1.HAFTA Önsöz Son yirmi yılda teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler insanların günlük yaşamını oldukça etkiledi. Bilgisayar penetrasyonunun artmasıyla birlikte dünya daha dijital bir hal aldı ve günlük hayattaki tüm bilgiler dijital ortama aktarılmaya başlandı. Dünyanın ve yaşamın dijitalleşmesi insanların iş, haberleşme, sosyalleşme, araştırma ve sayısız nedenden ötürü bu dijital dünyaya her an bağlanma gereksinimini ortaya çıkardı. Bu gereksinimden ötürü bilgisayarlar küçüldü, hafifleşti, akıllandı, hızlandı ve artık insanların ellerinden bırakamayıp sürekli kullandığı cihazlar haline geldi. Bu durum mobil kavramını farklı bir boyuta taşıdı. Mobil kavramının içerisindeki ekosistem bir kartopu gibi büyümeye devam ediyor ve heyecan verici olan bu kartopunun yuvarlandığı dağın yüksekliği bilinmediğinden kartopunun ne kadar büyüyeceği hayal edilemiyor. Önsöz Mobil ekosistem; bu çalışmanın ilk bölümünde donanımsal, ikinci bölümünde yazılımsal, üçüncü bölümünde ise pazarlama odaklı olarak incelenmiştir. Ayrıca konuların anlatımı global araştırma firmalarının yaptığı ve açıkladığı istatistiklerle desteklenmiştir. Özet Son zamanlarda bilgisayar endüstrisinde yaşanan hızlı gelişmeler insanların günlük yaşamını oldukça etkiledi. Bilgisayar sektöründe yaşanan sıkı rekabet, bilgisayar parçalarının sürekli küçülmesine, işlevlerinin artmasına ve fiyatlarının düşmesine neden oldu. Rekabet arttıkça firmaların bilgisayar üzerindeki kar marjları azaldı. Bu durum da firmaları yeni, inovatif cihazlar üzerinde çalışmaya itti. Firmaların üzerinde çalıştığı inovatif ürünler küçüldükçe insanlar mobil olarak çalışmaya ve yaşamaya başladı. Kullanılan klasik cep telefonları akıllı cep telefonlarına, klasik kol saatleri akıllı kol saatlerine, gözlükler akıllı gözlüklere dönüşürken insanlar artık işlerini hareket halinde, kolaylıkla ve hızlı bir şekilde yapmaya başladılar. Bu dönüşüme Nesnelerin İnterneti kavramı da katılınca artık her şeye sensör yerleştirilebilir ve bu sensörlerden gelen veriler mobil olarak da izlenebilir hale geldi. Özet Mobil cihaz ekosistemi hem kendi kendini döndüren ve büyüyen bir oluşum hem de diğer ekosistemlere yardımcı olan bir araçtır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte insanlar birim zamanda daha çok iş ile ilgilenmekte ve daha hızlı bir yaşam idame etmektedirler. Mobil ekosistem insanlara, hızlı yaşamları içerisinde işlerini hareket halindeyken halletmeleri için uygun cihaz ve yazılımlar sunar. Mobil ekosistem bu nedenle insanların yaşamına sürekli dokunur, onların yaşamlarıyla bütünleşir ve kendi ömrünü uzatır. Son dönemde başına “Mobil” kelimesi eklenen Pazarlama, Ödeme, Bankacılık, Ticaret gibi terimlerin popüler olması ve gelişime devam etmesi bu yüzdendir. Özet Günümüz mobil ekosisteminin akıllı telefon ve tablet alanlarında Apple, Google, Microsoft, Samsung, HTC, Sony, LG, Motorola, Vestel ve birçok firma yarışmaktadır. Bu firmaların amacı; insanların hayatlarına daha çok dokunmak, insanların ürünleri her an kullanabilmeleri sağlamaktır. Bazı firmalar bu ekosistemde yazılımsal olarak bazıları da donanımsal olarak rekabete katkıda bulunmaktadır. Giriş Sony Walkman ‘lerin icadı; Sony şirketi kurucusunun, sık sık çıktığı uzun yolculuklar sırasında opera dinlemek istemesinden aldığı ilhama dayandığı söylenir. Bu sorunu görüp ülkesine dönen ve taşınabilir bir müzik çalar üzerinde çalışan Sony ekibi sonunda daha taşınabilir bir müzik kutusu üretmeyi başarır ve buna Walkman adını verir. Walkman adını o yıllarda duymayan kalmaz ve bu ürün dünyayı kasıp kavurur. Aslında Sony ‘nin yaptığı tek şey müzik çaları taşınabilir yani mobil hale getirmekti. Ancak daha sonra Sony, Walkman ‘in devamını getirmeye yönelik hamleler yaptıysa da Walkman ‘in başarısını tekrarlayamadı. Ardından bayrağı alan Apple, iPod ürünü ile satış rekorları kırdı. Günümüzde iPod ‘un özelliklerini de taşıyan iPhone, iPad gibi taşınabilir ürünleri ile satış rekorları kırmaya da devam ediyor. Apple ‘ın yeniliklerle kullanıcılarını şaşırtma çabası onun bu bayrağı kolay kolay elinden bırakmayacağını göstermektedir. Giriş Günümüz mobil ekosisteminde, Apple ‘ın inovatif ve kullanıcı dostu cep telefonları ve tabletlerine, Google ‘ın açık kaynak kodlu işletim sistemi olan Android ‘i kullanan cep telefonları karşı koymaktadır. Android ‘li cihazlar Samsung ‘un liderliğinde HTC, Sony, LG, Motorola ve birçok firma tarafından üretilmektedir. Ayrıca Samsung ‘un Android işletim sistemli akıllı saati olan Gear ‘a Apple, 2015 yılının başlarında Apple Watch ile karşı bir hamle yapacağını açıklamıştır. Apple ile Android ‘in bu rekabeti araçlarda, evlerde, gözlüklerde devam etmektedir. Bunun yanı sıra, aslında diğer firmalardan daha önce mobil cihazlar için çalışmalar (Windows Mobile) yapmış olan fakat yaygınlaşmayı başaramayan Microsoft da Nokia ‘yı satın alarak rakipleri ile aradaki farkı kapatmayı hedeflemektedir. Giriş Mobil ekosistemin tarifini yalnızca iOS, Android ve Windows Phone rekabetine dayandırmak doğru değil. Bunların dışında, mobil ekosistemin dokunduğu birçok teknolojik ürünü de mobil ekosisteminin yanına koyabiliriz. Bebeğin sürekli ateşini ve nabzını ölçen, olumsuz bir durumda ebeveynlerinin akıllı telefonlarına gönderdiği bildirimlerle onları uyaran akıllı bir bebek tulumu ya da evin ışıklandırmasını, ısısını, perdelerini, güvenliğini akıllı cep telefonu uygulamasıyla kontrol edilebilen akıllı ev sistemi gibi örnekleri kapsayan “Nesnelerin İnterneti (IOT)” her ne kadar mobil ekosistemin kapsamında sayılmasa da bu ekosistem ile iç içe geçmiştir. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon Basit cep telefonlarının sağladığı klasik özelliklerin dışında birçok gelişmiş özellikleri bulunan, mobil uygulama mağazalarından uygulama indirilip çalıştırılabilen ve genellikle dokunmatik ekranlı olan cep telefonlarını akıllı telefon olarak adlandırabiliriz. Akıllı telefonlarda genel olarak bulunan bazı gelişmiş özellikler; kişisel asistan, dijital pusula, media oynatıcısı, gelişmiş video kamera, ivme ölçer, web tarayıcısı,Yakın Alan İletişimi (NFC) ‘dir. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon Klasik cep telefonlarının gelişimi “0G” (Zeroth Generation) ile başladı. 0G sistemleri hücresel değildi, birkaç görüşme yapılabiliyordu ve çok pahalıydı. Elle tutulabilir ilk cep telefonu Motorola tarafından 1973 ‘te tanıtıldı. Bu telefonlar “1G” (First Generation) kategorisine girmektedir. 1G sistemlerinde daha fazla kapsama alanı ve görüşmeye olanak sağlanmasına rağmen hala analog teknoloji kullanılıyordu ve veri iletişimine olanak sağlanmıyordu. Ayrıca 1G teknolojisi güvenli değildi, isteyen bir kişi başka bir kişinin görüşmelerini kolayca dinleyebilirdi. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon 1991 yılına gelindiğinde Finlandiya merkezli Radiolinja firması GSM sektöründeki rekabeti ateşleyen “2G” (Second Generation) dijital hücresel teknolojisini duyurdu. 2G teknolojisi; daha yüksek kapasite, daha yüksek ses kalitesi, sesin/verilerin şifrelenmesi gibi imkanlar sunarak 1G sistemlerinin yerini almıştır. Daha sonra 2G teknolojisinin 9.6kbps olan düşük internet hızını (veri iletimi) 43.2kbps ‘ye çıkarmayı olanak sağlayan “HSCSD” teknolojisi kullanılmaya başlanmıştır. HSCSD teknolojisinin sürekli hatları meşgul etmesi üzerine “GPRS” teknolojisi kullanılmaya başlanmıştır. GPRS, HSCSD gibi sürekli veri bekleyerek hattı meşgul etmek yerine sadece veri iletirken hatları kullanmaktadır. GPRS teknolojisinin daha sonra hızı artırılarak EDGE olarak adlandırılmış ve bu teknoloji kullanılmaya başlanmıştır. GPRS ve EDGE teknolojileri “2.5G” olarak adlandırılmaktadır. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon GSM: Global System for Mobile Communications veya kısaca GSM (Türkçe: Mobil İletişim İçin Küresel Sistem), bir cep telefonu iletişim protokolüdür. HSCSD, İngilizce High Speed Circuit Switched Data yani Yüksek Hızlı Şebeke Anahtarlamalı Veri anlamına gelmektedir. 2G GSM standardında daha yüksek hızda veri yollamak için geliştirilmiş olurp 43.2 kbps'ye kadar hızlarda veri transferi sağlar. Mobil Telefon Sistemlerinin asağıdaki nesilleri vardır: 0G olarak adlandırılan ilk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır. 1G olarak adlandırılan ilk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır. 2G olarak adlandırılan ikinci nesil sistemlerde sayısal veri akışı kullanılır. 2.5G olarak adlandırılan ikinci nesil sistemlerde devre anahtarlamalı sistemlere ilave olarak paket bazlı veri iletişimin eklenmesini (GPRS, EDGE) içeren şebekeleri ifade eder. GSM 2G ve 2.5G kategorisine giren ikinci nesil bir sistemdir 3G olarak adlandırılan üçüncü nesil sistem ile daha hızlı veri transferi ve bant genişliğinin daha verimli kullanımı mümkün olmuştur. 4G olarak adlandırılan dördüncü nesil sistem ile kapsama alanı başta olmak üzere 3G ile çözülememiş olan sorunların çözülmesi beklenmektedir. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon 10 yıl sonra 2001 ‘de ise Japonya merkezli NTT DOCOMO firması “3G” (Third Generation) standardını duyurdu. 3G teknolojisi; yüksek hızda veri iletimi, konumlandırma desteği, çoklu ortam dosyalarının (resim, müzik, video) paylaşımı ve görüntülü konuşma gibi gelişmiş özellikleri de beraberinde getirdi. 3G sisteminde, yüksek veri iletimini kullanılırken fazla miktarda işlemci kaynağına gerek duyması nedeniyle “HSDPA” ve “HSUPA” teknolojileri geliştirilmiştir. HSUPA (İngilizce High Speed Uplink Packet Access, yani Yüksek Hızlı Veri Paketi Yükleme İmkanı) HSDPA, İngilizce High Speed Downlink Packet Access, (Yüksek Hızda veri paketi indirme bağlantısı). 3G teknolojisi üzerine kurulmuştur. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon 3G teknolojisindeki bazı problemler ve çoklu ortam paylaşımlarının artmasıyla bunalan altyapı sisteminden ötürü “4G” (Fourth Generation) sistemi üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. 2004 yılında yine NTT DOCOMO firması 4G sistemini duyurmuş ve 2009 yılında ilk kez Verizon firması basın mensupları önünde 4G testini başarıyla gerçekleştirmiştir. 4G standartı, 3G sistemlerine göre teorik olarak 10 kat daha hızlıdır; hareket halindeyken 100mbit, kablosuz bağlantıya (WiFi) bağlıyken 1gbit veri indirme hızındadır. Günümüzde birçok ülkede 4G kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye ‘de şu anda aktif olarak 3G sistemi kullanılmaktadır ve 4G sistemine 2015 ‘te geçilmesi planlanmaktadır. Türkiye ‘deki operatörler 4G testlerini basın mensupları eşliğinde gerçekleştirerek bu teknolojiye hazır olduklarını duyurmuşlardır. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon Akıllı telefon alanında asıl kilometre taşı ise 2007 yılında Apple firması tarafından duyurulan iPhone cihazları olmuştur. Hatta mobil ekosistem “iPhone ‘dan önce” ve “iPhone ‘dan sonra” olarak ikiye ayrılabilir. Apple ‘ın iPhone ‘u piyasaya sürmesinden sonra akıllı telefon pazarı büyük bir dinamizm kazanmış, satışlarda büyük bir ivme yaşanmıştır. Ayrıca iPhone ‘un yaptığı etki öylesine hissedilmiştir ki diğer akıllı cihaz üreticileri telefon tasarımlarını değiştirmek zorunda kalmıştır. iPhone öncesi akıllı telefonlar genel olarak dokunmatik yüzeyi olmayan, donanımsal olarak klavyesi olan ve dolayısıyla ekranı küçük kalan cihazlar olarak üretilirken, iPhone sonrası rakip firmaların ürettiği cihazlar iPhone ‘a benzer olarak dokunmatik ekranlı, donanımsal yerine yazılımsal klavyeye sahip dolayısıyla da büyük ekranlı akıllı olarak üretildi. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon Şu anda iPhone işletim sistemi olan iOS ‘un en büyük rakibi ve piyasanın dominant işletim sistemi olan Android, Google tarafından satın alındıktan sonra gelişimi büyük bir ivme kazandı. İlk versiyonu 2008 yılında duyurulan Android, ilk yıllarda hızlı bir çıkış yakalayamasa da şu anda pazarın hakimi konumunda bulunuyor. İlk yıllardaki yavaş büyümenin sebepleri olarak; - Android işletim sisteminin henüz olgunlaşmamış olması, - Donanım üreticilerinin iPhone ‘a benzer cihaz üretmelerine rağmen ilk zamanlarda yazılım/donanım bütünleşik ve stabil çalışma yapısını yakalayamamaları, - Farklı donanım üreticilerinin cihazları Android ‘i çalıştırmasına rağmen henüz aralarında pazara yön verecek lider çıkaramamalarından ötürü tüketicilerde kafa karışıklığına neden olmaları gibi gerekçeler gösterilebilir. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon Zaman içerisinde donanım üreticilerinin ürettiği daha stabil çalışan, yüksek kaliteli, kullanışlı akıllı telefonlarin üretilmesi, donanım ve yazılım arasında oluşan uyumsuzlukların giderilmesi, Samsung ‘un bu alanda pazar lideri olmasına bağlı olarak tüketici tercihlerinde öne çıkması gibi gelişmelerle Android kullanımını oldukça artırmış ve mobil işletim sistemi pazarında liderliği eline almıştır. Microsoft ise akıllı telefon ve işletim sistemi pazarında rakiplerine karşı en önemli hamlesini 2010 yılında yeni bir işletim sistemi olan Windows Phone 7 ‘yi duyurarak yapmıştır. 2012 yılında önemli geliştirmelerle birlikte gelen Windows Phone 8 ile pazar payını artırmayı hedeflemektedir. Şu anda son sürüm olarak Windows Phone 8.1 kullanılmaktadır. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon iPhone ve Android donanım üreticileri arasında rekabet devam ederken akıllı telefon pazarında da bazı önemli gelişmeler yaşandı. Microsoft, akıllı telefon ve işletim sistemi rüzgarına karşı koyamayan ve bir süredir zarar açıklayan NOKIA ‘yı satın aldı. Böylece Microsoft akıllı telefon donanım pazarına hızlı bir giriş yapmış oldu. Ayrıca Windows Phone işletim sisteminin yaygınlaşması ve donanım/yazılım stabilizasyonunun artırılması açısından da güzel bir adım atmış oldu. Bir dönem çok popüler olan BlackBerry, kötü gidişatını durduramadığından kendisi gibi Kanadalı olan FairFax firmasına satıldı. Lenovo, Google ‘ın sahibi olduğu Motorola Mobility ‘i satın alarak dizüstü bilgisayar donanımında olduğu gibi akıllı telefon pazarında da orta vadede liderliği hedeflediğini açıkladı. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Akıllı Telefon 1.1.1.İstatistikler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ‘nun 2014 ‘ün ilk çeyreğine ait raporuna göre Türkiye ‘de mobil abone sayısı 70 milyonu geçmiş bulunuyor ki bu rakam nüfusa oranlandığında %91,5 penetrasyon oranına karşılık gelmektedir. 