BASINA VE KAMUOYUNA DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ, Büro Emekçileri Sendikası olarak bugüne kadar bu ülkede yaşanan gerek emek mücadelesine dair gerekse demokrasi ve özgürlükler, kadın cinayetleri, çevre sorunları gibi birçok konuda Başkentin merkezinde alışılmış yerlerde basın açıklamaları yaptık ve birçok sorunumuzu sizin aracılığınız ile halkımız ve emekçilerle paylaştık. Bugün yine Sendikamızın örgütlü olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ait Hasanoğlan Arşiv Binası önündeyiz ve bu ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir kurumunda çalışan emekçilerin de çalışma şartlarına ve mekanlarına dair yaşamakta olduğu sorunları, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını, SGK Arşiv emekçileri özelinde sizlerin aracılığı ile tüm emekçilere duyurarak ortaklaştırmak istiyoruz. DEĞERLİ MÜCADELE ARKADAŞLARIM, Burası Başkent’ in 40 km uzağında, adeta bir sanayi bölgesi içinde bir kamu kurumunun arşivi gibi bir niyetle yapılmış olsa da arşiv olmaktan öte iş yükü ve yoğunluğu açısından diğer birimlerle aynı öneme sahip bir kamu iş yeridir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumunun ve bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, emeğe ve emekçiye bakışının ne olduğu bu iş yerinde de somut olarak kendini göstermektedir. İster istemez bu durum sürmekte olan iş cinayetleri ve 301 madencinin öldüğü Soma ile bağlantı kurmamızı da gerekli kılmaktadır. Çünkü, sermayenin sınır tanımaz açgözlülüğünden ve kar hırsından dolayı ülkemizde günde 3 işçinin ölmekte olduğunu ve daha dün yaşanan, yüreklerimizdeki acısı soğumamış olan Somadaki toplu madenci katliamını unutmadık. Bu iş cinayetlerini sermayenin tek başına işlemediğini, en büyük desteğinin hükümetin emekçilere yönelik saldırgan neoliberal politikalarının olduğunu, bununda bir suç ortaklığına yol açtığını hep birlikte görmekteyiz. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ait Hasanoğlan Arşiv binasını ve buradaki kamu çalışanlarının durumunu başta işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından yukarıda dile getirdiğimiz kaygılardan dolayı sorgulamamız ve gereken tedbirlerin alınmasına Kurumu zorlamamız gerekmektedir burada oluşumuzun en önemli nedeni de budur. DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ VE MÜCADELE ARKADAŞLARIM, Önünde bulunduğumuz SGK Arşiv binası, Çimento fabrikasının yanı başına 22 bin metre kare üzerine inşa edilmiş ve halen inşaat durumu devam etmekte ise de, tamamlandığında dahi bir kamu iş yerinin sahip olması gereken özelliklerde olmayacaktır. Birazdan açık ve somut bir şekilde tüm olumsuzluklarını anlatacağımız bu bina, en başından beri birçok şarta uyulmadan yapımına başlandığı halde SGK yöneticileri için Avrupa’nın en büyük arşivi olması dolayısıyla bir öğünme nedeni olarak gösterilmektedir. Evet arkadaşlar, 2015 yılında teslim alınacak olan bu binanın açıklanan maliyeti 180 milyar TL.’ dir. SGK yöneticilerinin Avrupa ile kıyas yaparak öğünmelerindeki tek haklılık payı bizce sadece yapılan harcamanın büyüklüğü ve bir o kadar da yapılan işin sonucunun kocaman bir hiçliğidir. Hiçbir Avrupa ülkesinde 21. Yüzyılda dijital ve elektronik çağda böyle ilkel bir arşivleme sisteminin olacağını düşünmüyoruz. İşçinin emekçinin primlerinden, alınterinden çalarak, SGK emekçilerinin ikramiyelerini keserek, bu kadar büyük değersizlikte bir yatırım yapmanın övünülecek bir marifet olması ancak bu hükümet döneminde olabilecek bir şeydir. Arkadaşlar, daha önce Kurum başkanı ve yetkilileri ile Sendikamızın yaptığı görüşmelerde; hem buranın personel açısından, hem de taşınmanın aceleye getirilmesi konularındaki olumsuzluklardan dolayı birçok endişemizi iletildi. Kurum başkanı ve yardımcısının, binanın teslim alınmadan personelin taşınmayacağı, çalışanların hiçbir şekilde risk altında olmayacağı konusunda söz vermelerine rağmen iç kısmı inşaat halinde iken 2014/Mart sonunda apar topar taşınma başlatıldı. Taşıma şartnamesinde mesai saatleri içinde taşınır yazmasına rağmen taşıma şirketinin cezaya girmemesi için idarecilerin sözlü izni ile mesai saatleri dışında da taşıma yapılarak bayramdan önceki haftada sorunlarla birlikte taşıma gerçekleştirildi. Şuan SGK emekçilerinin hizmet ürettiği arşiv binasında Sendikamızın tespit ettiği ve SGK Başkanlığına sunulacak olan raporda da yer alan, işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin acil olarak önlem alınması gereken olumsuzluklar şunlardır; -Binada henüz inşaat aşaması tamamlanmadığından, bina içerisinde 150’ den fazla memur ve işçi işini yapmakta, aynı zamanda inşaat sürmektedir. Bu durum, İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik hükümlerine aykırılık taşımaktadır. -Yapı kullanım izin belgesi bulunmayan, kabulü yapılmamış bir binada kamu faaliyeti