ULUSLARARASI EKONOMİ Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR Uluslararası Ekonomi Uluslararası Ekonomi mal ve hizmetlerin ithalat ve ihracatıyla üretim faktörlerinin uluslararası alanda dolaşımını ele alır. Bağımsız devletler arasındaki ekonomik ilişkilerin tüm yönlerini inceler. Uluslararası ticaretin iç ticaretten ayıran nedenler: 1-Farklı Ekonomik Sistemler Devletler farklı ekonomik sistemleri benimsemiş olabilirler, örneğin; bazıları liberal, bazıları devletçi, bazıları da sosyalist olabilirler. Aynı sistemi benimsemiş bile olsalar ekonomik yasal ve idari düzenlemeleri farklı olabilir. 2- Hal Ve Hizmet Akımlarına Müdahale (Kambiyo Denetimi, Kota) Ülkeler toplum yararını ön planda tutarak, uluslar arası mal ve hizmet akımlarına mudahale de bulunabilirler. Örneğin; dış ticareti kısıtlamak için gümrük tarifeleri, kotalar, ithalat yasakları, kambiyo denetimi gibi önlemlere baş vururlar. 3-Farklı Ulusal Paralar (Döviz Piyasası) Siyasal ekonominin en doğal sonuçlarından birisi de her ülkenin kendine has para sisteminin olmasıdır. Uluslararası ekonomik işlemler farklı para birimine sahip ülkeler arasında yapıldığından, bu paraların birbirlerine dönüştürülmeleri gerekir. Bu işlemler uygulamada döviz piyasasını oluşturur. 4-Faktör Hareketleri (Sermaye, Transferi Serbest Olmayan İşgücü Faktörü Gibi) Emek ve sermaye gibi üretim faktörleri ülkeler arasında ülke içinde olduğu kadar hareketli değildir. FAKTÖR HAREKETLİLİĞİ EMEK FAKTÖRÜ: Hemen her ülkede yabancı işçi çalıştırılmasını engelleyen yasaklar vardır. SERMAYE FAKTÖRÜ: Ulusal ekonomiyle karşılaştırıldığında sermaye faktörünün hareketliliği de uluslar arası alanda düşüktür. ÜCRET VE FAİZ FARKLILIĞI: Faktör hareketliliğinin farklılığı faktör fiyatlarında da görülür. 5-Farklı Dil Ve Adetler Ulusların örf adetleri ve alışkanlıkları farklıdır. Örneğin; Bazı ülkelerde trafik sağdan bazılarında ise soldan kullanılmaktadır, bazı ülkeler ağırlık ölçülerini kğ bazıları ise pound kullanmaktadırlar vs.. 6-Az Gelişmiş Ülkelerin Kalkınması Az gelişmiş ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki gelir farklılıkları uluslararası ticarette sorunlar yaratmaktadır. 7-Uzaklık (Taşıma Giderleri) Uzak mesafelerdeki ülkeler arasında taşımacılık önemli bir sorundur. Taşıma giderleri, bölgeler arası ticarette de vardır, fakat uluslar arası ticaretteki kadar önemli etkiler doğurmaz. Böylece yukarıda anlattığımız bütün bu faktörler uluslararası ekonominin farklı bir bilim dalı olarak incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Dış Ticaret Teorileri Soyut Dış Ticaret Teorisi Uluslararası ekonomik işlemlerin reel ve parasal yönleri vardır. Soyut dış ticaret teorisinin başlıca amacı temel kuralları göstermek istediğinden parasal olayları göz önüne almaz. Reel maliyet unsurlarıyla anlatır. Bu sebeple soyut dış ticaret denmektedir. Bir ülke hangi mallarda, hangi ülkelerle ve ne miktarlarda dış ticaret yapar? Bu soruya cevap aramaya çalışacağız. VARSAYIMLAR (SOYUT DIŞ TİCARET TEORİSİ) İlişki halinde bulunan iki ülkenin bulunması Para yok Mal fiyatlar da TRŞ(Tam rekabet şartları) geçerli Ekonomik müdahale yok Kota gümrük vb kısıtlama yok Taşıma giderleri yok İş gücü ülkeler arası hareketsiz Ülkeler neden dış ticaret yaparlar? Uluslar arası toplum büyük küçük birçok ülkeden oluşmuştur. Bu ülkeler doğal kaynak ve teknolojik ilerleme gibi özellikleri bakımından faklılıklar gösterirler. Uluslararası iktisat çeşitli ülkelerarası mal ve hizmet akımını açıklamaya çalışır. 1-YERLİ ÜRETİM YOKLUĞU VE/VEYA YETERSİZLİĞİ Doğal Kaynakların Yeryüzündeki Dengesiz Dağılımı Teknik Bilgi Ve İleri Derecede Uzmanlaşamamış İş Gücü Yokluğu Ekonomik Gelişme Farklılıkları 2-ULUSLARARASI FİYAT FARKLILIKLARI 3-FARKLILAŞTIRILMIŞ MALLAR Dış ticaretin diğer bir nedeni de mal farklılaştırılmasıdır. Her bir ürünün diş görünüşünde olduğu gibi kullanım fonksiyonları da birbirinden farklıdır. Araba A.B.D. yapımı (büyük araba) örneği. Malın farklılığı mı önemli yoksa karşılaştırmalı üstünlük teorisi mi? Fiyat farklılıkları büyükse karşılaştırmalı üstünlükler teorisi önem kazanmaktadır, fiyat farklılıkları önemli değilse nitelik farkları öne çıkmaktadır. SOYUT DIŞ TİCARET TEORİSİ Merkantalizm: iç ve dış ticarette kısıtlayıcılıkla himayeciliği içeren tavır. Hazinenin deniz aşırı ülkelerden değerli mallarla doldurulmasına ve ithalatın kısıtlanmasına dayanıyordu. Sanayi devriminden sonra İngiltere mallarını boşaltacak piyasalar aramaya başlamasıyla diğer iktisat teorileri gelişti. Klasik Görüş Liberalizm: 19. yüzyılda İngiltere’de sanayi devrimi tamamlandıktan sonra kendi ihtiyacı haricinde ürettiği ürünleri satabilecek pazarların arayışına girmesiyle ortaya çıkmıştır. Dış Ticaret teorileri İlk Teoriler 1. Mutlak üstünlükler teorisi 2. Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi Mutlak üstünlükler teorisi Ulusların Zenginliği ( Adam SMITH,1899): Birey refahını (homo econmicus) ön plana çıkartan, piyasaya gerektiği yerde müdahale eden bir, adeta “gizli bir elin“ varlığını iddia ettiği ve slogan olarak “bırakınız yapsınlar” cümlesini benimseyen görüştür. Adam Smith dış ticarette liberal görüşlerin savunucusu olmuştur. Smith’in ticaret görüşü mutlak üstünlükler teorisidir. Örnek Amerika ve İngiltere’de buğday ve kumaş olmak üzere iki türlü mal üretilmektedir. Amerika’da 100 birim işgücü; İngiltere’de 80 birim işgücü bulunmaktadır. İşgücü Dış ticaret yapılmadan önce %70 buğday üretimi %30 kumaş üretiminde kullanılmaktadır. Amerika ve İngiltere ne kadar buğday ve kumaş üretip tüketmelidir? Örnek: Amerika ve İngiltere’de Bir birim işgücünün üretebileceği buğday ve kumaş miktarları Tablo’dan görüleceği gibi Amerika buğday İngiltere ise kumaş üretmelidir. ülke Amerika İngiltere Buğday Kumaş 12 birim 2 birim 6 birim 5 birim Dış ticaretten önce buğday ve kumaş üretim miktarları Ülkeler Amerika buğday 70*12=840 