Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 Ünver AKIN1 Mustafa EMİR2 İSLAMİ GİRİŞİMCİLİK Özet Tarih boyunca dinler ticaret yapmayı ve dinlerin gerektirdiği şekilde yaşam sürdürmeyi toplumlara öngörmüştür. Örneğin, Yahudilik dinine göre süt ürünü yapıp satan bir işletme et ürünü satamamaktadır. Hinduizm’e göre ise sığır etinin satışı yasaklanmıştır. Bazı dinlerde bayram veya önemli günlerde ticaret yapılmazken, İslam dininde hac döneminde dahi ticaret yapılabilinmektedir. Son 10 yılda yaşanan küresel finansal krizler batılı ülkeleri Petro-dolar zengini Müslüman ülkelere yöneltmiş olup, Vatikan dahil birçok kurum İslami Finansa ve İslami ekonomi modellerini inceleme konusu yaparak, finansal krizden çıkış yollarını aramaktadırlar. Bu çalışmada İslam dininde ticaret, İslami finans hususlarına değinilerek, İslami girişimcilik kavramı açıklanmaya çalışılmıştır. İslami girişimciyi; imanlı, çevresine duyarlı, dürüst, zekat veren, faizsiz finansal ürünler kullanan ve faizsiz gelir elde eden kişi olarak tanımlamak mümkündür. Anahtar kelimeler: İslami girişimci, İslami Finans, Faizsiz finans ürünleri ISLAMIC ENTREPRENEURSHIP Abstract Religions, throughout history, anticipated doing business and communities to sustain life in the manner required by religion. For example, according to the religion of Judaism, a business that sells dairy product at the same time do not sells meat products. According to Hinduism, the sale of beef is prohibited. Some 1 2 Öğr.Gör., Giresun Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu., unver.akin@giresun.edu.tr Prof.Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi,İ.İ.B.F./İşletme Bölümü., memir@ktu.edu.tr Ünver Akın - Mustafa Emir religions, in Bali or important days trade is not performed, while in İslam trade even during the period of the Hajj that can be possible. In the last 10 years, the global financial crisis, Western nations are Petro-dollar rich Muslim countries, including the Vatican, many institutions of Islamic Finance and Islamic Economics models by making a research subject, seeking ways out of the financial crisis. In this study, trade in İslam, Islamic finance refers to the Islamic concept of entrepreneurship matters to be explained. Islamic entrepreneur; faithful, environment-sensitive, honest, giving Zakat, interest-free and interest-free financial products that generate revenue as it is possible to identify the person. Keywords:İslamic Entrepreneur,İslamic Finance, Non-interest Financial Products 1.Din ve Girişimcilik Girişimcilik, başkalarının göremediği fırsatları görerek, kendi işini kurma veya geliştirme anlamını taşımaktadır.(Karadal,2012:65) Girişimcilik, sadece ekonomik hayatı harekete geçiren bir kavram değil; sosyal yaşam kalitesini geliştiren, akademik ilerlemelerin farklı bir dinamiği olan, sanat yaşamını zenginleştiren, toplumdaki dezavantajlı grupların konumlarını güçlendiren ve çevre problemlerine çözüm arayan çok boyutlu bir kavramdır. (Karadal,2012:.23) Girişimcilerin ekonomiye sağladığı başlıca yararlar veya girişimciliğin başlıca ekonomik fonksiyonları ise şöyledir: İstihdam sağlamak, yeni ürün ve hizmetler sunmak, çeşitliliği ve kaliteyi artırmak, ekonomik hayatı canlandırmak, ekonomik büyümeye katkı sağlamak, farklı alanlarda kullanarak üretimi çeşitlendirmek, Özelleştirme sürecini hızlandırmak, Piyasa ekonomisine geçişi hızlandırmak, aşırı istihdamı azaltıcı bir etki yapmak, üretkenlik ve etkinliği artırmaktır.