sürdürülürken inşaat nedeni ile çalışanların kazaya uğrama ihtimali bulunmaktadır. Ayrıca inşaat nedeni ile oluşan toz, gürültü vb. etmenlerin olumsuz koşullarından çalışanların etkilenmemesi için hiçbir önlem alınmamıştır. -İnşaatın henüz tamamlanmamış olması nedeni ile çalışanların her an temas edebileceği çıplak elektrik kabloları bulunmaktadır. -Binanın yangın tesisatı tamamlanmamıştır, yangın alarm butonları çalışır durumda değildir. Herhangi bir yangın anında müdahale imkanı bulunmamaktadır. İşyerinde seyyar yangın söndürme cihazları bulunmamaktadır. -Tuvalet, yemekhane başta olmak üzere işyerinde hijyen koşulları sağlanmamıştır. Yemekhanede köpüğün içinde plastik çatal kaşıkla yemek verilmektedir. -SSK arşiv bölümündeki dolaplar uygun değildir, çalışanların dolap arasına sıkışıp ezilmeleri olasıdır. -6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4. maddesi ile 29 Aralık 2012 gün ve 28512 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmış olan İş Sağlığı Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği gereğince işyerine ilişkin risk değerlendirmesi yapılması gerektiği halde risk değerlendirmesi yapılmamıştır. -6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 11. maddesi ile 18 Haziran 2013 gün ve 2861 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmış olan İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik gereğince hazırlanması gereken “Acil Durum Planı” hazırlanmamış, acil durum ekipleri oluşturulmamış, destek elemanları belirlenmemiş, acil durum eğitim ve tatbikatları yapılmamıştır. -6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 18 Ocak 2013 gün ve 28532 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik gereğince işyerinde oluşturulması gereken İş Sağlığı Güvenliği Kurulu oluşturulmamıştır. -Arşiv bölmelerinin içi 60 m2, camı olmayan zemini ve duvarları petrol artığından yapıldığından, durulmayacak ve muhtemelen sağlığa da zararlı olacak derecede ağır kokusu olan, havalandırma sisteminin çalışmadığı, arşiv kadrosu olmayan Memur ve V.H.İ.K kadrosu olanların ve taşeron temizlik işçilerinin günde sekiz saat çalıştığı, süren inşaat nedeniyle inşaat tozuna fazlasıyla maruz kaldıkları ve temizlenmesinin mümkün olmadığı bir ortam. Arkadaşlar, bu arşiv binası için yukarıda ki olumsuzluklar dışında, geçmiş deneyimlerimizden kaynaklı öngörülerimizde bulunmaktadır. Kurumların merkezi yerlerden uzak işyerleri genelde sürgün ve cezalandırma yerleri olarak idareciler tarafından kullanılmaktadır. Genel olarakta en çok sendikamız üyelerinin sürgün edildiği yerler olmaktadır. Kısa bir süre önce Ankara Büyükşehir Belediye emekçileri Ankara’ nın ilçelerine sürülmeleri ve oralarda uygulanan baskı ve mobing bir emekçinin intihara kalkışmasına da sebep olmuştur. Bizler buralarda bu tür uygulamalar görmek istemiyoruz, şimdiden Kurum yönetimini uyarıyoruz. DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ VE MÜCADELE ARKADAŞLARIM, Şimdi biz kurum yetkililerine soruyoruz; bugüne kadar hizmet binası olarak kullanılan Balgat arşiv binası ihtiyaçlara cevap vermiyor muydu? Kullanılmayacak bir durumda mıydı? Ne oldu da burası tamamlanmadan, apar topar taşıma yapıldı? Değerli arkadaşlarım, önünde durduğumuz bu binada ki çalışma şartları ister istemez bu soruları aklımıza getirmektedir. Çünkü, geçmişte kamu çalışanlarının ve işçilerin primleri ile oluşturulan tüm birikimlerin, Emekli Sandığı ve SSK değerlerinin nasıl yandaşlara peşkeş çekildiğini biliyoruz. Bu açıdan, tüm bu birikimleri yağmalayan önceki iktidarlar ve bu iktidar emekçilerin gözünde sabıkalıdır. DEĞERLİ MÜCADELE ARKADAŞLARIM, Sendikamızca tespit edilen tüm olumsuzlukların, burada hizmet üreten emekçiler üzerinde geriye dönüşü mümkün olmayan zararlara ve acılara neden olmadan derhal en kısa sürede giderilmesini istiyoruz. Bu tespitleri yapan, ancak, bir kenarda durup seyreden ve Kurum yönetimini kendi haline bırakan bir davranış içinde olmayacağız. Arşivlerde çalışan personele arşivçi kadrosu verilmesi, buraların ulaşım sorunun çözümü için saat başı ring verilmesi, sağlık sorunlarının çözümü için işyeri hekimliği tahsis edilmesi ,işyerinde gerekli hijyen koşularının acil olarak sağlanmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu taleplerimiz karşılanmadığı taktirde fiili ve meşru mücadele hakkımızı, üretimden gelen gücümüzle kullanacağımızı buradan herkese duyuruyoruz. ACİL TALEPLERİMİZ 1 Doktor Hemşire ve devamlı Arşivin önünde bekleyen ambulans . 2 Günde iki defa olmak üzere Öğleden önce ve sonra ring konulması. 3 Yemek hanede hijyene uygun tabaklarda yemek verilmesi. 4 Para çekilen ve yatırılan Banka ATM’lerinin konulması. YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ YAŞASIN BES YAŞASIN KESK BES ANKARA 1 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULU