300 SORUDA YGS TÜRKÇE YGS TÜRKÇEYE NASIL HAZIRLANILIR 11. Dil bilgisinden çok konu olmasına rağmen az so- Bilindiği gibi YGS’de Türkçeden 40 soru sorulmaktadır. Soru sayısı fazla olunca Türkçenin konusu ve alanı da geniş olmaktadır. Üstelik Eşit Ağırlık, Sözel ve Dil öğrencileri için vazgeçilmez bir ders olmanın yanında Sayısal öğrencilerin de rakiplerine fark atmak için değerlendirdikleri “can simidi” bir ders olunca Türkçe, ağırlığını iyice hissettirmektedir. ru çıktığı için bu sorularda “birden fazla bilgi” gerekir. Özellikle de karma dil bilgisi sorularında her seçenekte ayrı bir bilgi istenir. Bu nedenle dil bilgisindeki bütün konuları tam olarak bilmek gerekir. 12. Dil bilgisinde eksik bilgi sahibi olunmamalıdır. Şimdi bu derse etkili ve verimli bir biçimde nasıl çalışılması gerektiğini maddeler hâlinde görelim: Çünkü konular arasında bağlantı vardır. Bu nedenle bir konuyu anlayabilmek için bir önceki konuyu da bilmek gerekir. 1. Türkçe dersinin, öğrenilmesi yönüyle kolay olduğu ve hangi alanda olursa olsun bütün öğrencilerin ilgilenmesi gereken bir alan olduğu unutulmamalıdır. 13. Anlatım bozukluğu sorularının bir kısmı anlam, bir kısmı da dil bilgisi ile ilgilidir. Dolayısıyla anlatım bozukluğu sorularında başarılı olabilmek için bu iki 2. Bütün derslerde olduğu gibi Türkçe de sınıf ortamında, öğretmeni çok dikkatle ve not alarak dinlendiğinde kolaylıkla öğrenilebilir. konunun halledilmiş olması gerekmektedir. 14. Türkçe dersinde, daha çok, pratik yapılmalı yani soru çözülmelidir. Çünkü sorular çözülürken konu 3. Derste alınan notlar mutlaka tekrar edilmeli, konu ayrıntılarına göz atılmalıdır. pekiştirilir ve eksikler ortaya çıkar. 4. Soruların konulara göre dağılımı çok iyi bilinmelidir. Yapılacak çalışmalar ve çözülecek soruların oranları buna göre ayarlanmalıdır. 15. Geçmiş yılların çıkmış soruları açıklamalarıyla birlikte çok iyi öğrenilmelidir. Çünkü geçmiş yılların soruları bize gelecek yılların sorularının mesajını verir. 5. Anlam ve paragraf sorularının diğer sorulara oranla fazla yer kapladığı, soruların yaklaşık dörtte üçünü oluşturduğu biliniyor. Dolayısıyla bu konuya ağırlık verilmelidir. 16. Türkçe sorularının çözümünde dikkatli ve zinde olma çok önemlidir. Soruya yoğunlaşamamış öğrenci, soruyu yanlış anlayabilir ve yanlış seçeneği 6. Okuduğunu tam ve doğru anlama, yorumlama, kapsamlı düşünme ve çeldirici seçeneklere takılmama açısından kitap okumak çok önemli bir faktördür. işaretleyebilir. 17. Doğru seçeneğe yakın olan çeldirici seçeneklere dikkat edilmelidir. 7. Her gün en az 5 anlam ve paragraf sorusu çözülerek “yorumlama, mantık yürütme ve kapsamlı düşünme” gibi özelliklerden uzaklaşılmamalıdır. 18. Kalem kullanmak yani önemli sözlerin altını çizmek ya da oklarla işaretler koymak soruyu doğru 8. Anlam ve paragraf sorularında bilgiden çok, yorumlama öne çıksa da soruları çözerken nasıl bir yöntem uygulanacağı iyi bilinmelidir. Örneğin; bir parçanın ana düşüncesi nasıl bulunur, cümlenin yakın anlamlısı bulunurken neye dikkat edilir... çözmeye yardımcı olabilir. 19. Türkçe sorularının çözümünde sorunun dikkatli ve doğru okunması, acele edilmemesi, sorudaki püf noktanın yakalanması gibi ayrıntılara özen gösterilmelidir. 9. Deneme sınavlarında özellikle yanlış yapılan ve boş bırakılan soru tipleriyle ilgili “bolca ve farklı tarzda” soru çözülmelidir. 20. Türkçe dersine etkili ve verimli çalışmak için ÖSYM Türkçe sorularının mantığına uygun bir 10. Dil bilgisi konularına karşı ön yargılı olunmamalıdır. Her konunun zorluk derecesi aynı değildir. Az bir ilgilenmeyle dil bilgisinin pek çok konusu rahatlıkla halledilebilir. konu anlatım kitabı, bir soru bankası, bir paragraf soru bankası ve YGS Türkçe deneme kitapları faydalı olabilir. 11 300 SORUDA YGS TÜRKÇE KONU TESTİ Söz Yorumu - Deyim - Atasözü 1. Nurullah Ataç öncelikle düzyazımızda öteden beri süregelen tekdüzeleşmiş, asık suratlı tümce örüntüsünü kırdı. Devrik, kısa, eksiltili cümleyi buldu, anlatımın dokusuna yerleştirdi. Tümceyi fiilin baskısından, egemenliğinden kurtardı, özgürleştirdi bir bakıma. Bundan da öte düşüncenin üzerine örten tantanalı, ağdalı sözcüklere anlatımının kapısını kapadı. Bunların yerine konuşma dilinin suyunda arınmış, o dilin söz değerlerine yaslanan; açık, aydınlık bir biçem yarattı. Yarattığı biçemin odağına da her şeyden önce “kendi beni”ni koydu. Olaylara, olgulara, durumlara, kısaca dış dünyaya her türlü kavrama ben odaklılığın içinden bakmayı sürdürdü. 3. Fethi Naci, çözümlemeci bir eleştirmen sayılmazdı. Özellikle romanda yoğunlaşmıştı, 1981’de yayımladığı 100 Soruda Türkiye’de Roman ve Toplumsal Gelişme, çevresinde çok yankılar uyandırdı. Fethi Naci bu kitabında estetik ölçütleri öne alıyor, romanda anlatımın anlatılan kadar önemli olduğunun altını çiziyordu. Özellikle yazarın düşüncelerinin taşıyıcısı olan “karton karakterler”in, toplumsal – gerçekçi çizgide yazılan pek çok romanın zayıf noktalarından birini oluşturduğunu vurguluyordu. Dönem, kişi, toplumsal çevre, mekân, zaman, üslup gibi unsurların diyalektik bileşiminden oluşan roman estetiğine dikkat çekiyordu. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sadece kendi duygularına yer vererek özgün bir söylem oluşturmaya çalışmak B) Yalın bir biçem kullanarak düşüncenin kapalı olmasının önüne geçmek C) Söz sanatlarına çok az yer vermek D) Duygudan çok, düşünceyi öne çıkarmak E) Okurun kolayca anlayabileceği örneklere yer vererek ulusal biçem oluşturmak A) İlginç konulara değinerek okurun dikkatini çekmeye çalışmak B) Önemli konulara yapıtlarda yer vermek C) Toplumsal konuları dikkat çeken bir üslupla kaleme almayı savunmak D) Biçem kadar söz sanatlarına da yeteri kadar önem vermeye çaba göstermek E) Konu kadar üsluba da önem verilmesi gerek tiğini vurgulamak 4. Şiirle ilgili farklı yaklaşımlar vardır, olmalıdır da ancak şiirde her zaman esas olan, duyguyu aktarmaktır. Hangi şair yoktur ki dizelerine duygularını katmamış olsun. Şair mutlaka içinden geçenleri, özlemlerini, aşklarını ve olumsuz bulduklarını şiirlerinde dile getirecektir. Ancak şair, duygularını aktarırken gördüklerinin altını çizmek için de çaba göstermeli bence. Çünkü biz okurlar sonuçta yaşamın bir parçasıyız. 