doğum - Acil ve Afet Derneği

advertisement
KISIM
DOĞUM
Bölüm 38 Doğum
Doğum
GİRİŞ
Doğum, özellikle de hastaneye yetişilemeyen
durumlar, uzun yıllar televizyon filmlerine konu olmuştur. Kadın büyük acı çekmektedir,
her zaman bir fırtına veya kaza vardır, birisi
kurtarmaya gelir ve herkese su kaynatmasını
söyler. Bebek çok güzel, anne bitkindir ve
bebeğin yedek doktoru -şovun baş oyuncusunun babası- kıvanç duymaktadır.
Gerçek yaşamda bu durum çok seyrek olur.
ABD'de bebeklerin çoğu hastanelerde doğmaktadır. Seyrek olarak, doğum süresi başlayıp, kadını hastaneye götürmeye vakit olmadığında, ATT hamile bir kadını görmeye çağrılır. Bu, pek seyrek olmakla birlikte, olabilir
ve ATT çabuk ve yeterli biçimde hareket
etmeye hazırlıklı olmalıdır. Steril bir acil
doğum seti kaynar suyun yerini alırken pek
çok olası problem de televizyon oyunu ile yer
değiştirir. Göbek bağı bebeğin boynuna
sarılabilir, bebek soluk almakta güçlük
çekebilir, annenin aşırı kanaması.olabilir,
Şükür ki, acil doğumların çoğu olaysız
gerçekleşir, fakat böyle olmasına rağmen,
ATT tüm doğum süreci hakkında çok bilgili
olmalıdır,
Bölüm 38 gelişen fötüsün tanımlanması ve
hamilelik sırasında nelerin ters gidebileceğinin
anlatılması ile başlıyor. Konu, doğumun
başlaması ve ATT'nin acil doğumun gerekli olduğuna nasıl karar verebileceğinin anlatılması
ile devam ediyor. Sonra, doğumun ilk üç evresi ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Bölümün
son kısmında anormal doğum ve komplikasyonları tartışılıyor, amniotik zar yırtılmasının
gecikmesi, makat gelişleri, kordon sarkması,
aşırı kanama, abortus veya düşük, ikizler, steril olmayan şartlarda doğum ve prematüre
çocuklar gibi.
AMAÇLAR
Bölüm 38'in amaçları:
•
gelişen fötüsün temel anatomisini
anlamak.
•
gebelik komplikasyonlarını tanımak.
•
doğumun başladığını belirlemek.
•
acil doğumun gerekli olduğuna nasıl karar
vereceğini bilmek.
•
doğumun üç evresini ve doğum sırasında
anneye yardım eden ATT'nin rolünü anlamak.
•
anormal doğum ve doğum komplikasyonlarında nasıl davranacağını bilmek.
GELİŞEN FÖTÜS
Gelişen bebek veya fötüs, dokuz ay annenin rahminde (uterus) büyür. Bu zaman süresince uterus
genişledikçe, annenin karnı da gittikçe büyür.
Fötüs büyüdükçe daha çok besine ihtiyaç duyar.
Plasenta uterusun duvarında gelişir ve umbilikal
kordonla fötüse bağlıdır (göbek bağı). Plasentanın uterusa sıkıca tutunması oksijen ve diğer
besin maddelerinin annenin dolaşımından plasentaya, sonra da umbilikal kordon boyunca
büyümekte olan fötüse geçmesine izin verir.
Fötüs, amniotik
kese denen sıvı dolu bir kese içinde gelişir (Şekil
38.1).
GEBELİK KOMPLİKASYONLARI
Doğum yaklaştıkça bazı komplikasyonlar olabilir. Şiddetli hipertansiyon nedeniyle oluşan konvülsiyonlar (eklampsi) anneyi yan tarafına yatırıp, hava yolunu açık tutup, oksijen vererek tedavi
BÖLÜM 38 . DOĞUM
edilir. Eğer anne kusuyorsa, hava yolu aspire
edilmelidir. Konvülsiyon geçiren hamile hasta,
hemen hastaneye götürülmelidir.
Hamile kadınların çoğu sağlıklıdır ama bazıları
hamile olmakla birlikte, bazı tıbbi hastalıkları da
vardır. Eğer varsa, kalp ve akciğer hastalıkları,
fötüse zarar vermeksizin, oksijenle güvenli bir
şekilde tedavi edilebilir. Doğum başlamadan önce
doğum kanalındaki (vajen) kanama çok ciddi
olabilir. Erken gebelikte kanama abortus (düşük)
işareti olabilir. Gebeliğin daha sonraki dönemlerinde kanama, abruptio placentae, plasenta previa gibi plasenta ile ilgili problemlere işaret
edebilir. Abruptio placentae'de plasenta uterus
duvarından vaktinden önce ayrılır. Plasenta
previa'da plasenta uterusun ağzının (serviks) üzerinde gelişir ve burayı örter. Her iki durum da ani
ve genellikle ağrısız kanamaya yol açar.
Hamile bir kadında vajenden herhangi bir kanama ciddi bir işarettir ve hemen hastanede tedavi
edilmelidir. Eğer hastada şok belirtileri gözleniyorsa, taşınma sırasında yan yatırılmalıdır.
ŞEKİL 38.1 Hamile kadında anatomik yapılar.
Gebe bir kadın, genellikle yan yatarken, sırtüstü
yattığından daha rahattır. Steril bir pet ile vajen
örtülmeli ve bu, gereken sıklıkta değiştirilmelidir.
Petler hastane personelinin hastanın ne kadar kan
kaybettiğini anlaması için saklanmalıdır. Vajene
hiçbir şey konmamalıdır. Vajenden dışarı
gelebilecek herhangi bir doku da saklanmalıdır .
Bazen hamile bir kadın otomobil kazası geçirebilir. Yaralanmalardan hamile uterusa şiddetli
kanama olabileceği için böyle bir durum çok ciddi
olabilir. Kaza geçiren hamile bir kadın, durumu
değerlendirildikten sonra hemen hastaneye götürülmelidir.
DOĞUMUN BAŞLAMASI
Doğumun başlaması, doğum sürecinin ilk aşamasıdır. Uterus kasılmalarının yol açtığı karakteristik doğum sancıları ile başlar. Doğumun toplam süresi çok değişir, ama genellikle ilk bebeğine
hamile kadında (primigravida) daha uzundur ve
her doğumda gittikçe kısalır. (daha önce doğum
yapmış hamile kadına multigravida denir).
Doğumun başladığını gösteren diğer işaretler, nişanın görülmesi ve amnion kesesinin yırtılmasıdır
(suların gelmesi). Nişan, servikste oluşan ve dışarı
atılan kanla lekeli küçük bir mukus tıkaçtır.
