BİLKA BİLGE KADIN ARAŞTIRMA MERKEZİ UYUŞTURUCU RAPORU (2008) 2 HAZIRLAYANLAR GENÇ BİLKA ŞEYMA ÖZ SALİHA BAYAT FATMA ZEHRA ARSLAN MELİKE AKGÜL SEDA NUR DENİZ www.bilka.org.tr 3 İÇİNDEKİLER Uyuşturucu Hakkında Genel Bilgi …………………………………………… 5 Uyuşturucu Maddelerinin Sınıflandırılması…………………………………… 5 Afyon ve Türevleri (5). Kenevir ve Türevleri(6) Uyarıcılar (6) Sentetikler(6) Bazı Uyuşturucu Maddelerinin Bağımlılık Karakterleri ……………………. 6 Amfetamin Bağımlılığı (6) Kafein Bağımlılığı (7). Esrar (Kannabis) Bağımlılığı (7) Kokain Bağımlılığı(8) Halüsinojen Bağımlılığı (8) Uçucu (Bally, Tiner, vs) Bağımlılığı (9) Sigara (Nikotin) Bağımlılığı (9) Eroin (Opiyat) Bağımlılığı 10) Fensiklidin Bağımlılığı (11) Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı (11) Uyuşturucu Kültürü ve Bağımlılığı……………………………………………12 Uyuşturucu Kültürü Nedir (12) Bağımlılık Nedir (12) Fiziksel Bağımlılık (13) Psikolojik Bağımlılık (13) Madde Bağımlılığının Nedenleri ...........................................................................14 Uyuşturucuya Alıştırma Yolları …………………………………………………16 Uyuşturucu Kullanıldığını Nasıl Anlarsınız……………………………………...16 Uyuşturucu Vakalarında Sık Rastlanan Acil Durumlar………………………...18 Panik Durumları (18) Nöbetler (sara, kramp) (18) Şiddetli Kanamalar(18) Uyuşturucunun Zararları…………………………………………………………19 Fiziki Etkileri(19) Sosyal ve Maddi Etkileri (20) 4 Kullanımla Mücadele……………………………………………………………21 Tedavi (21) Tedavi İlkeleri (22) Önleme……………………………………………………………………………22 Değerlerin Öğretilmesi…………………………………………………………..22 Aileye Düşen Görevler……………………………………………………………23 Medyaya Düşen Görevler………………………………………………………...25 Çocuk ve Gençlere Örnek Olma…………………………………………………26 İletişimin İpuçları……………………………………………………………… ...27 Tehlike Haberleri………………………………………………………………….29 Rakamlarla uyuşturucu…………………………………………………………..34 TCK ve Uyuşturucu Madde Suçları …………………………………………….41 Değerlendirme ……………………………………………………………………45 Çözüm Önerileri …………………………………………………………………..46 KAYNAKLAR……………………………………………………………………..48 5 UYUŞTURUCU GENEL BİLGİ Kötü alışkanlıkların başında gelen uyuşturucu madde kullanımının insan sağlığına, akıl ve rûhî sistemlerimize, topluma yaptığı tahribat tek kelime ile korkunçtur. Hâli hazırda bütün dünya ülkelerinde uyuşturucu madde kullanma alışkanlığı bir çığ gibi artmakta ve ülkelerin idarecileri bu felaketin nasıl önleneceğini düşünmektedirler. Uyuşturucu madde; silah kaçakçılığında, casuslukta, anarşik hadiselerde ve bir ülkenin diğer ülke gençlerini dejenere eden soğuk harpte, gayri meşrû kazançlarda en müessir ve en çok kullanılan tahripkâr bir vasıtadır. Bilhassa gençleri bu felaketten korumak ve kurtarmak insanî ve millî bir vazifedir. Bu bataklığa saplanan gençler, tehlikeyi bilmediklerinden basit bir hevesle ve kötü arkadaşların telkini ile beden, dimağ ve istikballerini uçuruma atmış olmaktadırlar. İnsanın davranışlarında, düşüncelerinde, duygularında anormal değişiklik meydana getiren tabiî ve sentetik maddelere uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu maddelerin sayıları pek çok olmakla beraber en çok kullanılanları şunlardır: Afyon, Morfin, Eroin, Esrar, Kokain, Kadinin, Anhalim Levini,LSD ve Kloral Eter’dir. UYUŞTURUCU MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI: Uyuşturucu maddeleri türlerine göre aşağıdaki sınıflandırmaya tabi tutabiliriz; A- Afyon ve Türevleri 1-Afyon 2-Morfin 3-Kodein 4-Metadon 5-Eroin 6 B- Kenevir ve Türevleri 1-Reçine esrar 2-Toz esrar 3-Pres esrar 4-Gonca esrar 5-Likit(sıvı) esrar C- Uyarıcılar 1-Amfetamin 2-Kokain 3-Kafein D- Sentetikler 1-Ecstasy (MDMA) 2-Captagon 3-Methamfetamin 4-Lysergic Asid Diethylamid (LSD) 5-Gamma Hydroxybutyrate (GHB) 6-Ketamine Hydrochloride (Ketamin) 7-Phencylidine (PCP) BAZI UYUŞTURUCU MADDELERİN BAĞIMLILIK KARAKTERLERİ Amfetamin Bağımlılığı Bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha zayıftır. Hekimlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda ve narkolepside kullanılmaktadır. Amfetamin (ve amfetamin benzeri madde) düzenli kullanımının tipik sonuçları performans artışı duygusu, kilo kaybı ve paranoid (kuşkucu) düşüncelerdir. Yoksunluğunda bunaltı, titreme, halsizlik, kas krampları, gece kabusları, mide ağrıları, doymayan açlık, hoşnutsuz duygudurum belirtileri olur. 7 En ciddi yoksunluk belirtisi çökkünlük (depresyon)dur. Amfetamine bağlı olarak psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı, cinsel işlev ve uyum bozukluğu gelişebilir. Tedavisi kokain bağımlılığı tedavisine benzer. Psikoz varlığında antipsikotikler, bunun dışında bunaltı gidericiler kullanılır. Kafein Bağımlılığı: Kafein kahve dışında çay, özellikle migren ilaçlarında, kakao, çikolatada, hafif içkilerde bulunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin hemen her özelliğini barındırır. Kafein yoksunluğunda baş ağrısı, yorgunluk ya da sersemlik, bunaltı veya çökkünlük, bulantı-kusma belirtileri görülür. Tedavide diyet ve alışkanlıklardan kafeinin çıkartılması veya ciddi ölçüde azaltılması gerekir. Hasta yakınlarından destek istenir. Su ya da kafeinsiz hafif içeceklerin gün içerisinde sık tüketilmesi yararlı olur. Ağrı kesiciler kullanılabilir. Esrar (Kannabis) Bağımlılığı: Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı kullanılan maddedir. Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla fazla güçlü değildir. Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bunaltı olur. Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu, kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama) gelişebilir. Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır. 8 Kokain Bağımlılığı: En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden birisidir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak yerel anestezide kullanılmıştır. Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 3060 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir. Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme) görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritim bozukluğu, şaşkınlık, kasılma nöbetleri, komadır. Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluktur. Kokaine bağlı paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir. Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği, antidepresanlar yararlı olabilir. Halüsinojen Bağımlılığı: Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay Halüsinojen ise LSD'dir.(1938'de üretildi). Uzun dönem Halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur. Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce, yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar, varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme bulanıklığı, titreme, dengesizliktir. 9 Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk, duygu durum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir. Tedavisi Halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir. Uçucu (Bally, Tiner, ve benzerleri) Bağımlılığı Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısıdır. Ucuz, kolay bulunan ve yasal maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır. Uçuculara tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir. Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybıdır. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygu durum veya bunaltı bozukluğu gelişebilir. Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme gerekebilir. Sigara (Nikotin) Bağımlılığı Sigara bağımlılığında başlangıç giderek 14 yaşın altına inmektedir. Sigara kullanımının en önemli yan etkisi uzun vadede ölümdür. Sigaranın uyarıcı özellikleri dikkat artışına, öğrenme ve sorun çözme yetisinde gelişime yol açar. Ayrıca gerginlik ve çökkünlüğü azaltıcı etkileri vardır. Sigaraya başlayanların yarısından fazlası sürekli içici hale gelir. 10 Sigarayı bıraktıktan sonra 24 saat içinde ortaya çıkan yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz veya çökkün duygu durum, uykusuzluk, iştah artışı, kalp yavaşlaması, huzursuzluk, bunaltı, kolay sinirlenmedir. Sigara bırakmanın yararları: daha uzun yaşama, genel sağlıkta düzelme, akciğer kanseri, diğer kanserler, kalp krizi, beyin damar hastalığı ve süreğen akciğer hastalığı riskinin; düşük doğum riskinin azalmasıdır. Destek almadan kendi kendine sigara bırakma başarı oranı %10 gibiyken nikotin bantları kullanımı ve davranış terapisi desteğiyle başarı oranı %60'a kadar çıkabilmektedir. En önemli öğe; yeme, araba kullanma, sosyal ortamlar gibi günlük etkinliklerin sigarasız nasıl sürdürüleceği, duygusal sorunlar ve kilo alımıyla nasıl başa çıkılacağını gözden geçiren desteği planlamaktır. Grup olarak (topluca) sigarayı bırakma, nikotinli sakızlar, antidepresan kullanımı, telefon görüşmeleriyle sıkı izleme bağımlılık tedavisinin diğer unsurları olabilir. Eroin (Opiyat) Bağımlılığı Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans gelişmektedir. Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme, dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir. Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz duygu durum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır. Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım grupları sayılabilir. 11 Fensiklidin Bağımlılığı Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir maddedir. Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık, dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artıştır. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygu durum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler sayılabilir. Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir, uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır. Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan davranış, oynak duygu durum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma, sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir. Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantıkusma, gelip geçici var sanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara benzeri kasılma nöbetleridir. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir. 12 Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir. Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı artmaktadır. Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınılmalıdır UYUŞTURUCU KÜLTÜRÜ VE BAĞIMLILIĞIN NEDENLERİ " Uyuşturucu Kültürü " Nedir? Toplumu ayakta tutan, ona yücelme ve yaşama gücünü kazandıran, manevi, ahlaki ve hamasi değerlerini çürüterek, sömürgeci devletlerin uydusu haline getiren bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmalarıdır. Her zaman mafyanın ağına takılmaya hazır "sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar" dır. Unutulmaması gereken bir önemli husus da: Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde, içinde türlü uyuşturucular taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve kolalı mamullerin keza, çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazladır. Bağımlılık nedir? Tıp dilinde uyuşturucu madde bağımlılığı "Kişinin tabii veya sentetik yolla elde edilen bir maddeyi iradesi dışında almak zorunda kalışı" veya "kendini psişik ve bazen ilave olarak fizyolojik belirtiler gösteren ve alınan maddeye karşı arzu veya açlık oluşmasından ötürü o maddenin kişi tarafından devamlı ya da periyodik olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan durum" olarak tarif edilmektedir. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) uyuşturucu bağımlılığında bilhassa şu özellikleri tespit etmişti. - İrade ve mantık ile önlenemeyen uyuşturucu kullanma isteği, - Uyuşturucu maddenin giderek artan dozda kullanılmasının engellenememesi, - Kişinin uyuşturucuya fiziki ve ruhi olmak üzere tam bağımlılığı, 13 - Bağımlının şahsiyetinin tamamen çöküşü, bedenen ve ruhen meydana gelen ve hayatına mal olabilen tahribat. Psikolojik Bağımlılık Keyif verici maddeyi belirli aralıklarla alma isteği duyulmasına denir. Kişi maddenin yokluğuna bağlı huzursuzluk duyar. Fiziksel Bağımlılık Merkezi sinir sistemi hücrelerinin normal görevlerini yapabilmeleri için alışılan maddeye sürekli ihtiyaç duyulmasına denir. Alışılan maddenin alınmaması halinde vücutta ortaya çıkan belirtilere yoksunluk belirtisi adı verilir. Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk belirtileri ölüme yol açacak kadar şiddetli olabilir. Maddenin kullanımıyla duyulan keyif ve mutluluk kişilerde tekrar kullanma isteği doğurmaktadır. Oluşan yalancı hayal dünyasına kavuşmak isteyen kişilerde psikolojik bağımlılık meydana gelmektedir. Uyuşturucu maddeler merkezi sinir sistemindeki reseptör(alıcı) hücreler tarafından alınarak etkilerini gösterirler. Bu reseptörler kısa sürede uyuşturucuya alışır ve normal görevlerini yerine getirebilmek için uyuşturucuya ihtiyaç duyarlar. Böylece fiziksel bağımlılık meydana gelir Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk durumu çok ağırdır.Yoksunlukta psikolojik belirtilerin yanında merkezi sinir sistemine ait belirtiler görülür. Maddenin bulunamaması durumunda bulantı, çarpıntı, baş ağrısı, panik, sıkıntı, terleme, saldırganlık, unutkanlık, ishal, kişilik bozuklukları, baygınlık, koma ve ölüm görülebilir. Uyuşturucu maddeler, merkezi sinir sistemindeki reseptörleri etkilediği için bir kez dahi kullanmak bağımlılığa yol açabilir. Bu yüzden merak amacıyla kullanmaktan dahi kaçınılmalıdır. 14 Madde Bağımlılığının Nedenleri Madde bağımlılığı; bireyin alkol, uyuşturucu, ilaç gibi maddeleri kendi iradesi dışında almak zorunda kalışı; kullanımın devamı halinde ruhsal, bedensel olarak özerkliğini yitirmesi ve toplumsal işlevlerini kaybetmesidir. Madde kullanımı genellikle genç yaşlarda başlar. Bu genellikle arkadaşlar aracılığı ile olur. Gençliğin ilk dönemlerinde; anne babadan kopan genç arkadaş çevresine daha sıkı bağlanır. Toplumda yer edinmeye çalışan genç bu zorlu dönemde kendini kabul ettirmek için iyi ya da kötü her şeyi yapmaya hazır durumdadır. Özellikle arkadaş grubu içersinde madde kullanımı varsa ve madde kullanımı onların bir “özelliği” olarak gösteriliyorsa genç küçük düşürülme korkusuyla madde kullanmaya başlar. Böylece grubun içerisine girerek kendine yer edindiğini düşünür. Madde bağımlılığı elbette ki sadece gençlik döneminde yer edinme kaygısı ile başlamaz. Ana maddeler halinde madde bağımlılığının sebepleri şöyle sıralanabilir. - Özenti ve bilgisizlik: Medya bu konuda önemli bir rol taşımaktadır. Gençler medyada yer alan kişilerin hayatlarına özenti duyarak madde bağımlısı olabilirler. Madde bağımlılığının ne demek olduğunu bilmeyen genç medyada gösterilen yaşam biçimini örnek alarak madde kullanmaya başlar. - Ailede herhangi birinin madde kullanımı: Ailede herhangi birini madde kullanırken gören genç etkilenip kullanmak isteyebilir. Özellikle sevdiği kişiler ise bunu yapan genci daha çok etkileyecektir. - Merak: “Bir kereden bir şey olmaz.” sloganı ile başlayan ve sonrasında bırakırım düşüncesi ile devam eden bu süreçte genç zaten maddeye alışmış olur. - Anne-babanın ilgisizliği: Anne ve babanın ilgisini çekmek isteyen ya da onlara karşı tepki vermek isteyen genç maddeyi kendine kurtarıcı veya arkadaş olarak görür. 