2. Günlük dilde sözcüklerin çevrimine bir bakın, onların sesine kulak verin. Daha doğrusu okumaya çalışın. Göreceksiniz ki kimi sözcüklerin gün geçtikçe sesi soluğu kısılmış, kullanım sıklıkları iyiden iyiye azalmıştır. Kimi sözcüklerin sesiyse güçlenip gürleşmiştir, kullanımları da artmıştır o ölçüde. Bu parçada geçen “sözcüklerin gün geçtikçe sesi soluğu kısılmış” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada geçen “gördüklerinin altını çizmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcükleri kullanım olarak gittikçe yer almaması B) Az kullanılan sözcüklerin öne çıkarılması C) Sözcüklerin yan anlamlarıyla kullanılması D) Herkesin kullandığı sıradan sözcüklere yapıtlarda yer verilmemesi E) Yapıtlarda yabancı sözcüklerin kullanılmaması A) B) C) D) E) 35 Düşünceyi duygudan daha çok önemsemek Somut olayları alıntılarla vermek Gözlemleri vurgulamak Gerçek yaşamı üstü örtülü sunmak Nitelikli şiirin peşinde olmak 300 SORUDA YGS TÜRKÇE 13. I.Ben de kısa bir süre sonra en güçlü iletişim kanalına, yani kitaplara sarılmış ve yalnızlığı, gurbeti o kitaplar sayesinde unutmuştum. III. “Gurbet” kelimesini kullandığım için beni belki yadırgayanlarınız olmuştur. 15. Avusturyalı yazar Robert Seethakel’in romanı Bütün Bir Ömür, kelimenin tam anlamıyla “yalın” bir kitap. Ne var ki ----. Fakat sadece 140 sayfalık kitabı okuyup bitirdiğinizde tezatlık olarak görülen şeyin aslında bir modern dünya aldatmacası olduğunun farkına varıyorsunuz. Nitekim hayat, günümüz insanının gittikçe karmaşık hâle getirdiği şeklinin aksine doğum, mücadele ve ölümü barındıran ve aslında basit gibi görünen derin duyguların toplamından ibaret. IV. Daha on sekiz yaşına girmeden ana kucağını, baba ocağını bırakıp gurbete çıkmıştım. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, V. Üniversite okumak için Erzincan’ın yolunu tuttuğumda yaşadığım şehirden ilk kez bu kadar uzağa gidiyordum. I. kitapta söz sanatlarına ağırlık verilmiş II. ismiyle tezat oluştururcasına kısa bir roman III. kitapta modern dünyaya ait bir ayrıntı yok IV. yazarın en iyi romanı olduğu anlaşılıyor V. günümüz okuru roman okumayı sevmez II. Ama iletişim kanallarının bu kadar çeşitli ve yaygın olmadığı o yıllarda bir şehirden başka bir şehre gitmenin adı gurbetti. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi baştan dördüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. sözlerinden hangisi getirilebilir? A) I. E) V. B) II. C) III. D) IV. E) V. 16. (I) İngiliz Kingston Üniversitesinde görev alan bilim insanları kitap okumanın faydaları hakkında yaptıkları bilimsel çalışmanın sonuçlarını yayımladı. (II) Arkadaş canlılığının yanı sıra, düzenli kitap okuyanlarda pozitif davranışlara daha sık rastlandığının da altını çiziyorlar. (III) Bunun nedeni olarak düzenli kitap okumanın kişide empati duygusunu geliştirmesi gösteriliyor. (IV) Ayrıca kitap okuyan katılımcıların televizyon izleyenlere oranla daha arkadaş canlısı olduğunu belirtiyor bilim insanları. (V) 123 katılımcı ile yapılan bu çalışmaya göre, kitap okumak insanların sosyal çevrelere daha kolay adapte olmalarını sağlıyor. 14. (I) Kitap okurken kahve içip bir de çikolata yemenin tadı başka olur gerçekten. (II) Eski kitapların kokusunun çekici olmasının nedeni meğer çikolata ve kahve imiş. (III) Yanlış okumadınız; çikolata ve kahve imiş ve bununla ilgili bir çalışma bile yapılmış. (IV) Evet, söz konusu çalışmaya göre eski kitapların güzel kokmasının artık bilimsel bir açıklaması var. (V) Çalışma şöyle yapılmış: Bir müzeyi ziyaret edenler üzerinde yapılan araştırmada ziyaretçilerin yüzde 79’u eski kitap kokusunun kendilerine çikolata ve kahveyi hatırlattığını söylemiş. (VI) Bu sonuç, araştırmacılar için sürpriz olmamış çünkü sosyal deney yapmadan önce, laboratuvar ortamında yaptıkları çalışmalarda; kitap kokusunun, kahve ve çikolata kokusuyla benzer değerlerde olduğu sonucu zaten ortaya çıkmış. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I. ile III. B) II. ile IV. D) III. ile IV. C) II. ile V. E) IV. ile V. CEVAP ANAHTARI Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) III. C) IV. D) V. 1.B 9.A E) VI. 72 2.C 3.A 4.C 5.D 6.C 7.E 8.B 10.C 11.B 12.C 13.B 14.A 15.B 16.C 300 SORUDA YGS TÜRKÇE 11 ZAMİR (ADIL) Dönüşlülük adılı, ikileme görevinde kullanılabilir: 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi adılı (şahıs zamiri) kullanılmamıştır? Yaşananları kendi kendine hep dert ederdi. A) Kitapların faydasını uzun uzun anlatan yoksa sen miydin? B) Onlara biraz geç kalacağımızı söyleyin. C) Geçen hafta öğretmenimiz bizden resim yapmamızı istemişti. D) Onu ilk gördüğümde henüz bebekti. E) Kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları çevremizdekilere yapmayalım. Dönüşlülük adılı, tamlamada görev alabilir: İnanın, kendi evinizmiş gibi rahat edersiniz. Sınavda Mert’in kendisi kopyadan yakalanmış. Çözüm A seçeneğinde “sen”, B seçeneğinde “onlara”, C seçeneğinde “bizden”, D seçeneğinde (cümlenin anlamına göre) “onu” kişi zamiridir. Zamirler; isimlerin yerine geçer, isim gibi kullanılır, ismin görevini üstlenir, isim tamlamalarında görev alır, bazen ismin aldığı ekleri bile alabilir. E seçeneğindeki “kendimize” sözcüğü bir zamirdir; ama dönüşlülük zamiridir. Cevap E Kişi zamiri, dönüşlülük zamiri, işaret zamiri, belgisiz zamir, soru zamiri ve ilgi zamiri olmak üzere altı grup zamir vardır. 2. Aşağıdakilerin hangisinde “bu” sözcüğü ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır? Kişi zamirleri; ben, sen, o, biz, siz, onlar sözcükleridir. Bu sözcükler farklı ekler aldığında (benden, seninle, onlara...) kişi zamiri özelliğini yitirmez. A) B) C) D) E) “O” kişi zamiri, kullanıldığı cümleye göre değişir. Cümlenin anlamına göre; kişi ismi yerine geçmişse kişi zamiri; kişi dışında (canlı - cansız) başka bir varlığın yerine geçmişse işaret zamiri olur. Çabuk geçer bu günler. Bu yolun sonu ölüme çıkar. Görmesen de bu mutluluk bitecek. Bu sanırım farklı bir şiire benziyor. Bu sokaktan kim bilir kaç defa geçmişti. İşaret zamirleri; isimlerin yerine işaret yoluyla geçen zamirlerdir. Örneğin; “Onu yerden alıp çöp kutusuna atınız.” cümlesinde işaret zamiri; “Onu annesine benzetmiş, elini öpmüştü.” cümlesinde ise kişi zamiridir. Bu, şu, o, öteki, beriki... sözcükleri ek ya da virgül almış hâlleriyle her zaman zamirdir: bunu, ona, şunda, bunları, ötekisi, berikileri ... Bu arada “ben” ve “sen” kişi zamirinin “–e” hâl ekini aldığında kökünde değişikliğe uğradığına, “bana”, ”sana” şeklini aldığına da dikkat edelim. Fakat bu sözcükler eksiz, virgülsüz de zamir olarak kullanılabilir: “Bu değişik bir tabloya benziyor.” cümlesindeki gibi. Dönüşlülük zamiri; sadece kendi sözcüğüdür. Önemli iki görevi vardır. “O” sözcüğü hariç diğer zamirler kişi yerine geçse de işaret zamiridir: “Bunlara bir şey söyleyin.” cümlesindeki gibi. Kişileştirme yoluyla kullanılan zamirler de kişi zamiridir. Bu zamir asıl kişi zamirinin yerini tutabilir: “Adam, ben gelmiyorum, dedi.” yerine “Adam, kendim gelmiyorum, dedi.”gibi. Örneğin; “Ağaçlar başkaldırarak güneşe, bize çektirdiğin yeter, demişlerdi.” cümlesinde altı çizili sözcük kişi zamiridir. Dönüşlülük zamiri kişi zamiri ile birlikte kullanıldığında pekiştirme anlamı katar: “Soruları sen kendin çöz.” cümlesinde olduğu gibi. 95 300 SORUDA YGS TÜRKÇE 20 CÜMLE ÖGELERİ - VURGU - ARA SÖZ 2. Aşağıdaki sorulardan hangisin cevabı yüklem değildir? 