Amnion kesesinin yırtılması ise amnion sıvısının
vajen yoluyla uterustan dışarı fışkırmasını sağlar.
Gebeliğin sonunda normalde bir litre amnion sıvısı
vardır.
Bebek doğum kanalından aşağı doğru hareket
etmeye başlayınca doğum sancıları daha kuvvetli
ve düzenli hale gelir. Anne karnın alt kısımlarında
gittikçe artan bir basınç hisseder ve defekasyon
yapacakmış zannına kapılabilir. Bu, normal bir
duyumdur ve bebeğin başı rektuma bası yapıyor
demektir. Doğum yaklaştıkça uterusun serviksi
açılır, buna dilatasyon denir, böylece bebeğin başı
vajene girer.
Doğumun üç evresi vardır. Birinci evre doğum
sancılarının başlamasından serviksin tam dilatasyonuna kadar devam eder. İkinci evre burada başlar ve bebeğin doğması ile sona erer. Üçüncü evre
bebeğin doğması ile başlar ve plasentanın doğması
ile sona erer. İlk evre sırasında genellikle anneyi
KISIM 7 . DOĞUM
hastaneye götürecek kadar vakit vardır. Eğer anne
ikinci evrede ise, ATT doğumu evde yaptırmayı
düşünmelidir. Eğer üçüncü dönemde ise bebek
zaten doğmuştur, plasenta da 30 dakika içinde
doğacaktır ve bu zaman süresince genellikle anne
hastaneye götürülmemelidir.
ACİL DOĞUMUN GEREKLİLİĞİNİ
DEĞERLENDİRME
ATT kadının gerçekten doğum yapmakta olduğunu saptadıktan sonra, ikinci önemli karar
doğumun evde mi yaptırılacağı, hastanede mi olacağıdır. ATT şu durumlarda doğum yaptırmayı
düşünmelidir:
1. Doğumun birkaç dakika içinde olması
bekleniyorsa.
2. Doğal felaket veya trafik kazası nedeni
ile hastaneye ulaşılamıyor ise.
3. Ulaşım mümkün değil ise.
ATT doğumun birkaç dakika içinde olup olmayacağını anneye bazı sorular sorarak ve taçlanmaya bakarak saptayabilir. Hastaya önce multigravida olup, olmadığı sorulmalıdır. Bir multigravida sıklıkla ATT'e doğurmak üzere olup olmadığını söyleyebilir. Eğer evet derse, ATT ona
inanmalı ve hemen doğum hazırlıklarını yapmalıdır. Hastaya defekasyon yapacakmış gibi hissedip, etmediği de sorulmalıdır. Bu, bebeğin başı
rektuma bası yapıyor ve doğum kısa bir süre sonra gerçekleşecek demektir. ATT, bebeğin başının
görünüp görünmediğini kontrol için vajeni de
gözden geçirmelidir. Doğumun bu fazına taçlanma denir. Bunu yapmak için ATT annenin
bacaklarını yavaşça birbirinden ayırmalıdır. Bu
sırada, hastaya bunun doğumun hemen mi, yoksa
hastaneye gittikten sonra mı yapılacağını karar
vermek için olduğu anlatılmalıdır. Taçlanma olmuşsa, doğum kısa bir süre sonra gerçekleşecek
demektir (Şekil 38.2).
Doğum bir kere başladı mı, yavaşlatmak veya
durdurmak imkansızdır. Annenin bacakları asla
birleştirilmemelidir. Böyle yapmak, sadece doğumu zorlaştırır. Annenin tuvalete gitmesine de izin
verilmemelidir. Bunun yerine defekasyon yapma
isteğinin beklenen bir duyum olduğu ve bunun
ŞEKİL 38.2 Doğumun gidişi esnasında vajen. (a)
Doğum başlamadan önce normal vajen kapalıdır.
(b) Taçlanma vajen açıklığından bebeğin başının
görünmesidir. Vajinal doku incedir ve bebeğin
başının dışarıya çıkabilmesi için kontraksiyonlar
sırasında yeterince gerilmelidir. Bazen bu doku
yırtılır. (c) Baş doğmuştur; genellikle bebeğin yüzü
sağ ya da sol arkaya bakar
BÖLÜM 38 . DOĞUM
doğumun yaklaştığına dair bir belirti olduğu anlatılmalıdır.
DOĞUMUN İLK EVRESİ
ATT doğumun evde yapılacağına karar verdikten sonra çabuk, ama soğukkanlılıkla gereken tedbirleri almalıdır. Genellikle iki kişinin yardımı
gerekecektir. Eğer sadece bir ATT varsa, doğumda tecrübeli bir hemşire, polis memuru, hatta bir
aile üyesi veya komşudan yardım istenebilir. Doğumu evde yaptırmaya karar verdikten sonra,
ATT gebeyi asla yalnız bırakmamalıdır. Gerekiyorsa, dışarıdan yardımı da bir başkası istemelidir. Unutmayın, bebeği ATT değil, anne doğuracaktır. ATT anneye yardım eder, onu yönlendirir ve doğduğunda da bebeğe yardım eder.
Acil taşıtında her zaman steril bir acil doğum
seti bulunmalıdır:
1 çift cerrahi makas
3 hemostat veya kordon klempleri göbek
klempi
enjektörler- puvar
5 havlu
1 düzine gazlı bez
3-4 çift cerrahi eldi ve n
1 bebek battaniyesi
hijyenik petler
Anne battaniyeler, katlanmış çarşaflar veya
havlularla örtülmüş, tahta bir zemine yatırılmalıdır. Eğer doğum otomobilde oluyorsa anne bir
ayağı yerde, diğeri diz ve kalçaları bükülmüş şekilde koltukta olarak arka koltuğa yatırılmalıdır
(Şekil 38.3).
Eğer acil doğum evde oluyorsa, anne mümkünse dayanıklı bir masanın üzerine alınmalıdır. ATT,
burada çalışmayı daha kolay bulacaktır. Her iki
kalça ve dizler fleksiyonda iken, baş bir veya iki
yastıkla desteklenmelidir. Bacaklar birbirinden
ayrılmalı, amnion kesesi açıldığında ortalığın
temiz kalması için çevreye çarşaf veya gazeteler
serilmelidir (Ş.38.4).
ATT' nin yardımcısı annenin başucunda oturup
doğum sırasında onu sakinleştirmelidir. Anne,
birinin elini tutmak isteyebilir. Kusmak zorunda
kalabilir. Bu durumda, ATT'nin yardımcısı
annenin ağzını ve havayolunu temizleyebilmek
için, başı yana çevirmelidir. ATT sağ elini
kullanıyorsa annenin sağında, sol elini kullanıyorsa annenin sol tarafında yerini almalıdır. Annenin kalçaları masanın ucundan yaklaşık 60 cm.
geride olmalıdır. Bu, yeni doğan bebeği koyabilmek için uygun alan sağlayacaktır.
