DOĞRU BASI UYGULAMA TEKNİĞİ VE KANAMA KONTROLÜ Nevriye Dağlı Tekirdağ Devlet Hastanesi Amacımız fistül iğnelerini damar duvarını zedelemeden çıkartmak ve komplikasyonsuz olarak kanamayı kısa sürede durdurmaktır. Diyalizin Sonlandırılması İğne çıkarılması ve kanama kontrolü Hemşire tarafından iğnenin çıkarılması AVF’nin kanülasyonu kadar önemlidir. Damar yırtığının önlenmesi giriş travmasının en aza indirilmesi ve optimal kanama kontrolü elde edilmesi için iğne çıkarılması dikkatle yapılmalıdır. İlk kanülasyonun kanama kontrolü her daim tecrübeli sağlık çalışanı tarafından yapılmalıdır. Hastanın diyalizden çıkarılması için malzemeler hazırlanır (Steril gazlı bez, flaster, hemostatik bant). Hastaya eldiven takması için yardımcı olunur, böylece hasta giriş bölgesine bası uygulayabilir. Fistül klempleri kapalı olduğu kontrol edilir İğneyi sabitleyip damar duvarına olası hasarı ve kanülasyon alanının genişlemesini engellemek için bantları dikkatlice çıkarılmalıdır. Bantlar dikkatlice çıkarılır, bazı hastalar çok kuru cilde sahiptirler ve hasar olmaması için uygulama dikkatli yapılmalıdır. İğneler giriş açısı ile çıkarılmalı İğneler çıkarılırken bası uygulanmamalı Bası steril gazlı bez ile iğne çıkar çıkmaz uygulanmalı İğne tamamen çıkarıldıktan sonra iki parmak ile uygulanmalıdır Bası süresi en azından 10 dakika olmalıdır. Bası diyaliz hemşiresi veya eğitim verilen hasta tarafından uygulanmalıdır. Eğer ilk kanülasyon ise morarma ve kanamayı engellemek için 20 dakikaya kadar bası yapılmalı aksi halde AVF’nin uygun gelişimini etkiler. Kanama kontrolü zamanı uzayan hastalarda antikogülan değerlendirilmeli ve venöz stenoz olasılığı düşünülmelidir. Bu arada selüloz hemostatik bası bandı kullanılabilir. Tril baskı bölgesinin üst ve altında hissedilmelidir. Eğer tril yok ise tril hissedilene kadar baskı hafifletilmelidir. Baskı bölgelerinin üst ve altında trilin olması yapılan baskının vasküler girişteki kan akımını engellemediğinden emin olması anlamına gelir. Kanülasyon bölgesinde kanama kontrolu için klemp veya özel turnikeler(bandajlar) kullanılması komplikasyon riskini artırır. Bası klempleri basıncın doğru yerini, derecesini sağlamada yetersizdir. Klemp kullanımı ile sıklıkla kanamalar gelişir. Ayrıca iğne uygulama sahasında enfeksiyon riskini artırır. Kolun etrafı bant ile sarılmaktan kaçınılmalıdır. Kanamanın durduğundan emin olduktan sonra steril gazlı bez ve flaster ile sabitleme sağlanmalıdır. Flasterlemeden sonra thrillin varlığı mutlaka hissedilmelidir. Kanama durmadan hiçbir hasta diyaliz ünitesini terketmemelidir. Serviste veya evde oluşan sızıntılara karşı, hastaların steril gazlı bez ve flaster temin etmeleri sağlanmalıdır. Kanama kontrolü zamanı hastalar arasında farklılık göstermek ile birlikte genellikle 8-12 dakikadır. Kanamanın erken kontrolü pıhtı oluşumunu bozacak ve tekrar kanama olacaktır. A-V Fistül Komplikasyonları KANAMA: A-V fistül ameliyatından sonra, sızıntı olabilir. Sızıntı şeklindeki kanamalarda pansuman açılır. Steril gazlı bezle insizyon bölgesine thrill kaybolmayacak şekilde orta basınçta 5-10 dakika baskı uygulanır. Sızıntı durunca tekrar pansuman kapatılır. Diyaliz sonrasında iğne giriş bölgelerinden sızıntı şeklinde arteryel kanamalar izlenebilir. Bu daha çok venöz stenoz gelişmiş fistüllerde izlenir. Çünkü venöz darlığa bağlı darlık öncesinde fistül veninde basınç artmıştır. Bu durumda kanayan iğne deliğine uzun süre (bazen 1-2 saat) baskı uygulamak gerekebilir. Bu esnada kanamayı azaltmak için yüksek tansiyon mevcutsa tansiyonun normal seviyeye düşürülmesi gerekir. • Ayrıca koagülasyon bozukluğu izlenmesine karşı gerekli koagülasyon testleri yapılmalıdır. Heparinizasyon yüksek dozda yapıldı ise heparinin nötralizasyonu için protamin sülfat kullanılmalıdır. Tüm müdahalelere rağmen bu kanama sürüyorsa, hasta damar cerrahına gönderilmelidir. Damar cerrahı tarafından bu bölgeye kanamayı durdurucu müdahale uygulanmalıdır. • Hastanın eğitilmesi ve risklerin azaltılması için kendi bakımlarına ortak edilmesi önemlidir. • Hemşire hastalara diyaliz sonrasında iğne bölgeleri kanamaya başladığında nasıl kontrol edilmesi gerektiği