15 - Anne-babanın alkol ya diğer maddelere karşı aşırı tolerans göstermesi: Ailenin bu konudaki gevşekliği gencin yanlış ve doğruyu ayırt etmesinde çok etkilidir. Genç ailesinin izin verdiği ya da aşırı tolerans gösterdiği şeyi doğru olarak algılar ve yapar. - Sosyoekonomik düzeyin düşük oluşu: Bazen madde satarak para kazanmak için bazense ekonomik sıkıntılarını unutmak için maddeyi kullanmaya başlar. - Okuldaki başarısızlık: Kendini okulda gösteremeyen genç maddeyi kendini ispat etmek için bir araç olarak görebilir. - Cinsel taciz ya da fiziksel tacize maruz kalınması: Yaşadıklarını unutmak için ya da rahatlamak için çözümü madde olarak görebilir. - Moda: Bozuk çevreye uymak için genç maddeyi tercih eder. - Genetik: Yapılan araştırmada genetiğin de nedenler arasında olduğu görülmüştür. - Davranış bozuklukları - Bireyin kendini kontrol edememesi - Bireyin kendine güvenmemesi - Çevre etkisi : Maddenin çevrede bulunması ve elde edilebilir olması madde kullanımını artıran önemli etkenlerden biridir. Eğer bulunulan çevrede madde yoksa, kullanma olasılığı azalır ya da ortadan kalkar. Elbette sayılan bu sebeplerin hiçbiri madde kullanımını haklı çıkarmaz. Ancak sebeplerin bilinmesi, madde bağımlılığını önlemek için gereklidir. Madde bağımlılığı; uzun süreli bir tedavi sonucunda ortadan kalkar. Ancak sebepler ortadan kaldırılmadığı ya da minimum düzeye indirilmediği taktirde tedavi sonuç vermez, verse bile tekrarlayabilir. Madde bağımlılığı; ciddi bir sorundur. Bu yüzden nedenleri de ciddiye alınıp üstüne gidilmelidir. 16 UYUŞTURUCUYA ALIŞTIRMA YÖNTEMLERİ Unutmayın, eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır. Eğer arkadaşınız, gerçektende arkadaş değil de bir "ayakçı" ise, birkaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı "bombalama" denilen ikinci aşama izler. Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda eroini almayı unutuverir. Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız. Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, "yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?" dersiniz. Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde bombalanmışınız demektir. Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde kıyakçınızı, daha doğrusu ayakçınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz. Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir yada birkaç kişinin uyuşturucu kullanması, diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir nedendir. Gençler, birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar. Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor yada "arabesk" türü tanımlamalarla, kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar. Okul önleri de artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan. İstanbul'da bulunan pek çok okulun kapısında özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor. UYUŞTURUCU KULLANILDIĞINI NASIL ANLARSINIZ? Madde kullanımı; deneme şeklinde kullanım, eğlence amacıyla kullanım, keyfi amaçla kullanım, alışkanlık şeklinde kullanım ve zorunlu kullanım olarak sınıflandırılır. 17 Eğlence amacıyla kullanım; akranlar arasındadaki sosyal ilişkiler sırasında kabul görmek amacıyla zamam zaman tütün, alkol yada esrar kullanılmasıdır. Madde kullanımı ile tedirginlik ya da stresin azaldığının öğrenilmesi sonucu tekrarlanan keyfı kullanım süratle fıziksel yada psikolojik bağımlılığa dönüşebilir. Alışkanlık halinde yaşamın büyük bır kısmını madde(ler) işgal etmiştir. Bu psikolojik ve sosyal bir bağımlılık demektir Zorunlu kullanım da ise; kişi kendini kullanmaktan alıkoyamaz. Madde temin etmek için fuhuş ve hırsızlık gibi davranış bozukluklarına bile yol açabilir. Uyuşturucuların kullanılması davranış değişikliklerinde ve bünyedeki emarelerde kendini gösterebilir. Bununla beraber bu işaretler kesin delil sayılmazlar. Uyuşturucunun kullanılmasında kesin delil olan bünye emaresi enjeksiyonda (bilhassa eroinde) görülür. Daha çok kol ve bacak damarları boyunca olmak üzere, bağımlının bütün vücudunda iğne izleri vardır. Bunlar sivrisineğin soktuğu yerlere benzer ve muhtemelen iltihaplıdır. Kullanılan uyuşturucunun cinsine ve kullanma şekline göre değişen aletler, zehrin alınışı ve çeşidi hakkında fikir verir. Vücuttaki emarelerin çokluğu bağımlılık ihtimalinin işareti ise de, uyuşturucu kullanılmasının kesin delilleri olarak kabul edilmemeli fakat uyanık olunmalı, olaylar dikkatle izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Bunlar mesela, el titremesi, ter boşanması, uykusuzluk, huzursuzluk, sükunet ile sinirlilik hallerinin birbirini takip etmesi gibi işaretlerdir. Davranış değişiklikleri de