GAZİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2014-2015 BAHAR YARIYILI TÜRK ANAYASA HUKUKU VİZE SINAVI 30.03.2015 Saat: 09:00 Öğrencinin Adı: Soyadı: No’su: Talimatlar: Sınav süresi 60 dakikadır. Cevaplarınızı her sorunun altındaki boşluğa yazınız. Mürekkepli ya da tükenmez kalem kullanılacaktır. Yanıtlarınız gerekçeli olmalıdır. SORULAR Soru 1: 1982 Anayasası’na göre anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması konusunda Cumhurbaşkanının yetkilerini farklı ihtimallere göre açıklayınız. (20 p). 1982 Anayasası’nın 175. maddesinin 3 ve 4. fıkralarında anayasa değişikliklerinin Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulması konusundaki yetkileri ele alınmaktadır. Buna göre; Meclis üye tamsayısının beşte üçü ile (330 milletvekili) veya üçte ikisinden az (367 milletvekilinden az) oyla kabul edilen anayasa değişiklikleri ilk defa Cumhurbaşkanının önüne gelmekte ise Cumhurbaşkanı bu anayasa değişikliğini ya Meclise geri gönderir ya da zorunlu olarak halkoylamasına sunar. Aynı çoğunlukla aynenkabul edilen değişiklikler, Cumhurbaşkanının önüne ikinci defa gelmekte ise bu durumda Cumhurbaşkanı, bu değişiklikleri halkoylamasına sunmak zorundadır. (Zorunlu referandum) (10 p.) Meclis üye tamsayısının üçte iki (367 milletvekili) veya daha fazla çoğunluğu ile kabul edilen anayasa değişiklikleri, Cumhurbaşkanının önüne ilk defa gelmekte ise Cumhurbaşkanı, bu değişikliği Meclise geri gönderebilir, yayımlayarak yürürlüğe koyabilir ya da halkoyuna sunabilir. Aynı çoğunlukla kabul edilen değişiklikler, Cumhurbaşkanının önüne ikinci defa aynen kabul edilerekgelmekte ise bu durumda Cumhurbaşkanı, bu değişiklikleri isterse yayımlayarak yürürlüğe koyar, isterse halkoylamasına sunar. (İhtiyari referandum) (10 p.) Soru 2: Pozitif ayrımcılık kavramını açıklayarak 1982 Anayasası’nda pozitif ayrımcılığın kimleri kapsadığını belirtiniz. (20p) Pozitif ayrımcılık, toplumda diğerlerine nazaran dezavantajlı konumda bulunan kesimlerin mensuplarına fazladan birtakım haklar verilmesi ve bu hakların hukuki güvenceler ile donatılması ile bu dezavantajlı konumdan kurtulmalarını ve gerçek manada eşitliğe ulaşabilmelerini sağlayan uygulama olarak tanımlanabilir. (8 p.) 2004 yılında Anayasa’nın 10.maddesine 2.fıkra olarak ‘‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.’’ hükmü eklenmiştir.Anayasa’ya eklenen bu fıkra ile devletin kadın erkek eşitliğini yaşama geçirme ödevi olduğu hükme bağlanmıştır. Böylece kadın erkek eşitliğini sağlama adına pozitif ayrımcılık kavramının Anayasal bir hüküm olarak hukuk hayatımıza girdiği söylenebilir. (6 p.) Aynı fıkraya 2010 yılında Anayasa’da yapılan değişiklikle ‘‘Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz’’ cümlesi eklenmiştir. 2010 Anayasa değişikliği ile maddeye 3.fıkra olarak eklenen hükme göre pozitif ayrımcılığın çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gazilere yönelik de uygulanacağı öngörülmüştür. (6 p.) Soru 3: Olağan dönemlerde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının şartlarını sayarak bu şartlardan ölçülülük ilkesini açıklayınız. (20p) Olağan dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ancak şu şartlarla mümkündür: Sınırlandırma ancak kanunla yapılmalıdır, (2p.) Sınırlandırma Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır, (2p.) Sınırlandırma sadece Anayasa’da ilgili temel hak ve hürriyeti düzenleyen maddede belirtilen özel sınırlama sebeplerine dayanmalıdır, (2p.) Sınırlandırma demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmalıdır, (2p.) Hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmamalıdır, (2 p.) Sınırlandırma laik Cumhuriyetin gereklerine aykırılık oluşturmamalıdır, (2p.) Sınırlandırmada ölçülülük ilkesine uygun hareket edilmelidir. Temel hak ve hürriyetlere yönelik bir sınırlandırmanın ölçülülük ilkesine uygun olabilmesi için üç şartın gerçekleşmesi gerekir. Öncelikle, sınırlamada kullanılan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmede gerekli olması şarttır. (3 p.) İkinci olarak, sınırlandırmada başvurulan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmek için elverişli olması gerekir.