Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 Ayça ALPER

advertisement
Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200
Ayça ALPER AKÇAY1
ALBERTO BURRI VE JEAN FAUTRIER’NİN MALZEME KULLANIMI
Özet
Sanat tarihinin gelişim süreci içerisinde 20. yüzyıl resim sanatında toplumsal
değişimler ve teknolojinin hayatın içine dahil olması ile birlikte sınırlar aşılmaya
başlanmış ve sanatta yeni arayışlar ortaya çıkmıştır. Sadece yağlı boyanın katı
kurallarına bağlı kalınmamış yeni malzemeler ve yeni teknikler kullanılarak,
nesnenin temsilinde reel ifade kullanan ressamlar tarafından farklı malzeme
kullanımına bazen de nesnesiz bir resmin oluşumuna olanak sağlanmıştır. Sanatın
anlatım dilinin zenginleştiği, çeşitlendiği bu süreçte malzeme kullanarak kendine
yer eden ressamlar günümüz sanatında çağdaş sanatçıların ufuklarını geliştirmede
artık sanatta sınır tanınmamasında önemli rol almaktadırlar. 1960‟lı ve 1970‟li
yıllardan sonra günümüz sanatında çevre ve toplum bilincinin ağırlıklı olarak ele
alındığı bu dönemde sanatçının ifade dilinde malzeme temelli çalışan ressamlar iyi
birer örnek olmuşlardır.
Bu çalışmada malzeme temelli çalışan ressamlardan Alberto Burri ve Jean
Fautrier‟nin sanat felsefelerinden hareketle plastik sanatlarda geçmişten günümüze
dek süregelen yüzey sorgulamalarına değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Alberto Burri, Jean Fautrier, Modern Resim, Malzeme
Kullanımı.
MATERIAL USING OF ALBERTO BURRI AND JEAN FAUTRIER
Abstract
In the development process of art history, it started to be crossed the limits
and new approaches occurred with social changes in the twentieth century painting
art and new technologies in social life. Without using strict rules of just oil painting
1
Yrd. Doç., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Erzurum.,
ayca.alper@atauni.edu.tr
Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı
it was given some opportunities to use different materials and sometimes to make
an intransitive painting by painters using realistic expression by using new
materials and techniques. Painters who gained places for themselves in this
process in which expression language of art was prospered and diversified by using
materials, have an important role in developing horizons of modern artists in
modern art and limitless in art. Painters, who work material based in the expression
language of the artist in this process in which environment and society awareness
are mainly discussed in our modern art after 1960s and 1970s, have been good
examples.
In this study, with art philosophies of Alberto Burri and Jean Fautrier, who
work material based, it was addressed surface questioning which has been
continuing in plastic arts from past to present.
Keywords: Alberto Burri, Jean Fautrier, Modern Painting, Material Using.
GİRİŞ
Sanatın gelişim evreleri içinde malzeme kullanımı farklı biçimler ve bakış açıları sunarak
sanatçıların deneysel yaklaşımlarının oluşmasında soyut ve dışavurumcu yaklaşımlarını
desteklemede önemli yer tutar. Sanat tarihi sürecine baktığımız zaman yağlı boya resim
geleneğinin yirminci yüzyılda teknolojinin gelişmesi ile birlikte tabularını yıkmaya başladığını
nesnenin gerçek olarak betimlenmesinden uzaklaşılarak nesnesiz bir resim anlayışına doğru yol
alındığını görmekteyiz. Yağlı boyanın kalıplaşmış kurallarındaki bu esneklik sanatçılarda
disiplinler arası çalışmayı kuvvetlendirerek artık nesnenin istenilen malzeme ve anlatım dili ile
aktarılmasına olanak vermiştir. Plastik sanatlarda düz bir satıh üzerine yapılan çalışmalarda
boya medyumlarının yanı sıra kullanılan farklı malzemeler vardır. Bunlar sanatçının
kullanımına bağlı olarak çeşitlilikler göstermektedir. Resim artık deneysel olarak üzerinde
çalışılan araştırılan, incelenen bir konumda yer almaya başlamıştır. “Yüzyılımız tuvale karşı
girişilen hamlelerle doludur. Tuvalin içeriğinin boşaltılması, tuvalin çerçevesinin bile resim
yapılarak boyanması, tuvalin parçalarına ayrılması, üzerine basılarak, boyalar damlatılıp
fışkırtılması, tuval gövdesinin bir bıçakla yarılması, çöplerle ve atıklarla bir tutulması, sıradan
bir tüketim nesnesine dönüştürülmesi, bir tuvalet kapısı gibi yazılıp çizilmesi, hırpalanması,
sanatçının öznelliğinden koparılması, küfürlü, pornografik yazılar ve resimlerle doldurulması
onu yalnızca gözden düşürmek için değil kadavra üzerinde çalışılmış gibi bir tutumla
araştırılmasıyla ilişkilidir” (Giderer, 2003, s. 124).