2014 ‘ün ilk çeyreğine ait verilere göre Türkiye ‘de 3G abone sayısı 51 milyona ulaşırken, mobil cepten internet hizmeti alan abone sayısı da 25 milyona yaklaşmıştır. M2M ve IoT Arasındaki Fark Nedir? Günümüzün ve geleceğin Bilgi Teknolojileri trendleri arasında olan nesnelerin internet (internet of things, IoT) ve makineler arası bağlantı (Machine to Machine, M2M) kavramları anlam olarak ne kadar çok birbirine benzese de aslında iki kavram arasında farklılıklar var. Bugünlerde pek çok kişiden bu konuda sorular alıyoruz. İkisi aynı şey midir? Hangisi neyi anlatıyor? ve benzeri sualler. O nedenle bu konuyu yazıya dökmeye karar verdik. Makinadan makinaya (yani M to M ya da çok kullanılan kısaltması ile M2M), genellikle makinelerde olan program sensörleriyle bazı spesifik görevlerin yapıldığı ve makinelerin birbiriyle basit protokollere genellikle internet veya SMS üzerinden “konuştuğu” interaktif olarak iletişime geçtiği kavramdır. Ama nesnelerin interneti (IoT) M2M’den çok daha komplike bir sistemi anlatıyor. Nesnelerin interneti ise çevremizde bulunan bütün nesnelerin birbirleriyle iletişime geçmesi demek oluyor. Hatta bu sistemde akıllı olmayan durağan nesneler bile lokasyon ve zaman gibi içeriklerle iletişime geçiyor. Akıllı olmayan nesneler bile akıllı telefonlardaki internet sayesinde birbirine bağlanabiliyor. Bir örnek vermek gerekirse, bir kola şişesinin veya okuduğunuz bir kitabın üzerindeki barkodlarla iletişime geçmesi demek. M2M ve IoT Arasındaki Fark Nedir? Makinelerin iletişimde (M2M) ise sensorler hatta buzdolabınız gibi makineler kablolu ya da kablosuz internet sayesinde IPler üzerinden birbirine bağlanmasına deniyor. M2M’yi şöyle de düşünebiliriz. M2M, 2 farklı noktayı bağlayan bir hat, nesnelerin interneti ise birçok M2M’lerden ve algoritmalardan oluşan ve etkileşim sağlayan bir network. M2M çok daha basit olarak bir makineden diğer makineye bilgi transferi olarak da açıklanabilir. Bu kavram gündelik hayatımızda biz farketmesek bile karşımıza sürekli olarak çıkıyor. Kapıların kartla açılması bile M2M’e basit bir örnek. Kapıdaki güvenlik dedektörü karttaki cipi tanıdığında, dedektör ve çip arasında bilgi alışverişi oluyor ve kapı açılıyor. Nesnelerin interneti ise çok daha karmaşık. Basit bir örnek daha vermek gerekirse, ofisinize girdiğinizde sistem, ışıkları, havalandırmayı açıyor, hatta ışıkları sizing ihtiyacınıza göre ne kadar açması gerektiğini ve havalandırmanın kaç dereceye kadar ısıtıp soğutacağını biliyor. Bu sistem belli bir zaman sonra çevrenizdeki tüm sensor ve makinelerden sizin hakkınızda veri toplayarak sizi tanıyor ve sizin bütün ihtiyaçlarınıza göre cevap veriyor. Görüldüğü üzere, M2M, nesnelerin interneti demek değil ama nesnelerin internet kavramının bir altkümesi oluyor. Bu 2 kavramın kesiştikleri çok ortak nokta olsa da bu iki kavramın birbiri yerine kullanılması yanlış olur. 1.Mobil Ekosistem 1.1. Tablet Akıllı telefonların kullanımı yaygınlaştıkça akıllı telefon gibi kullanımı kolay, işlevsel fakat daha büyük ekranlı, dizüstü bilgisayarlar kadar ağır olmayan internete bağlı cihazların bir ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Tabletleri; dokunmatik ekranlı, akıllı telefonların boyutlarından daha büyük, tek parça multimedya bilgisayar olarak tanımlayabiliriz. Tabletler de akıllı telefonlar gibi normal bir bilgisayar kadar güçlü işlemcileri ve devre elemanları yoktur ki zaten buna ihtiyaç da yoktur. Tabletlerde; bilgisayarlarda koşan, çok fazla işlemci ve ram harcayan programlar yerine bu programların mobil dünyaya özel, ağırlıklarından arındırılmış versiyonları olan mobil uygulamalar çalışır. Ayrıca tabletler, kendilerinde dizüstü bilgisayarlarda olmayan birçok yetenek barırdır. 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Bunlardan bazıları; 9 gelişmiş kamera, dokunmatik ekran, dijital pusula ve olabildiğince kişiselleştirilmiş yazılımlardır. Tabletler genel olarak fiziksel bir klavye barındırmazlar; yazılımsal klavyeleri (bazı tabletlere bluetooth ile klavye bağlanmaktadır) vardır ve dokunmatik ekranın üzerinde çıkarlar. Tablet boyutları her geçen gün çıkan farklı ürünlerle değişmekle beraber genel olarak 7 inç ile 11 inç (1 inç = 2.54 cm) arasındadır. Günümüz tabletlerinde genel olarak kapasitif ekran teknolojisi kullanırken; 2010 öncesi çıkan bazı tabletler resistif ekran teknolojisini kullanmıştır. Kapasitif ekranların resistif ekranlar göre farkı; çoklu dokunmayı desteklemesi (Örn: Bir resmi 2 parmağınızla küçültüp/büyütmek) ve oldukça hassas (tepki süresinin kısa) olmasıdır. Tabletlerde ağırlığın düşük tutulması ve daha yüksek performans sağlanması için depolama birimi olarak SSD (Solid State Disk) kullanılmaktadır. Genellikle Android işletim sistemli tabletlerde USB girişi bulunmaktadır. Tabletlerin işlemcileri de kendilerine özel dizayn edilmiştir. Bu özel işlemciler düşük enerji tüketimini ön plana tutarak tabletlerde kullanılan uygulamalara göre yüksek performans sağlamayı amaçlamaktadır. 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Tabletlerde bulunan genel özellikler aşağıda listelenmiştir. Aşağıdaki listedeki özellikler tablet marka ve modeline göre değişiklik göstermektedir. Donanım o Yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekran o Kablosuz internet bağlantısı (Wi-Fi veya SIM kart girişiyle sağlanan mobil genişbant bağlantısı) o Arka ve/veya önde fotoğraf ve video çekimi için kamera o Dizüstü bilgisayarlara göre oldukça hafif olması o Uzun pil ömrü o Diğer cihazlarla veya aksesuarlarla bağlantı kurulabilmesi için Bluetooth bağlantısı o Diğer cihazlarla veya aksesuarlarla bağlantı kurulabilmesi için USB girişi o GPS o İvmeölçer 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Yazılım o Mobil internet tarayıcısı o E-Kitap okuyucuları o İndirilebilen, her ihtiyaca yönelik mobil uygulamalar o Medya oynatıcıları o E-Posta istemcileri o Sosyal medya bağlantıları o Mobil telefon fonksiyonları (mesajlaşma, mikrofon, adres defteri) o Video-Telekonferans 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Depolama Birimi o Flash bellek o Harici bellek birimlerinin bağlanması için portlar o Bulut depolama uygulamalarına bağlanma ve senkronizasyon o Yerel ağ bağlantısı yardımıyla yerel veri depolama 2.HAFTA 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Diğer Girdiler o Yakınlık sensörü (Örn: akıllı telefonu kulağımıza götürdüğümüzde ekran bunu anlar ve kendiliğinden kararır) o İvmeölçer (Fiziksel hareketleri ve eğikliği ölçer. iPad ‘i yan çevirdiğinizde ekrandaki görsellerin de dönmesini bu sensör sağlar) o Sesli tanıma uygulamaları o Hareket algılayıcı uygulamalar o Metin ve el yazısı tanımlayıcı uygulamalar o NFC (Yakın alan iletişimi; cihazın bir algılayıcıya yakınlaştırılıp işlem yapılmasını sağlar. Apple Pay gibi cihaz ile ödeme sistemlerini bu altyapıyı barındırır) http://applepayturkiye.org/2014/10/20/apple-pay-nedir/ o Parmak izi tanımlama 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet Tablet bilgisayar kavramı çok geniş olduğundan tabletleri aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz; Tek parça, multimedya tabletler: Bluetooth, USB gibi girdiler yadımıyla klavye vb. çevre birimleri bağlanabilir. o Büyük ekranlı tabletler: 8 inç ‘ten daha yüksek boyutlardaki tabletlerdir. o Küçük ekranlı tabletler: 7 ile 8 inç arasındaki boyutlardaki tabletlerdir. Hibrit Tabletler: Tek parça yada kendi klavyeleri ile birlikte kullanılabilirler. Dizüstü bilgisayarların özelliklerine yakındır ve onun iki parça hali gibi düşünülebilir. Multimedya tabletlere göre oldukça güçlüdür. 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet 1.2.1.Istatistik Ölçümleme sistemine kayıtlı 3 milyon internet sitesinden 15 milyon sayfa gösterimini analiz eden Statcounter ‘a göre Ocak 2012 ile Ekim 2014 tarihleri arasında masaüstü bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlardan internet sitelerine bağlanma oranlarındaki değişim aşağıdaki gibidir. 1.Mobil Ekosistem 1.2. Tablet 1.2.1.Istatistik Bir önceki sayfadaki grafiğe göre, insanların internete bağlanma alışkanlığının masaüstü bilgisayarlardan akıllı telefon ve tabletlere doğru kaydığını söyleyebiliriz. Akıllı telefon ve tablet penetrasyonu arttıkça yukarıdaki akıllı telefon ve tablet çizgilerinin masaüstü bilgisayarları geçeceğini söyleyebiliriz. Ayrıca bu analizin Türkiye özelindeki verileri Tablo 7 ‘de belirtildiği gibidir. 1.Mobil Ekosistem 1.3. Phablet Son zamanlarda ortaya çıkan “Phablet” kelimesi büyük ekranlı akıllı telefonlar için ortaya atılmıştır. “Phone” ve “Tablet” kelimelerinin birleşiminden üretilen phablet kelimesi tüketiciler nezdinde çok rağbet görmese de phablet olarak tanımlanan cihazlar ilgi görmektedir. Genel olarak 5 ile 7 inç boyutları arasındaki akıllı telefonlar Phablet olarak adlandırılmaktadır. 2011 yılı öncesinde bazı firmaların büyük ekranlı akıllı telefon yani phablet denemeleri olduysa da 2011 yılında satışa çıkan Samsung Galaxy Note serisi kısa sürede phablet pazarını domine etti. Günümüzde hala Samsung Galaxt Note serisi pazarı domine ederken LG, Sony gibi firmalar bu Pazar için de cihaz üretmeye devam ediyor. Phablet pazarında Samsung ‘un en önemli rakibin ise iPhone 6 Plus ile Apple ‘ın olması bekleniyor. 2.Mobil Platformlar 2.1. Giriş Akıllı cihaz ekosisteminde, donanımsal parça ve ürünlerde sıkı bir rekabet bulunurken işletim sistemi kısmında rekabet firmaların rekabeti nispeteden çok daha azdır. Akıllı telefon ve tablet penetrasyonunun hızlı bir şekilde yükselmesiyle birlikte, donanım tarafında pazar payları ve sıralama sürekli değişirken işletim sistemi tarafında ise pazar paylarındaki değişim nispeten daha az olmaktadır. Günümüzde akıllı telefon ve tabletlerde en çok kullanılan işletim sistemleri sırasıyla; - Android - iOS - Windows Phone olarak sıralanmaktadır. 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Apple ‘ın iPhone cihazları için geliştirdiği, daha sonra iPod, iPad ve Apple TV cihazlarında da kullandığı mobil işletim sistemidir. İlk olarak Ocak 2007 ‘de tanıtımı yapılmış ve ilk iPhone versiyonu ile birlikte Haziran 2007 ‘de piyasaya sürülmüştür. iOS ilk zamanlarda iPhone OS olarak anılıyordu ve üçüncü taraflara açık değildi yani diğer geliştiriciler iPhone OS için yazılım geliştiremiyorlardı. Mart 2008 ‘de iPhone SDK yayınlanmasıyla birlikte Apple, geliştiricilerin iPhone OS için yazılım geliştirmesine olanak sağladı. Apple tarafındaki bu gelişmenin, akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar tarafında bugün yaşadığımız devrimde katkısı büyüktür. Apple, yazılım geliştiricilere kendi uygulamalarını geliştirip yayınlamaları için destek olmasaydı, belki de bugün yaşadığımız mobil devrimi yaşamamış yada mobil alanda bu kadar ilerlemiş olmayacaktık. Akıllı telefon penetrasyonunun bu seviyelere ulaşmasında; 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Yetenekli mobil cihazlar, - Bu yetenekleri kullanan kaliteli mobil yazılımlar, - Bu yazılımları üreten yazılım geliştirici firma ve bireyler, - Yetenekli cihaz ve kaliteli yazılım birleşimini farkedip bu pazara yönelen tüketiciler döngüsünün rolü önemli yer tutmaktadır. Burada Apple ‘ın en önemli hamlesi; yazılım geliştiriciler için uygun ve karlı bir ortam oluşturması olmuştur. 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Apple iPhone OS SDK ‘sını yayınlandıktan sonra iOS markasının kullanım haklarını Cisco ‘dan satın alarak, Haziran 2010 ‘da iPhone OS yerine artık iOS markasını kullanılacağını duyurmuştur. Günümüzde de iOS markası kullanılmaktadır ve son kararlı versiyonu iOS 8.1 ‘dir. iOS 8.1 işletim sisteminin içerisindeki varsayılan özellikler genel olarak aşağıdaki gibidir; - Telefon: Telefon uygulaması - E-Posta: E-Posta istemcisi - Safari: Tarayıcı - Müzik: Taşınabilir müzik çalar - Video:Video oynatıcısı - Önyüz: Ana ekran, Arama ekranı, Klasörler, Arka planda çalışan uygulamalar ekranı - Mesaj: SMS, MMS, iMessage (internet üzerinden mesaj gönderme uygulaması) - Takvim: Takvim uygulaması - Fotoğraf: Fotoğraf görüntüleyici,Video görüntüleyici, - Kamera: Kamera çekimi, Kamera kayıt özelliği, Otomatik odaklanma, HDR, Fotoğraf düzenleme modülleri, Panoramik çekim, Fotoğraf filtreleri, Otomatik çekim 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) -Facetime: Görüntülü video konferans uygulaması - Photo Booth: Özel efektleri olan ayrı bir kamera uygulaması - Borsa:Yahoo Finans ‘ın sağladığı borsa bilgileri - Hava Durumu: The Weather Channel ‘ın sağladığı hava durumu bilgileri - Not Defteri: Not alma programı - Harita: A-GPS sistemi, Apple kaynaklı haritalar, Haritaları kullanarak adım adım navigasyon - Gazete Standı: Gazete ve Dergilerin uygulama mağazası - Hatırlatıcı: Yapılacaklar uygulaması, Lokasyona bağlı hatırlatıcı - Ses Kaydı: Ses kayıt edici uygulamasi - Hesap Makinası: Basit hesap makinası, Bilimsel hesap makinası - Saat: Dünya saatleri, Alarm, Kronometre - Ayarlar: Telefonun tüm ayarlarının düzenlenebildiği ayarlar uygulaması - Rehber: Adres ve Telefon defteri - iTunes: iTunes Müzik Mağazası ve Podcast ‘lere erişim - AppStore: iOS uygulama mağazası - Compass: Pusula uygulaması 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) - Game Center: Çoklu oyun oynama, Global puan durumu, Kazanımlar - Ses Kontrol: Basit sesli kontrol - Siri: Gelişmiş sesli komutla çalışan asistan - Touch ID: Parmak izi tanımlama - Passbook: Geçiş, bilet, kupon, kredi kartı için sanal cüzdan uygulaması - CarPlay: Araçlar için geliştirilmiş iOS uyumlu uygulama - AirDrop: WiFi, Bluetooth tabanlı dosya paylaşım uygulaması - Sağlık: Kişisel sağlık verilerinin görüntülenmesine ve incelenmesine olanak veren uygulama - İpucu: Fonksiyonların nasıl çalıştığı ile ilgili bilgiler veren uygulama - Podcast: Entegre Podcast oynatıcısı - iBooks: Entegre iBook görüntüleyicisi 3.HAFTA 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Apple, iOS işletim sisteminin ve içerisindeki uygulamalar için önerdiği “Heuristics Design” (sezgisel tasarım) anlayışını bir kenara bırakarak iOS 7 ile birlikte “Flat Design” (Yüzeysel Tasarım) anlayışına geçti. iOS 8 ‘de de Flat Design anlayışı devam etmektedir. Heuristics yani sezgisel tasarım anlayışında iOS ‘un kendisinin ve mobil uygulamalarının tasarımları derinlik anlayışıyla ve gerçekçi olarak tasarlanmaktaydı. Bu tasarım anlayışına göre örneğin bir radyo uygulaması hayata geçirilecekse; uygulamanın arayüzü tamamen gerçek bir radyo gibi tasarlanır, kullanıcı sezgileriyle uygulamayı kolayca kullanabilirdi. Flat yani yüzeysel tasarım anlayışında ise iOS işletim sisteminin ve mobil uygulamalarının tasarımları katmanlardan ve derinlikten arındırılmaktadır. Bu tasarım anlayışı ile bir uygulama hayata geçirilecekse; uygulamanın arayüzü sadelik ve basitlik prensipleriyle yüzeysel olarak tasarlanmaktadır. 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Günümüzde, sezgisel tasarım anlayışı ile katmanlı ve gerçekçi tasarlanıp Apple ‘a AppStore ‘da yayınlanması için gönderilen uygulamalar geri çevrilmektedir. Apple eski uygulamalar konusunda anlayışlı davranmakla birlikte, yeni uygulama tasarımlarının yüzeysel olarak tasarlanmasını beklemektedir. Aşağıdaki görsellerde iki tasarım anlayışı arasındaki fark incelenebilir. 2.Mobil Platformlar 2.2. IOS(Eski adıyla Iphone OS) Kullanıcılar; iPhone, iPad ve iPod cihazlarına mobil uygulamaları AppStore yani Apple Uygulama Mağazası ‘ndan indirebilmektedir. AppStore ‘da uygulamalar; - Ücretli - Ücretsiz - Ücretsiz fakat uygulama içi satın alım yapılabilir olarak üç farklı fiyat segmentinde satılmaktadır. Uygulama geliştiren birey yada firma, uygulamasının hangi kategori altında olacağını kendi belirlemektedir. Fiyatlandırma da yayıncıya bırakılmıştır fakat Apple ‘ın fiyat listesindeki rakamlardan biri seçilmesi gerekmektedir. Bu, çok farklı fiyatlarla kullanıcının kafasının karışmaması için alınan bir önlemdir. Kullanıcıların ücretli uygulamaları indirilebilmeleri ya da uygulama içi satın alım yapabilmeleri için AppStore ‘a kredi kartlarını tanıtmaları gerekmektedir. Şu anda ABD ‘de de kullanılmaya başlanan ve yakın zamanda Türkiye ‘de de kullanılacak olan Apple Pay ödeme sisteminin kullanılması için de kredi kartının tanıtılması gerekecektir. 