(Karadal,2012:25) Sosyoloji, psikoloji, tarih, ekonomi, işletme gibi disiplinler girişimciliği araştırmakta ve eğitim, kültür ve din gibi kurumların girişimciliği nasıl etkilediğini belirlemeye çalışmaktadır. Bunun yanında dinin ekonomi üzerindeki etkisi ve bu çerçevede dinin girişimciliğe olan etkisi gibi konular da ilgi çeken konular arasında değerlendirilmektedir. Bu kadar ilgi çeken konular olmalarına rağmen bu konular hakkında pek de fazla çalışma yapılmamıştır ve aralarındaki etkileşim tatminkâr bir biçimde netleştirilememiştir.(Eren,2012:50) Kur’an’a göre insanın dünyaya gönderilme gayelerinden birisi yeryüzünün insanlar tarafından imar edilmesi ve kalkındırılmasıdır (Kur’an, Hud, 11/61). Bunun bir sonucu olarak da insanların çalışmaları, girişimde bulunmaları dünyayı kalkındırmaları gerekir. Bu açıdan bakıldığında İslam’ın bir işe başlanmasını, bir girişimde bulunulmasını teşvik ettiği hatta bunu TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 278 İslami Girişimcilik bir görev olarak gördüğü ortaya çıkmaktadır. (Eren,2012:55) İslam dini Kur’an’ın ve Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadislerinin yol göstericiliğinde sosyal etikleri, kanunları ve din öğretilerini oluşturarak Müslüman toplumları etkilemektedir.(Mills ve Persley,1999:1) İslam dini Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadisleriyle inananları ahiret hayatı kadar bu dünya için de çalışmaya teşvik etmektedir. Kur’an ve sünnet Müslümanları özellikle ticaret yapmaya teşvik etmekte, "Allah'ın bereketi" olarak ticari kazancı övmekte ve hemen hemen her maddi konu için uyarmaktadır. Yine insanların iş hayatında dürüst olmalarını, mallarını hile ile satmamalarını ve mallarının hatası varsa bunları söylemelerini kesin bir dille uyarmaktadır (Hasan,1983:1-16) İslam’a göre zenginler de fakirler de girişimci olmak, bir iş yapmak, bir işletme kurmak veya buna ortak olmalıdır. Zekât ve sadaka emri, faiz ve stokçuluk yasağı bu durumu ortaya çıkarmaktadır. İslam bir işe girişilmeden kazanç elde edilmesini önlemek için birçok şirket türü oluşturmuştur. İslam’daki girişimci sadece kendi elde edeceği kazancı düşünerek girişimci olmaz, başkalarına yapacağı katkıyı da hesap ederek daha doğrusu bunu amaçlayarak girişimci olur.(Eren,2012:56-59) 2.İslami Girişimci Girişimcileri etkileyen faktörlerin çeşitliliği beraberinde girişimcilik tanımlarını çeşitlendirmiştir. Tanınmış araştırmacılardan Cantillon girişimciyi riski göze alan kişi olarak tanımlarken Say işletme organizasyonunu kuran kişi olarak tanımlamış Schumpeter ise girişimciyi yenilik yani inovasyon yapabilen kişi olarak tanımlamaktadır.(Eren,2012:51) İslami girişimciliği ise; risk alabilen, inovasyon ve kaizen(sürekli iyileşme) yapabilen, çalışmaktan yılmayan, helal kazanç sağlamayı amaçlayan faaliyetler olarak tanımlamak mümkündür. İslami girişimci İslami bir çevreden etkilenmektedir. İslami girişimcilik (İslamic Entrepreneurship), İslam Fıkhı (hukuku), Mudaraba, İcara…vb. finansman şekilleri ile kendine münhasır özelliklere sahip olan İslami Finansın ve İslam ekonomisinin bir parçasıdır.(Faizal,2013:191195) İslami girişimcinin etkilendiği içsel faktörler iman, ibadet, ahlak unsurlarından oluşurken dışsal faktörler arasında şekil’1 de görüldüğü üzere; devlet, ekonomi, rakipler, kültür, şeriat yasaları, müşteriler gibi unsurlar bulunmaktadır. İslami girişimci bu çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Örneğin; tedarikçisinin İslami ürün üretmemesi ara mamul alımını ve hatta helal üretim yapma imkanını olumsuz etkilemektedir. İslami usullere göre üretim yada ticaret yapmayan bir işletmenin hisse senetleri katılım endekslerinde yer alamamaktadır. ( http://www.katilimendeksi.org) Schumpeter’in belirttiği gibi yeni ürün, üretim yönteminde yenilik, yeni pazarlar yada organizasyon yapısında yenilik yapmak girişimciliğin önemli unsurlarındandır.