uyuşturucu bağımlılığının işareti sayılır. İşaretler - Kişi daha önce zevk aldığı şeylerden uzaklaşıp sık sık fikir değişikliği ve kararsızlıklar yaşıyorsa, - Ruhsal yönden içine kapandığı, aşırı sinirli olduğu, dalgınlaştığı, sonra tekrar normale döndüğü fark ediliyorsa, 18 - Hiçbir şeye ilgi duymuyor ve herkesten uzak kalıyorsa, geleceğe dönük hiçbir adım atmıyorsa, - Ani ve çabuk duygu değişimleri varsa, yemek yeme düzeninde bozukluk oluyorsa, Hangi Belirtiler Görülür? - Solunumunun hızlı olması, zorla nefes alma. - Terleme ve titreme. - Baş-sırt ve göğüs ağrıları. - Kalp çarpıntısı. - Yutkunma zorluğu. UYUŞTURUCU VAKALARINDA SIK RASTLANAN ACİL DURUMLAR Panik Durumları Panik krizleri korkutucu gözükseler de oldukça tehlikesizdir ve genellikle çabuk geçerler. Belki herhangi bir halisinojenle örneğin LDS veya uyuşturucu bir mantar cinsi ile korku krizi (Horrortrip) geçiriyordur. Bazı esrar çeşitleri veya ectasy ve amfetamin gibi maddeler şiddetli korku durumları meydana getirebilir. Nöbetler (Sara, Kramplar) Aşırı derece alkol ve uyuşturucu madde alımı kramplara yol açabilir. Şiddetli Kanama Bu büyük bir olasılıkla enjeksiyon yapan kimse atardamara isabet etmişse olur. Bu çok ciddi bir durumdur. Zira insan çok çabuk fazla kan kaybedebilir 19 UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI Fiziki Etkileri - Beyin ve merkezi sinir sisteminde Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar), halüsinasyonlar (vehim, hayal görme, işitme vs.), zeka ve hafıza kayıplarıdır. En kısa ifade ile: akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslardır. - Sindirim sisteminde Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser gibi. - Karaciğer ve Böbreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma, sertleşme(siroz)... Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar, ağır böbrek hastalıklarına neden olur - Gözlerde Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık, gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adale felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir. 20 - Solunum Sisteminde Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır. - Kan organlarında Kan, insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık, kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır. - Zehirlenme Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır. Sosyal ve Maddi Etkileri Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir.(HipKültür) Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ve toplumsal ahlaka (namus, iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır. İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır. 21 KULLANIMLA MÜCADELE Tedavi Uyuşturucu madde kullanan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir. Kullanıcılar arasında "bu hastalığın tedavisi olmadığı" yolunda bir kanı yerleşmiştir. Bu değiştirilmeye çalışılmalıdır. Öncelikle bağımlılık seviyesi önemlidir. Araştırmalar Aile Terapisinin madde kullanımı ve bağımlılığını önleme ve tedavi etmede çok etkili olduğunu kanıtlamıştır. Vasıflı bir Evlilik ve Aile Terapisti gencin madde kullanımı problemini değerlendirip en uygun tedaviye yönlendirecektir. Eğer madde kısa bir süredir kullanılıyorsa kişiyi madde kullanımına iten faktörler belirlenecek, problem çözme becerileri geliştirilecek ve ailenin de desteğiyle önleme yolları aranacaktır. Eğer bağımlılık gelişmişse tedaviye hemen başlanmalıdır. Ayakta ya da yatarak tedavi yardımcı olacaktır. Tedavi ile birlikte yürütülecek olan aile terapisi seansları aile içindeki iletişime odaklanıp kişilerin çatışmalarının kaynaklarını araştırıp, problem çözme becerilerini ve olaylarla başa çıkma yeteneklerini geliştirecektir. Temel olarak uyuşturucu maddeyi bırakan kişilerde tekrar madde kullanımına başlamak sık olarak gözlenen bir durumdur. Kişi uyuşturucu maddeleri bıraktıktan sonra bir daha hiçbir zaman kullanmamalıdır. Bir kez kullanması onun eski günlerine dönmesine neden olabilir. Tedavinin ilkeleri Bu maddeleri kullanan kişilerin tedavisi kişiye, kullanılan maddenin cinsine ve kullanım süresine göre değişiklikler göstermektedir.Tedavinin başarısı için iki önemli etken sayılabilir: Bunlardan birincisi kişinin tedavi olmayı istemesidir. Eğer kişi tedavi olmayı kendisi istemiyor ise, kimse ona zorla bıraktırmayı başaramaz. Diğeri ise kişinin maddeyi bırakmaya kendini hazır hissetmesidir. Çünkü, kişi maddeyi bıraktığı zaman alışkanlıklarını, yaşadığı ortamı değiştirmek zorunda kalabilecektir. Eğer tüm bunlara hazır değilse, yapabilecek fazla bir şey yoktur. 