MİLLİ MÜCADELE’DE BATI CEPHESİ II İÇİNDEKİLER • Batı Cephesi • Başkomutanlık Kanunu • Tekalif-i Milliye Kanunu • Sakarya Savaşı • Kars Antlaşması • Ankara Antlaşması • Büyük Taarruz • Mudanya Ateşkes Antlaşması HEDEFLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ • Bu ünitede amaçlanan kazanımlar; • Sakarya Meydan Muharebesi'nin Türk tarihindeki yerini ve önemini kavrayacak • Büyük Taarruzla birlikte yurdun düşmandan kurtuluşu hakkında bilgi sahibi olacak • Mudanya Atelkesiyle Milli Mücadele'nin askeri safhasının başarı ile sonuçlanmasını kavrayacak ÜNİTE 14 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II 1. BATI CEPHESİ 1.1. Başkomutanlık Kanunu’nun Çıkarılması (5 Ağustos 1921) Eskişehir-Kütahya savaşlarında alınan yenilgi ve bazı toprakların kaybedilmesi, TBMM’nde moral bozukluğuna neden oldu. “Ordu nereye gidiyor, Millet nereye götürülüyor?” gibi sorular sorulmaya başlandı. Bu gelişmelerden M. Kemal Paşa sorumlu tutuluyordu. M. Kemal’e karşı olanlar onun ordunun başına geçmesini ve başarısız olarak gözden düşmesini amaçlamışlardı. M. Kemal yanlıları ise bu kötü durumdan orduyu ancak M. Kemal’in kurtaracağına inanıyorlardı. Başkomutanlık Yasası çıkarılarak TBMM’nin sahip olduğu bütün yetkiler ile beraber Başkomutanlık yetkisi üç aylık bir süre için M. Kemal Paşa’ya verildi. M. Kemal’in bu geniş yetkileri üstlenmesinin nedeni, bu olağanüstü durumda hızlı karar alarak aldığı bu kararları hızlı bir şekilde uygulamak istemesidir. Not: M. Kemal’in Sakarya Savaşı’ndaki başarılarından dolayı Başkomutanlık yetkisi 20 Temmuz 1922’ye kadar üçer aylık sürelerle uzatılmış ve bu tarihten itibaren de süresiz olarak uzatılarak M. Kemal’in Cumhurbaşkanı seçilmesine kadar yürürlükte kalmıştır. 1.2. Tekâlif-i Milliye Kanunu (7-8 Ağustos 1921) M. Kemal Paşa Başkomutan olur olmaz ilk iş olarak Türk ordusunun ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için tüm milleti yardıma çağırmıştır. Ordu asker sayısı olarak yetersiz olduğu gibi silah ve teçhizat bakımından da çok zor durumdaydı. Askerlerimizin giyebileceği doğru dürüst elbise bile yoktu. Yiyecek bakımından da sıkıntı çekiliyordu. Ordunun ihtiyaçlarını cepheye taşıyacak araç ve gereç yoktu. Bundan dolayı Tekalif-i Milliye Emirleri yayınlandı. Tekâlif-i Milliye Emirleri • Her ilçede bir Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacaktır. • Kanunun uygulanması için İstiklal Mahkemeleri çalışacaktır. • Her aile bir takım çamaşır; bir çift çorap; bir çift çarık verecektir. • Bedeli sonradan ödenmek üzere; halk ve esnafın elinde bulunan yiyecek, giyecek gibi her türlü temel gereksinim maddeleri ve teknik araç gereçlerle ulaşım araç gereçlerinin %40’ına el konulacaktır. • Halk elinde bulunan ulaşım araçları ile her ay Milli Mücadele adına 100 kilometre taşıma yapacaktır. • Gerekirse sahipsiz mallara el konulacaktır. • Halk elinde bulunan silah ve cephanenin tümünü teslim edecektir. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 2 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II • Bütün demirci, dökümcü, nalbant, terzi, marangoz gibi zanaatkârlar ordunun kontrolünde çalışacaktır. Not: Tekâlif-i Milliye Emirlerinin Sakarya Savaşı’na ciddi bir katkısı olmamıştır. Ancak Büyük Taarruz ’un kazanılmasında önemli faydaları olmuştur. 