ATT, acil doğum takımını kolayca ulaşabileceği, hastaya yakın bir masa veya sandalye üzerine koymalıdır. Doğum seti içindekilerin steril
kalmasını sağlamak için dikkatle açılmalıdır, dikŞEKİL 38.3 Otomobilde
acil doğum için hazırlıklar.
KISIM 7 . DOĞUM
ŞEKİL 38.4 Evde acil doğum için hazırlıklar.
Gösterilen planda An sağ elini kullanmaktadır.
Doğumdan sonra bebeğin konacağı, annenin
vajeni ile masa kenarı arasındaki mesafeye
dikkat edilmelidir.
katli bir el yıkamadan sonra ATT steril eldivenleri giymelidir. Katlanmış steri1 bir havlu steril
eldivenli elle gebenin kalçalarının altına yerleştirilmelidir. Bir diğer steri1 havlu da bacakların
arasına, hemen vajenin altına konmalıdır. Üçüncü
bir kompres de karnın üzerine örtülmelidir.
ATT her an vajeni görebilecek şekilde pozisyon
almalıdır. Annenin kontraksiyonlarının süresi birinin başlangıcından, diğerinin başlangıcına
dek- belirlenmelidir. Kontraksiyonlar arasında
annenin dinlenmesi sağlanmalıdır. Kontraksiyonlar sırasında ıkınmaması ve ağzından derin
nefesler alması hatırlatılmalıdır.
DOĞUMUN İKİNCİ EVRESİ
Doğum
ATT vajenden dışarı çıkan başı izlemelidir. Her
kontraksiyonla başın daha fazla dışarı çıktığı kesinleştikten sonra, ATT sağ elini (sol elini kullanıyorsa onu) gelmekte olan başın üzerine koymalı, hafifçe basınç uygulamalıdır. Bu, başın yavaşça dışarı gelmesini sağlayacak ve kuvvetli bir
kontraksiyon sırasında başın ve bebeğin aniden
vajenden fırlamasını ve olası bir yaralanmayı önleyecektir.
Baş, düz ya da öne eğik durmaktan çok, genellikle bir tarafa dönmüştür. Bir bebeğin kafasında
iki yumuşak alan vardır -biri öne alına yakın,
diğeri arkaya oksiputa yakın- bunlara fontanel
denir. Buralarda beyin sadece deri ve zarlarla örtülüdür. ATT parmakları ile fontanellere bastırmamaya dikkat etmelidir. Baş, ATT tarafından
dikkatle avucunun içinde tutulmalıdır. Kasılmalar
sırasında hafif bası uygulanırken, kontraksiyonlar
arasında bası azaltılmalıdır. Baş göründükten ikiüç kontraksiyon veya daha sonrasında, doğum
gerçekleşir (Şekil 38.5).
Baş doğunca, desteklenmelidir. Baş doğar doğmaz, ATT diğer elinin işaret parmağı ile göbek
bağının boynun etrafına dolanıp, dolanmadığını
hissedebilir. Bebeğin boynuna sıkıca sarılmış bir
kordon bebeğin boğulmasına yol açar ve bu nedenle hemen boyundan serbestleştirilmelidir. Genellikle bebeğin omuzu üzerinden kaydırılır. Eğer
böyle yapılamıyor ise ve kordonun boynun etrafına sıkıca sarılı olduğu hissediliyor ise kordon
kesilmelidir. Kordon yaklaşık 5 cm ara ile iki yerden klempe edildikten sonra ikisinin ortasından
kesilir. Bundan sonra, ATT kordonu boyundan
çözebilir. Kordon, kolayca kopup zedelenebilir, bu
nedenle çok dikkatli davranmalıdır. Kordonun
uçları bağlanmadan klempler çıkarılmamalıdır.
Genellikle, kordon bebeğin boynunun etrafında
değildir ve doğum sonrasına dek kesilmesi
gerekmez (Şekil 38.6).
Doğum devam ederken ATT de bir elle bebeğin
başını desteklemelidir. Çene ve dolayısı ile bütün
baş doğar doğmaz bebeğin yüzü yana dönecektir.
Bu noktada, tüm yüz görünür görünmez ağız ve
burun aspire edilmelidir. Puvar sıkıştırılır ve
yaklaşık 4 cm. bebeğin ağzından içeri sokulur,
birikmiş mukus, kan, su veya amnion sıvısı dışarı
çekilir ve annenin karnının üzerindeki komprese
fışkırtılır. Bu işlem ağızda iki veya üç kez, burun
deliklerinde
de
ikişer
veya
üçer
kez
tekrarlanmalıdır. Yeni doğan bebek burnundan
soluk alacağından, burnun temizlenmesine özel
dikkat gösterilmelidir (Şekil 38.7).
Aspirasyon işlemi bittiğinde üst omuz vajenden
görülecektir. Bebeğin başı, vücudunun en geniş
kısmıdır. Baş doğduktan sonra, bebeğin vücudu-
BÖLÜM 38 . DOĞUM
ŞEKİL 38.5 Bebeğin başı vajeni
terkederken yandan kesit. Yüz
arkaya ve bir yana bakar. ATT
başın
hızla
dışarı
çıkmasını
önlemek için başı destekleyip.
hafifçe bası uygular.
ŞEKİL 38.6 Eğer göbek bağı
sıkıca bebeğin boynunun etrafına
sarılmışsa.
serbestleştirilip.
klampe edilip kesilmelidir.
ŞEKİL
38.7
Başın
doğumu
tamam lanınca. çocuğun ağız ve
burun delikleri ilk kez aspire
edilebilir.
KISIM 7 . DOĞUM
ŞEKİL 38.8 çocuğun başı bir elle
desteklenirken, gövde de diğer
elle
desteklenmelidir.
ATT
bebeğin
oldukça
kaygan
olduğunu hatırlamalı ve bebeği
sıkı ama nazik tutmalıdır.
nun geri kalan kısmı genellikle kolayca doğar.
Omuzlar doğarken baş ve üst gövde desteklenmelidir. Sonra, karın ve kalçalar doğacaktır.
Bundan sonra ATT karın ve kalçayı da diğer eli
ile desteklemelidir, böylece bebek bu anda iki elle
desteklenmektedir. Bebek kaygan olacağından
sıkı ama nazik bir şekilde tutulmalıdır. Bebeği
tutarken özellikle boyun ve göğsün sıkıştırılmamasına dikkat edilmelidir (Şekil 38.8).