22 Uyuşturucu madde kullanan kişide bağımlılık geliştiyse, tedavi daha güç olacak ve daha uzun sürecektir. ÖNLEME Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede ailelerin çocukları ile ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tutar. Çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için uygulanabilir kurallar koyan, bunların uygulanmasını sağlayan ve çocuklarını gerçekten dinleyen ebeveynler çocuklarının uygun bir aile ortamında yetişmesini sağlamış olurlar. İnsan ihtiyaçları, sonsuzdur. DEĞERLERİN ÖĞRETİLMESİ Her ailenin bazı prensip ve standartlarla belirlenmiş davranış beklentileri vardır. Sosyal, ailevi ve dini değerler gence alkole ve maddeye hayır demeleri için nedenler bulmasını ve kararlılıklarını kesin bir şekilde sürdürmelerini sağlar. Aile değerlerinizi ve izin alması için gerekli olan değerleri açık bir şekilde belirtin. Dürüstlük, sorumluluk alma ve kendine güvenin neden önemli olduğunu, bu değerlerin iyi kararlar vermede nasıl yardımcı olacağı hakkında konuşun. Kendi davranışlarınızın çocuğunuzun değerlerinin gelişmesini nasıl etkilediğini sakın unutmayın. Çocuklar kendi anne-babalarının davranışlarını taklit ederler. Örneğin sigara içen anne ve babaların çocuklarının sigara içme yüzdesi daha yüksektir. Sigara içme, alkol ve yatıştırıcı ilaçları alma davranışlarınızı yeniden gözden geçirin. Unutmayın ki sizin bu maddeye karşı tutumunuz çocuğunuzun alkol veya madde kullanıp kullanmamaya karşı belirleyeceği tutumu şekillendirecektir. Bu zaman zaman aldığınız alkolü tamamen kullanmamanız anlamına gelmektedir. Çocuklar bağımlılık düzeyinde, kendisine ve ailesine zarar verebilecek düzeyde alkol kullanımı ile sosyal içicilik arasındaki farkı anlayabilirler. 23 Çocuğunuzun asla sizin içkinizden tatmasına izin vermeyin. Böylece çocuk, erişkinler için yasal ve kullanılabilir olan alkolün çocuklar için yasal olmayan bir madde olduğunu görebilir. Kendi söz ve davranışlarınız arasında ki uyuma dikkat ediniz. Çocuğunuzun sizinle özdeşim kurduğunu unutmayınız. Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları sizin gösterdiğinizden emin olunuz. Çocuğunuz sizi model alır. Sizin davranışlarınızın, tutumlarınızın, sorunlarla başa çıkma yollarınızın benzerlerini çocuğunuzda görebilirsiniz. Çocuğunuzun sizin aile değerlerinizi anladığından emin olunuz. Aileler bazen çocuklarının nadiren veya hiç konuşmadan değerleri aldıklarını düşünürler. Bu doğru değildir. Bunlar, aile yemek için bir araya geldiğinde konuşulabilir. AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER Uyuşturuculardan korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun temel çekirdeğidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar, her türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne ve babalarına açabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile büyüklerince değerlendirilmeleri şarttır. Ebeveynlerin, çocuklarının gelişimini, bebeklik döneminden başlayarak gençlik yılları boyunca da etkileyebilecek bir güçleri olduğunun farkında olmaları gerekir. Gençlik çağı aile hayatında yeni ve önemli bir evredir; adaptasyon sürecinde bazı problemler yaşansa da farkındalık ve iyi iletişim işleri kolaylaştıracaktır. Genç, yetişkinliğe adım atmakta, kendini sorgulamakta, kimliğini bulmaya çalışmakta ve kendinin daha farkında olduğu bir döneme girmektedir Öngörülen değişiklikler yalnızca gence ait değildir; ebeveynlerin de gençle ilişkilerini değiştirmeye, bazı yeniliklere adapte olmaya ihtiyaçları vardır. Aile fertlerinin birbirlerini desteklemeleri, olumlu olumsuz tüm şartlarda beraber olacaklarını belirtmeleri ve sevgilerini birbirlerine ifade etmeleri çok önemlidir. Yaşam döngüsünün bu evresindeki mücadeleler konusunda, özellikle de madde 24 denenmesi ve kullanımı ile ilgili olanlar konusunda ebeveynlerin çocuklarının hayatında aktif bir rol alması gerekmektedir. Kendilerinin de zamanında madde ile ilgili sorunları olmuş olsa bile ebeveynler çocuklarına bu konuda açık konuşmaktan çekinmemelidir. Konuyu çocuğumla konuşursam uyuşturucu kavramını aklına sokarım endişesi doğru değildir, tam tersi konuşulmadıkça bu konu çocukta daha fazla merak uyandıracak ve bilgisizliği yüzünden de anlık yanlış kararlar verme riski artacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken konu ebeveynin kendisinin madde bağımlılığı konusunda yeterli bilgiye önceden sahip olması gerektiğidir ki bunu çocuğuyla paylaşırken inandırıcı olsun. Ebeveynler, sigara, uyuşturucu ve alkol hakkında çocuklarına karşı sınırları çok iyi ve açık çizmelidir. Aynı zamanda çocuklarına iyi birer rol model olmalıdır; çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri yapıp sonra da yasak koymak inandırıcılıklarını azaltacaktır. Çocuklar ve gençlerin, ebeveynlerin koyduğu kural ve beklentilerin, ebeveynlerin onlara duyduğu sevgi ve iyiliklerini düşünmelerinden kaynaklandığını anlamaları önemlidir bunun için de iyi bir iletişim şarttır. Ebeveynler ayrıca, gencin arkadaşları ve sosyal aktiviteleriyle aktif olarak ilgilenmelidir; nerede, ne zaman, ne yapıyor gibi. Gençlerle kaliteli zaman geçirmek ve iyi örnek oluşturmak gereklidir. Aynı zamanda onların arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımak da çok önemlidir. Uyuşturucu bağımlılığı gibi problemler gencin hayatında zaten varsa bile, ebeveynlerin ve ailelerin, gencin davranışı üzerinde olumlu etkileri olabilir. Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince; Gerçek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar. Kötü arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket ve sözlerinden anlaşılır. Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler. Yine gençlik dönemi; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir. Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem oluşturabilecek hareketlere girilebilir, kararlarda isteksizlik olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde tutmalı büyüklerin uyarılarını dikkate almalıdırlar. İçki, uyuşturucu, kumar, şans 25 oyunları, sapıklıklar, fuhuş, evden kaçma gibi faaliyetlerin tümünü besleyen, ortaya çıkaran ortama "Uyuşturucu Kültürü" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle mücadeleye bağlıdır. Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır. Bira ve "alkolsüz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır. Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden geleneklerimiz uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu değerlere sarılmak zorundayız. Alkol ve Diğer Maddelere Karşı Kuralların Konması ve Bunların Uygulanması: Kuralların konması işin sadece başlangıç kısmıdır. Önemli olan bunların uygulanmasıdır. Kurallara uyulmadığında uygulanacak yaptırımlar da önceden belli olmalıdır. Açık olun. Kuralların nedenlerini açıklayın. Kuralların neler olduğunu ve nasıl bir davranış beklediğinizi söyleyin. Kurallara uymamanın sonuçlarını, yani yaptırımın ne olacağını, nasıl uygulanacağını ve ne kadar süreceğini tartışın. Tutarlı olun. Çocuğunuzun alkol veya madde kullanmaması konusundaki kuralların evde, arkadaşında ve her yerde geçerli olduğundan emin olun. Makul olun. Daha önce kararlaştırılmamış yeni kuralları ve cezaları çocuğunuzla tartışmadan uygulamayın. "Baban eve geldiğinde seni öldürür" gibi gerçekçi olmayan tehditlerden kaçının. Bunun yerine sakin bir şekilde tepki verin ve daha önce kararlaştırmış olduğunuz cezayı uygulayın. MEDYA’YA DÜŞEN GÖREVLER En güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir görev üstlenmeyen, hatta büyük bölümü ile, bilhassa temel konu olan ve her türlü zararlı alışkanlıklara ve bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen uyuşturucu kültürü çizgisinde büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka 26 disipline edilmeli, bu güçlü kurum bütün birimleri ile yararlı bir çizgiye getirilmelidir. Medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem taşıyan görevlerini kabullenip yerine getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu selamet kıyısına götüremeyeceği kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet hepimizindir. Bir yerde hırs ve kazançlara sınır tanımak zorundayız. ÇOCUK VE GENÇLERE ÖRNEK OLMA Çocukların her gün karşı karşıya kaldıkları anne baba tutum, davranış ve ilişki biçimlerinin; onların eğitiminde çok önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Aile ilişkileri, çocuklar için, davranış biçimleri ve insan ilişkilerinin öğrenildiği bir sahne oluşturmaktadır. Madde kullanım konusunda da, benzer mekanizma işlemekte olup; çocuklar, anne babanın maddeler konusundaki tutum ve davranışlarını gözlemlemekte ve benzer şeyleri uygulamaktadır. Toplumda, anne baba başta olmak üzere, öğretmenler ve diğer etkili yetişkinlerin madde kullanımı konusundaki tutum ve davranışları; çocuk ve gençler için çoğu kez kavram karmaşasına yol açmaktadır. Çocuk ve gençler, zararlı etkisi kesin olarak kanıtlanmış olan sigara ve alkol gibi maddelerin, neden erişkinler tarafından kullanıldıklarını tam olarak kavrayamamakta; kendilerinin de bu ve buna benzer maddeleri kullanabileceği düşüncesi oluşmaktadır. Anne babalar, her ne kadar, çocuk ve gençleri bağımlılık yapan maddeler konusunda uyarsa da; kendi sergiledikleri davranış modelleri, mantıklı uyarılarından çok daha etkin olmaktadır. Bu nedenle, anne babaların, kendilerinin kullanımı konusundaki tutum ve davranışlarının nasıl olduğunu irdelemeleri gerekir. Örneğin alkol, sigara, ilaç kullanımı konularında bu maddeleri kullanma nedenleri, sıklıkları, bu maddelere gereksinimleri, kullanıp-bırakma, bu alandaki güçlülük ve zayıflıkları gibi özelliklerin hepsi önem taşımaktadır. Çocuklar, anne babanın davranışlarını görerek öğrenir, anne-babanın birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek alır, sorunların çözümünde anne babanın davranışlarını kopya ederler. 