1.3. Sakarya Meydan Savaşı (23 Ağustos -12 Eylül 1921) Eskişehir-Kütahya Savaşlarında yenilen Türk ordusu Sakarya’nın doğusuna çekilmişti. Yunanlılar bu savaşlarda elde ettikleri başarıları abartarak dünyaya ilan etmekle birlikte, Türk Ordusunun tamamen etkisiz hale getiremedikleri bilincindeydiler. Emellerine ulaşabilmek için Türk ordusunu bir meydan muharebesiyle yok etmek istediler. Türk ordusuna son darbeyi vurarak TBMM’yi yok etmek için bizzat cepheye kadar gelen Yunan kralı Konstantin 15 Ağustos’ta Yunan ordusuna “Ankara’ya” emrini vermişti. Bu emirle 100 kilometrelik bir cephede taarruza geçen Yunan kuvvetleri 23 Ağustos 1921 sabahı bütün gücüyle Türk ordusunun sol kanadına yüklendiler ve bazı stratejik mevkileri ele geçirdiler. Bu savaşta Türk ordusunun komutanları Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ydı. Yunan ordusunun taarruzu karşısında Türk kuvvetleri başlangıçta geri çekildi. Bunun üzerine M. Kemal Paşa “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır. Vatanın her karış toprağı yurttaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz” emrini verdi. Çarpışmalar esnasında Yunan ordusu Ankara’ya 50 kilometre kadar yaklaştı. Ancak uygulanan taktik Türk ordusunun başarılı olmasını sağladı. Yunanlıların iyice güçsüz düşmesi üzerine Türk birlikleri karşı saldırıya geçti. 22 gün gece ve gündüz süren savaş 13 Eylül 1921’de Türk ordusunun zaferiyle sona erdi. Yunan ordusu Sakarya Nehri’nin batısına atıldı. Sakarya Savaşı iç ve dış politikada önemli gelişmelere neden oldu. • 1683 Viyana bozgunu ile başlayan Türk gerileyişi Sakarya’da sona erdi. Ve taarruz durumu başladı. • Ankara’nın boşaltılması ve Meclisin Kayseri’ye taşınması için yapılan çalışmalar ortadan kalktı. • TBMM tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya “Gazilik” unvanı ve “Mareşallik” rütbesi verildi. • Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı’ndaki en büyük kaybı bu savaşta oldu. • TBMM ile Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması yapıldı (13 Ekim 1921). • Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı (20 Ekim 1921). • Yunanlılar hem taarruz gücünü hem de İngiltere’nin desteğini kaybettiler. • Türk ordusu taarruz hazırlıklarına başladı. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 3 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II • • TBMM hükümeti ile İngilizler arasında Malta’daki Türklerle Anadolu’da tutuklu bulunan İngilizlerin değiştirilmesi kararlaştırıldı. 2 Ocak 1922’de Ukrayna ile Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. 1.4. Kars Antlaşması (13 Ekim 1921) Sakarya Savaşı’ndan sonra, Kafkaslarda ortaya çıkan yeni gelişmelerden dolayı 26 Eylül 1921’de Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında bir konferans düzenlendi. Bu konferansa Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan devletlerinin temsilcileri de katıldı. Kars’ta toplanan konferansta TBMM hükümetini Kazım Karabekir Paşa temsil etti. Yapılan görüşmeler sonunda Kars Antlaşması imzalandı. Bir dostluk ve iş birliği anlaşması niteliğindeki bu anlaşma, Ruslarla yapılan Moskova Anlaşması’nın bir tekrarıdır. Nitekim Sovyet Rusya kendisiyle yapılan anlaşmanın egemenliği altına aldığı Kafkas Cumhuriyetlerince de kabul edilmesini istemiştir. Kafkas cumhuriyetleri de Moskova Antlaşmasını kendileri için de geçerli sayıyorlardı. Böylece Türkiye'nin doğu sınırı tam anlamıyla güvenlik altına alındı. Kars Antlaşmasına