Tüm bebek doğar doğmaz hemen sırtüstü bir
havlu üzerinde, masa ya da yatakta bu amaç için
ayrılmış yere yatırılmalıdır. Bebeğin başı vücudunun diğer kısımlarına göre hafifçe daha aşağıda
tutulmalı ve nazikçe bir yana çevrilmelidir. ATT
bebeğin ağzını silmek için steril gazlı bez
kullanmalı ve tekrar bebeğin ağız ve burnunu
aspire etmelidir. Bebek annenin vajeni ile aynı
seviyede tutulmalıdır. Eğer bebek annenin vajeninden daha yukarıda tutulursa kan, kordon yolu
ile bebekten plasentaya geri çekilecektir (Şekil
38.9).
Sonra göbek bağı klempe edilir ve kesilir. Bebek doğduktan sonra göbek bağının artık ne anneye ne de bebeğe yararı vardır. Acil setindeki iki
klempi kullanarak ATT kordonu anne ile bebeğin
tam ortasından klempe eder. Klempler 57 cm. ara
ile yerleştirilmelidir. Sıkıca yerleştirildikten sonra
steril bir makasla kordon ikisinin arasından
kesilir. Kordon bir kere klempe edildikten sonra
kesmek için acele etmeye gerek yoktur.
ŞEKİL 38.9 Doğumdan sonra, bebek başı
hafifçe aşağıda olmak üzere vajen seviyesinde
yatırılır. Hava yolu tekrar puvarla temizlenir.
BÖLÜM 38 . DOĞUM
Kordon kolayca kesilip yırtılabileceğinden bu iş
çok dikkatlice yapılmalıdır. Eğer çok kaba
davranılırsa, kordon bebeğin karnından kopup,
hayatı tehdit edecek kanamalara yol açabilir. Kordon iki klemp arasından kesildikten sonra bebekten gelen uç bağlanmalıdır. Eğer baş doğarken,
bebeğin boynunu kurtarmak için evvelce kesilmişse, kordon şimdi bağlanmalıdır. Acil doğum
setinde kordonu bağlamak için özel göbek klemp
veya şeritleri vardır. Normal iplik veya kalın bir
sicim kullanılmamalıdır. Çünkü bu bağlar,
yumuşak ve kolayca kopabilir olan kordon
dokusunu kesebilir. Şerit varsa, onun bir ilmiği
bebeğe klempten 2-3 cm daha yakın olacak şekilde oturtulmalıdır. Şerit yavaşça sıkıştırılıp, kordon kesilir ama klemp yerinden oynatılmaz. Anne
vajeninden gelen kordonun ucundaki klemp de
oynatılmamalıdır. Göbek bağının bu kısmı
plasentaya tutunmaktadır ve plasenta ile birlikte o
da doğacaktır (Şekil 38.10).
Bebek sadece yüzü açıkta kalacak şekilde bir
battaniye veya havluya sarılmalıdır. Ağzı ve burnu
aspire edilirken düz yüzeyde yatırmak yerine ATT
nin kucağında tutulabilir. Yeni doğanlar soğuğa
çok duyarlı olduklarından, eğer mümkün ise,
battaniye kullanılmadan önce ısıtılmalıdır
(yaklaşık 32 derece). Artık bebek pembe ve
rahatça soluyor olmalıdır.
ŞEKİL 38.10 Göbek bağı birbirinden 7 cm ara ile
bebek ve anne vajeni arasındaki mesafenin tam
ortasından iki steril klemp ile klempe edilmelidir.
Kordon klempler arasından kesilir. Kanamaya karşı
ek tedbir olarak, kordon göbek deliğine yakın olarak
göbek şeridi ile tekrar bağlanır.
Yeni Doğanın Değerlendirilmesi
Apgar puanı yeni doğanın durumunu değerlendirmede kaba bir rehber olarak kullanılabilir.
Bu sistemde bebeğe beş aktivite alanında sayısal
değerler verilmektedir: kalp hızı (nabız), solunum, kas tonusu, refleks cevaplar ve renk. Sayılar
sonra toplanır. Tamamıyla sağlıklı bir çocuğun
toplam puanı 10 olacaktır. Bebeklerin çoğu
doğumdan sonraki ı. dakikada 7-8 puan yaparlar.
Apgar puanlaması doğumdan sonra 1 ve 5.
dakikalarda hesaplanır. Beşinci dakikanın sonunda çoğu bebek 8-10 puan yapar (Şekil 38.11).
Kalp Hızı
Yeni doğanın nabzı dakikada 100'ün üzerinde
olmalıdır. Eğer bir steteskop yoksa ATT nabzı
parmağı ile kordondan sayabilir. Yüzün üstünde-
ŞEKİL 38.11 Apgar puanı her doğum için 1. ve
5. dakikalarda hesaplanır. Bu örnekte, 1.
dakikada sadece zayıf kas tonusu ve ayaklarda
hafif siyanoz vardır. 5. dakikada, kas tonusu ve
cilt rengi düzelir ve Apgar puanı 10 olur-normal
fonksiyon işareti.
KISIM 7 . DOĞUM
ki nabız için puan 2'dir. Eğer nabız 100'ün altındaysa puan 1'dir. Eğer nabız alınamıyorsa puan
O' dır. Tabii ki nabız alınamaması kardiak aktivitenin olmadığına işaret eder ve acil KPR
gerekir.
iyi görünmemektedir. ATT nin yapacağı ilk şey,
bebeğin vital fonksiyonlarını değerlendirmek için
hemen Apgar puanını hesaplamaktır. Bakılacak
beş şeyi hatırlamanın kolay bir yolu, Apgar'ın baş
harflerinden (İngilizce) yararlanmaktır:
Solunum Hızı
Normalde yeni doğanın solunumu iyi, kuvvetli
bir ağlama ile düzenli ve hızlıdır. Eğer solunum
yavaş, yüzeysel veya zorlu ise ya da ağlama zayıfsa, solunum yetersizliği mevcut olabilir. Solunum veya ağlamanın hiç olmaması tabii ki çok
ciddi bir işarettir. Hızlı solunum için puan 2, yavaş için 1'dir. Eğer solunum yoksa puan 0'dır.
A (appearance) görünüm, renk
P (pulse) nabız
G (grimace) yüz buruşturma-refleks
cevaplar
A (activity) kas tonusu
R (respirations) solunum
Kas Tonusu
DOĞUMUN ÜÇÜNCÜ EVRESİ
Kas tonusunun derecesi bebeğin dokularının
oksijenasyonunu gösterir. Normalde kalça ve dizler fleksiyondadır ve bunları düzleştirmeye çalıştığınızda bebek bir miktar karşı koyacaktır.
Eğer durum böyle ise puan 2'dir. Eğer bebekte
kas tonusu var fakat bebek sadece zayıf bir direnç
gösteriyorsa puan 1'dir. Eğer bebek kas tonusu
olmaksızın tamamen gevşekse puan 0'dır.
Doğumun üçüncü evresi bebek doğduktan sonra
başlar. ATT ısıtılmış bir battaniyeye sarılı olarak
bebeği yardımcısına verir. Şimdi ATT plasentanın
doğması için anneye yardım edecektir. Plasenta
asla göbek bağı çekilerek çıkarılmaya çalışılmamalıdır. Plasenta da bebek gibi kendiliğinden doğar. ATT sadece yardımcıdır. Plasenta genellikle bebekten birkaç dakika sonra doğar ama
bu 30 dakikaya kadar uzayabilir. Plasentanın doğumunu çabuklaştırmak için annenin karnı üzerinde sıkı dairesel hareketlerle masaj yapılabilir.
Karın derisi buruşuk ve çok yumuşak olacaktır.
ATT alt karında portakal büyüklüğünde sert bir
kitle hissedebilir bu, içinde plasenta olan uterustur. Uterusa masaj yapıldıkça, kasılıp sertleşecektir. Eğer bebek iyi soluk alıyor ve genel durumu
iyi ise anneye verilip, süt emmesi sağlanabilir. Bu,
uterus kasılmasını uyararak plasentanın doğmasına yardım eder.
Plasenta doğmadan önce 250 cc'den az bir kanama olabilir. Plasenta doğduktan sonra ise kanama durmalıdır. Eğer doğumun üçüncü evresinde
aşağıdaki üç durumdan biri varsa, hasta acilen
hastaneye taşınmalıdır.
Refleks Cevaplar
Apgar indeksinin bu bölümü bebeğin dış uyaranlara cevabını ölçer. Bebeğin ayak tabanına
parmakla nazikçe vurulur. Eğer bebek ağlar ve
ayağını çekmeye çalışırsa puan 2'dir. Hafifçe
ağlarsa 1, hiç tepki vermezse 0 puan alır.
Renk
Bebeklerin çoğu doğduklarında mavidir, ama
renkleri çok çabuk pembeleşir. Ayak ve dudaklar
doğumdan sonra birkaç dakika içinde pembeleşmelidir. Eğer tüm vücut pembe ise 2, vücut
pembe, fakat ayak ve dudaklar mavi ise 1, tüm
vücut mavi ise 0 puan verilir. Zenci bebeklerde
cilt rengi bir rehber olarak kullanılamaz. Bunun
yerine, dudak ve dile bakılabilir. Bunlar doğumda
mavi olabilir ama birkaç dakika içinde pembeleşmelidir.
Bazen ATT bir doğuma çağırılır fakat oraya
ulaştığında doğum çoktan olmuştur fakat bebek
1. Plasenta, bebekten sonra 30 dakika geçmesine rağmen hala doğmamış ise.
2. Plasentanın doğumundan önce 250 cc'den fazla kanama olmuş ise.
3. Plasenta doğduktan sonra önemli miktarda kanama olmuşsa.
BÖLÜM 38 . DOĞUM
Bu durumlarda bebek de anne ile beraber götürülmelidir. ATT vajeni steril bir pet ile örtmeli,
anneyi şok pozisyonunda yatırmalı, oksijen vermeli ve vital bulguları kaydetmelidir.
Plasenta doğunca dikkatle incelenmelidir. Normal plasenta yuvarlak, yaklaşık 18 cm. çapında ve
2.5 cm kalınlığındadır. Bir yüzü düzdür ve parlak
bir zarla örtülüdür. Öteki yüzü ise düzensiz ve
lobüle yapıdadır (Şekil 38.12). Plasentanın tümü
ve göbek bağı plastik bir torbaya konarak hastaneye götürülmelidir. Hastane personeli plasentayı
inceleyerek tümünün doğduğundan ve içerde
hiçbir parçanın kalmadığından emin olacaktır.
Eğer içeride bir plasenta parçası kalmışsa, bu
sürekli kanama veya enfeksiyona yol açabilir.
Hastaneye gitmeden önce ATT vajenin üzerine
steril pet yerleştirip annenin bacaklarını aşağı
indirmelidir. Anne, bebek ve plasentayı hastaneye
götürmeden önce ATT yardım eden herkese
teşekkür etmeli, anneyi tebrik etmeli ve canlı
doğum raporu formuna doğum zamanını kaydetmelidir. Birinci ve beşinci dakikadaki Apgar puanları da kaydedilmelidir.
ANORMAL DOĞUMLAR VE
KOMPLİKASYONLAR
Amnion (su) Kesesinin
Açılmaması
Genellikle amnion zarlarının yırtılması doğumun başlangıcının ilk işaretidir. Membranlar
kontraksiyonlar sırasında da yırtılabilir ve bu
kendini dışarıya suyun fışkırması şeklinde belli
eder. Çok nadiren membranlar hiç yırtılmaz ve
bebek üstü zarlarla örtülü şekilde doğar. Baş prezante olduğunda torba gibi bir zar başı örtecektir.
Bu, ciddi bir durumdur, çünkü bu zarlar çocuğun
boğulmasına neden olabilir. Parmak, steril bir
klemp ya da makasla zarlar hemen yırtılmalıdır.
Eğer bir alet kullanılıyorsa ATT çocuğun başını
kesmemeye çok dikkat etmelidir. Membranlar
yırtılınca amnion sıvısı dışarıya fışkıracaktır. Bir
puvar ve gazlı bez kullanılarak bebeğin burun ve
ağzı hemen temizlenmelidir.
ŞEKİL 38.12 Normal plasenta yuvarlak, yaklaşık
18 cm çapında ve 2.5 cm kalınlığındadır. Bir yüzü
düz, diğeri ise düzensiz ve lobüledir. Tüm plasenta
plastik
bir
torbaya
konup,
hastaneye
götürülmelidir.
Yeni Doğanın Resüsitasyonu
Bir yeni doğan bebek doğumdan sonra 30 saniye içinde kendiliğinden nefes almaya başlayacaktır. Eğer bebek kendiliğinden soluk almazsa
veya bebek gevşek, Apgar puanı da düşük ise aşağıdaki sıra izlenerek resüsitasyona başlanmalıdır:
1. Daha önce yapıldığı gibi havayollarını
tekrar aspire edin. Bebeği başı
vücudunun geri kalanından daha
aşağıda olmak üzere yan tarafına yatırın.
2. Bebeği uyarın. Bu, en iyi şekilde
işaret parmağınızla bebeğin ayağına
vurmakla olur. Eğer bu başarılı
değilse ve bebek solumaya başlamamışsa ağızdan-ağız ve buruna
resüsitasyona başlayın.