1. Aşağıdakilerden hangisi iki ögeli bir cümledir? A) Kitap, bize bilmediklerimizi öğretir. A) – Öğrenciler ne yapıyorlar? – Oynuyorlar. B) Kitap, okunduğunda değer kazanır. C) Kitap, samimi ve etkili bir dosttur. B) – Kitabın adı neymiş? – Kırmızı Saçlı Kadın. D) Kitap, kendisini sevenleri korur. E) Kitap, bizi hayaller dünyasına götürür. C) – Kimdir seni üzen? – Tamer. Cümlenin ögeleri cümlede görev alan sözcük ya da söz öbekleridir. Zihni, Furkan’ı erkenden okul bahçesine özne zarf tümleci dolaylı tümleç nesne D) – Eve gidecek mi? – Gitmeyecek. E) – Ne alındı sana? – Oyuncak. götürmüştü. yüklem Yüklem, cümlenin yargı bildiren önemli ögesidir. Edatlar ancak bir grup hâlinde öge olabilir: Cümlede ilk bulunacak ögedir. Geçen yılki sınav bana göreydi. (edat grubu) Diğer ögeler yükleme sorulan sorularla bulunur. yüklem Yüklem, isim ya da eylem olabilir. Bu çok önemli ödül senin içindi. (edat grubu) yüklem Komşumuz Nezaket Hanım bence hamarattır. yüklem (ad) Bağlaçlar öge degil, ögeyi bağlayan unsurlardır: Süratli kullanınca arabasını bir ağaca çarpmıştı. Okulumu ve arkadaşlarımı çok ama çok özledim. yüklem (eylem) bağlaç (nesneleri bağlamıştır) Cümlenin herhangi bir yerinde olabilir. Nazlı Eray’ın romanını aldım da okumadım. Konuşmamıştık yol boyunca hiçbir yolcuyla. bağlaç yüklem (yüklemleri bağlamıştır) Su, hayat veren bir kaynaktır tüm canlılara . yüklem Haftaya evimize ve sokağımıza ulaşacaktık. bağlaç Tamlama biçiminde kullanılabilir. (dolaylı tümleçleri bağlamıştır) Sevgi, kalbimizin anahtarıdır. Çözüm Soruda cümlelerin öge sayılarına bakmamız isteniyor. O hâlde cümleleri ögelerine ayıralım: yüklem (İ.T.) Muhittin Bey, başarılı iş adamıdır. A’da Kitap / bize / bilmediklerimizi / öğretir. (4 öge) yüklem (S.T.) B’de Kitap / okunduğunda / değer kazanır. (3 öge) Olumsuz ve soru biçiminde olabilir. C’de Kitap / samimi ve etkili bir dosttur. (2 öge) D’de Kitap / kendisini sevenleri / korur. (3 öge) Sizin en sevdiğiniz renk mavi değil midir? E’de Kitap / bizi / hayaller dünyasına / götürür. yüklem (4 öge) Doğru mudur bu karmaşık sorunun yanıtı? Cevap C yüklem 149 300 SORUDA YGS TÜRKÇE KONU TESTİ Yazım Kuralları 1. Yetkin yazar Cengiz Aytmatov’la hem Frankfurt’ta hem İstanbul’da Türk yazarları ve Türk edebiyatı I üzerine uzun uzun konuşmuştuk, bir Türk yazar kadar bilgisi vardı. 2008’de Almanya’nın Nürnberg II şehrinde öldüğünde sanki Türk Edebiyatı’ndan bir III IV yazar eksilmiş gibi hissetmiştik. V 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Roman her ne kadar fazla okunsa da son yıllarda öykü de ilgi görmektedir. B) Bu mahallede heran bir kavga başlayacakmış gibi bir his oluşmuştu bende. C) Savaşta omzundan aldığı yarayla uzun süre bir hastanede kalmıştı. D) Murat dayım, akşamüstü bizim eve gelip bir kahve içmişti. Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) Gülsarı Sokağı’nda oturan ve şimdi önemli bir iş yerinde çalışan arkadaşını görmek istiyordu. E) V. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır? 5. Ömürünü tam anlamıyla fotoğrafa adamış olan I Ersin Alok’un araştırma ve ön hazırlığa ayırdığı II zaman ve uygulamadaki mimari disiplin, onun III fotoğraflarının gizini de açıklamaktadır. Sanatçı, pozitif bir düşünce sistemi ile lirik ruhunu evrenin IV V önemli sihirlerinden biri olan fotoğrafla birleştirerek bize iletmeyi kendine görev edinmiştir. A) Bugün meteoroloji yeni bir açıklama yaptı. B) Çok laubali birini benziyor şu delikanlı. C) Bu kitabımı naçizane size hediye ediyorum. D) Utku, okulda stajyer olarak çalışmaya başladı. E) Şimdi çayın yanında bir poaça ne iyi giderdi! Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? 3. Gitarist Jonny Greenwood, Hint müziğine ilgisinin I şöyle başladığını söyler: “Ortaokul zamanlarında II farklı guruplarla çaldım. Daha çok Batı müziği III IV çaldım elbette. Hint müziğiyle bir konser de V tanıştım. Bu çok derin bir deneyim oldu benim için, beni Hindistan’a yönlendiriverdi. O ülkede müzik VI okudum, hayatımın büyük kısmını orada geçirdim. VII Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangilerinin yazımı yanlıştır? A) I. ve VI. B) II. ve III. D) IV. ve VII. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Dost ile ye iç, alış veriş yapma. B) Öfkeyle kalkan zararla oturur. C) Bir elin nesi var, iki elin sesi var. D) Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. C) III. ve V. E) V. ve VI. E) İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur. 197 300 SORUDA YGS TÜRKÇE 27 KARMA DİL BİLGİSİ 1. (I) Ozan, dilin tadını imgelerle çıkarır. (II) Bunun için de alışılmış söyleyişlerin dışına çıkar. (III) Bir bakıma şiirinin özgünlüğünü imgelerinin kendine özgü olmasından kaynaklanmasını ister. (IV) Zaten kendine özgü imge evresi olmayan ozan sıradandır. (V) Böyle ozanların kaç şiiri aklımızda kalır ki? Çözüm Güneş-le (ilgeç), bilir (eylem), kimler (adıl), Baş ucumda (ad). Ancak dizelerde bağlaç yoktur. Cevap D Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? 3. Bir çocuk ağlarsa en derin uykusunda Bir yaprak süzülür düşer karanlığa A) I. cümlenin yüklemi türemiş eylemdir. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) II. cümlede ilgeç ve bağlaç vardır. C) III. cümlede ad tamlamasına yer verilmiştir. A) Birleşik çekimli eylem D) IV. cümlenin yüklemi geçişli bir eylemdir. B) Üstünlük belirteci E) V. cümlede sıfatlar kullanılmıştır. C) İsim tamlaması D) Türemiş sözcük Bu tür soruların birkaç bilgi istediğini yani “karma” olduğunu görüyoruz. E) Geçişsiz eylem Çözüm “ağlarsa” birleşik çekimli eylemdir: ağla - r - sa (A) Karma dil bilgisi sorularını çözebilmek için dil bilsi konuları tam olarak öğrenilmelidir. “en” üstünlük belirtecidir (B) Seçeneklerde birden fazla bilgi istendiğinden sadece ilk bilgiye odaklanılmamalıdır. “süzülür” türemiş sözcüktür: süz - ül - ür (D) “süzülür” eylemi geçişsizdir (E) Bilgiyle beraber dikkatin istendiği sorularda dikkatsizlik yapılmamalıdır. Ancak dizelerde isim tamlaması yoktur. Cevap C Çözüm “çıkarır” yüklemi türemiş eylemdir; çık-ar (A) y. eki 4. Kişi, kültürel değerlerle pişer, iyiyi ve doğruyu görür, kendine örnek alırdı. “için” ilgeç, “de” bağlaçtır (B) “şiirinin özgünlüğü” ad tamlamasıdır (C) Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? “böyle” ve “kaç” sözcükleri sıfattır (E) Ancak parçanın IV. cümlesinin