(Vargas ve Hernandez,2010:121-124) Aynı şekilde İslam dininde de her gün bir önceki güne göre daha farklı olması öngörülmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) “İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır” (Şentürk ve Yazıcı,2009:503; El-Acluni, Keşf’ül Hafa, II, 323) diyerek girişimcilere iş fırsatlarını araştırmalarını ve bulmalarını buyurmaktadır. Böylelikle girişimciler yeni ufuklar ve fırsatlar dahilinde kar elde edebilmelidirler. İslami girişimci yada diğer ismi ile Müslüman girişimciler (Muslimpreneurs) günah, sevap, helal, haram, cennet, cehennem gibi kavramların ışığında fırsatları araştırıp girişimsel gelişimlerini yapılandırırlar. (Faizal vb,2013:191-195) TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 279 Ünver Akın - Mustafa Emir Müşteriler Şeriat yasaları Ekonomi/ Politika Finansörler Devlet İslami girişimci Tedarikçiler Çalışanlar Kültür Rakipler Şekil1:İslami Girişimcinin Çevresel Faktörleri (http://www.slideshare.net; erişim:11.08.2014,ilgili kaynaktan uyarlanmıştır) 2.1.İslami Girişimcinin Özellikleri Müslüman bir girişimci iman eden, helal kazanan, toplumun refahı için çalışan kişi olarak öngörülmektedir. İslami girişimci de bulunması gereken özellikler kısaca şu şekildedir ; (Faizal,vs,2013:191-194),(www.slideshare.net; erişim:12.08.2014) İman, günde 5 vakit ibadet Helal kazanmak İsraf etmemek Allah için çalışmak Doğruculuk Kullanıcıların haklarını korumak Zekat vermek İnsanlar ile iyi ilişkiler kurmak Diğer girişimcilere yardım etmek Topluma ve çevresine duyarlı olmak Huzurlu ve sakin olmak Güvenilir olmak Kötü alışkanlıklardan (alkol,uyuşturucu..vb) uzak durmak Bilgili olmak TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 280 İslami Girişimcilik Şekil:2’de görüldüğü üzere İslami girişimciler iş anlaşmalarında dürüst olmalı, karşılıklı saygı ve iyilikseverlik söz konusu olmalı ve görevlerinde tatminkarlık olgusuna sahip olarak iş süreçlerini gerçekleştirdiklerinde helal kazanç elde edilmektedir. İş anlaşmalarında dürüstlük Önceliklerin ve davranışların paylaşımı Karşılıklı saygı ve hürmet İş anlaşmalarında iyilikseverlik Tüm görevlerde tatminkarlık Yasal kazanç (HELAL) Şekil 2: İslami girişimcilikte işletme sistemi ve süreçleri (http://www.slideshare.net; erişim:29.07.2014) 2.2.İslami Girişimci ile Girişimci Arasındaki Farklar Tablo:1’de bazılarını ifade ettiğimiz üzere islami girişimcilerin özellikleri ile klasik girişimcilerin özellikleri arasındaki farklılıkların en başında faiz kavramı göze çarpmaktadır. Kazanç, rekabet, ticarette etik ilkeler, üretim şekli gibi hususlarda birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Tablo1:İslami Girişimci ile Girişimci Arasındaki Farklar Girişimci İşletmesini hukuk kurallarına göre yönetir Asıl amacı yenilik yapmaktır Kar amacıyla çalışır Faiz ile ilişkili finansal ürünler kullanır Malının ayıbını, kusurunu saklayabilir Haksız rekabet, monopol yapabilir Rant geliri, şans oyunları v.b.yollardan elde ettiklerini kullanabilir Üretim esnasında ulusal ve/veya uluslar arası normlara dikkat eder Yaygın olarak ticari bankalar ile çalışır İslami Girişimci İslam Fıkhına(hukuku)göre yönetir Asıl amacı Allah için çalışmaktır Zekat vermek amacıyla çalışır Faiz ile ilişkili ürün kullanmaz Malının ayıbını gizleyemez Haksız kazanç sağlayamaz Şans oyunları, Kumar vb yasaklanmıştır. Kazansa dahi kullanamaz Helal üretim hususlarına dikkat eder. İslami bankacılığını kullanır Kaynak: Kullanılan kaynaklar ışığında derlenmiştir. 2.3.