3. Bebeğin ağız ve burnunu ağzınızla
örtün ve sigara dumanı üflenir gibi bir
kuvvetle nefesinizi verin. Bu, bebeğin
göğsünü kaldırmak için yeterli
kuvvettir. Çok güçlü üflemeyin ve
havanın bebeğin burnundan gittiğine
emin olun. Bebekler ağızlarından çok
burunlarından
nefes
alırlar.
Resüsitasyona yavaşça verilen iki
solukla başlayın (her biri 1-1,5 saniye)
ve akciğerlerin şişmesine eşlik eden
göğüs duvarı hareketlerini izleyin.
Eğer bebek kendiliğinden soluk alıp
vermeye başlarsa burun ve ağzına bir
bebek oksijen mas kesi takın ve rengi
KISIM 7 .
DOĞUM
4.
5.
6.
7.
tamamen düzelene kadar oksijen
solumasına
izin
verin.
Eğer
çabalarınızın üzerinden iki dakika
geçmiş ve bebek hala solumaya
başlamamışsa, tam KPR'ye başlayın.
Kalp masajı ya bebek sert bir zemin
üzerinde yatarken yapılır ya da ATT
bir koluyla bebeği kucağında tutarken
diğeri ile kalp masajını yapar.
Bebekte kalp sternumun alt yarısında
yer alır. Kalp masajı işaret ve orta
parmaklarla yapılır. İki memebaşı
arasındaki çizgiden bir parmak kadar
aşağıda sternumun ortasında bir nokta
seçin. Daha güçlü olan parmağınızı
bu noktaya yerleştirin. Öteki parmağınızı sternumun daha alt kısmına
yerleştirin. İki parmakla nazikçe
sternumun alt yarısına bastırın. Yeni
doğanın sternum ve göğüs kafesi
esnektir ve kolayca sıkıştırılabilir.
Sternumu sadece 23 cm. kadar
bastıracak bir kuvvet kullanın.
Kompresyonlar dakikada 100 hızı ile
uygulanmalıdır. Unutmayın ki yeni
doğanda
ventilasyon
kesinlikle
gereklidir. Bu nedenle her beşinci
kalp masajından sonra ağızdan-ağız
ve buruna ventilasyon yapılmalıdır
(Şekil 38.13).
Bebeği hastaneye götürürken de
KPR' a devam edin. Siz sürekli KPR
yapmak zorunda olduğunuzdan anne
ve bebeğin taşınmasında yardıma
ihtiyacınız olacaktır. Bebek spontan
olarak soluk alana veya bir doktor
tarafından öldüğü söylenene dek
resüsitasyon çabalarını durdurmayın.
Gayretinizden vazgeçmeyin. İyi KPR
yapılan birçok bebek uzun solunumsuz dönemlerden sonra hayata
dönüp, kalıcı beyin hasarı olmadan
gelişmişlerdir.
Bebeği her zaman sıcak tutun, ama
çok sıcak değil. Bebek henüz kendi
vücut ısısını düzenleyemez ve sıcak
bir ortamda tutulmalıdır.
Eğer doğduğunda bebeğin ölü olduğu
açık ise, kötü kokuyor ve başı
yumuşak ise o zaman ve sadece o
zaman KPR yapılmamalıdır. Eğer
aklınızda bebeğin hayata dönebileceğine dair en ufak bir kuşku var
ise resüsitasyona başlamalısınız.
Makat Doğumları
Bebeklerin çoğu önce başları ile doğarlar (verteks prezantasyonu) (baş gelişi). Bazen kalçalar
önce gelir. Bu tür doğuma makat gelişi denir.
Annenin vajen açıklığından baş yerine çocuğun
ŞEKİL
38.13
Bebekte
kardiopulmoner
resüsitasyon
erişkindekinden
farklıdır.
(a)
Ventilasyon. sadece göğsün genişlemesine yol
açacak kadar, çok az bir kuvvetle hem ağız. hem
de burundan yapılır. (b) Bebekte kalp masajı
işaret ve orta parmaklarla yapılır.
BÖLÜM 38 . DOĞUM
makatının görülmesine kadar makat gelişi olacağına kesinlikle karar verilemez. Makat doğumları
genellikle yavaştır ve anneyi hastaneye götürecek
kadar zaman vardır. Ancak, kalçalar zaten vajeni
geçmişse doğum başlamıştır ve daha önce
belirtildiği gibi acil yaklaşım başlatılmalıdır.
Makat gelişi için olan hazırlıklar aynen baş gelişindeki gibidir. ATT anneye pozisyonunu aldırmalı, acil doğum setini açmalı ve normal doğumda olduğu gibi yerini almalıdır. Bacak ve kalçaların spontan olarak doğmasına izin verilmelidir. çocuğun aniden dışarı itilmesini önlemek
için ATT eli ile destek olabilir. Kalçalar genellikle
kolayca dışarı gelirler. Gövde ve göğsün doğumu
sırasında ATT bir eli ile bunları desteklerken
bacaklar ATT'nin kolunun bir tarafından
sallanacaktır. Baş hemen her zaman yüz aşağı dönük durur ve başın spontan doğmasına izin verilmelidir. Baş doğarken ATT eldivenli bir parmağını vajene sokup vajen duvarının bebeğin hava
yoluna bası yapmasını engellemelidir. Dikkat edin
ki bu ATT'nin elini vajene sokmak zorunda
kaldığı iki durumdan biridir.
Makat gelişi sırasında ATT asla başı dışarı çekmeye çalışmamalıdır. Eğer baş vajende takılır ve
doğamazsa ATT bebeği tutmadığı boş eli ile uterusa dıştan bası uygulamalıdır. Bası sadece simfiz
pubis üzerine, alt karına olmalıdır. ATT annenin
karın duvarı altında başı hissedebilir. Bu manevra çoğunlukla başın kendiliğinden doğumunu
sağlayacaktır. Eğer baş bu şekilde doğduysa,
doğum normal doğum gibi devam edebilir. Eğer
üç dakika içinde baş doğmazsa, anne ve bebek
acilen hastaneye götürülmeli ve bu arada ATT
bebeğin hava yolunu açık tutmalıdır (Şekil 38.14).
Çok nadiren, bebeğin önde gelen kısmı ne baş
ne de makat, ama tek bir kol veya bacaktır. Buna
yan geliş denir. Bir ATT böyle gelen bir bebeği
başarı ile doğurtamaz, böyle bebekler hastanede
doğurtulmalıdır. Bir yan gelişle karşılaştığında
ATT anneyi derhal hastaneye götürmelidir. Eğer
bir organ dışarı sarkıyorsa steril bir havlu ile
örtülmelidir. Asla içeri itilmemelidir. Anne sırt
üstü yatırılmalı ve acilen nakledilmelidir.
