KONU:HÜCRE YAPI VE ORGANELLERİ Hücreler çok çeşitli biçimlerde olabilirler. Büyük bir çoğunluğu alyuvarlar gibi yumurta biçimli ya da küreseldir. Bunun yanısıra, mide hücreleri ya da meyve kabuğundaki hücreler gibi silindir biçimli; kas hücreleri gibi uzun; sinir hücreleri gibi dallı, deri ve çiçeklerin yapraklarındaki hücreler gibi yassı biçimli hücreler de vardır. Son yapılan araştırmalarda kare biçiminde hücrelerin olduğu tespit edilmiştir. Bakteriler gibi bazı canlılar tek hücreli, insanlar gibi canlılar ise çok hücrelidirler. İnsanlarda, ortalama olarak; 10 µm boyunda ve 1 nanogram ağırlığında 100 trilyon kadar hücre olduğu tahmin edilmektedir. Hücrenin boyutları genellikle birkaç mikronluk büyüklüğe ulaşabilir. Bir mikron milimetrenin binde birine eşittir. Dünyada bilinen en büyük hücre ise; devekuşu yumurtasıdır.en küçük hücrede erkeklerde sperm hücresidir. [3]. Plazma zarı" da denir. Hücreyi dış ortamdan ayıran, seçici geçirgen canlı yapıdır. Hücreyi çevreleyen birim zar ortalama olarak 75 Angström (75x10-7 mm) kalınlığındadır. Birim zar içte ve dışta birer protein tabakası ile ortada bir lipide katından yapılmıştır. Elektron mikroskobu çalışmaları, zarların lipoproteinlerden yapılmış mozaik şeklindeki fonksiyonel birimler olarak incelenmesinin daha uygun olacağını göstermektedir. Hücre zarı hücreye şekil vermekle kalmaz, besin maddelerinin ve artık maddelerin hücreye giriş çıkışını da ayarlar. Zar aynı zamanda hücrenin koruyucusudur. Boyları 0,2-5 mikron arasında değişir. Şekilleri ise ovalden çubuğa kadar değişkenlik göstermektedir. Bazı hücreler tek bir büyük mitokondri içerebilse de çoğunlukla büyük sayılarda bulunurlar. Sayıları hücrenin enerji ihtiyacına göre değişir. Özellikle kas ve sinir hücreleri gibi enerji ihtiyacı fazla olan hücrelerde çok sayıda mitokondri bulunur.Bir karaciğer hücresinde sayıları 2500 civarına ulaşabilir. Bölünüp çoğalma özelliğine sahiptirler. Mitokondri hücrede enerji üreten organeldir. Mitokondrilerin büyüklük ve şekilleri bakterilerinkiyle benzerlik gösterir.Kendilerine ait ribozom,DNA ve RNA ları vardır. Mitokondri ribozomları yaklaşık olarak bakteri ribozomlarının büyüklüğündedir.Mitokondriyal DNA bakterilerde olduğu gibi daireseldir.Tüm bunlar Endosimbiyoz Kuramını desteklemektedir.Endosimbiyoz Kuramına göre mitokondri bir aerob prokaryotun ökaryotik hücre içine girerek simbiyotik olarak yaşayamaya başlaması sonucu gelişmiş bir organeldir. Lisozomlar Christian De Duve tarafından,hücrenin elektron mikroskobuyla incelenmesi sonucu bulunmuştur. De Duve lizozomları tek kat zarla çevrelenmiş, içi homojen olmayan yoğun materyalle dolu oluşumlar olarak tanımlandı. Araştırmalarla bunların içinde asit pH'de etkili 10-12 çeşit hidrolitik enzimler bulunmuşur. Bunlar arasında asit fosfataz, asit ribonukleaz, asit lipaz, kollagenaz v.b enzimler vardır. Lizozomlar, eritrositler dışındaki tüm memeli hücrelerinde görülürler. Bitki ve mantar türlerinde lisozomların işlevleri litik kofullar tarafından görülür. Lisozomlar, hücre içinde Golgi aygıtına çok yakın bölgede granüller biçiminde belirir ve birim zarla kuşatılır, çünkü enzimleri Golgi aygıtı tarafından üretilir. Bunların endoplazmik retikulumu ya da Golgi aygıtında meydana geldiği saptanmıştır. Herhangi bir nedenden dolayı lizozom zarı yırtılırsa içindeki sindirim enzimleri sitoplazmaya dağılır ve hücre sindirilir. Bu olaya otoliz ve lizozomun dokuyu sindirmesine da histoliz denir. Ribozom, ribozomal RNA (rRNA) ve proteinlerden oluşmuştur ve hücrenin protein sentez yerlerine verilen addır. Virüsler hariç tüm hücrelerde bulunur. Sitoplazmada serbest veya endoplazmik retikulum' a bağlı olarak bulunan 120 200 Å (angstrom) çapında yapılardır. Ribozomun yaklaşık %65 kadarı rRNA, geri kalan %35'lik bir kısmı ise ribozomal proteinlerden oluşur. Yapısı [değiştir] Ribozom iki alt birimden oluşur. Ökaryotlarda büyük alt birim 60S , küçük alt birim ise 40S'tir.Bu alt birimlerin birleşimi 80 S lik ökaryot ribozomunu oluşturur.Prokaryotlarda büyük alt birim 50S , küçük alt birim 30 S'tir.Bu alt birimlerin birleşimi ise 70S'lik prokaryot ribozomunu