yüklemi “sıradandır” isim soylu olduğu için çatı aranmaz. Cevap D A) Bağ eylem B) Sıfat tamlaması C) Zamir C) Belirtme durumu eki E) Adlamış sıfat Çözüm “kültürel değerlerle” sıfat tamlamasıdır (B), 2. Güneşle beraber söndüğüm akşam Baş ucumda kimler yanar kim bilir “kendine” dönüşlülük zamiridir (C), “iyi-y-i” belirtme durumu eki almıştır (D), Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İlgeç B) Eylem D) Bağlaç “iyiyi” adlaşmış sıfattır (E), C) Adıl Ancak cümlede bağ eylem yoktur. E) Ad Cevap A 205 300 SORUDA YGS TÜRKÇE 37. Mutluluğa uçmak ... Bu en büyük özlemidir insanoğlunun. Oysa bilmez ki mutluluk nedir? Soyut bir kavram, mutluluk dediğimiz. Var olduğunu sandığımız anda bile, biraz üstünde durunca yok olan bir şey. Bizim yarattığımız bir duygu. İnsanoğlunun çağlar boyu ardından koştuğu, bir türlü yetişemediği... Kimler, kimler mutluluğa doğru yola çıktılar. Önemli olan da buydu, o duyguyu bir anlığına yaşamak. “Mutluluğa uçuyoruz” duygusunu tatmak da bir üstünlüktür. Çok kısa bir zaman süresince bile olsa. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her anı kitabı roman gibi okunmaz. Bakarsınız adam “Ben neydim, öğrenin.” der gibidir. Okur öfkelenir, rahatsız olur, iter o anı diye önüne sürülen övünmeleri. Anı yazan, ikinci planda kalmak zorundadır. Gördüğünü, öğrendiğini, duyduğunu veren kişi okurdan büyük ilgi görür. Yoksa anı yazarı kendisine ve yazdıklarına kuşkuyla bakılan biri olmaktan yakasını kurtaramaz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 39. Böyle diyen bir sanatçının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) İnsanların mutluluğu tam olarak tanımlayamadığına A) Anılarımda gözlemlerimi okurlarımla paylaşırım. B) İnsanın mutlu olmak için kendini çoğu zaman gülünç durumlara soktuğuna B) Okurla aramda kurduğum güven duygusu sayesinde yazdıklarıma inanılır. C) Her insanın hayattaki amacının mutluluğu yakalamak olduğuna C) Hiçbir zaman kişiliğimi ön plana çıkarmam; okuru hayal kırıklığına uğratmam. D) Mutluluğa ulaşılamasa bile o yolda olmanın istendiğine D) Anılarımın çok okunmasının nedenlerinden biri okurun bende gördüğü alçak gönüllülük duygusudur. E) Mutlu olmayı insanların kendileri için hedef olarak gördüğüne E) Okurumun, anılarımı okurken sadece zor ve sıkıntılı günlerden bugünlere nasıl geldiğimi bilmesini isterim. 38. Deneme yazarı, anlattığını içtenlikle, tam bir açık yüreklilikle anlatan kişidir. Anlattıklarının inandırıcılığı onun bu yönünden gelir. Yoksa belgesel, kanıtlara yaslanan bir düzyazı biçimi değildir deneme. Öne sürülen her düşünce ya da savı doğrulama, ispatlama gibi bir kaygısı yoktur deneme yazarının. Denemeyi makaleden ve eleştiriden ayıran özellik de budur. Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisine yer verilmemiştir? 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Deneme, kanıtlara dayanılarak yazılan bir tür değildir. B) Deneme yazarı, eserini samimi olarak ve içinden geldiği gibi yazar. A) Kanıları öne çıkarma B) Deyimlere başvurma C) Deneme içten yazılmazsa inandırıcı olmaz. C) Tekdüzelikten kaçınma D) Eleştiri ve makale kanıtlara dayanmalıdır. D) Tanımlama yapma E) Deneme; eleştiri ve makale kadar okunan bir tür değildir. E) Devrik cümleye yer verme 228 300 SORUDA YGS TÜRKÇE YGS TÜRKÇE DENEME SINAVI - 5 1. Onun eserleriyle ilk defa yüz yüze geldiğimde kitaplarına kaptırmıştım kendimi. Çünkü onun üslubu, insanı yazmaya yönlendiriyordu. Ancak büyük istekle yazdıklarım sonuçta garip bir şekilde onu andırmaktan kurtulamıyordu. 3. Dostoyevski’nin başka hiçbir romancının yapmadığı kadar önemli noktalara dokunduğu bir gerçektir ama bütün kişilerin aynı kumaştan olduğunu söylemek mümkündür. Bu parçadaki altı çizili sözün anlamı aşağıdakilerden hangisidir? Bu cümlede geçen “bütün kişilerin aynı kumaştan olduğunu söylemek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Aynı konuyu işlemek A) Kimsenin bilmediği konulara değinmek B) Anlatım olarak çağrıştırmak B) Aynı yerel söyleyişleri işlemek C) Eleştirileriyle öne çıkmak C) Benzer özelliklere sahip kahramanları kullanmak D) Hayretini gizleyememek D) Farklı kahramanları ön plana çıkarmak E) Uzun süre etkisinde kalmak E) Geleceğe kalabilecek kişileri konuşturmak 4. Ressam mısınız? Üzüm salkımlarının öyle tıpkısını yapınız ki, kuşlar onları gagalamaya gelsinler! Heykelci misiniz? Öyle bir inek heykeli yapınız ki buzağılar süt emmeye koşup gelsinler! Romancı mısınız? Gözlemleriniz öyle olmalı ki, mahkeme tutanaklarını yayımladığınızı sansınlar. 2. Size ilginç gelebilir ama ben, öyle öğüt verici, yol gösterici, didişmeli yazılar yazmaktansa bazı yazıları baharlara, şiirlere, renklere ayırmak daha doğru olur, diye düşünüyorum. Kimileri yazarlardan ille de kavgalı, eleştiren, birilerinin yakasına yapışmış yazılar bekler. Onlar hep içlerindeki öfkeyi, benimsediği yazarın dile getirmesini isterler. Böylelikle de ferahlamayı umarlar. Ben bu tavrı özellikle son yıllarda bıraktım, yazılarımı okuru incitmeyen, samimi bir üslupla yazmaya gayret ediyorum. Bu parçada üzerinde durulan kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Etkileyicilik B) Özgünlük C) Evrensellik D) Gerçekçilik E) Kalıcılık Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır? A) İçten ve yumuşak bir söyleyişle yapıt oluşturmaya çaba göstermek A) Son çıkan romanında toplumsal olaylara değinmiş. B) Okurla iletişim kurabilen bir anlatıma özellikle başvurmak B) Şiirlerini topladığı eserinin ön sözünde şiir yazmasının nedenlerini anlatmış. C) Toplumu yönlendirebilecek kadar süslü bir anlatım kullanmaya çalışmak C) Bütün resimlerinde şehir yaşamını yansıtmış. D) Toplumun iyi yönlerini öne çıkaran bir söyleyişe yer vermek D) Bir öyküsü hariç diğerlerinde çocukların bayram sevincini işlemiş. E) İçtenliğin ve gerçekçiliğin birlikte verildiği yazınsal yaratılar kaleme almayı arzulamak E) Denemelerini kaleme alırken çevresini de titizlikle gözlemlemiş. 245 300 SORUDA YGS TÜRKÇE HANGİ TÜRKÇE SORUSU NASIL ÇÖZÜLÜR CÜMLE ANLAMI - CÜMLE YORUMU SÖZCÜK ANLAMI - SÖZ YORUMU DEYİM - ATASÖZÜ Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirBu parçadaki altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Parçanın tamamı mutlaka okunmalı, “söz”e yüklenen anlam tespit edilmeli ve yanlışlıkla parçanın ana düşüncesi değil, altı çizili sözün anlamı bulunmalıdır. lik açısından ötekilerden farklıdır? Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangileri yakın anlamlıdır? Yakın anlamlı olduğu düşünülen sözcüklerin yerleri değiştirilerek sağlaması yapılmalı. Sözcükler birbirlerinin yerine konabiliyorsa yakın anlamlıdır. si kendinden öncekinin gerekçesidir? Cümleler öznellik - nesnellik yönüyle incelenir, yani cümlelerden dördü nesnel biri özneldir ya da dördü öznel biri nesneldir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangiGerekçe; neden demektir. Gerekçe bildiren cümle, başına “çünkü” bağlacı getirilerek okunabilen cümledir. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisine kesin olarak ulaşılabilir? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir? Önce cümledeki deyim bulunur, ardından deyimin anlamı aynı cümlede aranır. Yanlışlıkla neden - sonuç ilişkili cümlelere takılmamak gerekir. Cümleden uzak yorumlara girmeden, cümlenin çizdiği çerçeve kadar mantık yürütülmelidir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı düşünce değişik sözlerle yinelenmiştir? Aynı düşüncenin desteklenmesi için yakın anlamlı Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “denk” sözcüğü deyim içinde kullanılmıştır? Bir sözcüğün deyim içinde kullanılması, mecaz anlamlı herhangi bir sözcükle kalıplaşması demektir. sözler kullanılır. Yakın anlamlı sözlerin ya da sözcüklerin bulunduğu cümle aranmalıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yan tutmama söz konusudur? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılmamış bir deyim vardır? Böyle sorularda “yerinde kullanılmamış” sözü “yanlış anlamda kullanılmış” anlamına gelmektedir. Yazarın tarafsız yani objektif davrandığı cümle aranmalıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan sözcükler tek başlarına kullanılamaz? İkilemeyi oluşturan sözcüklerden en az biri anlamsız olmalıdır. Parçadaki her cümle için bir seçenekte yorum yapılmıştır. Dolayısıyla her cümleden sonra o cümle ile ilgili seçenek okunmalı, soru böyle çözülmelidir. Bu cümlenin sonuna aşağıdakilerden hangisi Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hafif” sözcüğü bu cümledeki “ağır” sözcüğünün anlamca karşıtıdır? “Ağır” ile “hafif” sözcüklerinin karşıt olduğu bellidir ancak gerçek anlamlı bir sözcüğün karşıtı, sesteşi ve eş anlamlısı gerçek olmalıdır. getirilemez? Cümlenin taşıdığı anlamla çelişen söz aranmalıdır. Böyle sorularda “şu söz gelse daha iyi olur” tarzında bir yaklaşım göstermek insanı yanıltır. Burada önemli olan “hangisi gelirse çelişki, tutarsızlık olur” mantığıyla soruyu çözmektir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bağırmak” sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır? Böyle sorularda sözcüğün gerçek ya da mecaz anlamı değil, anlamsal karşılığı istenmektedir. Aşağıdakilerin hangisinde insana özgü bir nitelik doğaya aktarılmıştır? Kişileştirmenin yapıldığı cümle aranmalıdır. 255 300 SORUDA YGS TÜRKÇE TÜRKÇE SORULARINDA NE, NE DEMEKTİR Bazı sorularda geçen sözcüklerin anlamsal karşılığı bilinmediğinden soru çözümünde zor durumda kalınabiliyor. Yaygın kullanılmayan bir ifade geçtiğinde soru çözülemez hâle gelebiliyor. Aşağıda 1981 yılından itibaren üniversiteye hazırlık sınavlarındaki Türkçe sorularında kullanılan bu tarzdaki sözler ve bunların karşılıkları sıralanmıştır. SÖZ, SÖZCÜK SÖZ, SÖZCÜK KARŞILIĞI KARŞILIĞI ad ........................................... isim kılış......................................... iş ad takımı ................................ isim tamlaması kip ......................................... zaman eki ad eylem ............................... isim-fiil kişi.......................................... şahıs adıl ......................................... zamir kişi adılı .................................. şahıs zamiri adlaşmış sıfat......................... isimleşmiş sıfat koruyucu ünsüz...................... kaynaşma harfi ayraç ...................................... parantez nicelik ..................................... sayısal ayrılma, uzaklaşma, çıkma .... ismin -den hâli niteleyici sözcük ..................... niteleme sıfatı azlık-çokluk zarfı .................... miktar zarfı nitelik...................................... sıfat, özellik basit çekimli eylem ................. basit zamanlı fiil ortaç ...................................... sıfat-fiil belirteç .................................. zarf belirten .................................. tamlayan ön ad ...................................... sıfat belirtilen.................................. tamlanan ön ad takımı ........................... sıfat tamlaması belirtme, gösterme durumu .... ismin -i hâli önemsenen öge .................... vurgulanan öge betimleme .............................. tasvir etme öyküleme................................ hikâye etme bileşik çekimli eylem .............. bileşik zamanlı fiil özdeş ..................................... aynı bitmemiş cümle ...................... eksiltili cümle pekiştirme zamiri .................... dönüşlülük zamiri bulunma, kalma durumu ........ ismin -de hâli saptama ................................. tespit etme cins adı .................................. tür ismi ses ......................................... harf cümle unsuru ......................... cümle ögesi sesli........................................ ünlü çekimli eylem ......................... çekimli fiil sessiz ..................................... ünsüz durum eki ............................... hâl eki söz öbeği................................ birden fazla sözcük, grup düz cümle............................... kurallı cümle şekil, tasarlama kipleri .......... dilek kipleri düz tümleç.............................. nesne tamlanan eki........................... sahiplik, iyelik, aitlik eki edilgenlik eki .......................... -l, -n tamlayan eki........................... -n, - in, - un, - ün ek eylem................................. ek - fiil eylemsi .................................. fiilimsi tümce ..................................... cümle gerekçe .................................. neden, sebep tür........................................... görev grup........................................ bileşik, birleşik ulaç ........................................ bağ eylem, zarf-fiil hece düşmesi......................... ünlü düşmesi üleştirme ............................... paylaştırma ikizleşme ................................ ünsüz türemesi ünsüz değişimi ....................... ünsüz yumuşaması ilgeç........................................ edat ünsüz uyumu.......................... ünsüz sertleşmesi ilgeç tümleci ........................... edat tümleci yakıştırmaca........................... benzetme ilgi eki ..................................... -ki yaklaşma, yönelme durumu ... ismin -e hâli işlev........................................ görev yargı ögesi ............................. yüklem iyelik eki ................................. sahiplik, aitlik eki yer tümleci.............................. dolaylı tümleç 261 300 SORUDA YGS TÜRKÇE YGS TÜRKÇE SORULARINDA GEÇEN BAZI SÖZLERİN ANLAMLARI SÖZ ANLAM SÖZ Andırışma .................Benzeşme, anımsatma ANLAM Haz ............................Zevk, hoşa gitme Atfetmek....................Dayandırmak, isnat Heves ........................Aşırı istek Ayrıksı.......................Ayırıcı özellik İçerik .........................Konu Ayrım.........................Fark İçgüdü.......................Doğuştan gelen davranış Bağdaşma ................Uyma İçmonolog ................İç konuşma Basmakalıp...............Bilineni tekrarlama İleti ............................Mesaj Bellek ........................Akıl, hafıza İlinti ...........................İlgi Birinci kişili ..............Ben'li, biz’li anlatım İmbik .........................Süzülerek elde edilen Biçem........................Üslup, anlatım İmge ..........................Hayal, zihinde tasarlanan Bütümsellik ..............Bütün olma durumu İrdeleme ....................Gözden geçirme Ceht...........................Gayret İroni...........................İnce alay Cumba ......................Çıkıntı balkon İstem .........................İsteme durumu, istek Çıkarım .....................Varılan sonuç İşitsel ........................İşitmeyle ilgili Çoğullaştırma...........Çoğul eki kullanma İşlev...........................Görev Dağarcık ...................Bilgi birikimi İvedilik ......................Çabukluk Devinim.....................Hareket İzlenim ......................Gözlem Didaktik.....................Öğretici Kalıtsal......................Genetik, doğuştan Direngen ...................İnatçı Kanı...........................İnanılan düşünce Dışadönük ................Dışla ilişkili olan Kanıksamak..............Kabul etmek, kabullenmek Dörüt .........................Sanat Kanıtlanabilirlik ........Öznellik - nesnellik yönüyle Dörütmen..................Sanatçı Karşın .......................Rağmen Dram .........................Acıklı olay Kemlik.......................Kötülük Duyarlık ....................Hassasiyet, titizlik Kılış ...........................İş Düşsel.......................Hayali Klasik ........................Kalıcı Enikonu ....................İyiden iyiye, iyice Kof.............................Boş, değersiz Epik ...........................Coşkulu Kuram .......................Teorik bilgi Esin ...........................İlham Kurgu ........................Yapı Estetik.......................Güzellik Lirik ...........................Duygusal Evrensel....................Herkesi ilgilendiren Mahir .........................Becerikli Fantastik ...................Hayal Mahlûk ......................Yaratık Gerekçe ....................Neden, sebep Makbul ......................Geçer, beğenilen Gibilik........................Benzerlik Mest ..........................Kendinden geçme Gizemli......................Esrarengiz Mistik ........................Gönül yoluyla Görece ......................Kişiden kişiye değişebilen Muttasıl .....................Sürekli Görsel .......................Gözlem, görmeye dayalı Müphem ....................Belirsiz Gösterge...................İşaret, belirti Müşkül .....................Zor, güç Güdü .........................Dürtü Müşkülpesent...........Zor beğenen, titiz Güncel ......................Günlük olaylar Nakıs .........................Eksik Harami ......................Haydut, hırsız Nekâhet.....................İyileşme süreci Hayıflanma ...............Üzülme Nesir..........................Düzyazı 262 300 SORUDA YGS TÜRKÇE BAZI DEYİMLERİN ANLAMLARI Abayı yakmak : Birisine gönül vermek Aman vermemek Acısını çıkarmak : Öç almak, gördüğü zarar ve ziyandan meydana gelen eksikliği sonradan tamamlamak Aralarından kara kedi geçmek : Birbirine gücenmek Ar damarı çatlamak : Utanması olmamak Arif olan anlasın : Herkesin anlayacağı kadar açık söylenmeyen bir sözün gerçek anlamını kavrayanlar için söylenir. Açmaza düşmek : İçinden çıkılmayacak bir duruma düşmek Ağız değiştirmek : Daha önce söylediklerinin tersini söylemeye başlamak Ağızlara sakız olmak : Herkesin, kötü bir durumundan dolayı, hep onu konuşması; dedikodu konusu olmak Armudun sapı var, üzümün çöpü var demek Astarı, yüzünden pahalı olmak Ağzı kulaklarına varmak : Çok sevinmek Ağzı laf yapmak : Konuşmayı iyi becermek Ağzında bakla ıslanmamak : Sır saklayamamak Ağzı yanmak : Bir şeyden büyük zarar görmek Akıl kutusu : Çok akıllı : Üzücü bir durum meydana gelecek diye çok korkmak Aklı kesmek : Bir şeyin olabileceğine inanmak Aklını peynir ekmekle yemek : Her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek : Bir işe harcanılan para ya da emeğin, elde edilen sonucun değerini aşması Aşık atmak : Yarışmak, boy ölçüşmek Atı alan Üsküdar'ı geçti : Fırsat kaçırmak Attan inip eşeğe binmek : Bulunduğu konumdan daha aşağı bir yere düşmek Akıntıya kürek çekmek : Gerçekleşmeyecek bir iş için boş yere uğraşmak Aklı çıkmak : Rahat vermemek, göz açtırmamak Ayak diremek : Bir düşünceyi sonuna kadar sürdürmek Ayıkla pirincin taşını : Karmakarışık olan bir işin içinden çıkmanın zorluğunu anlatmak için söylenir. Bacası tütmez olmak : Ailesi dağılmak ya da işi bozulmak Bağrına taş basmak : Sesini çıkarmaksızın her türlü acıya katlanmak : Akılsızca işler yapmak Al birini vur ötekine : İkisi de değersiz, işe yaramaz Alicengiz oyunu : Ustaca ve haince yapılan kötülük Alnını karışlamak : Küçümseyerek meydan okumak Bal alacak çiçeği bilmek : Nereden, nasıl yarar sağlayabileceğini bilmek Alnının damarı çatlamak : Başarmak için çok çalışmak, sıkıntılara katlanmak Alttan almak : Sert konuşan birine yumuşak davranmak 267 Baltayı taşa vurmak : Birine bilmeyerek dokunacak söz söylemek Bam teline basmak : Birinin en çok kızacağı bir şey söylemek, etkilemek Bana mısın dememek : Aldırış etmemek 300 SORUDA YGS TÜRKÇE PRATİK YAZIM KURALLARI “Şey” sözcüğü her zaman ayrı yazılır: her şey, bir Ünlü daralmasına neden olan “y” sesi sınırlı sayıdaki şeyler, çoğu şey, bazı şeyler... sözcüklerde görev alır: diyerek(de), niye(neye), yiyecek(ye)… İkinci sözcüğü “sever” olan birleşik sözcükler bitişik İkilemelerde ünlü düşmesi olmaz: omuz omuza, yazılır: konuksever, vatansever, hayvansever, şehirden şehire, gönülden gönüle, burun buruna, hayırsever, yardımsever, barışsever… göğüs göğüse, nesilden nesile… “Herhangi” dışındaki “her” ile başlayan birleşik söz- Ünlü türemesi sınırlı sayıda sözcükte görülür: dara- cükler ayrı yazılır: her yer, her zaman, her biri, her cık, gencecik, biricik, azıcık… an, her gün, her