Araştırma Makalesi / Research Article Doi: 10.5152/npa.2014.7204 (Nöropsikiyatri Arşivi 2014; 51: 368-375) (Archives of Neuropsychiatry 2014; 51: 368-375) 368 Majör Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu Hastalarında Gece Yeme Sendromu Night Eating Syndrome in Major Depression and Anxiety Disorders Suat KUCUKGONCU1, Emrem BESTEPE2 Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, İstanbul, Türkiye Erenköy Ruh Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, İstanbul, Türkiye 1 2 ÖZET ABSTRACT Giriş: Bu çalışmanın amacı depresyon ve anksiyete bozukluğu tanılı hastalarda Gece Yeme Sendromu (GYS) sıklığını ve klinik özelliklerini araştırmaktır. Introduction: The purpose of this study is to investigate the prevalence and the clinical features of night eating syndrome (NES) in patients with depression and anxiety disorders. Yöntem: Çalışmaya Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ayaktan Takip ve Tedavi Ünitesine başvuruda bulunan Majör Depresyon (MD), Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), Panik Bozukluk (PB) ve Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) tanılı 300 hasta alınmıştır. Katılımcılara yarı yapılandırılmış sosyodemografik veri formu, DSM-IV Eksen I bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Ölçeği (SCID-I), Gece Yeme Anketi ve GYS Değerlendirme anketi uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların %15,7’sinde (n=47) GYS tespit edilmiştir. Majör Depresyon tanılı hastalarda GYS sıklığı anlamlı olarak daha yüksek tespit edilmiştir (MD %22, YAB %7,8, OKB %12,5, PB %14). GYS olan kişilerde sigara kullanımı, geçmişte özkıyım girişimi varlığı, antipsikotik kullanım oranları ve beden kitle endeksi (BKE) ortalaması anlamlı olarak daha yüksek tespit edilmiştir. Bu örneklemde depresyon varlığı, BKE ortalaması yüksekliği ve sigara kullanımının GYS belirleyicileri olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar başta majör depresyon hastalarında olmakla birlikte psikiyatri kliniğine başvuran hastalarda GYS’nin sık görülebileceği yönündedir. GYS’nin psikiyatri hastalarında fark edilmesi ve tedavi planlamasında göz önünde bulundurulması, hem primer psikopatolojinin daha etkin tedavisine hem de GYS sonucu gelişebilecek kilo alımı gibi yaşam kalitesini azaltabilecek etkenlerin önlenmesine yardımcı olacaktır. (Archives of Neuropsychiatry 2014; 51: 368-375) Method: The study was conducted at Bakırköy State Hospital for Mental Health and Neurological Disorders. Three-hundred out-patients who had major depression (MD), panic disorders (PD), general anxiety disorders (GAD) and obsessive-compulsive disorders (OCD) participated in the study. The semi-structured socio-demographic form, the Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I), Night Eating Questionnaire, and NES Evaluation Questionnaire were implemented. Results: In our sample, the prevalence of the NES was 15.7% (n=47). NES frequency was significantly higher in the patients diagnosed with major depression (MD 22%, GAB 7.8%, OCD 12.5%, PD 14%). Smoking, presence of past suicide attempts, rates of antipsychotic drugs use, and average scores of body mass index (BMI) were significantly higher in the patients who had NES. In this sample, depression, BMI, and smoking were found to be determinants of NES. Conclusion: This study shows that NES may be frequently observed in patients admitted to psychiatric clinics, especially in those with major depression. Evaluation of NES in psychiatric patients may help the treatment of the primary psychopathology and prevent the adverse effects, like weight gain, which may reduce the quality of life. (Nöropsikiyatri Arşivi 2014; 51: 368-375) Anahtar kelimeler: Gece yeme sendromu, depresyon, anksiyete, obezite Key words: Night eating syndrome, depression, anxiety, obesity Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. Conflict of Interest: The authors reported no conflict of interest related to this article. Giriş Gece Yeme Sendromu (GYS) ilk olarak 1955 yılında Stunkard ve ark. (1) tarafından sabah yemek yeme ihtiyacı duymama, akşam yemeğinden sonra fazla yemek yeme ve insomnia ölçütlerinden oluşan bir sendrom olarak tanımlanmıştır. İlk tanımlanmasından sonraki 40 yıllık sürede GYS ile ilgili araştırma sayısı oldukça az olmuştur. 1990’lı yıllarda obezitenin giderek artan bir sorun olmaya başlaması ile GYS araştırmacılar için ilgi çekici bir hale gelmiştir. Özellikle obezite hastalarında olmak üzere, normal kilolu kişilerde ve psikiyatri hastalarında değişik tanı kriterleri kullanılarak GYS’nin araştırıldığı çalışmalar yapılmıştır (2,3,4,5,6,7,8,9,10). GYS ilk olarak obezite hastalarında araştırılmış ve günümüze kadar yapılan çalışmalarda bu hastalarda rastlanma oranı %6 ile %16 arasında bildirilmiştir (11,12,13). Genel popülasyonda ise Yazışma Adresi/Correspondence Address Dr. Suat Kucukgoncu, Yale University Department of Psychiatry, New Haven, CT, USA Tel: +1 413 949 17 41 E-posta: suatkucukgoncu@yahoo.com Geliş tarihi/Received: 11.04.2013 Kabul tarihi/Accepted: 08.05.2013 ©Telif Hakkı 2014 Türk Nöropsikiyatri Derneği / ©Copyright 2014 by Turkish Association of Neuropsychiatry Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu GYS görülme sıklığının %1,5 olduğu tahmin edilmektedir (4,14). Geçmişte yapılan birçok çalışmada GYS tanısı için farklı kriterlerin kullanılmış olması GYS görülme sıklığını belirlemeyi güçleştirmektedir. Yakın zamanda GYS tanısının standardize edilmesi için yeni tanı ölçütleri önerilmiştir (15). GYS tanılı kişilerde yapılan çalışmalarda sendromun stres faktörleri ve depresif duygudurum ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (1,13,16,17,18,19). Obezite hastalarında yapılan bir çalışmada GYS’li kişilerin depresyon skorlarının diğer obez hastalardan daha yüksek, kendilik saygılarının ise daha düşük olduğu bildirilmiştir (13). Bir diğer çalışmada GYS tanılı hastalarda depresif duygudurumun özellikle akşam ya da gece saatlerinde arttığı bildirilmiştir (16). Allison ve ark. (15) GYS’li kişilerdeki depresif duygudurumun tipik olarak gece yeme üzerindeki kontrol eksikliği ile ilişkili olduğunu, ayrıca suçluluk ve utanç duygularının eşlik ettiğini belirtmişlerdir. Psikiyatri kliniklerine başvuran hastalarda ise GYS ile ilgili araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Ayaktan takip edilen psikiyatri hastalarında GYS sıklığı %12,4 (10), aşırı kilolu ya da obez şizofreni, bipolar bozukluk ve depresyon hastalarından oluşan örneklemde ise %25 olarak bildirilmiştir (20). Yakın zamanda Palmese ve ark. (21) obez şizofreni ve şizoafektif hastalarda GYS sıklığını %12 olarak bildirmişlerdir. Major depresyon ve sağlıklı katılımcıların karşılaştırıldığı bir diğer çalışmada ise GYS sıklığı majör depresyon hastalarında %35,2, sağlıklı kontrollerde ise %19,2 olarak bildirilmiştir (22). Yapılan çalışmalar GYS’nin özellikle depresyon olmak üzere psikiyatrik yakınmalarla ilişkili olabileceği yönünde olsa da bu konudaki bilgimiz oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı majör depresyon ve anksiyete bozukluğu hastalarında GYS sıklığı ve klinik özelliklerini incelemektir. Yöntem Çalışma örneklemi Aralık 2010 - Mayıs 2011 tarihleri arasında Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ayaktan Takip ve Tedavi Ünitesine başvuruda bulunan hastalardan oluşmakta olup, çalışma için yerel etik kurul onayı ve çalışmaya katılan hastalardan yazılı bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Çalışmaya alınan katılımcıların psikiyatrik tanıları DSM-IV Eksen I bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Ölçeği (SCID-I) (23) ölçeği uygulanarak değerlendirilmiştir. Klinik görüşme sonucunda çalışmaya Depresif Bozukluk (n=131), Panik Bozukluk (n=49), Yaygın Anksiyete Bozukluğu (n=43) ve Obsesif Kompulsif Bozukluk (n=77) tanılı toplam 300 hasta alınmıştır. Eşlik eden başka bir psikiyatrik bozukluğu olan hastalar, nörolojik ya da dahili hastalıklara bağlı psikiyatrik bozukluklar, geçmişte ya da çalışmanın yapıldığı dönemde alkol ve/veya madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı olan hastalar, çalışmanın yapıldığı dönemde oruç tutan, kilo almak ya da vermek amaçlı diyet yapan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. 369 Tablo 1. Gece Yeme Sendromu için önerilen tanı ölçütleri Allison ve ark. (16) 2010 A. Aşağıda belirtilenlerin birisi ya da her ikisi şeklinde ortaya çıkan, günlük yeme düzeninde akşamları ve/veya geceleri belirgin artış olduğunun gösterilmesi A.1. Gıda alımının en az %25’inin akşam yemeğinden sonra olması A.2. Haftada en az iki gece uykudan uyanarak yeme olması B. Akşam ve gece yeme episodlarının farkında olunması ve hatırlanıyor olunması C. Aşağıdaki bulguların en az 3 tanesinin kliniğe eşlik etmesi C.1. Sabahları yeme isteğinde azalma olması ve/veya haftada 4 ya da daha fazla kahvaltı yapılmayan gün olması. C.2. Akşam yemeği ile uyku başlangıcı arasında ve/veya geceleri güçlü yeme isteği varlığı C.3. Haftada en az 4 ya da daha fazla uykuya başlama ve/veya uykuyu sürdürme insomniyası olması C.4. Uykuya başlamak ya da geri dönebilmek için yeme gerekliliği inancının varlığı C.5. Duygudurumun sıklıkla depresif olması ve veya akşamları kötüleşmesi D. Bozukluğun belirgin sıkıntı ve/veya işlevsellikte azalmaya yol açması E. Yeme düzenindeki bozukluğun en az 3 aydır olması F. Bu bozukluğum herhangi bir madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı, tıbbi hastalık, ilaç kullanımı veya diğer psikiyatrik hastalıklara ikincil olarak gelişmiş olmaması GYS tanısı ve tıkınırcasına yeme bozukluğu, uyku ile ilişkili yeme bozukluğu gibi hastalıklardan ayırıcı tanısının yapılması için katılımcılarla klinik görüşme yapılmış, GYS tanısı 2010 yılında Allison ve arkadaşları (15) tarafından önerilen kriterler doğrultusunda konulmuştur (Tablo 1). Katılımcıların boy ve kiloları görüşme sonrasında ölçülmüştür. Ölçümler ayakkabısız yapılmıştır. Beden Kitle Endeksi (BKE) kilogram olarak ölçülen kilo değerinin, metre olarak ölçülen boy değerinin karesine bölünmesi ile elde edilmiştir. BKE 30 kg/m2 ve üzerinde olan katılımcılar obez, 25 kg/m2 ile 29,9 kg/m2 arasında olan katılımcılar aşırı kilolu, 25 kg/m2 altında olan katılımcılar normal olarak değerlendirilmiştir. Gereçler Sosyodemografik Veri Formu: Katılımcıların sosyodemografik ve klinik özelliklerini değerlendirmek amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan formda yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum, yaşam