Resim sanatında malzeme temelli çalışan ressamların biçimsel kaygıları ve çalışmalarında
malzemenin yaratıcı süreçte oluşturmuş olduğu negatif ve pozitif etkileşimler incelendiği zaman
Alberto Burri ve Jean Fautrier‟nin malzeme odaklı çalışma mantığı dikkat çekmektedir. Farklı
malzemeler kullanarak çalışan sanatçılardan Albert Burri dokunsallığı vurgulamak için
çalışmalarında ağırlıklı olarak çuval parçaları, alçı, demir tel gibi inşaat malzemeleri kullanmış;
Fautrier, genellikle küçük boyutlu soyut çalışmalar yapmıştır. Fautrier, küçük tanıdık nesnelere
yönelik seri çalışmaları ile dikkat çeker. Geç dönem çalışmalarında genellikle kağıt üzerine
karışık teknikli medyum uygulamaları yapmış olan ressamın malzeme odaklı çalışmalarında
kağıt, kurutma kağıdı petrol ve mum boya kullanılmıştır.
Alberto Burri’nin Malzeme Kullanımı
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200
193
Ayça Alper Akçay
Malzemenin kullanımında yaşanmışlığını izleyiciye aktaran ressam Alberto Burri, çuval
bezinin kullanımı ile yaratmış olduğu dışavurumla, izleyicide onun hayatı ve yaşam felsefesi
hakkında merak uyandırmaktadır. Oluşturmuş olduğu yara izlenimi veren, bazen dikişleri
sembolize eden bu boya ile kumaşın tuval yüzeyinde oluşturmuş olduğu etki onun cerrah olduğu
ipucunu bize vermektedir. Sadece cerrah değil aynı zamanda Burri‟de görülen malzeme
manipülasyonunun asker, doktor ve hatta savaş esiri olan ressamın hayat deneyimi ile ilgili
olduğu yadsınamaz bir gerçektir. İtalyan ressam Alberto Burri‟nin hayatına bakıldığında “19341940 yılları arasında tıp öğrenimi görmüş, II. Dünya Savaşı‟na doktor olarak katılmış,
Amerikalılara esir düşmüş, 1944‟te Texas‟taki tutsaklık günlerinde resim yapmaya başlamıştır.
1945‟te Roma‟ya dönen sanatçı doktorluğu bırakarak ressam olmaya karar vermiştir”
(Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 277). Çalışmalarında malzeme ile yaratmış olduğu
dışavurum izleyiciyi adeta büyülemekte ve Burri‟nin iç dünyasına büyülü bir şekilde
çekmektedir.
Sanatçının 1949 yılında çuvallar ile oluşturmuş olduğu çalışmalar estetik karşıtı ve
geleneksel olmayan ilk serilerindendir. Bu kompozisyonlar çuval ve çanta ile yapılmış aynı
zamanda tuvale monte edilmiştir. Bu kolaj çalışmaları geleneksel yaklaşımdan bir kopuş
olmasının ötesinde maddenin dönüşümünün irdelenmesidir denilebilir. “Ressam çeşitli
geleneksel olmayan malzemelerle çalışmış, hatta renklendiricilerine katran, paçavralar ve canlı
küfler bile katmıştır. Ama en çok bilinen çalışmaları 50‟li yılların çuval bezinden yapılmış
çuvallarıdır. Burri‟nin bu dünyevi materyalleri, ekspresif manipülasyonu, resimdeki vurguyu
temsilden, objenin kendisinin fiziksel gerçekliğine kaydırmıştır” (Fineberg, 2014, s. 145).
