“Kültür Planı” ile ÇokKültürlü Kentsel Mekân Arayışı: 1990 Sonrası

advertisement
“Kültür Planı” ile ÇokKültürlü Kentsel Mekân Arayışı:
1990 Sonrası Avrupa, Amerika ve Avustralya
Kentlerinden Örnekler1
Servet Karaca2, Nilgün Kiper3
Öz: Son yirmi yıl içinde pek çok kent, hem küreselleşen dünyada kendilerine yer bulmak,
hem de yerelde beliren toplumsal sorunlarına çözüm aramak üzere kültür eksenli gelişme
çabası içine girmiştir. Kültür politikalarında bütüncül ve yerleşik, mekân esaslı bir
heterojen kültür anlayışına doğru bir yönelim gözlemlenmektedir. Ancak burada “kültürü
planlamak değil, kenti kültürle planlamak” savı öne çıkarılmaktadır. Bu çalışmada,
öncelikle kentsel mekânda çokkültürlülük konusuna kuramsal yaklaşımlar gözden
geçirilmektedir. İkinci aşamada Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya kıtalarındaki
kentlerde uygulanan kültür planı ve kültür eksenli projeler; amaç, yaklaşım, kapsam ve
yöntem açısından incelenmekte ve kentsel mekânda çokkültürlülük meselesine yaklaşım
biçimleri sorgulanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kültürel planlama, kültür eksenli gelişme, kentsel mekân,
heterojenlik, çokkültürlülük.
Abstract: During the last few decades many cities have been struggling for culture-based
development both for finding a place in the globalizing world and solutions for social
problems appearing in their localities. It is possible to observe a trend in cultural policies
towards an integrated and local, space-based heterogeneous culture perspective. However, in
this case it has been highlighted “not to plan the culture, but to plan the city with culture”. In
this study, first, theoretical approaches towards multiculturalism are reviewed. Second, the
cultural plans and culture-based projects that are implemented in the European, North
American and Australian cities are examined in terms of their aim, approach, context and
methodology and their perspectives towards the problem of multiculturalism in urban space
are questioned.
Keywords: Cultural planning, cultural based development, urban space,
heterogeneity, multiculturalism.
1
Karaca, S. ve Kiper, N., “Kültür Planı ile ÇokKültürlü Kentsel Mekân Arayışı: 1990
Sonrası Avrupa, Amerika ve Avustralya Kentlerinden Örnekler” Kentsel ve Bölgesel
Araştırmalar 2. Sempozyumu,8-9 Aralık 2011, ÖDTÜ Üniversitesi, Ankara, Bildiriler Kitabı,
435-447.
2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık-Mühendis Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi
3 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
İletişim yazarı: Nilgün Kiper, e-posta: nilgunkiper@gmail.com
Kent var oluşu içinde kültür, kültürel çeşitlilik gibi olguları barındırırken, bugünün
küreselleşen veya post-endüstriyel dönem olarak adlandırılan dünyası içinde
“kültür”, “kent kültürü” kavramı öne çıkarılmaktadır. Pek çok kent hem küresel
dünyada kendilerine yer bulmak, hem de yerelde beliren ihtiyaçları karşılamak üzere
her iki ölçeğin baskısı altında kalmakta, ekonomik ve toplumsal sorunlarına çözüm
aramaktadırlar. Bu arayışla 1980 sonrasında kültür eksenli gelişme çabasının arttığı
gözlenmektedir. Bu çalışmada özellikle 1990 sonrasında Avrupa, Kuzey Amerika ve
Avustralya kıtaları üzerindeki kentlerde uygulanan kültür planı ve kültür eksenli
projeler irdelenmektedir. Üzerinde durulan soru ise kültür eksenli yapılan bu plan ve
projelerin ne düzeyde “çok kültürlü kent mekânı arayışı” içinde olduğu ve bu
arayışın, çokkültürlüğe ve kentin heterojen yapısına ilişkin teorik söylemle ne
düzeyde paralellik gösterdiğidir.
1. Çokkültürlülük ve Kentsel Mekân
Kentler, çok sayıda gücün yer aldığı oldukça karmaşık bir oyunun üretimiyle oluşan
artifact’ın coğrafyası ve kültürüdür der James E. Vance (1990:4). Toplumun iş
bölümü, farklılıklarıyla bir araya gelme, karşılıklı etkileşime açık olma becerisi tarih
boyunca kentsel niteliğin belirleyicisi olmuştur. Farklılıkları harmanlama biçimi de
kentlere özgüdür. Tarih boyunca her kent üst bir ekonomik ve idari bir sistemin
parçası olmakla birlikte, ulusal, uluslar arası ölçekteki dayatmaları değişimleri kimi
zaman direnerek, kimi zaman uzlaşarak kendi ritmi içinde kendi tarihsel ve
toplumsal katmanlaşmasına katarak özgün bir yapı oluşturur. Bu özgün yapılanmayı
nasıl bir topluluğun oluşturduğu önemli bir sorudur.
Yirminci yüzyıl özellikle dünyanın eski kıtalarında ülke sınırlarını ulus-devlet
formülü altında yeniden belirledi. “Ulus-devletlerin resmi kültür politikaları” altında
homojen bir kültürel yapı oluşturulmaya çalışıldı. 1980’lerden itibaren ve daha hızlı
biçimde 1990 sonrasında dünyada bilgi ve insan akımındaki hız ve yoğunluk artışı
kentin heterojenlik niteliğini yeniden gündeme getirdi. Ekonomik, siyasi, toplumsal
etkenlerin ortaya çıkardığı uluslararası ve ulusal ölçekte zorunlu ve gönüllü nüfus
hareketlerinin çeşitlenip, yoğunlaşmasıyla da gerçekleşen bu değişim; bir taraftan
insanları farklı inanç, anlayış, yaşam tarzı, kültürel birikimlere açarken, diğer
taraftan farklı insanları ve grupları birbiri hakkında geçmişe dayalı önyargıları,
bilinmezlikleri, peşin hükümleri, hatta korkularıyla birlikte yan yana getirmektedir.
Günümüz metropollerinin yaşam alanlarını ve kimlik mücadelelerini sorgulayan
Öncü ve Weyland’a (2005) göre kent, iktidar mücadelesinin alanıdır. Dünya
ölçeğinde kültürel akışkanlığın hızlanması ve yoğunlaşması, “geleneksel/çağdaş,
yerli/yabancı, yerel/küresel gibi karşıtlıkları sarstığı, harmanlayarak erittiği için”
çeşitli sınıflar ve kültürel zümreler giderek daha karmaşık bir iktidar örgüsü içinde
yer almaktadır. “Farklı metropollerin her birinin çeşitli sınıf, etnik, din ve ırk
ayrımlarına dayalı özgün bir iktidar coğrafyası var. Bu ayrımlar, mozaik taşları gibi
sabitlenmiş değil. Çeşitli toplumsal gruplar ve kesimler arasındaki güç ilişkilerini
tanımlayan bir farklılıklar/ayrıcalıklar manzumesi olarak, sürekli yeniden
tanımlanıp” üretilmektedir (Öncü ve Weyland, 2005:26-27).