kumaş 30*2= 60 İngiltere 56*6= 336 24*5=120 1176 180 Toplam Uzmanlaşma Amerika 100*12=1200 birim buğday İngiltere80*5=400 birim kumaş üretecektir. Dış ticaret yapılırsa; Ticaret haddi Ticaret haddi =İhracat fiyatı/İthalat fiyatı Ticaret hadleri İç ticaret hadleri Amerika =12 buğday/2 kumaş=6 İngiltere =6 buğday/5 kumaş=1.2 Dış ticaret hadleri Varsayım 2 buğday =1kumaş=2 olduğunu, İngiltere’nin 170 birim kumaş Amerika’ya sattığını ve 340 birim buğday satın aldığını varsayalım. Uzmanlaşma ve ticaretten sonra Amerika ve İngiltere’nin sahip olacağı buğday ve kumaş miktarları Ülkeler buğday kumaş Amerika 860 170 İngiltere 340 230 1200 400 Toplam Uzmanlaşma ve Ticaret sonucu Amerika ve İngiltere’nin kazançları buğday kumaş Amerika 860-840=20 170-60=110 İngiltere 340-336=4 230-120=110 Toplam 1120-1176=34 400-180=220 Ülkeler kapalı ekonomi durumuna göre daha karlı buldukları için dış ticaret seçeneğini kullanmaktadırlar. Adam Smith ise bunu Mutlak Üstünlük Teorisine dayandırmaktadır. Mutlak üstünlükler genel anlamıyla çok kısıtlayıcılı ve uygulaması zordur. Oysa karşılaştırmalı üstünlükler teorisi diş ticarete daha uygun bir yaklaşım getirmiştir. KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Bu teoride, KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ, uluslararası işbölümü kavramı ortaya çıkmaktadır ki; bu da dünya refahını arttıracağı düşünülen bir unsurdur. Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi Ülkelerarası verimlilik farklılıkları vardır, bazı ülkeler bazı malları üretmede diğerinden daha etkindir, dolayısıyla bu malları daha ucuza elde ederler. Ülkeler ucuza mal ettiği malları kendisi üretecek diğerlerini ise dışarıdan alacaktır. Kaynağını en etkin biçimde kullanacaktır. iş bölümü Bu sistem; Uluslararası iş bölümünü zorunlu kılmakta, serbest dış ticaret rejimini zorunlu kabul etmektedir. az gelişmiş ülkeler açısından; Bu ülkelerde sanayileşmenin başında doğrudan karşılaştırmalı üstünlük teorisi geçerli olmamakla birlikte öncelikle; sanayinin biraz korunduktan ve geliştirildikten, sonra serbest dış ticarete geçilmesi gereklidir. Ricardo Teorisi Karşılaştırmalı Üstünlük Buğday Kumaş Amerika 12 6 İngiltere 4 5 Bu tablodaki değerlere göre Amerika söz konusu her iki malda da mutlak üstünlüğe sahiptir. Bu konumda mutlak üstünlük teorisine göre dış ticaret yapılamaz. Karşılaştırmalı üstünlük teorisine göre ise Amerika buğday sektöründe üstünlüğü 3 kat, kumaş sektöründe ise 6/5 kat daha fazladır. İç ticaret hadleri Amerika 12/6=2 veya 2/1=2 İngiltere 4/5=0.80 Amerika buğday üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Üstünlükler O halde maliyetlerden bakıldığında; Amerika buğdayı İngiltere ise kumaşı daha ucuza üretmektedir. Böylece Amerika buğday’da İngiltere ise kumaş üretiminde uzmanlaşır. Örnek Amerika’da 100 br işgücü, İngiltere de 80 birim işgücü varsa; Amerika ve İngiltere işgüçlerinin %70’ini buğday ve %30’unu kumaş üretiminde kullandığını varsayalım. Dış ticaretten önce Amerika ve İngiltere’de üretilen buğday ve kumaş miktarları buğday Amerika İngiltere Toplam 70*12=840 56*4=224 1060 kumaş 30*6=180 24*5=120 300 Uzmanlaşma Amerika 12*100=1200 br buğday İngiltere 5*80= 400 birim kumaş üretir. Dış Ticaret hadler=1.5 buğday/1kumaş ise; İngiltere kumaşın %50’sini Amerika’ya 200 birim satıp, 1/1.5 oranında, Amerika’dan 300 birim buğday alsa; Uzmanlaşma sonuçları buğday kumaş Amerika İngiltere 900 300 200 200 Toplam 1200 400 Uzmanlaşma ve ticaret sonucu kazançlar buğday Amerika İngiltere Toplam 900-840=60 şarap 200-180=20 300 -224=76 200-120=80 1200-1064=136 400-300=100 Klasik Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisinin Eksiklikleri: Ricardo’ya göre maliyet unsuru sadece ‘emek’ ten ibarettir. İşgücünün ülkeler arası verimlilik farkını açıklamaz. Emeğin ülkeler arasındaki hareketliliği sıfırdır. Tam uzmanlaşmaya dayanmaktadır. Arz fonksiyonu ile ilgili bir teoridir. Talep yönü ile ilgilenmez. Diğer teoriler Fırsat Maliyetleri Teorisi Fırsat Maliyetleri ve Karşılaşmalı üstünlükler Teorisi Bir birim ürünü üretmek için gerekli olan tüm kaynakların toplam değerine birim üretim maliyeti denir ve verimlilik yerine ele alınması gereklidir. Fırsat maliyeti, bir malın üretimini bir birim arttırmak için vazgeçilen başka bir birim malın maliyetidir. Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’nin eksikliklerini fırsat maliyeti ile açıklanmaya çalışılmıştır. Kağıt Buğday Türkiye(TL) 10 1 A.B.D.($) 1 1 Parasal değerler Şimdi Üretim faktörlerinden: Emek Sermaye Doğal kaynakların Parasal değerlerini bulmaya çalışalım. Türkiye’de 1 birim kağıt 10 birim buğdaya eş maliyettedir, yani 1 birim kağıt elde etmek 10 birim buğdaya ihtiyaç vardır. Bu verilere göre Türkiye dış ticarette uzmanlaşmaya gidecek olursa buğday ürünü konusunda; A.B.D.dış ticarette uzmanlaşmaya gidecek olursa kağıt ürünü konusunda uzmanlaşma yolunu seçecektir. DIŞ TİCARET KAZANÇLARI Örneğimizde Türkiye’de bir birim tarım ürünü = 1/10 birim sanayi ürünü A.B.D. ‘de ide bir birim tarım ürünü = 1 birim sanayi ürünü eşitliği geçerlidir. Hiçbir ülke kendi ekonomisindeki iç piyasa fiyatlarından daha düşük seviyede ticaret yapmak istemez. DIŞ TİCARET KAZANÇLARI ABD de iç maliyetler oranı ABD ticaret yapamaz Sanayi Ürünü Karlı dış ticaret alanı 4 2 Türkiyede iç maliyetler oranı Türkiye dış ticaret yapmaz 2 4 DIŞ TİCARET KAZANÇLARI Dünya ticaret fiyatları; A.B.D. iç piyasa fiyatlarına ne ölçüde yaklaşırsa; Türkiye’nin kârı da o ölçüde fazla olacaktır, Dünya ticaret fiyatları Türkiye’nin iç piyasa fiyatlarına yaklaşırsa; A.B.D. ‘nin kârı da fazla olacaktır. DIŞ TİCARET HACMİ VARSAYIMLAR: İki ülkeli modelde ülkelerin birbirleri arasındaki dış ticaret hacimleri eşit olmalıdır. Maliyetler sabit Verimlilik artışı yok. Bu durumu dönüşüm eğrileri ile gösterecek olursak; DIŞ TİCARET HACMİ Bu durumu dönüşüm eğrileri ile gösterecek olursak; Ulusal İç Fiyatlar Buğday Kağıt Türkiye(TL) 1 10 A.B.D.