“Öfkesinden saçını başını yoldu” sözünün çoğu zaman öylesine söylendiğini biliriz. Ancak toplumda çok görülüp bilinmese de aslında bir ruhsal rahatsızlık böyle bir durumu tarif etmektedir. Trikotilomani, Göze çarpar derecede saç kaybıyla sonlanacak şekilde kişinin kendi saçlarını tekrar tekrar yolması demektir basit olarak. Herhangi bir cilt hastalığına bağlı olmayan bu durum, ruhsal hastalık olarak dürtü bozuklukları başlığı altında sınıflanır. Trikotilomani, sözcük yapısı bakımından Yunanca kaynaklı üç kelimeden oluşuyor: Saç (thrix), çekme (tillein) ve mania (mani, duygusal taşkınlık). İlk kez 1889’da Fransız dermatolog Hallopeau tarafından tanımlanan ve kıl koparma deliliği anlamına gelen trikotilomani, aslında “karşı konulamayan saç yolma dürtüsü” nü belirtmek için kullanılmamıştır. Trikotillomani DSM-IV tanı kriterlerinde başka yerde sınıflandırılmayan impuls kontrol bozukluklarından biri olarak sınıflandırılsa da son yıllardaki çalışmalar bir anksiyete bozukluğu kapsamına girmesi yönünde uğraşıları bize göstermektedir. Trikolomani tanısı konulabilmesi için DSM-IV Sınıflamasındaki kriterler şöyle sıralanmaktadır: 1-)Göze çarpan saç kaybı ile sonuçlanacak derecede kişinin kendi saçını tekrar tekrar yolması. 2-)Saç yolma öncesinde ya da bu davranışa karşı koyma girişiminde bulunduğu sırada giderek artan bir stres ve gerginlik olması. 3-)Kıl yolarken haz alma doyum bulma ya da rahatlama sağlama olması. 4-)Bu bozukluğun başka bir mental bozuklukla daha iyi açıklanamaması ve genel tıbbi duruma bağlı olmaması.(Örneğin dermatolojik durum). 5-)Bu bozukluğun klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması. ICD-10 tanı sınıflamasında ise psikolojik bozukluklar ve fiziksel faktörlerin eşlik ettiği davranışsal semptomlar grubunda alışkanlık ve dürtü bozukluğu başlığı altında yer almaktadır. KLİNİK ÖZELLİKLER: Klinik olarak trikotilomaninin iki formu bildirilmiştir: 1-) 2-6 yaşarası başlayan, selim olduğu düşünülen, kendi kendini sınırlayıcı formu 2-)Adolesan dönemde başlayan ve daha büyük psikopatolojilerin eşlik ettiği formu. Erişkinlerde trikotilomani preadolesan dönemde başlangıç gösterir ve egzaserbasyonlar, isimlendirilmiş olan uygun stresler tarafından başlatılmış olabilir. Trikotilomani sıklıkla kişinin baş bölgesinde tam olmayan alopesi olarak kendini gösterir. Bazı araştırmacılar en sık çekilen bölgenin frontotemporal bölge olduğunu söylemektedirler. Erişkinlerde en sık koparılan yerin skalp olduğu, daha sonra kirpik ve kaş olduğu gösterilmiştir. Skalpta çocuklarda tercih edilen kıl çekme bölgesi frontotemporal ve perietotemporal bölgeler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ense dışında tam saçsızlığa yakın bir durum olmasına “tonsura trikotilomani” denmektedir. Saçlar dışında kirpikler,kaşlar,sakal,koltuk altı ve kasık bölgelerindeki kıllar da koparılarak yok edilebilmektedir. Bazı trikotilomani hastalarında, kendi saçını ya da vücut kıllarını koparmayıp başkasınınkileri koparmak, halı ya da oyuncak tüylerini koparmak, evcil hayvanlardan kıl koparmak gibi farklı davranışlar da görülebilmektedir. Saç yolmayla birlikte yolunan saçın ağıza alınıp ondan sonra atılması, ya da saç kökünün ağıza alınması gibi durumlar da görünmektedir. Bazı hastalar(yaklaşık %50 oranında) yolduğu saçları parçalayarak ya da bütün olarak yutmaktadır. Yolunan saçların yutulmasına trikofaji denilmektedir. Yutulan saçların bağırsaklarda kıl yumağı haline gelip malnitrisyon ve bağırsak tıkanması gibi komplikasyonlar oluşturma olasılığı bulunmaktadır. GÖRÜLME SIKLIĞI VE NEDENLERİ Başlangıçta çok nadir görüldüğü düşünülen “saç yolma”nın, aslında yaklaşık her yüz kişiden dördünde olduğu farkedilmiştir. % 10 unda ise yaşamın bir bölümünde bu alışkanlığın geçici olarak yer aldığından söz edilmektedir. Yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, öğrencilerin %1%2 oranında halen süren veya geçirilmiş trikotilomanisi olduğunu göstermektedir. Çocuklarda erişkinlere göre 7 kat daha fazladır. Kızlarda da erkeklere göre 2-2,5 kat daha fazla görülür. Trikotilomaninin çok etmene bağlı olduğu ileri sürülse de, tüm vakaların çeyreğinden fazlasında zorlayıcı bir durumla ilişki mevcuttur. Hastalar davranışlarını genellikle inkâr ederler ve sonuçları gizlemeye çalışırlar. Kafa vurma, tırnak yeme, tırmalama, kemirme, deriyi koparma gibi diğer self-mutilatif davranışlar da olabilir. Yapılan aile çalışmalarında trikotilomanisi olan 19 çocuğun 5’inde ailesel hikaye saptanmıştır. Çocukluk döneminde kayıp ya da ayrılıklar gözlendiği bildirilmiştir. Tirikotilomaninin bunlara yanıt olarak ortaya çıktığı söylenir. Bozuk ebeveyn ilişkisi, kardeş doğumu, okul başarısızlıkları presipite eder. Birçok birey sıkıntı dönemlerinde saçlarıyla oynarlar. Bu durumun ve çocuklardaki ‘’alışkanlık’’ diye nitelendirilebilecek halin ayrımında mutlaka psikiyatrist kanaati alınmalıdır. Ailelerin birinci çocuklarında daha sık görülmesi, kıskançlığın hastalığın başlamasında etkili olduğunu düşündürmektedir. Yine ailesel bazı özelliklerden söz edilebilir. Aşırı mükemmelliyetçi, eleştirici annelere karşın,edilgen, duygularını belli etmeyen babalar bu hastaların ailelerindeki sık rastlanan bulgulardandır. Herhangi bir stresli yaşam olayından sonra başlama sık rastlanmakla birlikte, hastalığın oluşması genellikle uzun yıllar almaktadır. Çocukluk ve gençlikte genellikle ders çalışma sırasında başlayan saç çekmeleri, kirpik ve kaşlar izler. İLİŞKİLİ OLDUĞU BOZUKLUKLAR İlişkili olduğu bozukluklar; obsesif kompulsif bozukluk, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve depresif bozukluktur. İşık Göker’in tez çalışması sonucunda ise trikotilomanide sürekli kaygı düzeyinin yüksek olması, olguların neredeyse yarıya yakın bir oranda depresyon ile komorbidite gösterdiği, OKB ile özdeşleşmediği veya komorbidite ilişki kurulamadığı bulunmuştur. TEDAVİ 1)Psikoterapi (Bilişsel Daranışçı-Terapi):Tedavide saç yolma davranışını tetikleyen faktörleri tespit ederek bu davranışı değiştirme ya da bu faktörlere yanıt olarak verilen saç yolma davranışını önlemeye yönelik becerileri hastalara öğretme hedeflenir. Kişiden hangi gün kaç tel kıl kopardığını, koparmayı tetikleyen davranışlar, ilişkili duygu ve düşünceleri kaydetmesi istenir. Kimi zaman kıl koparmayı fiziksel olarak engelleyecek parmak bandajları, bereler de kullanılır. Çünkü kıl koparma çoğu zaman farkına varılmadan, otomatiklik kazanmış halde yapıldığı için bu fiziksel engeller ve kayıtlar kişinin kıl kopardığını fark etmesini sağlayacaktır. 2) Tedavide Prozac’ın da içinde bulunduğu seratoninin geri alımını engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Ancak ilaç tedavisinin etkinliği tartışmalı. Çünkü ilaç tedavisi gören hastaların bir kısmı tamamen iyileşirken bir kısmında hiçbir değişiklik olmayabiliyor. En etkili tedavi yöntemi ise ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte uygulanmasıdır KAYNAKÇA www.tekplatform.com/. www.dpsikiyatri.com/hastaliklar145.asp www.mcaturk.com Uz.Dr.Gökben Hızlı Sayar GÖKER,Işık(1997). Çocukluk çağı trikotilomanisinde davranış,semptom ve komorbiditenin incelenmesi www.bilgipdr.com www.psikoyorum.com