194
Resim 1. Albert Burri, Sacco 5P, Tuval üzerine çuval bezi, kumaş, akrilik ve kumaş, 149 x
129,5 cm, 1953 (https://art4arte.wordpress.com/tag/alberto-burri/).
Albert Burri‟nin çuvalla oluşturulmuş olan patchwork yüzeyleri, bir hekim olarak
sanatçının metaforik biçimde savaş-dikiş konusunu ele almasını sağlamıştır. Sanatçı savaş
sonrası duygusal ve varoluşçu içerikten ayrılarak yeni bir malzeme gerçekliği geliştirmiştir.
Resim-heykel-kabartma arasındaki sınırları bulanıklıktan çıkarıp yeniden tanımlamıştır.
Sanatçının Sacco çalışmasında kullanmış olduğu çuval yüzeyler birbirlerine yapıştırılarak ve
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200
Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı
dikilerek verilmiştir. Bazı yerlerde düğümler atılarak bazı yerlerde de yıpranmış küflenmiş
çuvalın dokusu ve çuval üzerinde oluşturulmuş olan delikler, sanatçının malzeme seçiminde ve
malzemeyi kullanımına iyi bir örnektir. Deliklerden biri kırmızı boya ile verilerek yara izlenimi
sağlamıştır. Oluşturulmuş olan görsel etkinin dışında sanatçı yapmış olduğu bu çalışmada
kesilen yüzey ile çağdaşı Fontana‟yı anımsatmaktadır. Fontana 1950-1960 yıllarında resmi
geleneksel sınırlarından kurtarmak için ikon kırıcılığı yaparak tuvalleri kesip delmiştir. Bunu
yaparken ressam sanat üretmek için özgürlük düşüncesi ile tuval ötesinde olanı keşfetmeye
çalışmıştır. “Fontana‟nın tuval üzerine açtığı her delik, ressamın saldırganlık duygularını
göstermeyebilir. Bazı tablolarındaki delikler, sanki bir cerrah bıçağıyla yeri ve uzunluğu iyice
düşünülerek açılmış gibidirler. Fontana‟nın duygularını yalnızca çizgi ve boyayla değil,
delikleri de bir fırça darbesi gibi kullanarak anlattığı söylenebilir. Ressam, delikleri yalnızca
kavramsal bir içerikle değil, duygularını yansıttığı bir anlatım aracı olarak da kullanmıştır. Bu
da Fontana‟nın radikal yaklaşımının yanı sıra, resim geleneğini tümüyle reddetmediği sonucunu
doğurmaktadır” (Giderer, 2003, s. 125).
195
Resim 2. Alberto Burri, Wheat, Tuval üzerine çuval bezi ve yağlı boya, 1956 (Giderer, 2003, s.
215).
Birbirlerine dikilerek eklenmiş çuval bezleri, yamalı, yırtık, yıpranmıştır. Bezlerin
üzerindeki yazılar, onların buğday çuvalı olduğunu göstermektedir. Ressam bu eski tuvalin bazı
yerlerini yağlı boya ile boyamıştır. Burri de Fontana gibi dikkatin yalnızca tuvalin fiziksel
varlığına yöneltilmesini istemektedir. Betimlemeden kaçınarak, tuvalin fiziksel gerçekliğini
vurgulamaktadır. Süssüz, sıradan, eski, yoksulluğa ve toprağa gönderme yapan bu yaklaşım,
sanki resmi, paranın ve burjuvazinin elinden almayı dilemektedir. Onu betimlemekten soyarak
orijinine, ilk geldiği yere doğru götürmek istemektedir. Burri de resimden tümüyle
vazgeçmemiştir. Tuval, yağlıboya, bez kullanarak resim içinde bir çözüm bulmaya çalışırken
eleştirisini de gerçekleştirmiştir. Betimlemeden kaçınması, geleneksel resme karşı bir tavır
içinde olduğunu göstermektedir (Giderer, 2003, s. 126).