($) 1 1 Karşılaştırmalı Üstünlükler Türkiye’de 1 birim kağıt 10 birim buğdaya eş maliyettedir, yani 1 birim kağıt elde etmek 10 birim buğdaya ihtiyaç vardır. A.B.D. de ise 1 birim kağıt 1 birim buğdaya eş maliyettedir, yani 1 birim kağıt elde etmek 1 birim buğdaya ihtiyaç vardır. İki ülkenin dış ticarette bulunabilmesi için en üst ve en alt sınırları belirlemek gereklidir. Bu iki ülke arasındaki ticaret sınırları şu çerçevede olmalıdır. En yüksek 1 br kağıt 1 birim buğday = En düşük 1/10 br kağıt 1 birim TL / buğday = En fazla 1 TL = 1 $ En az 1 TL = 1/10 $ olmalıdır. 1 TL = 5 $ olursa En yüksek 1 $ En düşük 1/10 $ Buğday Kağıt Türkiye($) 5 50 A.B.D.($) 1 1 olmalıdır. A.B.D. ‘de her iki malda ucuzdur. Türkiye ticaret yapamaz. Türkiye’de devalüasyon yapılarak sınırlar içindeki yerini saptar. İKİ ÜLKE İÇİN İKİDEN FAZLA MALLI MODELLER: Buğda y Makine Kağıt Şarap Türkiye(TL 2 ) 20 10 6 A.B.D.($) 6 4 8 2 Buğday Fiyatlarını ölçü alırsak fırsat maliyetleri şu şekilde olur, Buğday Makine Kağıt Şarap Türkiye(TL) 1 10 5 3 A.B.D.($) 1 3 2 4 Sıralarsak; Türkiye Karşılaştırmalı Üstünlük Şarap Buğday Kağıt Makine 4:3 1:1 2:5 3:10 Türkiye’nin şarap A.B.D.’nin kağıt ihraç etmesi gerekir. İşçi ücretleri açısından ise her ülkede kendi verimliliği ile orantılı olmalıdır. TALEP KOŞULLARI ve SOYUT DIŞ TİCARET TEORİSİ Ülkelerin iç fiyatlarının oranları birbirinden farlı olduğu sürece dış ticaret yaparlar. Arz ve talep koşullarının bu teoriye dahil edersek; Dünya ticaretinin boyutu ülkelerin birbirlerine olan malların nispi taleplerinin şiddetine bağlıdır. KARŞILIKLI TALEP KANUNU: J. STUART MILL Uluslararası fiyat seviyesini talebin şiddeti belirler. Örneğin Türkiye – A.B.D. mallarına çok fazla ihtiyaç duyuyorsa fiyatlar A.B.D. ‘ nin iç fiyatına yakın oluşacaktır. Eşit olmayan rekabet Eğer ticarette ortaklardan birisi çok zayıf, diğeri çok güçlü ise karşılıklı talep kanunu geçerli olmayabilir ve fiyatlar güçlü ülkenin fiyatlarına yakın oluşur. TAŞINMA GİDERLERİNİN ETKİLERİ Taşınma giderlerini incelememizi katarsak yukarıdaki açıklamamız ülkelerin iç fiyat farklarının taşıma giderlerinden büyük olması gerekir. Şayet taşıma gideri çok fazla ise kârlı dış ticaret imkanı olamaz. Taşıma giderleri çok karmaşıktır. (Navlun, konteynır giderleri, CIF, FOB gibi) Faktör Donatımı Teorisi Heckscher-ohlin teorisi Karşılaştırmalı üstünlük teorisi dış ticaretin nedeni, üretim maliyetlerinin farklı olması nedeniyle maliyetlerin farklı oluşudur. Ülkeler arası maliyet fiyatları neden farklıdır? Maliyet farklılıkları Her malın emek sermaye oranları farklıdır. Bazı mallar sermaye yoğun, bazıları emek yoğundur. Ülkelerin yapısı Emek ve sermayenin ülkeler arası dağılımına bakacak olursak, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler emek yoğundur. Emek yoğun malları daha ucuza üretirler Bu durumu HECKSHER Ohlin teorisinde fiziki olarak düşünürsek ; Ca La Ct Lt T: Türkiye A. A.B.D. C: Kapital L : Emek Faktör donanımı Türkiye İşgücü Amerika Sermaye Üretim Türkiye Emek yoğun mallar Amerika üretir. Sermaye yoğun mallar zevk ve tercihler Fakat ülkelerin zevk ve tercihlerinin farlı olduğu kabul edilirse, yukarıdaki teori aynı yönlü çıkmayabilir. Yani Türkiye’de talep buğdaya yatkın ise buğday fiyatları artacak ve kağıt ucuzlayacaktır. Kağıdın iç piyasa fiyatı düşmüştür A.B.D. ‘de tersi yaşanırsa, Türkiye kağıt A.B.D. buğday ihraç etmek isteyecektir. Faktör fiyatlarının eşitlenmesi Bu teorinin sonucu mal ticareti yoluyla faktör fiyatları eşitlenecektir. Faktör hareketliliği olmayan bir varsayımda faktör fiyatlarının eşitlenmesi şu şekilde gelişebilir; Buğday ihracatıyla Türkiye de buğdayda uzmanlaşacak böylece buğday giderek pahalanacak A.B.D. ise fiyatlar düşecektir, böylece nispi fiyatlar eşitlenir. Gerçek hayatta ise ülkelerin faktör fiyatları hiçbir zaman birbirine eşit değildir. Örneği sendikaların ücret politikası (emeğin fiyatının yüksek tutulması). Faktör donanımı teorisi Bu teori çok sağlam bir mantığa dayanmaktadır. Konulan varsayımlardan tartışmasız sonuçlara ulaşılır. Matematik ve geometri yöntemlerin ygulamasına çok uygun bir teoridir. Bu teori yardımıyla kalkınmanın dış ticarete etkileri, uluslararası faktör hareketlerinin nedenleri, dış ticaretin gelir dağılımına etkileri vs. gibi bir dizi önemli sorunlar kolaylıkla cevaplanmaktadır. LEONTIEF PARADOKSU 1930’larda girdi - çıktı tablolarını geliştirmiş, her malın emek ve sermaye bileşenini ayırmaya çalışmıştır. A.B.D. ‘de yaptığı çalışmada, İHRACAT İTHALAT SERMAYE / $ 2550780 3091339 EMEK 182313 170004 1 milyon $ ihracatta 2550780 $ sermaye 1 milyon $ ithal ikamesi malda daha az, emek ise daha fazladır. Yani A.B.D. emek yoğun mal ihraç etmektedir. Leontief paradoksunda bu durum şöyle açıklanmıştır: bir A.B.D.'li işçi 3 tane yabancı işçiye bedeldir. Buna vasıflı emek olarak adlandırılır. DİĞER HİPOTEZLER YETİŞKİN İŞ GÜCÜ HİPOTEZİ Eğitimli iş gücüne sahip ülkeler bu faktörlerin kullanıldığı mallar ihraç eder. Vasıfsız iş gücüne sahip ülkeler ise bu iş gücünün kullanıldığı mallara yönelirler. DİNAMİK YAKLAŞIM Ticaret haddi = İhracat fiyatı İthalat fiyatı Bu oranın yükselmesi ülkenin refahının artmasının göstergesidir. Ekonomik büyüme üretim kapasitesinin artışı Her iki faktörde aynı oranda büyürse toplam değişim ülkenin tüketiminin ne yönde değişeceğine bağlıdır. Tüketim alışkanlıkları ithal mal yönünde değişirse ithal mallar pahalanır. Her iki faktörde farklı miktarda büyürse: Eğer emek faktörü büyürse, ticaret yapılan malın üretimi artar. Şayet sermaye büyürse sermaye yoğun malın üretimi artar. Birincisine ticaret arttırıcı yönlü üretim, ikincisine ticaret azaltıcı yönlü üretim denir. Fakat bu durum tam olarak böyle gelişmez. Buğdayda emeği kullanmak için biraz da sermayeye ihtiyaç vardır. Bu da sanayi kesiminden elde edilecektir. Bu tip büyüme ise Yoksullaştıran büyüme olarak adlandırılır. TEKNOLOJİ AÇIĞI HİPOTEZİ Malı icat eden ilk ihracatçısı olur. Örneğin tekstil İngiltere ‘de doğmuştur MAL GELİŞTİRME HİPOTEZİ(TERCİHLERDE BENZERLİK) Azınlığın zevki bazen genel zevkle çakışmaz. A.B.D. ‘den büyük araba ithal edilir. DİNAMİK YAKLAŞIM Daha önce incelediğimiz SOYUT DIŞ TİCARET TEORİSİ statiktir. Değişimi de göz önüne almalıyız. Faktör Donanımı Değişebilir. Ticaret Hadleri Değişebilir 1. TEKNOLOJİK GELİŞME Belirli kaynaklarla daha fazla mal üretilmesi olarak tanımlanır. 