Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 Ayça ALPER AKÇAY1 ALBERTO BURRI VE JEAN FAUTRIER’NİN MALZEME KULLANIMI Özet Sanat tarihinin gelişim süreci içerisinde 20. yüzyıl resim sanatında toplumsal değişimler ve teknolojinin hayatın içine dahil olması ile birlikte sınırlar aşılmaya başlanmış ve sanatta yeni arayışlar ortaya çıkmıştır. Sadece yağlı boyanın katı kurallarına bağlı kalınmamış yeni malzemeler ve yeni teknikler kullanılarak, nesnenin temsilinde reel ifade kullanan ressamlar tarafından farklı malzeme kullanımına bazen de nesnesiz bir resmin oluşumuna olanak sağlanmıştır. Sanatın anlatım dilinin zenginleştiği, çeşitlendiği bu süreçte malzeme kullanarak kendine yer eden ressamlar günümüz sanatında çağdaş sanatçıların ufuklarını geliştirmede artık sanatta sınır tanınmamasında önemli rol almaktadırlar. 1960‟lı ve 1970‟li yıllardan sonra günümüz sanatında çevre ve toplum bilincinin ağırlıklı olarak ele alındığı bu dönemde sanatçının ifade dilinde malzeme temelli çalışan ressamlar iyi birer örnek olmuşlardır. Bu çalışmada malzeme temelli çalışan ressamlardan Alberto Burri ve Jean Fautrier‟nin sanat felsefelerinden hareketle plastik sanatlarda geçmişten günümüze dek süregelen yüzey sorgulamalarına değinilmiştir. Anahtar Kelimeler: Alberto Burri, Jean Fautrier, Modern Resim, Malzeme Kullanımı. MATERIAL USING OF ALBERTO BURRI AND JEAN FAUTRIER Abstract In the development process of art history, it started to be crossed the limits and new approaches occurred with social changes in the twentieth century painting art and new technologies in social life. Without using strict rules of just oil painting 1 Yrd. Doç., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Erzurum., ayca.alper@atauni.edu.tr Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı it was given some opportunities to use different materials and sometimes to make an intransitive painting by painters using realistic expression by using new materials and techniques. Painters who gained places for themselves in this process in which expression language of art was prospered and diversified by using materials, have an important role in developing horizons of modern artists in modern art and limitless in art. Painters, who work material based in the expression language of the artist in this process in which environment and society awareness are mainly discussed in our modern art after 1960s and 1970s, have been good examples. In this study, with art philosophies of Alberto Burri and Jean Fautrier, who work material based, it was addressed surface questioning which has been continuing in plastic arts from past to present. Keywords: Alberto Burri, Jean Fautrier, Modern Painting, Material Using. GİRİŞ Sanatın gelişim evreleri içinde malzeme kullanımı farklı biçimler ve bakış açıları sunarak sanatçıların deneysel yaklaşımlarının oluşmasında soyut ve dışavurumcu yaklaşımlarını desteklemede önemli yer tutar. Sanat tarihi sürecine baktığımız zaman yağlı boya resim geleneğinin yirminci yüzyılda teknolojinin gelişmesi ile birlikte tabularını yıkmaya başladığını nesnenin gerçek olarak betimlenmesinden uzaklaşılarak nesnesiz bir resim anlayışına doğru yol alındığını görmekteyiz. Yağlı