hakkında bilgi vermelidir. • Hastanın iğne çıkışı yönünde direk iğne bölgesine basınç uyguladığından emin olunur. • Kanamanın durduğunu kontrol etmek için en az 5 dakika baskıya devam etmesi öğütlenir. Durdu ise yeni flaster uygulanır. Eğer kanama devam ediyor ise durana kadar baskıya devam edilir. Eğer kanama 30 dakikanın sonunda devam ediyor ise hastalar diyaliz kliniğine iletişime geçmeleri söylenir. • Diyaliz esnasında hastanın uygunsuz hareketi sonucu iğnenin fistül venini yırtması veya enfekte anevrizma- pseudoanevrizmanın rüptürü sonucu abondan kanamalar gelişebilir. Bu kanamanın şiddeti o kadar fazla olabilir ki saniyeler içinde 1-2 litre kan kaybı gelişebilir. Bu durumda hemen kanama ve fistül anastomozu üzerine şiddetli baskı uygulayarak, en hızlı şekilde hastanın ambulansla damar cerrahisi merkezine transferi gereklidir. İnfiltrasyon (Kan Sızması) Hemodiyaliz esnasında veya sonrasında arteriyalize vendeki kanın damar dışına çıkar. Cilt ve ciltaltı dokuda birikmesidir. Buna zamanından erken kullanılan fistüller sebep olabileceği gibi, diyaliz esnasında hastanın uygunsuz bir hareketi de sebep olabilir. Rüptür A-V fistüllerin en korkulan ve öldürücü olabilen komplikasyonudur. Enfekte, pseudoanevrizmatik alanlarda cilt bütünlüğünün bozulduğu bölgelerden rüptür gelişir. Hastadan saniyeler içinde 1-2 litreye ulaşan kan kaybı izlenir. • Hastaların kolunu kontrolsüz hareket ettirmesi ile iğne, damarı yırtabilir. Bu sebeple hemşire tarafından bu durumdaki hastalar uyarılmalıdır. Rüptür diyalizde izlendiyse hemen kanama ve anastomoz üzerine baskı uygulanmalı, kanama kontrol altına alındıktan sonra en yakın damar cerrahisi merkezine hasta, doktor ve hemşire nezaretinde gönderilmelidir. Anevrizmalar birincil olarak alan kanülasyon tekniği kaynaklıdır. Aynı damar bölgesinin tekrarlayan kanülasyonları ile damar duvarını harabiyeti ile cilt belirgin bir şekilde incelir ve skar dokusuyla yer değiştirir, anevrizma genişler. • Enfeksiyonda anevrizmaya neden olur. Anevrizma üstelik venin iğne giriş bölgesinin üst kısmında stenoz gelişmesiyle ilişkilidir. Psödoanevrizma ise koldaki venöz hatta yetersiz kanama kontrolü ve iğne çıkarılması sorasında kanın sızıntısı ile sonuçlanır. Psödoanevrizma (yalancı anevrizma) çeşitlinedenlerle damarın duvar bütünlüğünün bozulması ve oluşan yırtıktan sızan kanın trombüs formasyonu oluşturup, etrafını fibröz bir kapsülle sarılması sonucu meydana gelir. Sıklıkla aynı bölgeye tekrarlayan kanülasyonlar sonucu damar duvarının incelmesi ve zayıflaması sonucu oluşur. Anevrizma gözlemlenmeli ve etkilenmiş bölgenin kanülasyonundan kaçınılmalıdır. Anevrizmanın düzeltilmesi veya baypas işlemi geçici diyaliz kateterine gerek kalmadan sıklıkla yapılabilir. AVF’nin revize edilmesi anevrizmalar genişleyip trombüs ile dolunca, üzerini örten cilt inceldiğinde, spontan kanama, iğne kanülasyonunda kısıtlılık veya sinir basısı olduğunda yapılmalıdır. Damara Ulaşım Kanülasyonu ve Bakımı AVF’yi palpe ederken normalden farklı hassasiyet veya sıcaklığa özel dikkat etmeleri gerektiği hatırlatılır. Ciltten enfeksiyona neden olabilecek ve kan dolaşımına bakteri göçünü engellemek için AVF hijyeninin önemi hakkında hasta eğitilir. Hastaya, aşağıdaki öneriler verilir; • Her gün AVF bulunan kolunuzu su ve sabun ile yıkanmalıdır, özellikle her diyaliz seansı öncesi. • AVF yönünde öksürük ve hapşırıktan kaçınmalıdır. • Hemostatik veya yapışkan flasteri hemostaz sonrası 3-4 saate kadar tutulmalı ve özellikle kanülasyon bölgeleri olmak üzere AVF alanını kaşıyarak tahrişten kaçınılmalıdır. • Hastaya AVF bölgesinin sabit sıcaklıkta kalmasının önemi öğretilmelidir. • Aşırı sıcak damar dilatasyonu yaparak kan basıncını ve akımı azaltır. • Aşırı soğuk damar kasılmasına yol açar ve özellikle AVF’de kan akımını azaltır. Çok soğuk günlerde, hasta dışarı çıkacak ise kalın kıyafetler giymesi hatırlatılır. Sonuç: Damar giriş yeri travmasının en aza indirilmesi ve optimal kanama kontrolü elde edilmesi için iğne çıkarılması ve bası uygulaması dikkatle yapılmalıdır. Bu durum hastada AVF komplikasyonlarını azaltıp, hasta mortalite ve morbiditesini düşürür. TEŞEKKÜRLER