1-Yansız 2-Emek tasarrufu 3-Sermaye tasarrufu Sağlanması olarak incelenir. 1-Yansız : Her iki faktörden de aynı oranda tasarruf sağlanır. 2-Emek tasarrufu Emeğin marjinal verimliliği düşer. Emek açığa çıkar. Gerçek hayat bu yöndedir. 3-Sermaye tasarrufu Sermaye açığa çıkar. 2. TOPLUMSAL ZEVKLERDE DEĞİŞME DIŞ TİCARET VE EKSİK REKABET TAM REKABET VE TEKEL PİYASALARI Tam rekabet piyasalarını bilmekteyiz. Bu piyasalarda fiyat = MM = MR eşitliği vardır. Tekel piyasalarda ise MM fiyat dir. Tekelci piyasa kaç birim üretirse fiyatını kendisi belirler. Fiyat Fiyat MM MM TM TM P P Talep D L MR Miktar Tam rekabet Miktar Tekel Uluslararası Fiyat Farklılaştırması Monopolcü durumda bulunan büyük bir firmanın ürettiği malı iç ve dış piyasalarda farklı fiyatlardan satmasına uluslararası fiyat farklılaştırması denir. Böyle piyasalar birbirinden ayrılmış olmalıdır. Marjinal gelirleri farklı olmalıdır. Tanım gereği bir malın son biriminden elde edilen gelir marjinal gelirdir. Monopolcü iç ve dış piyasa mal miktarını şöyle ayarlar; Her iki piyasanın da MR’ ni eşitlemeye çalışır. (yani bir piyasada MR ötekinden yüksekse üretimi o piyasaya kaydırmak gerekir. DAMPİNG Monopolcü malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük fiyattan satmasıdır. Dış piyasanın talep esnekliği daha yüksekse bu malları daha ucuza satabilir. DUMP İÇİNİ BOŞALTMAK KARTEL Benzer mal ve hizmetleri üreten firmaların fiyatları belirlemek üretimi azaltmak, piyasaları bölüştürmek veya yeni teknolojileri sınırlandırmak için aralarında yapmış oldukları anlaşmalardır. Patent anlaşması bir yeniliği bulana hükümetin sağlamış olduğu monopol hakkıdır. Çok Uluslu Şirketler’ in yabancı ülkelerde yaptığı yatırımlar. Kartellerin Amacı Fiyatların denetimi Piyasaların paylaştırılması Arzın sınırlandırılması Dış rekabetin önlenmesi Teknoloji gelişmenin engellenmesi A.B.D. ‘de ve ortak pazarda kartellere hükümet tarafından sıkı denetleme yapılmaktadır. KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKLER TEORİSİ VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER Tam rekabet koşulları ve görünmez el sayesinde piyasa mekanizmasının işleyişi optimum üretim yapısı sağlanmasına ve optimum kaynak dağılımına yol açar. Bu duruma pareto optimumu denir. Gelişmekte olan ülkeler açısından dinamik yararları şöyle özetlenebilir. Sermaye Malları İthali: ekonomik kalkınma sermaye malları stokunun artışına bağlıdır. Bu kaynak ithalatla sağlanabilir. Tasarruf açığını gidermek: dış yardım alarak kalkınma sağlanabilir. Modern teknoloji ithali İç piyasa darlığın kırılması : yoksulluk çemberinin kırılması, ihracata yönelik üretim yaparak tam kapasite ile fabrikaların çalışması Faktör Hareketleri : iş gücü ihracı , işçi dövizleri Rekabetin Artması BÜYÜME İTHAL İKAMESİ İHRACATIN ÖNDERLİK ETTİĞİ BÜYÜME Forward Linkage ileriye dönük büyüme Backward Linkage geriye dönük büyüme DÖVİZ PİYASASI Uluslararası ekonomik işlemlerin bir reel bir de parasal yönü vardır. Birincisi mal ve hizmet akımlarını ikincisi ise bu işlemin parasal yönünü kapsar. DÖVİZ KAVRAMI: Yabancı ülkelerin paralarına döviz denir. Uluslararası ticarette döviz kullanılır. Uluslararası ticaret olduğunda bu paraların birbirlerine dönüştürme sorunu vardır. Döviz fiyatı (kambiyo kuru) bir birim yabancı para satın almak için gerekli yerli para miktarı olarak tanımlanır. Dövizin alınıp satıldığı yer banka komisyoncu hazine ve merkez bankası İlgili üç taraf vardır : 1-Alıcı 2-Satıcı 3-Döviz piyasası Döviz Kurları Önceki konularda anlatılan bilgiler ne kadar soyut teorinin kapsamında olsa da döviz kuralarını anlatmamızı engellemez. Her ülkenin kuruluş şartlarından biri olan kendi milli para birimi vardır ve bu paraların diğer para birimleri ile değişimine Döviz Kuru diyoruz. Döviz Kuru, ya arz ile talebe göre serbestçe belirlenir ya da hükümet yetkilileri iki şekilde belirlenir. Hükümetçe belirlenen ilk Döviz Kuru rejimi serbest kur ikincisi ise sabit kur rejimidir. DÖVİZ KURU Her malın olduğu gibi dövizin de bir fiyatı vardır. Altın – para standardı dönemlerinde uluslar arası para otomatik olarak belirlenebilmekteydi. altın standardı Çünkü altın standardın da her ülke parasını otomatik olarak altın standardına bağlamış ve bu iş içinde hazineyi görevlendirmiştir. Örneğin Osmanlı Lirası 1 gr altına A.B.D. doları 2 gr altına eşit ise bir Osmanlı Lirası 0,5 A.B.D. doları eşit olur. Düşük döviz kuru Döviz kurlarının yüksek oluşunun ihracat ve ithalat bakımından taşıdığı önem büyüktür. Düşük döviz kuru ihraç mallarını pahalandırır, ithalatı ucuzlatır, yabancı mal tüketimi artar.günümüzde geçerli olan sistem kağıt para sistemidir. Denge kuru Yabancı paralar döviz piyasasında alınıp, satılırlar. Döviz talebi genellikle türemiş bir taleptir. Yani fertler yabancı parayı onunla mal ve hizmet satın almak için talep ederler. (döviz spekülasyonları hariç). Böylece döviz arzı ve talebi oluşur. Denge kuru döviz arzı ve talebi tarafından belirlenir. Döviz Çeşitleri Döviz kullanılış şekline göre Konvertibl döviz ve Konvertibl olmayan döviz olmak üzere ikiye ayrılır. Konvertible Döviz Diğer devletlerin paralarına serbestçe ve kolaylıkla çevrilebilen dövizlere, konvertibl döviz ve yapılan bu işleme konvertibilite denir. Uluslararası işlemlerde genelde kullanılan döviz, konvertbil dövizdir. Bir ülkenin parası diğer bir ülkenin parasına