En hızlı muhalif Türk siyasi yaşamının en renkli si­ malarından Osman Bölükbaşı, dün sabah 91 yaşında vefat etti. Siyasi esprileri ve mücadeleleriyle ünlü Bölükbaşı, yarın A nkara’da toprağa verilecek. ■ 7’de t T- y/g çoc, Bölükbaşı'mn ardından bir dönemin en parlak hatibiydi. Demokratik rejimin ilk günlerinden, yani 1946'dan poli­ tikayı bıraktığı 1973 yılına kadar siyaset dünyamızın m uhalefet sembolü idi. O kadar ki Osman Bölükbaşı adı tek başına bir siyasi parti demekti. Çok yazık ki aramızdan ayrıldı... ■ Devamı 21. sayfada .. .. GÜ N Ü N YAZISI Oktay EKŞİ PERŞEMBE, 7 Şubat 2002 Bölükbaşı'nm ardından... ■ Birinci sayfadan devam Daha da üzüntü verici bir başka gerçek var: Bugünün kuşaklarından 40 yaşın altındaki­ ler m aalesef O sm an Bölükbaşı'nm belki adını bile bilmiyorlar. Bu satırların yazarının Osman Bölükbaşı ile ilgili sayısız anısı var. Ama burası anı aktar­ ma yeri olmadığı için, tanıdığımız Bölükbaşı'nın siyasi kimliğinden söz edeceğiz. Bölükbaşı, yukarıda da belirttiğimiz gibi doğuştan muhalif bir insandı. Gerçek plat­ formunun muhalefet olduğunu herhalde bili­ yordu ki hiçbir zaman iktidar sorumlulu­ ğu üstlenmedi. Örneğin, 1961 seçimlerin­ den sonra İsmet İnönü tarafından kurulan koalisyon hükümetine katılması mümkün iken reddetti. Daha sonra Suat Hayri Ürgüp­ lü 'nün kurduğu hükümete, partisi ortak oldu ama kendisi ne bir bakanlık kabul etti ne de Başbakan Yardımcısı oldu. O kürsüye çıktığı zaman bir buçuk-iki saat süreyle (bazen daha uzun) insanları adeta bü­ yülerdi. Biz gazeteciler o konuşurken not ala­ mazdık. Çünkü bir güzel ve akıcı cümlesini en az onun kadar güzel beş-on cümlesi izlerdi. Hangisini kaydedip aktaracağımızı bilemezdik. Meclis kürsüsünde konuşurken Demokrat Partinin 4 0 0 u aşkın milletvekilinden oluşan grubunu ve Başbakan Adnan Menderes'i öyle yoğun bir eleştiri bombardımanına tabi tutardı ki, o bitirince hepsi bir araba dolusu dayak yemişe dönerdi. Celal Bayar ile M enderes o ndan bu nedenle kurtulm ak istediler ve kendisini milletvekili seçen Kırşehir'i cezalandırıp il­ çe yaptılar. “ M e rt” liğe çok önem verirdi. Muhafa­ zakâr ve milliyetçi bir politikacıydı. “ Yapı­ c ılık ta n uzaktı. “Diyalog”dan çok kavga için yaratılmış gibiydi. Bir kere kırılınca bir da­ ha tamir kabul etmezdi. Bölükbaşı'nm D em okrat Parti lider kadrosundan ödünç alıp bir daha vazgeçmedi­ ği ödün vermez ve ödün kabul etmez si­ yaset anlayışı Türkiye'ye hayli pahalıya patla­ dı. Karşıtlık (muarızlık) yerine düşmanlık (husumet) kültürünü Turgut Özal tasfiye etti. Bölükbaşı politikayı aslında tam zamanın­ da bıraktı. Çünkü onun döneminin “tekerle­ m elere” dayalı politikacılığı ve hitabet anla­ yışı, çok gerilerde kaldı. Henüz yeterli düzey­ de olmasa da görüyoruz ki Türkiye artık bi­ limsel değerlendirmelere dayalı siyaset döne­ mine girdi. B ölükbaşı politikadan ayrılm asından sonra kendisine “anılarım yazm ası” için yapılan önerileri h ep reddetti. Eğer gizlice bunlan bir yere kaydetmediyse (veya kaydettirmediyse) koca bir tarihi de ebediyete birlik­ te götürdü. Taha Toros Arşivi