oluşturur. Çekirdek (Nükleus): Nükleus DNA nın bulunduğu ve DNA daki bilginin RNA ya aktarıldığı yerdir. Çift katlı bir membranla sarılmıştır, bu membranda çok sayıda büyük porlar bulunur. Çekirdeğin içini dolduran esas madde DeoksiriboNükleik Asit ve protein molekülleridir. Bu DNA molekülleri nükleus içinde rastgele dağılmış olamayıp kromozom denilen yapılar içinde protein molekülleri ile birlikte organize olmuşlardır. İnsanda 46 adet (23 çift) kromozom bulunur. DNA molekülleri hücrede mevcut bütün proteinlerin nasıl yapılacağının genetik bilgisini içerirler. Bilgi nükleusdadır fakat proteinler sitoplazmada yapılır, bu sebeple bilginin sitoplazmaya aktarılması gereklidir. Bu amaçla DNA kalıp gibi kullanılarak, bu kalıptan RNA yapılır, oluşan RNA sitoplazmaya geçerek, protein yapım yeri olan ribozomlara protein sentezi için gerekli bilgiyi aktarır. Çekirdek hücrenin kontrol merkezidir, buradaki genetik mekanizmalar yoluyla sadece hücre içindeki kimyasal olaylar değil, aynı zamanda hücrenin özelliklerinin yeni hücre nesillerine aktarılması da sağlanır. Endoplazmik Retikulum: Endoplazmik retikulum lipid, protein (ribozomlar aracılığı ile) ve kompleks karbonhidratların yapım yeridir. Endoplazmik retikulum hücredeki toplam membranların yarısından fazlasını oluşturur. Endoplazmik retikulum iki membrandan oluşur, iki membran arasında kalan boşluğa endoplazmik retikulum lümeni denir. İki tip endoplazmik retikulum vardır. Golgi kompleksi hem yapı hem de fonksiyon yönünden endoplazmik retikulum ile yakından ilişkilidir. Bu organel birbirine paralel bir dizi membranöz kanaldan oluşur ve salgı yapan hücrelerde iyi gelişmiştir. Golgi kompleksinin fonksiyonu endoplazmik retikulumda sentezlenen maddelere son şeklini vermek ve bu maddeleri bir membranla çevrelemektir. Ayrıca hücre zarının yenilenmesi ve yüzeyinin genişletilmesi görevini de üstlenir. Çift katmanlı zarla çevrilidir. İç katman fotosentez pigmentleri enzimleriyle klorofil içeren yassı keseciklere dönüşmüştür. DNA içeren kloroplastlar, bağımsız işlev gören ve kendi kendine çoğalan bir yapıdır. Kloroplastta fotosentezi gerçekleştirmek üzere hazırlanmış tillakoidler, iç zar ve dış zar, stromalar, enzimler, ribozom, DNA gibi oluşumlar bulunur. Bu oluşumlar hem yapısal hem de işlevsel olarak birbirlerine bağlıdırlar ve her birinin kendi bünyesinde gerçekleştirdiği son derece önemli işlemler vardır. Örneğin kloroplastın dış zarı, kloroplasta madde giriş-çıkışını kontrol eder. İç zar sistemi ise "tillakoid" olarak adlandırılan yapıları içermektedir. Disklere benzeyen tillakoid bölümünde pigment (klorofil) molekülleri ve fotosentez için gerekli olan bazı enzimler yer alır. Tillakoidler "grana" adı verilen kümeler meydana getirerek, güneş ışığının en fazla miktarda emilmesini sağlarlar. Bu da bitkinin daha fazla ışık alması ve daha fazla fotosentez yapabilmesi demektir. Hücre duvarı tüm bitki hücrelerinde görülen bir yapıdır. Hücre zarının dış tarafında bulunur ve selüloz yapılıdır. Bitki hücresinin dış ve iç etkilere karşı direnç göstermesini sağlar (bitki hücrelerinde görülen turgor basıncı olayı, rüzgar v.s). Turgor haline geçen hücrenin şişip patlamasını önler. Bitki hücresinin belirli bir şekil almasını sağlar. Hücre duvarı üzerinde madde geçişini sağlamak için porlar bulundurur. Bu porlar seçici geçirgen yapı göstermez. Sentrozom, yosun ve Eğrelti otu gibi ilkel bitki hücrelerinde ve sinir hücreleri hariç tüm hayvan hücrelerinde çekirdeğe yakın bir yerde bulunur.Ayrıca mantar hücrelerinde de bulunur. Ancak yüksek yapılı bitki hücreleri ve yumurta gibi hücrelerde bulunmaz. Sentrozom, birbirine dik iki silindirik cisme sahiptir. Her sentriyol, birbirine paralel üç küçük tüpten oluşmuş, dokuz iplik içerir. Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur.Sentrozom organeli zarsız bir organeldir.Mikrotibüller silidirik oluşturacak şekilde dizilirler... İğ iplikleri bölünme sırasında kromozomların ayrılması ve kutuplara taşınmasında görevlidir.Hayvan hücresinde bulunur.Sentrozon adıyla verilen çubuklardan meydana gelmiştir HAZIRLAYAN RABiANUR ÇELiK SINIFI:6/C NO.2356 ÖĞRETMEN:MÜRÜVVET GÜMÜŞOĞLU