öyküsü, aile öyküsü, eğitim, özkıyım, alkol-madde kullanım öyküsü, psikiyatri dışı hastalıklar, kilo almak veya vermek için bir yöntem uygulanıp uygulanmadığı sorgulanmıştır. DSM-IV Eksen I bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Ölçeği (SCID-I): First ve arkadaşları (23) tarafından DSMIV Eksen I bozuklukları için yapılandırılmış klinik görüşme formu- 370 Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu Tablo 2. Hasta gruplarında demografik özellikleri, sigara alkol kullanım durumları ve beden kitle endeksi ortalamalarının karşılaştırılması M.D. P.B. Y.A.B.O.K.B. n=132n=43 n=77 n=48 F p ort±ssort±ss ort±ssort±ss Yaş 36,19±8,96 38,58±8,91 36,64±9,6633,66±7,58 2,362 0,07 BKE 26,73±5,79 27,56±4,51 26,58±4,0228,92±5,58 2,563 0,06 Cinsiyet, Kadın n (%) n (%) n (%) n (%) 108 (81,8) 30 (69,8) 54 (70,1) 31 (64,6) Medeni Durum χ2p 7,451 0,059 9,870 0,130 Bekar 28 (21,2) 3 (7,0) 19 (24,7) 15 (31,2) Evli 92 (69,7) 36 (83,7) 54 (70,1) 31 (64,6) Boşanmış/Dul 12 (9,1) 4 (9,3) 4 (5,2) 2 (4,2) Eğitim Durumu 5,360 0,802 İlköğretim 74 (56,0) 27 (62,8) 39 (50,7) 26 (54,2) Lise 35 (26,5) 11 (25,6) 25 (32,5) 14 (29,2) Üniversite ve üstü 23 (17,4) 5 (11,6) 13 (16,9) 8 (16,7) Sigara Kullanımı 60 (45,5) 21 (48,8) 36 (46,8) 13 (27,1) 6,301 0,098 Alkol Kullanımı 25 (18,9) 6 (14,0) 10 (13,0) 4 (8,3) 3,562 0,313 F: Tek Yönlü Varyans analizi; χ2: Ki- Kare test; M.D.: Majör depresyon; P.B.: Panik bozukluk; Y.A.B: Yaygın anksiyete bozukluğu; O.K.B.: Obsesif kompulsif bozukluk; BKE: Beden Kitle Endeksi dur. SCID-I’in Türkiye için uyarlama ve güvenilirlik çalışmaları, Özkürkçügil ve ark. (24) tarafından yapılmıştır. Gece Yeme Anketi (GYA): GYA, GYS tanısı için geliştirilmiş bir tarama anketidir. Ankette kişilerin açlık, aş erme paternleri, akşam yemeğinden sonra alınan kalori miktarı, uykusuzluk ve uykudan uyanma durumları, gece yemek yeme isteği ve yemek yeme davranışlarının varlığı, duygudurumları sorgulanmaktadır. Güncel versiyonu 14 sorudan oluşmakta olup, toplam skorun alfa değeri 0,70 olarak bulunmuştur (25). GYA Türkçe geçerlilik ve güvenirliliği yapılmamış bir anket olup, anketin Türkçeye uyarlanması ve çalışmamızda kullanılabilmesi için orijinal formu hazırlayan Kelly C. Allison’dan izin alınmıştır. Anketin İngilizce’ye hakim 3 çevirmen tarafından birbirinden bağımsız olarak Türkçe çevirisi gerçekleştirildikten sonra, çevirmenler çevirilerin Türkçe uygunluğu ve anlaşılırlığı açısından ortak bir metinde uzlaşmıştır. Bu metin, özgün formu bilmeyen bir çevirmen tarafından yeniden İngilizce’ye çevrilmiştir. Geri çevrilen İngilizce anket ile özgün ölçeğin uygunluğu belirlendikten sonra GYA’nin çalışma için kullanılabilir olduğu düşünülmüştür. Bu örneklem grubunda GYA Cronbach’s alfa skoru 0,71 olarak tespit edilmiştir. Gece Yeme Sendromu Değerlendirme Anketi: Çalışmada GYS tanısı alan kişilere uygulanan olan bu anket araştırmacı tarafından geliştirilmiş olup, ankette GYS’nin başlangıç zamanı, tedavi amaçlı başvurusu olup olmadığı, GYS’nin psikiyatrik hastalıklar ve bu nedenle kullanılan ilaçlarla ilişkisi, akşam ya da gece yeme zamanları, gece yemelerinde dönemsel bulguların varlığı, yaşamsal stresörlerin GYS ile ilişkisi, yakın akrabalarda aynı yakınmaların varlığı sorgulanmıştır. İstatistiksel Yöntem Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için Statistical Package for Social Sciences 18.0 (SPSS Inc., Chicago, IL, USA) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodlar, iki grup arasında parametrik dağılım özelliği gösteren nicel ölçümlerin karşılaştırılmasında Student T test kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında dört gözlü düzende ve çok gözlü düzende Ki-Kare testi, gerekli durumlarda Fisher’s exact test kullanıldı. İkiden fazla grupta parametrik dağılım gösteren nicel ölçümlerin karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizi kullanıldı. Çalışma grubunda GYS belirleyicilerinin tespiti için ileriye yönelik lojistik regreyon analizi uygulandı. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi. Bulgular Çalışmaya 223 kadın (%74,3), 77 erkek (%25,7) toplam 300 hasta alınmıştır. Hastaların yaş dağılımı 19-75 arasında olup, yaş ortalamaları 36,25±9,00 olarak saptanmıştır. Çalışmaya alınan katılımcılardan 132 (%44,0) kişide Majör Depresyon, 77 (%25,7) kişide Yaygın Anksiyete Bozukluğu, 48 (%16,0) kişide OKB ve 43 (%14,3) kişide Panik Bozukluk tespit edildi. Hasta gruplarının de- 371 Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu Tablo 3. GYS tanısı alan ve almayan hastaların demografik ve klinik özelliklerinin karşılaştırılması n GYS - n=253 % GYS + n=47 n % χ2p Cinsiyet 2,183>0,05 Kadın 184 72,7 39 83,0 Erkek 69 27,3 8 17,0 Psikiyatrik Tanı 8,295 <0,05 Major Depresyon 102 40,3 29 61,7 Panik Bozukluk 37 14,6 6 12,8 Y.A.B 71 28,1 6 12,8 O.K.B. 43 17,0 6 12,8 İntihar girişimi 53 20,9 17 36,2 5,134 <0,05 Hastaneye yatış 20 7,9 7 14,9 2,364 >0,05 Antidepresan kullanımı 208 82,2 39 83,0 0,016 >0,05 Antipsikotik kullanımı 22 8,7 9 19,1 4,674 <0,05 D.D.D. kullanımı 8 3,2 0 0 - >0,05 Genel tıbbi durum varlığı 29 11,5 5 10,6 0,027 >0,05 Sigara kullanımı 95 37,5 34 72,3 19,574 <0,001 Alkol kullanımı 218 86,2 38 80,9 0,895 >0,05 5,365 >0,05 Beden kitle