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200
Ayça Alper Akçay
Resim 3. Alberto Burri, Rosso Gobbo, Tuval Üzerine Akrilik Metal Kumaş, 56,5 x 85 cm, 1953
(http://www.artinamericamagazine.com/reviews/alberto-burri/).
Alberto Burri‟nin bir diğer çalışması Gobbo adlı çıkıntılı, heykelsi tuvallerdir. Bu
çalışmalarında farklı cisimlerle aşırı stres altında olan tuvalin formlar ile dışarıya doğru bir
çıkıntı oluşturulmuştur. L. Fontana, Y. Klein, R. Rauschenberg, A. Reinhart ve F. Stella gibi
monokrom çalışmalar yapmış olan Alberto Burri, Rosso Gobbo eserinde oluşturmuş olduğu
kırmızı yüzeyde tuvalden dışarıya doğru taşan bölgelerde kırmızının tonunu değiştirerek
kullanmış ve iki çıkıntı arasında yara bandını çağrıştıran bir yama yapmıştır. Yüzeyde bazı
bölgelerde boyayı yakarak farklı bir etki elde etmiştir. Esirlikten kurtulduktan sonra cerrah
olmayı bırakarak ressam olmaya karar veren ve kendini sanat yapmaya adamış olan Burri,
1950‟lerin ortalarında endüstriyel malzemelere yönelmiş, boyayı yakarak yeni bir teknik
geliştirmiştir. Erimiş, kömürleşmiş plastik kompozisyonları yakarak elde etmiş ve yeni bir üslup
oluşturmuştur. Bu grupta yapmış olduğu çalışmaları alternatif yüzey dokusu olarak mat ve
parlak arasındaki kırılgan ahşap panelleri ince bir yaprak halinde bazı yerlerinden yakarak
kullanmıştır.
Resim 4. Alberto Burri, Legno e rosso 3, Vernikli ağaç kabuğu ile kaplanmış tuval üzerine
boyama, 158,75 x 87,63 cm, 1956 (http://x-traonline.org/article/combustione-alberto-burri-andamerica/).
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200
196
Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı
Alberto Burri, ahşap serisinde yapmış olduğu çalışmalarda ahşap panelleri tuval yüzeyi
gibi kullanarak işleme almıştır. Yer yer delikler oluşturmuş ve bunları yakarak eski bir görüntü
elde etmiştir. Malzemenin bütün olanaklarını bir ifade aracı olarak izleyicinin belleğine
yerleştiren Burri, ahşap çalışmalarında yüzeyi yakarak aslında maddenin estetik değil sadece
kendi formunun geri dönüşümsüz olarak izleyiciyle iletişim kurmasını sağlamayı amaçlamıştır.
Jean Fautrier’nin Malzeme Kullanımı
Bir diğer malzeme odaklı çalışan ressam Jean Fautrier‟dir. Fautrier hem ressam hem de
heykeltıraş olmasının avantajını kullanarak yapmış olduğu çalışmalarda alçı, kurumuş fırça ve
boyanın katmanlaşmış halini kullanarak farklı bir malzeme ve doku anlayışı sunmuştur. Farklı
malzeme kullanımında önemli bir yere sahip olan Fautrier, çalışmalarını neredeyse tamamen
soyut olarak ele almıştır. Figür çalışmalarında figürün hareket ve biçimi evrim geçirmiş kanısına
varmamıza sebep olur. “1909 yılında İngiltere‟ye giderek önce kraliyet akademisinde daha
sonra Slade Sanat Okulu‟nda öğrenim görmüş, 1917‟de Paris‟e döndüğünde, aralarında Malraux
ve Ungaretti de olmak üzere bazı yazarlarla dostluk kurmuştur. 1928‟de Dante‟nin La Divina
komedya‟sının „inferno‟ (Cehennem) adlı birinci bölümünün özel bir baskısı için hazırladığı taş
baskılar serbest biçimli sanatın habercisi sayılmaktaysa da Fautrier‟nin kendine özgü sanat
tekniği aslında 1943‟te sergilediği rehineler adlı bir dizi yapıtta belirginleşmiştir” (Eczacıbaşı
Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 507).