2.Mobil Platformlar 2.3. Android Android; Google, Open Handset Alliance ve özgür yazılım topluluğu tarafından geliştirilmiş, mobil cihazlara yönelik açık kaynak kodlu işletim sistemidir. Akıllı telefon kullanımı için geliştirilen Android işletim sistemi günümüzde; tabletlerde, akıllı saatlerde, araçlarda, oyun konsollarında, uydu alıcılarında kullanılmaktadır. Android ‘in bu kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor olmasının sebebi açık kaynak kodlu olmasıdır. Bu nedenle açık ara ile en yaygın kullanılan mobil işletim sistemidir. Android, şirket olarak 2003 yılında dijital fotoğraf makinalarını için daha etkili bir işletim sistemi geliştirilmek üzere kurulmuştur. Dijital fotoğraf makinaları için işletim sistemi geliştirilme fikri iyi olsa da yeterince Pazar oluşmadığı için kurucular akıllı telefon işletim sistemi geliştirmeye yönelmiş ve piyasada baskın olarak bulunan Windows Mobile ve Windows Mobile ‘a rakip olmuştur. 2.Mobil Platformlar 2.3. Android 2.Mobil Platformlar 2.3. Android Android işletim sistemi, diğer işletim sistemleri gibi farklı katmanlardan meydana gelmiştir. Android ‘in katmanları aşağıdaki gibidir; - Çekirdek: Linux kernelidir. Güvenlik, hafıza yönetimi, süreç yönetimi, ağ yığınları ve sürücü modellerini içermektedir. - Android Runtime: Sanal makinedir. - Kütüphaneler: Veritabanı kütüphaneleri, web tarayıcı kütüphaneleri, grafik ve arayüz kütüphanelerini içermektedir. - Uygulama Çatısı: Uygulama geliştiricilere geniş bir platform sunan kısımdır. - Uygulama Katmanı: Doğrudan Java (programlama dili) yle geliştirilmiş uygulamaları içermektedir. 2.Mobil Platformlar 2.3. Android Kullanıcılar, Android işletim sistemleri için geliştirilen uygulamaları “Google Play” (eski adıyla Android Market) aracılığıyla indirebilmektedir. Google Play ‘deki uygulamalar; - Ücretli - Ücretsiz olarak iki segmentte listelenmektedir. Uygulama içi satın alma özelliği olan uygulamalar ise AppStore ‘dan farklı olarak Ücretsiz kategorisi altında yer almaktadır. Android işletim sistemi, kullanıcılara telefonlarıyla yapabilecekleri konusunda daha geniş olanaklar sağlamaktadır.Verilen bu özgürlük Android kullanıcıları tarafından sevilmekle beraber bazı kesimlerce güvenlik açısından risk oluşturabileceği eleştirisi almaktadır. 2.Mobil Platformlar 2.3. Android Android, 5.0 Lollipop versiyonu ile birlikte materyal tasarıma (material design) geçtiğini açıkladı. Daha önce de yüzeysel tasarım ilkelerine göre hareket eden Android, materyal tasarım ile yüzeysel tasarımdan vazgeçmeden belirli prensipler üzerine tasarımını konumlandırmaktadır. Ayrıca materyal tasarımda aksiyonlar da vardır ve rastgele olmamakla birlikte belirli açı ve doğrultuda aksiyonlar kullanılmaktadır. 2.Mobil Platformlar 2.4. Windows Phone Windows Phone, Microsoft tarafından akıllı telefonlar için geliştirilen işletim sistemidir. İlk kararlı sürümü olarak kabul edilen Windows Phone 7, Ekim 2010 tarihinde duyurulmuştur. Günümüzde kullanılan kararlı son sürümü Windows Phone 8.1 olmakla beraber Nisan 2014 ‘te kullanıma açılmıştır. Microsoft, daha önceki mobil işletim sistemi olan Windows Mobile serisinin geliştirilmesi gerektiğini farkedip 2004 yılında bunun üzerinde çalışmaya başlamıştır. Eski mimari üzerinde değişiklikler yaparak yeni işletim sistemi oluşturma düşüncesiyle Photon kod adıyla geliştirilen versiyon uzun süreceği gerekçesiyle durdurulmuştur. Microsoft, 2008 yılında tekrar bir hamleyle yeniden mobil işletim sistemi geliştirmelerine başladı ve 2009 yılında ara sürümü olan Windows Mobile 6.5 ‘i duyurdu. Bu ara sürüm Microsoft ‘a zaman kazandırmış olsa da Windows Phone 7 kullanıma açıldığında ortada büyük bir sorun bulunuyordu; Windows Phone 7 işletim sistemi, Windows Mobile 6.5 için geliştirilen uygulamaları desteklemiyordu. Bu durum, Windows Phone ‘un heybesinden ve ağırlıklarından kurtularak daha rahat hareket edebilmesi için aslında iyi bir hamle olarak da yorumlanabilir. 2.Mobil Platformlar 2.4. Windows Phone Haziran 2012 ‘de ise Microsoft ‘un radikal değişiklik ve güncellemeler yaptığı Windows Phone 8 ‘i duyurdu. Microsoft, Windows Phone ve Windows Mobile serilerinde kullandığı Windows CE kernelinden vazgeçerek Windows NT kerneline geçiş yaptı. Bu kernel aynı zamanda bilgisayarlarda kullanılan, x86 tabanlı Windows 8 ‘de de kullanılmaktadır. Bu sayede Windows 8 ile çalışan bilgisayarlar ve Windows Phone 8 ile çalışan telefonlar için geliştirilen uygulamalar kolaylıkla iki platforma da çevrilebilmektedir. Böylece Microsoft, bilgisayar ve mobil işletim sistemlerinde aynı arayüz ve uygulamaların kullanılmasını sağlayarak farklı platformlar arasında birleşim kümesi oluşturmuş; kullanıcılarına aynı deneyimi vermeyi hedeflemiştir. Microsoft ‘un son zamanlarda yaptığı mobil ekosisteme giriş hamleleri bununla da sınırlı değil. 2013 ‘ün sonralarına doğru yapılan açıklamayla, Microsoft ‘un, aynı zamanda stratejik ortağı olan telefon üreticisi Nokia ‘nın operasyon ve üretim birimlerini satın aldığı duyuruldu. Böylece Microsoft mobil ekosistemdeki yarışa ortak olmak için önemli bir hamle yapmış oldu. 2.Mobil Platformlar 2.4. Windows Phone Kullanıcılar, bilgisayarlar için geliştirilmiş olan Windows 8 uygulamalarını Windows Store üzerinden, akıllı telefonlar için geliştirilmiş işletim sistemi olan Windows Phone 8 uygulamalarını ise Windows Phone Store üzerinden indirebilmektedir. Windows Phone Store ‘da uygulamalar ücretli ve ücretsiz olarak iki kategoride listelenmektedir. 2.Mobil Platformlar 2.4. Windows Phone Windows Phone 8 ‘de, Microsoft tarafından geliştirilen “Metro Arayüz Tasarımı” (Metro UI) kullanılmaktadır. Bu arayüz aynı zamanda Microsoft ‘un bilgisayarlar için kullanılan işletim sistemi Windows 8 ‘de de kullanılmaktadır. Metro arayüz iyi tipografi ve gözün kolay algılayabileceği kadar büyük metinlerin kullanılmasını temel alır. Metro arayüz tasarımı ikon temellidir ve açılış ekranında uygulamaları temsil eden ikonlar sıralanmakadır. Bu arayüz tasarımında oval nesnelerden daha çok köşeli nesneler (kare, dikdörtgen vb.) kullanılmaktadır. Bu tasarım prensibine Metro denilmesinin amacı ise; ayakta metronun geçişi sırasında vagonların yatay olarak tek yönlü hareketinden esinlenilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Windows Phone 8 uygulamaları; sayfa geçişleri, ekranı sağa ve sola çekilerek yapılacak şekilde tasarlanmaktadır. 2.Mobil Platformlar 2.4. Windows Phone 2.Mobil Platformlar 2.5.İstatistikler Önemli araştırma şirketlerinden IDC ‘nin açıkladığı verilere göre dünya üzerinde kullanılan mobil işletim sistemlerinin yıllara göre değişimi aşağıdaki grafikte belirtilmiştir. Bu grafiğe göre 2011 yılından bu yana Blackberry ve diğer mobil işletim sistemlerinin paylarının toplamı %44 seviyelerinden, %1 seviyelerine kadar düştüğü, onların pazar payını ise Android ‘in aldığı yorumu yapılabilir. Ayrıca Apple ürünlerinde çalışan iOS işletim sisteminin pazar payında da 2011 -2014 yılları arasında yaklaşık %36 oranında düşüş yaşanmıştır. Bu durum, açık kaynak işletim sistemi olan Android ‘in başarısının göstergesidir. 2.Mobil Platformlar 2.5.İstatistikler Statista sitesinde yayımlanan grafiğe göre Temmuz 2014 itibariyle uygulama mağazalarındaki toplam uygulama sayıları aşağıdaki grafikte belirtilmiştir. 2.Mobil Platformlar 2.5.İstatistikler Bu verilere göre, dünya genelindeki mobil cihaz pazarında Android ‘in oldukça gerisinde olan Apple ‘ın mobil uygulama ekosisteminde oldukça güçlü olduğu söylenebilir. Bunun yanında Blogmost sitesinde yer alan ve 2013 yılındaki veriler ışığında hazırlanan grafiğe göre; - AppStore ‘da 905.000, Google Play ‘de 850.000 ve Windows Phone Store ‘da ise 220.000 uygulama bulunmaktadır. - Uygulama yayıncıları; AppStore ‘da 6.4 milyar dolar, Google Play ‘de 1.2 milyar dolar, Windows Phone Store ‘da 0.95 milyar dolar gelir sağlamıştır. Bu verileri de dikkate alarak, Apple ‘ın uygulama yayıncılarına sağladığı kazançlı pazar yerinden dolayı; yayıncı sayısı, uygulama sayısı, nitelikli uygulama sayısı alanlarında AppStore; Google Play ve Windows Phone Store ‘a nazaran daha güçlü olduğu söylenebilir. 3.Mobil Pazarlama Pazarlama duayeni Philip Kotler ‘e göre pazarlama; firmaların, hangi malların veya hizmetlerin müşterilerinin ilgisini çekeceğini tayin etmeleri ve satışlar, iletişim ve işletme idaresi geliştirmeleri için stratejileri belirlemeleri sürecidir. Doç.Dr. Hüseyin Kanıbir ‘in tanımlamasına göre ise pazarlama bir ikna sanatıdır. Pazarlama, müşterilerine erişmek için müşterilerinin zaman geçirdiği kanalları tercih etmiştir. Geleneksel pazarlama uzun süre radyo, televizyon, basılı mecralar (gazete, dergi, broşür), mektup, bilboard gibi kanalları kullandı. Teknolojinin gelişmesine parelel olarak, mobil cihaz penetrasyonunun artmasıyla birlikte insanların hayatlarına yeni cihazlar girmeye başladı. Gün geçtikçe bu cihazlar ve cihazların içerisindeki sanal ortamlar genişledi. Dolayısıyla insanlar, yeni akıllı cihazlarıyla daha çok zaman geçirmeye başladı. Bunun farkına varan pazarlama ise kendini hızlı bir şekilde mobil dünyaya adapte etti; “Mobil Pazarlama” kavramı oluşturuldu ve mobil cihazları kullanan tüketicilere farklı yöntemlerle temas kurmak hedeflendi. 3.Mobil Pazarlama Yamamoto tarafından mobil pazarlama: ‘‘Müşteriye ulaşma yönüyle, uzaktan ve kablosuz iletişime uygun olan cep telefonları, cep bilgisayarları ve benzeri gereçler yoluyla müşterilere veya potansiyel müşterilere ulaşılarak kurum, ürün, hizmet, fikir,eylem ve kişilere ilişkin pazarlama faaliyetlerinin yapılması’’ olarak tanımlanmaktadır(Yamamoto, 2009). Bir diğer tanıma göre ise mobil pazarlama, interaktif iletişim araçlarını ve özellikle cep telefonları vasıtasıyla tüketiciye ulaşıp çeşitli stratejiler geliştirilerek, reklam, bilgilendirme, kişisel satış, satış tutundurma, halkla ilişkiler, marka farkındalığı ve imaj yaratma çabasıdır. Mobil pazarlama çabalarıyla birlikte çağrı merkezleri, doğrudan eposta, mobil cihazlar ve internet sayfaları da aynı amaca hizmet etmektedir (Arıkan, 2008, s:4). Mobil pazarlamanın, diğer iletişim araçlarının sunmadığı avantajlar sayesinde büyük potansiyel vaat ettiği kanıtlanmıştır. (Tek, 2006, s:274) 3.Mobil Pazarlama Mobil cihazlar “kişiselleştirilebilir” ve “erişilebilir” olma özellikleriyle pazarlamada bir adım öne çıkmaktadır. Kişiselleştirilebilir; mobil cihazlarda kullanılan teknolojiler ve bu teknolojileri kullanan mobil uygulamalar ile oldukça kişiselleştirilebilirlerdir. Akıllı telefonların içerisindeki lokasyon algılayıcısı, ivmeölçer, kamera gibi donanımsal özellikler, telefona yüklenen bazı mobil uygulamalar tarafından kullanılıp kullanıcıya anlamlı bilgiler sunar. Bu bilgiler mobil uygulamalar ve operatörler tarafından algılanıp, kullanıcıya anlık olarak anlamlı pazarlama yapılabilir. Kişiselleştirilebilir kısmı için örneklere Vaka Analizi kısmında yer verilecektir. Erişilebilir; mobil cihaz kullanıcıları baz istasyonları, iBeacon/NFC gibi bluetooth teknolojileri, internet bağlantısı gibi teknolojilerle neredeyse her an erişilebilir durumdadırlar. Bu da markalara, her an müşterilerine pazarlama faaliyeti yapabilmesi için büyük bir fırsat sunmaktadır. Geleneksel pazarlama yöntemlerinin çok kullandığı televizyon, radyo, broşür gibi her ne kadar hala revaçta olsa bile popülaritesi mobil cihazlar karşısından azalan kanallar, markalara her an ulaşılabilir özelliği sağlayamamaktadır. Bilboard gibi pazarlama materyallari ise karekod, iBeacon gibi yöntemlerle mobil cihazlarla etkileşimli olacak şekilde dönüşüme ve değişime başlamış bulunmaktadır. QR Code(Karekod) Nedir? Tüm bu oluşturma işlemleri sonrasında, oluşturduğunuz barkodu nasıl okuyacağınızı bilmiyorsanız bu konuda çok kolay. Bütün ihtiyacınız olan üzerine program yüklenebilir bir mobil cihaz veya bilgisayar ve bir adet kamera. Bu konuda akıllı telefon kullanıcıları zaten gerekli ekipmana sahip olacaklardır. Android, ios veya Microsoft tabanlı cihazınızın store bölümüne girip, qr reader diye arattığınızda pek çok qr code okuyucu ücretsiz program olduğunu göreceksiniz. Birisini mobil cihazınıza indirip, programı çalıştırıp, kamera ile barkodu görüntülediğinizde bakod içerisine yerleştirilmiş tüm bilgilere hızlıca ulaşabilirsiniz. 4.Hafta iBeacon Nedir? Temelde bir bölgeye yerleştirilmiş vericilere yüklenen verilerin dağıtımı için kullanılan iBeacon, telefonunuz geçerli alana giriş yaptığında size bu vericilerin ilettiği bilgilerin ulaştırılması için kullanılıyor. Bluetooth düşük enerji teknolojisi kullanan vericiler, GPS yardımıyla etki alanlarındaki iBeacon uygulaması açık olan iPhone'ları tespit ediyor ve mesajı iBeacon uygulaması ile size iletiyor. Böylece fiyatını ya da bedeni,ni sormak istediğiniz bir ürün için mağaza yetkilisini bulmak zorunda kalmıyorsunuz. Şu an için kullanım alanının çok da yaygın olmadığını söyleyebileceğimiz iBeacon uygulaması geleceğin teknolojilerine ışık tutan bir işaret fişeği olabilir. iBeacon Nedir? Kullanım Alanı Bir kütüphanede olduğunuzu düşünün. Bir kitap arıyorsunuz ve kütüphane görevlisi yerinde değil. Neden telefonunuzdan kitap listesine ulaşıp kitabın nerede olduğuna kendiniz bakamayasınız ki? Üstelik bunun için ayrı bir kütüphane uygulaması indirmenize gererk yok. Kütüphanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş olan vericiler size istediğiniz listeyi gönderecektir. Ya da bir mağaza sizi sezon sonu kampanyası hakkında bilgilendirmek istiyor; mağazaya girdiğiniz anda iBeacon ile size indirim reyonunun yerini, kampanyalı ürünlerin bilgisini gönderebilir. Belki de elinizdeki elbisenin bedeni üst kattadır! iBeacon size söylesin, mağaza personelini armakla uğraşmayın. Müzelerde de istenilen her parçaya ya da sergiye bir beacon yerleştirilerek o parçayı görmeye gelen ya da sergiyi ziyaret eden herkesi bilgilendirmek mümkün. iBeacon Nedir? Kullanım Alanı Arabanız size göre şekil alsın Eğer ailece aynı arabayı, farklı sürüş pozisyonlarında kullanıyorsanız iBeacon sizin yerinize koltuk ve direksiyon pozisyonunu ayarlayabilir. Telefonunuzun gönderdiği sinyal sayesinde sürücü koltuğunda kimin oturduğunu algılayan iBeacon, hafızasına yerleştirilmiş olan sürüş pozisyonlarına göre seçtiğiniz ayarları artık otomatik olarak yapabilir. Üstelik bunun için telefonunuzun açık olması yeterli. Ya da evinizin herhangi bir odasındaki ışık sadece siz içeri girdiğinizde yanabilir. Akıllı kilitlerle donatılmış kapılarınız siz gelmediğiniz sürece herkese kapalı kalacaktır. 3.Mobil Pazarlama Bu özelliklere ek olarak mobil pazarlama faaliyetlerinin markalara sağladığı avantaj ve kolaylıklardan bazıları aşağıdaki gibidir; - Birebir pazarlama anlayışına sahip olması: Mobil pazarlama faaliyetleri için birebir pazarlama anlayışı geçerlidir. Tüketiciyle kitlesel olmayan medya aracılığıyla doğrudan iletişim kurulmaktadır. Bu sayede tüketicinin spesifik ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve tüketiciye özel ürün ya da hizmetlerin sunulabilmesi sağlanmaktadır. - İzinli pazarlama yöntemini kullanması: İzin alınmadan gerçekleşen pazarlama faaliyetleri tüketici üzerinde olumsuz bir etki bırakmaktadır. Mobil pazarlama faaliyetlerinin etkin olabilmesi için mutlaka hedef kitleden izin alınarak yapılması ve tüketicilere sadece bekledikleri ve almak istedikleri iletişim mesajlarının gönderilmesi gerekmektedir. 