ÖZEL ÇAĞLAYAN KOLEJİ AYLIK VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ Yaşam devam ederken gün içinde hangi yaştan olursak olalım birçok duyguyu yaşarız. Bunların bir kısmı sevgi, hoşlanma, mutluluk gibi; bir kısmı ise nefret, kıskançlık, kızgınlık ve korku gibi duygulardır. Aslında tüm duygularımızın duygularımız temelinde yatan, başkalarının yaptıkları davranışlardan ziyade bizim onların davranışlarına ilişkin yaptığımız yorumlardır. Öfke, fke, insanın doğasında var olan, kişinin çevresinde olup up biten olaylara ya da kendisine yönelik her türlü tehdide karşı gösterdiği bir savunma düzeneğidir. İnsanoğlu temelde var olan bu duygusun sunu u sosyal etkenler ve geliştirdiği öğrenme süreci ile kontrol etmeyi öğrenir. Çocuklarda öfkenin, sosyal çevrede kabul edilebilir bir davranış olmaması, öfkenin yoğunluğu, sıklığı ve süresi ile direkt olarak ilgilidir. Burada unutulmaması gereken bir husus da öfkenin dışa vurulan biçimi ile çocuğun bilişsel gelişimi arasındaki ilişkidir. İki yaşında birr çocuğun öfkelendiğinde annesine vurması ile 9 yaşında bir çocuğun öfkelendiğinde annesine şiddet uygulaması arasında önemli farklar far vardır. Çocuklarda ocuklarda gördüğümüz “tempertuntrum” adı verilen öfke krizleri anne babaları hayli sıkıntıya sokabilmektedi bilmektedir. Nedenli ya da nedensiz bir şekilde öfke nöbeti geçiren çocuk, ağlar, ğlar, bağırır çağırır, yerlerde yuvarlanır, sağa sola koşuşturur, koşuşturur, eşyalara ya da kendine zarar verici davranışlarda bulunur. Özellikle kalabalık ortamlarda, başkalarının yanında çocuğun çocuğun bu durumu dur aileyi çaresiz bırakabilmektedir. Çocuğun dinmeyen öfkesine karşılık ailenin çabası genellikle pes edip çocuğun isteklerini yerine getirme ve taviz verme ile sonuçlanır. Böylece B çocuk "ikincil kazanç” elde ederek isteklerinin yerine gelmesini ya da engellerin ortadan kalkması için bu nöbetleri öğrenilmiş davranış olarak tekrar tekrar sergiler. Her çocuk kızar, bağırır, sesini yükseltir, ağlar bazen tepinir ve küçük krizler geçirebilir. Bu davranışlar, genellikle çocuğun yapmak istediği davranışlar engellendiğinde, istediği olmadığında ya da hoşuna gitmeyen bir muameleyle karşı karşıya kaldığında oluşur. Burada önemli olan şey, ailenin bu krizi yönetme biçimidir. Öfke patlamaları doğru yönlendirilmeyen çocuklar ileride ciddi anlamda sorunlar yaşayabilirler. Bu sebeple, erken dönemlerden itibaren çocuğun verdiği saldırgan tepkilerin nedenleri anlaşılmalı ve onları yetiştirirken bazı noktalara dikkat edilmelidir. ÇOCUKTA ÖFKE KONTROLÜNÜ GELİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR Öfke kontrolünde amaç, öfkenin dışa vurulmasını engellemek değil uygun bir dille ifade edilmesini sağlamaktır. Bu sebeple çocuklarımıza öfkelenmemeleri gerektiği mesajını vermek yerine, onlara öfkelerini denetlemeyi ve onu yapıcı yönde kullanmayı anlatmalı ve örnek davranışlarla göstermeliyiz. Öfke kontrolü zayıf olan çocuklara karşı etkili disiplin yöntemlerini uygulamak gerekir. Bu çocukların, yaşamındaki kurallar anne ve baba tarafından ortak bir şekilde, net olarak koyulmalı ve tutarlı bir şekilde takip edilmelidir. Onun bir birey olduğu hissettirilirken yaşamı konusunda sınırları olacağı da hissettirilmelidir. Disiplini ev içinde sağlamaya çalışırken aynı kuralları defalarca hatırlatmak veya bağırmak yerine etkili iletişim yolları kurmak gerekir. Özellikle bu tip çocuklarda yerine getirmesi gereken herhangi bir sorumluluğu veya uyması gereken bir kuralı sürekli ard arda