SARKOGLİKANOPATİLERİN BÖLGESEL PANORAMASI Giriş ve Amaç Muskuler distrofiler; myofiberlerde yoğun dejenerasyon ve rejenerasyonla karakterize, kas enzimlerinin en az normalin 10- 20 katına kadar yükseldiği bir grup hastalıktır. Prototipleri; Xp21 geni tarafından kodlanan ve kas hücrelerinde sarkolemma altında yerleşmiş olan distrofin proteininin kalitatif veya kantitatif bozuklukları sonucu ortaya çıkan distrofinopatilerdir. Xp21 distrofin geninde hastalığa neden olan en sık (%50- 60) mutasyon tipi, genin değişik bölgelerindeki delesyonlardır. Nokta mutasyonlar da gösterilebilir. Olguların yaklaşık 1/3’ünde ise defekt ortaya konamamaktadır. Başka bazı genetik mutasyonlar, kas hücrelerindeki ilgili proteinin yapılamaması veya bozuk yapılması ile ilişkili olarak, fonksiyon bozukluğuna yol açar. Bunlardan en iyi bilinen mekanizma; sarkoglikanopatilerde defektif yapılmış veya hiç yapılamamış olan distrofinle ilişkili glikoproteinlerin (DAG), distrofinle birlikte sağladıkları sarkolemmal stabilitenin bozulması ve bunun sonucunda kasın kasılmaya dayanıklılığın azalmasıdır. Ancak, her protein, kendi fonksiyonu ile ilişkili olarak değişik fonksiyon bozuklukları oluşturmaktadır. Bu distrofilerin hepsi başlıca ve öncelikle ekstremite kavşak kaslarında güçsüzlük, buna bağlı olarak da yürüme, merdiven-yokuş çıkma, oturduğu yerden kalkma, kollarını kaldırma işlevlerini bozar. Limb girdle muskuler distrofiler (LGMD) olarak bilinen bu hastalıkların çoğu sarkoglikan defekti sonucu oluşur. Tip1’ler otozomal dominant; tip2’ler otozomal resesif geçişlidir. LGMD 1A myofilin, LGMD 1B lamin A/C, LGMD 1C kaveolin3 defektine bağlı gelişir. LGMD 2A kalpein3, LGMD 2B disferlin, LGMD 2C delta sarkoglikan, LGMD 2D alfa sarkoglikan, MD 2E beta sarkoglikan, LGMD 2F gama sarkoglikan ve LGMD 2G teletoin defektine bağlıdır. LGMD 2D ve 2F çocukluk çağında başlar, diğer resesif tipler daha çok erişkin dönem hastalığıdır. 1 Sarkoglikanlar iskelet kasında yerleşmiş, distrofinle deyakın ilişkili proteinlerdir. Günümüzde sarkoglikanopatilerle ilişkili verilerin tamamı Avrupa veya Amerika’da yapılmış araştırmaların bulgularına dayanmakta olup. Ülkemizde sarkoglikanopatilerin sıklığı, oranı ve sabep olan mutasyonların tipi bilimemektedir. Bu çalışmanın amacı ülkemizin batısındaki kas biyopsisiyle sarkoglikan defektine bağlı muskuler distrofi tanısını almış olguların sarkoglikan alfa, beta, delta, gama genlerindeki mutasyonlar ve sarkoglikan gen delesyon duplikasyonlarını ortaya koymak ve bu yolla ülkemiz sarkoglikanopatilerinin bölgesel panoramasını aığa çıkartmaktır. Materyal ve Method: İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Patoloji Laboratuvarına İzmir ve çevresindeki devlet ve üniversite hastanelerinden gönderilmiş kas biyopsi incelemelerinde 2009 ve 2014 yılları arasında kas biyopsisi incelemesi yapılıp, biyopside muskuler distrofi tanısı konup; 4 sarkoglikandan biri veya hepsinin boyanmasında defekt saptanan 35 hasta ve/veya aile incelendi. İlk 9 hasta ağırlıklı olarak gama sarkoglikan eksikliği saptanan olgular olup yine üniversitemiz 2013-1-TSBP-13 numaralı BAP kapsamında sadece gama sarkoglikan gen mutasyonuna bakıldı . Çalışmanın bu aşamasında elde edilen bulgular Turkish Journal of Pathology dergisinin ocak 2014 sayısında yayınlandı (1). Ancak bu grupta ve sonrasında açığa kavuşturulamayan olgular nedeniyle proje genişletildi ve 4 sarkoglikan gen mutasyonuyla delesyon ve duplikasyon testleri de eklendi. Bulgular: Bu proje kapsamında daha önce bazı yazarların iddia ettiği gibi gama ve alfa sarkoglikanların birlikte defektif olduğunda sorunun daha çok alfa sarkoglikan geninde olduğu saptandı. Benzer şekilde eğer tüm sarkoglikanlar eksikse sorun beta sarkoglikan genindeydi. Bu çalışma kapsamında alfa sarkoglikan geninde daha önce saptanmamış bir mutasyon ve bir delesyon saptandı. Distrofin defeklti olmayan iki kardeşte genetik testlerle sorunun distrofin 2 geninde olduğu belirlendi. Yine olgularda yüksek oranda kompaund heterozigozite saptandı. Olguların neredeyse yarısında etken defekt belirlenemedi. Tartışma ve sonuç: Bu çalışma, özellikle multidisipliner yaklaşımı amaçlayan ve 2015 nisanında yayınlanan yönergeyle kurulan kas hastalıkları merkezlerinin çalışmalarına ışık tutacaktır. Bu çalışmanın en önemli sonuçları; Türkiye’de belki de yüksek akraba evliliği olgusu nedeniyle kompaund heterozigot, heterozigot ve sessiz mutasyonların çok fazla olduğu, benzer şekilde yöresel mutasyon farklılığı nedeniyle önerilen tarama testlerinin yararsız olabileceği ve ülkemizde muhtemelen gama sarkoglikanopatinin en sık sarkoglikanopati olabileceğidir. KAYNAKLAR: 1. Dınız G, Hazan F, Yildirim HT, Unalp A, Polat M, Serdaroğlu G, Güzel O, Bağ O, Seçıl Y, Ozgönül F, Türe S, Akhan G, Tükün A. Histopathological and genetic features of patients with limb girdle muscular dystrophy type 2C. Turk Patoloji Derg 2014;30(2):111-7. doi: 10.5146/tjpath.2014.01239. 2. Diniz G, Tosun Yildirim H, Gokben S, Serdaroglu G, Hazan F, Yararbas K, Tukun A.Concomitant alpha- and gamma-sarcoglycan deficiencies in a Turkish boy with a novel deletion in the alpha-sarcoglycan gene. Case Rep Genet 2014;2014:248561. doi: 10.1155/2014/248561. 3. Diniz G, Tosun Yildirim H, Akinci G, Hazan F, Ozturk A, Yararbas K, Tukun A. Sarcolemmal alpha and gamma sarcoglycan protein deficiencies in Turkish siblings with a novel missense mutation in the alpha sarcoglycan gene. Pediatr Neurol 2014 Jun;50(6):640-7. doi: 10.1016/j.pediatrneurol.2013.12.024. 3