11.11.2016 َ ْ ِهِ ََِِّر ٍَةَ َب َرح اَ ِم َبف ل اَ َظف َُتنَر َََْلَر ََ ُم َره َِتنَر ر َ ِظِ َر لَِرََفنَر َََِْ َظ ِر َ َِْ َا اِف َْمَف ٍَِْ ُا َره ََ ُم َره ْ َت ُم َره اَف َْاُر ةَلَ َِوَر َِ َر ِّ َ َِْ ََ ِناَر اَ ِذإَِ ِ ََ ِر ْظَع اَْ َ َل ََ َرت ْ ََتََ نَر َ ِِه ن ر ِهَ َِّ َر ََِ ُبْ َ َل َِ ِظَِِّر ُّ ُِبْر ر SEVGİرVEرHOŞGÖRÜ DeğerliرMüminler! Bir insanın dünyada sahip olabileceği en değerli meziyetlerden biri de sevgi dolu bir kalbe, hoşgörü ile bezenmiş bir şahsiyete sahip olmasıdır. Zira sevgi ve hoşgörü hem gönül kazanmanın, hem de insanların gönüllerine girebilmenin sihirli anahtarı, çevremizle sağlıklı ilişkiler kurabilmenin ve dostlukları pekiştirmenin vazgeçilmez şartıdır. Bir insan çevresine karşı ne derece sevgi gösterir ve ilgi duyar, hoşgörü ile davranırsa, Kur’an ve Sünnetin ruhuna uygun olan hayata da o derece yaklaşmış olur. Aziz Müslümanlar! Temeli barış, güven, kardeşlik, müsamaha ve sevgiye dayanan yüce dinimiz İslam; kardeşliğimizin devamı, dostlukların bekası ve sosyal hayatın istikrarı için sevgi ve hoşgörüyü emrederken, bireysel ve toplumsal hayata zarar verecek her türlü olumsuz davranış ve yaklaşımı da yasaklamıştır. Çevremize karşı duyduğumuz sevgi, insanlara karşı gösterdiğimiz hoşgörü ve nazik muamele inancımıza ait güzelliklerin dışa yansımasıdır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim de Peygamberimize hitaben: “Allah’ınر rahmetinden رdolayı( رEy رMuhammed), رsenر onlara رkarşı رyumuşak رdavrandın. رEğer رkabaر ve katı رkalpli رolsaydın, رşüphesiz رetrafındanر dağılıp رgiderlerdi…”1 buyurmuştur. Sevgili peygamberimiz (s.a.s.) de:“ رSizden رbiriniz kendisi رiçin رsevdiği رşeyi رdin رkardeşi رiçin رdeر sevip رistemedikçe رgerçekten رiman رetmişر olmaz.”2 diye buyurmuştur. güven vermekten geçer. Zira sevginin temelinde de güven duygusu yer alır. Bundan dolayıdır ki Efendimiz (s.a.s.): “Gerçek رmüslümanر insanlarınرelindenرveرdilindenرgüvendeرolduğuر kimsedir.”3 diye buyurmaktadır. Selam, Müminlerin kendi aralarındaki bir parola, din kardeşliği için, sevgi ve samimiyet saçan bir sembol, Müslüman’ın çevresindekilere güvence verdiği bir formüldür. Bu güvencenin sevgiyi hakim kılacağını bizzat Peygamberimiz (s.a.s.) haber vermektedir: “Yaptığınız رtakdirdeر birbirinizi رseveceğiniz رşeyi رsize رhaber رvereyimر mi?رAranızdaرselamıرyayınız.” 4 KıymetliرMüminler! Beşeri ilişkilerimizde her hususta ölçülü davranıp haddi aşmamak, öfkeyi yenmek, insanları affetmek, beddua ve lanet yerine dua ile iyiliklerini istemek, önyargılardan uzak durmak, su-i-zandan, kibir ve gururdan sakınmak, insanların şahsiyetlerini rencide edecek her türlü hal ve davranıştan kaçınmak, hoşumuza gitmeyen davranışlarına sabretmek, aile fertlerine sevgiyle yaklaşmak, küçüklerimize şefkatli, büyüklerimize saygılı yaşlılarımıza hürmetkâr ve hizmetkâr olmak, komşularımızla iyi geçinmek ve insanlara eziyet etmemek sevgi ve hoşgörü dini olan İslam’ın ortaya koyduğu prensiplerdir. Ne mutlu, sevgi ve hoşgörünün lafını eden değil, sevgiyi selama, selamı da hayata dönüştürüp selametle yaşayabilenlere... Adem Ünsal - Helsinki Muhterem Müminler! Sevgi ve hoşgörüyü sosyal hayata hakim kılmanın yolu güvenilir insan olmak ve insanlara 1 2 Al-i İmran: 3/159 Buhari: İman, 7. 3 4 Müslim : İman, 93. Müslim : İman, 943.