Parkinson Tedavisi Föy - Parkinson Hastalığı Derneği

advertisement
Bu yöntem düşük yoluyla yaşamı sonlanmış insan ceninlerinin beyinlerinden elde edilen dopamin hücrelerinin bir
çok karmaşık süreçten geçirildikten sonra Parkinsonlu
hastaların beyinlerine nakledilmesine dayanmaktadır. Bu
yöntemle geçmişte elde edilen olumlu ve olumsuz sonuçlar söz konusudur Bu nedenle Avrupa birliği üyesi ülkelerin oluşturduğu bir grup (TransEuro Consortium) tarafından 2012 yılında hücre nakli tedavisi yeniden araştırılmaya başlanmıştır. Halen devam eden bu çalışmanın
sonuçları önümüzdeki bir kaç yıl içinde açıklanacak ve
sonuçların olumlu olması durumunda bu yöntem bir
tedavi seçeneği olarak gündeme gelebilecektir.
Gen tedavisi
Parkinson hastalığı ve aşı çalışmaları
Parkinson hastalığında temel sorunun sinir hücrelerinde
ve özellikle de dopamin hücrelerinde “alfa-sinüklein”
isimli bir proteinin aşırı birikmesi olduğu düşünülmektedir.
Bu proteinin beyinde birikmesinin engellenmesi ya da
beyinden temizlenmesi ile Parkinson hastalığının yavaşlatılabileceği veya durdurulabileceği öngörülmektedir.
“Parkinson aşısı” olarak adlandırılan bu yöntemin temel
amacı alfa-sinüklein proteini kullanılarak yapılan aşılama
ile vücudun bağışıklık sisteminin uyarılması ve bu proteine karşı “antikor” (vücudun savunma maddeleri) geliştirilmesinin sağlanmasıdır. Böylece bu antikorların beyinde
biriken alfa-sinükleini beyinden uzaklaştırması amaçlanmaktadır. Şu anda bu konuda ön çalışmalar sürmekte
olup önümüzdeki bir kaç yıl içinde sonuçları beklenmektedir.
SONUÇ
Bu yöntemde “virus” adı verilen küçük canlıların genetik
olarak değiştirilip istenilen bazı mesajları beyne aktarmak
için taşıyıcı olarak kullanılmaları söz konusudur. Beyne
nakledilen bu taşıyıcılar dopamin üretiminin artırılması ya
da fazla çalışan bazı sinir hücresi devrelerinin baskılan-
Parkinson hastalığının nasıl oluştuğu, genetik nedenleri
ve hücresel mekanizmaları anlaşıldıkça yeni tedavi olasılıkları gündeme gelmektedir. Yeni bir tedavi yönteminin
hastaların kullanımına girmesi süreci yıllar süren
kapsamlı araştırmaları gerektirmektedir. Yukarıda özetlenen çalışmaların biri ya da birkaçı olumlu sonuçlandığı
takdirde önümüzdeki dönemde Parkinson hastalığının
tedavisinde önemli gelişmeler söz konusu olacaktır.
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. AŞ’nin
koşulsuz desteğiyle basılmıştır.
HA
S TA L I
Ğ
ERNEĞİ
Hücre nakli
ması amacına yöneliktir, ancak bu yaklaşımların işe yaradığı henüz ispatlanamamıştır. Bu yöntem ile gelecek
vadeden bir yaklaşım sinir hücrelerinin yaşamlarını
uzatacak, onları hücre ölümünden koruyacak “nörotrofik
faktör” (sinir hücresini besleyen maddeler) adı verilen
maddeleri sağlayan genlerin aktarımıdır. Oldukça
zahmetli ve araştırılması yıllar süren bu konuda hem
hayvan modellerinde araştırmalar hem de insanlardaki
çalışmalar sürmektedir. Bu yaklaşımın başarılı olması
halinde beyine gen nakli ile Parkinson hastalığının ilerlemesinin durdurulması mümkün olabilecektir.
N
ID
Kök hücre yönteminin önünde bazı ciddi sorunlar bulunmaktadır ve bu sorunların aşılması için zamana ihtiyaç
vardır.
Unutulmamalıdır ki şu an için Parkinson hastalığında
kök hücre tedavisi söz konusu değildir. Yasal
boşluklardan yararlanılarak bazı ülkelerde kök hücre
tedavisi uyguladığını iddia eden merkezler vardır.
Hastalarımızın bu iddialara itibar etmemelerini ve bu
konudaki gelişmeleri hekimlerinden öğrenmelerini
öneririz.
K
PA R İ N S O
HASTALIĞI ve TEDAVİSİ PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ
1993
PARKİNSON HASTALIĞI
ve
TEDAVİSİ
PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ PARKİNSON HASTALIĞI ve TEDAVİSİ
GÜNCEL BİLGİLER 2014
Parkinson hastalığı beyinde hareketlerimizden sorumlu
olan hücrelerin ufak bir bölümünün hasara uğraması ve
eksilmesi (dejenerasyon) sonucu ortaya çıkar. Bu hücreler bilgileri bir sinir hücresinden diğerine gönderen dopamin adı verilen kimyasal bir madde salgılar. Beyinde
yeterli dopamin yapılamazsa hareket ve duruş işlevleri
etkilenerek Parkinson hastalığı belirtileri ortaya çıkar.