Peki çokkültürlülük kavramı ile anlatılmak istenen nedir? “Herkesin kendine özgü
biricik kimliğiyle tanınması gerekir” diyen Taylor (2010: 58) farklı yaşam pratikleri
içinde oluşan kültürel farklılıkların siyasal düzeyde tanınması ve eşit saygıdeğer
kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Evrensel eşitlik ilkesi “bizden evrensel
olarak paylaşılmayan bir şeyi tanımamızı ve ona bir toplumsal konum vermemizi
bekler” (Taylor, 2010:59). Bu tanımada birinin diğerine “hoşgörü” göstermesi değil,
kültürel kimliklerin eşdeğer saygı esasına göre değerlendirilmesi beklenmektedir.
Kent tarihi boyunca, gündelik yaşam içinde iktidar ilişkilerinin sürekli çatışan,
uzlaşan, sürekli yenilenen pazarlıkları doğrultusunda kendine özgü bir arada yaşama
stratejileri geliştirmiştir. Bir kentsel alandaki kültürel ortama bakıldığında, orada
hem tüm ırk, dil, din, ekonomik yapıyı temsil eden grupları, hem resmi kültür
politikasının ürünlerini, hem evrensel kültür ürünlerini görürüz. Üstelik bu ürünleri
tek tek birbirinden soyutlanmış bir biçimde değil, birbirleriyle iç içe geçmiş halde ve
o kente özgü hale getirilmiş biçimleriyle görürüz.
Lefebvre de toplumsal olarak üretilen mekânı; yaşanan, algılanan ve tasarlanan üç
kurucu boyut arasında karmaşık diyalektik bir sürecin ürünü olarak görür. Fiziksel,
zihinsel ve toplumsal yapının iç içe geçip karmaşık bir örüntü olarak ortaya çıktığı
mekânın bütüncül bir bakışla ele alınması gerektiğini vurgular (Avar, 2009:8).
Mekânı “çok boyutlu ilişkiler bütünü” olarak tanımlayan Seymen (1988) “en başta
toplumsal ilişkiler olmak üzere içinde farklı ilişkileri kapsayan mekânsal bütünlük
yapay bir biçimde parçalanmamalı, “n” boyutlu mekânsal bütünlük içinde fiziksel
mekân boyutları ile sınırlı mekân parçası toplumsal ilişkilerin hem nedeni, hem
sonucu hem de bir parçası olarak ele alınmalıdır” der. (Seymen, 1988: 48). Mekânı
kavramaya, farklılıkları belirleme çalışırken, burada var olan her şeyin, herkesin bu
dinamik sürecin bir parçası olduğu, yani zamanın bir anında tespit edilen
konumunda kalmadığını unutmamak gerekir. Kentsel alanda gördüğümüz bireyler
kendi kimlikleriyle varken, diğer kimliklerle ve ortamla etkileşim halindedirler. Bu
etkileşim içinde değişime uğrayabilirler. Dolayısıyla kentsel mekânın heterojen
yapısından söz ederken, bu yapının kendi içinde bir dinamizm barındırdığı, sürekli
üreten ve tüketen bir oluşum olduğu anlamı da taşımaktadır.
Soja da mekânın karmaşık, iç içe geçmiş yapısını vurgulamak üzere üçüncü mekân
kavramını geliştirmiştir. Lefebvre’in mekâna ilişkin trialektik kurgusundan hareketle
üçüncü mekânı; bütün tarihi ve bütün coğrafyayı, bütün zamanları ve yerleri içine
alan sınırsız bir boşluk ve radikal açıklığın yaşandığı bir mekân olarak tarif eder. Bu
mekân erkin ve tahakkümün, karşı gücün ve direnişin yeniden yeniden sergilendiği
stratejik bir mekândır (Soja, 1996:311). Soja mekânda karşı karşıya gibi duran
unsurları ilişkilendirmeye çalışır, arakesitlere, üst üste çakışmalara dikkat çeker ve
mekânın parçalı doğasına vurgu yapar. Aynı zamanda üçüncü mekânın eleştirel bir
alış-veriş yeri olduğunu iddia ederek “uyumsuz, birleştirilemez ve çatışma halinde”
olduğu belirtilen durumlara yeniden bakılmasını önerir. Burada mekânın sonsuz
olanaklarından söz edilir ki üçüncü mekân yan yana gelen kültürlerin etkileşimiyle
ortaya çıkar ve onları aşar. Sözü edilen farklı kültürlerin ilişkileriyle kurulan melez
bir mekândır ve iki kültürün, birinin diğerini tahakküm altına alma niyeti olmadan,
karşılaşmalarını sağlayan çok bileşenli bir mekândır. (Soja, 1996:159-163;
Mommaas, 2010:19)
2. Çok Kültürlü Mekân Arayışında Kültürel Planlama
Bianchini (1996) “kültürel planlama” kavramını ortaya atarken, “kültür”ü yere ve
zamana dair olan durum ve verilere göre ele almayı önermektedir. Kültür
politikalarında gözlemlenen yüksek sanat ile geleneksel, folklorik olan arasındaki
ayrımlar, bu önermede yerini bütüncül ama yerleşik, mekân esaslı bir heterojen
kültür anlayışına bırakmaktadır. Bu haliyle “kültür” kent siyasasına entegre edilmesi
gereken temel bir unsurdur. Kültürel planlama kavramında altı çizilen bir diğer
husus; kültürel planlamanın “kültürü planlamak değil kenti kültürle planlamak”
olduğu savıdır. Çünkü kent yaşamakta olan, hâlihazırda var olan, biriken,
katmanlaşan ve aynı şekilde tüketen, tükenen bir kenttir (Lavanga, 2009).
Bianchini'nin önerisiyle kültürel planlamanın araçsallaştıracağı ve kentte hem
planlama hem sürdürülebilirlik öğesi olarak önerilecek olan “kültür” kavramı akla
gelebilecek her türlü mevcut faaliyet ve alışkanlığı içerdiği gibi, mekansal ve nesnel
öğelerle, önerilebilecek sosyal ve sanatsal etkinlikler ve etkileşimleri de bünyesine
almaktadır (Altay, 2007:26). Kültür planı yaklaşımı diğer planlama yaklaşımlarına
göre yeni gelişen bir daldır. Kültür çalışmaları Avrupa’da 1970’li yıllarda kentsel
dönüşümün bir aracı olarak ortaya çıkmıştır. Kültür Planıyla, kültürel imkânların
geliştirilmesi ve sürdürülmesi için kültürel özellikleri, sanat ve kültür
organizasyonlarını kent sakinleri ve ziyaretçilerinin şimdiki ve gelecekteki
ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir model kurgulanmaktadır. Bu süreçte kültür ve
sanatı kentlinin hayatının vazgeçilmez bir parçası kılmak amacıyla kentlerde kültür
ve sanat etkinlikleri için uygun kentsel ortamın oluşturulmasına gerekli stratejiler
geliştirilmektedir.
Buraya kadar yapılan tartışmalar bizi şu temel soruya götürüyor: çokkültürlü mekân
arayışında yapılan çalışmalar ne kadar üsten belirleyici, ne kadar kentin kendi
dinamiklerini dikkate alan bir anlayış içinde olmalıdır? Kültür planı ile kentin
kültürel yaşamına “ne kadar müdahale” edileceği hassasiyeti önemli bir meseledir.
