Proje Numarası Proje Adı Proje Yöneticisi Başlama Tarihi Bitiş Tarihi :02/08.03.04 :Yetişkin Nöral Hücre Kültürü :Prof. Dr. Semih KESKİL :20.09.2002 :20.09.2006 ÖZET Çalışmanın ilk safhasında karşılaşılan en önemli sorun, bu hücrelerin kültür ortamında üreme zorluğu olmuştur. Şöyle ki, yetişkin sinir sistemi hücreleri daha ilk pasaj bile yapılamadan, besi yerinde yetersiz üreme göstermişlerdir. O yüzden de bu hücreler ilk pasajda daha sonra incelemeye alınmak üzere dondurulmuşlardır. Hücreleri dondurarak saklamak için DMSO (7.5-10%) içeren besiyeri kullanılmıştır. Embriyoner sinir sistemi hücrelerine gelince, bunlar da kültür ortamlarında alışık olduğumuz diğer hücreler gibi ürememiş, pasaj safhalarında elimizde hep yetersiz sayıda hücre olagelmiştir. Söz konusu embriyoner hücre tiplerinden ancak bir kaç tanesi 2. pasaja kadar çoğaltılabilmiş, sadece bir tanesinde 3. pasaj elde edilebilmiş ve hücreler bu safhalarda dondurulmuşlardır. Literatürde santral sinir sisteminden nöral kök hücre elde edilmesine dair bir örnek te bulunmadığı için, fare embriyoner nöral kök hücre kültürünü başarmış olduğunu iddia eden ATCC'den satın alınmış bulunan nöral kök hücreler de bizim elde ettiğimiz hücrelerin kontrolu olarak kullanılmaya çalışılmıştır. Söz konusu hücrelerle bizim elde ettiğimiz hücreler, morfolojik olarak benzeşse de, hem bu benzerliği doğrulamak ve hem de elimizdeki hücrelerin gerçekten nöral kök hücre olup olmadığını anlamak amacı ile immünhistokimyasal çalışmalara geçildi. Bu safhada da hücrelerdeki glial ve nöral bir takım proteinlerle, nöral kök hücrelere özel bir kaç proteinin işaretlenmesi amacı ile seçilen antikorlann pek çoğunun henüz sadece birtek üreticisi olması nedeniyle teminIerinde kronolojik bir bütünlük sağlanamaması ve piyasaya çok yeni çıkmış ürünler olmaları itibarıyla da oturmuş protokollerinin olmaması gibi bir sorunla karşılaştık. Sonuçta ne A TCCden temin edilen nöral kök hücrelerinin, ne de kendi elde ettiğimiz hücrelerin antikorlarla işaretlendiği görüntülerin kantitatif analizinde bir kök hücre popülasyonunun varlığı istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde teyit edilemedi. Tüm bu tersliklerden sonra, yine de kök hücre olabileceklerini düşündüğümüz bu hücreleri; EGF ve FGF2 gibi "Growth Factor"larla differansiye etmeye çalıştığımızda ise, elde edilen sonuç yine yetersiz hücre sayıları olmuştur.