zaman, her ne kadar… “Hakketmek” işlemek ve taşa oymak demektir; “hak Bazı sözcüklerin yazımı cümledeki anlamına göredir: etmek” ise layık olmak demektir. herhalde (belki), her halde (mutlaka); gırgır (süpürge), gır gır (eğlence); bir takım (elbise), birtakım Kaynaştırma ünsüzü sadece iki ünlü arasına gelmez: (belgisiz sıfat); birebir (etkili), bire bir (görüşme)… yarım(ş)ar, kapı(s)ı(n)dan… “Uluslararası, milletlerarası” dışında ikinci sözcüğü “İkizleşme” ünsüz türemesi demektir; “dudaksıl- “arası” olan birleşik sözcükler ayrı yazılır: okullar laşma” n-m değişimi demektir; “ünsüz değişimi” arası, şehirler arası, sınıflar arası… ünsüz yumuşaması demektir; “ünsüz uyumu” ünsüz sertleşmesi ve ünsüz benzeşmesi demektir; “aşınma” yerleşik ses kaybıdır ve kahve altı yerine Ara yönler bitişik yazılır: kuzeydoğu, güneybatı… kahvaltı denmesi gibi sözcüklerde görülür; “göçüşme” bir yazım yanlışıdır ve kirpik yerine yanSaatlerin yazımında dakika bir değer ifade ediyorsa lışlıkla kiprik, yalnız yerine yanlışlıkla yanlız denme- dakikaya göre; etmiyorsa saate göre çekim eki geti- sidir. rilir: 18.00’de, 22.45’te… Bağlaç olan “de” ayrı yazılır ve “te, ta” biçimi yoktur Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: ayrıca “gerekçe(neden), amaç, bile, dahi, fakat, kü- altışar, üçer, yirmi beşer… çümseme” anlamları katar. Soru eki “mı, mi” her zaman ayrı yazılır: anlıyor Durum (hâl) eki olan “ –de” bitişik yazılır ve “–te, -ta” muydu, Ali mi, gider misiniz…. biçimi vardır ayrıca “bulunma, zaman, durum” anlamları katar. Yardımcı eylemle kurulan bileşik eylemlerde isim olan Kişi adlarıyla kullanılan saygı sözcükleri, meslek ve sözcükte “sadece” ünsüz türemesi ya da ünlü rütbe adları, lakaplar, unvanlar büyükle başlar: Kay- düşmesi varsa bileşik eylem bitişik; bu iki ses olayı makam Talha Bey, Sayın Prof. Dr. Erol Aydın, yoksa ayrı yazılmak zorundadır: reddetmek, seyret- Serpil Hanım, Yüzbaşı Cengiz Efendi, Özge mek, fark etmek, arz etmek, sevk etmek, alt etmek, Hemşire, Kasap Hasan… yok olmak… (istisnası var: mahvetmek) Akrabalık bildiren sözcükler büyükle başlamaz: Ayşe Ünsüz benzeşmesine uymadığı hâlde yazım yanlışı nine, Mehmet amca, Tarık enişte, Mehtap teyze, olmayan sözcükler var: üçgen, dörtgen, beşgen… Rıza dayı, Nesibe hala… 273 300 SORUDA YGS TÜRKÇE MİNİ YAZIM KILAVUZU açgözlü asfalt çalakalem gelgelelim açık alan ataşe çekidüzen gır gır (eğlence) açık fikirli Atatürkler çepeçevre gırgır (süpürge) açık oturum ay ışığı çiçekçi gitgide açıkgöz Ay tutulması çok sesli göğsü adamakıllı ayaküstü darmadağınık göz önüne affetmek ayırt etmek Dayı Kemal göz ucu ağırbaşlı az çok dedikodu gözyaşı Ağrı Dağı azat etmek def etmek gramer ağzın içi azletmek değişken güler yüz ah etmek Balıklı Göl demek ki gün ışığı alafranga basmakalıp denizaltı Güneş tutulması alçak gönüllü baş başa denizaşırı Güney Türkiye alelacele baş ucu dershane günübirlik alelade başıboş dert etmek ha bire alın teri başrol deyince hafta içi alın yazısı başsağlığı deyip hak etmek alışveriş başvuru dil bilgisi halbuki alt etmek başyazar divan şiiri harikulade alt geçit başyazı Doktor Alper Öztürk Harran Ovası altmış belli başlı doküman hastane altüst bilinçaltı düzyazı hayırsever amfi bilirkişi eczane her an ana dil bir anda efekt her biri ana düşünce bir arada egzoz her gün Anadolu estetiği bir araya el ele her ne ise anaokulu bir gün elektrik her şey anlayamadı bir şey eleştiri her yer Anneler Günü’nde biraz entelektüel herhangi bir ant içmek birbirine er geç herkes Antep fıstığı birçok erozyon hiç kimse antrenör birdenbire Ertuğrul Beylere hiçbiri apaçık birkaç espri hoşça kal ara sıra boş yere farz etmek Hristiyan ara söz bu yana film İbrahimli beldesi ardı sıra bugün fiyat iç içe art arda büyüklük Galata Köprüsü'nden içedönük artırmak cana yakın GAP'ın içli dışlı arz etmek çağrılmak gardırop iddia 275 300 SORUDA YGS TÜRKÇE AÇIKLAMALI 500 ANLATIM BOZUKLUĞU CÜMLESİ A) ANLAMSAL BOZUKLUKLAR Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü. “sanki” ile “gibiydi” ilgeçleri aynı anlamı karşılar. Cümle ya “Sanki dalgasız bir denizdi yüzü.” ya da “Dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.” biçiminde düzeltilmelidir. 1.GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI Bir sözcük ya da söz grubu cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında değişme olmuyorsa o sözcük ya da söz grubu gereksizdir. Çocuk, balkondan az kalsın düşeyazdı. “az kalsın” sözü “düşeyazdı” sözcüğündeki yaklaşma eylemi “eyazmak” ile aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya “Çocuk, balkondan düşeyazdı.” ya da “Çocuk, balkondan az kalsın düşüyordu.” biçiminde düzeltilmelidir. Cümlenin anlamına ayrıntı, bilgi ya da pekiştirme katan sözler gereksiz değildir. EŞ ANLAMLI SÖZCÜK KULLANILMASI Cümlede aynı anlama gelen sözcükler ya da sözler anlatım bozukluğuna neden olur. Son maçtaki yanlış pas hatası takımı mahvetti. “yanlış” ile “hata” aynı anlamı karşılar, biri cümleden çıkarılmalıdır. Yalnız ne var ki dilimizi doğru kullanmıyoruz. “yalnız” ile “ne var ki” aynı anlama geldiğinden biri cümleden çıkarılmalıdır. Bir şarkıyı okurken insanlar etkilensin diye okumuyorum. Yüklem “okumuyorum” biçimindeyken cümlede “okurken” bağ - fiilinin kullanılmasına gerek yoktur; “okurken” sözcüğü cümleden çıkarılmalıdır. Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik. “iki günde bir” ile “gün aşırı” aynı anlama gelen sözlerdir; biri cümleden çıkarılmalıdır. Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi problemleri tartışılacak. “ekonomik” ile “iktisadi” eş anlamlı sözcüklerdir; biri cümleden çıkarılmalıdır. Türkçe ve Fransızca dillerini çok iyi biliyordu. “dil” sözcüğü “-çe, -ca” ekleriyle aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya “Türkçe ve Fransızcayı çok iyi biliyordu.” ya da “Türk ve Fransız dillerini çok iyi biliyordu.” biçiminde düzeltilmelidir. Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı. “artık” ile “bundan sonra” aynı anlama geldiğinden biri cümleden çıkarılmalıdır. İşte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum. “bu yüzden” ile “dolayı” aynı anlamı karşılar; ya “dolayı” sözcüğü cümleden çıkarılmalı ya da cümle “İşte seninle bundan dolayı konuşmak istemiyorum.” biçiminde düzeltilmelidir. O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum. “daha” ile “henüz” eş anlamlı sözcüklerdir; biri cümleden çıkarılmalıdır. Bu gece sıcaklık, sıfırın altında eksi beş derece olacak. “sıfırın altında” ile “eksi” aynı anlamı karşılar; biri cümleden çıkarılmalıdır. Zeynep'in galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor. “galiba” ile “gibi görünüyor” aynı anlamı karşılıyor; ikisi de tahmin anlamı katmış. Dolayısıyla cümle ya “Zeynep'in galiba başka çaresi de yok.” ya da “Zeynep'in başka çaresi de yok gibi görünüyor.” biçiminde düzeltilmelidir. Ne demektir acaba armoninin anlamı? Cümle ya “Ne demektir acaba armoni?” ya da “Nedir acaba armoninin anlamı?” biçiminde düzeltilmelidir. Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır. “nedeni” ile “-dan” eki aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya şöyle olmalıdır: “Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasıdır.” ya da şöyle olmalıdır: “Gülmesi bugün iyi bir haber almasındadır.” 277 300 SORUDA YGS TÜRKÇE ÖSYM ANLATIM BOZUKLUĞU SORULARININ CEVAP SEÇENEKLERİ YIL VE SINAV ANLATIM BOZUKLUĞU OLAN CEVAP SEÇENEĞİ 1981 - ÖSS . . . .Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı. 1981 - ÖYS . . . .Bu eski kararı yeniden içinde bulunduğumuz dönemde ve devirde gözden geçirmeliyiz. 1981 - ÖYS . . . .Çocukları sağlıklı ve sıhhatli yetiştirmek için beslenmelerine önem vermeliyiz. 1982 - ÖSS . . . .Hiçbiri -Ali Suavi'den başka- ülkede bir ayaklanmayı düşünmemiş, padişaha bağlılığı kutsal bir görev saymıştı. 1983 - ÖSS . . . .Bu konuda söylenenlere inanıyor, her yerde öne sürüyordu. 1983 - ÖSS . . . .Yazar, bu özü, birtakım ilkelerden, hazır formüllerden yola çıkarak değil, somut gerçeklerden, yaşanmış deneyimlerden yola çıkarak yeniden buluyor. 1983 - ÖSS . . . .Ortaklar arasındaki mevcut ikiliği giderdik. 1983 - ÖSS . . . .Bu tür duygular, gözlerimi yaşartırlar. 1984 - ÖSS . . . .Aldığı şehirlere Türkleri yerleştirmek suretiyle Türkleştirdi. 1984 - ÖYS . . . .Onun için zevkine ve keyfine düşkün ne kadar memurlar varsa, hep burasını ister, buraya yerleşirdi. 1985 - ÖSS . . . .Bu kitap, yayınevimizin, ölümünün 10. yıl dönümünde, ünlü şaire, onun yüce anısına armağandır. 1985 - ÖYS . . . .Bu yol yaya yürümekle bitmez. 1986 - ÖSS . . . .Durmadan gazoz ve çekirdek yenilen bu yerden hemen uzaklaştım. 1986 - ÖSS . . . .Yazarlarımızın köy yaşayışına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır. 1986 - ÖSS . . . .Bu ilaç, mide yanmasına sebep olmadığı gibi ne de asit-baz dengesi üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye de yol açmaz. 1986 - ÖSS . . . .Yoksul görünümlü biriydi bu. Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi. 1986 - ÖYS . . . .İster hukukun ister öteki sosyal bilimlerin verilerine dayansak bile yine de bu görüşü kanıtlayamayız. 1986 - ÖYS . . . .Doktoruna göre babamın, bir ay dinlenip istirahat etmesi gerekiyormuş. 1987 - ÖSS . . . .Bunun üzerine üyeler, bir an sessizlik içinde kaldılar ve herkes ellerini havaya kaldırarak söz istediler. 1987 - ÖSS . . . .Shakespeare'in oyunları arasında en sık sahnelenen ve Türk seyircisi tarafından en çok benimsenenler arasında Hamlet ve Othello'dur. 1987 - ÖSS . . . .Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık sayın dinleyiciler. 1987 - ÖSS . . . .Bu sonuca ulaşılacağını belki de biliyor olmalılar. 1987 - ÖSS . . . .Bu büyük apartmanlar, birbirine yaklaşık yapılmıştır. 1987 - ÖYS . . . .Bu sorunun üzerinde enine boyuna düşünmeyi, anlamak için çaba harcamayı öğrenmemişler. 1987 - ÖYS . . . .Bu, Türkiye'ye özel bir durumdur. 1987 - ÖYS . . . .Otobüste önümde oturan çocuk eğilmiş, annesinin kulağına durmadan alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu. 294 300 SORUDA YGS TÜRKÇE NİÇİN KİTAP OKUMALIYIZ YGS sorularının yorum, dikkat, konsantre istediği hep tekrar edilir. Özellikle biyoloji gibi yer yer metin içeren sayısal sorularda bile bu geçerliyse sözel soruları, üstelik Türkçe soruları için, çok şey söylemeye gerek yok. Evet, YGS Türkçenin üçte ikisinin yorum içeren sorulardan oluştuğunu bilen her öğrencinin karşılaştığı sorunların başında dikkatli okuyabilmek, okuduğunu anlayabilmek ve yorumlayabilmek gelir. Bunun için de kitap okumanın gerekliliği bir kez daha karşımıza çıkar. Ancak bazı öğrenciler “Üniversiteye hazırlanırken kitap okumak da nereden çıktı?” ya da “Faydası olmaz, bir kitapla hiçbir şey değişmez.” diyebiliyorlar. Şimdi kitap okumanın soru çözümünde nasıl faydalar sağlayacağını birlikte görelim: 1. Öncelikle kitap okumak zaman kaybettirmez; üstelik sınavda zaman kazandırır. Bir paragrafı birden fazla okumak zorunda kalmazsınız. Bilirsiniz ki bir paragrafın birden fazla okunması ayrıntılara ya da çeldirici seçeneklere takılmak anlamına gelir. 2. Okumak; göz tembelliğini ortadan kaldırır. Uzun paragrafları okumaktan sıkılan ya da birkaç cümle okuduktan sonra dikkati dağılan öğrenciler kitap okuduklarında bu göz tembelliği sorununu çözmüş olurlar. 3. Yorumlanacak cümleler ya da paragraflar dikkat, konsantre ister. İyi bilinen soruların bile dikkatsizlikten yanlış yapıldığı bir gerçek. İşte kitap okuyan öğrenci, sıkılma sorununu çözdüğünden dikkatini ve ilgisini canlı tutabilir. Paragrafın ilk cümlesindeki konsantrasyonunu son cümleye kadar taşıyabilir. 4. Sorularda sıkça geçen “asıl anlatılmak istenen, asıl vurgulanan düşünce, en kapsamlı yargı, en uygun başlık..” gibi ifadeler kapsamlı düşünmeyi gerektiriyor. Kitap okuyanın konuya daha geniş, daha kapsamlı bakacağı tartışılmaz bile. 5. Türkçede yorum sorularındaki kelime oyunları, tarih, coğrafya ve felsefe sorularındaki dikkat isteyen ifadeler, ters köşeye yatma ihtimalinin yüksek olduğu sorulardır. Kitap okuyan öğrenci uzun yazılar okumaya alışkın olduğundan bir yazıdaki her türlü “gelgit”lere, “iniş-çıkış”lara hazırdır, alışkındır. Dolayısıyla da onun “oyuna gelme” riski azdır. 6. Okumak için zaman ayarlamasının yapılamadığı söylenir. Aslında bu konunun gereğine inanmış bir öğrenci kitap okumak için günün belli bir saatini ayırabilir. Ders çalışmaktan sıkıldığında, uyku tutmadığında, tatillerde, boş zamanlarında rahatlıkla kitap okuyabilir. 7. Kitap okumanın zor bir iş olduğundan daha çok; bunun faydalı bir eğlence ve bilgilenme olduğu düşünülürse okumaktan daha zevk alınır ve okuma, amacına ulaşmış olur. 8. Okunacak kitabın da önemli olduğu unutulmamalıdır. Kitabın güzel ve doğru Türkçeyle yazılmış olması, anlatımın düzgün, sade ve anlaşılır olması önemlidir. Eser eğer tercümeyse çeviri dilinin düzgün olmasına dikkat edilmelidir. Yani kısacası “niçin kitap okunduğu unutulmadan” kitap adını belirlemek ve kitap okumak gerekir. Bu anlatılanlar göz önünde bulundurularak bazı eser adları sıralanmıştır. Daha pek çok değerli sanatçının eserleri de sıralanabilirdi ama bir seçme yapılması gerektiğinden dolayı, bazı eserler yazılmıştır. Siz de ilgi duyduğunuz edebî türe göre bir ya da birkaç kitabı edinerek okuyabilirsiniz. 300 300 SORUDA YGS TÜRKÇE OKUNABİLECEK BAZI ESERLER 301