SOSYOLOJİ SOSYOLOJİK DÜŞÜNCENİN GELİŞİMİ VE SOSYOLOJİ TEORİLERİ SOSYOLOJİK DÜŞÜNCENİN GELİŞİMİ VE SOSYOLOJİ TEORİLERİ (KONU 2) • • • • • • Sosyolojik Düşüncenin Kökenleri İlk Dönem Sosyolojisi Klasik Sosyoloji Teorisi Modern Sosyoloji Teorileri Postmodernite ve Sosyal Teori Küreselleşme ve Sosyolojinin Krizi SOSYOLOJİK DÜŞÜNCENİN KÖKENLERİ Sosyolojinin Öncü İsimleri • Antik Çağ: Platon ve Aristo İçinde yaşadıkları toplumun sorunlarını anlamaya çalışmak Platon’a göre toplum: Parçaların bütüne tabi olduğu bir organizma. toplumsal eşitsizlik toplumsal organizmanın birliği İşbölümü Aristo’ya göre toplum: Ayrı unsurların bütüne katkıda bulunmakla birlikte bağımsız kaldıkları, farklılaşmış, bir yapı. BİR BİLİM OLARAK SOSYOLOJİ • 19. yy: Sosyolojinin pozitif bir bilim haline gelmesi büyük dönüşümlerle olmuştur. Pozitif bilimlerin gelişmesi Batı Avrupa’da sanayi devrimiyle birlikte gelen gelişim, dünya egemenliği ve beraberindeki toplum sorunları • Fransız Devrimi • Endüstri Devrimi ve Kapitalizmin yükselişi İLK DÖNEM SOSYOLOJİSİ: Saint-Simon, Comte, ve Spencer Saint-Simon (1760-1825): • “Endüstri Toplumu” kavramını ilk ortaya atan kişi. • Pozitivizmin kurucusu • Toplumsal fenomenlerin, doğa bilimlerindeki gibi bilimsel tekniklerle incelenmesi • Pozitif bilimlerin ancak pozitif bir sosyal bilimin yaratılması ile tamamlanacağına inanmıştır. • Sosyolojiyi din haline dönüştürerek toplumu örgütleyip sorunları çözümlemeyi amaçlamıştır. • Sosyalist resformların gereğini vurgulamıştır. İLK DÖNEM SOSYOLOJİSİ • Auguste Comte (1798-1857) Sosyolojinin kurucusu Sosyoloji: “Pozitif bir bilim”, “Toplum mühendisliği” “Sosyoloji doğa bilimlerinin yöntemlerini uygulamalı” Sosyoloji’yi odak noktasına göre ikiye ayırır: 1.Sosyal statik, toplumdaki istikrarli ilişkiler ve sosyal yapı 2.Soyal dinamik, toplumdaki değişim Evrimci Toplumların evrim kuramı: “Üç hal kanunu” a.Teoloji k aşama: Doğaüstü güçler, dini figürler b.Metafizik aşama:Doğa gibi soyut güçlere inanç c.Pozitivist aşama: toplumsal ve fiziki dünyanın kanunları “Pozitivist aşamaya geçildiğinde toplumsal kargaşa ortadan kalakacaktır.” İLK DÖNEM SOSYOLOJİSİ • Herbert Spencer (1820-1903): Toplumda “uyum sağlayan yaşar” Serbest rekabet Ayrımcılık, “doğal yasaların gereği” Sosyolojiye katkısı: 1. Toplumu, bireylerin toplamı olarak değil; parçalar ve bütün arasındaki ilişkiden doğan bir yapı olarak inceler. 2. Toplumsal evrim teorisinin geliştirilmesi. İLK DÖNEM SOSYOLOJİSİNİN ÖZELLİKLERİ • Tom Bottomore: 1. Ansiklopediktir 2. Evrimcidir 3. Sosyoloji pozitif bilim sayılmaktadır 4. Yeni sanayi toplumunun bilimi olmuştur 5. İdeolojik bir karaktere sahiptir. KLASİK SOSYOLOJİ TEORİSİ Toplumun bir alt yapısı bir de üst yapısı vardır. Alt yapı: üretim tarzı Üst yapı: kültür, dil, din, devlet, örf, adet vb. Alt Yapı Üst Yapıyı Belirler. “İnsanların maddi yaşamları bilinçlerini belirler; insanların