3.Mobil Pazarlama -Düşük maliyete sahip olması: Mobil pazarlama aynı zamanda doğrudan pazarlama uygulamalarından biri olmasından dolayı maliyetleri de düşük olmaktadır. Günümüzde başta GSM operatörleri olmak üzere birçok firma çok düşük maliyetler ile mobil pazarlama altyapısını firmalara kurabilmektedirler. - Markaya yönelik yüksek oranda farkındalık yaratması: Mobil pazarlama uygulamalarının algılanma düzeyleri yüksektir. Kişisel kanallar kullanılarak müşteriye ulaşılmaktadır. - İletişimin tek veya çift taraflı olması: Mobil pazarlama uygulamaları etkileşimli yapıya sahip pazarlama uygulamalarıdır. Bu bakımdan bazı durumlarda müşteri, bu uygulamaların aktif birer üyesi konumunda olabilmektedir. Özellikle sosyal medya kullanılarak bu tip etkileşimler arttırabilmekte ve bu sayede müşterinin beklentilerinin anlaşılması ve tatmin edilmesi kolaylaşmaktadır. -Hızlı olması: Mobil altyapı teknolojileri sayesinde mesaj, tüketiciye saniyeler içerisinde ulaştırılabilmektedir. Böylelikle geri bildirimi birkaç dakika içerisinde almak mümkün hale gelebilmektedir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları Mobil Pazarlama uygulamalarında kullanılan bazı kalıplaşmış yöntemler bulunmaktadır ve teknolojinin gelişimine bağlı olarak Mobil Pazarlama yatay ve dikey olarak genişlerken, yöntemler de gelişmekte ve değişime uğramaktadır. Bu yöntemlerden en çok kullanılanlar aşağıdaki gibidir; - SMS ve MMS, - Mobil Uygulama, - Anlık Bildirim (Push Notification) - Mobil Site - Karekod (QR Code) - Bluetooth Tabanlı Sistemle 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.1. SMS/MMS Mobil pazarlama alanında kullanımı en yaygın metot; markaların, müşterilerine SMS/MMS göndermesidir. Markaların SMS ve MMS gönderimi ile müşterilerini; bilgilendirmeyi, farkındalık yaratmayı, kampanyalardan haberdar etmeyi ve onları satın alma sürecine girmesini amaçlamaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanıcılara SMS ve MMS metotlarından daha interaktif ve müşterilerin ilgisini çekebilecek farklı mobil pazarlama yöntemleri gelişse de SMS ve MMS için, markaların en çok kullandığı mobil pazarlama yöntemleri olduğu söylenebilir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.1. SMS/MMS Son dönemde operatörler kurumsal müşterileri için SMS ve MMS ‘in daha akıllı versiyonu diyebileceğimiz interaktif mesaj gönderim ürünlerini kullanıma sundular. İnteraktif mesajlar, kullanıcılara bilgi metni ve onun aşağısında tıklanabilir seçenekler şeklinde giden mesajlardır. Bilgi metni kısmında: “Mevcut internet paketiniz bitmiştir. Faturanıza 5TL ek ile 1GB daha internet paketi satın almak ister misiniz?” sorusu ve onun aşağısında tıklanabilir “Evet” ve “Hayır” butonlarının olduğu mesajları interaktif mesajlara örnek gösterilebilir. İnteraktif mesajlar; - Yeni ürünlerin veya mevcut ürünün bir üst paketinin pazarlanması, - Bilgi toplanması, - Anket yapılması, - Eksik müşteri bilgilerini tamamlaması gibi amaçlarla kullanılabilir. Müşteri geri dönüşlerinin oldukça fazla olması sebebiyle yakın zamanda markalar bu tür interaktif mesajlara yönelecek ve bu mesajların kullanımı oldukça artacaktır. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Mobil uygulamalar, mobil ekosistemin temelini oluşturan, kullanıcıların uygulama marketlerinden akıllı cihazlarına indirebildiği yazılımlardır. Mobil uygulama mağazalarında kategorilere ayrılmış olarak birçok çeşitte yüzbinlerce uygulama hali hazırda bulunmaktadır ve bu rakam her geçen gün artmaktadır. Mobil pazarlama açısından, mobil uygulama kategorileri ayrı ayrı kanal olarak değerlendirilebilir fakat kullanıcının karşısına çıkan pazarlama materyali en temelinde mobil uygulama içerisine entegre edildiğinden bu kategoriler Mobil Uygulama başlığı altında toplanmıştır. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Mobil uygulama mağazalarındaki yayıncı sayıları StarDust firmasının 2013 yılında yaptığı araştırmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Statista istatistik sitesinde yayımlanan grafiğe göre Temmuz 2014 itibariyle uygulama mağazalarındaki toplam uygulama sayıları Tablo 17 ‘deki grafikte belirtilmiştir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Statista ‘nın yayınladığı bir başka araştırmaya göre 2011 ile 2017 yılları arasındaki mobil uygulama mağazalarından uygulama indirilme sayıları Tablo 18 ‘deki grafikte gösterilmiştir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama 2013 son çeyrek verilerine göre ise, akıllı telefon ve tablet kullanıcıları ayda ortalama 26.8 uygulama kullanırken bu uygulamalarda 30 saat 15 dakika harcamışlardır. Bu iştah kabartıcı veriler ışığında markaların, mobil pazarlama yöntemlerini uygularken mobil uygulamalarla entegre olacak şekilde pazarlama senaryoları oluşturmak, amaçlarına yönelik önemli faydalar sağlayabilir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Mobil uygulamalar içerisindeki reklamlar genel olarak aşağıdaki şekillerde kullanıcıların karşısına çıkmaktadır; - Uygulamanın kendisi (Bazı uygulamalar sadece pazarlama faaliyeti olarak yayınlanır), - Uygulama içeriğinde marka ve ürüne yönelik tanıtım/reklam faaliyetleri, - Uygulama ikonuna tıklanıp, uygulamanın anasayfası açılmadan önce çıkan reklam görselleri, - Kullanıcı uygulama içerisinde iken alt veya üst kısımda sabit olarak çıkan görseller, - Kullanıcı uygulama içerisinde iken orta kısımda çıkan ve kapatılabilen görseller, 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Mobil uygulamalar içerisindeki reklamlar genel olarak aşağıdaki şekillerde kullanıcıların karşısına çıkmaktadır; - Gelişmiş SDK ‘lar ile telefonun bilgisini alıp ona göre kullanıcıya görünen görseller, o Senaryo 1: Uygulama, telefonun şarjının azaldığı anlayıp “Sekreter” servisi reklamını çıkararak telefon kapandıktan sonra arayanların notlarını kayıt eden hizmetin reklamını yapar. o Senaryo 2: Uygulama, telefonun hafızasının dolduğunu anlayıp “Buluta Depolama” servisi reklamını çıkararak kullanıcının ihityacı olduğu anda ona ilgili hizmetin reklamını yapar. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.2. Mobil Uygulama Mobil uygulamalar içerisindeki reklamlar genel olarak aşağıdaki şekillerde kullanıcıların karşısına çıkmaktadır; -Gelişmiş SDK ‘lar ile telefonda hedef uygulamanın olup olmadığının algılanması ve yoksa hedef uygulamanın indirilmesine yönelik görsellerin yayınlanması, o Senaryo 3: Kullanıcının telefonunda yüklü olan gazete uygulaması, telefonda yüklü olan uygulamalar içerisinde, pazarlama anlaşmasını yaptığı banka uygulamasının olup olmadığına bakar ve eğer yoksa uygulamanın indirilmesi için reklam görselini kullanıcıya gösterir. - Uygulamanın, cihazın bulunduğu konumu algılayıp ona göre kullanıcıya çıkan reklam görselleri, o Senaryo 4: Kullanıcının telefonunda yüklü olan gazete uygulaması, kullanıcının konumunu algılayıp, yakındaki restoranın reklam görselini kullanıcıya gösterir. o Senaryo 5: Uygulama bağımsızlığı olmaksızın, markaların operatörler ile anlaşarak, izinli kullanıcıların konumlarına yönelik ilgili markaların reklam mesajları kullanıcılara gönderilir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.3. Anlık Bildirim (PushNotification) Anlık bildirimler etkili bir mikro pazarlama örneğidir. Uygulamanız yardımıyla kullanıcılarınıza kısa mesajlar gönderirsiniz. Farklı mesaj türlerinde gönderinin okunması için kullanıcının onu açması gerekir. Buna karşın anlık mesajlarda gönderi, kullanıcının mobil cihazının ekranında doğrudan görüntülenir. Üstelik bunun için uygulamanın o esnada çalışır durumda olması da gerekmez. Bu sayede kullanıcılarınıza direkt ulaşma şansını elde etmiş olursunuz. Anlık bildirimlerin dikkat çekme oranı çok yüksektir ve doğru kullanıldığı müddetçe, müşteri ilişkilerinizi geliştirmek ve farkındalık yaratmak için oldukça etkili bir araç olabilir. Mobil uygulamalar ile popülerleşen anlık bildirimler, genellikle daha önceden yüklenmiş olan uygulamaların; - Ürün farkındalığı oluşturulmasını, - Kampanya bildirimlerinin gönderilmesini, - Yeni ürünlerin veya mevcut ürünün bir üst paketinin pazarlanmasını, - Uygulamanın aktif olarak kullanımının sağlanmasını sağlamaktadır. Anlık bildirimler ile markalar, mobil uygulamalarının indirilmesini sağladıktan sonra uygulamalarının aktif olarak kullanılmasını sağlayabilir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.4.Mobil Site Akıllı telefon ve tablet kullanım oranlarının artmasıyla birlikte kullanıcıların hareket halindeyken, masaüstü bilgisayarlara göre nispeten küçük ekranlardan internet sitelerine ulaşma gerekliliği oluşmuştur. İnternet sitelerine, mobil cihazlardan gelen kullanıcıların istatislikleri dikkat çekici boyutlara ulaşınca markalar mobil uyumlu internet sitelerini hayata geçirmeye başladı. Bu durumun farkında olan markalar; internet sitelerini masaüstü bilgisayar, tablet, akıllı telefonlarla uyumlu çalışacak şekilde esnek tasarlayarak (Responsive Design) ya da mobil cihazlar için ayrı site oluşturarak müşterilerinden gelen talebe cevap vermektedir. Firmaların internet sitelerinin mobil cihazlarla uyumlu olarak çalışabilmesi bile başlı başına bir pazarlama faaliyetidir. Müşteriler, mobil cihazlarından markaların internet sitelerine giriş yaptığında küçük ekranlı dokunmatik cihazlara uygun bir tasarım ile karşılaşmazlarsa, yapmak istediklerini hızlı, kolay, etkin bir şekilde yapamayacaklar; belki de istedikleri işlemi hiç tamamlayamayacaklardır. Bunun sonucunda; - Müşteri memnuniyetsizliği oluşacak, - Marka, müşteri gözünde değer ve itibar kaybedecek, - Müşteri alternatif markaları düşünmeye başlayacak, - Müşteri kendisine yeterince değer verilmediğini hissedecek, - Müşteri, markanın yeterince altyapı yatırımı yapmadığını düşünecektir. BOOTSTRAP NEDİR http://www.adobewordpress.com/ders-2-bootstrap-grid-izgara-yapisi 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.5.KareKod(QR Code) Asıl adı “Quick Response” (Hızlı Tepki Veren) olan kod Türkçe ‘ye karekod olarak çevrilmiştir. Karekod endüstride hali hazırda kullanılırken, akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal mecraların da etkisiyle pazarlama açısından popüler hale gelmiştir. Karekod kendine özgü kodlamasıyla içerisinde küçük bir veri barındırabilmektedir. Hedef kullanıcılar, akıllı telefonlarında hazır bulunan ya da uygulama marketlerinden indirdikleri karekod okuyucu mobil uygulamalar vasıtasıyla bu veriyi tanıyabilmektedir. Eğer karekod içerisine veri olarak internet sitesi linki girilirse, okuyucu linki tanıyıp otomatik olarak ilgili site adresine kendiliğinden yönlenecektir. Eğlenceli senaryolarla karekod oluşturan marka ve ajanslar özellikle genç neslin dikkatini çekmeyi amaçlamaktadır. Burada önemli olan; karekod görsel tasarımı olduğu kadar, kullanıcının yönlendirileceği internet sayfasının mobil uyumlu olması ve senaryoya bağlı olarak hazırlanan özel içeriğin kullanıcının dikkatini çekebilecek kadar iyi olması gerekliliğidir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.5.KareKod(QR Code) 5.hafta Vikipedi, özgür ansiklopedi (WPAN sayfasından yönlendirildi) Kişisel alan ağı (İngilizce: Personal Area Network) bir bilgisayar ağı sistemidir. Günümüzde bir endüstri standardıdır. Bir kişisel alan ağı kişisel dijital asistanların ve telefonların da dahil oldupu bilgisayar aygıtları arasında iletişim için kullanılan bilgisayar ağıdır. Bir PAN genellikle birkaç metre mesafededir. PAN'lar internet veya daha yüksek seviyeli ağa bağlanmak için veya kişinin kendi kişisel aygıtları arasında iletişim için kullanılır. Kişisel alan ağlarında Firewire ve USB gibi bilgisayar kablosu kullanılır. Bir kablosuz kişisel alan ağıIrDA, bluetooth, kablosuz USB, Z-Wave ve ZigBee gibi kablosuz ağ teknolojileri ile yapılır. Kablosuz Ağ Teknolojileri Nedir? Kablosuz ağlarda iki nokta arasındaki haberleşme kablo bağlantısı olmadan radyo frekansları ya da kızılötesi ile gerçekleşmektedir. Bant genişliği ve mesafe bakımından çeşitli türde kablosuz ağ teknolojileri vardır. WLAN Nedir? (Wireless LAN) WLAN (wireless local area network) kablosuz yerel alan ağı anlamına gelmektedir. Standart yerel alan ağının (LAN) kablosuz özellikte olanı WLAN olarak tanımlanır. Wireless LAN standartları IEEE 802.11x ile belirlenmiştir. WLAN oluşturmak için 2 temel cihaza gereksinim duyulur. Bunlardan ilki, kablosuz dağıtıcı (access point) diğeri ise kablosuz alıcı cihaz. WLAN, ad-hoc ve infrastructure (altyapı) olmak üzere 2 şekilde oluşturulur. WLAN Nedir? Ad-hoc ve Infrastructure ŞemasıAd-hoc bağlantı türünde, her cihaz diğer cihazlarla doğrudan bağlantı kurar. Bu yöntemde ağa bağlı cihaz üzerindeki kablosuz donanım hem dağıtıcı hem de alıcı işlevi görür. Ad Hoc Ağı[değiştir | kaynağı değiştir] Ad Hoc Ağı veya Ad Hoc Network, herhangi bir kablosuz erişim noktası (İngilizce: access point) veya yönlendirici (İngilizce: router) kullanmadan 2 veya daha fazla bilgisayar arasında ağ bağlantısı kurma işlemine verilen addır. Ad Hoc Ağı Hangi Amaçla Kullanılabilir?[değiştir | kaynağı değiştir] Sürekli ve hareketli iletişimde yapı bakımından çok güvenilir değildir. Bu nedenle günlük iletişimden ziyade ev kullanıcılarına hitap eden bir bağlantı çeşididir. Örneğin bilgisayarlar arasında internet bağlantısına gereksinim duymaksızın dosya paylaşımı yapılabilir, oyun oynanabilir. Infrastructure (altyapı) bağlantı türünde merkezde bir kablosuz dağıtıcı (wireless modemya da Access Point) vardır. Alıcı cihazlar bu kablosuz dağıtıcı aracılığı ile haberleşirler. PAN Nedir? (Peronel Area Network) Ev, kafe ve iş yeri gibi küçük alanlarda mobil cihazlar arası ve mobil cihaz ile bilgisayarlar arasında oluşturulan ağ türüne kişisel alan ağı (PAN) denir. Mobil cihazların birbirleri ile haberleşmesi, internete bağlanmak ya da paylaşmak için PAN kullanılabilir. IrDA Nedir? IrDA (Infrared Data Association), kızılötesi ışınlar kullanılarak oluşturulan kablosuz ağ teknolojisidir. IrDA teknolojisini en yaygın kullanan cihaz televizyon kumandasıdır. IrDA ile cihazların haberleşebilmesi için cihazların görüş açısında ve kısa mesafede bulunmaları gerekir. Wireless USB Nedir? WUSB oyun konsolları, yazıcılar, tarayıcılar ve dijital kameralar gibi donanımların bilgisayar ile kablosuz haberleşmesine olanak tanıyan teknolojidir. Wireless USB kısa mesafede ve yüksek bant genişliğinde radyo frekansları ile kablosuz haberleşme ortamı sağlar. 3 metre mesafede 480 Mbps’ a kadar, 10 metre mesafede 110 Mbps’ a kadar çıkan hızlarda veri iletimine olanak sağlar. Z-Wave Nedir? Z-Wave akıllı ev uygulamalarında, cihazların kontrolü ve kablosuz iletişim için kullanılır. Z-Wave 960 bps ile 40 Kbps arasında bant genişliğine sahiptir ve maksimum 30 metre mesafede kablosuz haberleşmeye olanak sağla ZigBee Nedir? ZigBee güvenli, ekonomik bir tür kablosuz ağ teknolojisidir. Z-Wave teknolojisinde olduğu gibi uzaktan kontrol sistemlerinde cihazlar ile haberleşmeyi sağlar. Bant genişliği 20 ile 900 Kbps arasındadır. 10 ila 75 metre mesafe aralığında iletişim sağlar. Wimax Nedir? Wimax, Wi-Fi teknolojisinin çok daha büyük ve güçlü versiyonu olup, IP tabanlı geniş bant kablosuz ağ teknolojisidir. IEEE 802.16 standardını kullanan Wimax, sabit istasyonlar ile 50 km, mobil istasyonlar ile 515 km arasında kapsama alanına sahiptir. Wimax 75 Mbpsbant genişliğine sahiptir. 