(3 p.) Son olarak sınırlama yapıldıktan sonra kalan özgürlük alanı ile sınırlanan alan arasında adil bir orantı olması gerekir. (4 p.) Soru 4: 1982 Anayasasını hazırlanışı ve kabul edilişi bakımından 1961 Anayasası ile karşılaştırınız.(20p) Benzer Yönleri: Her iki Anayasa da askerî müdahaleler sonucunda ortaya çıkmıştır. (2 p.) Her iki Anayasa da bir kanadı askeri harekâtın liderliğini yapan kuruldan diğer kanadı ise sivillerden oluşan Kurucu Meclisler tarafından hazırlanmıştır. (2 p.)(1961’de Milli Birlik Komitesi + Temsilciler Meclisi / 1982’de Milli Güvenlik Konseyi + Danışma Meclisi) (2 p.) Her iki Anayasada da anayasaları yapan Kurucu Meclis’in sivil kanadını oluşturan meclisler seçimle oluşturulmamıştır. (2 p.) Farklı Yönleri: 1961 Anayasasını hazırlayan Temsilciler Meclisi, 1982 Anayasası’nı hazırlayan Danışma Meclisi’ne göre daha temsilî nitelik taşımaktadır. (3 p.) Temsilciler Meclisi’nde (kapatılan DP dışında) dönemin iki siyasi partisinden CHP ve CKMP hem doğrudan hem de meslek kuruluşları temsilcileri vasıtasıyla Anayasa’nın yapım sürecinde etkili olmuşken; Danışma Meclisi bürokrasi ağırlıklı bir yapıda teşekkül etmiştir. 1961 Anayasasını hazırlayan Temsilciler Meclisinin Milli Birlik Komitesi karşısındaki yetkileri; 1982 Anayasasını hazırlayan Danışma Meclisinin Milli Güvenlik Konseyi karşısındaki yetkilerine nazaran daha fazladır. (2 p.) 1961 Anayasasında, halkoyuna sunulan Anayasa tasarısının kabul edilmemesi durumunda ne yapılacağı açıkça belirtildiği halde, 1982 Anayasasında herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. (3 p.) 1961 halk oylamasında siyasi partiler kamuoyu oluşturmakta aktif bir rol oynamışken; 1982 Anayasasında siyasi partilerin kamuoyu oluşturmaları, görüş bildirmeleri yasaklanmıştır. (2 p.) 1961 Anayasası’nın aksine, 1982 halk oylamasında Anayasa’nın kabulü, Cumhurbaşkanının seçimiyle birleştirilmiştir. (2 p.) Soru 5: 1876 tarihli Kanun-ı Esasi’de 1909 yılında Padişah ve Meclisin yetkilerine ilişkin olarak yapılan değişiklikleri belirtip bu değişikliklerin hükümet sistemi açısından anlamını değerlendiriniz. (20p) 1909 değişiklikleri ile padişahın yetkileri daraltılarak Mebusan Meclisi’nin yetkileri genişletilmiştir. (4 p.) Bakanlar Kurulu’nun Meclis’e karşı sorumlu olduğu kabul edilmiştir.(4 p.)Keza bu değişiklik neticesinde Padişaha ait olan Meclisi feshetme yetkisi de Heyet-i Ayan’ın onayı ve üç ay içerisinde seçimlerin yapılması şartına (4 p.) bağlanmıştır. Meclislerce kabul edilen bir kanuun padişah tarafından iki ay içinde onaylanması ya da bir kere daha görüşülmek üzere ilgili meclse geri gönderilmesi hükmü konuldu. (4 p.) Devletin başı konumundaki padişahın yetkileri, bu değişikliklerle önemli ölçüde kısıtlanmış, anayasal sürgün yetkisine verilmiştir. Bakanlar Kurulunun padişaha karşı sorumluluğuna son verilerek, yasama organına karşı siyasal sorumluluğu ilkesi benimsenmiştir.(8 p.) Ancak, anılan değişiklikle, padişah diktası yerine İttihat ve Terakki liderlerinin diktasının geçmesine engel olunmamıştır. Başarılar Dileriz. Doç.Dr. Erdal ABDULHAKİMOĞULLARI Doç.Dr.Bülent YAVUZ