endeksi dağılımı Normal kilolu (<25 kg/m2)97 38,3 12 25,5 Fazla kilolu (25-29,9 kg/m2)93 36,8 16 34,0 Obez (>30 kg/m2) 63 24,9 19 40,4 Ort. S.S. Ort. S.S.t p Yaş 36,97 9,25 36,27 9,36 -0,473 >0,05 Psikiyatrik hastalık süresi, yıl 2,81 3,33 3,18 3,52 -0,694 >0,05 Beden kitle endeksi 26,92 5,45 28,84 5,50 -2,212 <0,05 χ : Ki-Kare test; t: Student T test; * Fisher’s exact test; GYS: Gece Yeme Sendromu; Ort: Ortalama; S.S.: Standart sapma; Y.A.B.: Yaygın Anksiyete Bozukluğu; O.K.B.: Obsesif Kompulsif Bozukluk 2 mografik özellikleri, sigara alkol kullanım sıklıkları ve BKE ortalamaları arasında anlamlı farklılık saptanmadı (Tablo 2). Çalışmaya alınan tüm hastaların 47’sinin (%15,7) önerilen tanı kriterleri (15) doğrultusunda GYS tanısı konuldu. GYS tanısı alan hastaların 5’i (%10,6) akşam yemeğinden sonra tüm günde aldıkları besin miktarının %25’inden fazlasını almakta, 16’sı (%34,0) haftada en az 2 gece uykudan kalkarak yemek yemekte, 26’sı (%55,4) ise her ikisini yapmaktaydı. GYS nedeniyle geçmişte tedavi arayışı olan hasta sayısı 4’tü (%8,5). Ortalama GYS süresi 43,96±70,57 (En az=4, En fazla=240) ay olarak tespit edildi. GYS başladığı dönemde hayatlarında stresör etken olduğunu belirten hasta sayısı 32 (%68,1) idi. Ailelerinde kendileri gibi gece yemesi olan hasta sayısı 14 (%29,8) olarak tespit edildi. GYS tanısı alan ve almayan hastaların özelliklerinin karşılaştırılması Tablo 3’de özetlenmiş olup, hastaların yaş ortalamaları ve cinsiyet dağılımları arasında anlamlı istatistiksel farklılık bulunmamıştır (Tablo 3). GYS tanı sıklığı Major depresyon hastalarında %22 (n=29), Panik Bozukluk hastalarında %14 (n=6), OKB hastalarında %12,5 (n=6) ve YAB hastalarından %7,8 (n=6) olarak saptandı. GYS tanısı alan majör depresyon tanı sıklığı anlamlı olarak yüksek saptandı (c2=8,295; df=3; p<0,05). GYS tanısı alan ve almayan hastaların psikiyatrik hastalık süresi ortalamaları, hastaneye yatış durumları arasında anlamlı farklılık tespit edilmezken, GYS tanısı alan hastaların geçmişte daha sık intihar girişiminde bulunduğu saptandı (c2=5,134; df=1; p<0,05) (Tablo 3). GYS tanısı alan ve almayan hastaların çalışma yapıldığı dönemde antidepresan (c2=0,016; df=1; p>0,05), antiepileptik kullanım sıklıklarında (p>0,05) anlamlı fark bulunmazken, antipsikotik kullanım sıklığı GYS tanısı alanlarda anlamlı olarak yüksek tespit edildi (c2=4,674; df=1; p<0,05) (Tablo 3). Alkol kullanımı sıklığı açısında GYS tanısı alan ve almayan hastalar arasında anlamlı farklılık saptanmazken (c2=0,895; df=1; 372 Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu Tablo 4. İleriye yönelik lojistik regresyon analizinde Gece Yeme Sendromu belirleyicileri Değişkenler B S.H. Wald Model 1 Sigara (+) 1,453 Model 2 Sigara (+) 1,562 df p İhtimaller oranı 95% Güven Aralığı 0,351 17,155 1 <0,001 4,277 2,150 - 8,508 0,360 18,7876 1 <0,001 4,768 2,353 - 9,663 BKE 0,081 0,030 7,218 1 0,007 1,084 1,022 - 1,250 Model 3 Sigara (+) 1,599 0,369 18,775 1 <0,001 4,946 2,400 - 10,194 Depresyon 0,961 0,346 7,714 1 0,005 2,615 1,327 - 5,154 BKE 0,088 0,030 8,516 1 0,004 1,092 1,029 - 1,159 S.H., Standart hata; BKE, Beden Kitle Endeksi p>0,05), sigara kullanımı GYS tanısı alan hastalarda anlamlı derecede sık tespit edildi (c2=19,574; df=1; p<0,001) (Tablo 3). BKE ortalaması GYS tanılı hastalarda 28,84±5,50, GYS tanısı almayan hastalarda 26,92±5,5 olup, GYS tanısı alanlarda BKE ortalaması anlamlı olarak yüksek tespit edildi (t=-2,212; p<0,05). GYS tanısı alan ve almayan hastaların BKE ortalmalarına göre dağılımlarında anlamlı fark bulunmadı (c2=5,365; df=2; p>0,05) (Tablo 3). GYS belirleyicilerinin tespit edilmesi için GYS varlığının bağımlı, yaş, sigara kullanımı, özkıyım girişimi varlığı, psikiyatrik tanı ve BKE’nin bağımsız değişkenler olarak alındığı ileriye yönelik (forward ward) lojistik regresyon analizi uygulandı. Model anlamlı olarak GYS varlığını öngörmekteydi (omnibus ki-kare=34,39; df=3; p<0,001). Tablo 3‘de lojistik regresyon sonuçları özetlenmiş olup, sigara kullanımı, depresyon varlığı ve BKE GYS varlığının anlamlı belirleyicileri olarak tespit edilmiştir (Tablo 4). Tartışma Çalışmamızda depresyon ve anksiyete bozukluğu tanılı hastalarda GYS sıklığı ve klinik özellikleri incelenmiştir. Çalışmaya alınan hastalarda GYS sıklığı %15,7 olarak bulunmuş, depresyon hastalarında GYS’nin diğer hasta gruplarından daha sık olduğu saptanmıştır. GYS tanısı alan hastalarda geçmişte intihar girişiminde bulunmuş olma, antipsikotik ilaç kullanıyor olma, sigara kullanımı oranları ve BKE ortalamaları anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. Son olarak çalışmaya alınan hastalarda GYS belirleyicilerinin tespit edilmesi amacıyla uygulanan resresyon analizinde sigara kullanımı, depresyon varlığı ve BKE ortalama yüksekliğinin çalışmaya alınan hasta grubunda GYS’nin anlamlı belirleyicileri olduğu saptanılmıştır. GYS ilk tanımlanmasından bu yana özellikle obezite hastaları olmak üzere çeşitli örneklemlerde farklı kriterler kullanılarak araştırılmıştır (9,26,27). Çalışmamızda GYS standardize edilmesi amacıyla son önerilen kriterler kullanılmıştır (15). Major depresyon, YAB, PB ve OKB hastalarında GYS sıklığı %15,7 olarak bulunmuş ve depresyon hastalarında GYS’nin anlamlı olarak daha sık olduğu saptanmıştır. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda GYS tanısı alan kişilerde depresif yakınmaların sık olduğu bildirilmiştir (13,16,17,18,19). Obezite hastalarında yapılan bir çalışma- da GYS’li kişilerin depresyon skorlarının diğer obez hastalardan daha yüksek, kendilik saygılarının ise daha düşük olduğu tespit edilmiştir (13). Calugi ve ark. (28) klas 2 ve 3 obezite hastalarında GYS ile depresyon skorlarının ilişkili olduğunu bildirmişlerdir. Bir diğer çalışmada GYS’li kişilerde sağlıklık kontrollere göre daha yüksek depresyon düzeyleri tespit edilmiştir (16). de Zwaan ve ark. (29) 106 GYS tanılı katılımcıda yaşam boyu depresyon sıklığını %56 olarak bildirmişlerdir. Obez olmayan GYS tanılı hastalarla, sağlıklı kontrol grubunu karşılaştırdıkları çalışmalarında, Lundgren ve ark. (30) GYS tanılı katılımcıların yaşam boyu unipolar depresyon oranlarının %52,6 olduğunu ve bunun sağlıklı kontrol grubundan (%9,1) anlamlı olarak yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Psikiyatri kliniklerinde ise GYS sıklığı ile ilgili yapılan çalışmalar oldukça sınırlıdır. Friedman ve ark. (31) mevsimsel afektif bozukluğu olan 62 hastada GYS sıklığını %4,2 olarak tespit etmişlerdir. Lundgren ve ark. (10) tarafından yapılan çalışmada GYS kriterlerini karşılayan kişilerin alkol-madde kötüye kullanımının daha sık olduğu tespit edilmiş, diğer psikiyatrik bozuklukların sıklığında GYS olan ve olmayanlar arasında anlamlı farklılık bulmamışlardır. Yakın zaman şiddetli psikiyatrik rahatsızlığı olan kişilerde yapılan diğer bir çalışmada ise hastaların birçoğunun birden fazla eksen I tanısı alıyor olmalarından dolayı karşılaştırma yapılmadığı belirtilmiştir (20). Striegel-Moore ve ark. (4) kadınlardan oluşan toplumsal bir örneklemde yaptıkları çalışmalarında ise GYS olan ve olmayan hastaların yaşam boyu eksen I psikiyatrik tanı sıklıkları arasında farklılık tespit edilmemiştir. Ancak bu çalışmada en sık tanı grubunu majör depresyon oluşturmuştur (GYS olan kadınların %30’u). Depresyon tanısı alan hastaların sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldığı bir diğer çalışmada ise depresyon tanılı hastalarda GYS sıklığı (%35,2) kontrol grubundan (%19,2) anlamlı derecede yüksek tespit edilmiş, depresyon hastalarının GYS’ye 2.65 kat daha yatkın olduğu bildirilmiştir (22). Çalışmamızda elde ettiğimiz GYS’li kişilerdeki depresyon oranlarındaki yükseklik önceki çalışmalarla benzerdir. Ayrıca depresyon varlığının GYS belirleyicisi olarak tespit edilmesi, depresyon ve GYS arasında güçlü bir ilişki olduğunu desteklemektedir. GYS’li hastalarda anksiyete düzeylerinin diğerlerinden daha yüksek olabileceğini ve GYS’nin stres yaratan etkenlerden sonra ortaya çıkabileceği öne sürülmüştür (1,32,33). Lundgren ve ark. (30) GYS’li katılımcıların stres etkenlerinden daha fazla etkilen- Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu dikleri ve yaşam boyu anksiyete bozukluğu sıklığının %47,4 olduğunu bildirmişlerdir. GYS ve Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (TYB) olan hastalarla yapılan iki ayrı çalışmada GYS ve TYB’nin birlikte olduğu hastalarda sadece GYB olan hastalardan daha yüksek anksiyete düzeyleri saptanılmıştır (34,35). Çalışmamızda anksiyete bozukluğu olan hastalarda elde edilen GYS sıklığı PB hastalarında %14, YAB hastalarında %7,8, OKB hastalarında %12,5 olarak bulunmuştur. Çalışma sonuçlarımıza benzer şekilde psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada GYS olan ve olmayan hastalarda anksiyete bozukluğu sıklığı açısından anlamlı farklılık saptanılmamıştır (10). Anksiyete bozukluğu olan hastalarda GYS sıklığı ile ilgili yeterli çalışma olmaması sonuçlarımızı değerlendirmemizi güçleştirmektedir. Ayrıca çalışmamızda katılımcıların anksiyete düzeylerinin değerlendirilmemiş olması, GYS olan ve olmayan hastaların anksiyete düzeyleri ve anksiyetenin GYS üzerine etkilerini incelememizi sınırlandırmıştır. GYS olan ve olmayan katılımcılar arasında anksiyete bozuklukları açısından farklılık olmaması bu rahatsızlıkların depresif duygudurum kadar GYS üzerine etkisi olmayabileceğini düşündürse de elde ettiğimiz oranlar bu hasta gruplarında GYS’nin azımsanmayacak sıklıkta olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda hastaların kullanmakta oldukları psikofarmakolojik tedavi farklılıkları değerlendirildiğinde, GYS olan ve olmayan hastalar arasında antidepresan ya da antiepileptik ilaç kullanımı sıklığı açısından farklılık bulunmamıştır. Antipsikotik ilaç kullanan hasta oranı GYS’li hastalarda anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. Lundgren ve ark. (10) tarafından psikiyatri hastalarında yapılan çalışmada, sonuçlarımıza benzer şekilde, GYS’li hastalarda sadece antipsikotik kullanım oranının anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edilmiştir. Psikofarmakolojik ilaçların açlık ve iştah üzerine etkileri bulunmakta (36), özellikle klozapin ve olanzapin olmak üzere birçok antipsikotiğin aşırı yeme ve dolayısıyla kilo alımına yol açabilecekleri bilinmektedir (37). Bu nedenle antipsikotik kullanımı GYS için risk faktörü oluşturabilir. Psikiyatri kliniklerinde GYS sıklığı ve GYS’nin psikiyatrik bozukluklar ile ilişkisini araştıran çalışma