4G teknolojisinin bir parçasıdır. Wimax ile aynı hat üzerinden hem telefon, hem internet hem de televizyon altyapısı kullanılabilir. WiMAX & WiFi Karşılaştırması WiMAX, WiFi ve Ethernet ile aynı LLC katmanını kullanır. Bu yüzden hem WAN, hem de LAN bağlantıları WiMAX'a köprülenebilir. Bu geriye uyumluluk açısından avantajlar sağladığı gibi ilk etapda WiMAX'ın son kullanıcıya özgü olmasından ziyade genellikle alt yapı için kullanılmasına vesile oldu. Zira ilk aşamada yapılan yatırımlar WiMAX ile var olan ağları birbirine bağlamaktı. WiMAX için tasarlanan MAC katmanı değişik fiziksel katmanlarla uyumlu halde tasarlandığı için üreticilere geniş bir yelpaze sundu. Böylelikle WiMAX kablosuz genişbant internetin yanında cep telefonları, avuçiçi bilgisayarlar gibi araçlardan da sinyal alabiliyor. Bu gibi nedenler GSM şirketlerinin de WiMAX'e ilgi duymasına sebep oldu. WiMAX vaad ettiklerini gerçekleştirebilirse GSM firmaları alt yapıları için WiMAX'ı kullanabilir, cep telefonlarında geniş bant gerektiren uygulamalar kullanıcıların hizmetine sunulabilir. Değişik fiziksel katmanlarla çalışabilen bir MAC katmanı WiMAX'a birbirinden ilginç uygulama alanları getirebilir. WiMAX için tasarlanan MAC katmanı WiFi'den farklı olarak çalışıyor. WiFi'de tüm kullanıcılar bir erişim noktasına aynı anda bir bakıma birbirleri ile yarışarak istek gönderirler. Bu tip bir gönderide istekler rastgele bir biçimde sıralanır. Bu durumda erişim noktasına uzak olan istemci hep sonlarda sıraya girer. Belki kendisine sıra gelene kadar bağlantının ölü olduğuna kanaat getirip, bağlantının tekrar tekrar sonlandırılmasına sebep olur. WiMAX'de ise bağlantı noktasına erişmek isteyen istemciler sıraya alınır. Böylelikle her istemci sadece bir kere yarışa girer. İstemcinin uzaklığına göre beli bir zaman aralığında erişim verilir. Bu tip bir sıralama algöritması ile bant genişliği daha da verimli kullanılır. WiMAX, ilk haliyle 10 ila 66 GHz frekans aralığında hizmet vermek için tasarlandı. Fakat 2004 yılında (IEEE 802.16.-2004 ile) bu aralığa 2 den 11 GHz ya kadar olan aralık da eklendi. Bu ikinci aralığın bir çok kısmı şu anda kullanımda değil ve bir çok ülkede lisanslanmamış durumda. Çok az bir kısmı da yerel lisanslar isteyen frekanslar. Üreticilerin alakasının henüz lisanslanmamış olan, 802.16-2004 ile belirlenen frekans aralığında olacağı öngörülüyor. WiMAX, WiFi'ye nazaran daha fazla bant genişliği de sunuyor. Ayrıca WiMAX araçlarının, anteni direkt olarak görmesine gerek olmadığı belirtiliyor. Bu da görüş açısı olmadan çalışabilecek uygulamalara olanak sağlıyor. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.6. Bluetooth Tabanlı Sistemler Bluetooth ile mobil pazarlama klasik cep telefonlarından itibaren kullanımda olan bir pazarlama yöntemidir. Akıllı cep telefonları yaygınlaşmadan önce etkileyici pazarlama örneklerini gördüğümüz bluetooth ile mobil pazarlama bazı engellerden ötürü yaygınlaşamamıştır. Bunların sebepleri arasında; - Genel olarak stant, bilboard gibi bağımsız alanlara yerleştirilen bluetooth vericilerinin güç kaynağına ihtiyacı olması, - Bluetooth vericilerinin düşük kapsama alanı, - Kullanıcılara hedef mesaj gelmeden önce “Size bir ileti gönderilmek isteniyor. Kabul ediyor musunuz?” gibi negatif algısı daha yüksek bir yöntemle kullanıcıdan izin istenmesi, - Klasik telefonların düşük kabiliyetleri sayılabilir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bluetooth teknolojisi ve telefonların kabiliyetleri paralel olarak arttı. Bluetooth, 4.0 versiyonu ile birlikte daha düşük enerji tüketimi, daha geniş kapsama alanı gibi özellikler kazanırken telefonlarda bu teknolojiye uyumlu hale geldi. Bluetooth, eskiden olduğu gibi belli konumlarda, yerel olarak mobil pazarlama amaçlı olarak kullanılmaya devam etmektedir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.6. Bluetooth Tabanlı Sistemler Bluetooth ile mobil pazarlama klasik cep telefonlarından itibaren kullanımda olan bir pazarlama yöntemidir. Akıllı cep telefonları yaygınlaşmadan önce etkileyici pazarlama örneklerini gördüğümüz bluetooth ile mobil pazarlama bazı engellerden ötürü yaygınlaşamamıştır. Bunların sebepleri arasında; - Genel olarak stant, bilboard gibi bağımsız alanlara yerleştirilen bluetooth vericilerinin güç kaynağına ihtiyacı olması, - Bluetooth vericilerinin düşük kapsama alanı, - Kullanıcılara hedef mesaj gelmeden önce “Size bir ileti gönderilmek isteniyor. Kabul ediyor musunuz?” gibi negatif algısı daha yüksek bir yöntemle kullanıcıdan izin istenmesi, - Klasik telefonların düşük kabiliyetleri sayılabilir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bluetooth teknolojisi ve telefonların kabiliyetleri paralel olarak arttı. Bluetooth, 4.0 versiyonu ile birlikte daha düşük enerji tüketimi, daha geniş kapsama alanı gibi özellikler kazanırken telefonlarda bu teknolojiye uyumlu hale geldi. Bluetooth, eskiden olduğu gibi belli konumlarda, yerel olarak mobil pazarlama amaçlı olarak kullanılmaya devam etmektedir. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.6. Bluetooth Tabanlı Sistemler Bunun yanında akıllı cihazlarında bluetooth teknolojisini kullanım türü de evrim geçirmeye devam ediyor. Apple ‘ın iBeacon teknolojisini duyurmasıyla birlikte mobil pazarlama için yeni bir kanal oluştuğu söylenebilir. iBeacon cihazları basit bluetooth vericilerinden ibarettir ve sürekli çevrelerine sinyal gönderirler. Akıllı telefonundaki bluetooth algılayıcısı açık olan kullanıcılar, telefonları iBeacon sinyallerini algılayınca anlık bir bildirim ile karşılaşır. Bu bildirim özellikle mağazalar tarafından kullanılmakla birlikte müze, sinema, alışveriş merkezlerinde gibi alanlarda da kullanım örneklerine rastlanmaktadır. iBeacon ‘ı özel kılan yönlerinden biri, bu sistemle kullanıcının yeri, hangi reyona kaç kez geldiği, mağazaya kaç kez giriş yaptığı gibi bilgiler elde edilebimektedir. Böylece iBeacon markalara, oluşturacağı senaryolarla müşteri sadakatini artırma imkanı sunmaktadır. iBeacon, günümüzde Apple Store ‘larda Apple Pay ödeme sistemiyle entegre olarak çalışmakla birlikte yakın zamanda bu entegrasyonu birçok mağaza sağlayacaktır. 3.1.Mobil Pazarlama Araçları 3.1.6. Bluetooth Tabanlı Sistemler iBeacon sisteminin engelleri ise; - Kullanıcıların, telefonlarındaki bluetooth algılayıcılarının açık olması gerekliliği, - Kullanıcıların, telefonlarının iBeacon ‘dan gönderilen sinyalleri algılayabilmeleri için SDK ‘larının bir uygulamaya entegre edilmesi gerekmektedir; yani pazarlama bildirimlerinin aktif hale gelebilmesi için bir uygulamadan yardım alınması gerekmektedir. Günümüzde pazarlama ajansları; gazete, radyo, haber gibi yaygın kullanılan mobil uygulamalara kendi iBeacon SDK ‘larını entegre ederek kullanıcıların ayrıca bir uygulama yüklemesine gerek kalmaksızın iBeacon ‘dan gönderilen sinyalleri bu tür uygulamalar yardımıyla algılayıp, pazarlama bildirimlerini gösterilmesini sağlamaktadır. 6.Hafta 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.1.Turkcell Akıllı Depo Akıllı Depo mobil pazarlama kampanyası Mindshare tarafından Turkcell için hazırlanmıştır. Pazarlama ajansı daha önceden anlaştığı ve insanların yaygın olarak kullandıkları radyo, gazete, haber gibi mobil uygulamalara entegre edilmiş olan SDK ile telefonun durumunu algılayıp ona göre reklam çıkarabilmektedir. Bu senaryoda; ilgili uygulamaları hali hazırda kullanmakta olan insanlar, uygulamalarını normal bir şekilde kullanmaktadırlar. Eğer kullanıcı, sık kullandığı bu uygulamalar içerisinde gezinirken telefonunun depolama alanı dolmuş yada çok az bir boş alan kaldıysa, kullanıcıya tam sayfa Akıllı Depo reklam görseli görünür. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.1.Turkcell Akıllı Depo - Motto: “Doğru kullanıcıya, doğru mesaj ve içerik ile ulaşma” - Hedef: Depolama - Format: Tam sayfa ekran kaplama - Aksiyon: App Store 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.1.Turkcell Akıllı Depo Sonuç olarak bu kampanya 31.000 kullanıcının dikkatini çekti ve bu kullanıcılar Akıllı Depo mobil uygulamasını indirdi. Kullanıcıların ihtiyacı olduğu anda onlara ihtiyaçları ile ilgili çözüm üreten Turkcell bu hedefli kampanya ile oldukça başarılı oldu. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.2.Turkcell Kim Aramış Kim Aramış mobil pazarlama kampanyası Mindshare tarafından Turkcell için hazırlanmıştır. Pazarlama ajansı daha önceden anlaştığı ve insanların yaygın olarak kullandıkları radyo, gazete, haber gibi mobil uygulamalara entegre edilmiş olan SDK ile telefonun durumunu algılayıp ona göre reklam çıkarabilmektedir. Bu senaryoda; ilgili uygulamaları hali hazırda kullanmakta olan insanlar, uygulamalarını normal bir şekilde kullanmaktadırlar. Eğer kullanıcı, sık kullandığı bu uygulamalar içerisinde gezinirken telefonunun şarjı %20 ‘nin altına düşerse ya da zaten %20 seviyesinin altındaysa, kullanıcıya tam sayfa Akıllı Depo reklam görseli görünür. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.2.Turkcell Kim Aramış -Motto: “Doğru kullanıcıya, doğru mesaj ve içerik ile ulaşma” - Hedef: Depolama - Format: Tam sayfa ekran kaplama - Aksiyon: App Store 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.3. Garanti Bankası Cep Şubesi Dijital mecralarda yapılan reklam yatırımlarının büyük bir bölümünde görüntülenme sayıları yüksek olduğu halde geri dönüşler düşük oluyor. Bunun en önemli sebebi olarak hedef kitlenin yeterince detaylı hedeflenememesini gösterebiliriz. Bu yüzden, mobilden hedef kitleye nokta atışı yapacak bir yolla mobil bankacılık uygulamasının indirilme adetlerini yükseltmek amacıyla, Punch ajansı ile bir mobil entegrasyon projesi hazırladık. Proje için, Türkiye’nin haber ve finans sektöründe en fazla trafiği olan mobil uygulamalarının bulunduğu bir medya planı hazırlandı. Bu mobil uygulamalarda display banner gösterimleri yapılmasına karar verildi. Bu banner’ın benzerlerinden çok önemli bir farkı vardı. Mobil uygulamalar başka bir mobil uygulamanın cihazın içinde olup olmadığını kontrol edebiliyordu. Tıpkı Facebook’un gerektiğinde Twitter’ı tetiklemesi gibi. Bu özellik mobil cihazlarda display banner kullanımının yanı sıra yapılan teknoloji entegrasyonu ile ilk defa bir reklam mecrası fikrine dönüştürüldü. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.3. Garanti Bankası Cep Şubesi Bannerın yayınlandığı uygulamalara ve Garanti Cep Şubesi uygulamasına bir kod entegrasyonu yapıldı. Bannerın olduğu uygulama açıldığında arka planda cihaza “burada Garanti Cep Şubesi var mı?” sorusunu sordu. Eğer Cep Şubesi varsa banner gösterimi yapılmadı. Ama yoksa Cep Şubesi’nin özel teklifi ile beraber banner gösterimi yapıldı. Sonuç olarak, sadece cep telefonunda Garanti Cep Şubesi olmayanlara banner gösterimi yapılması ve tıklama bazında satın alma yapılması sayesinde düşük medya bütçesiyle yüksek geri dönüşler elde edildi. Gösterilen banner’ın download (indirilme) dönüşümü %18 ile bu zamana kadar yapılmış kampanyaların ortalamasının 10 katı bir performans gösterdi. Uygulama, kampanya üzerinden her gün 500 adetin üzerinde indirildi ve birim maliyetler kampanya öncesi dönemin yarısı kadar oldu. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.3. Garanti Bankası Cep Şubesi 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.4. Avea Fırsat Avea, GSMA Mobile World Congress 2014 kapsamında verilecek olan Global Mobile Awards 2014’te “GSM Konumu Bazlı Anlık Bildirim” servisiyle, “En İyi Şebeke Tabanlı Çözüm” kategorisinde finale kaldı. Geliştirdiği yenilikçi servisi ile dünyada bir ilke imza atan Avea, bu sayede mobil kullanıcılara, yakınlarında bulunan marka ortaklığı kampanya ve indirimleri gibi fırsatlarla ilgili anlık bildirim yapabiliyor. Dünyada bir ilk olan GSM Konumu Bazlı Anlık Bildirim çözümü, Avea tarafından mobil kullanıcılara konum bazlı mesajlar iletmek üzere geliştirildi. Bu yenilikçi servis sayesinde mobil kullanıcılara, yakınlarında bulunan kampanya, indirim vb. fırsatlarla ilgili anlık bildirim yapılabiliyor. Bu sayede müşteriler, gereksiz bilgilendirmelerle meşgul edilmezken; yakınlarındaki fırsatlardan da haberdar olabiliyor. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.4. Avea Fırsat Hedeflenen kitleye doğru zamanda, doğru yerde ve etkili şekilde promosyon, reklam ve bilgi gönderimi yapılmasına olanak sağlayan servis, bir OTT yeteneği olan anlık bildirim ve bir GSM yeteneği olan konum bilgisi birleştirilerek geliştirildi. Pil ömrünün uzaması, veri kullanımının azaltılması, telefon performansının yüksek tutulması da bu anlık bildirim yönteminin avantajları arasında yer alıyor. Avea GSM Konumu Bazlı Anlık Bildirim hizmeti, Avea Fırsat uygulamasıyla tüketicilerin kullanımına sunulmuş durumda. Avea kullanıcıları, ücretsiz olarak indirilebilen Avea Fırsat uygulaması üzerinden anlık bildirimlerle marka avantajlarını her an takip edebiliyor ve tek bir tıkla kolaylıkla fırsat kodlarını alarak özel indirimlerden faydalanabiliyor. Ayrıca uygulama içinden arkadaşlarının doğum günlerini de takip edip kutlayarak, onlara uygulama içinden ücretsiz hediyeler gönderebiliyor. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.5. Rixos Sanal Gerçeklik Uyg. Müşteri: Rixos Hotels – Avea Amaç: Otel içinde lokasyon bulma sorunu yaşayan müşterilere gidecekleri yer (oda, cafe vs.) konusunda yardımcı olma.. Hedef Kitle ve Gönderim Yapılan Kişi Adedi: Rixos müşterileri Kullanıldığı Mecralar: Mobil uygulama üzerinden sanal gerçeklik (Augmented Reality) Sonuçlar / Kampanya Geri Dönüşleri: Rixos Sungate AR App. toplam olarak 37.977 adet indirilmiştir. Bunun 19.026 adetini Türkiye, 8.523 adeti is Rusya Federasyonu geriye kalanı toplam 27 farklı ülke vatandaşı oluşturmaktadır. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.5. Rixos Sanal Gerçeklik Uyg. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.6. Evernote Uygulaması En iyi not defteri uygulaması olarak kabul ediliyor. -Kitap – dergi okurken Evernote Siz de benim gibi kitabınızı okurken çizmeye kıyamayanlardansanız aldığınız notlar için Evernote en güzel seçenek. Hele sektörel dergilerde paylaşılan datalara daha sonra tekrar bakmak isterseniz cep telefonunuz ile o sayfaların fotoğrafını çekip uygulamayı yüklediğiniz telefonunuzdan görseli Evernote’a ekle diyebilirsiniz. -Faturaları biriktirmek için Evernote Örneğin Apple iTunes’dan aldığım her uygulamaya dair bir makbuzu Evernote not defterimde biriktiriyorum. Daha doğrusu mail ile bana gelen her ödendi makbuzu için bu işlemi benim yerime Evernote usulca yapıyor. İster kira, ister doğalgaz faturası… Bu iş için de ifttt’den yardım alıyorum. Alıcının mail adresini ifttt’de bir reçeteye tanımlamanız yeterli. İfttt nedir? http://www.mustafadeliceoglu.com/2014/05/ifttt-nedirnasil-kullanilir/ 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.6. Evernote Uygulaması Çeşitli konular hakkında daha sonra göz atmak için kimi web sitelerine mi bakıyorsunuz? Mesela ortam çok gürültülü. Okusanız da bir şey anlamayacaksınız diyelim. Ya da hafta sonu için bu konu hakkındaki tüm kaynakları peşpeşe okumak istiyorsunuz diyelim. Bu tür durumlarda araştırdığınız konunun adını etiket olarak kullanın ve Evernote’un kullanımı oldukça kolay olan Chrome eklentisini kurun. Örneğin bu hafta bir nedenden dolayı Kurt Cobain’in intiharı ile ilgili biraz bilgi öğrenmek istedim. Internetteki kaynaklar o kadar çoktu ki. İşlerim de yoğundu. En iyisi hafta içi bu konuya ilgili web sitelerini Evernote’a aktarayım uykunun tutmadığı bir gece göz atarım dedim. Güzel bir kaynakça olmuş. Birazdan tek tek okuyacağım. http://www.benimgunlerim.com/evernote-nedir-nasil-kullanilir/ 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Akbank Direkt(2) Pazarlama ajansı daha önceden anlaştığı ve insanların yaygın olarak kullandıkları radyo, gazete, haber gibi mobil uygulamalara entegre edilmiş olan SDK ile telefonun içerisindeki uygulamaları algılayıp ona göre aksiyon alabilmektedir. Bu senaryoda; ilgili uygulamaları hali hazırda kullanmakta olan insanlar, uygulamalarını normal bir şekilde kullanmaktadırlar. Kullanıcı, sık kullandığı bu uygulamalar içerisinde gezinirken, uygulama o telefonda Akbank Direkt mobil uygulaması olup olmadığına bakar ve eğer yoksa; Akbank Direkt uygulamasının indirilmesi için reklam görseli gösterilir. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Akbank Direkt(2) Sonuç olarak Akbank doğru zamanda, ihtiyacı olan kitleye, düşük maliyet ve üst düzey etki ile mobil pazarlama faliyeti gerçekleştirmiştir. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Samsung Share To Go Samsung, Galaxy serisi akıllı telefonlarındaki yakın alan iletişimi (NFC) teknolojisine dikkat çekmek için geniş kapsamlı bir kampanya düzenledi. Bu kampanya bazı şehirlerde uygulandı. İlgili şehirlere stantlar yerleştirildi. Bu stantlarda, elindeki telefonunu öne uzatmış insan resimleri vardı ve bu telefon resminin arkasında NFC çipi bulunuyordu. Mesaj olarak da; - “Seninle paylaşmak için bir kitabım var” - “Seninle paylaşmak için bir müziğim var” - “Seninle paylaşmak için bir sinema biletim var” - “Seninle paylaşmak için bir tiyatro biletim var” - “Seninle paylaşmak için bir filmim var” - “Seninle paylaşmak için bir resmim var” gibi ifadeler vardı. Samsung Galaxy kullanıcıları, telefonlarını resimdeki telefona yaklaştırarak paylaşılan içeriği kısa bir zaman içerisinde telefonlarına yüklediler. Samsung bu kampanya ile kullanıcılarına hediye verip müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmayı amaçlarken aynı zamanda NFC konusunda müşterilerini bilinçlendirmeyi amaçlamıştır. Samsung bu kampanya ile beklenenden 3 kat fazla etki yapmıştır; 1,4 milyon görüntülenme ve 90.000 etkileşimle kampanya sonuçlanmıştır. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Samsung Share To Go http://video.tamindir.com/s-beam-nasil-kullanilir/ 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Akbank Direkt(1) Uygulama: Akbank Direkt Mobil uygulamayla Axess, Wings ve Fish kredi kartı sahipleri kart bilgileriyle cep telefonları üzerinden bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilme imkanı sağlanıyor. Türkiye’de bir ilk olan bu uygulama ile artık kredi kartı müşterilerimiz de limit bilgilerini ve dönem içi harcamalarını bulundukları yerden istedikleri zaman görüntüleyebiliyorlar. Bankacılığı müşterilerimizin olduğu yere taşımaya devam ettiğimiz "Akbank Direkt Mobil" uygulaması ayrıca kişiselleştirilebilen ana sayfası ile çok farklı kullanıcı deneyimleri yaşatmak üzere tasarlandı. Akbank Direkt Mobil uygulaması iOS ve Android işletim sistemli cihazlara indirilebiliyor.Bu uygulamanın kullanım alanları olarak önemli haber ve finans sitelerinde banner ve rich media kullanımlar yapıldı. Mobil tarafta ise, uygun olan tüm akıllı cihazlarda uygulama başlatıldı. İlk aşamada itunes ‘dan başlanıldı. Rich media ile App tanıtıldı ve sonrasında CPC bazlı satın alma ile, uygulamayı indirmeye yönelik strateji başladı. Ekim ayında android uygulamanın lansmanı yapıldı – aynı şekidle illerlendi. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Akbank Direkt(1) Etkiyi daha da yükseltmek için ve kampanyanın ikinci aşamasında kullanıcı sadakati yaratmak adına cep şubesini kulananlara La Liga Barcelona – Madrid maçına gitme şansı çeşitli dijital iletişim kanallarıyla sunuldu. Önce Akbank Direkt Mobil cep şubesi lansmanı yapılarak hedef kitle üzerinde algı yaratıldı. İkinci aşamada ise kazandığı müşterilerin sadakatini sağlamak için La Liga yarışması başlatıldı ve bu aşamada yeni müşteriler kazanmaya devam etti. Sonuçlar: 15 Eylül tarihinde başlayıp 31 Aralık tarihinde sona eren ve kampanyanın sonunda ulaşılması beklenen hedefe 1,5 ayda ulaşıldı.Yenilenen mobil uygulamada OcakAralık tarihlerinde %730 artış görüldü Eylül ayındaki lansman sonrasında kullanıcı sayısında %440 artış, havale de %600 artış, kredi kartı borç ödemesinde ise %1800 artış sağlandı. Bunun yanında Uygulama AppStore’da live olduktan sonra 6 saat içinde Application Store top free kategorisinde 1. Sıraya yükselmiş ve 3 gün üstüste yerini korumuştur. 3 hafta boyunca da ilk 10 içerisinde yer almaya devam etti. 3.2.Vaka Örnekleri 3.2.7. Akbank Direkt(1) CPM VE CPC NEDİR? CPM Nedir? CPM (Cost Per Mille) Bin gösterim başına maliyet olarak tanımlanır. Reklam medyanız 1000 kez gösterildiği zaman bu 1 CPM anlamına gelir. CPM fiyatları mecra bazında değişiklik göstermekle birlikte çoğunlukla her bin gösterim için 1 ila 5 TL arasında fiyatlandırmalar yapılmaktadır. CPC Nedir? CPC (Cost Per Click) Tıklama başna maliyet olarak tanımlanır. Reklam medyanızın 1 kez tıklanması 1 CPC anlamına gelir. CPC fiyatları çoğunlukla 0,08 TL’den başlar ve mecranın kalitesine göre yükselir. Sabit Satın Alma Nedir? Tıklama veya gösterim garantisi olmayan satın almalardır.Yıllık, aylık, günlük hatta saatlik satın almalar yapılabilir. Mecra, reklam medyasının gösterildiği alan, gün ve saat bazında değişiklik gösterir. CPM VE CPC NEDİR? CPM mi, CPC mi, Sabit Satın Alma mı Yapmalıyım? Online satın alma yaparken CPC mi, CPM mi yoksa sabit satın alma mı yaptığınız önemlidir. Hangi yönetmin doğru olduğunun kesin bir cevabı yoktur. En iyi yöntem mecra bazında deneme yapmaktır. Örneğin amacınız sitenize maksimum trafik çekmek ve X mecrasındaki CPC maliyeti 0,25 TL. Aynı mecranın CPM bedeli 1 TL olsun. CTR (Click Through Rate) yani tıklanma oranı % 0,4 ise bu her bin gösterimde 4 tıklama kazanmanız anlamına gelir. Bu durumda CPC ile CPM bedeli arasında fark olmaz. Çünkü 4 tıklama maliyeti 1 TL, yani 1 tıklama 0,25 TL yapar. Bu örnekte tıklama oranı yükseldikçe CMP daha avantajlı hale gelir. Tıklama oranının düşük olduğu bir mecrada ise CPC satın alma yaprak görünüm (impression) oranınızı maksimumda tutmak akıllca bir yöntem olabilir. Reklam verenlerin genellikle sabit satın almalardan kaçındıkları süphe götürmez bir gerçektir. Çünkü hiçbir görüntüleme ve tıklama garantisi yoktur. CPC her zaman güvenli bir fiyatlandırmayken, CPM ve sabit satın alma reklam verenleri korkutan alanlardır. Bu işte doğru olan denemeden karar vermemektir. DEĞERLENDİRME Akıllı cihaz ekosisteminde, donanımsal parça ve ürünlerde sıkı bir rekabet bulunurken işletim sistemi kısmında rekabet firmaların rekabeti nispeteden çok daha azdır. Akıllı telefon ve tablet penetrasyonunun hızlı bir şekilde yükselmesiyle birlikte, donanım tarafında pazar payları ve sıralama sürekli değişirken işletim sistemi tarafında ise pazar paylarındaki değişim nispeten daha az olmaktadır. Akıllı cihaz işletim sistemlerinde çalışan mobil uygulamalarda ise daha rekabete açık bir ortam bulunmaktadır. Süreçte hızlı yol alan bireyler ve firmalar bu yeni dünya düzeninde öne çıkmakta ve ürünlerini global olarak insanların kullanmalarını sağlayabilmektedir. Özellikle mobil uygulama konusunda inanılmaz bir eşitlik sağlanmıştır ki büyük firma, küçük firma, öğrenci, profesyonel ayrımı kalmamıştır. İnovatif, kullanışlı ve stabil çalışan mobil uygulama üreten kişi ya da kuruluşlar inanılmaz bir değer yaratabilmektedir. DEĞERLENDİRME Mobil pazarlama konusunda ise ülkemizde oldukça inovatif projeler hayata geçirilmektedir. Bu konuda yapılan yarışmalarda ülkemiz adına katılan ajanslar derece ve ödüller kazanmaktadır. Mobil pazarlama konusu mobil yazılım ve donanımlardan bağımsız düşünülemez. Bu nedenle ülkemizde donanımsal ve özellikle yazılımsal olarak gelişmelere devam edildikçe mobil pazarlama bu gelişmelerden beslenerek daha başarılı projeler hayata geçirilecektir. Bazı ülkelerde yaşanan kod okuma yazma seferberliğine benzer bir hareketin ülkemizde de başladığı ve mobil yazılım geliştirme konusunda farkındalık yaratıldığı takdirde bu alanda ülke olarak bir adım öne çıkabiliriz. Böylece daha fazla katma değerli ürünler üretebilir, istihdamı artırıp işsizliği azaltabilir ve ülkemizin gelişmesine büyük bir katkı sağlayabiliriz. 7.Hafta IFTTT Android İncelemesi 100’e yakın farklı web serivis arasında ilişki kuran popüler web servisi if this then that(IFTTT) nihayet Android uygulamasını yayınladı. IFTTT’nin çalışma mantığı -açılımından da anlaşılabileceği üzere- eğer bu durum olursa bunu gerçekleştir. Durumları ise 100 civarında kanallar belirliyor. Örneğin: Eğer Facebook profil fotoğrafımı değiştirirsem, aynı fotoğrafı Twitter’da da profil fotoğrafım yap;Yüklediğim her Instagram fotoğrafını ve videosunu Google Drive’a ya da Dropbox’a yedekle; Eğer belirli bir hashtag ile Instagram’a fotoğraf atarsam, bunu Twitter’a da gönder… IFTTT’deki “eğer bu olursa” durumu tetikleyici(trigger), bu durumdan sonraki diğer durum da aksiyon olarak adlandırılıyor. Tetikleyiciler ve aksiyonlar birleşerek tarifleri oluşturuyor. Her kanalın farklı farklı tetikleyicileri ve aksiyonları bulunuyor ve bunları kullanmadan önce o kanalı etkinleştirmek gerekiyor. Örneğin Instagram, Facebook, Dropbox, Google Drive gibi kanalları etkinleştirmek için IFTTT’ye içerik görüntüleme izni vermeniz gerekiyor. Android kanallarını etkinleştirmek için uygulamayı kurup, giriş yapmak yeterli. IFTTT Android İncelemesi IFTTT Android İncelemesi Eğer daha önceden IFTTT kullanmışsanız, uygulamanın oldukça basit bir arayüzü mevcut. Ana ekranda çalşan son tarifler görüntüleniyor. Oluşturduğunuz, kapattığınız tarifler de burada listeleniyor. Uygulamanın sağ taraftan açılan menüsünde ise tüm tarifler listeleniyor ve tek dokunuşla kapatılabiliyorlar. Tariflerin üzerine dokunulduğunda ise detayları görülebiliyor. IFTTT TARİF DETAYI IFTTT Android İncelemesi Sağdan açılan menünün üst tarafında keşif ikonu bulunuyor ve uygulamayı ilk kez kullanacak olanlara ya da yeni bir tarif arayanlara çeşitli alternatifler sunuluyor. Ayrıca yeni bir tarif oluşturmanızı sağlayan buton da buraya gizlenmiş. IFTTT genel olarak pek çok web servisini birbiriyle paralel hale getiriyor, peki Android uygulaması Android’e özel neler sunuyor? IFTTT Android’in kurulumu ile; cihaz, konum, bildirim, arama, SMS ve fotoğraf kanallarında çeşitli tetikleyici kriterlere sahip olabiliyoruz. Cihaz kanalı şu anda sadece Wi-Fi seçenekleri tetikleyici yer alıyor.Yani şu WiFi ağına bağlandıktan sonra şunu yap diyebiliyoruz. Cihaz kategorisinde aksiyon olarak ise telefonu sessize alma, zil sesi seviyesini değiştirme ve arkaplan değiştirme seçenekleri yer alıyor. Cihaz kanalı ile ofisinizin Wi-Fi ağına bağlandığınız anda telefonun otomatik olarak sessize alınmasını sağlayabilirsiniz ya da zaman(Date) kanalını kullanarak gece 11’de telefonunuzu titreşim moduna alabilirsiniz. Havalı arkaplan bulmakta zorlanıyor musunuz? 500px kanalından popüler fotoğrafların otomatik olarak arkaplanınıza yerleşmesini sağlayabilirsiniz. IFTTT Android İncelemesi IFTTT ile konum tetikleyicisi için alan seçimi Konum kanalında ise bir alana giriş, bir alandan çıkış ve bir alana giriş ya da çıkış şeklinde 3 farklı tetikleyici bulunuyor. Bu tetikleyicileri ayarlamak için harita üzerinde alan belirleniyor. Konum kullanılarak eve geldiğinizde telefonunuzu sessizden çıkarabilirsiniz. Belirli bir konumda ne kadar zaman geçirdiğinizi merak ediyorsanız, ayarladığınız konuma giriş ve çıkış saatlerinizi Google Drive’da Excel dosyasına kaydedebilirsiniz.Ya da eve yaklaşırken istediğiniz kişiye eve gittiğinizi bildirebilirsiniz. Bildirim kanalı muhtemelen çoğu Android kullanıcısının IFTTT’yi kullanma nedeni olacaktır. Bildirim kanalında herhangi bir tetikleyici bulunmuyor, sadece bir aksiyon bulunuyor: Bildirim yollama. Çeşitli kanallarınızda ne olursa olsun bildirim kanalını etkinleştirebilirsiniz. Biri sizi Twitter’da takip ettiğinde, yarın havanın yağışlı olması beklendiğinde, Facebook’ta bir fotoğrafta etiketlendiğinizde, Google servisleri çöktüğünde, Foursquare’de bir arkadaşınız size yakınken check-in yaptığında… IFTTT Android İncelemesi Arama kanalında yapılan aramalar, cevaplanan aramalar ve cevapsız aramalar tetikleyici olarak yer alıyor. Ayrıca 3 temel tetikleyici sadece belirli numaralar için de çalıştırılabiliyor. Bu kanal kullanılarak tüm arama kaydınızı Google Drive üzerinde arama yapılan tarih, numara, isim ve arama süresi gibi kriterlerle kaydedebilirsiniz ya da yaptığınız tüm görüşmeleri Google Takvim’e ekleyebilirsiniz. Genel olarak arama kayıtlarını tutmak dışında pek kullanışlı bulmadığım bir kanal açıkçası. Arama kanalına oldukça benzer bir şekilde IFTTT’de SMS kanalı da yer alıyor. Bu kanalda da alınan ve gönderilen SMS’ler tetikleyici olarak yer alırken belirli numaralar için de bu tetikleyiciler uygulanabiliyor. SMS gönderme ise bu kanalın tek aksiyonu. Arama’da olduğu gibi bu kanal aracılığıyla tüm SMS kayıtlarınızı Google Drive’da saklayabilirsiniz. SMS kanalını kullanarak cevapsız aramalara daha sonra dönüş yapacağınızı bildiren bir mesja yollayabilirsiniz. IFTTT Android İncelemesi Ve IFTTT’nin Android’e özel son kanalı ise fotoğraflar. Bu kanalda yeni fotoğraflar, belirli alanda çekilen yeni fotoğraflar ve yeni ekran görüntüleri tetikleyici olarak yer alıyor ve herhangi bir aksiyon bulunmuyor. Fotoğraflar söz konusu iken ve IFTTT’nin pek çok fotoğraf servisi ile de uyumluluğu varken aslında bu kanal ile yapılacakların sınırı yok. Çektiğiniz her fotoğrafı Google Drive’a, Dropbox’a, Box’a, Facebook’a, Flickr’a gönderebilirsiniz. Ekran görüntülerine hızlı bir şekilde bilgisayarınızdan da erişmek istiyorsanız otomatik olarak Drive’a ya da Dropbox’a da yedekleyebilirsiniz. IFTTT genel olarak oldukça kullanışlı ve oldukça basit bir servis. Tabii ki Tasker gibi gelişmiş sistem otomasyonu sağlamıyor ancak sizi kullandığınız web servisleriyle teker teker uğraşmaktan kurtarıyor. Eğer ilk kez IFTTT kullanacaksanız web sitesi üzerinden başlamanızı tavsiye ederim, çünkü mobilde onlarca hesabı bağlamak uğraştırıcı olabilir. Ayrıca hatırlatmakta fayda var, Pushbullet uygulaması da IFTTT kanallarından biri, eğer Pushbullet’i hemChrome‘da hem de Android‘de kullanıyorsanız IFTTT’nin bildirim kanalı yerine kullanabilir ve bildirimleri hem Chrome’da hem de Android’de görüntüleyebilirsiniz. Jireskop Nedir? Gyroscope cihazının kısaltasıdır ve Türkçesi ise Jiroskop olarak bilinir. Yeni nesil akıllı telefonlardaki yerçekimine bağlı ivme hareketlerini algılamakta kullanılan bir sistemin entegre halidir. Gyroscope yada Gyro Sensörü akıllı telefonlarda bulunan bir sensördür bu sensör telefonunuza vermiş olduğunuz hareketi yeryüzüne göre algılayarak hareketi simule eder. Örneğin akıllı telefonunuzu dik yada yatak konumda ekranın dönerek yeryüzüne göre dönme hareketi bu sensör sayesinde olur. Jiroskopun çalışma prensibi hareketli cisimlerin gösterdikleri ivme hareketi üzerine kuruludur. Örneğin bir topacın hızlı dönerken dik durması ancak yavaşladığında ise yalpalaması hareketi örneği ile aynı fizik kuralına dayanır. Daha anlaşılır olması için aşağıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim Gyroscope sensörü orta kısımda dönen bir mil üzerinde algılayıcılar bulunur. Sensör hangi yöne dönerse dönsün ivmeden yani dönme durumundan dolayı sürekli dik konumdadır sensör mekanızması ise ivmesiz olduğu için siz telefonunuzu hareket ettirdikçe oda hareket eder ama orta kısım sabit kalır bu mesafeyi ve açıyı sensörler algılar ve işlemciye gönderir. Platformlar -iOS (Apple) - Android (Google) - Windows Phone (Microsoft) - Cross-Platform - Diğerleri - Blackberry (RIM) - Firefox OS (Mozilla) - Symbian, PalmOS Platformlar iOS - 2007’de iPhone OS olarak - Objective-C / Swift - Sadece Apple cihazları - Kapalı kaynak, kısıtlayıcı politika - Son sürüm iOS8 - Pazar payı %12 Platformlar Android - 2008’de ilk ticari sürüm - Java - Çok fazla tür, marka ve model - Açık kaynak, serbest politika - Son sürüm 5.0 Lollipop - Pazar payı %84 Platformlar Windows Phone - 2010’da Windows Mobile yerine - C# - Sınırlı sayıda marka ve model - Kapalı kaynak - Son sürüm 8.1 - Pazar payı %3 Platformlar Cross-Platform - Native iOS, Android, WP - Non-native PhoneGap (HTML5 + JS), Titanium (JS) - Generic Native Xamarin (C#), Rhodes (Ruby) Cros-Platform Nedir? Cross Platform’u açıklamadan önce platformun ne demek olduğunu kavrayalım. Temel olarak platformu bir işlemin ya da bir eylemin harekete geçeceği, sürdürülebileceği ortam olarak tanımlayabiliriz. Mobil uygulama alanında bu platformu Android, iOS ve Windows Phone olarak tanımlarsak, masaüstü uygulamaları için Windows, Linux ve Mac OS işletim sistemleri olarak tanımlayabiliriz. Buradan yola çıkarak Cross Platform ya da Çoklu (Multi) Platform için birden fazla platformda çalışacak uygulamaların geliştirilmesidir. Cros-Platform Nedir? Android ile ilgili yazılarımda paylaştığım kodlar veya uygulamalar, sadece Android platformuna özgü uygulamalardır. Bu şekilde yazılan uygulamalara Native (Yerli) uygulamalar adı verilir. Peki, daha önce Android için yazdığım kodlar iOS ya da Windows Phone platformlarında çalışmıyorsa, her platform için ayrı ayrı kod (native kod) yazmak yerine, Cross Platform’un avantajlarından yararlanabiliriz. Kullandığınız Cross Platform aracının size sağladığı ölçülerde tek bir programlama dili kullanarak (Javascript, C# gibi.) birden fazla platformda uygulama geliştirebilirsiniz. Bu sizi ciddi ölçüde zamandan tasarruf etmenizi sağlar. Fakat, Cross Platform uygulama geliştirirken geliştireceğiniz uygulamanın içeriği sizin kullandığınız Cross Platform aracı ile sınırlıdır. Yani, native bir geliştirme kadar esnek ve rahat olamazsınız. Cros-Platform Nedir?