Kordon Sarkması
Nadiren, bebekten önce göbek bağı vajenden
dışarı gelebilir. Buna kordon sarkması denir. Bu
durum çok tehlikelidir, çünkü doğum sırasında
bebeğin başı kordona bası yapacak ve bebeğe giden tüm kanI kesecektir. Kordon sarkması genellikle doğumun erken safhalarında olur ve anneyi
hastaneye götürecek vakit vardır. ATT asla
kordonu vajene itmeye çalışmamalıdır.
Bu komplikasyon hastanede tedavi edilmelidir.
ATT'nin görevi bebeğin başının kordona bası
yapmasını engellemeye çalışmaktır. Anne, kalçaları bir yastık veya katlanmış çarşaflarla yükseltilerek, şok pozisyonunda (trendelenburg) yatırılŞEKİL 38.14 Makat gelişi ile
prezante olan bir bebekte,
önce bacaklar ve kalçalar
gelir. Genellikle bunlar
kolayca doğar. En büyük
kısım olan baş en son gelir
ve doğması güç olabilir.
Vajende ağız ve burna bir
hava yolu takılmalı ve bebek
desteklenmelidir.
KISIM 7 . DOĞUM
malıdır. ATT steril eldivenli elini dikkatle vajenden içeri sokup, nazikçe bebeğin başını kordondan uzaklaştırmaya çalışmalıdır. Dikkat edilmesi gereken, bunun ATT’nin elini vajene soktuğu ikinci durum olmasıdır. Serum fizyolojikle
nemlendirilmiş steril bir kompres sarkmış kordonun etrafına sarılmalıdır. Anneye oksijen verilip, hemen hastaneye taşınmalıdır.
bir doku da saklanmalı ve anne ile beraber
hastaneye götürülmelidir. ATT asla vajenden
sarkan bir dokuyu çekip çıkarmaya çalışmamalı,
vajen steril bir pet ile örtülmelidir. Nadiren
abortus sonucu aşırı kanama olabilir ve bu,
şiddetli hipovolemik şoku doğurabilir. Böyle bir
durumda, şiddetli karın içi kanaması olan kişilerde
kullanılan
Pnömatik
Anti-şok
Pantolon
kullanılabilir.
Aşırı Kanama
İkizler
Doğumda bir miktar kanama her zaman olur.
Ancak, doğumdan sonra 5'den fazla kanlı pet
(yaklaşık 250 cc.) varsa, bu aşırı kanama olarak
kabul edilir. Aşırı kanamanın, tümü de ciddi olabilecek ve acil tedavi gerektirebilecek, pek çok
nedeni vardır. Bu durumda ATT vajeni steril bir
petle örtüp bunu da gereken sıklıkta değiştirmelidir. Kanlı petler atılmamalıdır, çünkü Acil
Servis görevlileri ne kadar kan kaybedildiğini
bunlardan tahmin edecektir. Vajenden gelen
herhangi bir doku da saklanmalıdır. ATT anneyi
şok pozisyonunda yatırıp, sık sık oksijen verip,
vital bulguları kontrol etmeli ve anneyi hemen
hastaneye götürmelidir. ATT asla kanamayı
durduracağı zannı ile annenin bacaklarını bitişik
tutmamalıdır.
Her 80 doğumdan biri ikiz olur. Bazen ailede
böyle bir eğilim vardır. Anne, karnının çok büyük
olması nedeni ile ikiz doğuracağından şüphelenebilir. İkizler genellikle hamileliğin erken
dönemlerinde teşhis edilir, ama bazen varlıklarını
doğum anına kadar bir sürpriz olarak saklayabilirler .
İkizler, tek bebeklerden daha küçüktürler ve
doğum genellikle zor değildir. Eğer doğan bebek
küçük ve annenin karnı hala şişkin ise ikiz gebelik
düşünülmelidir. Eğer ikiz gebelik mevcutsa, ikinci
bebek ilkinden sonra 45 dakika içinde doğacaktır.
Birinci doğumdan sonra doğum sancıları 10
dakika içinde tekrar başlayacak ve doğum süreci
tekrarlayacaktır.
İkizleri doğurtma yöntemi tek bebektekinin aynısıdır. Birinci bebeğin göbek bağı klempe edilmeli ve doğar doğmaz, ikincisi doğmadan, kesilmelidir. İkinci bebek birinci plasentadan önce veya sonra doğabilir. Bir veya iki adet plasenta olabilir. Plasenta doğduğunda kaç göbek bağı olduğunu görmek için bakın. Eğer aynı plasentadan iki
göbek bağı çıkıyorsa ikizler tek yumurta ikizidir
(monozigot) ve tek bir plasenta olacaktır. Eğer
plasentadan sadece bir göbek bağı çıkıyorsa
ikizler ayrı yumurta ikizidir (dizigot) ve iki
plasenta beklemelidir. Monozigot ikizlerin her
ikisi de aynı cinsten olmalıdır, ayrı cinsten ikizler
dizigottur. Dizigot ikizler aynı cinsten veya farklı
cinslerden olabilirler. Eğer varsa, her iki
plasentanın da doğduğundan emin olmak önemlidir. Doğum zamanları ve her çocuk için Apgar
puanları ayrı ayrı kaydedilmelidir. İkizler prematüre bebek kadar küçük olabilirler. Çok dikkatli
davranmalı ve sıcak tutulmalıdır. Tek bebekte
olduğu gibi, APGAR puanı aynı şekilde
değerlendirilmelidir.
Abortus (Düşük)
Fötüs ve plasentanın 20. haftadan önce doğmasına düşük veya abortus denir. Düşükler spontan
(herhangi bilinen bir neden olmaksızın) veya
kasıtlı olabilir. Kasıtlı olan düşükler annenin
kendisi veya bir başkası tarafından yapılabilir.
Kasıtlı düşük, önceden planlanıp, tıbbi bir ortamda da yapılabilir. ATT, düşüğün nedenine bakmaksızın, oluşan komplikasyonlar nedeni ile de
çağırılabilir.
Abortusun en ciddi komplikasyonları kanama
ve enfeksiyondur. Kanama uterusta kalan fötüs
veya plasenta parçalarından (inkomplet abortus)
veya uterus duvarındaki hasardan olabilir. Enfeksiyon da aynı nedenlere bağlı olarak gelişebilir.
Eğer anne şokta ise, şok tedavi edilirken anne
hastaneye taşınmalıdır. Vajenden gelen herhangi
BÖLÜM 38 . DOĞUM
Steril Alet Olmadan Doğum
Nadiren, ATT steril acil doğum seti olmaksızın
bebek doğurtmak zorunda kalabilir. Yıkandıktan
sonra hiç kullanılmamış temiz çarşaf ve havlular
kullanılmalıdır. Steril eldiven yoksa, ATT ellerini
çok iyi yıkamalıdır. Doğum sanki steril aletler
varmış gibi sürdürülmelidir. Bebek doğar
doğmaz, bebeğin ağzının içi ATT’nin parmağıyla
kan ve mukustan temizlenmelidir. Doğum seti
yoksa, göbek bağı kesilip bağlanmamalıdır.
