TBMM B: 20 24 . 11 . 2010 O: 2 KEREM ALTUN (Van) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Milliyetçi Hareket Partisinin, öğretmen atamalarıyla ilgili Meclis araştırması açılması talebi üzerine aleyhte söz aldım. Konuşmama başlamadan önce, kısa bir süre önce aramızdan ayrılan, kendisini Türkiye’nin aydınlık geleceğine adamış bir sevgi insanı, bir gönül insanı değerli milletvekilimiz merhum Mustafa Kuş’u rahmetle, saygıyla anıyorum. Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmene ve öğretmenlik mesleğine olan saygımdan dolayı, günün mehabetine uygun konuşmak istiyorum, karamsarlık pompalamayacağım, ancak bu Öğretmenler Günü’nde bir de teşekkür borcum var: Van Milletvekilimiz Sayın Kayhan Türkmenoğlu ve ailesi, ülkemizin en modern okullarından birini, bir Anadolu lisesini eğitime kazandırdılar. Kendilerine Van adına teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Öğretmen okullarının merdivenlerinin alınlarında “Mutluyum çünkü öğretmen olacağım.” sözünü her gün okuyarak havasını soluyan, her kademesinde onurla görev yapan bir öğretmen olarak, bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın engin heyecanını yaşıyor, konuşmamın başında, yüce Meclisi ve çok değerli öğretmenlerimi en derin sevgi ve saygıyla anıyorum, aynı zamanda selamlıyorum. Geçmişten bugüne öğretmen yetiştiren kurumlarımız, öğretmenlerimize, vatan, millet, bayrak ve insan sevgisinin yanı sıra mesleki coşku ve bağlılığın kazandırıldığı, moral değerlerinin yükseltildiği, şartlar ne olursa olsun fedakârlık, heyecan ve kararlılıkla bu değerlere sahip çıkma bilincinin işlendiği bilim yuvaları olmuştur. Öğretmen, sabır ve cesaretiyle her türlü güçlüğü göğüslemeye, kardeşlik ve birlikten yana tavırlarıyla barışa, bilimsel aydınlanmaya sağladığı katkıyla da çağdaşlaşma yolundaki bütün çabalara öncülük etmiştir. Bu anlamlı günde, istikbal savaşı için hayatlarının en güzel yıllarını feda eden irfan ordusunun asil kurmaylarının, öğretmenlerimizin ve öğretmen olacak gençlerimizin yüreklerinde yeşerecek barış, dostluk ve sevgiye dair güzel duyguların daha da farklı bir anlam kazanacağına inanıyorum. Öğretmenlik gibi çok anlamlı, kutsal ve saygın olmanın yanı sıra, aynı ölçüde sorumluluk, fedakârlık ve sürekli çalışma gerektiren bir mesleğe yönelen ve tercihlerini bu yönde kullanan öğretmenlerimizi gönülden kutluyorum. Öğretmen, Türkiye’nin aydınlık geleceği, hepimizin umudu ve güven kaynağıdır. Burada bulunan herkesin çok iyi bildiği gibi, eğitim, toplumsal hayatın ihmal edilemez, ertelenemez ve vazgeçilemez en dinamik süreçlerinden birisidir. Sayın Başbakanımızın bir konuşmasında ifade ettikleri gibi, eğitim, toprakta tohum, buğdayda başak, hamurda maya gibidir. Bu sebeple, eğitimin günün şartlarına uygun bir amaçla hizmete sunulmasında onun en temel unsurlarından biri olan öğretmenin elbette ki rolü tartışılamaz. Bu yönüyle, evrensel kabullerin ötesinde kültür hayatımız için daha farklı bir anlam taşıyan öğretmenlerimizin, ülke ve insan sevgisiyle donatılması, onların bu anlayış ve birikimle yetiştirilerek hizmete hazırlanması devletimizin sağladığı eğitim ortamı sayesinde mümkün olabilecektir. Emanetinize verilen çocuk ve gençlerimize sevgiyle yaklaşarak sevmeyi, onurlu ve kişiliğiyle her şeyden önce bir insan olduğunu hatırlatarak kendine ve çevresine saygılı olmayı, onların ruhsal ve bedensel, zihinsel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi konusunda her türlü çabayı sarf edeceğinizi, bilgiye ulaşmanın ve bunu paylaşmanın yollarını göstererek onları hayata ve geleceğe en iyi şekilde hazırlamanın gayreti içinde olacağınızı biliyoruz sevgili öğretmenim. Demokrasi yolunda büyük mücadeleler veren, bedeller ödeyen ülkemizde öğretmenlerimize bugün her zamankinden daha çok görevler düşmektedir. – 355 – yasemin 103–106