dünyanın her yerinde serbest bir şekilde çevrilebiliyorsa o milli para için "tam konvertibl" denir. Dolayısıyla Konvertibl olan milli paralar uluslararası ödeme aracı olarak kullanılırlar. Çünkü konvertibl bir paraya sahip olan bir ülke bunu istediği anda diğer bir paraya kolaylıkla çevirebilir. Parası konvertibl olan ülke, dünya ticaretinde bir Merkez Bankası gibi rol oynar ve ödeme aracı olarak emisyonda bulunmak suretiyle bu işten kar bile elde edebilir. Konvertibilite sonuçta, bir ülkenin ulusal parasının, değişim aracı olma, hesap birimi olma, borç ödeme ve birikim aracı olarak kullanılma gibi işlevlerini, ülke sınırları dışında da gerçekleştirmesidir. Konvertibl Olmayan Döviz Her devletin parasını konvertibl yapma imkanı yoktur. Çünkü konvertibl para için önce ilgili devletin ödemeler bilançosu büyük ölçüde açık vermemesi; dünya ekonomisinde ortaya çıkabilecek ani bir krizi karşılayabilecek ölçüde altın ve döviz rezervlerine sahip olması gerekmektedir.. Ayrıca parasına konvertibilite sağlayan devletin, diğer devletlerin kendi parasına karşı besledikleri güveni sarsmamak için izleyeceği ekonomi politikasına da dikkat etmesi gerekir. Aksi halde ellerinde konvertibl para tutan devletler, bunları diğer paralara çevirmek isterler ve sonuçta konvertibilite ortadan kalkar. Bir ülke parası, diğer ülkelerin paraları ile cari döviz fiyatları (kurları) üzerinden serbestçe değiştirilemiyorsa o ülkenin parasına konvertibl olmayan döviz denmektedir parite Her ülke sair kurdan parasını A.B.D. dolarına bağlar.Bu bağlama oranına “parite” denir. Genellikle parite kurları etrafında çok dar biçimde dalgalanmasına izin verilir. En üst değere = üst destekleme noktası En alt değere = alt destekleme noktası Fiyatları bu iki sınır arasında tutmak Merkez Bankası’nın görevidir. denir. KAMBİYO SİSTEMLERİ A.SERBEST DEĞİŞKEN KUR SİSTEMLERİ: Döviz kurlarının arz ve talep koşullarına bağlı olarak serbestçe değişebildiği sistemlere değişken kur veya serbest dalgalanan kur sistemi denilmektedir. Bu sistemde döviz piyasası tamimiyle hükümet denetiminin dışındadır. Herkes istediği miktarda dış ödeme yapmakta serbesttir Doların fiyatı 1 500 000 A B AB döviz arzı fazlası dengeye yönelir. 1 000 000 756 000 c D M Dövizin miktarı 1 $ = 1500000 TL olursa A.B.D. halkı için Türk malları ucuzlayacak. Türk halkı için ise A.B.D. malları pahalanacaktır. AB döviz arzı fazlasıdır. 1 $ = 750000 TL olursa ithal mallar ucuzlayacak, döviz talebi CD kadar yaratılacak, gene döviz fiyatları denge noktasına dönecektir. Alış fiyatı satış fiyatı farklılığı vardır, bu da hizmetler karşılığıdır. B. SABİT KUR SİSTEMİ Bu sistemde döviz kurları bir kere belirlendikten sonra arz ve talep koşullarıyla bunun dışına çıkılmasına izin verilmez. a)Ayarlanabilir sabit kur sistemi Dünya’da 1973 Mart’ına kadar uygulanan sistem sabit kur sistemi idi.Bu sisteme ayarlanabilir sabit kur sistemi veya Bretton Woods sistemi denmektedir. KAMBİYO SİSTEMLERİ MN döviz talebi fazlası döviz fiyatı 50’den 60’a gider. Amerika türk malı isterse arz fazlası oluşur. 40 TL’ ye geriler. Sınırsız dalgalanma zararsız etkilere yol açar. İstikrar açısından sakıncalıdır. Fiyat S 60 50 M N 40 $ T 1.1 D 1.0 9.9 0 A $ satısı A Q arz artarsa satın alınır. Görülüyor ki bu sistemi ayakta tutabilmek için mutlaka Merkez Bankası’nın yeterli miktarda döviz fonuna sahip olması gereklidir. Bu da çok az gelişmiş ülkeler için gereklidir. b)Kambiyo Denetim Sistemi Sabit kur sisteminin bir şeklidir.Devlet denetler. Doğu bloğu ülkeler uygular. Bu tür paralar konvertibiliteden yoksundur. c)Altın Para Standardı Sabit kur rejimidir. Her ülke parasını sabit fiyatlar altına bağlamış , altının alım satım ihraç ve ithali serbest olmuştur. Böylece döviz kurları sabittir. Türkiye A.B.D. 1 TL = 1 gr. 1 $ = 10 gr. 1 $ = 10 TL olur Türkiye’de hiç kimse 1 $ için 10 dan fazla vermez. DÖVİZ PİYASALARININ GÖREVLERİ A)SATIN ALMA GÜCÜNÜN TRANSFERİ Yabancı mal alıyoruz.(ithalat) 1.Uluslararası ödemelerin yapılışı İthalat İhracat B mal B nin ulusal parası İhracatçının bankası muhabir banka ithalatçı A A nın ulusal parası ithalatçı bankası BAŞLICA ÖDEME ŞEKİLLERİ İthalatçı ve ihracatçı firmalar uzakta birbirini tanımaz. Gönderilen malın kalitesinden emin değildir. Yapılan antlaşmanın geçerli olup olmayacağından emin değildir.Garanti ister. Mesafe uzak olduğundan ödemeye kadar parasını tutmak istemez 1-PEŞİN ÖDEME Ödeme yapıldıktan sonra malı gönderir. 2-MAL KARŞILIĞI ÖDEME Mal ulaştıktan sonra ödeme yapar. 3-VESAİK KARŞILIĞI ÖDEME Burada , ihracatçı malının gemiye yükledikten sonra ilgili belgeleri ithalatçı bankanın ihracatçı ülkesindeki muhabirine devredince ödeme yapılır. 4-İTHALATÇININ MALLARI SATTIKTAN SONRA ÖDEME YAPILMASI Konsinye satış denir. 5-AKREDİTİF İLE ÖDEME : letter of credit İthalatçının talebi üzerine bir aracı banka tarafından bu bankanın yabancı ülkedeki muhabiri üzerinde ihracatçı lehine açılan hesaptır. Banka güvencesi sağlanır.Satış sözleşmesinde ihracatın akreditif yapılacağı yazar. Satıcı malları gemiye yükler yüklemez satış sözleşmesindeki parayı tahsil eder.Belgeleri verir banka belgeleri ithalatçı firmaya ulaştırır. 1-KABİLİ RUCU AKREDİTİF Akreditif açılan banka ithalatçıya kredi açmış olur , ancak tek taraflı bir kararla bundan vazgeçebilir. 2-GAYRİ KABİLİ RUCU AKREDİTİF İthalatçı firma ve bankanın birlikte onay olmadan antlaşma iptal edilemez. İkiye ayrılır : 1-Teyitli : ithalatçıya güvenmez ise dava açar. 2-Teyitsiz : tamamen güven esasına dayanır. 3 tarafın onayını ister. 