İLİ TARİH : MUŞ : 02.05.2014 parça hurma bahçesini vakfedip, gelirini, İslâm'ı muhafaza için yapılacak faaliyetlerde duyulan ihtiyaçların giderilmesine tahsis etmiştir. Fedek'deki hurmalığını erzak ve parası tükenen yolculara, Hayber'deki hurma bahçesinin gelirini de İslam’a hizmet için vakfetmiştir. Aziz Mü’minler! Günümüzde de vakıf anlayışının ne kadar önemli olduğu ortadadır. Memleketimizde faal olan yüzlerce vakıf sayesinde muhtaç kardeşlerimizin muhtelif ihtiyaçları karşılanmakta ve maddi imkânları bulunmayan nice öğrenciler bu sayede eğitimlerine devam edebilmektedirler. Camiler, mescidler, namazgâhlar, mektep, medrese ve kütüphaneler, hastaneler, aşevleri, kervansaraylar, çeşme, sebil ve su kuyuları, zayıf hayvanların otlayabilmesi için meralar, köprüler ve daha nice imarethaneler bu vakıflar sayesinde yapılarak insanlığın istifadesine sunulmuştur. VAKIFLAR VE ÖNEMİ Kıymetli Mü’minler! Hayırda yarışmak ve ileriye gitmek, İslam’ın temel prensiplerinden birisidir. İnsanların hayrına yapılan her iş, Dinimiz tarafından övülmüştür. Bu maksat için kurulan en önemli müesseselerin başında hiç şüphesiz vakıflar gelmektedir. Vakıflar, bir noktada toplumda ortaya çıkacak her türlü yoksulluğa ve sıkıntıya çaredir. Vakıflar sayesinde fakir insanların ihtiyacı giderilir, muhtaç kişiler yardım alabilecekleri bir imkâna sahip olurlar. Aynı zamanda zenginler, yardımlarını gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirler. Aziz Cemaat! Vakıf konusunda da ilk örnek Hz. Peygamberdir. “Bir insan öldüğünde amel defteri kapanır. Ancak sadaka-i cariyesi veya ilmi bir eseri ya da kendisine dua eden hayırlı bir evladı olan kimsenin amel defteri kapanmaz.”11 buyuran Sevgili Peygamberimiz, daha Mekke'den Medine'ye gelir gelmez, Neccaroğulları'ndan bir arsa satın almış, bu arsayı vakfederek üzerine mescid yapılmasını sağlamıştır. Hicretin 3. yılında kendisine ait yedi Bize düşen görev ise; halka hizmet gayesiyle kurulmuş olan bu vakıflara, gereken ilgi ve alâkayı göstermek, onları korumak, maddi ve manevi yardımlarda bulunmaktır. Eskilere yenilerini ekleyebilirsek, ekleyenlere yardımcı olabilirsek, bizler de öldükten sonra onlar gibi amel defterlerimizin kapanmamasını sağlayabiliriz. Vakıflarımızın sayısının artırmasını ve bizleri de hayırda yarışan kullar zümresine ilhak etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederken hutbemi, başta okumuş olduğum ayet-i kerime mealiyle bitirmek istiyorum: “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”2 Hazırlayan : Celil Aslan Selimiye C.İ.H Redaksiyon : İl İrşat Kurulu 1 2 Riyazu's-Salihin Trc. Cilt 3, Sayfa 5 Bakara, 261