boyanın kalıplaşmış kurallarındaki bu esneklik sanatçılarda disiplinler arası çalışmayı kuvvetlendirerek artık nesnenin istenilen malzeme ve anlatım dili ile aktarılmasına olanak vermiştir. Plastik sanatlarda düz bir satıh üzerine yapılan çalışmalarda boya medyumlarının yanı sıra kullanılan farklı malzemeler vardır. Bunlar sanatçının kullanımına bağlı olarak çeşitlilikler göstermektedir. Resim artık deneysel olarak üzerinde çalışılan araştırılan, incelenen bir konumda yer almaya başlamıştır. “Yüzyılımız tuvale karşı girişilen hamlelerle doludur. Tuvalin içeriğinin boşaltılması, tuvalin çerçevesinin bile resim yapılarak boyanması, tuvalin parçalarına ayrılması, üzerine basılarak, boyalar damlatılıp fışkırtılması, tuval gövdesinin bir bıçakla yarılması, çöplerle ve atıklarla bir tutulması, sıradan bir tüketim nesnesine dönüştürülmesi, bir tuvalet kapısı gibi yazılıp çizilmesi, hırpalanması, sanatçının öznelliğinden koparılması, küfürlü, pornografik yazılar ve resimlerle doldurulması onu yalnızca gözden düşürmek için değil kadavra üzerinde çalışılmış gibi bir tutumla araştırılmasıyla ilişkilidir” (Giderer, 2003, s. 124). Resim sanatında malzeme temelli çalışan ressamların biçimsel kaygıları ve çalışmalarında malzemenin yaratıcı süreçte oluşturmuş olduğu negatif ve pozitif etkileşimler incelendiği zaman Alberto Burri ve Jean Fautrier‟nin malzeme odaklı çalışma mantığı dikkat çekmektedir. Farklı malzemeler kullanarak çalışan sanatçılardan Albert Burri dokunsallığı vurgulamak için çalışmalarında ağırlıklı olarak çuval parçaları, alçı, demir tel gibi inşaat malzemeleri kullanmış; Fautrier, genellikle küçük boyutlu soyut çalışmalar yapmıştır. Fautrier, küçük tanıdık nesnelere yönelik seri çalışmaları ile dikkat çeker. Geç dönem çalışmalarında genellikle kağıt üzerine karışık teknikli medyum uygulamaları yapmış olan ressamın malzeme odaklı çalışmalarında kağıt, kurutma kağıdı petrol ve mum boya kullanılmıştır. Alberto Burri’nin Malzeme Kullanımı SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200 193 Ayça Alper Akçay Malzemenin kullanımında yaşanmışlığını izleyiciye aktaran ressam Alberto Burri, çuval bezinin kullanımı ile yaratmış olduğu dışavurumla, izleyicide onun hayatı ve yaşam felsefesi hakkında merak uyandırmaktadır. Oluşturmuş olduğu yara izlenimi veren, bazen dikişleri sembolize eden bu boya ile kumaşın tuval yüzeyinde oluşturmuş olduğu etki onun cerrah olduğu ipucunu bize vermektedir. Sadece cerrah değil aynı zamanda Burri‟de görülen malzeme manipülasyonunun asker, doktor ve hatta savaş esiri olan ressamın hayat deneyimi ile ilgili olduğu yadsınamaz bir gerçektir. İtalyan ressam Alberto Burri‟nin hayatına bakıldığında “19341940 yılları arasında tıp öğrenimi görmüş, II. Dünya Savaşı‟na doktor olarak katılmış, Amerikalılara esir düşmüş, 1944‟te Texas‟taki tutsaklık günlerinde resim yapmaya başlamıştır. 