Örnekleri? Sanırım Cross Platform terimini az çok kavrayabilmişizdir.Yazımızı biraz daha somutlaştırmak adına birtakım popüler Cross Platform araçlarından bahsedeceğim. Programlama Dilleri Java: Bilindiği üzere Java ile yazılmış programlar üzerinde JVM (Java Virtual Machine) bulunduran platformlarda yani Windows, Mac OS ve Linux işletim sistemlerinde çalışabilmektedir. Oyun Motorları Unity 3D: Bu konuda ilk aklıma gelen oyun motoru şüphesiz Unity’dir. Sizinle Unity hakkındaki deneyimimi daha önce paylaşmıştım. Unity bir oyun motorudur. Hatırladığım kadarıyla Javascript, C# ya da Boo dilleri ile yaklaşık olarak 10’un üzerinde platforma destek vermektedir. Bunlar masaüstü (Windows, Mac OS, Linux..), web (firefox, chrome..), oyun konsolları (ps4, xbox, nintendo..), mobil (android, ios..) gibi. Corona SDK: Corona oyun motoru ise daha çok mobil alanında hizmet veren bir Cross Platform aracıdır. Cros-Platform Nedir?Örnekleri? Mobil Uygulama Geliştirme Araçları Smartface App Studio: Bu yazınında temel konusunu oluşturan Smarface App Studio, iOS ve Android platformlarına destek veren mobil uygulamalar geliştirebileceğiniz bir Cross Platformdur. Smatface de kullanacağımız dil ise Javascript dilidir. Javascript ile hem Android hem de iOS için uygulamalar geliştireceğiz. Xamarin: Mobil uygulama geliştirme alanında Cross Platform bir araç olan Xamarin, Android, iOS ve Windows Phone platformlarına destek vermektedir. Xamarin de uygulama geliştirmek için C# dilini kullanıyorsunuz. Titanium Appcelearator: Bir başka mobil alanda Cross Platform aracı ise Titanium’dur. Titanium SDK ile Javascript dilini kullanarak Android, iOS ve Windows Phone için uygulamalar geliştirebilirsiniz. 9.Hafta Programlama Dilleri Programlama Dilleri - Objective-C / Swift (iOS) - Java (Android) - C# (Windows Phone) IDE’ler Integrated Development Environment - Xcode (iOS) - Android Studio / Eclipse (Android) - Visual Studio (Windows Phone) - Simülatörler XCODE NEDİR? Apple, IDE (Integrated Development Environment) olarak sadece Mac OS X işletim sisteminde çalışanXcode adlı yazılım geliştirme platformunu tercih etmektedir. Xcode ile iPhone ve iPad uygulamalarının yanı sıra Apple bilgisayarlarda çalışmak üzere Mac OS X uyumlu programlar da geliştirebilirsiniz. Geliştirdiğiniz programları iPhone simulatörlerinde test edebilir, gerçek bir cihaz üzerinde karşılaşılabilecek çeşitli durumları (bellek kaçakları, cihazın yatay konumda tutulması vb.) test edebilirsiniz. Ne yazık ki Xcode’un Linux ve Windows işletim sistemleri için ayrı bir sürümü bulunmamaktadır. Bu yüzden Xcode ile geliştirme yapacaksanız, Mac OS X yüklü bir bilgisayarda çalışmak durumundasınız. Windows üzerinde sanal makina kullanarak Mac OS X işletim sistemi kullanmak mümkün ve bu yöntemle çalışan Mac OS X sürümlerini internet üzerinde kolaylıkla bulabilirsiniz. Ancak gerek donanım uyum sorunları gerekse de sanal makina üzerinde işletim sisteminin ve özellikle Xcode’un son derece yavaş çalışmasından ötürü bu yöntemi önermiyoruz. XCODE NEDİR? Xcode programının yüklenmesi Önceki sürümlerde http://developer.apple.com üzerinden yayımlanan Xcode programı, Mac OS X‘ler üzerinde AppStore uygulama dükkanının açılmasından sonra AppStore üzerinden dağıtılmaya başlanmıştır. ANDROİD STUDİO Google I/O bir geliştirici konferansı olduğu için şüphesiz ki geliştiricileri için oldukça önemli haberler barındırıyordu. Android tarafında heyecan verici yeniliklerden biri Android Studio’ydu. IntelliJ tabanlı bir IDE olan Android Studio genel olarak Eclipse ile yapılamayan kod yazma, düzeltme ve arayüz konusunda yenilikleri kolaylıkla görebilme işlerini halledebiliyor. Android Studio’nun en çok dikkat çeken yönü ise uygulamanın kodlarında yapılan değişiklikler, uygulamanın önizlemesinde ve farklı ekran boyutlarında anlık olarak gözlenebiliyor. Android Studio şu anda beta sürümünde ve Mac, Linux ve Windows kullanıcıları tarafından denenebiliyor. Cihazlar - iOS Apple iPhone, iPad, iPod - Android Google Nexus, Samsung, LG, Sony, HTC - Windows Phone Nokia, HTC, Huawei - İşlemci ve Chipsetler ARM tabanlı Apple A Serisi, PowerVR Qualcomm Snapdragon Krait, Teknik Olanaklar -Cloud (iCloud, Google Drive, Azure) - Push (APNS (Apple Push Notification Service), GCM(Google Cloud Messaging)) - Gaming (GameCenter, Play Games) - Localization - https://www.youtube.com/watch?v=FCubOEF9hZE - - Localization (Yerelleştirme) Yerelleştirme, yazılım geliştirme sürecinde, içeriklerin (kitaplar, filmler,Ağ Sayfaları), süreçlerin, ürünlerin ve özellikle bilgisayar yazılımlarının (Software) belirli bir coğrafyaya ya da etnik topluluğa özgü pazar ya da coğrafi bölgede (ülke, bölge ya da etnik gruplar) geçerli yerel dilsel ve kültürel özelliklere uyarlanmasıdır. Bu sözcüğün İngilizcesi olan localization (Amerikan İngilizcesi) ya da localisation (İngiltere) yazılım geliştiriciler tarafından L10N şeklinde kısaltılmıştır. 10 rakamı L ile N harfleri arasında kalan harflerin sayısını gösterir. - - Localization (Yerelleştirme) Süreç Yazılım geliştirmede yerelliştirme kavramı ilk başta ürünün bir başka dile aktarılmasını, yani çevrilmesini içerir. Yerelleştirme amaçlı çeviriler genelellikle özel bilgisayar destekli çeviri yazılımlarıyla yapılır. Ancak, çevirinin yanı sıra tarih, zaman, para ve ısı birimleri ya da ölçü birimlerinin dönüştürülmesi gibi işlemleri de içerir. Yereleştirmenin en önemli görevlerinden birisi de ürünlerin ya da ürünlere ait belgelerin ürünün satışa sunulacağı yerin hukuk kurallarına uyumlu hale getirilmesidir. Örneğin, renk, yazı tipi, alfabe, görsel ya da seslimetinler ile resimlerin (örneğin bayrak) uyarlanması. Özellikle grafik kullanımında coğrafi ya da kültürel bölgenin alışkanlıklarına ya da tercihlerine dikkat edilir. Bir yazılımın yerelleştirilebilmesi için yazılım geliştirilme aşamasında uluslararasılaştırılması planlanmış ve yazılım tekniği açısından hazırlanmış olmalıdır. Başlangıçta plan yapılmazsa yerelleştirme çok masraflı ya da zaman alıcı olabilir. Bir yardım dosyasındaki grafikler de yerelleştirilmelidir. Bu amaçla, erek dilde hazırlanan yazılım çalıştırılarak ekran görüntüleri alınır. Bu grafikler daha sonra yardım dosyalarında kullanılır. Sosyal Ağlarda Güvenlik ve Gizlilik Bu bölümde dizi boyunca şimdiye kadar anlatılmış, gizlilik ve güvenliğe karşı olan sosyal ağların tehditlerini önlemeye ve iyileştirmeye yardımcı araçlardan bahsediyoruz: Privacyfix: Twitter ve Facebook için gizlilik ayarlarınızın doğruluğunu kontrol etmek ve bu kaynaklara ait çerezlerin iptalini online yapmak için hem mobilden hem de bilgisayardan çalışan bir online araçtır. Privacy Badger: Casus reklamları, gizli izleyicileri kapatır, “Do not track” özelliği ile sitelere izlenmek istemediğinizi zorlar. Sosyal ağların gizli takibini zorlaştırır. Disconnect‘i (mobil cihazlarda izlenme ve internet araması koruması ile bilgisayarlarda ek olarak malware tarama sağlar), Minor Monitor: Ebeveynlerin Twitter ve Facebook’ta çocuklarının bütün hareketlerini takip edebilmelerini sağlayan oldukça yararlı ve ücretsiz bir uygulamadır. Sezgisel yönetim panosu ile ebeveynler çocuklarını ağlardaki potansiyel tehlikeye sokabilecek zorbalık, nefret suçları, uyuşturucu kullanımı ve cinsellikle ilgili bütün tehlikeleri önceden görebilirler. YAZAN: M. MEKİN PESEN Sosyal Ağlarda Güvenlik ve Gizlilik CookieSpy: Web tarayıcılarına internetten bulaşan ve de genelde kullanıcıları takip etmeye yönelik olan bütün çerezleri (cookie) tek bir uygulama üzerinden takip edebilmeyi sağlayan çok yararlı bir çerez takip ve silme programıdır. URL Fixer: Typosquatting tehlikesine karşı olarak Firefox web tarayıcısı için bu eklenti yanlış yazılan popüler web sitelerine ait URL adreslerini otomatik olarak düzeltmekte ve gerçek olan siteye yönlendirilme yapmaktadır. Secretbook: Oxford Üniversitesinde bir araştırma projesi sonucu ortaya çıkan, Facebook’ta paylaşılan resimlerin içine steganografi yoluyla gizli mesajlar yerleştirmeyi sağlayarak haberleşmeyi sağlayan oldukça ilginç bir Chrome eklentisidir. Ghostery: Mobilde ve bilgisayarlarda gözlenmeyi ve takip sistemlerini kontrol altından tutmayı sağlar. Close’n forget: Firefox’ta sekme bazlı çerez temizleme ve hatırlanmama sağlar. BetterPrivacy: Firefox’ta Flash çerezleri ve tarayıcı yerel depolamayı temizler. Click&Clean: Chrome’da oldukça detaylı bir takip önleme, çerez engelleme ve izleme kontrolü sağlar. uBlock: Firefox, Safari ve Chrome için oldukça pratik ve kullanımı kolay bu araçla kullanıcı aleyhine olabilecek her şey anında engellenebilir. AdBlock veya Adblock Plus: Bütün tarayıcılarda reklamları engellemek için kullanılabilen ve birbirinden bağımsız araçlardır. Self-Destructing Cookies: Firefox’ta sekmeleri kapatır kapatmaz ilgili çerezlerden ve yerel depolamada tutulan takip mekanizmalarından kurtulmak için kullanılır. FireGloves: Ziyaretçi ile ziyaret edilen site arasına girip kullanıcının karşı tarafta kendisini ele verebilecek türden meta veriler ile benzersiz tarayıcı bilgilerini maniple etmesini sağlayarak, sitelere sahte veriler gösteren yararlı bir araçtır. YAZAN: M. MEKİN PESEN Sosyal Ağlardaki İçeriklerin Coğrafi Konum Bilgilerini Toplayın Creepy, Twitter üzerinde konum bilgisi verilerek paylaşılmış tweet’ler, Flickr, Instagram ve Google Plus’taki resim paylaşımları gibi bu ağlarda yer alan her türlü bilgiden istenilen kullanıcıya ya da bir yere dair coğrafi konum bilgilerini toplayıp bir araya getirerek bir harita üzerinde zaman ve konum bazlı görüntüleyen bir açık-kaynak coğrafi konum toplama programıdır. Sosyal Ağlardaki İçeriklerin Coğrafi Konum Bilgilerini Toplayın Daha önceden İnternete Koyduğunuz Resimlerden Adresiniz Bulunabiliyor yazısında paylaştığımız, online resimlerin coğrafi konum sızdırması ihtimali ve bunun nasıl olduğuyla ilgili olarak yapılacakları otomatik olarak yapabilen, yani sosyal ağlarda paylaşılmış içeriklerin coğrafi konum bilgilerini toplayıp kullanıcıların yerlerini tespit edebilmeyi sağlayan Creepy adlı program yoluyla Twitter, Flickr, Instagram ve Google Plus ağlarındaki bilgilerden coğrafi konum bilgileri otomatik olarak elde edilebiliyor. El yordamıyla yapılması zor olan coğrafi konum toplama işlemi bu program sayesinde oldukça kolaylaşıyor. Açık-kaynak istihbaratı kolaylaştıran Creepy yoluyla istediğiniz kullanıcının özellikle sosyal ağlarda paylaşmış olduğu içerik ve resimlerden coğrafi konum bilgilerini alıp harita servisleri üzerinde kolayca görüntüleyebilirsiniz. Creepy, herhangi bir kullanıcının coğrafi konum bilgisini, resimlerdeki var olan EXIF verileri ile Twitter, Instagram, Flickr ve Google Plus’ı konum bilgisini paylaşarak kullanan kullanıcılar zayesinde yine bu ağların API’leri üzerinden topluyor. Program elde ettiği konumları Google Maps üzerinde göstermekte hatta bu verileri ister CSV isterseniz de KML formatında dışa aktarmanızı sağlamaktadır. Programı kullanmaya başlamadan önce kendinize ait Twitter, Instagram, Google Plus ve Flickr API’lerini girmiş gerekmektedir. Sosyal Ağların Mobil Uygulamalarının Riskleri Sosyal ağların siteleri ile mobil uygulamaları aynı hizmetleri verseler de farklı kullanım ve gizlilik ilkelerine sahiptir. Örneğin Facebook ve Twitter, mobil uygulamalarında aşırı bir yetkilendirmeyle telefon rehberlerini alabilmekte ve/ya SMS’leri okuyabilir. Bu bölümde sosyal ağların mobil uygulamalarının riskleri ve önlemlerini inceliyoruz. SOSYAL AĞLARIN MOBİL UYGULAMALARININ SINIRSIZLIĞI 2012 yılı başında yayınlanan bir raporda ortaya çıkan sonuçlara göre başta sosyal ağların mobil uygulamaları ile popüler mobil oyunlar, telefonla aradığınız kişileri, cep telefonları konum bilgisini, internet tarayıcı geçmişini, SMS’leri, telefon rehberini, diğer kullandığınız çevrimiçi hesapların kimlik bilgilerini ve telefon konuşmalarını dahi alabilme yeteneğine sahip. Ayrıca bazı mobil uygulamalar cep telefonunun kamerasına erişerek kullanıcıdan habersiz resim ve video kaydı da yapabilmektedir. Twitter da mobil uygulamalarındaki “arkadaşını bul” özelliği üzerinden akıllı cep telefonu kullanıcısının bütün bir adres defterini, isimleri, e-posta adresleri ve telefon numaralarıyla birlikte tamamen çektiğini ve bu verileri de tam 18 ay boyunca sunucularında sakladığını kabul etmişti. Ayrıca Twitter bu işlemi yaparken ne kullanıcılarından izin alıyor ne de bu konuda en ufak bir uyarı bildirimi yapıyor. Bir de sosyal ağların web siteleri ile mobil uygulamalarından gelen verilerin katıştırılması yoluyla bir gizlilik sızıntısı yapılabildiği ve bundaki başat faktörün de mobil uygulamalar olduğu yapılan bir araştırma ile ortaya çıkarılmıştı. Bu yöntemi de, sosyal ağların hem mobil hem de web servislerine API’ler ile bağlanan 3. parti uygulamaların kullanabildiği ve bir platformdan alamadığı özel bir bilgiyi, diğer yerden gelenle korelâsyona tabi tutarak yaptığı ortaya çıkmıştı. SOSYAL AĞLARIN MOBİL UYGULAMALARINI KISITLAMA https://www.sibergah.com/genel/sosyalmedya-guvenligi/sosyal-aglarin-guvenlik-vegizlilik-ayarlari/ 10.Hafta Mobil Uygulama Analizi - Flurry Uygulamanızın kullanıcılar tarafından nasıl ve ne sıklıkta kullanıldığını takip etmek için kullanabileceğiniz çeşitli online servisler mevcuttur. Bu servislerden en çok kullanılanı olan Flurry servisi sayesinde kullanıcıların uygulamanızı kullanma sürelerini, uygulamada hangi fonksiyonları kullandıklarını öğrenebilirsiniz. Bu bilgiler, uygulamanızda hangi özelliklere ağırlık vermeniz gerektiğini ve kullanıcılarınızın tepkilerini ölçmenizi size söyleyecektir. İlk olarak Flurry’nin web sitesine gidip kendinize bir hesap yaratmanız gerekmektedir. Ana sayfanın sağ üst köşesinde yer alan Sign Up seçeneğiyle yeni bir hesap oluşturabilirsiniz: - Mobil Uygulama Analizi – Flurry - Mobil Uygulama Analizi – Flurry - Mobil Uygulama Analizi – Flurry Hesabınızı oluşturduktan sonra sisteme giriş yaptığınızda karşınıza bir