6-KREDİLİ ÖDEME Poliçe ile ödenebilir. Banka aracı olur.Poliçeyi ciro ettirebilir. Bankanın kabul etmesi istenebilir. Bunlar serbest piyasada alınır ve satılır. B ) DÖVİZ SAĞLAMA ( KREDİ SAĞLAMA ) Döviz piyasasının ikinci işlevi dış ticaret işlerini finanse etmektir. Mal transferi sırasında banka gerekli dövizi öder. İthalatçı firma poliçeyi kırdırarak dövizini elde edebilir fakat diğer yandan ihracatçı zaman bitince parayı bankaya yatırınca işler başlar. İhracat mal Poliçeyi Kırdırır para ithalat Bu zaman zarfında döviz kurunda değişiklik olabilir, hükümet devalüasyon yapmış olabilir.Bu gibi rizikolarla ilgili hükümetlere güvence sağlamaktır. Bu gibi güvenceleri vadeli döviz piyasası sayesinde yapar ANINDA TESLİM ve GELECEK TESLİM DÖVİZ PİYASALARI Satılan döviz anında derhal teslim edilirse : spot market Gelecekte teslim piyasası : Forward market Forward market Gelecekte teslim kurları anında kurlardan farklı olacaktır. Bu işlemi yapanlar yine bankalar , komisyoncular ve döviz spekülatörleridir. ANINDA TESLİM ve GELECEK TESLİM DÖVİZ PİYASALARI Örnek: ABD Almanya’dan araba ithal etmek istiyor. 50 000$ parası vardır. 1 woswagen 10 000 € olup 1$=1 € olduğundan 5 adet araba ithal edecektir. Kurlar aşağıdaki şekilde değişirse ithalatçı firmanın ne yapacağını bulunuz? a) 1 $ = 1,25 € olursa b) 1 $ = 0,75 € olursa ABD İthalatçı firmanın 50.000 $ vardır. 1 $ = 1 € ( navlun hariç ) a)kur değişirse ; 1 $ = 1,25 € olursa 50.000 € /1,25 = 40 000 $ ödeyecektir. b)1 $ = 0,75 € olursa 50.000 € / 0,75 = 66.000 $ öder. Almanya 5 VW 10.000 € toplam 50 000 € Gelecek teslim kurları ile anında teslim kurlar arasında ilişki : İki ülkenin döviz kurları arasındaki fark faiz oranları farkına eşittir. €ğ = €b ( 1 + İa ) Dğ = Db ( 1 + İusa ) Taraf tarafa bölersek; Kg = KB * ( 1+İa ) ( 1 + İusa ) € Almanya parası iA = Almanyadaki faiz oranı İUSA = Amerikadaki faiz oranı Kb= Bugunkü kur Kg = Gelecek kur Vadeli teslim kuru faiz farkı kadar anında teslim kurundan farklı olur. Gelecek teslim kuru ve anında teslim kurları arasındaki fark faiz farkı kadardır. ( İşlemler hariç) ULUSLARARSI KISA SÜRELİ SERMAYE HAREKETLERİ Eldeki mali fonların yabancı bir paraya çevrilip bunlarla 1 yıldan kısa süreli yabancı kağıtların alınmasıdır. (Sıcak para) Fonlar yurtdışında bankaya yatırılır yada kağıt alır. Faize duyarlı SICAK PARA ARBİTRAJ SPEKÜLASYON ARBİTRAJ Döviz kuru farklılığından doğar. New York 1 £ = 2,50 $ Sterlin al Londra 1 £ = 2,55 $ Dolar al Risk yok Sterlin talebi artar Sterlin fiyatı artar Fiyatlar eşitlenir Dolar talebi artar Dolar kuru azalır İki yanlı arbitraj Çapraz Kur 1$=1.5 € 1€ =12Y 1$= 10Y N.Y Almanya Tokyo Tokyodan 1$ alırız. N.Y. 1.5 € olur Almanyada 18 Yen eder. 8 Yen karlıyız. SPEKÜLASYON Spekülasyon piyasayı canlı tutabilmek anlamındadır, bu piyasadaki riski üstlenen kişiye ise spekülatör denir. Piyasadaki riske ve döviz kuru değişimi tahminine göre davranır. 1 $ = 2 milyon TL ilerde 1 $ = 1 milyon TL derhal gelecek teslim $ satarlar. 1 $ = 1,5 milyon TL 50000 $ satsa , 75 milyar TL eder. 1 $ = 1 milyon olsa , 50 milyar TL eder. 25 milyar kar tersi olursa ; 1 $ = 2,5 milyon olduğu zaman 75 milyar zarar eder. DIŞ DENGEYİ SAĞLAYICI POLİTİKALAR A)PARA POLİTİKASI : Dış açık arttığı takdirde öncelikle faizler artacak dolayısıyla yatırım yapmak için alınacak kredilerin maliyeti artacak bu da yatırım ve ithalat yapılmasına azaltıcı yönde etkide bulunacaktır. Friedman, Özal, Teacher, Reagan, Sosyal erezyonu fazla. B)MALİYE POLİTİKASI Devlet tarafından vergi oranlarındaki yapılacak bir artış gelirleri azaltacak, dolayısıyla harcamalar yani talep azalacak, bu da milli gelire ve ithalata azaltıcı yönde etkide bulunacaktır. HARCAMA KAYDIRICI POLİTİKALAR Harcamaların toplam hacmini değiştirmeyip, kaydırır. a)Döviz Kuru Değişimleri Devalüasyon ithalata azaltıcı, ihracatı arttırıcı yönde etkide bulunacaktır. Revalüasyon b)Dolaysız Kontroller Ticari Kontroller (kota, gümrük, tariff) Kambiyo denetimi devlet giren çıkan dövizi kontrol eder. 1-Klasik Görüş: MV = PQ ARZ TALEP M : PARA MİKTARI P : FİYAT Q : ÜRETİM MİKTARI V : PARA MİKTARINI DOLAŞIM HIZI M = f (p) HARCAMA KAYDIRICI POLİTİKALAR 2-Keynes : Toplam harcamalardaki artış ye milli geliri ya da fiyatların genel seviyesini etkiler. Ekonomik unsurlar düşük kapasitede çalışıyorsa toplam harcama milli geliri arttırır. Ekonomi unsurlar tam kapasite çalışıyorsa harcamalar fiyatları yükseltir. KUR AYARLAMALARI Değişken kur sisteminde arz ve talep kurları dengeye getirir. Sabit kur rejiminde ise bu duruma izin verilmez. Bu nedenle dış açık kısa vadede ülkenin döviz talebini yükseltir Bunun için ülkeler para politikası, mali politika, dış ticaret ve kambiyo rejimlerini uygular. Bu politikalar tedavi edici olmamakla birlikte baskı altına alarak kontrol esasına dayanır. Dış ticaret pozisyonlarına göre yapılacak kur ayarlamaları; DIŞ AÇIK DIŞ FAZLA DEVALÜASYON REVELÜASYON DEVALÜSYON İlk etkisi ithal malları pahalandırmak ihraç mallarını ucuzlatmaktır. Diyelim ki Türkiye ‘de 1 $ = 10 TL iken 3000$ / adet üründen 10 adet alınmaktadır. Türkiye hükümeti 1 $ = 15 TL olacak şekilde devalüasyon yaptıktan sonra 1 adet ürün 30000TL yerine 45000TL ‘ye mal olacaktır. Ancak eldeki para miktarı değişmediğinden bu üründen 10 adet yerine daha az miktarda talep edecektir. Yani bu durumda devalüasyon ithalatı azaltıcı etki yapar. 4500 II 3000 I Q2 Q1 2 nolu 1 nolu alan alandan daha büyük olmalıdır. Tabi bununla birlikte bu etki yurt içi talep eğrisinin de esnekliğine bağlıdır. Eğer esneklik eğrisi miktar eksenine dik (yani ürünün esnekliği katı)ise devalüasyon hiç etki yapamaz. Yataya yakın (yani çok esneklik fazla) ise hemen etkilenir. Devalüasyon ithalatı azaltmakla birlikte ödenen döviz miktarı artmış olabilir. Devalüasyon yabancı para cinsinden yerli malları ucuzlatacaktır. 