İslami Girişimciliğin Etik İlkeleri: TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 281 Ünver Akın - Mustafa Emir İslami girişimciliğin etik ilkeleri aşağıdaki gibidir: (Vargas-Hernandez vs, 2010:121-124) • Tembellikten sakınmak • Risk almaktan korkmamak • Uygun girişimcilik fırsatlarını araştırmak • Yasak olan şekilde gelir ve malvarlığı edinmekten kaçınmak • Şükür ve Tevekkül etmek • Sermayesini ve karını büyütmek ve gelişme sağlamak • Çeşitlendirme yapabilmek • Açgözlü ve tamahkar olmamak Kuran ve hadisler göstermektedir ki, girişimciler çalışmalı, üretmeli ve ihtiyacından fazla olanı dağıtarak adil gelir dağılımını sağlamalıdırlar. Adil gelir dağılımın sağlanması için gerekli olan Zekat ve Sadaka İslami girişimcilikte ayrı bir öneme sahiptir. Zekat’ın iki türü vardır. Fitre (Zakat al-fitr) ve Zekat (Zakat mal). (Visser, 2009:27) Fitre; aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken her müslümanın, yaradılışına bir şükür olmak üzere sevap kazanmak maksadıyla verdiği vacib sadaka demektir. Zekat ise aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken farz sadaka demektir. Bir müslümanın zekat verebilmesi için gereken şartlar aşağıdaki gibidir; (Şentürk ve Yazıcı,2009:269) -Ergen olmak -Müslüman olmak -Akıllı olmak -Hür olmak -Malının tutarı kadar borcu olmamak -İslam dinine göre konulan miktarlardan fazla malın olması -Malın artırıcı özellikte olması -İhtiyaç fazlası olan malın elde edilmesi üzerinden bir yıl geçmesi Ticaret malları ile yavrulayıp çoğalması için beslenen hayvanlar artırıcı nitelikli mallardandır Elde bulunan altın, nakit para, bono v.b. çalıştırılıp çoğaltılırsa takdiren artırıcı nitelikte mal olmaktadır. Çeşitli şirket ve kuruluşlar tarafından çıkarılıp menkul kıymet borsasında alınıp satılmakta olan hisse senetleri değerleri üzerinden kırkta bir oranında (%2,5) zekat verilmelidir. Şirket,sanayi veya işletmecilikle iştigal ediyorsa (imalat,nakliyat,boyama..v.s) ve sermayesi makine,alet ve vasıtalara bağlanmış ise, bu kuruluşa ortak olan kimse zekatını elindeki hisse senedinin değeri üzerinden değil, yıllık kazanç üzerinden vermelidir. (Şentürk ve Yazıcı,2009:272-273) Peygamberimiz de “Sizin hayırlınız dünyası için ahiretini, ahireti için de dünyasını terk etmeyen, her ikisi için de çalışan ve başkalarına yük olmayandır” diyerek çalışmanın önemini belirtmiştir.(Şentürk ve Yazıcı,2009:503; El-Acluni,Keşf’ül Hafa,II,323) Dünya malını TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 282 İslami Girişimcilik kazanmak için ahireti unutmak nasıl ki caiz değilse ahiret için dünyevi faaliyetleri bırakmakta caiz görülmemektedir. Peygamberimiz (SAV) henüz 9 yaşında iken amcası Ebu Talip ile birlikte Şam’a gitmiştir. O; amcasının evinde hayatını sürdürürken ailesinin kalabalık olduğunu düşünerek onlara yük olmamak için küçük çapta işler yapmaya başlamıştır. Bir yerden mal alıp başka yerlere satardı. Ticaretteki çalışkanlığı, dürüstlüğü, emanete riayeti ve güvenilirliğinden dolayı “Emin ismini almıştır.(Karaman,2011:144-145) Tirmizi Zühd/33 de; Hz.Ömer (r.a.) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki “Sizler Allah’a gerektiği gibi tevekkül etseydiniz sabah aç olarak gidip, akşam tok olarak dönen kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırır.”denilmektedir.(www.kuranikerim.com) Kur’an da Hud suresi 6.ayette Allah (cc) “Yeryüzünde yürüyen her canlını rızkı, yalnızca Allah’ın (cc) üzerindedir.” buyurulmuştur. (www.kuranmeali.org) Allah(cc) her canlının rızkını verdiğini ve bu rızkın elde edilmesi için çalışması gerektiğini emretmiştir. Bu sebeple rızkımı Allah (cc) verecek diyip tembellik edilmesi yanlıştır.(Şentürk ve Yazıcı,2009:61-62) 2.4.