İÜHF MİLLETLERARASI HUKUK DERSİ İKİNCİ ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ İÇİN DAVA ÖZETİ Dava: Doğu Grönland Davası (Uluslararası Daimi Adalet Divanı) Legal Status of Eastern Greenland (Denmark v. Norway) 1933, P.C.I.J., (Ser. A/B) No. 53 (Danimarka/Norveç) Dava Konusu: Danimarkanın Grönland üzerindeki egemenlik iddiası, Norveç’in tek taraflı beyanının bağlayıcı niteliği nedeniyle bu egemenliğe karşı çıkmama yükümlülüğünün tespiti. Hukuki Öz: Devletlerin ve devleti temsili haiz kimselerin tek tarafları işlemleri ortaya çıktığı şartlar dahilinde o devlet için uluslararası hukuk bakımından bağlayıcı nitelik taşımaktadır. Vakıalar: Norveç Dışişleri Bakanı Bay Ihlen ve Danimarka elçisi 14.07.1919 tarihinde görüşmüş ve yapılan görüşme tutanağa geçirilmiştir. Söz konusu görüşmede Danimarka elçisi ilerde yapılacak Paris Konferansında Norveç’in Spitzbergen ile ilgili taleplerine Danimarka’nın karşı çıkmayacağını buna karşılık Norveç’in de Danimarka’nın Grönland üzerinde egemenliğine karşı çıkmamasını istemiştir. 22.07.1919’da yapılan ikinci görüşmede Bay Ihlen, Norveç hükümetinin Danimarka’nın Grönland ile ilgili talepleri konusunda herhangi bir güçlük çıkarmayacağını belirtmiştir. Ancak sonrasında yaşanan gelişmelerde farklı uygulamaların ortaya çıkması sonucu Danimarka, Norveç’i Uluslararası Daimi Adalet Divanı önünde dava etmiştir. Dava Norveç Dışişleri Bakanı Bay Ihlen’in ifadesinin hukuki sonuçları temelinde incelenmiştir. Hukuki Mesele: Danimarka söz konusu davada Bay Ihlen’in ifadelerine dayanarak Grönland üzerinde Danimarka egemenliğinin kabul edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Norveç ise; Bay Ihlen’in diplomatik görüşmeler devam ederken iyimser bir yaklaşım sergilediğini, görüşme içeriklerinin mütekabiliyet ilkesinin işletilmesi anlamına gelmediğini ifade etmiş; milli çıkarlardan vazgeçilmesi sonucunu doğuran bu şekilde bir sözlü deklarasyonun Norveç anayasal düzeni içinde değerlendirildiğinde Norveç’i bağlamayacağını ileri sürmüştür. Mahkemenin Kararı: Divan, somut olaya ilişkin kararında yabancı bir devletin diplomatik temsilcisinin isteği üzerine, kendi yetki alanı içine giren bir sorun ile ilgili olarak hükümeti adına Dışişleri Bakanı tarafından verilen cevabın, bakanın temsil ettiği devleti bağlayıcı nitelikte olduğunu kabul etmiştir. Divan böyle bir durumda söz konusu işlemin ve bu işlem sonrasında meydana gelen gelişmelerin o anda var olan şartlar dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu bağlamda yaptığı değerlendirmede ise iki devlet yetkilileri arasında yapılan görüşmede karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi olduğunu kabul etmiştir. Norveç’in, Dışişleri Bakanı Bay Ihlen’in beyanı gereği, bir bütün olarak Danimarka’nın Grönland üzerindeki egemenliğini tartışmaktan, bu toprak parçasını ya da bir kısmını işgal etmekten kaçınma yükümü altında olduğunu kabul etmiştir. Bununla birlikte; Yargıç Anzilotti, davada, dışişleri bakanının uluslararası yetkisine ilişkin görüşünü beyan etmiştir. Devletlerin tutarlı ve genel uygulaması uyarınca; Dışişleri Bakanı’nın yabancı diplomatik temsilcilerle günlük meseleler hakkında beyanat vermek ve özellikle adına konuştuğu devletin belirli bir sorun üzerinde izleyeceği tutum hakkında onları bilgilendirmek yetkisiyle donatıldığı kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu tarz beyanların devletleri bağlar nitelikte olduğunu belirterek; Norveç ulusal hukukunca Dışişleri Bakanı’na yetki verilip verilmemesinin Danimarka hükümeti tarafından bağlayıcılık doğurmayacağını kabul etmiştir.