1 $ = 1000000 TL iken 1 kg üzüm 1000000 TL yani 1 $ olup, 1500000 1 $ = 1500000 TL devalüe edildikten sonra 1 kg üzüm 0,66 $ olacaktır. II 1000000 I M2 M1 Üzüm miktarı Ürünün $ bazında ucuzlaması ihracatı ve yerli mallar talebi arttırır Yukarıdaki grafikte 1 nolu 2 nolu alan alandan daha büyük olmalıdır. Devalüasyon ülkeye ancak bu takdirde döviz kazandırıcı etkide bulunarak yarar sağlar, aksi takdirde devalüasyonun bir yararı olmaz. Esneklik fazla ise ihracat geliri artar. Esnekliğin bire eşit olması durumunda ise %’lik hacim artışı nispetinde % ‘lik ucuzlama olacağından, etki “0” olacaktır. Esnekliği ise birden küçük ise devalüasyon etkisi döviz gelirlerini azaltır. TİCARET BİLANÇOSU ÜZERİNE ETKİSİ em + ex ≥ 1 em :ithal mallara yurt içi talep etkisi ex :ihraç mallarına yurt dışı talep etkisi Marshall Lerner koşulu em=0 ; ex ≥ 1 ex=0 ; em ≥ 1 olmalıdır. TOPLAM HARCAMA YAKLAŞIMI İLE DEVALÜASYON Y = A + ( X-M ) MİLLİ GELİR = TOPLAM HARCAMALAR + ( İHRACAT – İTHALAT ) DIŞ AÇIK Devalüasyon eksik kapasite ile çalışan ekonomiyi canlandırır. Bu da milli geliri arttıracaktır. Fakat devalüasyon yapıldığında ekonomi tam kapasite ile çalışmaktaysa üretimi arttırmayıp malların fiyatlarını arttıracaktır. Böyle zamanlarda ve durumlarda daraltıcı politikalar daha iyidir. Etkileri: Reel Para Stoku (Real Cash Balance ) : Devalüasyon fiyatları arttırır, para stokunun reel değeri azalır, para stokunun reel değerini sabit tutabilmek için harcamalar azaltılır. Kârlar ücretlerden hızlı artar harcamalar azalır. Para yanılgısı (Money Illusion) : malların fiyatları artar, dolayısıyla tüketim azalır, çünkü reel gelirin azaldığı kuşkusu vardır. Tüm bunlara rağmen devalüasyonun etkisi geçicidir. Devalüasyonun başarılı olma koşulları: 1-İhraç mallarına dış talebin, ithal mallara ise iç talebin yüksek olması 2-İhraç mallarının arz esnekliği Mal stoku bulundurulmalı Atıl üretim kapasitesi olmalıdır. 3-İthal mallarının yabancı arz esnekliği. Eğer ithalat kısılırsa yabancılar fiyat düşürebilir, bu da devalüasyonun etkisini azaltacaktır. 4-İç Fiyatlar Sabit Tutulmalı: yani iç fiyat artışları önlenmelidir. Eğer iç fiyatların sabit tutulması uygulanamaz ve iç fiyatlar artarsa, devalüasyonun olumlu etkisinden bahsedilemez. Devalüasyon yapıldıktan sonra para hacmi sabit olursa ekonomik durgunluk milli geliri azaltır, bu da işsizliği artacaktır. 5-Misilleme : bir ülkenin devalüasyon yapması rakiplerinin de devalüasyon yapmasına neden oluyorsa bunu da göz önüne almak gerekir. 6-Eski ve Yerleşik Piyasalar : eski yani oturmuş yapıdaki piyasalara devalüasyon ile müdahale edilerek kolayca değişim sağlanamaz. DEVALÜASYON VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER Sabit kur rejiminde tek başvurulabilecek çare devalüasyondur. Devalüasyonun etkisi az gelişmiş ülkelerde biraz azdır. 1-Az gelişmiş ülkelerin karşılaştıkları dış açıklar farklı niteliktedir ve devalüasyonun bu açıkların giderilmesini etkisiz kılar. Donanım makineyi gelişmiş ülkelerden almak zorundadır. Bu gibi yapısal açık ve ihtiyaçları devalüasyon gibi geçici yöntemlerle kapatmak imkansızdır. 2-Az gelişmiş ülkelerde ihraç mallarının arz esnekliği çok düşüktür (gıda ve tarım ürünleri ) üretim artışı hemen yapılamaz. 3-Az gelişmiş ülkelerin mallarına dış talep esnekliği düşüktür. Fiyatlardaki düşüş istenilen talep artışını yaratamaz. 4-Devalüasyon döviz tasarruf etkisini arttırıcı az gelişmiş ülkelerde pek işlemez. İthalatı kısmak mümkün değildir. Gene de döviz kurlarının enflasyon etkisiyle aşırı değerlendirmesine izin verilmemelidir. NE ORANDA DEVALÜASYON Satın alma gücü paritesi iyi bir göstergedir. Döviz kuru iç piyasadaki satın alma gücünü yansıtmaktadır. İç satın alma gücü fiyatların genel seviyesinin tersiyle ölçülür. Yani fiyatların genel seviyesindeki artış ne kadar artarsa paranın iç değeri o kadar düşer. X ve Y ülkeleri R1 R2 = Xp1 Yp1 / Xp2 Yp2 olmalıdır. Özetle devalüasyon oranı paranın iç satın alma gücündeki değişmeye eşit olmalıdır. 2000 2001 1 $ = 1000000TL = 100 de genel fiyat seviyesi 120 = A.B.D. 150 = T.R. 1000000 / R2 = 100/100 / 150 / 120 R2 = 1250000TL 1 $ = 12500000 BRETTON WOOD SİSTEMİ VE DEVALÜASYON 1944 İMF ‘ den sonra kurulan BRETTON WOOD SİSTEMİ sabit kur sistemidir. Bu sistemde IMF kredileri kendi tasarrufları döviz rezervlerini kullanmalı daha sonra devalüasyon başvurmalıdır. % 10 ‘dan daha fazla oranda yapılacak devalüasyolarda IMF ‘in iznini almak gerekiyordu. Bu ülkeleri devalüasyon yapmaktan kaçındırmıştır. ULUSAL PARANIN DIŞ DEĞER SORUNU Ulusal paranın bir iç bir de dış olmak üzere iki türlü değeri vardır. Paranı iç değeri satın alma gücünün tersine eşittir. Paranın dış değeri döviz kurlarının tersiyle ölçülür. Ulusal paranın satın alabileceği dış mal ve hizmetleri kapsar. Ulusal Paranın Yeni Değeri - Ulusal Paranın Eski Değeri Devalüasyon Oranı = Ulusal Paranın Yeni Değeri 1 $ = 2500000 TL YENİ DEĞER 1 $ = 2000000 TL ESKİ DEĞER Devalüasyon Oranı = 0,20 DEVALÜASYONUN DİĞER ETKİLERİ 1-Milli gelir ve çalışma düzeyi üzerinde etkisi: ihracat ve ithal ikamesi endüstrilerine talebi arttırır. Bu endüstrilerdeki büyüme bütün endüstriye yayılır. Milli gelir ve çalışma düzeyini artar. Boş kapasite önemlidir. Ayrıca az gelişmiş ülkelerde işsizlik sorunu talep yetersizliği ile ilgili olmayıp sermaye eksikliği söz konusudur. 2-İç fiyatlar üzerinde etkisi : dış sanayi talebi değişmeyeceği için fiyatların artması maliyeti arttırır. Fiyat artışı sürer. Uygulanacak para politikası çok fazla etkili olamaz. Devalüasyon enflasyonu azaltıcı değil arttırıcı etki yapar. 3-Kaynak dağılımına etkisi : kaynak dağılımını ihracat ve ithal ikamesi kanallarına yöneltir. 4-Yabancı sermaye girişi : işçi dövizinin girişi ülkeye girişi artar DEVALÜASYONUN DİĞER ETKİLERİ 5-Dış borçlar üzerinde etkisi : ulusal para ile ödenecek dış borçları etkilemez. Borç artar. 6-Ticaret hadleri üzerinde etkisi : ithalat pahalanır, ihracat ucuzlar ihracat / ithalat oranı yani ticaret haddi oranı ülkenin aleyhine döner. 7-Döviz ve mal spekülasyonunu hızlandırır *** Devalüasyon sırasında önemli ölçüde para kazanılır(Spekülatif amaçlı). Devalüasyon zamanı gizlilik içinde yapılmalıdır. 