“Neye müdahale ettiğini bilmek” ise sürecin ilk ve zorlu adımını oluşturmaktadır.
3. Dünyada Kültür Eksenli Plan Çalışmaları
Günümüzde kentler küresel pazarda daha fazla yer edinmek, gündemde kalmak ve
yerel halkın ihtiyaçlarını gidermek; kentteki yaşam kalitesini artırmak için bir dizi
programlar geliştirmek zorunda kalmaktadır. Kentler tek işlevle adlandırılmanın
dışında, birden fazla potansiyeli, fırsatı ziyaretçilere ve yaşayanlarına sunmak için
çeşitli arayışlar içindedir. Bu arayışlar içinde, özellikle 1980 sonrası kentlerde kültür
eksenli gelişme çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Kentler hem küresel dünyada yer
bulmak, hem de yerelde beliren ihtiyaçları karşılamak üzere çalışmalar yapmakta ve
bu çalışmalarda her iki ölçeğin baskısı altında kalmaktadırlar.
1990’lara gelindiğinde ise dünyanın iki faklı kıtasındaki kültür çalışmaları
(planlama) literatüre kültürel planlama kavramını sokmuştur. Yeni dünya olarak
tanımlanan bilecek Amerika ve Avustralya Kıtalarındaki kültür çalışmalarının
odağında ise toplumsal entegrasyon yer almaktadır. Avrupa’dan başlayan kültür
çalışmaları dünyanın değişik kıta ve ülkelerinde kültür dinamiklerin göreceliğine
göre farklı şekilde gelişmiş ve giderek ortak bir dil geliştirmiştir. Yaygın olarak
Amerika ve Avustralya kıtalarında kültürel planlama olarak geçen bu kavram
günümüzde devlet politikası olarak da icra edilmektedir. Kültür eksenli gelişim
çabalarının ve kültür politikalarının ön plana çıkma nedenleri ya da kültür
çalışmalarının kentlerdeki yoğunlaşma nedenleri olarak şunlar sıralanabilir:
-Sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüş süreci içinde kentlerin yeniden
yapılandırılmasında bir araç olarak kullanılması,
-Göç ve entegrasyon
-Teknolojik gelişmeler
-Küresel alanda kentler arası rekabet,
-Ekonomik kalkınma ve gelişme çabası,
-Alternatif istihdam alanının yaratılması,
-Boş ve işleviz alanların değerlendirilmesi,
-Değişen insan ihtiyaçları vb.
Bu çalışmada farklı ülkelerin farklı ölçekteki kentlerinin “kültür planı”, “kültürel
planlama” gibi kültür eksenli plan çalışmaları incelemek üzere örnekler seçilmiştir.
Örneklerin seçiminde bu kapsamda yapılan çalışmaların plan raporlarına ve
dokümanlarına erişme olanağı en temel belirleyici olmuştur. Manchester, Tampere
dünyada ilk kültürel eksenli çalışmanın yapıldığı kentler olması itibariyle örnekler
arasında yer verilmiştir. Örneklerin dünyanın farklı ülkelerinden olmasına dikkat
edilmiştir. Bu aşamada Kanada ve Avustralya’ya ait çalışmaların sayıca çokluğu
dikkat çekiciydi. Dolayısıyla örnekler Amerika, Avustralya ve Avrupa kıtaları
bazında gruplandı. Son aşamada derlenen örnekler arasından seçim yaparken
kültürel yapıları, tarihi geçmişleri, toplumsal dinamikleri farklılık gösteren kentler
olmasına dikkat edilmiştir. Tablo 1’de planları incelenecek olan kentlerin nüfus
verilmiş ve genel özellikleri özetlenmiştir.
Seçilen kentlerin kültür eksenli planlama faaliyetlerini ve kültür planları
karşılaştırmak üzere yapılan incelemede şu ölçütler dikkate alınmıştır: ölçek, genel
yaklaşım ve kapsam, çalışmanın temel amacı ve öncelikleri, yöntem, geliştirilen
strateji ve projeler, planın öne çıkan yönü, finansmanı. “Ölçek” başlığı altında,
yapılan çalışmanın uluslar arası, ulusal ya da yerel olarak hangi düzeyde etkili
olmayı hedeflediği ve çalışmanın devlet politikası olarak yasal zorunluluktan mı
yoksa yerel aktörlerin girişimiyle mi gerçekleştirildiği sorgulanmaktadır. “yaklaşım
ve kapsam” başlığı altında çalışmanın kent planlama süreci ile ilişkisi ve kapsamının
ne olduğu, çalışmanın nasıl adlandırıldığı (Kültür Planı, Kültür Stratejisi)
sorgulanmaktadır.
Tablo 1. Kültürel plan örneklerinin ait olduğu kentlerin nüfusları ve genel özellikleri
Kent /ÜLKE
NÜFUS
GENEL ÖZELLİKLER
Merkez :464.200,
Metropoliten:
2.562.200 kişi (2008)
İngiltere’nin Kuzey-Batı bölgesinde bulunan
kent, ülkenin en kalabalık yedinci yerel idare
alanı konumundadır. 19 ve 20. yüzyıl sanayi
kentidir.
Tampere
FİNLANDİYA
Merkez : 213.344,
Metropoliten:340.000
kişi ( 2011)
Finlandiya’nın batısında bulunan kent, Başkent
Bölgesi dışında bulunan en büyük kent ve aynı
zamanda ülkenin sanayi merkezidir.
Barcelona
İSPANYA
Merkez : 1.673.075,
Metropoliten :
5.012.961 kişi (2006)
İspanya'nın Katalunya Özerk Bölgesinin
başkenti, ülkenin önemli kültür ve turizm
kentidir.
Lviv
UKRAYNA
Merkez : 760.000,
Metropoliten :
1.498.000 kişi (2010)
Ukrayna’nın batısında, ülkenin kültür merkezi,
önemli bir sanayi ve eğitim kentidir.
Manchester
İNGİLTERE
Linz
AVUSTURYA
Merkez : 189.284,
Avusturya’nın üçüncü büyük kenti olan Linz,
Metropoliten : 271.000 2009 Avrupa Kültür Başkentidir.
kişidir. (2009)
Vancouver
KANADA
Merkez : 578.041,
Metropoliten :
2.116.581kişi (2006)
Kingston
KANADA
Merkez : 117.207,
Kanada’da Ontoriao Eyaletinin doğusunda
Metropoliten : 152.358 bulunan kent, Kanada’nın ilk başkentidir.
kişi (2006)
Lithgow
AVUSTRALYA
Pima
AMERİKA
Batı Kanada'nın en büyük, ülkenin de üçüncü
büyük metropolüdür. Kozmopolit bir kenttir.
Merkez : 11.298 kişi
(2006)
Ülkenin güneyinde bulunan kent Sydney’e 150
km mesafededir. Bölgede zengin demir
yatakları ve buna bağlı demir işleme sanayi
vardır.