1945‟te Roma‟ya dönen sanatçı doktorluğu bırakarak ressam olmaya karar vermiştir” (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 277). Çalışmalarında malzeme ile yaratmış olduğu dışavurum izleyiciyi adeta büyülemekte ve Burri‟nin iç dünyasına büyülü bir şekilde çekmektedir. Sanatçının 1949 yılında çuvallar ile oluşturmuş olduğu çalışmalar estetik karşıtı ve geleneksel olmayan ilk serilerindendir. Bu kompozisyonlar çuval ve çanta ile yapılmış aynı zamanda tuvale monte edilmiştir. Bu kolaj çalışmaları geleneksel yaklaşımdan bir kopuş olmasının ötesinde maddenin dönüşümünün irdelenmesidir denilebilir. “Ressam çeşitli geleneksel olmayan malzemelerle çalışmış, hatta renklendiricilerine katran, paçavralar ve canlı küfler bile katmıştır. Ama en çok bilinen çalışmaları 50‟li yılların çuval bezinden yapılmış çuvallarıdır. Burri‟nin bu dünyevi materyalleri, ekspresif manipülasyonu, resimdeki vurguyu temsilden, objenin kendisinin fiziksel gerçekliğine kaydırmıştır” (Fineberg, 2014, s. 145). 194 Resim 1. Albert Burri, Sacco 5P, Tuval üzerine çuval bezi, kumaş, akrilik ve kumaş, 149 x 129,5 cm, 1953 (https://art4arte.wordpress.com/tag/alberto-burri/). Albert Burri‟nin çuvalla oluşturulmuş olan patchwork yüzeyleri, bir hekim olarak sanatçının metaforik biçimde savaş-dikiş konusunu ele almasını sağlamıştır. Sanatçı savaş sonrası duygusal ve varoluşçu içerikten ayrılarak yeni bir malzeme gerçekliği geliştirmiştir. Resim-heykel-kabartma arasındaki sınırları bulanıklıktan çıkarıp yeniden tanımlamıştır. Sanatçının Sacco çalışmasında kullanmış olduğu çuval yüzeyler birbirlerine yapıştırılarak ve SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı dikilerek verilmiştir. Bazı yerlerde düğümler atılarak bazı yerlerde de yıpranmış küflenmiş çuvalın dokusu ve çuval üzerinde oluşturulmuş olan delikler, sanatçının malzeme seçiminde ve malzemeyi kullanımına iyi bir örnektir. Deliklerden biri kırmızı boya ile verilerek yara izlenimi sağlamıştır. Oluşturulmuş olan görsel etkinin dışında sanatçı yapmış olduğu bu çalışmada kesilen yüzey ile çağdaşı Fontana‟yı anımsatmaktadır. Fontana 1950-1960 yıllarında resmi geleneksel sınırlarından kurtarmak için ikon kırıcılığı yaparak tuvalleri kesip delmiştir. Bunu yaparken ressam sanat üretmek için özgürlük düşüncesi ile tuval ötesinde olanı keşfetmeye çalışmıştır. “Fontana‟nın tuval üzerine açtığı her delik, ressamın saldırganlık duygularını göstermeyebilir. Bazı tablolarındaki delikler, sanki bir cerrah bıçağıyla yeri ve uzunluğu iyice düşünülerek açılmış gibidirler. Fontana‟nın duygularını yalnızca çizgi ve boyayla değil, delikleri de bir fırça darbesi gibi kullanarak anlattığı söylenebilir. Ressam, delikleri yalnızca kavramsal bir içerikle değil, duygularını yansıttığı bir anlatım aracı olarak da kullanmıştır. Bu da Fontana‟nın radikal yaklaşımının yanı sıra, resim geleneğini tümüyle reddetmediği sonucunu doğurmaktadır” (Giderer, 2003, s. 125). 195 Resim 2. Alberto Burri, Wheat, Tuval üzerine çuval bezi ve yağlı boya, 1956 (Giderer, 2003, s. 215). Birbirlerine dikilerek eklenmiş çuval bezleri, yamalı, yırtık, yıpranmıştır. Bezlerin üzerindeki yazılar, onların buğday çuvalı olduğunu göstermektedir. Ressam bu eski tuvalin bazı yerlerini yağlı boya ile boyamıştır. Burri de Fontana gibi dikkatin yalnızca tuvalin fiziksel varlığına yöneltilmesini istemektedir. Betimlemeden kaçınarak, tuvalin fiziksel gerçekliğini vurgulamaktadır. Süssüz, sıradan, eski, yoksulluğa ve toprağa gönderme yapan bu yaklaşım, sanki resmi, paranın ve burjuvazinin elinden almayı dilemektedir. Onu betimlemekten soyarak orijinine, ilk geldiği yere doğru götürmek istemektedir. Burri de resimden tümüyle vazgeçmemiştir. Tuval, yağlıboya, bez kullanarak resim içinde bir çözüm bulmaya çalışırken eleştirisini de gerçekleştirmiştir. Betimlemeden kaçınması, geleneksel resme karşı bir tavır içinde olduğunu göstermektedir (Giderer, 2003, s. 126). SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200 Ayça Alper Akçay Resim 3. Alberto Burri, Rosso Gobbo, Tuval Üzerine Akrilik Metal Kumaş, 56,5 x 85 cm, 1953 (http://www.artinamericamagazine.com/reviews/alberto-burri/). Alberto Burri‟nin bir diğer çalışması Gobbo adlı çıkıntılı, heykelsi tuvallerdir. Bu çalışmalarında farklı cisimlerle aşırı stres altında olan tuvalin formlar ile dışarıya doğru bir çıkıntı oluşturulmuştur. L. Fontana, Y. Klein, R. Rauschenberg, A. Reinhart ve F. Stella gibi monokrom çalışmalar yapmış olan Alberto Burri, Rosso Gobbo eserinde oluşturmuş olduğu kırmızı yüzeyde tuvalden dışarıya doğru taşan bölgelerde kırmızının tonunu değiştirerek kullanmış ve iki çıkıntı arasında yara bandını çağrıştıran bir yama yapmıştır. Yüzeyde bazı bölgelerde boyayı yakarak farklı bir etki elde etmiştir. Esirlikten kurtulduktan sonra cerrah olmayı bırakarak ressam olmaya karar veren ve kendini sanat yapmaya adamış olan Burri, 1950‟lerin ortalarında endüstriyel malzemelere yönelmiş, boyayı yakarak yeni bir teknik geliştirmiştir. Erimiş, kömürleşmiş plastik kompozisyonları yakarak elde etmiş ve yeni bir üslup oluşturmuştur. Bu grupta yapmış olduğu çalışmaları alternatif yüzey dokusu olarak mat ve parlak arasındaki kırılgan ahşap panelleri ince bir yaprak halinde bazı yerlerinden yakarak kullanmıştır. Resim 4. Alberto Burri, Legno e rosso 3, Vernikli ağaç kabuğu ile kaplanmış tuval üzerine boyama, 158,75 x 87,63 cm, 1956 (http://x-traonline.org/article/combustione-alberto-burri-andamerica/). SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 196 Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı Alberto Burri, ahşap serisinde yapmış olduğu çalışmalarda ahşap panelleri tuval yüzeyi gibi kullanarak işleme almıştır. Yer yer delikler oluşturmuş ve bunları yakarak eski bir görüntü elde etmiştir. Malzemenin bütün olanaklarını bir ifade aracı olarak izleyicinin belleğine yerleştiren Burri, ahşap çalışmalarında yüzeyi yakarak aslında maddenin estetik değil sadece kendi formunun geri dönüşümsüz olarak izleyiciyle iletişim kurmasını sağlamayı amaçlamıştır. Jean Fautrier’nin Malzeme Kullanımı Bir diğer malzeme odaklı çalışan ressam Jean Fautrier‟dir. Fautrier hem ressam hem de heykeltıraş olmasının avantajını kullanarak yapmış olduğu çalışmalarda alçı, kurumuş fırça ve boyanın katmanlaşmış halini kullanarak farklı bir malzeme ve doku anlayışı sunmuştur. Farklı malzeme kullanımında önemli bir yere sahip olan Fautrier, çalışmalarını neredeyse tamamen soyut olarak ele almıştır. Figür çalışmalarında figürün hareket ve biçimi evrim geçirmiş kanısına varmamıza sebep olur. “1909 yılında İngiltere‟ye giderek önce kraliyet akademisinde daha sonra Slade Sanat Okulu‟nda öğrenim görmüş, 1917‟de Paris‟e döndüğünde, aralarında Malraux ve Ungaretti de olmak üzere bazı yazarlarla dostluk kurmuştur. 