8-Revalüasyon devalüasyonun tersidir.. DÖVİZ PİYASALARI (PAZARLARI Döviz piyasalarının temel fonksiyonu, uluslararası ticaret ve sermaye akımlarının gerçekleştirilmesidir. Bugün dünyadaki en büyük mali piyasalar döviz piyasalarıdır. Dünyadaki döviz piyasaları içinde işlem hacmi en büyük olan ise Londra piyasasıdır. Döviz piyasalarının diğer mal ve hizmet piyasalarından bazı temel farkları vardır. Bunlar daha çok farklı ulusal paraların birbirine dönüşümünü sağlayan bir örgüt veya kurumsal yapı niteliğindedirler. Ancak, bir piyasanın ana özelliklerini de bünyesinde taşırlar. Şöyle ki, bu piyasada da döviz arz eden satıcılar, döviz talep eden alıcılar ve aracı kurumlar vardır. Arz ve talebin karşılaşmasından döviz fiyatları oluşur. Döviz fiyatlarına "döviz kurları" (exchange rates) da diyoruz. Döviz piyasasının temel aracı kurumları ticari bankalardır. Hemen hemen tüm büyük bankalar müşterilerine döviz alım ve satım hizmeti sunarlar. Bankaların genellikle döviz işlemleri yapmak üzere kurulmuş özel servisleri (kambiyo departmanı) vardır. Döviz piyasasının büyük bölümü anında teslim (spot) işlemlerden oluşur Daha sınırlı bir bölümü de vadeli işlemleri (forward transactions) kapsar. Spot işlemler alınıp satılan ulusal paraların ilke olarak anında teslimi kaydıyla yapılırlar. İleride ayrıntılı biçimde inceleneceği gibi vadeli teslim işlemlerinin ana özellikleri bundan farklıdır. Bu işlemlerde bir banka ile döviz alım veya satım sözleşmesi bugünden yapılır. Ancak dövizin ve karşılığında ödenecek ulusal paranın teslimi 30, 60 veya 90 gün gibi belirli bu süre sonra yerine getirilir Döviz Piyasasında Yapılan İşlemler Günümüzde döviz piyasaları fiziksel bir mekan olmayıp, elektronik iletişim ağı ile birbirine bağlanmış kendi işyerlerinden faaliyet gösteren katılımcıların oluşturduğu bir piyasadır. Döviz piyasası, yabancı paraların alınıp satıldığı kurumsal yapıdır. Bu piyasada döviz arz ve talebi karşılanır, bir ulusal para başka bir ulusal paraya dönüştürülebilir. Piyasanın üyeleri, bankalar, mali kuruluşlar, spekülatörler, ihracatçı ve ithalatçılar, şirketler, kamu kuruluşları ve merkez bankalarıdır. Döviz piyasasında işlemler genellikle "spot" işlemlerden oluşur. Bir kısım işlemler de "vadeli (forward)" olarak yapılmaktadır. Döviz piyasalarında gerçekleştirilen işlemlerden bazılarının bir bacağı para piyasası işlemleri ile ilgilidir. Ör. swap işlemlerinde para piyasalarındaki faiz farklarının kura dönüştürülmesi gibi. Bu nedenle aşağıda döviz piyasası ve bazı para piyasası ile ilgili işlem ve kavramların kısa tanımları verilmektedir. Spot İşlem Bir dövizin işlem tarihinde belirlenen bir kur üzerinden alış veya satışının iki iş günü sonrası valörü ile gerçekleştirilmesidir. Döviz piyasalarında kurlar spot valör için kote edilir. Aynı gün veya bir gün valörlü işlem yapılması durumunda spot kurlarda gerekli ayarlamalar yapılır. Forward İşlem : Belli miktardaki dövizin anlaşmanın yapıldığı tarihte belirlenen bir kur üzerinden ileriki bir tarihte veya bir zaman dilimi içerisinde alım ya da satımının yapılması. yükümlülüğüdür. Arbitraj : Belli bir anda çeşitli piyasalardaki fiyat farklılıklarından yararlanarak kar elde etmek amacıyla,: bir dövizin alınıp satılması işlemine "arbitraj" adı verilmektedir. Depo : Uluslararası piyasalarda bir geceden bir yıla kadar olan vadeler için bir dövizin uluslararası piyasalarda geçerli olan faizler karşılığında borç alınıp verilmesi işlemleridir. Outright (Düz Forward) : Belirli miktarlardaki dövizin ileriki bir tarihte satılması ya da alınması sözkonusudur. Forward kurlar swap priminin spot kura eklenmesi veya swap iskontosunun spot kurdan çıkarılması şeklinde bulunur. Swap : Sözcük anlamı değiş tokuş anlamına gelen swap, faiz oranları ile döviz kurlarında oluşan dalgalanmalardan doğan riskleri minimize etmek amacıyla geliştirilmiş olan bir mali tekniktir. Swap işlemi bir dövizin forward alımı (satımı), spot satımı (alımı) veya aynı anda iki tane forward alım-satımı içeren (forwardforward) işlemlerdir. Tüm vadeli işlemlerin yüzde 50’sine yakını swap işlemleridir. Futures Contracts (Gelecekte işlem Sözleşmeleri): Bu sözleşmeler, miktar ve niteliği belli standartlara göre belirlenen bir malın veya bir mali enstrümanın, gelecekte önceden belirlenmiş bir tarihte, üzerinde anlaşılan bir fiyattan organize bir borsada alım ya da satımını içeren sözleşmelerdir. İleri bir tarihte gerçekleşecek olan alım-satım işleminin fiyatı bugünden belirlenip anlaşmaya bağlanır. Döviz futuru sözleşmeleri, sözleşme sahibinin gelecekteki bir tarihte önceden belirlenmiş bir döviz kurundan belli tutarda döviz elde etmesini sağlayan standart bir anlaşmadır. Standart vade ve tutarı vardır. İşlemler her gün oluşan fiyata göre yeniden değerlendirilir, (marked to market). Options Contract (Opsiyon Sözleşmeleri) i; Bîr opsiyon sözleşmesi, bir ürünün belli bir miktarını gelecekteki belirli bir tarihte veya bu tarihe kadar belli bir fiyattan alma ya da satma hakkını içeren bir anlaşmadır. Opsiyon satın alan taraf belirli bir fiyat üzerinden söz konusu ürünü alma veya satma hakkını belli bir prim ödeyerek satın alır. Opsiyonu satan taraf ise, karşı taraf talep ettiğinde sözleşmeye konu olan ürünü teslim etme yükümlülüğünü üstlenir. Bu yükümlülüğün doğması için, opsiyon hakkının vade tarihine kadar kullanılması şarttır. Döviz opsiyonunda belli miktardaki dövizi önceden belirlenen fiyattan belirli bir tarihe kadar satın alma hakkı veren sözleşmelere "cali option (alım opsiyonu)", satma hakkı veren sözleşmelere de "put option (satım opsiyonu)" denir. Amerikan opsiyonunda opsiyon, alıcı tarafından vade içinde herhangi bir tarihte kullanılabilir. Avrupa opsiyonunda sadece vade günü kullanılabilir. Options on futures (futures döviz opsiyonu) ise, gelecekteki belli bir tarihte veya bu tarihten önce, belli bir fiyattan işlem gören) döviz futures sözleşmesinin alım ya da satım hakkını içerir. Opsiyonun kullanılması durumunda satın aldığı kadar futures sözleşmesi teslim edilir.