göre; • Türkiye’nin tanımadığı bir antlaşmayı Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan da tanımayacaktı. • Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan kapitülasyonların kaldırılmasını zorunlu görüyordu. • Boğazların ticarete açılması, İstanbul’un güvenliğinin sağlanması taraflarca kabul edilmiştir. • Söz konusu devletler karşılıklı olarak kendi toprakları üzerinde yaşayan taraf ülkelerin vatandaşlarına ayrıcalıklar tanıyacaklardı. • Taraflar arasında genel bir af çıkarılacak ve iletişimi güçlendirmek için telgraf ve demiryolu hatları geliştirilecektir. NOT: Moskova Antlaşması’nın bir tekrarı niteliğindeki Kars Antlaşması ile Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşmiş ve güvence altına alınmıştır. 1.5. Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921) Fransızlar, TBMM’nin askeri ve politik zaferlerine ve Moskova Antlaşması’na şahit olduktan sonra Franklin Bouillon’u Ankara’ya gönderdiler (9 Haziran 1921). Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti yerine yeni bir Türk Devleti’nin kurulduğunu, Misak-ı Milli’nin kabul edilmesini, Sevr Antlaşması’nın reddini, kapitülasyonların kaldırılması gerektiğini bildirdi. Ancak Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde geri çekilişimiz üzerine Sakarya Savaşı’nın Yunanlılar tarafından kazanılacağı ümidine kapılarak görüşmeleri yarıda kesip ülkesine döndü. Sakarya Savaşı’nın kazanılması üzerine Fransızlar artık TBMM’nin başarısına ve kalıcılığına Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 4 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II inandıklarından hemen görüşmelere başladılar. Sakarya Zaferi, Fransa’nın bütün tereddütlerini yok etti. Fransızlar, TBMM hükümeti ile Ankara Antlaşması’nı imzaladılar. Bu antlaşmaya göre Fransa; • Taraflar arasındaki savaş sona erecek • İki ay içinde Türk kuvvetleri belirlenen hattın kuzeyine, Fransız birlikleri ise güneyine çekilecek • Her iki taraf kendilerine kalan topraklardaki insanlar için genel af ilan edecek • İskenderun ile Antakya için özel bir idare rejimi kurulacak • Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Süleyman Şah’ın mezarının da içinde bulunduğu Caber Kalesi, Türkiye’nin malı olacaktır. Bölge Türk bayrağı altında ve Türk askerlerinin koruyuculuğunda olacaktır. Ankara Antlaşması’nın imzalanmasıyla: • İlk defa bir İtilaf Devleti, TBMM ile antlaşma yaptı ve yeni Türk Devleti’ni tanıdı. • Doğu Cephesi’nden sonra Güney Cephesi de tasfiye edildi. • Fransa, İskenderun ve Hatay için özel hükümler kabul etmekle bu yerlerin anavatanın bir parçası olduğunu kabul etti. • Türk ve dünya kamuoyu, Ankara Antlaşmasıyla Türk Kurtuluş Savaşının kazanılma yolunda olduğunu gördü. • İtilaf Devletleri bloğu parçalandı. • Güney Cephesi’nin ortadan kalkmasıyla buradaki birlikleri batıya kaydırma imkânı doğdu. 1.6. Sakarya Zaferi Sonrası İtilaf Devletlerinin Barış Teklifleri Sakarya Zaferinin kazanılması, TBMM hükümetine uluslararası alanda büyük bir prestij kazandırmıştı. İtilaf Devletlerinden İngiltere, Fransa'nın Ankara Antlaşması'nı yapmasını ve İtalyanların da birliklerini geri çekmesi üzerine harekete geçti. Sakarya Zaferi, İtilaf Devletleri’nin özellikle de İngilizlerin Yunanlılara olan güvenini yıkmıştı. İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanları Türk ve Yunan taraflarına ateşkes teklifinde