GLİKOKORTİKOİDLER

advertisement
ADRENAL KORTEKS HORMONLARI
GLİKOKORTİKOİDLER
Doç. Dr. Fadıl Özyener
Fizyoloji Anabilim Dalı
Bu derste amaçlanan öğrencilerle;
Glikokortikoid hormonların (GKH)
 sentez ve salgılanmasını,
 organizmadaki hücre, doku ve
sistemlerde genel fizyolojik etkilerini,
 salgılanmasının düzenlenmesi gözden
geçirmektir.
Glikokotikoidler
 Kortizol (hidrokotizon)
(etkinliğin % 95’inden sorumlu)
 Kortikosteron
 Kortizon
(karaciğerde yapılır)
Z fasikülata ve z retikülariste yapılırlar.
GKlerin yapımında ACTH’nın rolü
Glikokortikoidlerin taşınması
 Kortizol, dolaşımda transkortin
veya kortikosteroid bağlayan
globulin (KBG) denen bir 
globuline bağlanır (albümine az
miktarda).
 KBG düzeyleri gebelikte artar.
Plazma glikokortikoid (kortizol) dengesi
GKlerin etki mekanizması
 GK sitoplazmadaki protein
reseptörüne bağlanır.
 Steroid-almaç karması, DNA’nın belli
kısımlarının kopyalanmasını sağlayan
unsurlar olarak görev yapar.
 Uygun mRNAlar aracılığı ile hücre
işlevini değiştiren enzimler sentezlenir.
Glikokortikoidlerin fizyolojik etkileri
 Karaciğerde glikojenez ve
glikoneojenezi uyarırlar.
 Protein katabolizmasını arttırırlar.
 Bazı metabolik tepkimelerin
gerçekleşmesi için az miktarda da
olsa ortamda bulunmalıdırlar (izin
verici etki).
İzin verici etkilere örnekler;
 Glukagon ve katekolaminlerin
kalorijenik etkileri,
 Katekolaminlerin lipolitik etkileri,
 Katekolaminlerin kan damarlarındaki
basınç artırıcı etkileri ve
bronkodilatasyon yapmaları gibi
Karbonhidrat metabolizmasına etkileri
 Glikoneojenezisi uyarır (glikoz 6fosfataz etkinliğini artırarak).
 Hücrelerin glikoz kullanımını azaltır.
 Adrenal Diabet (kan glikoz
derişimi artar).
Protein metabolizmasına etkileri
 Karaciğer hariç tüm vücut
hücrelerinde protein depolanmasını
azaltır.
 Karaciğer dışında hücrelere aminoasit
taşınmasını azaltır.
 Karaciğer proteinlerini ve karaciğerde
yapılan plazma proteinlerini arttırır.
Yağ metabolizmasına etkileri
 Yağ asitlerinin yağ dokudan
serbestlenmesini arttırır.
 Enerji için glikoz yerine yağ asitlerinin
kullanılmasını sağlar.
 Katekolaminlerin, SYAni mobilize
edebilmeleri için de gereklidirler.
 Kortizola bağlı şişmanlık yapabilir.
Kortizol yetmezliğinde
(Böbreküstü yetmezliğinde):
Kişi yeterli kalori almazsa (uzun süren
açlık) kan glikozu öldürücü olabilen
hipoglisemik seviyelere düşebilir.
– Kortizol yokluğunda lipidler metabolize
edilemediği; ayrıca glikozun yapımı ile
hücrelere girişi de azaldığı için hipoglisemi
ciddi seviyelere ulaşabilir.
GK/Kortizol stres durumunda dakikalar
içinde artar (ACTH uyarısı sonucu)
 Her türlü travma ve cerrahi girişim
 Her tip yıpratıcı hastalık
 Aşır sıcak veya soğuk
 Norepinefrin ve benzeri ilaçlar
 Enfeksiyon ve inflamasyonlar
GKlerin antiinflamasyon etkisi
 İnflamasyonun sınırlanması gerektiği
durumlarda yararlıdırlar.
 Bakteriyel infeksiyonlu vakalarda, GK
etkisi dramatik, fakat tehlikelidir.
Örneğin, pnömokok pnömonisinde veya
etkin tüberkülozda, ateş tepkimesi,
toksisite ve akciğer belirtileri kaybolur;
fakat, beraberinde antibiyotikler de
verilmezse, bakteriler tüm vücuda yayılır.
GKin anti-inflamasyon düzeneği
 Lizozomal membranları sağlamlaştırır.
 Kapiller geçirgenliği azaltır.
 Lökosit infiltrasyonu ve hücre
fagositozunu yavaşlatır.
 İmmun sistemi baskılar, özellikle Tlenfosit yapımını azaltır.
 Lökositlerden interlökin-1’in (IL-1)
salınımını baskılar.
Kortizol, yerleşik inflamasyonu da geriletir.
 Romatoid artrit, romatizmal ateş, akut
glomorülonefrit gibi hastalıklarla
savaşmada çok önemlidir.
 Aminoasitleri mobilize ederek zarar
görmüş dokuyu onarmada yararlıdırlar.
 Hücresel enerji için hazır yağ asitleri
miktarını arttırırlar.
 İnflamasyon ürünlerini etkisizleştirir ve
uzaklaştırırlar.
GKler bağışıklık sistemini baskılar
 Kanda eozinofil ve lenfosit
sayısını azaltır.
 Histamin salınımını baskılar.
Organ transplantasyonu
sonrası doku reddini
önlemede, astım ve gecikmiş
aşırı duyarlılık belirtilerini
geriletmede kullanılır.
– GKler
allerjik reaksiyonlara bağlı
inflamatuvar yanıtı engeller.
– Örneğin
allerjik reaksiyonlara bağlı
anafilaktik şokta kortizol hayat
kurtarıcı olabilir.
Tedavide dikkat!
 Değişik endikasyonlarla dışardan
verilen yüksek doz glükokortikoidler,
tedavi bitimi aniden kesilmemelidir.
 Tedaviye birden son verilirse ACTH
salgılanması ileri derecede baskılanmış
olduğundan ciddi böbreküstü
yetmezliğine yol açılabilir.
 Aşırı dozda; büyüme inhibisyonu,
büyüme hormon salgılanmasını .
 Böbreküstü yetmezliğinde sadece GKle
tersine çevrilebilen MSS değişiklikleri
(normal  ritminden daha yavaş EEG
dalgaları, kişilik değişiklikleri ve koku-tat
uyaranlarına duyarlığın  gibi) vardır.
 Böbreküstü yetmezliğinde GK
verilmeden glukoz infüzyonu yapılırsa,
su yükünü atmada yetersizlik öne
çıkar ve sadece glükokortikoidler, bu
eksikliği onarır. (yükselen plazma
vazopressin düzeylerini azaltarak ve
glomerül süzme hızını yükselterek).
 Fetal akciğerde sürfaktan
olgunlaşmasını arttırır/hızlandırır.
Glikortikoitlerin Yerel Uygulanması
Yerel uygulamada,
örneğin, yangılı bir ekleme
veya tahriş olmuş bir sinir
civarına zerki, yüksek bir
yerel steroid derişimi
yaratmasına rağmen,
çoğunlukla ciddi yan
etkilere yol açacak ölçüde
sistemik emilime uğramaz.
GK SALGISININ DÜZENLENMESİ
 GK salgısı hemen tamamen ACTH ile
kontrol edilir.
 ACTH hipotalamustan salgılanan
kortikotropin serbestleştirici hormon
(CRH) ile kontrol altındadır.
 CRH yokluğunda ön hipofiz bezi çok
az miktarda ACTH salgılayabilir.
ACTH’nın sirkadiyen ritmi
Download