bilinçleri toplumsal bir üründür” Toplumsal sınıflar ve tahakküm İki sınıf: 1. Sahip olanlar (burjuvazi) 2. Sahip olmayanlar (proleterya/işçi sınıf) Sahip olmanın temeli “uyum sağlamak” değil; üretim araçlarına sahip olmaktır. Burjuvazi üretim araçlarına sahip sınıftır. Amacı ise üretim araçlarını ve emeği kullanarak karını maksimize etmektir. Kapitalizm burjuvazinin çıkarlarını korumak adına işçi sınıfını çeşitli araçlarla tahakküm altına almasıdır. EMEĞIN YABANCLAŞMASI • Çalışmak / üretmek İnsanın en temel özelliklerinden bir tanesidir. • Kapitalist toplumda çalışma tamamen araçsal bir nitelik alır. • Çalışmanın amacı üretmekten çıkmıştır. Tamamen biyolojik ihtiyaçların karşılanmasına araç olmuştur. • Ürünler ise üretene yabancılaşmıştır. KLASİK SOSYOLOJİ TEORİSİ • Karl Marks (1818-1883): Kapital: Kapitalist sistemin işleyişi / Kapitalizmin sosyolojisi “Zenginler olabildiğince zenginleşirken, yoksullar sürekli yoksullaşacak” “Zincirinden başka kaybedecek bir şeyi kalmadığında” proletarya ayaklanacak ve kendi düzenini kuracak KLASİK SOSYOLOJİ TEORİSİ • Emile Durkheim (1858-1917): Comte’tan etkilendi Sosyolojiye bilimsel statü kazandırmaya çalıştı Sosyoloji –Psikoloji farkı: Sosyoloji kolektif bilinç Psikoloji bireysel bilinç “Kolektif bilinç”: bir toplumun ortalama üyelerinin ortak inanç ve duygularıdır. EMILE DURKHEIM • Anomi: kuralları geçerliliğini yitirmiş ve herkes tarafından benimsenecek yeni kurallar yaratamamış bir toplumda, bireyleri toplumsal bütüne bağlayan bağların kopması haline anomi denir. Merton’a göre bireylerin hedeflerine ulaşması için gerekli olan toplumsal araçların ortadan kalkmasıyla oluşur. KLASİK SOSYOLOJİ TEORİSİ • Emile Durkheim (1858-1917): • Toplumu bir arada tutan ana unsur(lar) nelerdir? 1.Mekanik dayanışma: benzerlikler 2.Organik dayanışma: farklılıklar KLASİK SOSYOLOJİ TEORİSİ • Max Weber (1864-1920): İdealist: Var olan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp ondan türetir; düşünce dışında nesnel bir gerçekliğin varolmadığına inanır Tinsel “Sosyoloji toplumun farklı kurumları arasındaki nedensel ilişkiyi anlamalıdır” Din ekonomik değişmeyi nasıl etkiler? Bu soruları yanıtlarken iki teknik kullanır: İdeal Tip, Tarihsel Analiz Sosyoloji değerden bağımsız olmalı: “Ne olması gerektiğini değil, ne olduğunu araştırmalı” MAX WEBER • Kapitalizm neden doğuda değil de batıda ortaya çıkmıştır? • Bu sorunun cevabını kültürel dini değişimlerde arar. • Hiristiyanlığın içerisindeki yeniliklerin bunu açıklayabileceğini düşünür. • Protestan mezhepleri (ve özellikle Kalvinizm) kapitalizmin ortaya çıkışında oldukça etkili olmuştur. • Çalışma, bu mezheplerde daha önce hiç olmadığı kadar dini bir içerik kazandı. • Selamete ulaşmak çok çalışarak para kazanmaya bağlandı. MODERN SOSYOLOJİ TEORİLERİ • Sosyolojik teoriler: toplumsal olayların değişimini ve insan davranışını sistematik olarak inceler. • Üç