bulundular. Bu teklifte, “iki taraf arasında askersiz bölge bırakılması, her iki tarafın asker ve silah bakımından güçlenmemesi, askeri bakımdan iki tarafın da İtilaf Devletlerinin denetimi altında bulunması ve üç ay süreyle ateşkes ilan edilmesi” bulunuyordu. Bununla Türk ordusunun taarruz hazırlıklarının durdurulması amaçlanmıştı. Teklifi Yunanlılar hemen kabul ederken Türk tarafı ise bağımsızlık anlayışına ters düşen bu teklifi reddetti. Misak-ı Milli’yi kendine hedef kabul eden TBMM Hükümeti kesinlikle bu amaca ulaşmak niyetindeydi. Ateşkesin ancak yabancı kuvvetlerin memleketimizden çekilmesiyle yapılabileceği bildirildi. Not: İtilaf Devletlerinin bu teklifler Sevr Antlaşması’nın hafifletilmiş şeklinden başka bir şey değildi. TBMM, bunlara karşı yeni tekliflerde Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 5 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II bulundu. Yapılan teklifler ve İzmit’te barış konferansı toplanması isteği reddedilince Büyük Taarruz için hazırlıklara başlandı. 1.7. Büyük Taarruz Sakarya Zaferi’nden sonra Büyük Taarruza kadar uzun bir süre geçti. Bu süre içerisinde Türk ordusu hazırlıklarını tamamlamaya çalıştı. Yunan ordusunun taarruz gücü kalmamıştı. Ancak amaç Yunan ordusunun tamamen Anadolu’dan atılmasıydı. Bunun için TBMM hükümeti bütün imkânları kullanmaya çalışıyordu. Doğu ve Güney cephelerinin güvenlik altına alınması bütün güçlerin Batı Cephesinde toplanmasını sağladı. Bir yandan ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılırken, diğer yandan taarruz eğitimine ağırlık verildi. Sakarya Savaşı’nda cephanenin tükenmiş olması, demiryolu yeterli olmadığından birliklerin yaya olarak cepheye gönderilmesi taarruzu geciktiriyordu. Yunan ordusu, Sakarya yenilgisinden sonra savunma durumuna geçmek zorunda kaldı. Eskişehir-Afyonkarahisar hattına çekilerek gerekli savunma tedbirlerini alırken, Türk tarafı da onlar toparlanmadan taarruza geçilmesini planlıyordu. Türk ordusu, taarruz planı gereği cephede I. ve II. ordu şeklinde teşkilatlandırılarak I. Ordu Komutanlığına Ali İhsan Paşa, II. Ordu Komutanlığına da Yakup Şevki Paşa getirildi. İsmet Paşa’nın Batı Cephesi Umum Komutanlığı devam ediyordu. Ancak daha sonra I. Ordu Komutanlığına Nurettin Paşa tayin edildi. Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlık süresi 6 Mayıs 1922’de uzatıldı. Artık taarruza geçme zamanının geldiğine inanan M. Kemal Paşa, bu kararını kurmaylarıyla paylaştı. Son şeklini alan taarruz planı gereği savaşın asıl ağırlık noktasını Afyon civarındaki I. Ordu birlikleri taşıyacaktı. Bunun için buradaki birlikler takviye edildi. 24 Ağustos 1922’de Türk ordusunun komuta kademesi Şuhut Kasabası’na nakledildi. 25 Ağustos akşamından itibaren Anadolu’nun dışarı ile irtibatı kesildi ve 26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz, Türk topçusunun ateşiyle başladı. II. Ordu kuzeyde düşman birliklerini oyalarken güneydeki I. Ordu kuvvetleri düşman hatlarını yararak Yunan ordusunun önemli büyük kısmını Dumlupınar’da sıkıştırmayı başarmıştı. 