1928‟de Dante‟nin La Divina komedya‟sının „inferno‟ (Cehennem) adlı birinci bölümünün özel bir baskısı için hazırladığı taş baskılar serbest biçimli sanatın habercisi sayılmaktaysa da Fautrier‟nin kendine özgü sanat tekniği aslında 1943‟te sergilediği rehineler adlı bir dizi yapıtta belirginleşmiştir” (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 507). 197 Resim 5. Jean Fautrier, Sarah, Tuvale gerili kağıt üzerine yağlı boya, pastel tozları ve kurşundan yapılmış koyu renk boyalar, 116 x 80,7 cm, 1943 (http://www.museoreinasofia.es/en/collection/artwork/sarah). “Jean Fautrier‟nin nü‟sü tuvallerinin ağır, neredeyse yontulmuş yüzeylerinin tipik bir örneğidir. Temsil edilen özneyi resmetmek için kullanılan yoğun kalıplı boya varoluşçunun vurgusunun, bireyin dış gerçekliğine ilişkin öznel deneyimine kayması ile ilgilidir. Fautrier‟nin resmi, bir konu üzerine tarafsız bir görsel rapor değildir; deneyimin duygusal, işlenmemiş, duygusal içeriğini ifade eder” (Fineberg, 2014, s. 127). Sarah adlı çalışmasında resmin düzensiz biçimlendirilmiş kalın dokulu orta bölümü deforme edilmiş bir kadın figürünü yansıtmaktadır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200 Ayça Alper Akçay Eser, tuvale tutkallanmış kağıt üstüne ıspatula ile uygulanan kalın boya hamuruyla oluşturulmuştur. Fautrier daha sonra bu alanları yüzeye cilayla yapıştırdığı renkli pudrayla kaplamıştır. Sanatçı çoğunlukla savaşın dehşetini gösteren imgeler yaptığı en yaratıcı döneminde bu özgür yöntemle çalışmaya başlamıştır. Belki de bu çoğu zaman alan, zor tekniği, dünyanın durumuyla ilgili duygularını daha güçlü iletebilmek için geliştirmişti. Serbest fırça işçiliği ve yoğun yüzey dokusu sanatçının serbest biçimli sanata bağını ortaya koymaktadır. Fransa‟da doğan Fautrier çocukluk yıllarını Londra‟da geçirmiş, 14 yaşında Kraliyet Sanat akademisine girmiş, verimli sanat yaşamı boyunca çizimler, aside yedirme baskılar ve heykeller de yapmıştır (Sanat Kitabı, 1997, s. 156). Resim 6. Jean Fautrier, Dépouille, Keten üzerine kağıt ve karışık teknik, 1945 (https://www.wikiart.org/en/jean-fautrier/d-pouille-1945). Jean Fautrier‟nin bir diğer çalışmasını incelediğimizde izleyici belirsiz bir form ve köpüğün boya ile oluşturulmuş bir görüntüsü ile adeta karşı karşıyadır. Fautrier geleneksel figüratif yollar ile Nazi şiddetini anlatmak yerine malzemenin olanakları doğrultusunda şiddeti tuvalinde göstermiştir. Merkezden yüzeye doğru yumuşak mavi fırça darbeleri uygulayarak püskürtme yapmıştır. Yüzeyde katmanlar oluşturarak resmini sonlandırmıştır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 198 Alberto Burrı ve Jean Fautrıer’nin Malzeme Kullanımı Resim 7. Jean Fautrier, Head of a Hostage No. 20, Kağıt kaplı tuval üzerine sıvama ve karışık teknik, 33 x 23,8 cm, 1944 (http://www.newyorkartworld.com/reviews/fautrier.html). Fautrier Hostage adlı esirler ile oluşturmuş olduğu seri çalışmalarda, esaret ve terörizm konularını ele almıştır. “Esin kaynağını savaşa karşı duyduğu dehşetten alan bu yapıtlarında, palet bıçağıyla tuvale aktardığı, çoğunlukla beyazımsı, kalın boya katmanlarından, resimlerinin konusunu oluşturan çıplaklar, başlar, nesneler ve manzaralar yaratmıştır. Ne