197
Resim 5. Jean Fautrier, Sarah, Tuvale gerili kağıt üzerine yağlı boya, pastel tozları ve
kurşundan yapılmış koyu renk boyalar, 116 x 80,7 cm, 1943
(http://www.museoreinasofia.es/en/collection/artwork/sarah).
“Jean Fautrier‟nin nü‟sü tuvallerinin ağır, neredeyse yontulmuş yüzeylerinin tipik bir
örneğidir. Temsil edilen özneyi resmetmek için kullanılan yoğun kalıplı boya varoluşçunun
vurgusunun, bireyin dış gerçekliğine ilişkin öznel deneyimine kayması ile ilgilidir. Fautrier‟nin
resmi, bir konu üzerine tarafsız bir görsel rapor değildir; deneyimin duygusal, işlenmemiş,
duygusal içeriğini ifade eder” (Fineberg, 2014, s. 127). Sarah adlı çalışmasında resmin düzensiz
biçimlendirilmiş kalın dokulu orta bölümü deforme edilmiş bir kadın figürünü yansıtmaktadır.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200
Ayça Alper Akçay
Eser, tuvale tutkallanmış kağıt üstüne ıspatula ile uygulanan kalın boya hamuruyla
oluşturulmuştur. Fautrier daha sonra bu alanları yüzeye cilayla yapıştırdığı renkli pudrayla
kaplamıştır. Sanatçı çoğunlukla savaşın dehşetini gösteren imgeler yaptığı en yaratıcı
döneminde bu özgür yöntemle çalışmaya başlamıştır. Belki de bu çoğu zaman alan, zor tekniği,
dünyanın durumuyla ilgili duygularını daha güçlü iletebilmek için geliştirmişti. Serbest fırça
işçiliği ve yoğun yüzey dokusu sanatçının serbest biçimli sanata bağını ortaya koymaktadır.
Fransa‟da doğan Fautrier çocukluk yıllarını Londra‟da geçirmiş, 14 yaşında Kraliyet Sanat
akademisine girmiş, verimli sanat yaşamı boyunca çizimler, aside yedirme baskılar ve heykeller
de yapmıştır (Sanat Kitabı, 1997, s. 156).
Resim 6. Jean Fautrier, Dépouille, Keten üzerine kağıt ve karışık teknik, 1945
(https://www.wikiart.org/en/jean-fautrier/d-pouille-1945).
Jean Fautrier‟nin bir diğer çalışmasını incelediğimizde izleyici belirsiz bir form ve
köpüğün boya ile oluşturulmuş bir görüntüsü ile adeta karşı karşıyadır. Fautrier geleneksel
figüratif yollar ile Nazi şiddetini anlatmak yerine malzemenin olanakları doğrultusunda şiddeti
tuvalinde göstermiştir. Merkezden yüzeye doğru yumuşak mavi fırça darbeleri uygulayarak
püskürtme yapmıştır. Yüzeyde katmanlar oluşturarak resmini sonlandırmıştır.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200
198
Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı
Resim 7. Jean Fautrier, Head of a Hostage No. 20, Kağıt kaplı tuval üzerine sıvama ve karışık
teknik, 33 x 23,8 cm, 1944 (http://www.newyorkartworld.com/reviews/fautrier.html).