İslami Girişimciliğin Prensipleri Girişimde bulunmak ve çalışmak İslam dininde ibadet (Ibadah) sayılmaktadır ve İslami girişimci aşağıda yer alan sekiz prensibi dikkate almalıdır.(Vargas-Hernandez,2010:121-124) 1.Girişimcilik İslam dininin içsel bir parçasıdır. 2.Müslüman girişimci halifedir ve refahın artırılması ve iş araştırması için sorumlulukları vardır 3.Motivasyon 4. Ibadet (çalışmak ibadet yada iyi hareket sayılmalı) 5. İslam ümmeti riskli işleri yaparken cesaretlendirir 6. İslami girişimci İslami Ekonomik Sistem içinde faaliyetlerini sürdürmelidir. 7. Kuran ve hadislerin rehberliğinde işletmesini yönetmeli 8. Girişimcilik etiklerinin temeli peygamberimizin örnek davranışlarına dayanır. 2.5.İslami Girişimcilikte Yasak Olan Hususlar İslâm her türlü mübadelenin karşılıklı rıza yani denge ve eşitlik üzere bina edilmesini istemiş; faizi (Riba), bu eşitlik ve dengeyi bozan bir unsur olarak yasaklamıştır. (Özsoy, 2012:3) Ayrıca özelliği, niteliği veya diğer unsurları tam olarak belli olmayan öğelerin satılması (Gharar) ve kumar (Maisir), şans oyunları (Qim¯ar), Rüşvet, Karaborsa yoluyla çalışmadan gelir elde edilmesi de İslam dininde yasaklanmıştır.(Ayup,2007:43-70) Faiz (Riba), aynı cinsten olan iki malın birbiriyle değiştirilmesindeki sözleşmede bir taraf için kabul edilen-karşılığı olmayan-bir fazlalıktır. Örneğin:10 gram altını 11 gram altın karşılığında satılması halinde 1 gram fazlalık faiz olarak kabul edilmektedir. Faiz iki çeşittir: (Şentürk ve Yazıcı,2009:362-374) a)Vade faizi (Nesie Ribası); Bir cinsten olan iki şeyin birini diğeri karşılığında veresiye satmak veya cinsleri ayrı fakat ölçü birimi aynı olan iki şeyden birini diğeri karşılığında veresiye olarak değiştirilmesine denir. Örneğin;Bir kimsenin bir yıl vadeli aldığı 50 gram altını vade sonunda 55 gram olarak ödemesi gibi,bir kimsenin kışın satın aldığı bir kilo buğday için yazı iki kilo TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 283 Ünver Akın - Mustafa Emir arpa ödemesi gibi. İslamiyetten önce bilinen faiz bu idi.Vade sonunda kişi borcu ödeyemezse mevcut borcun üzerine bir miktar daha faiz eklenirdi ki,belli bir süre sonunda borç ödenemez hale gelirdi.Günümüzde Tefecilik kavramına karşılık gelen bu uygulama İslam dinince yasaklanmıştır b)Fazlalık faizi (Ride’l-Fadl); Ölçü birimleri aynı olan malları kendi cinsleriyle peşin olarak değiştirirken elde edilen fazlalıktır. Örneğin; kaliteli buğday ile kalitesiz bir buğday ile değiştirirken miktarı eşit olmazsa fazlalık faiz olur. Peygamberimize Hayber’den Cenib denilen iyi bir cins hurma getirilir. Peygamberimiz; -Hayber’in bütün hurmaları böyle midir? diye sorar. -Hayır,biz bunun bir ölçeğini iki ölçek ile; iki ölçeğini üç ölçek hurma ile alıyoruz yanıtını işitince -Adi hurmayı para ile sat, sonra bu para ile istediğin kadar iyi cins hurma al diye buyururlar. Faizin yasak olma sebeplerinden bazıları şunlardır. (Şentürk ve Yazıcı,2009:362-374) 1.Faiz karşılığı olmayan bir kazançtır 2.Faiz fiyatları artırır 3.İnsanları çalışıp kazanmaktan ve üretimden uzak tutar 4.İnsanların birbirlerine borç vermek süretiyle yardımlaşmalarına engel olur 5.Faizin yaygın olması halinde zengin ile fakir arasındaki refah farkı giderek büyür Kur’an-Kerimin Bakara Süresi 276.Ayetinde: “Allah, faizi (bereketsiz kılıp, onun karıştığı malı) mahveder; sadakaları ise bereketlendirir. Ve Allah, azılı kafir (faizi helal sayan), aşırı günahkar (haram bildiği halde faizde ısrar eden) hiçbir kimseyi sevmez!” buyurulmuştur.(www.kuranmeali.org) İslami girişimci faiz ve çalışmadan gelir elde etmemelidir. Sadaka verebilmek için çalışmalı ve çevresindeki fakir kişilerinde kalkınmasına yardımcı olmalıdır. İslami girişimci sadaka ile alan kişilerin ekonomik güçlerini artırmakta ve onlarında üretmesini teşvik etmektedir. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 284 İslami Girişimcilik Karaborsa Rüşvet Kumar Hırsızlık Faiz Haram Şans oyunları Şekil 3: İslami Girişimcilere Yasak Gelir Kaynakları (Şentürk ve Yazıcı,ss.362-374 ışığında hazırlanmıştır) 2.6.İslami Girişimciliğin Finansman Türleri İslam dini kesin olarak faizi ve çalışmadan elde edilen gelir ve kazançları yasakladığından İslami girişimcilerin ihtiyaç duydukları finansmanları karşılamak için İslami finans sistemi içerisinde aşağıda yer alan ürünler oluşturulmuştur.(Visser,2009:53-54) 1. Mudaraba: Bir projenin finansmanı için yapılan iki taraflı anlaşma olup, taraflardan birinin girişimci olarak fikrini yada yeteneğini ortaya koyarken diğer taraf belirli bir kar payı daha önceden anlaşarak projeyi finanse edendir. 2. Murabaha: Bir malın maliyetine önceden üzerinde anlaşılmış oranda kar ilave edilerek yapılan satış anlaşmasıdır. Banka müşterinin istediği tek bir ürünü ya da bir parti malı alır, müşteri geri ödemeleri önceden belirlenen zamanlarda gerçekleştirir. Murabahaya, finansman talebinde bulunan tarafın ihtiyaç duyduğu mal, malzeme ve hizmetin finansör tarafından peşin satın alınarak, karşı tarafa vadeli olarak ve daha yüksek bir fiyatta satıldığı bir işlem gözüyle bakıldığında ribâya benzediği düşünülebilir. Özellikle vade farkı ismiyle alınan fazlalığın, piyasa faiz oranları baz alınarak belirlenmesi, tartışmalara konu olmaktadır. Murabaha işlemi ile faizli krediler arasındaki temel farklılıkları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz: anlaştığı belirli bir kâr marjının eklenmesi ile belirlenir. Ödeme doğrudan satıcıya yapılır, mal müşteriye teslim edilir. Kredi de faiz oranları banka tarafından tespit edilir ve nakit kredi ödemesi müşteriye yapılır. satılan maldır. Genel kural dayanıklı malların finanse edilmesi şeklindedir. Kredide ise alınıp satılan paradır. mümkündür. Oysa geleneksel bankalarda her türlü işlem için kredi temin edilebilir. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 285 Ünver Akın - Mustafa Emir alıcısına satılana kadar bankaya ait olmaktadır. Kredi kullanımında ise mülkiyet, kredi ile alım yapan müşteriye aittir. arttırılamaz veya vadeden önce erken ödemesi halinde malın fiyatı üzerinden indirim yapılamaz. Kredi işlemlerinde ise ödeme tarihine bağlı olarak alınacak faiz miktarı değişiklik göstermektedir. (Akten Çürük,2013:50-51) 3. Ijara(İcara): Finansal kiralamadır. 4. Bai’salam: Avans ödemesidir. Gelecekte belirli bir tarihte teslim edilmesi için peşin ödeme yapılır. Selem; terim olarak “peşin para ile veresiye mal almak” şeklinde ifade edilmektedir. (Ayub, 2007: 241). 5. Quard hasan: İhsan kredidir. Sıkıntılı olan borçluya borç verenin herhangi bir getiri talep etmeden borç vermesidir. Bankacılık sisteminde belirli bir teminat karşılığında bu kredi türü kullandırılır. 6. Istisna, Taraflar arasında belirli bir ürün için yapılan ısmarlama sözleşmesidir. İstisna akti ile taraflardan biri, diğer tarafın ödeyeceği bir bedel karşılığında, ona bir "ürün yada eser" yapmayı taahhüt eder. 7. Sukuk: Özel amaçlı kurulan şirketler tarafından çıkarılan faizsiz bono/tahvil olan sukuk “onaylanan bir varlığın değişimi ya da sahipliği üzerine temellendirilmiş ve istenilen şekilde ticareti yapılabilen bir İslami katılım sertifikası” şeklinde tanımlanmaktadır. (AktenÇürük,2013:71) Sukuk ve tahvil arasındaki en belirleyici fark olarak; sukukun bir varlığa dayanan sertifika olması, tahvilin ise borç olarak alınan bir miktar