Merkez :529,770
Metropoliten:980.263
kişi (2010)
Amerika’nın Arizona Eyaletinin güneyinde
bulunan ve Amerikan Kızılderililerinin yaşadığı
ilin merkezi Tucson kentidir.
Tablo 2. İncelenen kültürel planların yaklaşım ve kapsamı, amacı, finansmanı açısından
karşılaştırılmaları
Kent
Ölçek
Finansal Destek/
Sorumlu Kuruluş
Yaklaşımı ve Kapsamı
Amaç ve Öncelikler
2002 – 2012 yıllarını
kapsayan kent planının
vizyonu kültürel
kalkınmadır.
Kent ekonomisinin •Ulusal,uluslar arası kurum,
yeniden yapılanması vakıf, dernek, fonları,
•Kültür Konseyi Bütçesi
Yaşam kalitesini
(şehir bütçesinin% 6)
artırma
Manchester Kent Konseyi
Kültür Konseyi
2020 Stratejisi olarak
belirlen kentin yeniden
yapılanmasında sanayi
üretiminin yerine ileri
teknoloji üretimle birlikte
kültür ve sanata dayalı bir
hizmet sektörünün
geliştirilmesi.
Kent ekonomisinin •Ulusal,uluslar arası kurum,
yeniden yapılanması vakıf, dernek, fonları,
•Tampere Kent Konseyi
Yaşam kalitesini
Fonu
artırma
2006 yıllında yapılan
Kültür için Barcelona
Stratejik Planı
kapsamında 1999’da
onaylanan kültür sektörü
için Stratejik Planın
güncellenmesi
öngörülmektedir.
Kent ekonomisinin
•Ulusal,uluslar arası kurum,
yeniden yapılanması
vakıf, dernek, fonları,
•Kent bütçesi
•Özel sermaye
Yaşam kalitesini
2008 yılında yapılan
planla, Avrupa Kültür
Vakfı’nın teşviki ile
başlayan çalışmanın
amacı kültürel
politikaların geliştirilmesi
için bir çerçeve
oluşturmak.
Kent ekonomisinin •Ulusal,uluslar arası kurum,
yeniden yapılanması vakıf, dernek, fonları,
•Avrupa Kültür Vakfı Fonu
2000 yılında yapılan
planla kültürel gelişimi
etkin kılmak
hedeflemektedir.
Kent ekonomisinin •Ulusal, uluslar arası
yeniden yapılanması kurum, vakıf,dernek,
fonları,
Yaşam kalitesini
•Linz Şehir Fonu
artırma
AVRUPA
Manchester i
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Yerelde
Belirlenim
Tampere ii
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Yerelde
Belirlenim
Barcelona iii
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Yerelde
Belirlenim
Lviv iv
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Yerelde
Belirlenim
Linz v
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Yerelde
Belirlenim
Avrupa Kültür
Başkenti olma isteği
artırma
Yaşam kalitesini
artırma
Avrupa Kültür
Başkenti olma isteği
Tampere Kent Konseyi
Barcelona Kent Konseyi
Barcelona Kültür
Enstitüsü
Barcelona Kültür Konseyi
Lviv Kültürel Yönetim
Merkezi
Avrupa Kültür Vakfı
Lviv Kent Konseyi
Linz Kent Konseyi
CANADA
Vancouver vi
Yerel,
Bölgesel,
Uluslar arası
Üsten
Belirlenimci
Kingston vii
Yerel,
Bölgesel,
Üsten
Belirlenimci
2008-2018 yıllarını
kapsayan plan, Yenilik;
Öğrenme; İnsanlar
Fikirler ve Toplumlar
Arasındaki İletişim;
Komşuluk; Maddi ve
Manevi Katkı olmak
üzere beş stratejik
temadan oluşmaktadır.
Toplumsal
Entegrasyon
2010 yılında yapılan
planla, tarihi geçişmişi
olan kent, kültür
mirasıyla beraber kültürel
olanak ve kapasitesini
geliştirmeyi
amaçlamaktadır.
Yaşam kalitesini
artırma
Yaşam kalitesini
artırma
Ekonomik gelişme
•Vancouver kenti bütçesi
•Ulusal,uluslar arası,
kurum, vakıf, dernek,
fonları,
•Özel sermaye
Vancouver Kent Konseyi
Toplumsal gelişme
Ekonomik gelişme
•Canada Hükümet Fonu
•Bölgesel Hükümet Fonu
•Yerel hükümet
Fonu
Kingston Kent Konseyi
Canada Kent Enstitüsü
AVUSTURALYA
Lithgow viii
Yerel,
Bölgesel
Üsten
Belirlenimci
2008-2013 yıllarını
kapsayan plan,
sürdürülebilir ekonomik
gelişme ve kültürel
gelişimi artırmayı temel
alıyor.
Yaşam kalitesini
artırma
Toplumsal gelişme
Ekonomik gelişme
•Avustralya Hükümet Fonu
•Bölgesel Hükümet Fonu
•Yerel hükümet Fonu
Lithgow Kent
Konseyi
ABD
Pima ix
Yerel,
Bölgesel
Üsten
Belirlenimci
2006 yılında yapılan
kültür planı ile bölgenin
doğal çeşitliliği ve
toplumun kültürel
zenginliğinin korumayı,
doğal ve kültürel
sermayeyi ekonomik
kalkınma yanında
toplumsal büyüme ve
refah için sürdürülebilir
kullanmayı
hedeflemektedir.
Bölgeye ait özgün
doğal ve kültürel
yapıyı sürdürme,
Toplumsal
Entegrasyon
Yaşam kalitesi
•Amerika Hükümet Fonu
•Bölgesel Hükümet Fonu
•Yerel Hükümet Fonu
Tucson Pima Sanat
Konseyi
Doğa Sanat Kültür Miras
Kuruluşları (NACHOS)
Arizona Üniversitesi
Tucson ve Pima Ulusal
Sanat Vakfı (NEA)
Tablo 3. İncelenen kültürel planların hedef, strateji ve öne çıkan yönleriyle karşılaştırılması
Manchester
Hedefler
•Kültürü, istihdam yaratan ve yatırım çeken bir araç olarak kullanma ve
hizmet sektörü olarak kültür endüstrisinde istihdam artırma.
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktivite ve mekânların
organizasyonu sağlama
•Kentsel dönüşümle simgesel yapılar inşa edilerek kent merkezinin yeniden
geliştirilmesi,
•Sanat ve Kültür Stratejisine bağlı gelişme,
•“Kültür Başkenti” ve “Kültür Kenti” temasını kullanmak.
•2000'li yıllarda, Bilgi “Sermaye Projesi”: bütüncül kentsel planlama
kapsamında iş geliştirme, araştırma ve bölgesel pazarlama.
Strateji ve
•2002 yılında Commonwealth Oyunları’yla sağlanan alt yapı, kültürel
Projeler
çalışmaları teşvik etmek amacıyla kullanılmış ve spor, sanat tesislerine
yatırım yapılma.
•Kültürel Ortaklık Eylem Planı
•"Bilgi sermayesi" programı yaratıcılık ve iş geliştirme arasındaki bağları
güçlendirme.
Öne Çıkan
•Ağır sanayi üretiminden, hizmet sektörüne dayalı bir ekonomik gelişme
Yönü
modeli.