Dopamin eksikliğinin temel belirtileri hareketlerde yavaşlama, hareket yeteneğinin azalması ve titremedir. Ancak
titreme her hastada olmayabilir. Hastalık yavaş bir şekilde ilerler. Hastadan hastaya belirtilerin varlığı, şiddeti ve
hastalığın ilerleme hızı farklıdır. Günümüzde hastalığı
tamamen iyileştirici, kesin bir tedavisinin henüz bulunmamasına karşın, kullanılan ilaçlar belirtileri büyük ölçüde
düzeltmekte ve birçok hastanın yaşamını aktif ve üretken
bir şekilde sürdürmesini sağlayabilmektedir. Böylece
Parkinson hastalarının çoğu düzenli tedaviyle uzun yıllar
mutlu olarak yaşarlar.
yaklaşık 6-7 yıl önce başladığı, beyinin bu süre içinde
eksikliğin üstesinden gelmek için başarıyla geliştirdiği
mekanizmaların bazılarının zamanla istenmeyen sonuçlar oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle hastalığın tanısı konulduğunda dopamin eksikliğini giderici veya
takviye edici tedavilere başlanması önerilmektedir.
Cerrahi öncesi veya cerrahiye uygun olmayan hastalarda
kullanılabilecek iki yöntem daha vardır. Bu yöntemlerden
birinde ilaç cilt altına konulan küçük bir iğne ve buna bağlı
bir pompa aracılığıyla sürekli verilirken, diğer yöntemde
karından açılan küçük bir delikten bağırsağa uzatılan
küçük bir hortum ve bir pompa aracılığıyla ilacın sürekli
uygulanması gerçekleştirilir.
Parkinson hastalığının ağızdan ilaçlar ile
tedavisi:
Parkinson hastalığının ameliyat ile tedavisi:
Tanıyı takiben tedaviye ağızdan verilen ilaçlar ile başlanır. Bu amaçla kullanılan çok sayıda ilaç seçeneği bulunmaktadır. Hangi ilaç grubunun seçileceğine, hastanın
yaşı, belirtilerinin ağırlığı ve niteliği (titreme veya yavaşlıktan hangisinin ön planda olduğu), tanı alana kadar
geçen sürenin uzunluğu, belirtilerin ne kadar işlevsel
veya sosyal sorun oluşturduğu ve nihayet hastanın eşlik
eden genel sağlık sorunları gibi faktörlerin hepsi bir arada
dikkate alınarak karar verilir.
Tüm bu ilaçların,
Hasta ve yakınlarınca ismen ve
dozları bilinerek tanınması,
Mutlaka uzman hekimce önerilen doz ve
saatlerde alınması,
Beklenen etki ve olası yan etkilerinin bilinerek
yakından takibi,
Düzenli doktor kontrolleri ile dozların gözden
geçirilmesi, gerekirse ayarlanması,
Yan etkilere karşı etkin tedbirlerin zamanında
devreye konulması
PH’ında ilaç tedavisinde önemli olan genel kurallarıdır.
Parkinson Hastalığında Tedavi
Parkinson hastalığının tedavisi günümüzde ağırlıklı
olarak ağızdan alınan ilaçlarla yapılmakta, uygun özellikleri taşıyan bir grup hastada farklı yöntemlerle uygulanan
ilaçlar ve cerrahi tedaviler de söz konusu olmaktadır.
Hareket yavaşlığı ve titreme gibi bulgulara yol açan
beyindeki dopamin eksikliğinin hastalık tanısı konmadan
PH ilerledikçe ağızdan alınan ilaçlar giderek yetersiz
kalabilir, daha sık veya daha yüksek dozlarda alınmaları
gerekebilir, bu da yan etkilerin artmasına yol açabilir.
Eğer tüm ayarlamalara karşın hastanın yavaş/donuk
olduğu dönemler günde toplam 4-5 saatten daha fazlaya
ulaşır, iyilik dönemleri de istemsiz hareketler gibi yan
etkilerden dolayı yeterince iyi geçmezse cerrahi yöntemler düşünülür.
Parkinson hastalığında cerrahi tedavi bu yöntem için
uygun hastalarda yararlı olabilir. Yakma (ablasyon) ve
beyin pili (derin beyin stimülasyonu) olarak bilinen bu
yöntemler her hasta için uygun değildir. Ameliyat kararı
için önce Parkinson hastalığı tedavisinde deneyimli bir
nöroloji uzmanı tarafından doğru tanı konulduğundan ve
en uygun ilaç tedavisinin uygulandığından emin olunmalıdır. Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan hiç bir
cerrahi yöntem hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz.
Hastaların hemen hepsi ameliyattan sonra da Parkinson
hastalığı için ilaçları kullanmaya devam ederler. Yapılan
bilimsel çalışmalar cerrahi tedavi sonrasında hastalık
belirtilerinin %50, ilaç gereksiniminin %80 oranında
azalabildiğini göstermiştir. Bu oranlar her hasta için bireysel değişkenlik gösterir.
Parkinson hastalığında yeni tedavi
araştırmaları:
1. Kök hücre araştırmaları
2. Hücre nakli yöntemleri
3. Gen tedavileri ve büyüme faktörü yöntemleri
4. Aşı araştırmaları
Olarak özetlenebilir
Kök hücre araştırmaları
Bu konudaki araştırmaların temel hedefi Parkinson hastalığında kaybedilen dopamin hücrelerinin yerine kök hücreleri
naklederek bu eksikliği gidermektir. Halen kök hücre
araştırmaları çok erken aşamadadır ve Parkinson hastalarında yapılmış ciddi bir çalışma/araştırma söz konusu değildir. Deneysel olarak yürütülen hayvan çalışmalarının başarılı ve güvenli bulunmasının ardından insanlarda uygulanması/araştırılması söz konusu olacaktır.
Download