Prof Dr Recep Akdur; MAKYAVELİZM OPORTUNİZM VE DARÜL HARB AŞURESİ Ansiklopedik bilgilere göre, Makyavelizm adını İtalyan politikacı, düşünür ve yazar olan Niccolo Machiavelli’den almış. İtalya’nın Floransa kentinde doğan Niccolo Di Bernado Dei Machiavelli, 3 Mayıs 1469’da ve 21 Haziran 1527 tarihleri arasında yaşamış. İktidar olmak ve sürdürmek konusundaki düşüncelerini ünlü eseri Prens’te yazmıştır. Bu eserinde, siyasette başarıya ulaşmak için “her yola, her araca başvurulması gerektiğini ve iktidar için her yolun mubah olduğunu, bu yolda dinsel ve ahlaki kaygıların dikkate alınmayabileceğini” savunmuştur. Hükümdarın gerektiği zaman dini de alet olarak kullanmasını ancak dindar olsun ya da olmasın son derece dindar görünmesini gerektiğini ileri sürmüştür. Ona göre devlet adamı son derece pragmatist ve bencil olmalıdır. Bencil olmayan bir lider davasını başarıyla yürütemez devlet yönetiminde duygu ve vicdanın bir kenara bırakılması gerekir. Özetle Makyavelizm; “devlet yönetiminde ahlaki ilkelerin işlevsiz, esas ve belirleyici faktörün güç olduğuna inanan, amaca ulaşmak için her türlü araca başvurmanın uygun olduğunu kabul eden” düşünce tarzıdır. Bu düşünceyi benimseyen siyasetçilere Makyavelist denir. Makyavelistler "toplum düzenini sağlamak adına ve iktidarları için her türlü şiddeti ve yaptırımı meşru görürler. Sözlüklerde Oportünizm; davranışlarını mantık ve ahlak kurallarına dayandırmak yerine çıkarlarına göre uyarlayan tutum olarak tanımlanır. Kısaca fırsatçılık, çıkarları için her fırsattan yararlanmak demektir. Siyasi mücadelede kendisi ve partisinin iktidarı için her fırsatı kullanan siyasetçilere oportünist/fırsatçı denir. İslam inancına göre, Müslüman olmayanların yönetiminde bulunan, bunların baskısı nedeniyle ibadet yapılamayan ve Müslüman komşu ülkelerle çevrili olmayan yere Darül-Harb denir. Burada ibadetin batıl olduğu kabul edilir. Böyle bir bölgede yaşayan Müslümanın ya bölgeyi terk etmesi ya da cihat yapması gerekir. Darül Harb’de cihat yapan Müslüman için her şey mubah ve meşrudur. Onlar için bazı günahları işlemek bile serbesttir. Bu üç kavramın anlamları birbirine yakın ama aralarında önemli farklar var. Her şeyden önce bu davranış kalıplarının gerekçelendirilmesi çok farklı. Makyavelizm de devlet, Oportünizmde devlet eden, Darül Harb’de ise inanç tutum ve davranışları gerekçelendirmede ön plandadır. Bu nedenle de her üç tutum ve davranış kalıbından yalnızca birine sahip olan insanlara rastlanabileceği gibi bunlardan ikisine ya da üçüne birden sahip olan insanlara da rastlanabilir. Aynı insanda üçünün birden görülmesine Makyavelizm, Oportünizm ve Darül-Harb aşuresi denilebilir. Bir siyasetçide özellikle de iktidar olan bir siyasetçide bu tutum ve davranış kalıplarından yalnızca birinin bile görülmesi çok kötüdür. Makyavelizm, Oportünizm ve Darül-Harb aşuresinin görülmesi ise felakettir, afettir. Afete karşı yapılacak ilk iş onu iktidardan defetmek, ikinci iş bu afetin toplumda açtığı yaraları sarmak, yıkımları onarmaktır. Üçüncü iş ise topluma bir esenlendirme programı uygulamaktır. Buradan da anlaşılacağı üzere ülkeyi Makyavelizm, Oportünizm ve Darül-Harb aşuresinin etkilerinden arındırma uzun ve zor bir yoldur.