•Bilgiye dayalı ekonomik ve toplumsal gelişme hedefi
Tampere
Hedefler
•Kültürü, istihdam yaratan ve yatırım çeken bir araç olarak kullanma ve
hizmet sektörü olarak kültür endüstrisinde istihdam artırma.
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler,mekanlar…
•İleri teknoloji sanayisi temelli kültür politikası geliştirme
•“Kültür Kenti” temasını kullanmak.
•Özel Bir Sanat Programı geliştirme: Kültür endüstrisi, Yaratıcı ekonomi,
Hizmette Yenilikçi, Yaşam Kalitesi, Yaratıcı Yapılar gibi.
Strateji ve
•Vuores Sanat Planı ve Flow of Culture-Tampere 2011 programı: Köprüler,
Projeler
Fabrikalar, Meydanlar ve Çağlayanlar,
•Kentin yeniden yapılanmasında eski ağır sanayi bölgelerinin, yüksek
teknoloji sanayi ve kültür bölgesi olarak tanımlanması.
•Ağır sanayi üretiminden, hizmet sektörüne dayalı bir ekonomik gelişme
modeline geçiş,
Öne Çıkan
•Bilgiye dayalı ekonomi ve toplumsal gelişme hedefi,
Yönü
•Kalkınma modeli olarak, yüksek teknoloji sanayisini ve kültürel gelişimi bir
arada sentezleme.
Barcelona
Hedefler
•Kültürü, istihdam yaratan ve yatırım çeken bir araç olarak kullanma ve
hizmet sektörü olarak kültür endüstrisinde istihdam artırma.
•Kültürel kullanımlar için mekan yaratmak, kültürel politikaların
tanımlanması ve uygulanması için katılımı yeniden tanımlamak.
•Tarihsel geçmişini kültür ve sanatla bütünleştirmek,
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler ve mekanlar…
•Kültür Başkent” ve “Kültür Kenti” temasını kullanmak,
•1992 yılında Barselona'da Olimpiyatları ile oluşan altyapının kültürel yapı
Strateji ve
için kullanılması.
Projeler
•1999 Stratejik Planında kentin temel stratejisinin kültür, ekonomi ve
teknolojik gelişime üzerine kurulması.
1992 Olimpiyat Oyunları ile oluşan tesisleri ve altyapıların politikaları ile
Öne Çıkan şehrin fiziksel dönüşümün ve kent planı ile bağlantılı bir gelişim yaşanması.
Yönü
Barselona’da kültürel tesisler ağıyla ulusal kültür altyapısının oluşturulması
Lviv
Hedefler
• Kültür yönetimi için yeni yaklaşımlar önermek ve toplumsal gelişme,
yaratıcı şehir, ekonomik gelişme, yaratıcı turizm ilkelerinden oluşan bir eylem
planı belirlemek,
• Kültürel Haritalama (Lviv kültür Haritası)
• Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktivite ve mekanları oluşturmak
•“Kültür Kenti” temasını kullanmak.
Strateji ve •Kültürel fırsatları ve alternatifleri keşfetme.
Projeler •Kültürel toplum için altyapı oluşturmak,
•Kültürel topluluğun kapasitenin geliştirilmesine yönelik eylemler
Avrupa Kültür Vakfı’nın girişimi ile başlatılan çalışma katılım odaklı bir
Öne Çıkan
planlama anlayışı ile Avrupa’da yeni gelişen Kültür Planı yaklaşımına iyi bir
Yönü
örnektir.
Linz
Hedefler
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler ve mekanlar…
•Toplumsal gelişme ve ekonomik gelişmeyi bir arada sunmak,
•Tarihsel geçmişini kültür ve sanatla bütünleştirmek
•”Kültür Kenti” temasını kullanmak,
Strateji ve
•Kent Profili çalışması ve hedef yaş gruplarının belirlenmesi
Projeler
•Yeni simgesel kültür ve sanat yapıların inşa edilmesi
Öne Çıkan Kent profilinin çıkarılmış olması.
Yönü
Vancouver
Hedefler
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler ve mekânlar…
•Sanat, kültür ve yaratıcılık üçlüsünü bir araya getirme
•Kültürel tesislere öncelik veren eylemler,
•Yenilik; Öğrenme; İnsanlar Fikirler ve Toplumlar Arasındaki İletişim;
Komşuluk; Maddi ve Manevi Katkı olmak üzere 5 temel strateji merkezli
Strateji ve
kültür, sanat ve yaratıcılık temalı kültürel program ve plan.
Projeler
•Büyük organizasyon ve etkinliklerle sağlanan alt yapı kültürel teşvik etmek
amacıyla kullanılmıştır. (2010 Kış Olimpiyatları, 2006 Birleşmiş Milletler
Dünya Şehircilik Forumu ve 2007 FIFA Dünya 20 Yaş Altı Şampiyonası)
“Yaratıcı bir kentin gerekleri” ile ilgili plan ve stratejilerin bütünleşik bir
Öne Çıkan
şekilde kurgulanması; Birlikte yaşama kültürü, çokkültürcülük, kültürel
Yönü
farkındalık, kültürel anlayış ve tolerans kavramların ön plana çıkarılması.
Kingston
Hedefler
•Kamusal sanat politikası geliştirme,
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler, mekanlar…
•Tarihi mekân kullanımlarını plan kapsamında yeniden kurgulamak
•Kültür Turizmini geliştirmek,
Strateji ve •Hedefler doğrultusunda Eylem Planı yapmak,
Projeler •Tarihi kent merkezinin yeniden yapılandırılmasında ekonomik plan ile
birlikte bir kültür planı yapılması.
Öne Çıkan
Yönü
Tarihsel geçmişinden gelen kültürel yapısını sürdürmeye yönelik olması,
Pima
Lithgow
Hedefler
•Kültürel olanakları çeşitlendirme, kentin kimliğini tanımlamak, kültürel
peyzajı ön plana çıkarmak,
•Kültürel ve sanatsal olanakların artırılması, aktiviteler,mekanlar
•Toplumsal Danışma, Çokkültürlülük, Engelli toplantılarının düzenlenmesi,
Strateji ve •Sosyal Plan, Kültürel Plan ve Suçu Önleme Planı 2008-2011,
Projeler •Endüstriyel gelişme ve kentsel büyümenin, kültürel gelişmeyle birlikte
öngörülmesi.
Öne Çıkan
Yönü
•Yerel Çevre Planı’nda endüstriyel gelişme, kentsel ve ekonomik büyümenin
tanımlı alanlarının Gelişme Kontrol Plan’ına altlık olacak şekilde
kurgulanması,
•Kültürün ekonomik sosyal ve rehabilitasyon gücünün vurgulanması.
Hedefler
Yaşanabilir, sürdürülebilir ve bölgeyi hareketli tutabilme ve işletme ve
ziyaretçilerin daima geliştirme kabiliyetlerinin devamlılık kılınması. Bölgeye
ait mikro coğrafyanın korunması.
