Hareket Organları Hastalıkları; - Osteoporoz, - Artroz, - Romatoid Artrit, - Gut. Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com Osteoporoz halk arasında kemik erimesi olarak bilinen bir hastalıktır Kemik kalsiyum ve proteinden oluşan yaşayan ve gelişen bir olaydır. Bir yandan yeni kemik düşerken bir yandan eskiler yıkılır. Gelişme döneminde kemik yapısı zamanla artar ve kemikler güçlenir belli bir yaştan sonra (kişiden kişiye değişir) bu kemik yapısı azalır ve durur. Zaman içinde yavaş yavaş kemik dokusu zayıflar ve yaş ilerledikçe kemikler incelir.Böylece kemikler kırılgan hale gelir. Kemik kaybı sıklıkla bel kemiklerinde, el bileğinde ve kalça bölgesinde görülür. Bu bölgeler ileri yaşlarda kırıklarında sık görüldüğü bölgelerdir. Kemik kütlesi genellikle 35 yaşından itibaren başlar. Büyüme tamamlandıktan sonra kadınlarda kemik dokunun % 30-50 erkeklerde % 20 – 30 ‘u zaman içinde kaybolur. Kadınlarda menapoz bu kemik kaybını hızlandıran bir faktördür OSTEOPOROZ TİPLERİ * TİP 1 : 50 – 75 yaş arası kadınlarda görülür.Kemik iliğindeki kayıp fazladır.Omurga ve el bileği kırıkları daha sıktır. Hormon değişiklikleri vardır. * TİP 2 : 70 yaş üstünde görülür. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür.Kemik bütününde kayıp vardır. Osteoporozun kesin neden olduğu tam olarak bilinemez. Fakat bazı faktörler osteporozu hazırlar. * Yaşlanma * Hareket azalması * Östrojen hormonu seviyesinin azalması * Kortizon kullanımı * Aşrı tiroid hormonu * Aşırı alkol alınması * sigara kemik kaybını arttırır. Birçok kişi kemik kaybı olduğunun farkında değildir ancak kırık oluşunca fark eder. Normal şartlarda anlamayız kemik kaybı çok yavaş oluşan bir olay olduğu için belirgin şikayetlere yol açmaz Osteoporozda ilk bulgular boy kısalması, omuzlarda ve kalçalarda yuvarlaklaşma ve bel – sırt ağrısıdır. Hastalıktan şüphelenilmesi halinde kemik ölçümü yapılmalıdır Kemiğin ölçümü kemiğin içindeki minarelleri ölçebilen bir alet ile yapılan bir tetkiktir. Genellikle dual energy x- ray prensibi ile çalışan densitometre denen cihazlarla ölçülür. Tetkik süresi yaklaşık 15 – 20 dakikadır. Standart olarak kalça , bel veya her iki bölgeden ölçümler yapılır. Tetkik ağrılı ve sıkıntılı değildir ve bilinen bir riski yoktur. KEMİK ÖLÇÜMÜ OSTEOPOROZ İÇİN KESİN BİR TANI METODU DEĞİLDİR Çünkü kemik kuvveti kemik yoğunluğu ve kemiğin mikroskopik yapısının ortak göstergesidir. Bir tetkik ile sadece yoğunluğu ölçe biliriz . Yani her kemik yoğunluğu azalan kişide mutlaka kırık oluşacak demek değildir. Bunun yanı sıra kemik yoğunluğu azalması kemik kırığı riskini riskini arttıran sebeplerden sadece bir tanesidir. KEMİK KAYBINI ÖNLEMEK VE KIRIK RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN * Yeterli kalsiyum ve D vitamin alın * Sigara içmeyin * Ani kilo kaybından kaçının * Düzenli egzersiz yapın Kemik kaybı, menopozun ilk 5 yılında en fazladır. Sonraki yıllarda kemik kayıp hızı azalarak devam eder. Ameliyatla yumurtalıkları alınan ve hormon tedavisi almayan kadınlarda ve menopoza erken giren kadınlarda osteoporoz riski yüksektir. Artroz Artroz, bir ya da birden çok eklemde görülen ve eklemi saran kıkırdakdoku-sunda özgün doku yıkımı yapan kronik bir hastalıktır. kısaca eklem yıpranması ya da yaşlanması olarak tanımlanabilir İleri yaşların tipik hastalığı olarak kabul edilen artroz, gelişmiş ülkelerde ve 40 yaş sonrasında yaygındır. Kadınlarda daha sık görülür. Öncelikle, omurga (özellikle bel ve boyun bölgeleri), kalça, diz, ayak, başparmak elbileğieltarağı eklemi (başparmağın kökündeki eklem) gibi çok işleyen, hareketli ve/ya da vücut ağırlığını taşıyan eklemlerde ortaya çıkar. Birincil Artroz Yaşlanma ve eklemin sürekli hareketi, eklem kıkırdağının aşınmasına, esnekliğini ve kayganlığını yitirmesine yol açar. Artroz gelişiminde yaşlanma dışında şişmanlık da etkilidir. kolesterol fazlalığı gibi metabolizma bozuklukluk-lan artroz gelişimini kolaylaştırır. Artrozun başka genel nedenleri arasında hormonal bozukluklar (yumurtalık ve tiroit bezlerinin hastalıkları), karaciğer ve böbrek hastalıkları, kronik çevresel damar yetmezliği (varis) sayılabilir. Menopoz artroz sürecini hızlandırır ve hastalığın gidişini kötüleştirir. Artrozda kalıtsal etkenlerin de rolü olduğu gösterilmiştir. Eklem yüzeyinin tümünün ya da bir bölümünün aşırı ve doğal olmayan yük altında kalması kaçınılmaz bir şekilde artroza yol açar. Eklemin normal işlevini bozan yerel etkenler sonucunda gelişen bu artrozlara ikincil artroz denir. En tipik örneği doğumsal kalça çıkığı olgularında görülen kalça artrozudur. Yanlış kaynamış kemik kırıkları, dışa ya da içe dönük diz çarpıklıkları, kamburluk (kifoz), omurganın “S” biçimindeki eğrilikleri (skolyoz) gibi eklemlerde dengesiz yüklenmeye yol açan durumlar da küçük yaşlarda artroz gelişimine neden olur. Artroz gittikçe ağırlaşan bir hastalıktır. Ama hastalığın gidişi hastaya, tutulan ekleme ve hastalığı oluşturan etkenlere göre değişir. Artroz iltihabı bir hastalık değildir; doku yıkımı ile seyreder. Bu nedenle ateş kural olarak görülmez, kan tahlilleri de normal sonuçlar verir kadınların yüksek topuklu ayakkabı giymeleri sonucunda başparmak ile ayak arasındaki ekleme fazla yük biner ve ayak başparmağının içe doğru dönmesi ciddi bir artroza neden olur. Böyle durumlarda artroz çok ileridir ve tek geçerli tedavi yöntemi cerrahi girişimdir Romatoid Artrit Romatoid artrit (RA), en sık görülen iltihabi eklem hastalığıdır. Eklemlerin iç yüzünü döşeyen "sinovyum" adlı dokunun iltihabı ile başlar ve kıkırdak, kemik, tendon ve bağlarda harabiyet yapabilir. Giderek ilerleyen hastalık, eklemlerin yanında iç organları da etkileyebilir. Genellikle birden fazla eklemi tutar uzun sürelidir (kronik) ancak ataklar arasında uzun süreli sessiz dönemler de görülebilir. Nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalık, kişiden kişiye de büyük farklılıklar gösterebilmektedir. Genellikle genç-orta yaşlı erişkinlerin hastalığıdır ve kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür Romatoid artriti diğer eklem romatizmalarından ayıran en önemli özellik bazı laboratuvar testleri ve hangi eklemleri tuttuğudur. RA genellikle el bileği ve elin bir çok eklemini tutar, ancak tırnaklara yakın uçtaki eklemler (baş parmak hariç) çok etkilenmez. Osteoartritte (kireçlenme) ise tam tersine tırnağa yakın bu eklemler hastalanır. Belirtileri tutulan eklemlerinizde ısı artışı, şişlik, hassasiyet, kızarıklık ve ağrı RA özellikle ataklar sırasında genel bir halsizlik yapabilir İştah azalması, kilo kaybı, bazen hafif ateş, enerjide azalma, kansızlık görülebilir. Hastaların yaklaşık %20'sinde basınca maruz kalan bölgelerde cilt altında, "nodül" adı verilen sertlikler gelişebilir. Tedavi Halen RA'nın kesin tedavisi yoktur. Kullanılan yöntemler ağrıyı gidermeye, iltihabı ve eklem hasarını azaltmaya ya da durdurmaya ve hastanın fonksiyonları ile yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Gut "Kralların hastalığı ve hastalıkların kralı" Gut bazı eklemlerde ağrı, duyarlılık, kızarıklık, şişlik ve ısı artışı ile ani olarak gelişen, şiddetli ataklarla seyreden bir hastalıktır. Genellikle her seferinde bir eklemi etkiler ve bu eklem çoğunlukla ayak başparmak eklemi olmaktadır. Diz, dirsek ve el bileği gibi diğer eklemler de etkilenebilir. Ataklar çok hızlı olarak gelişir ve ilk atak genellikle gece olur. Tüm romatizma türleri içinde en ağrılı olanıdır. Ataklar şu nedenlerle gelişebilir: Çok fazla alkol alımı Çok sıkı diyet ve açlık Bazı yiyeceklerin fazla yenmesi Operasyon geçirme (diş çekimi gibi basit bir girişim bile neden olabilir) Ani, şiddetli bir hastalık geçirme Aşırı yorgunluk ve herhangi bir nedenle aşırı derecede endişelenme Eklem travması, yaralanma Kemoterapi uygulanması Diüretik ilaçların alınması Gut vücudumuzdaki ürik asit fazlalığından oluşur. Ürik asit sağlıklı kişilerin kanında da çeşitli kimyasal işlemler sonucunda bir yıkım ürünü olarak bulunur. Kırmızı et, deniz ürünleri ve bakliyat pürin açısından zengindir. Alkollü içecekler de ürik asit seviyesini belirgin olarak artırır. Gut hastalığının fazla yeme ve içme nedeniyle ortaya çıktığı görüşü doğru değildir. Bazı yiyeceklerin fazla yenmesi ya da çok kilo alınması gut hastalarında atakları daha çok ortaya çıkarabilir. Gut hastalığı nasıl tedavi edilir? Diyet İlaçlar: Kolşisin, kortikosteroid, steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar, probenesid, sülfinpirazon Cerrahi (çok nadir) Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com