30 Ağustos’ta Yunan kuvvetleri, Türk birlikleri tarafından tamamen sarılmış bulunuyordu. Bizzat M. Kemal Paşa’nın sevk ve idare ettiği meydan muharebesiyle, düşman kuvvetleri teslim olanların dışında önemli kısmı imha edildi. Esirler arasında Yunan Başkomutanı General Trikopis de vardı. Kaçan Yunan askerlerini takip etmek ve Yunan kuvvetlerinin Kocaeli ve Trakya’dakileriyle birleşmesine fırsat vermemek için, M. Kemal Paşa birliklerimize 1 Eylül 1922 tarihinde “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini verdi. Bu emir üzerine birliklerimiz 1 Eylül’de Uşak’ı, 2 Eylül’de Eskişehir’i, 3 Eylül’de Nazilli, Simav, Salihli, Alaşehir ve Gördes’i, 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik’i, 7 Eylül’de Aydın’ı, 8 Eylül’de Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II Manisa’yı kurtardı. Türk ordusu 9 Eylül’de İzmir’e girdi. 18 Eylül tarihi itibariyle Anadolu’da savaş esirlerinin dışında hiçbir Yunan askeri kalmadı. Büyük Taarruz’un Sonuçları • Milli mücadele başarıya ulaştı. • Anadolu’da İtalyan ve Fransız işgalinden sonra Yunan işgali de son buldu. • Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele safhası başarıyla sonuçlandı. • Batı Anadolu düşman işgalinden kurtarıldı. • Türk ordusu Çanakkale ve İzmir civarında İngiliz kuvvetleriyle karşı karşıya geldi. • Milli birlik ve bütünlük sağlandı. 1.8. Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) Anadolu kurtarıldıktan sonra şimdi sıra İstanbul ve Trakya’nın kurtarılmasına gelmişti. Bu nedenle Türk kuvvetleri kuzeybatıya doğru yönelmesi üzerine, TBMM hükümeti ile İngilizler arasında bir bunalım meydana geldi. Büyük Taarruz’un başarıya ulaşmasından sonra İngilizlerin hedefi Boğazlar, İstanbul ve Doğu Trakya’yı Türklere vermemekti. TBMM hükümeti ise buraları almadan yapılacak bir barışı kesinlikle kabul etmiyordu. Türk ordusunun şartları düşünüldüğünde diplomatik yollarla buraların alınması en iyi yöntemdi. İngilizler başlangıçta Türk ordusuna karşı kuvvet kullanılması kararı aldı. Bunun yanı sıra İngiliz hükümeti müttefiklerinden, Balkan Devletlerinden ve sömürgelerinden Türklere karşı yardım istedi. Amacı I. Dünya Savaşı sonrası kendisine kafa tutan Türkleri de sindirmek suretiyle dünyadaki otoritesini perçinleştirmekti. Ancak Yeni Zelanda dışında hiçbirisi İngilizlerin bu çağrısına olumlu cevap vermedi. İngilizler, Fransızların ve İtalyanların baskısı ile ateşkes görüşmelerine başlamayı kabul etti. Bu gelişmeler yaşanırken Türk birlikleri Çanakkale’de İngilizlerin önüne kadar gelmişlerdi. İngilizlerin görüşmelere razı olması üzerine Türk kuvvetlerinin ilerleyişi durduruldu. 3 Ekim 1922’de Mudanya’da ateşkes görüşmeleri başladı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, ateşkes görüşmelerine temsilci olarak Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yı görevlendirdi. Mudanya’daki konferansa İngiltere, Fransa ve İtalya delegeleri katılıyorlardı. İşin ilginç yanı Mudanya’da, Yunan temsilcisi yoktu. Yunanlıların gönüllü avukatlığını İngilizler üstlenmişti. Yunan delegeleri ise, Mudanya açıklarında bir gemide görüşmelerin sonuçlanmasını bekliyorlardı. TBMM ateşkes görüşmelerine Misak-ı Milli ilkelerine dayanan bağımsızlık düşüncesiyle katılıyordu. Konferansın en önemli konuları; Doğu Trakya’nın Yunan kuvvetleri tarafından boşaltılıp Türklere teslim edilmesi, Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II Boğazlar ile İstanbul’un durumuydu. İngilizler bu konularda Türk tezinin karşısında olduklarından görüşmeler çok sert bir havada geçti. Sonunda 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandı. Mudanya Ateşkes Anlaşması’na göre: • Türk-Yunan kuvvetleri arasındaki savaş sona erecek. • Yunan kuvvetleri Meriç nehrine kadar olan Doğu Trakya’yı 15 gün zarfında boşaltacaklardı. • Doğu Trakya TBMM’nin jandarma kuvvetlerine bırakılacak. Ancak bu kuvvetler 8 bini geçmeyecek. • İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi TBMM Hükümeti’ne bırakılacak. • İtilaf Devletleri barış yapılıncaya kadar İstanbul’da kuvvet bulunduracaklar. • Barış yapılıncaya kadar Türk silahlı kuvvetleri Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçemeyecekler. Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla: • Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele safhası sona erdi. • Silahlı çatışmaya girilmeden diplomatik başarılarla Doğu Trakya ve İstanbul kurtarıldı. • İngiltere’de Loyd Corc Hükümeti istifa etti. • Kurtuluş Savaşı’nın diplomatik safhası başladı. • İstanbul, Boğazlar ve çevresinin TBMM Hükümetine bırakılmasıyla Osmanlı Devleti hukuken sona erdi. • Yeni Türk Devleti yenilmiş devlet yerine eşit devlet haline geldi. • Türk tarafına Lozan Barış Konferansı için teklifte bulunuldu. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II Özet • Kütahya-Eskişehir savaşlarının kaybeilmesi üzerine kontrolü ele alan Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık Yasası ile Meclis yetkilerini kendine almış ve Tekalif-i Milliye emirlerini yayınlamıştır. • Kütahya-Eskişehir'in devamını getirmek isteyen Yunanlılar emellerine ulaşabilmek için Türk ordusunu bir meydan muharebesiyle yok etmek istediler. 23 Ağustos günü başlayan Yunan tarruzu başlangıçta başarılı olsa da uygulanan taktik önce Yunanlıların durdurulmasını ardından yapılan tarruzla Türk ordusunun başarılı olmasını sağladı. 12 Eylül'e kadar süren savaş Türk ordusunun zaferiyle sona erdi. Sakarya Zaferi Milli Mücadele'nin dönüm noktasını oluşturmuştur. Bu zafer sonucunda TBMM ile Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı. Yunanlılar hem taarruz gücünü kaybettikleri gibi Türk ordusu taarruz hazırlıklarına başladı. • Yaklaşık bir yıl sonra hazırlıklarını tamamlayan Türk ordusu 24 Ağustos'ta tarruza geçmiş, Bizzat M. Kemal Paşa’nın sevk ve idare ettiği Başkumandan meydan muharebesiyle, düşman kuvvetleri teslim olanların dışında önemli kısmı imha edilmiştir. M. Kemal Paşa'nın "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri" emriyle takip edilen Yunan kuvvetleri 9 Eylül'de İzmir'den çıkarılarak taarruz tamamlanmıştır. Böylece Batı Anadolu düşman işgalinden kurtarılmış, Milli mücadele başarıya ulaşmıştır. Türk kuvvetleri İstanbul ve Trakya’nın kurtarılması için kuzeybatıya doğru yönelmesi üzerine, TBMM hükümeti ile İngilizler arasında bir bunalım meydana geldi. Çatışmayı göze alamayan her iki taraf Mudanya Ateşkes Antlaşmasını imzalayarak savaşı sona erdirmişlerdir. Bu antlşmayla Milli Mücadele'nin sillahlı safhası sona ermiştir. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II 1. Mudanya Ateşkesinde Türk tarafını aşağıdaki isimlerden hangisi temsil etmiştir? A) Kazım Karabekir Paşa B) Ali Fuat Cebesoy C) Rauf Orbay D) İsmet İnönü E) Fevzi Çakmak Ünite Değerlendirme Soruları 2. Aşağıdakilerden hangisi Sakarya Savaşının sonuçları arasında yer almaz? A) Mustafa Kemal Paşa'ya Gazilik unvanı verilmiştir B) İtalya topraklarımızı tamamen terk etmiştir C) Afganistan’la dostluk antlaşması imzalanmıştır D) Taarruz gücü Türk ordusuna geçmiştir E) Kars Antlaşması imzalanmıştır 