiddet ( ) Cinsellik ve hukuk ( ) Cinsellik ve toplum ( ) Destek Arama ( ) Cinsel kimlik ( ) Cinsel yönelim ( ) İnsan gelişimi ( ) Üreme ( ) Cinsel davranışlarla ilgili kararlar verme ( ) Akran baskısıyla başa çıkma ( ) Cinsel davranışlar ( ) Kişisel güvenlik ( ) Sağlıklı romantik ilişkiler/Flört ( ) Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ( ) Korunma yöntemleri ( ) Ergenlikte fiziksel değişimler ( ) Medya ve cinsellik ( ) Diğer (……………………………………………………………………….) 329 EK-6 Veli İzin Belgeleri VELİ İZİN BELGESİ (9. SINIF) Velisi bulunduğum ………………. sınıfı ………………. numaralı öğrencisi …………………………………………………………… nın 14 hafta sürecek cinsel sağlık eğitimi programına katılmasında herhangi bir sakınca görmediğimi bildiririm. ………/………/……… Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 11.02.2014 14.30 – 15.30 18.02.2014 14.30 – 15.30 25.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 04.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 11.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 18.03.2014 14.30 – 15.30 25.03.2014 14.30 – 15.30 01.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 08.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 15.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 22.04.2014 14.30 – 15.30 29.04.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 06.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 13.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum Adres : Telefon : Veli Adı Soyadı – İmza 330 VELİ İZİN BELGESİ (10. SINIF) Velisi bulunduğum ………………. sınıfı ………………. numaralı öğrencisi …………………………………………………………… nın 14 hafta sürecek cinsel sağlık eğitimi programına katılmasında herhangi bir sakınca görmediğimi bildiririm. ………/………/……… Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 12.02.2014 14.30 – 15.30 19.02.2014 14.30 – 15.30 26.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 05.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 12.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 19.03.2014 14.30 – 15.30 26.03.2014 14.30 – 15.30 03.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 09.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 16.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 21.04.2014 14.30 – 15.30 30.04.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 07.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 14.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum Adres : Telefon : Veli Adı Soyadı - İmza 331 VELİ İZİN BELGESİ (11. SINIF) Velisi bulunduğum ………………. sınıfı ………………. numaralı öğrencisi …………………………………………………………… nın 14 hafta sürecek cinsel sağlık eğitimi programına katılmasında herhangi bir sakınca görmediğimi bildiririm. ………/………/……… Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 13.02.2014 14.30 – 15.30 20.02.2014 14.30 – 15.30 27.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 06.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 13.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 20.03.2014 14.30 – 15.30 27.03.2014 14.30 – 15.30 03.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 10.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 17.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 25.04.2014 14.30 – 15.30 01.05.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 08.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 15.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum Adres : Telefon : Veli Adı Soyadı – İmza 332 EK-7 Öğrenci Programları Cinsel Sağlık Eğitimi Programı (9. Sınıf) Okulumuzda 9.sınıflara yönelik hazırlanan 14 oturumluk Cinsel Sağlık Eğitimi programının konuları ve eğitim tarihleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Erol Esen Psikolojik Danışman Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 11.02.2014 14.30 – 15.30 18.02.2014 14.30 – 15.30 25.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 04.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 11.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 18.03.2014 14.30 – 15.30 25.03.2014 14.30 – 15.30 01.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 08.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 15.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 22.04.2014 14.30 – 15.30 29.04.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 06.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 13.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum 333 Cinsel Sağlık Eğitimi Programı (10. Sınıf) Okulumuzda 10.sınıflara yönelik hazırlanan 14 oturumluk Cinsel Sağlık Eğitimi programının konuları ve eğitim tarihleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Erol Esen Psikolojik Danışman Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 12.02.2014 14.30 – 15.30 19.02.2014 14.30 – 15.30 26.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 05.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 12.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 19.03.2014 14.30 – 15.30 26.03.2014 14.30 – 15.30 03.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 09.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 16.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 21.04.2014 14.30 – 15.30 30.04.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 07.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 14.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum 334 Cinsel Sağlık Eğitimi Programı (11. Sınıf) Okulumuzda 11.sınıflara yönelik hazırlanan 14 oturumluk Cinsel Sağlık Eğitimi programının konuları ve eğitim tarihleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Erol Esen Psikolojik Danışman Oturum 1.Oturum Konu Tarih Saat Cinsel Sağlık Eğitimi Programının Tanıtılması Üreme 13.02.2014 14.30 – 15.30 20.02.2014 14.30 – 15.30 27.02.2014 14.30 – 15.30 4.Oturum Yaşam Boyu Cinsellik/Cinsel Gelişim Aşk/Flört 06.03.2014 14.30 – 15.30 5.Oturum Sağlıklı Romantik İlişkiler 13.03.2014 14.30 – 15.30 6.Oturum Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Karar Verme Becerileri 20.03.2014 14.30 – 15.30 27.03.2014 14.30 – 15.30 03.04.2014 14.30 – 15.30 9.Oturum Reddetme(Hayır Diyebilme) Becerileri Cinsellikle İlgili Mitler 10.04.2014 14.30 – 15.30 10.Oturum Cinsel Davranışlar 17.04.2014 14.30 – 15.30 11.Oturum Cinsellikten Kaçınma/Cinsel Perhiz Korunma Yöntemleri 25.04.2014 14.30 – 15.30 01.05.2014 14.30 – 15.30 13.Oturum Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve AIDS/HIV 08.05.2014 14.30 – 15.30 14.Oturum Kişisel Hijyen, Özbakım ve Üreme Sağlığı 15.05.2014 14.30 – 15.30 2.Oturum 3.Oturum 7.Oturum 8.Oturum 12.Oturum 335 EK-8 Araştırma İzinleri 336