Farabi İsmi, Muhammed bin Turhan bin Uzluğ bin Turhan et-Türki elFarabi olup, künyesi Ebu Nasr'dır. 873 senesinde Türkistan'ın Farab şehrinde doğdu. Doğduğu yere nisbetle Farabi denildi. Aslen Türk olup, babası, Vesic ordusunda kumandandı. Batı felsefe âleminde Alfarabius adı ile bilinir. İlk tahsilini Farab'da gördü. Babasının tavsiyesi ile Bağdat'a ilim öğrenmeye gitti. Burada Hıristiyan filozof Ebu Bişr Metta bin Yunus'tan felsefe alanında ders aldı. Bu arada; Arapça ve Farsça, Grekçe ve Lâtinceyi çok iyi derecede öğrenerek, Aristo ve Eflatun'un eserlerini defalarca okudu. Derinden derine bunların tesiri altına girdi. Ebu Sekr Serrac'dan gramer ve mantık okudu. Daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi ve Yuhanna bin Haylan'la birlikte çalıştı. Bir ara Şam'a ve Mısır'a gitti. 941 senesinde Haleb'e giden Farabi, orada hüküm süren Hamdanoğullarından Seyfüddevle Ali adlı Türk beyini tesiri altına aldı ve himaye görerek Haleb'e yerleşti. Vaktini felsefi düşüncelerini kaleme almakla geçirdi. Kitaplarını Arapça yazdı. Köse sakallı, kısa boylu olarak tasvir edilen Farabi, aynı zamanda bir musiki üstadıydı. Kanun adındaki çalgı aletini o buldu. Ayrıca rübab denilen çalgıyı da geliştirip, bugünkü şekle soktu. Birçok bestesi vardır. Aynı zamanda hekimdi. Fakat pratiği yoktu. Matematikle uğraştı. 950 (H. 339) senesinde seksen yaşlarındayken Şam'da öldü. Şam'da Babüssagir mezarlığına gömüldü. Havanın titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıki izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını tespit etti, bunu deneylerle doğruladı. Farabi bu keşfiyle, musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kuralları da bulmuş oldu. Aynı zamanda Farabi, "ihsaü'l-ilim (İlimler Ansiklopedisi)" adlı eserinde devrinin tüm fizik ilimlerini özetledi. Farabi, aynı zamanda iyi bir doktordu. "Kitabü'l Mağnu fi Edviyetü'l-Müfrede (Çeşitli ilaçlar hakkında zengin kitap)” adlı eserinde, tıbbı şu şekilde tarif eder: "Tababet (doktorluk), gerçeğe ve vakıaya uygun ve sağlam esaslara dayanan bir sanattır ki, bununla insanın tüm bedeninin ve tek tek bütün organlarının sağlığı elde edilir." Farabi, noksansız bir tıp ilmi için bilinmesi gerekli yedi esası da şu şekilde sıralar: 1- İnsanın bütün organlarını, 2- Sağlığın çeşitlerini, 3- Hastalığın çeşitlerini ve bunlara ait araçları, görüntülerini ve giderilmesini, 4- Sağlığın ve hastalığın çeşitlerini, araçları, sebeplerini, bunlara işaret eden veya bir hastalığı diğerinden ayıran delilleri veyahut o hastalığın görünmeyen organlardan hangisinde bulunduğunu tespit eden delilleri ve o delilin hangi bedenlerde kullanılabileceğinin bulunması, 5- Basit ve bileşik ilaçları; tıp aletlerini ve bu aletlerin nasıl kullanılacağı, 6- Uygulanan her fiilin kanunlarını ve o kanunların hangi beden ve organlarda tatbik edileceğinin bilinmesi, 7- Yine o kanunlar bilinmelidir ki, hasta beden ve organ eski sağlığını kazanabilsin. Doğrusunu Allah bilir. Farabi'nin fizyoloji görüşüne göre, kalp, bütün organ çalışmalarının kaynağıdır. Gövdeye sıcaklığını, hareket gücünü veren kalptir. Dimağ, kalbin çalışmalarına bağlıdır. Kalpten çıkan rûh (nefes), bütün gövdeye yayılır. Sinirler, aldıkları sinyallerle adaleleri hareket ettirir. Beyinle kalp, karşılıklı olarak birbirlerine yardım eder. İLME YAPTIĞI HİZMETLER Başta matematik, botanik, felsefe, mantık, tıp ve musiki olmak üzere çeşitli ilim dallarında eserler veren Farabi, daha çok felsefe ile ilgilenmiştir. Bu alanda Aristo'yu geçtiği bile iddia edilir. Lâtince'de Alpharablus, Frenkçe'de Alfarabi adıyla anılan Farabi'nin en büyük hizmetlerinden biri, ilimleri sınıflandırmış olmasıdır. İLİMLERİ TASNİF ETTİ ~1~ www.hayalkatibi.com Farabi, ilimleri sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler, trivium (üçüzlü) ve huatrivium (dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu. Nahiv, mantık, beyan üçüzlü ilimler; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise dördüzlü ilimler kısmına dahildi. Farabi, ilimleri; fizik, matematik ve metafizik ilimler diye üçe ayırdı. Onun bu metodu Avrupalı bilginler tarafından kabul edildi. ESERLERİ Farabi'nin yetmiş kadar eseri bulunmaktadır. Bunların birçoğu Lâtince ve İbranice'ye tercüme edilmiştir. Farabi'nin, Batı dünyasında adeta bir reform etkisi yapan eseri, lhsau'l-Ulum olmuştur. Bu eser, ilimlerin tasnif, tarif ve konularından bahseden Arapça olarak yazılan ilk ansiklopedilerdendir. Eser, ilimlerin sınıflandırılması konusunda, ortaçağ fikir ve felsefesi üzerinde büyük tesir uyandırmıştır. Bu eser, tasnif vetiresini, bilginin toplanması ve fikirlerin birleştirilerek terkip edildiğini ilk defa gösteren bir eserdir. ~2~ www.hayalkatibi.com