ana akım: 1. Yapısal Fonksiyonel Analiz 2. Çatışmacı Teori MODERN SOSYOLOJİ TEORİLERİ 1. Yapısal Fonksiyonelist Teori: Geniş bir perspektifte toplumsal yapıyı ve bir bütün olarak toplumu ince ler. • Comte, Spencer, Durkheim • Toplum: Kendi içinde birbirleriyla bağlantılı bir sistem. Örn: Hastanenin acil servisi • Talcot Parsons MODERN SOSYOLOJİ TEORİLERİ • Talcot Parsons’ın (1902-1979): Yapısal Fonksiyonelist Teori’de toplumla ilgili temel varsayımları: • Sistemler, parçaları arasında iç bağlılığa ve bir düzene sahiptir. • Sistemler, kendi kendilerini onarma ve dengeye getirme eğilimi taşırlar. • Sistemler statik olabilecekleri gibi, değişim süreci belirli bir düzen içinde de gerçekleşebilir. • Sistemin bir parçasının doğası, diğer parçaları da etkiler. • Sistemler, kendi çevreleri içinde sınırlarını muhafaza ederler. • Tahsis ve bütünleşme, sitemin dengesi için, iki hayati süreçtir. • Sistemler, değişme eğilimlerini kontrol ederler. MODERN SOSYOLOJİ TEORİLERİ • Merton (1910-2003) işlevselciliğin de en önemli olarak gördüğü açmazlarını aşmaya çalışmıştır. sistem içerisindeki herhangi bir öğenin olumlu olduğu gibi olumsuz veya bozuk bir işlevi de olabilir. Açık fonksiyon: bireyler tarafından bilinen ve amaçlanmış işlev. Gizli fonksiyon: amaç-lanmamış ve bilinmeyen gizil bir işlevi Örn: Yüksek öğretim sistemi Toplumsal disfonksiyon: toplumsal kalıpların istenmeyen sonuçları. MODERN SOSYOLOJİ TEORİLERİ 3.Çatışma Teorisi: Toplumsal dünya: sürekli bir mücadele alanı Gruplar arası çatışmalarla ilgilidir kadın-erkek, köylü-kentli, ebevyn-çocuk, vs. POSTMODERNİTE VE SOSYAL TEORİ Bilimsel kanunlar reddedilir “Nedensellik, neden bulma arayışı bırakılmalı” Amaç, hakikat ve bilgiye ulaşmak değil; hazdır Sürekliliklerin hakim olduğu bir dünya değil; parçalanmışlıkların, çeşitliliğin ve istikrarsızlıkların egemen olduğu bir dünya • Hakikat Aydınlanma’ya ait bir değerdir. Düzene, değerlere, kurala atıfta bunur. • Postmodernler rasyonaliteyi, aklı, hakikati sorgular • Sosyolojinin temelini yapısökümüne(deconstruction) tabi tutarlar • • • • POSTMODERNİTE VE SOSYAL TEORİ • Postmodern sosyologlar hakikat sunucu değil; yorumcudur. • Evrensel hakikatlere ve nihai sonuçlara ihtiyaç duymazlar • İletişimi kolaylaştırıcı bir yönleri vardır. • “Temsil düzeninin sonu gelmiştir” • Bazılarının çalışmalarında sosyoloji bilimsel değil edebi bir hal alır. • Pozitivizme karşıdırlar • Dünya karmaşık ve kaotiktir. KÜRESELLEŞME VE SOSYOLOJİNİN KRİZİ • “Sihirli bir sözcük”? • P.Berger: “Klişe” • Bauman:”Parolaya dönüşmüş moda bir deyim • Küreselleşmeyle “ulus devletler global bir köye dönüşmüştür” • Alışılagelmiş toplum değişmiştir • Artık farklı toplumlar birbirine bağımlı hale gelmiş ve her biri benzer problemlerle karşılaşmaktadır. • Öyleyse sosyoloji de değişmeli midir? Küresel bir perspektifte sosyoloji Toplumun yeniden tanımlanması; transnasyonel eğilim