sayısının az olması, kullanılan psikofarmakolojik tedavilerin GYS üzerine etkilerini değerlendirmemizi güçleştirmektedir. Psikofarmakolojik ilaç kullanımı ve GYS arasındaki ilişkinin incelendiği ileri çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Çalışmamızda GYS olan hastalarda yaşam boyu intihar girişiminde bulunma oranı diğer hastalardan anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. GYS’li hastalarında depresyonun daha sık olması intihara eğilimin daha fazla olabileceğini düşündürmektedir. Bunun yanında GYS olan hastalarda uykuya dalma ve sürdürmede bozuklukları eşlik ettiği bilinmektedir (8,12,15,33,38,39). Yapılan çalışmalarda majör depresyonlu hastalarda uyku bozukluklarının varlığı intihar davranışı ile ilişkili bulunmuş (40), uyku kalitesinin bozulmasının intihar riskini arttırdığı bildirilmiştir (41). GYS’li hastalarda psikopatoloji yanında uyku bozukluklarının eşlik ediyor olması intihar riskini arttırabileceğini düşündürmektedir. Yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar, GYS’nin obez kişilerde, genel popülasyona göre daha sık görüldüğü yönündedir 373 (12,13,26,42,43). Ancak GYS ile ilgili yapılan çalışmaların büyük kısmının obez ya da aşırı kilolu hastalarda olması obezite ve GYS ilişkisini belirlemeyi güçleştirmektedir. Toplum tabanlı yapılan bazı çalışmaların bazılarında GYS olan ve olmayan kişilerde BKE ortalamaları ve obezite sıklıkları açısından anlamlı fark bulunmamıştır (4,14,19,44,45). Benzer şekilde depresyon tanılı hastalarda yapılan bir çalışmada GYS ile BKE arasında ilişki bulunmamıştır (22). Çalışmamızda GYS grubunda BKE ortalaması GYS olmayanlardan anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. Tüm hasta grubunda ise BKE ortalaması GYS’nin anlamlı belirleyicilerinden birisi olarak tespit edilmiştir. Bulgularımız yukarıda bahsedilen çalışmalarla çelişkili olsa da diğer çalışmalarla benzerlik göstermektedir (43,46). Colles ve ark. (46) normal kilolu ve obez hastalarda yaptıkları çalışmada GYS ile BKE artışı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Yazarlar önceki çalışmalarda bu ilişkinin bulunmamış olmasının GYS’nin homojen populasyonlarda ve dar kilo aralıklarında araştırılmasından kaynaklanabileceğini öne sürmüşlerdir. Psikiyatri hastalarında yapılan diğer bir çalışmada, bulgularımıza benzer şekilde, GYS olan hastaların BKE ortalamaları GYS olmayanlarda anlamlı yüksek tespit edilmiştir (10). Toplum tabanlı yapılan çalışmalarda GYS sıklığının düşük olması ve Colles ve ark.’larının belirttikleri gibi obez hastalardaki çalışmalarda kilo aralıklarının dar olması BKE ve GYS arasındaki ilişkiye dair çelişkili bulgular elde edilmiş olmasına yol açabilir. Çalışmamızda elde edilen bulgu GYS ile BKE arasında ilişki olduğu yönünde olup, bu ilişkinin gruba özel ya da genel olup olmadığının değerlendirilmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Çalışmamızda GYS olan kişilerde sigara kullanımı anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. Ayrıca sigara kullanımı GYS belirleyicilerinden birisi olarak tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalarda yeme bozukluklarında alkol-madde kullanımı gibi sigara kullanımınında sık olduğu belirtilmiştir (47,48,49,50). Lundgren ve ark. (44) gece yemesi olanlarda sigara kullanımını (gece yemesi olanlarda %51,4, olmayanlarda %40,2) anlamlı olarak yüksek tespit etmişlerdir. Nikotin kısa dönemde enerji harcanmasını arttırır ve iştahı azaltabilir. Ancak ağır sigara içicilerinde, fiziksel aktivite azlığı, zayıf diyet ve sigara kullanımının kendisi kilo alımına yol açabilir (51). Bunun yanında nikotinin yemek sırasındaki kalori alımını arttırdığı belirtilmektedir (52,53). GYS’li hastalarda sigara kullanımının, beslenme kalitesinde düşmeye, kilo alımında artışa ve sonuçta gece yeme şikayetlerinde artışa yol açabileceği düşünülebilir. GYS’si olanlarda sigara kullanımının fazla olması dikkate değer olup ileri çalışmalarda incelenmesi gerekmektedir. Çalışmamızın en önemli kısıtlılığını GYS’nin tanımlanması ve tanısal değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Çalışmamızda GYS tanısının standardize edilmesi için önerilen son tanı kriterleri kullanılmıştır (15). GYS tanısı için geçmiş dönemde yapılan birçok çalışmada farklı tanı kriterlerinin kullanılmış olması elde ettiğimiz bulguların kıyaslanmasını güçleştirmektedir. Çalışmamızın bir diğer kısıtlılığı ise depresyon, anksiyete gibi klinik belirtilerin şiddetini değerlendirmek amaçlı ölçek kullanılmamış olmasıdır. Örneklem grubumuzun yeterince büyük olmaması ve sadece 374 Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu hasta gruplarından oluşması elde ettiğimiz sonuçların genellenmesini kısıtlayan diğer etkenleri oluşturmaktadır. Sağlıklı kontrol grubu ile psikiyatrik hasta gruplarının karşılaştrırıldığı çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Tüm bu kısıtlılıklara rağmen çalışmamız psikiyatri hasta grubunda yapılan az sayıda çalışmadan birisi olup, GYS ile psikiyatrik yakınmalar arasındaki ilişkiye dair önemli bulgular içermektedir. Özellikle majör depresyon hastaları olmakla birlikte psikiyatri kliniğine başvuran hastalarda GYS’nun sık görülebileceği söylenebilir. GYS’nin, psikiyatri kliniklerine başvuran hastalarda değerlendirilmesi ve psikofarmakolojik tedaviler, kilo alımı gibi GYS ile ilişkili olabilecek faktörlerin ele alınması gerekmektedir. GYS’nin psikiyatri hastalarında fark edilmesi ve tedavi planlamasında göz önünde bulundurulması, hem primer psikopatolojinin daha etkin tedavisine hem de GYS sonucu gelişebilecek kilo alımı gibi yaşam kalitesini azaltabilecek etkenlerin önlenmesine yardımcı olacaktır. Kaynaklar 1. Stunkard AJ, Grace WJ, Wolff HG. The night-eating syndrome; a pattern of food intake among certain obese patients. Am J Med 1955; 19:78-86. [CrossRef] 2. Striegel-Moore RH, Franko DL, May A, Ach E, Thompson D, Hook JM. Should night eating syndrome be included in the DSM? Int J Eat Disord 2006; 39:544-549. [CrossRef] 3. Striegel-Moore RH, Franko DL, Thompson D, Affenito S, Kraemer HC. Night eating: prevalence and demographic correlates. Obesity (Silver Spring) 2006; 14:139-147. [CrossRef] 4. Striegel-Moore RH, Dohm FA, Hook JM, Schreiber GB, Crawford PB, Daniels SR. Night eating syndrome in young adult women: prevalence and correlates. Int J Eat Disord 2005; 37:200-206. [CrossRef] 5. Striegel-Moore RH, Thompson D, Franko DL, Barton B, Affenito S, Schreiber GB, Daniels SR. Definitions of night eating in adolescent girls. Obes Res 2004; 12:1311-1321. [CrossRef] 6. Allison KC, Wadden TA, Sarwer DB, Fabricatore AN, Crerand CE, Gibbons LM, Stack RM, Stunkard AJ, Williams NN. Night eating syndrome and binge eating disorder among persons seeking bariatric surgery: prevalence and related features. Surg Obes Relat Dis 2006; 2:153-158. [CrossRef] 7. Goel N, Stunkard AJ, Rogers NL, Van Dongen HP, Allison KC, O’Reardon JP, Ahima RS, Cummings DE, Heo M, Dinges DF. Circadian rhythm profiles in women with night eating syndrome. J Biol Rhythms 2009; 24:85-94. [CrossRef] 8. Marshall HM, Allison KC, O’Reardon JP, Birketvedt G, Stunkard AJ. Night eating syndrome among nonobese persons. Int J Eat Disord 2004; 35:217-222. [CrossRef] 9. O’Reardon JP, Peshek A, Allison KC. Night eating syndrome : diagnosis, epidemiology and management. CNS Drugs 2005; 19:997-1008. [CrossRef] 10. Lundgren JD, Allison KC, Crow S, O’Reardon JP, Berg KC, Galbraith J, Martino NS, Stunkard AJ. Prevalence of the night eating syndrome in a psychiatric population. Am J Psychiatry 2006; 163:156-158. [CrossRef] 11. Stunkard A, Berkowitz R, Wadden T, Tanrikut C, Reiss E, Young L. Binge eating disorder and the night-eating syndrome. Int J Obes Relat Metab Disord 1996; 20:1-6. 12. Ceru-Bjork C, Andersson I, Rossner S. Night eating and nocturnal eating-two different or similar syndromes among obese patients? Int J Obes Relat Metab Disord 2001; 25:365-372. [CrossRef] 13. Gluck ME, Geliebter A, Satov T. Night eating syndrome is associated with depression, low self-esteem, reduced daytime hunger, and less weight loss in obese outpatients. Obes Res 2001; 9:264-267. [CrossRef] 14. Rand CS, Macgregor AM, Stunkard AJ. The night eating syndrome in the general population and among postoperative obesity surgery patients. Int J Eat Disord 1997; 22:65-69. [CrossRef] 15. Allison KC, Lundgren JD, O’Reardon JP, Geliebter A, Gluck ME, Vinai P, Mitchell JE, Schenck CH, Howell MJ, Crow SJ, Engel S, Latzer Y, Tzischinsky O, Mahowald MW, Stunkard AJ. Proposed diagnostic criteria for night eating syndrome. Int J Eat Disord 2010; 43:241-247. 16. Birketvedt GS, Florholmen J, Sundsfjord J, Osterud B, Dinges D, Bilker W, Stunkard A. Behavioral and neuroendocrine characteristics of the night-eating syndrome. JAMA 1999; 282:657-663. [CrossRef] 17. Allison KC, Grilo CM, Masheb RM, Stunkard AJ. Binge eating disorder and night eating syndrome: a comparative study of disordered eating. J Consult Clin Psychol 2005; 73:1107-1115. [CrossRef] 18. O’Reardon JP, Stunkard AJ, Allison KC. Clinical trial of sertraline in the treatment of night eating syndrome. Int J Eat Disord 2004; 35:16-26. [CrossRef] 19. Rand CS, Kuldau JM. Morbid obesity: a compraison between a general population and obesity surgery patients. International Journal of Obesity 1993; 17:657-661. 20. Lundgren JD, Rempfer MV, Brown CE, Goetz J, Hamera E. The prevalence of night eating syndrome and binge eating disorder among overweight and obese individuals with serious mental illness. Psychiatry Res 2010; 175:233-236. [CrossRef] 21. Palmese LB, Ratliff JC, Reutenauer EL, Tonizzo KM, Grilo CM, Tek C. Prevalence of night eating in obese individuals with schizophrenia and schizoaffective disorder. Compr Psychiatry 2012. 22. Orhan FO, Ozer UG, Ozer A, Altunoren O, Celik M, Karaaslan MF. Night eating syndrome among patients with depression. Isr J Psychiatry Relat Sci 2011; 48:212-217. 23. First MB, Spitzer RL, Giboobn M, Williams J. Structed Clinical Interview for DSM IV Axis Disorders (SCID-1) Clinical Version; Washington D.C. and London, American Psychiatric Pres., 1997. 24. Özkürkçügil A, Aydemir Ö, Yılmız M, Esen Danacı A, Köroğlu E. DSM-IV Eksen I bozuklukları için yapılandırılmış klinik görüşmenin Türkçeye uyarlanması ve güvenilirlik çalışması. İlaç ve Tedavi Dergisi 1999; 12:233-236. 25. Allison KC, Lundgren JD, O’Reardon JP, Martino NS, Sarwer DB, Wadden TA, Crosby RD, Engel SG, Stunkard AJ. The Night Eating Questionnaire (NEQ): psychometric properties of a measure of severity of the Night Eating Syndrome. Eat Behav 2008; 9:62-72. [CrossRef] 26. de ZM, Burgard MA, Schenck CH, Mitchell JE. Night time eating: A review of the literature. Eur Eat Disord Rev 2003; 11:7-24. [CrossRef] 27. Orhan FO, Tuncer D. Gece Yeme Bozuklukları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 2009; 1:132-154. 28. Calugi S, Dalle GR, Marchesini G. Night eating syndrome in class II-III obesity: metabolic and psychopathological features. Int J Obes (Lond) 2009; 33:899-904. [CrossRef] 29. de ZM, Roerig DB, Crosby RD, Karaz S, Mitchell JE. Night time eating: a descriptive study. Int J Eat Disord 2006; 39:224-232. [CrossRef] 30. Lundgren JD, Allison KC, O’Reardon JP, Stunkard AJ. A descriptive study of non-obese persons with night eating syndrome and a weight-matched comparison group. Eat Behav 2008; 9:343-351. [CrossRef] 31. Friedman S, Even C, Thuile J, Rouillon F, Guelfi JD. Night eating syndrome and winter seasonal affective disorder. Appetite 2006; 47:119-122. [CrossRef] 32. Allison KC, Stunkard AJ, Their SL. Overcoming night eating syndrome: a step-by-step guide to breaking the cycle. Oakland, CA, New Harbinger, 2004. 33. Spaggiari MC, Granella F, Parrino L, Marchesi C, Melli I, Terzano MG. Nocturnal eating syndrome in adults. Sleep 1994; 17:339-344. Kucukgoncu ve Bestepe Gece Yeme Sendromu 34. Sassaroli S, Ruggiero GM, Vinai P, Cardetti S, Carpegna G, Ferrato N, Vallauri P, Masante D, Scarone S, Bertelli S, Bidone R, Busetto L, Sampietro S. Daily and nightly anxiety among patients affected by night eating syndrome and binge eating disorder. Eat Disord 2009; 17:140-145. [CrossRef] 35. Napolitano MA, Head S, Babyak MA, Blumenthal JA. Binge eating disorder and night eating syndrome: psychological and behavioral characteristics. Int J Eat Disord 2001; 30:193-203. [CrossRef] 36. Zimmermann U, Kraus T, Himmerich H, Schuld A, Pollmacher T. Epidemiology, implications and mechanisms underlying drug-induced weight gain in psychiatric patients. J Psychiatr Res 2003; 37:193-220. [CrossRef] 37. Jensen GL. Drug-induced hyperphagia: what can we learn from psychiatric medications? JPEN J Parenter Enteral Nutr 2008; 32:578-581. [CrossRef] 38. Manni R, Ratti MT, Tartara A. Nocturnal eating: prevalence and features in 120 insomniac referrals. Sleep 1997; 20:734-738. 39. Vinai P, Allison KC, Cardetti S, Carpegna G, Ferrato N, Masante D, Vallauri P, Ruggiero GM, Sassaroli S. Psychopathology and treatment of night eating syndrome: a review. Eat Weight Disord 2008; 13:54-63. [CrossRef] 40. Agargun MY, Kara H, Solmaz M. Sleep disturbances and suicidal behavior in patients with major depression. J Clin Psychiatry 1997; 58:249-251. [CrossRef] 41. Agargun MY, Kara H, Solmaz M. Subjective sleep quality and suicidality in patients with major depression. J Psychiatr Res 1997; 31:377-381. [CrossRef] 42. Adami GF, Campostano A, Marinari GM, Ravera G, Scopinaro N. Night eating in obesity: a descriptive study. Nutrition 2002; 18:587-589. [CrossRef] 43. Aronoff NJ, Geliebter A, Zammit G. Gender and body mass index as related to the night-eating syndrome in obese outpatients. J Am Diet Assoc 2001; 101:102-104. [CrossRef] 44. Lundgren JD, Williams KB, Heitmann BL. Nocturnal eating predicts tooth loss among adults: results from the Danish MONICA study. Eat Behav 2010; 11:170-174. [CrossRef] 375 45. Striegel-Moore RH, Franko DL, Thompson D, Affenito S, May A, Kraemer HC. Exploring the typology of night eating syndrome. Int J Eat Disord 2008; 41:411-418. [CrossRef] 46. Colles SL, Dixon JB, O’Brien PE. Night eating syndrome and nocturnal snacking: association with obesity, binge eating and psychological distress. Int J Obes (Lond) 2007; 31:1722-1730. [CrossRef] 47. Pisetsky EM, Chao YM, Dierker LC, May AM, Striegel-Moore RH. Disordered eating and substance use in high-school students: results from the Youth Risk Behavior Surveillance System. Int J Eat Disord 2008; 41:464-470. [CrossRef] 48. Sandager N, Peterson CB, Allen S, Henderson KE, Crow S, Thuras P. Tobacco use and comorbidity in bulimia nervosa. Int J Eat Disord 2008; 41:734-738. [CrossRef] 49. Saules KK, Collings AS, Hoodin F, Angelella NE, Alschuler K, Ivezaj V, Saunders-Scott D, Wiedemann AA. The contributions of weight problem perception, BMI, gender, mood, and smoking status to binge eating among college students. Eat Behav 2009; 10:1-9. [CrossRef] 50. Kendzor DE, Adams CE, Stewart DW, Baillie LE, Copeland AL. Cigarette smoking is associated with body shape concerns and bulimia symptoms among young adult females. Eat Behav 2009; 10:56-58. [CrossRef] 51. Chiolero A, Faeh D, Paccaud F, Cornuz J. Consequences of smoking for body weight, body fat distribution, and insulin resistance. Am J Clin Nutr 2008; 87:801-809. 52. Perkins KA, Epstein LH, Stiller RL, Fernstrom MH, Sexton JE, Jacob RG, Solberg R. Acute effects of nicotine on hunger and caloric intake in smokers and nonsmokers. Psychopharmacology (Berl) 1991; 103:103-109. [CrossRef] 53. Perkins KA, Epstein LH, Sexton JE, Solberg-Kassel R, Stiller RL, Jacob RG. Effects of nicotine on hunger and eating in male and female smokers. Psychopharmacology (Berl) 1992; 106:53-59. [CrossRef]