•Kültürel ve sanatsal olanakların çeşitlendirme; aktivite, mekân olanakların
artırılması,
Strateji ve
•Kültürel gelişim ile kent merkezinin yeniden canlandırılması,
Projeler
•Ekonomik gelişme ile doğal ve kültürel gelişme arasındaki dengeyi
korumaya yönelik bir kültür eko sistemi çerçevesi oluşturulması.
Öne Çıkan Pima ilinin kültürel kaynaklarının (özgün etnik ve doğal yapısının) hızlı
ekonomik büyümenin ortaya çıkaracağı olumsuzluklardan korumak.
Yönü
Kültür eksenli gelişim çalışmaları çerçevesindeki örnekler incelendiğinde iki temel
yaklaşım kendini belli etmektedir. Birinci yaklaşım, ekonomik ve fiziksel
gelişmeyle birlikte kentsel gelişimin bir parçası olarak hazırlanan “sosyal amaçlı
kültürel planlama” olarak adlandırılabilir. Daha çok ABD, Kanada ve Avustralya’da
gözlemlenmektedir. İkinci yaklaşım kentsel dönüşüm stratejilerinin bir parçası
olarak kentlerin, uluslararası bir marka olmayı hedeflediği kültür politikaları veya
kültür stratejileri çalışmalarında belirginleşmektedir.. Bu yaklaşım da yaygın olarak
Avrupa kentlerinde görülmektedir.
Kuzey Amerika ve Avustralya’da ekonomik ve fiziksel gelişmeyle birlikte kentsel
gelişimin bir parçası olarak hazırlanan sosyal amaçlı yaklaşımla, özellikle 1990
sonrasında bir Kültür Planlama’sı geleneği geliştirilmiştir. Federal Yönetim
modelinin benimsendiği ve aynı zamanda yoğun göç ülkeleri olarak da
adlandırılabileceğimiz ABD, Kanada ve Avustralya’da hükümet politikası olarak
üstten belirlenimci bir yaklaşımla, bölgesel ve yerel yönetimler için yasal zorunluluk
haline getirilmiş çalışmalardır. Kentler Kültür Planı, Kültürel Master Planı veya
Kültür ve Sanat Planı adı altında kültürel çalışmalarını bir plan çerçevesinde nüfus
büyüklüğü gözetmeksizin yapmaktadır. Merkezi yönetim, bölgesel yönetim ve yerel
yönetimlerce üç kademede uygulanan bu çalışmalarda kültürel ve sanatsal
olanakların artırılması, aktiviteler ve fiziki ortamın oluşturma yönünde bir yol
izlenmiştir. Ekonomik ve fiziksel gelişmeyle birlikte kentsel gelişimin bir parçası
olarak hazırlanan “sosyal amaçlı kültürel planlama” ile toplumsal entegrasyonu
amaçlayan ulusal ölçekte bir yaklaşım benimsenmiştir. Amerika, Avustralya
kıtalarındaki ülkeler kültürel çalışmalara 2000’li yıllarda daha fazla fon
ayırmaktadırlar. (Lithgow Kültür Planı 2008-2013, Ek 3)
Avrupa’daki çalışmalarda ise kentsel dönüşüm stratejilerinin bir parçası olarak
kentlerin yeniden yapılandırılmasını öngören, uluslararası bir marka olmayı
hedefleyen bir yaklaşım gözlenmektedir. Bu kapsamda, ilk örnekler 1970’li yıllarda
Manchester ve Finlandiya’nın Tampere kentlerinde ortaya konulmuştur. Avrupa’nın
ağır sanayi merkezleri olan bu kentler, sanayisini ihraç etmek durumunda kalınca,
çözümü hizmet sektörünün ağırlıklı olacağı “kültür kenti”ne dönüşmekte bulmuştur.
Bu dönüşüm kentin fiziksel, ekonomik sektörleri ve toplumsal yapısıyla bir bütün
olarak gerçekleştirmeye çalışılmıştır. 1990 sonrasında Berlin, Amsterdam,
Barcelona gibi Batı Avrupa kentleri -kentsel dönüşümün yaygın araç olarak
kullanıldığı- kültür politikaları ve kültür eksenli çalışmalara öncülük yapmıştır. Kent
ekonomilerinin yeniden kurgulanmasında bir çıkış noktası olarak gelişen kültür
odaklı kentsel gelişim modeli; yerel kültür içeriğinden farklı olarak popüler kültür ya
da post-modern kültür söylemiyle özdeşleşen bir çizgide, belli başlı şehirlerde
gelişmiş ve gelişmektedir. Bu kentlere ait projelerde, gelişen kültür sektörüne kentin
eski önemini yitirmiş, literatürde “gri alanlar” olarak da geçen; çöküntü bölgeleri,
tarihi kent merkezleri, boş ve işlevini yitirmiş liman bölgeleri ev sahipliği
yapmaktadır.
Avrupa kentsel dönüşüm stratejilerinin bir parçası olarak, kültürel planlama,
özellikle “sanatı” yerel kültürün diğer yönlerini içine alan ve kentin günlük yaşam
karakterine ve alışkanlıklarına katma çabasındadır. Avrupa kentlerindeki kültürel
çalışmalar hükümet nezdinde yürütülmekle birlikte, daha çok yerel belirlenimci
olarak kentlerin yönlendirdiği ve Kültürel Politika ve Stratejik Planlama
yaklaşımıyla yürütülen, Mega Etkinlik ve Mega Faaliyet Stratejisi olarak da
adlandırılan çalışmalardır. Kentler kültür, spor, festival ve olimpiyat gibi uluslar
arası ve ulusal etkinliklere ev sahipliği yapmak için yarışmakta, yine Kültür
Başkenti, Spor Başkenti organizasyonlarına ve Kültür Kenti, Olimpiyat Kenti gibi
markalaşmaya yönelik pazarlama faaliyetleri yürütülmektedir.
ABD, Kanada, Avustralya ile Avrupa’daki faaliyetlerin hem genel yaklaşımlar hem
de uygulama / organizasyon biçimleri çerçevesinde birbirinden farklılaştığı dikkat
çekmektedir. ABD, Kanada ve Avustralya’nın yoğun yerleşme ve kentsel geçmişi
17. yüzyıldan itibaren, son üç yüzyıl içinde şekillenmiştir. Yoğun göçmen nüfusu
barındırmaları, farklı toplumsal dinamikleri, toplumsal ve siyasi arayışlarında,
birlikte yaşama kültürü bakımından çok derin bir geçmişe sahip olan Avrupa
kıtasına göre farklılık göstermektedir. Yeni Dünya ülkeleri olarak da
adlandırılabilecek ABD, Kanada ve Avustralya kentlerinde ulusal politika
kapsamında, üsten belirlenimci kentsel gelişimin bir parçası olarak yürütülen kültür
eksenli çalışmalarda, toplumsal entegrasyona öncelik verilmektedir. Kısacası Yeni
Dünya ve Eski Dünya ülkeleri arasındaki toplumsal düzen, kendilerine özgü tarihsel
süreç gereği, farklı biçimler almıştır. Toplumsal tepki, kabulleniş veya olayları ele
alış biçimlerinin farklı olması doğal bir sonuçtur. Bu yüzden toplumsal yapının
yeniden inşasında kullanılan araçlar ve süreçler, kültürün de değişmez “özgünlük”
ilkesi gereği, farklılık göstermektedir.