var ki çoğu kez dairesel bir düzende yerleştirdiği bu biçimlerin nesnel anlamları da ilk bakışta belirgin olmayıp, resme bakanın bir şifre gibi çözmesini gerektiren işaret ve hiyerogliflerle yansıtılmıştır” (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008, s. 507). Head of Hostage No. 20 adlı çalışmasında ressam ilk bakışta yığın olarak algılanan nesnenin aslında bir portre olduğunu dikkatli bakınca anlar. Bir portre manipüle edilerek palet bıçağı ile merkezde kabaca oval biçiminde alçı macun ile verilmiştir. Göz ağız gibi hiçbir uzuv kullanılmayarak bir nevi kimliksizleştirilen portre sadece kalın dış kontur çizgileri ile izleyiciye ipuçlarını vermektedir. Yüzün beyaz olarak verilmiş kısmında şerit şeklinde adeta kan hissini veren bir kırmızı kesit koyarak savaşın ve terörizmin baskısını vurgulamaktadır. Malzemede kağıt üzerine sıva onun üzerine boya katmanları ile çalışma tamamlanmıştır. SONUÇ Sanatın tarihsel sürecini ele aldığımızda sanatçının ele almış olduğu konuyu işlerken sınırsız seçenek ve sınırsız yöntem kullandığını görmek mümkündür. Bu bağlamda bakıldığında sanatçıların yaşadıkları dönemin toplumsal ve siyasal olaylarını konu edindikleri çalışmalarında özellikle savaş ve savaşın etkilerini ifade ettikleri işlerinde değişik malzemeleri kullandıklarını açıkça görmek mümkündür. II. Dünya Savaşı‟nın yıkıcı etkilerini, savaşın şiddetini ve sonrasında yaşananları anlatan çalışmalarda Burri ve Fautrier gibi sanatçılar çuval, yanık ahşaplar, değişik boya uygulamaları, yapıştırılmış değişik malzemeler kullanarak izleyicinin savaş gerçekliğini duyumsamasını sağlamaya çalıştıkları söylenebilir. İzleyicide yangın, kan, şiddet, savaş gibi çağrışımların gerçekleşmesine hizmet edebilecek her türlü malzeme kullanımını ve yeni teknikler geliştirmeyi sanatsal özgürlük olarak kabul eden sanatçılar SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:9, Aralık 2016, s. 192-200 199 Ayça Alper Akçay eserlerinde bu teknikleri ve malzemeleri serbestçe kullanarak modern sanatta yeni yollar açılmasında etkili ve kendilerinden sonra gelen sanatçılara da esin kaynağı olmuşlardır. KAYNAKLAR _______________. (1997). Sanat Kitabı, 500 Sanatçı 500 Sanat Eseri. (M. Haydaroğlu, Çev.) İstanbul: YEM. Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi (Geliştirilmiş İkinci Basım b.). (2008). İstanbul: YEM Yayınları. Fineberg, J. (2014). 1940'tan Günümüze Sanat: Varlık Stratejileri. (G. E. Simber Atay Eskier, Çev.) İzmir: Karakalem Kitabevi Yayınları. Giderer, H. E. (2003). Resmin Sonu. Ankara: Ütopya Yayınevi. 01.11.2016 tarihinde https://art4arte.wordpress.com/tag/alberto-burri/ adresinden alındı 01.11.2016 tarihinde http://www.artinamericamagazine.com/reviews/alberto-burri/ adresinden alındı 02.11.2016 tarihinde http://x-traonline.org/article/combustione-alberto-burri-and-america/) adresinden alındı 03.11.2016 tarihinde http://www.museoreinasofia.es/en/collection/artwork/sarah adresinden alındı 03.11.2016 tarihinde https://www.wikiart.org/en/jean-fautrier/d-pouille-1945 adresinden alındı 04.11.2016 tarihinde http://www.newyorkartworld.com/reviews/fautrier.html adresinden alındı SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s. 192-200 200