söylemek, yalvaran veya kızgın bir ses tonu ile konuşmak değil, sakin, kısa cümlelerle göz kontağı kurularak anlatılmalıdır. Anne ve babanın sorunları saldırgan bir şekilde ele aldıkları bir ortamda çocuğun da bu yolu öğrenmesi kaçınılmazdır. Böyle bir durumda anne ve babanın bireysel tutumları üzerinde yoğunlaşması gerekir. Özür dileme ve affedebilme sanatını hayatımızda uygulamaya özen göstermeliyiz. Çocuğunuzla insanların genel olarak hangi tepkiler verdiklerini çevreden örneklerle duygusunun hangi öfkeli davranışlara sebep olumsuz durumlara yol duyguları hissettiğini, hangi olaylara nasıl paylaşın. Bu sohbet esnasında “kızgınlık” olduğunu ve bunun insanların hayatında nasıl açtığını ayrıntılarıyla konuşun. İletişim becerileri zayıf olan çocuklar, kendilerini ifade ederken zorlandıklarında öfkelenebilirler. Bu sebeple çocuğunuza kendini ifade etmesi için değişik ortam ve durumlar yaratın. Olaylar hakkında konuşurken küçük yaşlardan itibaren etkili konuşma yollarını öğretin. İletişim becerilerinin yanı sıra karşılaştığı problemleri çözme becerisi zayıf olan çocuklar herhangi bir sorunla karşılaştığında paniğe kapılıp öfkeli davranışlar sergileyebilirler. Bunun için; başınızdan geçen ufak problemlerden onun yaş dönemine uygun olanlarını anlatıp beraber çözüm yolları oluşturabilirsiniz. Ayrıca, bir oyunmuş gibi hayali durumlar yaratıp sonrasında beraberce çözümler oluşturabilirsiniz. Çocuğun öfkeli veya saldırgan bir davranışını ödüllendirmemeye özen göstermelisiniz. Örneğin alışveriş merkezinde istediği alınmadı diye ağlayıp çevreye vuran bir çocuğun durması için sonunda istediğinin yapılması onun bu yolu öğrenmesine sebep olacaktır. Sorunlarla ilgili başa çıkmak için ona analitik düşünmesini öğretmelisiniz. Karşısına çıkan problemle ilgili karşısındakine vurmak, dinlememek, bahaneler üretmek yerine önce var olan sorunu tanımlamalı, karşısındakine değil soruna odaklanmalı ve yapacağı davranışların sorumluluğunu almasını öğrenmelidir. Çocuğumuzla iletişimimizin sağlıklı olabilmesi için, onunla empatik ilişkiler geliştirmemiz gerekir. Her insanın olaylara karşı kendine özgü bir bakış açısı vardır. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyup olaylara onun gözüyle bakabilirsek, onun duygu ve düşüncelerini anlamamız dolayısıyla da davranışlarına anlam vermemiz kolaylaşır. İletişime geçtiği insanın, beden dilinden ne hissettiğini yorumlamayı başarabilirse empati kurmayı deneyimleyerek karşısındakini daha iyi anlayacaktır. Bu tip çalışmaları evde yaparken televizyonun sesini kısıp şimdi “ne hissediyor” oyunu oynamak veya gazetelerdeki büyük resimlerdeki yüz ifadelerinden “ne oldu da ne hissediyor” oynamak etkili olacaktır. Grup halinde oynanabilecek oyunlar veya yapılacak sporlara katılmasını desteklemek gereklidir. Kazanmak veya kaybetmek grubun tamamına mal olacağından çözüm odaklı düşünce ve davranış geliştirmeyi öğrenecektir. Çocuk öfkelendiğinde paniğe kapılıp hemen tepki göstermeden onu sabırla dinlemek ve tartışmaya girmemek çok önemlidir. Biraz sakinleştiğinde çocuktan; Kendisini öfkelendiren problemi, Probleme nasıl tepkide bulunduğunu, Bu tepkinin ne gibi sonuçlar doğurduğunu, Bunun problemi halletmek için iyi bir yol olup olmadığını, Neyin daha iyi bir çözüm olabileceğini düşünüp anlatması istenebilir. Bu süreçte emredici konuşmayın. Kendini nasıl daha iyi ifade edebileceğini ve makul isteklerinin yerine getirebilmenin ancak böyle mümkün olacağını anlatın. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