Fautrier Hostage adlı esirler ile oluşturmuş olduğu seri çalışmalarda, esaret ve terörizm
konularını ele almıştır. “Esin kaynağını savaşa karşı duyduğu dehşetten alan bu yapıtlarında,
palet bıçağıyla tuvale aktardığı, çoğunlukla beyazımsı, kalın boya katmanlarından, resimlerinin
konusunu oluşturan çıplaklar, başlar, nesneler ve manzaralar yaratmıştır. Ne var ki çoğu kez
dairesel bir düzende yerleştirdiği bu biçimlerin nesnel anlamları da ilk bakışta belirgin olmayıp,
resme bakanın bir şifre gibi çözmesini gerektiren işaret ve hiyerogliflerle yansıtılmıştır”
(Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 507). Head of Hostage No. 20 adlı çalışmasında
ressam ilk bakışta yığın olarak algılanan nesnenin aslında bir portre olduğunu dikkatli bakınca
anlar. Bir portre manipüle edilerek palet bıçağı ile merkezde kabaca oval biçiminde alçı macun
ile verilmiştir. Göz ağız gibi hiçbir uzuv kullanılmayarak bir nevi kimliksizleştirilen portre
sadece kalın dış kontur çizgileri ile izleyiciye ipuçlarını vermektedir. Yüzün beyaz olarak
verilmiş kısmında şerit şeklinde adeta kan hissini veren bir kırmızı kesit koyarak savaşın ve
terörizmin baskısını vurgulamaktadır. Malzemede kağıt üzerine sıva onun üzerine boya
katmanları ile çalışma tamamlanmıştır.
SONUÇ
Sanatın tarihsel sürecini ele aldığımızda sanatçının ele almış olduğu konuyu işlerken
sınırsız seçenek ve sınırsız yöntem kullandığını görmek mümkündür. Bu bağlamda bakıldığında
sanatçıların yaşadıkları dönemin toplumsal ve siyasal olaylarını konu edindikleri çalışmalarında
özellikle savaş ve savaşın etkilerini ifade ettikleri işlerinde değişik malzemeleri kullandıklarını
açıkça görmek mümkündür. II. Dünya Savaşı‟nın yıkıcı etkilerini, savaşın şiddetini ve
sonrasında yaşananları anlatan çalışmalarda Burri ve Fautrier gibi sanatçılar çuval, yanık
ahşaplar, değişik boya uygulamaları, yapıştırılmış değişik malzemeler kullanarak izleyicinin
savaş gerçekliğini duyumsamasını sağlamaya çalıştıkları söylenebilir. İzleyicide yangın, kan,
şiddet, savaş gibi çağrışımların gerçekleşmesine hizmet edebilecek her türlü malzeme
kullanımını ve yeni teknikler geliştirmeyi sanatsal özgürlük olarak kabul eden sanatçılar
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200
199
Ayça Alper Akçay
eserlerinde bu teknikleri ve malzemeleri serbestçe kullanarak modern sanatta yeni yollar
açılmasında etkili ve kendilerinden sonra gelen sanatçılara da esin kaynağı olmuşlardır.
KAYNAKLAR
_______________. (1997). Sanat Kitabı, 500 Sanatçı 500 Sanat Eseri. (M. Haydaroğlu, Çev.)
İstanbul: YEM.
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi (Geliştirilmiş İkinci Basım b.). (2008). İstanbul: YEM
Yayınları.
Fineberg, J. (2014). 1940'tan Günümüze Sanat: Varlık Stratejileri. (G. E. Simber Atay Eskier,
Çev.) İzmir: Karakalem Kitabevi Yayınları.
Giderer, H. E. (2003). Resmin Sonu. Ankara: Ütopya Yayınevi.
01.11.2016 tarihinde https://art4arte.wordpress.com/tag/alberto-burri/ adresinden alındı
01.11.2016 tarihinde http://www.artinamericamagazine.com/reviews/alberto-burri/ adresinden
alındı
02.11.2016 tarihinde http://x-traonline.org/article/combustione-alberto-burri-and-america/)
adresinden alındı
03.11.2016 tarihinde http://www.museoreinasofia.es/en/collection/artwork/sarah adresinden
alındı
03.11.2016 tarihinde https://www.wikiart.org/en/jean-fautrier/d-pouille-1945 adresinden alındı
04.11.2016 tarihinde http://www.newyorkartworld.com/reviews/fautrier.html adresinden alındı
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200
200
Download