paraya dayanan sertifika olmasıdır. Ayrıca tahvil de belli bir oranda gelir garantisi söz konusuyken sukukta böyle bir garanti yoktur. Ancak sukukta sahiplik hakkının yanında başka teminatlar sağlanabilmektedir. Sukuk, bir varlık ya da proje üzerinde sahiplik hakkını sağlaması ve belli bir geliri garanti etmemesi yönünden hisse senetlerine benzemektedir. Ancak, hisse senedi, sahibine hissesi oranında şirkete ortaklık hakkını vermekte ve bu ortaklık belli bir süreyle sınırlandırılmamaktadır. Oysa sukuk, sahibine sadece sukuka konu edilmiş varlık üzerinde sahiplik hakkını tanımakta ve bu hak, anlaşmada önceden belirlenmiş olan tarihe kadar geçerli olmaktadır.(Yılmaz,2014:83) 8. Islami Kredi Kartları 9. İslami Hisse Senetleri: Faize dayalı finans, ticaret, hizmet, aracılık yapmayan; alkollü içecek, kumar, şans oyunu, turizm, eğlence, basın, yayın, reklam işlerinde iştigal etmeyen; tütün mamulleri, silah, domuz eti ve benzer gıdaları üretip satmayan; vadeli altın, gümüş ve döviz ticareti olmayan şirketlerin hisse senetlerine denilmektedir. İstanbul Borsası içinde yer alan Katılım50 ve Katılım30 endekslerinin içerisinde yer alırlar. (http://www.katilimendeksi.org) 2.7.İslami Girişimcilik de Helal Sertifika Kavramı Helal sertifikalama, muteber, ehil ve tarafsız bir kurumun, söz konusu üretimi denetlemesini, helal standartlarla uygunluk içerisinde üretimin yapıldığını teyit etmesini ve buna bağlı olarak, onaylanmış bir belge vermesini kapsayan bir yöntemdir. Gıdalarda helal olma şartı ile birlikte, sağlığa uygunluk ve safiyet de olması gereken şartlardır. Dünya üzerinde 112 ülkeye yayılmış 1.8 milyar Müslüman tüketici potansiyeline sahip helal gıda pazarının, yıllık 150 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 286 İslami Girişimcilik milyar dolarlık işlem hacmine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu tüketici topluluğunun 1,3 milyarı İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkede yaşamaktadır. Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya ile Çin’deki geniş Müslüman kitleler, helal gıda ürünleri için çekici bir pazar oluşturmaktadır. Hâlihazırda helal gıda ürünleri için en güçlü iki pazar olan Güneydoğu Asya ülkelerinde 241 milyon, Ortadoğu ülkelerinde ise 186 milyon Müslüman yaşamaktadır. 1.8 milyar Müslüman tüketicinin helal gıdayı benimsemesi sağlandığı takdirde, global helal gıda pazarının yıllık 860 milyar dolara ulaşması rahatlıkla mümkün görünmektedir. Bu da, dünya yıllık ticaretinin % 7’sine karşılık gelmektedir. (http://www.gimdes.org/belgelendirme/helal-sertifika) DEĞERLENDİRME VE SONUÇ İslamın yaşandığı ülkelerde ekonomilerin güçsüzlüğü ayrı bir araştırma konusu olmakla birlikte aşağıdaki hususlar İslami ülkelerdeki ekonomik güçsüzlüğün nedenleri arasında yer almaktadır; -Ulema yada din adamları arasında fikir ayrılıklarının şeriat yasalarının uygulanmasında karmaşaya yol açması (Eren,2012:61-64) -Dünya genelinde Müslüman ülkelerde süregelen iç karışıklar yada savaşlar -Batılı güçlerin Müslüman ülkelere yönelik sömürü politikaları -Tek adam yada krallık yönetimlerinin devam etmesi Ancak, Lerner 1950 ve 1954 yıllarında Ankara-Balgat’ta, Geertz 1963 yılında doğu Asya’da, Sloone 1999 yılında Malezya’da İslami girişimcileri incelemişler ve modern dünyaya çok kısa süre içinde adaptasyonlarına değinmişlerdir,(Kayed,2006:81-85) Günümüzde birçok İslami işletme İslami finans çerçevesinde hayata geçmekte ve faaliyetlerini batılı firmalar ile rekabet edebilecek seviyede sürdürmektedirler. Helal sertifikası veren kurumlar ve bu sertifikaları alan ürünler gün geçtikçe çoğalmaktadır. Dünya üzerinde Müslüman nüfus