Tablo 4. Kültür planı çalışmalarına ait örneklerin kıtalar bazında karşılaştırılması.
Amerika ve Avustralya Kıtası
Avrupa Kıtası Yaklaşımı
Yaklaşımı
Üsten belirlenimci, ulusal politika Yerel belirlenimci, parçacıl planlama
Ölçek
Bütüncül planlama
Genel olarak yaygınlaşmış bir Kültür Politikası ve Kültür Strateji
Yaklaşım ve
Kültür Planı, Kültür Master Planı, çalışmaları olması.
Kapsam
Kültür ve Sanat Planı yaklaşımı.
•Toplumsal Entegrasyon,
•Kent ekonomisinin yeniden
Amaç ve
yapılandırılması ve yatırım çekmek,
•Ekonomik Gelişme
Öncelikler
•Yaşam kalitesini artırma
•Yaşam kalitesini artırma
Kültürel ve sanatsal olanakların Mega etkinlik ve mega proje
Hedefler
artırılması, aktiviteler, mekanların stratejisi,(Festival, Olimpiyat, Kültür
artırılması
başkenti)
Ekonomik ve fiziksel gelişmeyle Kültür çalışmalarına dayalı gelişme.
birlikte kentsel gelişimin bir Kültürü tek başına bir sektör olarak
Strateji
parçası olarak hazırlanan sosyal algılama.
amaçlı kültürel plan ve projeler
Toplumsal
entegrasyon
ve Avrupa kentsel dönüşüm stratejilerinin
ekonomik gelişme;
bir parçası olarak, kültürel planlama
Kültür çalışmaların yaygın aracı sanatı yerel kültürün diğer yönlerini
Ön plana
olarak kültürel planlama’nın içine alan ve kentin günlük yaşam
çıkan yönü
kullanılması.
karakterine ve alışkanlıklarına katma
Üsten belirlenimci, ulusal politika çabasındadır.
olarak yürütülen çalışmalar.
Yerel Belirlenimci çalışmalar
•Merkezi Yönetim
•Yerel Yönetim
•Bölgesel Yönetim
•Kent Konseyleri
Sorumlu
•Yerel Yönetim
•Ulusal, Uluslar arası Vakıf ve
Kuruluş
Dernekler
•Kent Konseyleri
•Vakıf ve Dernekler
4. Sonuç
Kültür, günümüz dünya sisteminde kentsel yapının yeniden inşasında hayati bir rol
oynamaktadır. Kültürel alandaki tartışma ve çalışmalar katılım, eşit yaşama hakkı,
sivil inisiyatifi artırma, kent hayatının demokratikleşmesi, sosyalleşme, yaşam
kalitesi, kültürlerin sürdürülebilir kılınması, ekonomik canlılık, toplumsal
entegrasyon, çokkültürlülük gibi kavramlar toplumların kültürel gelişime önem
vermesini, kültürü kent içinde “yeniden kurgulamaya ve yönetmeye” ve bu yolda
araçları yeniden tanımlamaya itmektedir. Kültür sorunu, kentlerde demokrasi
arayışının yeniden farklı boyutlarda tanımlanması arayışıdır. Kültür, kentler için
giderek önem kazanan yerel, ulusal ve uluslar arası dengelerin belirleyicisi, sosyal,
ekonomik ve fiziksel çalışmaların dönüşümlerin odak noktasında yer alan bir
olgudur. 19. ve 20. yüzyıllarda kentler ulus devlet ülküsüyle birlikte kozmopolit
yaşama pratiğini kaybetmeye başlamıştır. “Herkesin kendinden bir şey bulacağı kent
mekânı” ya da “farklılıkların mekânı kent,” 21. yüzyıla özgü vurgulardır. Birlikte
yaşama pratiğini yeniden deneyimleyen günümüz dünyasında kentli olma kimliği bir
ülkeden olma kimliğinin önüne geçmektedir. Bugünün dünyasında dolaşım
serbestliği ve esnekliğinin getirdiği küresel hareketlilik kenti kozmopolit kimliğine
yeniden kavuştururken, kentsel mekânın yeni dinamikler üzerinde kurgulanmasını
gerektirmiştir. Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’da kültürle ilgili birçok
faaliyetin temelinde yaşam kalitesini artırma arayışı yatmaktadır. Bir toplumda
yaşam kalitesinin artırılması, o toplumdaki bireylerin hepsine eşit fırsat ve yaşam
hakkının verilmesine imkân verecek kentsel mekânının inşasıyla mümkündür.
Kentsel mekânı kültürle planlama arayışının amacı, kültürel kullanımlara uygun
mekân ve ortamın yaratılması ve kent sakinlerinin gündelik yaşamları içinde ilgi ve
yeteneklerini geliştirebilecekleri kültür ve sanat ortamını oluşturmaktır. Bu açıdan
değerlendirildiğinde Kanada, ABD, Avustralya gibi yoğun göç nüfusu barındıran
ülkelerin arayışlarının ulusal çapta çokkültürlü bir yapılanma gerçekleştirmek ve
bunun yapılanmanın kent mekânındaki karşılığı olan kentsel kültürel kullanımları
mekanda tanımlanmaktadır. Merkezi yönetimin girişimiyle başlayan bu yapılanma,
eyalet yönetimi tarafından bölgenin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde
gerçekleştirilmektedir. Buradaki arayış çokkültürlü bir yapının bütün ülke çapında
teşviki ve geliştirilmesidir. Devlet eliyle başlayan bu yapılanma, üst ölçekte
geliştirilen kültürel politika ve stratejilerin yerel düzeyde kent konseylerinin
organizasyonuyla kentsel alandaki uygulama kanalları araştırılmaktadır. Bu süreçte
yerel inisiyatifin ve katılımın yüksek olduğu belirtilmektedir. Diğer taraftan
merkezi yönetimin ülke çapında toplumsal düzenin korunması ve gelişimi için çok
önemli bir araç olarak kültür ve sanatı kullandığı yorumu da yapılabilir. Bir bakıma
21. yüzyılda kentli olma kimliği, bir ülkeden olma kimliğinin önüne geçerken, diğer
taraftan ülke yönetimleri çatısını koruma yolunda yine kültürel unsurlarla hareket
etmektedir. Bu bir bakıma yerel, ulusal ve küresel güçler mücadelesinin kentsel
mekânın çok boyutlu ilişkileri içinde sürdürdüğünü göstermektedir. Yukarıda
incelenen kültürel planlama faaliyetlerini de bu çerçevede görmek gerekir.
Bu çalışma kapsamında, kentsel mekânda çokkültürlülük meselesine ilişkin teorik ve
pratik alandan yapılan çıkarımları özetlemek gerekirse; her kentin özgün bir yapı
olduğu ve heterojenliğin bir kent için olmasa olmaz bir nitelik olduğu gerçeği bir
kez daha ortaya çıkmıştır. Kentsel mekân karmaşık ve bütünsel bir yapıdır.