3. Mustafa Kemal Paşa "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır" sözünü hangi savaş sırasında söylemiştir? A) Kütahya-Eskişehir B) Sakarya C) I. İnönü D) Büyük Taarruz E) II. İnönü 4. - I. İnönü Savaşı’ndan sonra Moskova Antlaşması - Sakarya Meydan Savaşı’ndan sonra Ankara Antlaşması - Başkomutanlık Meydan Savaşı’ndan sonra Mudanya Antlaşması, imzalanmıştır. Bu gelişmelerin tümü birlikte düşünüldüğünde aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir? A) TBMM hükûmeti barışı devamlı ön planda tutmuştur B) Yeni bir devlet kurulmuştur C) Her antlaşmadan sonra bir savaş yapılmıştır D) Savaş alanında kazanılan zaferler siyasi başarılarla tamamlanmıştır E) Ankara Antlaşması Fransa ile imzalanmıştır 5. Milli Mücadele sonunda imzalanan ateşkes antlaşması hangisidir? A) Ankara B) Mudanya C) Mondros D) Lozan E) Sevr 6. Mustafa Kemal Paşa'ya Gazilik ve Mareşallik unvanları hangi savaştan sonra verilmiştir? A) II. İnönü B) Büyük Taarruz C) Anafartalar D) Sakarya E) Çanakkale Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II 7. Sakarya Savaşından önce sert tartışmalar yaşanmış Mustafa Kemal Paşa'ya Başkomutanlık yetkisi verilmiştir. Bu yetki doğrultusunda çıkarılan ve milletin topyekûn seferber olmasını sağlayan kanun hangisidir? A) Firariler Kanunu B) Hıyanet-i Vataniye C) Hıyanet-i Milliye D) Takrir-i Sükun E) Tekalif-i Milliye 8. Mustafa Kemal Paşa’ya verilen Başkomutanlık yetkisi hangi tarihe kadar üçer aylık sürelerle yenilenmiştir? A) 20 Temmuz 1922’ye kadar B) 20 Ağustos 1922’ye kadar C) 10 Haziran 1921’e kadar D) 10 Eylül 1923’ye kadar E) 30 Ağustos 1921’e kadar 9. Mustafa Kemal Paşa'nın "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri" emrini verdiği savaş hangisidir? A) Arıburnu B) II. İnönü C) Sakarya D) I. İnönü E) Büyük Taarruz 10. Mudanya Antlaşmasına göre İstanbul'un yönetimi TBMM'ye bırakılmıştır. Osmanlı Devleti dururken böyle bir karar alınmasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yeni Türk devleti resmen kurulmuştur B) İşgal güçleri İstanbul'dan çekilmişlerdir C) Osmanlı Devleti TBMM'yi resmen tanımıştır D) İstanbul hükümeti istifa etmiştir E) Osmanlı Devleti hukuken sona ermiştir CEVAPLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 D C B D B D E A E E Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 11 Milli Mücadele’de Batı Cephesi II YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR Armaoğlu, F., (1998), 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara. Ercan, Y., (2002), Osmanlı İmparatorluğunda Bazı Sorunlar ve Günümüze Yansımaları, Ankara. Kırzıoğlu, F., (1990), Kazım Karabekir, Ankara. Kocatürk, U., (1988), Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-1938), Ankara. Kurat, A. N., (1993), Türkiye ve Rusya, Ankara. Mumcu, A. (1986), Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Ankara. Onar, M., (1995), Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları, C.I-II., Ankara. Özalp, K., (1988), Milli Mücadele, Ankara. Sonyel, S. R, (1991), Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika I, Ankara. Tansel, S., (1991), Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C.III,IV, İstanbul. Turan, R.- Safran, M. vd., (2011), Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Ankara. Uçarol, R., (1985), Siyasi Tarih, İstanbul. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 12