azımsanmayacak bir büyüklüktedir. İslami girişimciler, sadece tesbih-seccade gibi İslami ürün üretmezler; insanoğlunun ihtiyaçlarına istinaden çok çeşitli ürün gamına sahiptirler. Kendine has finans unsurları ve uluslararası ticaret hususları olan İslami girişimcilikte dini kanunlara bağlı kalınarak modernize olmak mümkündür. Din adamlarını ve söz konusu alanda çalışan kurumların daha anlaşılır olmaları ve Müslüman girişimcilere ışık tutacak tavırda olmaları gerekmektedir. Ülkemizde gerek teori gerekse saha anlamında neredeyse yok denecek az çalışma olan bu alanda gelecekte yapılacak araştırmalar ile İslami Girişimcilik kavramının ekogirişimcilik, kadın girişimcilik, iç girişimcilik kavramları gibi literatürde yer alacağı yadsınamaz bir gerçektir. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 287 Ünver Akın - Mustafa Emir KAYNAKLAR AYUP,M.(2007),”Understanding Islamic Finance”, Wiley Publishing,ISBN;978-0-470-03069-1 AKTEN Çürük,S.(2013), “İslami Finansın Türkiye’deki Gelişimi,Mevcut Sorunlar ve Çözüm Önerileri” T.C.Selçuk Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Doktora tezi, Konya EREN,İ.(2012), “Girişimcilik ve Din:Temel Kaynakları Çerçevesinde İslam’ın Girişimciliğe Bakışına Yönelik Bir Değerlendirme” ,Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, Cilt:7 Sayı:1, s.51-56 FAİZAL,P.R.M.,Ridhwan,A.A.M.,Kalsom,A.W.(2013),“The Entrepreneurs Characteristic From Al-Quran and Al-Hadis”, International Journal of Trade, Economics and Finance, Vol. 4, No. 4, August, ss.191-195 HASAN,Z.(1983),“Theory of Profit : The Islamic Viewpoint”, Journal of Research in Islamic Economics, Vol. I No : I, 1983, ss.1-16. KARAMAN,F.(2011), “ Din ve Sosyal Hayat”, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, s.144-145 KARADAL,H. ve vs.(2012), “Girişimcilik”, Beta Yayınları, İstanbul,1.Baskı KAYED,N.R.(2006),“Islamic Entrepreneurship:A Case Study of The Kingdom of Saudi Arabia,Thesis,Massey University,New Zealand,ss.81-85 MİLLS,P.S.,Presley,J.R.(1999),“Islamic Ltd.,ISBN:0-333-49083-5 Finance:Theory and Practice”,Macmillan Press 288 ÖZSOY,İ.(2012), “Vatikan İslami Finansı Öneriyor;İslami Finans Neyi Öneriyor?”, II.Bölgesel Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu,1-2 Ekim,Sunulmuş bildiri ŞENTÜRK,L. ve Yazıcı, S.(2009), “İslam İlmihali”, Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları, Ankara,15.Baskı VARGAZ-Hernandez,J.G., Noruzi, M.R., Sarıolghalam,N.(2010), “An Exploration of the Affects of Islamic Culture on Entrepreneurial Behaviors in Muslim Countries”, Asian Social Science Vol. 6, No. 5; May,s.121-124 VİSSER,H.(2009), “Islamic Finance,Principles and Practice”,Edward Elgar Publishing YILMAZ,E.(2014),”Yeni Bir Finansal Araç Olarak Sukuk:Çeşitleri, Türkiye Uygulaması ve Vergilendirilmesi”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Ocak,ss.81-100 http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6, tarihi: 29/07/2014 Erişim http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx, erişim tarihi:11.08.2014 http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/4830.html, erişim tarihi:11.08.2014 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 İslami Girişimcilik http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6,%20(Eri %C5%9Fim%20tarihi:%2029/07/2014), erişim tarihi:12.08.2014 http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6,%20(Eri %C5%9Fim%20tarihi:%2029/07/2014), erişim tarihi:11.08.2014 http://www.gimdes.org/belgelendirme/helal-sertifika erişim tarihi; 19.05.2015 http://www.katilimendeksi.org erişim tarihi; 19.05.2015 289 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289