yönetim paneli gelecektir. Henüz bir uygulamanız yoksa sizdeki ekran boş görünebilir: - Mobil Uygulama Analizi – Flurry Flurry birden fazla mobil platformu desteklediğinden uygulama isminin yanında uygulamanın platformuna dair bir simge görünecektir. iPhone uygulamaları için bir elma, Android uygulamaları içinse Android’in yeşil simgesi görüntülenir. Ana ekranda bu bilginin dışında yeni eklenen kullanıcılar, aktif kullanıcılar (uygulamanızın yüklenmiş olması kullandığını göstermez) ve toplam kullanım sayıları yer almaktadır. Ayrıntılı bir rapor istediğiniz takdirde uygulama adına tıklayarak ayrıntılı rapor ekranına geçebilirsiniz: - Mobil Uygulama Analizi – Flurry ayrıntılı rapor ekranı - Mobil Uygulama Analizi – Flurry Buradaki menüleri açıklarsak; Dashboard(gösterge paneli) : Burada uygulamayla ilgili en çok ihtiyaç duyacağınız bilgiler özet halinde sunulmaktadır. Ekranlarda uygulamaya hangi coğrafyalardan girildiğini, kullanıcıların uygulamanın içinde ne kadar vakit geçirdiklerini ve uygulamanın günlük ortalama kullanım sürelerini görebilirsiniz. Usage(kullanım): Bu menü altında uygulamanın kullanımıyla ilgili daha ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.Yeni kullanıcı sayısı değişimini konum ve güne göre görebilir, aktif kullanıcıların versiyonlara göre nasıl değiştiğini takip edebilirsiniz. Page View özelliğiyle uygulamanızda birden fazla ekran varsa hangilerinin daha çok kullanıldığını anlayabilir, buna göre uygulamanızda nelere ağırlık vermeniz gerektiğine karar verebilirsiniz. Audience(seyirci): Burada uygulamanızın hitap ettiği kitleyle ilgili ayrıntılı bilgiye erişebilirsiniz. Uygulamanızı yükleyen kişilerin başka hangi uygulamalarınızı da yüklediğini görebilir; kullanıcıları yaş, konum, dil ve cinsiyete göre raporlayabilirsiniz. Mobil Uygulama Analizi – Flurry Events: SDK içinden tanımladığınız kullanıcı hareketlerine dair ayrıntılı raporları buradan takip edebilirsiniz. Technical: Burada kullanıcılarınızla ilgili teknik verilere ulaşabilirsiniz. Kullanıcıların telefon marka / model bilgileri, operatör bilgileri ve işletim sistemi versiyonlarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler burada yer almaktadır. Manage : Bu menüde uygulamanızın özelliklerini değiştirebilir ya da güncelleyebilirsiniz. Mobil Uygulama Analizi – Flurry Şimdi yeni bir uygulama eklemek için Applications sekmesinden Add New Application seçeneğini seçelim. Karşımıza platform seçmemizi isteyen bir ekran gelecektir. Gördüğümüz gibi Flurry bütün mobil platformlara destek vermektedir. Biz burada Android seçeneğini seçelim: Mobil Uygulama Analizi – Flurry Bir sonraki ekranda uygulamaya bir isim ve kategori belirtmemiz istenir. Uygulamamızın yaptığı işe göre bir kategori seçmemiz uygun olur. Create App düğmesine basıldıktan sonra uygulamamıza dair analiz ekranı oluşturulacaktır. Burada kaydetmemiz gereken en önemli bilgi uygulamaya ait tek (unique) uygulama anahtarıdır. Büyük harf ve rakamlardan oluşan bu anahtar sayesinde uygulamamızın içine koyacağımız SDK, Flurry sunucusuyla haberleşerek uygulamaya ait verileri gönderecektir. Mobil Uygulama Analizi – Flurry Bu aşamadan sonra Download düğmesine tıklayarak uygulamamızın içine eklememiz gereken dosyaları indirebiliriz. Dosyaları indirdikten ve proje klasörünün içine kopyaladıktan sonra dosyaları assetsklasörünün içine atalım. Mobil Uygulama Analizi – Flurry Şimdi uygulamada ilk açılan Activity içinde onStart metodu içerisine aşağıdaki kodu ekleyelim. @Override protected void onStart() { super.onStart(); FlurryAgent.onStartSession(this, "UYGULAMA_KODU"); } Bu şekilde uygulama açıldığında uygulamaya dair analiz verileri kaydilmeye başlanacaktır. Analizin bittiğini ise onStop metodu içine aşağıdaki kodu ekleyerek belirtebiliriz. Burada uygulama kapandığında analiz bitecektir. @Override protected void onStop() { super.onStop(); FlurryAgent.onEndSession(this); } Mobil Uygulama Analizi – Flurry Flurry aynı zamanda sizin yarattığınız anahtar kelimeleri de kaydedebilmektedir. Event adı verilen anahtar kelimelere bağlı kullanıcı hareketleri ile, kullanıcının özel bir düğmeye basma ya da bir ekrana gelme hareketlerini takip edebiliriz. Bunun için ilgili eylemde aşağıdaki kodu çalıştırmamız gerekir: FlurryAgent.logEvent("Inbox"); Eğer uygulamamızla ve kullanıcılarla ilgili daha ayrıntılı bilgi kaydetmek istersek aşağıdaki metotları kullanabiliriz. FlurryAgent.setAge(25); FlurryAgent.setGender(Constants.MALE); FlurryAgent.setVersionName("1.0"); setAge metodu kullanıcının yaşını belirlemenize yardımcı olur. setGender cinsiyeti belirtmek için kullanılır.setVersionName ise uygulamamızın sürümünü tanımlamamız için gereklidir. Performans Yönetimi ve Hata Raporlama Instabug Instabug’ı mobil uygulamalanıza entegre ettiğinizde kullanıcılarınızın veya kendi ekibinizin uygulama içinden geri bildirim/feedback yollaması ya da bug/hata bildiriminde bulunması için cihazlarını sallamaları yeterli oluyor. Normalde bu işlemler için tercih edilen geleneksel yollar biraz karışık ve zahmetli. Instabug’ı mobil uygulamanıza entegre ettiğinizde kullanıcılarınızdan gelen bug/hata bildirimlerinde lokasyon, cihaz ve işletim sistemi versiyonu gibi işinize yarayabilecek çok sayıda bilgiyle birlikte ekran görüntüsü de size sunuluyor. Aynı zamanda bu bildirimleri ekip olarak kullanıdığınız proje yönetimi aracına yönlendirmeniz de mümkün. Yaklaşık 1 sene önce Mısır’da başlayan bir girişim olan Instabug, tohum yatırım almayı ve çeşitli yarışmalardan ödüller kazanmayı şimdiden başardı. Hatta ekibin Google for Entrepreneurs programı kapmasında ABD’ye davet edildiğini de paylaşmış olalım. Şirketin merkezi ise hala Mısır’da bulunuyor. Performans Yönetimi ve Hata Raporlama Instabug Instabug’ın gelir modeli tahmin edebileceğiniz gibi ücretsiz olarak sunduğu giriş paketinin hemen üzerinde bulunan ücretli paket. Ücretli paket satın alan müşteriler özelleştirilmiş tasarım ve 7/24 destek gibi haklara sahip oluyor. Bu arada platformun beta sürecinde 200’ün üzerinde test müşterisi olmuş. Instabug şu an herkesin kullanımına açık durumda. Instabug şu an için yalnızca iOS uygulamalarına destek veriyor. Girişimin genç ekibinin kısa sürede diğer platformlar için de hizmet vermeye başlayacağını tahmin edebiliriz.. Performans Yönetimi ve Hata Raporlama Crittercism Crittercism mobil uygulamaların performansını ölçme (application performance management) görevi üstlenen sektörün öncü şirketlerinden birisidir. Crittercism, mobil uygulamanızın performansınızı her açıdan değerlendirebilmenize olanak sağlıyor. Bununlar birlikte Crittercism anlık olarak iOS, Android, Windows Phone ve Html5 platformlarındaki uygulamalarınızın hatalarını görmenize olanak sağlayarak detaylı raporlama sunar. Performans Yönetimi ve Hata Raporlama Newrelic Geliştiricilerin web, mobil uygulamalarının performansını detaylı bir şekilde ölçme (application performance management) konusunda uzmanlaşmış ve bu alanda faaliyet gösteren öncü şirketlerden bir tanesidir. Bunun yanında şirket server, veritabanı & önbelleklerin yönetimi, performansının analizi alanında da hizmet vermektedir. Newrelic mobil uygulama geliştiricilerinin SaaS tabanlı olarak uygulamanın yavaş çalışmasını etkileyen faktörler, oluşan hatalar ve uygulamanın kullandığı backend servisleri analiz eden gelişmiş bir yapıya sahiptir. Kullanıcı Deneyimi Yönetimi ve Test Servisleri Appsee Mobil uygulama geliştiricilerinin uygulamalarını kullanıcı gözünden anlamalarını sağlamak adına gelişmiş çözümler sunan bir şirkettir. Kullanıcıların uygulamayı kullanırken arka planda kullanımıvideo ile kaydederek ve sonrasında geliştiriciye yollamaktadır. Şirket bu servisi ile uygulama içinde kullanıcıların nasıl davrandıklarını bunun yanında retention rate/geri dönüşüm oranını arttırmak ve yayıncıların uygulama içinde sattıkları ürünleri kullanıcılara daha iyi sunabilmelerini ve satışlarını arttırmalarına yönelik görsel olarak güçlü raporlar çıkartmaktadır. Geliştiricilere kullanıcı analizi konusunda hizmet ve çözümler sunan şirketin sunduğu bir diğer imkan ise “touch heatmap” olarak adlandırılan ve kullanıcıların uygulamda en çok hangi bölümlere tıkladığının haritasını çıkaran bir çözümde sunmaktadır. Kullanıcı Deneyimi Yönetimi ve Test Servisleri Testflight iOS platformunda uygulama geliştirme sırasında uygulamanın derlenip test cihazlarına gönderilmesi zahmetli bir iştir. Özellikle büyük bir ekipseniz ve dağıtım listelerine göre çalışıyorsanız (yöneticiler, test ekibi, ürün yöneticisi vs) yeni cihazların eklenmesi ve uygun sertifika dosyalarının hazırlanması, vaktinizi epey alacaktır.Testflight, uygulama dağıtımında size sunduğu basit arayüz, izinli listeler ve uyumlu cihaz filtreleme özellikleriyle işinizi çok hızlandıracaktır.Yeni bir uygulama sürümü çıktığında tek yapmanız gereken, Testflight arayüzünde ipa dosyasını ekrana sürüklemek ve açıklama girmektir. Uygulamanın sürüm bilgileri ve kullanılabileceği cihazlar otomatik olarak ipa dosyası içerisinden okunur ve uygulamayı yükleyebilecek kişi listesi size sunulur. Siz de uygulamayı denemesini istediğiniz kişileri listeden seçerek, bir uyarı e-postası gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Testflight uygulamaları ağ üzerinden yüklediği için ipa’nın eposta üzerinden gönderilmesi ya da iTunes üzerinden yüklenmeye çalışılması söz konusu değildir. Bu da size güvenli ve hızlı bir yükleme kanalı sunar. Eğer bir mobil uygulama geliştirme firmanız varsa, Testflight uygulama dağıtım süreçlerinizi epey kolaylaştıracaktır. Flinto Uygulamanın taslak ve tasarım sürecinde akışların belirlenmesi ve en önemlisi prototipinin hazırlanması, uygulama geliştirme başlamadan kullanıcı deneyiminin test edilmesi açısından son derece önemlidir. Uygulamayı "hissetmek", uygulamanın doğru tasarım ve akışa sahip olup olmadığı hakkında ilk kullanıcılara önemli geri beslemeler sağlamaktadır. Flinto, giderek daha fazla kullanılan ve popülerleşen bir prototipleme aracıdır. Genellikle tasarımcılar uygulamanın ilk arayüzünü oluşturduktan sonra tasarımı paylaşmak ve fikir almak için Flinto’yu tercih ediyorlar. Basit bir web arayüzü üzerinden kullanılan Flinto ile uygulamanızın ekranlarını web üzerinde giydirebilir ve düğmelere çeşitli aksiyonlar verebilirsiniz. Flinto belli bir ekran üzerinde alınabilecek aksiyonları kullanıcıya gösterir ve bir geçiş efekti ile yeni ekranı açarak kullanıcıya uygulamanın akışı hakkında fikir verir. Urban Airship Kullanıcıya uygulaması açık olmasa da bir mesaj göndermeyi sağlayan Uzaktan Uyarı Servisleri (Push Notification), mobil pazarlama ekiplerine de alternatif bir erişim kanalı oluşturduğundan, her türlü uygulamanın vazgeçilmez özelliği haline gelmiştir. Apple platformunda APNS (Apple Push Notification Service) ve Android platformunda GCM (Google Cloud Messaging) olarak bilinen push servisleri, isimleri farklı olsa da aynı prensiple çalışırlar; uygulama yüklendiğinde cihaza özel bir kod üretilir (token) ve uygulama sahibi bu kodu kendine ait bir sunucuda saklamak zorundadır. Daha sonra bir mesaj atılmak istediğinde bu kod sayesinde doğru kullanıcıya ulaşmak mümkün olur. Urban Airship Bu sebepten dolayı uygulama geliştiriciler push servisi kullanmak istediklerinde kodların (token) saklanması için bir sunucu geliştirmesi yapmak zorundadır. Urban Airship ise uygulama sahiplerini bu geliştirmeden kurtararak uygulamalara ait kodları toplayan ve sunduğu arayüz üzerinden mesaj atan bir servis sunmaktadır. Eğer uygulamanızda APNS ya da GCM servislerinden birini kullanacaksanız, Urban Airship ile uzun geliştirme maliyetlerinden kurtulup hızlıca mesaj atmaya başlayabilirsiniz. Bununla beraber Urban Airship’in sektörlere özel sunduğu kampanya paketlerinden faydalanabilir, gelişmiş arayüzü ile mesajlarla ilgili analizlere ulaşabilirsiniz. 12.Hafta Uygulama Mağazaları App Store (iOS) - 2008’den beri faal - Çok katı onaylama politikası - 1.3 milyon uygulama, 75 milyar indirme Uygulama Mağazaları Google Play (Android) - 2012’de Android Market’in yerine - Görece serbest onaylama politikası - 1.4 milyon uygulama, 60 milyar indirme Uygulama Mağazaları Windows Phone Store (Windows Phone) - 2010’dan beri faal - Görece serbest onaylama politikası - 340bin uygulama, 10milyar indirme Global Etkinlikler - iOS Apple WWDC WWDC (Worldwide Developers Conference) (Türkçe: Apple Dünya Geliştiriciler Konferansı), Kaliforniya'da her yıl düzenlenen, geliştiricilerin katıldığı, yeni yazılım ve teknolojileri sergilemek için Apple'ın düzenlediği bir konferanstır. 2007 yılına kadar katılımcı sayısı 2000-4200 geliştirici arasında değişmiş olup 2008-2014 yılları arasında 5000'in üzerine çıkmıştır.[Wikipedia] WWDC konferanslarında Apple'ın yeni ürünleri piyasaya sürülür. Global Etkinlikler Android Google I/O Google I/O, Google tarafından San Francisco, California'da her yıl düzenlenen yazılım geliştiricilere yönelik bir toplantıdır. Google I/O, Google ve Android, Chrome, Chrome OS, Google API'leri, Google Web Toolkit,App Engine gibi açık kaynak kodlu web teknolojileriyle ortak olarak geliştirilen web ya da mobil tabanlı uygulamaları konu alan teknik birçok sunum ve tartışmadan oluşmaktadır. İlk kez 2008 yılında düzenlenen Google I/O, "I" ve "O" İngilizce input/output, yani giriş/çıkış kelimelerini olduğu gibi "Innovation in the Open", yani "Açık Yenilik" anlamına da gelmektedir. Global Etkinlikler Windows Phone Microsoft Build Gelir Modelleri - Yazılım Sektörü - Freelance - Ücretsiz (reklam geliri) - Freemium (In-app purchase) - Low Tier ($0.99 çok sayıda kullanıcı) - High Tier ($49.99+ az sayıda kullanıcı) - Eğitim Sektörü Gelir Modelleri In-App purchase nedir? Uygulama içi geliştirme satın alım işlemlerine in-app purchase denir. Örneğin oynadığınız bir oyunda altın, para veya puan satın almak istediğiniz zaman size belirli bir fiyat karşılığında bu geliştirmeler verilir. 5 $’a 100 altın almak gibi bir şey. Gelir Modelleri: Freelance ne demektir Freelance: serbest çalışmak demektir. Kelime, ingilizce "bağımsız savaşçı" anlamına gelir. Genel anlamıyla, bir firmada çalışmayan kişilerin, dışarıdan iş yapması anlamında kullanılır. Özellikle grafik tasarım çalışmaları, çevirmenler, Tasarım projeleri, Web sitesi gibi alanlarda çokça görülür. Freelance çalışan kişi, kazancını maaşla değil, yaptığı iş üzerinden fiyatlandırarak ya da saatlik çalışma karşılığı ile elde eder. Çalışma saatleri de kişinin isteğine göre değişir. Freelance çalışan, işverenin sadece işini yapmakla yükümlüdür, sigorta ve diğer ihtiyaçları müşteriyi ilgilendirmez. Freelance çalıştırmak bazı firmaların dönemlik olarak tercih ettiği bir yoldur; aşırı iş yığılması durumunda veya çok üst kalite iş gerektiği durumlarda freelance çalışan aranır. Freelance çalışan, daha hızlı ve sorunsuz çalışabilir, ki işverenler için bu avantajlı bir durum oluşturur. Freelance çalışan firmadaki elemanlara göre daha ılımlı tavırlar sergiler ve esnek hareket edebilir; örneğin işyerinde maaş geciktiğinde normal elemanlar rahatsızlık hisseder çünkü onların tek geçim kaynağı işyeridir, freelance ise birçok kanaldan kendine iş bulabildiği için parası geciken işyerine bel bağlamayıp başka işyerlerine bakar. Anlaşmalı olduğu ve bağlantısı bulunan birçok işyeri vardır. Gerektiğinde bağlantılarını arayıp iş tekliflerini değerlendirir. Hızlı Geli şim ve Değişim - Her yıl - İşletim sistemi güncellemesi - Yeni cihazlar - Yeni teknolojiler - Genel politika ve kural de ği şiklikleri - Farklı tasarım anlayışları