Bunun yerinde, plasenta doğar doğmaz temiz bir
havluya sarılıp bebekle birlikte taşınmalıdır.
Kanın bebekten plasentaya drene olmaması için
bebek ve plasenta aynı seviyede tutulmalıdır.
Bebek sıcak tutulmalı ve anne, bebek ve plasenta
hemen hastaneye götürülmelidir (Şekil 38.15).
ŞEKİL 38.15 Steril aletler yoksa ve göbek bağı
kesilemiyorsa, göbek bağına bağlı olarak
plasenta, hastaneye transport sırasında, bebekle
aynı seviyede tutulmalıdır.
Prematüre Bebek
Bir bebeğin gelişmesi için normal periyot (gestasyon zamanı) 9 takvim ayıdır. Normal, tek bebek doğumda yaklaşık 3200 gramdır. 8 aydan önce doğan veya 2500 gramın altında doğan her bebek prematüre kabul edilir. Sıklıkla, tam gestasyon zamanı saptanamaz; bebeği tartmak için bir
tartı da bulunamaz. Prematüre bir bebek daha
küçük, daha zayıf ve daha kırmızıdır ve başı vü-
cudunun geri kalan kısmına oranla miyadında bir
bebekten daha büyüktür (Şekil 38.16).
Prematüre bebekler hayatta kalmak için özel
bakıma gerek duyarlar. Böyle bir bakımla, ağırlığı
450 gram olan küçük bebekler bile hayatta kalmış
ve normal çocuklar olarak gelişmişlerdir. Prematüre bir bebekle uğraşırken, belli bazı yöntemler izlenmelidir:
ŞEKİL 38.16 Prematüre bir
bebek (sağda) daha küçük, zayıf
ve miyadında doğmuş bir
bebekten (solda) daha kırmızıdır.
Buna ek olarak, prematüre bir
bebeğin başı vücudunun geri
kalan kısmına oranla miyadındaki
bir bebekten daha büyüktür.
KISIM 7 . DOĞUM
1. Bebeği sıcak tutun. Doğar doğmaz bebeği sıcak bir battaniyeye sarın. Yüzünü
açık tutun, ama başını örtün. Bebeği
ısının 32° - 35°C olduğu bir yerde
tutun.
2. Ağız ve burundaki mukusu temizleyin.
Tüm bebekler gibi, prematüre bebekler
de burunlarından soluk alırlar ve küçük
nazal pasajları kolayca tıkanabilir.
Puvar kullanarak ağız ve burun
deliklerini sık sık aspire edin. Bebeğe
çok nazik davranın.
3. Göbek bağının bebekteki ucunu
dikkatle izleyip kanamadığından emin
olun. Birkaç damla kan kaybı bile çok
ciddi olabilir.
4. Oksijen verin. Sabit bir oksijen akımı
vermek için oksijen tüpündeki valfi yavaşça açın (oksijen tüpünün kenarındaki
su şişesinden dakikada yaklaşık 70- 100
kabarcık). Oksijen akımını direkt bebeğin ağzına yöneltmeyin, ama bebeğin
başı üzerinde bir battaniye veya alüminyum kağıt kullanarak küçük bir çadır
yapıp, oksijeni çadırın içine verin.
Yüksek
konsantrasyonda
oksijen
almanın prematüre bebeğe bazı zararları
olabileceği gibi, eğer bu şekilde, kısa
bir süre için verilirse hiçbir tehlikesi
yoktur.
5. Bebeği enfekte etmeyin. Prematüre bebekler enfeksiyona çok duyarlıdır. Onları kont amine etmekten sakının. Bebeğin yüzüne doğru soluk vermeyin. Herkesi bebekten mümkün olduğu kadar
uzakta tutun.
6. Hastaneye haber verin. Bunu anne ve
bebeği götürmeden önce yapın. Birlikte
aileden birini de hastaneye götürün.
Bazı büyük tıp merkezlerinin yüksek riskli bebeklerin transportu için mobil bebek taşıyıcıları
vardır. Eğer böyle bir araç varsa, hastane personeli ATT’nin bebeği gidip ambulansla getirmesi yerine, bunu göndermeyi isteyebilirler. Böyle
bir araç yoksa, ATT bebeği özel bir taşıyıcı
içinde getirmelidir (Şekil 38.17). Prematüre
bebek taşıyıcı prematüre bebeğin transportu için
olduğu gibi, onun bakımı için de kullanılabilecek
teçhizata sahiptir. Bunlar yorgan, bebek
battaniyesi, bebek bezi, termometre, aspirasyon
ŞEKİL 38.17 Bazı büyük hastaneler prematüre
bebeklerin ve diğer yüksek riskli bebeklerin
transportunda
mobil
bebek
taşıyıcısı
kullanmaktadır
tüpü ve balonu, steril Kelly klempi ve en önemlisi
sıcak su şişeleri ve gerekli bağlantılarıyla birlikte
bir oksijen tüpüdür. Sıcak su şişeleri doldurulmalı
ve bebeğin cildiyle direkt temas etmemeleri için
iyice sarılmalıdır. Bir tanesi altta, diğerleri de
bebeğin yattığı yerin her iki yanında olacak
şekilde taşıyıcıya yerleştirilmelidirler. Bebek
battaniyeye sarılıp taşıyıcının içine konup, taşıyıcı
emin bir şekilde taşıta alınmalıdır. Bebek ve anne
hastaneye götürülürken taşıtın ısısı 32° - 35°C'de
tutulmalıdır.
ATT Sizsiniz...
1.
Hasta size doğurmak üzere olduğunu ve
doğumun hastaneye yetişemeyecek kadar ilerlediğini söylüyor. Onu ambulansla hastaneye götürmeye veya onun evde doğum yapmasına yardım etmeye
nasıl karar vereceksiniz?
2. Göbek bağını plasenta doğduktan önce
mi, sonra mı kesmelisiniz? Niçin?
3. Biraz önce doğumunu yaptırdığınız bebeği değerlendirdiniz. Apgar puanı tam
10. Ölçülen her aktivite alanını ve her 2
puanın ne anlama geldiğini açıklayınız.
4. Prematüre bir kız çocuğunun doğumuna
yardım için tam zamanında vardınız.
Küçük olmasına rağmen, cilt rengi iyi ve
ağlıyor. Bu yeni doğanın bakımında,
normal miyadında doğmuş sağlıklı bir
bebekte
yapmayacağınız
neler
yaparsınız?
Download