Ekonomisi, toplumsal özellikleri, doğal ve kültürel mirasıyla bir bütündür. Belki de
bu nedenle bugün kültürel ve ekonomik unsurlar birbiri içinde
değerlendirilmektedir. Ancak bu noktada kentlerin kendi özgün yapılarına hassasiyet
gösterilmelidir. Önemli bir diğer sonuç da birlikte yaşama kültürünün kentlerin
tarihsel geçmişleriyle de ilgili olduğu, Avrupa kentlerinin Yeni Dünya kentlerine
göre bu konuda daha çok yerel insiyatif geliştirdiği görülmektedir. Yaklaşık 9 bin
yıllık yerleşim, 5 bin yıllık kent tarihine sahip Anadolu coğrafyası, zamanda ve
mekânda çeşitliliği en yoğun biçimde barındırmış, barındırabilmiştir. Dolayısıyla
birlikte yaşama pratiği bakımından dünyanın en yetkin bölgelerinden biridir. Kentsel
mekânda çokkültürlülük konusunda kentlerimizden öğreneceklerimiz çok şey var.
Bu süreçte mekâna, Seymen ve Soja’nın vurguladığı gibi, bütüncül bakmak
gerekmektedir. Kentlerimizi kültürle planlama sürecinde, alışageldiğimiz analiz
tekniklerini zorlayarak ve aşarak kentlere özgü mekânın kılcal damarlarını
keşfetmenin yollarını aramak gerekmektedir
Notlar:
i Manchester Workıng Plan 2009, Manchester’s Cultural Strategy: Action Plan, Master Plan
for City of Manchester 2009, Reframing Manchester's Cultural Strategy 2010.
ii Tampere
Cıty Strategy 2020, Annual Report of the City of Tampere 2009.
iii Cultural
Planning in The City of L’viv: Cultural Mapping.
iv Cultural
Development Plan Of The Cıty Of Lınz 2000.
v
New accents 2006 Barcelona Strategıc Plan For Culture.
vi
Culture Plan for Vancouver 2008 -2018; Cıty of Vancouver Cultural Facılıtıes Prıorıtıes
Plan Final Report 2008 ve Evaluatıon of The Cıty of Vancouver’s Cultural Grant Programs
vii
Kingston Culture Plan 2010.
viii
ix
Lithgow City Council Cultural Plan 2008-2013.
Pima Cultural Plan: Needs Assessment & Strategies
Referanslar:
a) Birincil Kaynaklar
Barcelona City Council, (2006) Barcelona Strategıc Plan For Culture,
(http://www.bcn.es/plaestrategicde cultura/pdf/StrategicPlanBCN.pdf, 26.06.2011)
Community Development Department City of Manchester, (2009) Master Plan for City
of Manchester, (http://www.mass- culture.org/Manchester, 03.05.2011)
Cultural Affair, City of Vancouver, (2008) Evaluatıon of The Cıty of Vancouver’s
Cultural Grant Programs, (http://vancouver.ca/creativecity/,20.04.2011)
Kingston City Council, (2010) Kingston Culture Plan,
(http://www.cityofkingston.ca/residents/culture/masterplan/pdf, 01.05. 2011)
L’viv Centre for Cultural Management, ( 2008) Cultural Planning in The City of L’viv:
Cultural Mapping,(http://www.eurocult.org/uploads/docs/1181.pdf, 20.05.2011)
Linz City Council, (2000) Cultural Development Plan Of the Cıty of Lınz
(http://www.linz.at/english/culture/3895.asp.pdf, 20.05.2011)
Lithgow City Council,(2008) Cultural Plan, City Of Lithgow; 2008-2013,
(http://www.council.lithgow.com/plans/culturalPlan20082013.pdf, 01.05. 2011)
Manchester City Council, (2010) Reframing Manchester's Cultural Strategy , (http://
john-knell.com/resources/Reframing%20Manchester's%20Cultural%20Strategy %
20-%20John%20Knell.pdf, 03.05.2011)
Tampere City Council, (2009) Tampere Cıty Strategy 2020, (http://www.tampere.fi/
material/attachments/t/5m6pXm17U/Tampereen_kaupunkistrategia_ENG.pdf,
18.04. 2011)
Tampere City Council, (2009) Annual Report of The City of Tampere, (http://www
.tampere.fi/material/attachments/a/5q2X8yhlp/annualreport 2009.pdf, 18.04.2011)
Tucson Pima Arts Council, (2008) Pima Cultural Plan: Needs Assessment & Strategies,
(http://www.tucsonpimaarts council. org/culturalplan/pdfs/Pima_Cultural_Plan.
pdf, 21.04.2011)
Vancouver City Council, (2008) Culture Plan for Vancouver 2008 -2018,
(http://vancouver.ca/creativecity/ culture_plan. htm, 20.04.2011)
Vancouver City Council, (2008) Cıty Of Vancouver Cultural Facılıtıes Prıorıtıes Plan
Final Report
(http://vancouver.ca/commsvcs/culturalservices/CulturalFacilities.
pdf, 20.04.2011)
Vancouver City Council, (2008) Culture Plan For Vancouver 2008-2018
(http://vancouver.ca/commsvcs/cultural/policy/plan/facilities/index.htm, 20.04.201)
b) İkincil Kaynaklar
Altay, C. (2007) “Kentsel Sürdürülebilirlik Açısından Kültürel Planlama ve Mekânsal
İcraatlar”, Mimarlık Dergisi 51, 26.
Avar, A. A. (2009) “Lefebvre’in Üçlü –Algılanan, Tasarlanan, Yaşanan MekânDiyalektiği”, Dosya 17, 7-16.
Bianchini, F. (1999) “Cultural Planning for Urban Sustainability.” City and Culture.
Cultural Processes and Urban Sustainability içinde (der. Louise Nyström),
Swedish Urban Environment Council, Karlskrona, 34-51.
Florida, R. (2002), The Rise of the Creative Class:And How It’s Transforming Work,
Leisure,Community and Everyday Life, Basic Books, New York.
Öncü, A.; Weyland, P. (2005) “Giriş: Küreselleşen Kentlerde Yaşam Alanları ve Kimlik
Mücadeleleri”, Mekan Kültür, İktidar; Küreselleşen Kentlerde Yeni Kimlikler
içinde, (der. Ayşe Öncü), İletişim Yayınları., İstanbul, 26-27.
Taylor, C. (2010) “Tanınma Politikası”, Çok Kültürcülük Tanınma Politikası içinde,
(der. Amy Gutmann), Yapı Kredi Yay.,İstanbul, 46-93.
Lavanga, M. (2009) “Kültür ve Şehirler. Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kentsel
Yapılandırma” Kültür Politikaları ve Yönetimi(KPY),61-74.
Mommaas, H. (2009) “Kent, Kültür ve Kimlik: Üçüncü Mekân Olarak Kent”, Kültür
Politikaları ve Yönetimi (KPY), 17-25.
Seymen, Ü. B. (1988) “Mekan Organizasyonu Bilimlerinde Bilgikuramsal Düzeyde
Açınımlar.” Yayınlanmamış doktora tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
Soya, E. (1996) Thirdspace: Journays to Los Angeles and Other Real-and-Imagined
Places, Blackwell Publishers, Oxford.
Vance, James E. (1990) The Continuing City: Urban Morphology in Western
Civilization, Baltimore & Londra: The Johns Hopkins University Press.
Download