27 İLETİŞİMİN İPUÇLARI Dinleme; * Dikkatle dinleyin. * Sözünü kesmeyin. * Çocuğunuz konuşurken kendi söyleyeceğinizi hazırlamakla meşgul olmayın. * Çocuğunuzun sözünün bittiğinden emin olana kadar bekleyin. Gözlemleme; * Çocuğunuzun yüz ifadesi ve vücut dilini anlayın. * Çocuğunuz sinirli ve rahatsız mı veya rahat mı görünüyor? * Konuşma süresince çocuğunuzun söylediklerini ona eğilerek, omzunu tutarak ve başınızı sallayarak ve göz teması kurarak dinleyin. * Çocuğunuzun konuşmalarını ciddiye alın. Cevap verin; * "Şunu yapmalısın", "senin yerinde olsam" veya "ben senin yaşındayken" ile başlayan cümleler yerine; "çok ilgimi çekti" , "anlıyorum ki bu bazen zordur" gibi cümlelerle başlamak cevap vermek için daha uygundur. * Eğer çocuğunuz size duymak istemediğiniz şeyler söylüyorsa, sakın bunlara ani tepkiler göstermeyin. * Her durum için çocuğunuza önerilerde bulunmayın. Bunun yerine anlattığı şeylerin ardındaki duyguları anlamaya çalışın. * Çocuğunuzun kastettiği şeyi anladığınızdan emin olun. 28 * Çocuğunuzun, içinde bulunduğu güç durumu sizinle paylaştığı için, pişman olmasına neden olmayın. Her zaman onun yanında olacağınızı hissettirin. Çocuğunuzla Konuşma ve Onu Dinleme; Bir çok aile çocuğu ile alkol ve diğer maddelerin kullanımını konuşmaktan kaçınır. Bazıları kendi çocuklarının böyle maddelerle karşılaşmayacağını düşünür. Bazıları ise bunu nasıl konuşacağını bilmediği için veya böyle fikirleri çocuğun kafasına koymak istemediği için konuşmaz. Çocuğunuz böyle bir problem yaşayıncaya kadar beklemeyin. Tedavi programlarına giren bir çok genç ailelerin öğrenmesinden önceki en az iki yıldan beri madde kullandıklarını açıklamaktadırlar. Çocuğunuzla madde ve alkol hakkında daha erken konuşmaya başlayın ve iletişim kanallarını açık tutun.Tüm cevapları bilmeme olasılığından endişe etmeyin. Çocuğunuz bununla ilgili olduğunuzu bilsin yeter. Birlikte cevapları araştırabilirsiniz. 29 TEHLİKE HABERLERİ - Zehir Satışı İnternetten Yapılıyor Zehir tacirleri yeni bir taktik geliştirerek, eroin, esrar, kokain ve diğer uyuşturucuları internet ortamında pazarlamaya başladılar! Uyuşturucu maddeler, dünya genelinde birey ve toplum üzerinde telafisi imkansız etkilere sebep oluyor. Uyuşturucu, bireylerin sağlığını, refah düzeyini ve güvenliğini tehlikeye atarak, özellikle genç nesilleri tehdit ediyor. Gelişmekte olan ülkeler, uyuşturucu madde suçlarıyla savaşmak için gerekli kaynağı ve imkanları bulamadıklarından uyuşturucunun zararlarından daha fazla etkileniyorlar. Zehir ticaretinin sınır tanımayan özellikleri sayesinde, bütün ülkeler az veya çok bu problemle karşı karşıyadır. Özellikle coğrafi konumu sebebiyle Türkiye, uyuşturucu ticaretinde kilit ülke konumundadır. Son yıllarda, emniyet güçlerinin başarılı operasyonları sayesinde ağır darbe alan zehir tacirleri, yeni taktikler geliştirmeye başladılar. Bu taktiklerden biri de eroin, esrar, kokain ve diğer uyuşturucuları 'Internet' ortamını kullanarak pazarlamak. Suç örgütleri, bu sayede polisin kontrolünden kurtulup, rahatlıkla gençleri zehirlemeyi planlıyorlar. Sanal ortamda yapılan pazarlıklarla piyasaya sürülen uyuşturucular, Internet cafelerde kandırılan gençlere satılıyor. 1 - Özentiyle Başlıyor “Bilgi Üniversitesi'nin 2005 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, ülkemizde uyuşturucu kullanım yaşı 14'e kadar düştü. Daha çok sigaraya özentiyle başlayan madde kullanımı, gençleri ilerleyen yaşlarda beyaz zehirin tuzağına düşürüyor. Her yıl onlarca bağımlı genç tedavi görmek için UMATEM’ e başvuruyor. Tedaviyi reddedenler ise bunalıma girerek intihara sürüklenebiliyor. Uzmanlar, ailelerden çocuklarının nerede ve nasıl zaman geçirdiğini mutlaka takip etmelerini tavsiye ediyor”2. 30 - Kavşak İstanbul “Türkiye, Asya'dan Avrupa'ya kaçırılan uyuşturucunun bir numaralı geçiş noktası. Son yıllarda sadece transit ülke olmaktan çıkan Türkiye, üretici-işleyici-ihracatçı statüsüne geçti. 12 milyon nüfusa ulaşan İstanbul ise uyuşturucu trafiğinde kavşak şehir olarak gösteriliyor. 2005 yılında Avrupa'da yakalanan uyuşturucunun yüzde 75'i, ABD'de yakalanan uyuşturucunun da yüzde 25'i Afganistan, Pakistan ve İran üçgeni olarak nitelendirilen "Altın Hilal" bölgesinden çıktı. Özellikle Avrupa'ya, buradan da Amerika'ya kadar uzanan uyuşturucu kaçakçılığında, "şeytan üçgeni" olarak adlandırılan Yüksekova, Başkale, Van güzergahı önemli bir rol oynuyor. Türkiye üzerinden Batı'ya geçen uyuşturucunun büyük bölümü bu güzergahtan giriyor. Uyuşturucu ticaretinin seyri terör örgütü PKK ile birlikte 'bireysel' olmaktan çıkıp, 'organize' hale geldi. Türk emniyet güçleri, yaptıkları istihbarat ve operasyonlarda büyük bir özveri göstererek, bütün dünyada yakalanan uyuşturucunun yaklaşık yarısını ele geçiriyor. Türkiye coğrafi konumu itibarıyla, yüzyıllardır doğu ile batı arasında kullanılan bir ticaret ve kültür köprüsü iken son 50 yılda uyuşturucu madde kaçakçılığının ana yollarından birisi haline geldi”3. - İpek Yolu Zehir Yolu Oldu “Uyuşturucu trafiğindeki küresel trendler ne şekilde yönlenirse yönlensin her zaman önemini koruyan "Balkan Rotası" üzerinde yer alan ülkemiz, Güneybatı Asya orijinli eroin ve Avrupa orijinli sentetik uyuşturucu kaçakçılığından yoğun bir şekilde etkilenmeye devam ediyor. Kuzey Karadeniz Rotası (İpek Yolu) ve Doğu Akdeniz Rotası ülkemizi etkileyen diğer temel güzergahlar olarak karşımıza çıkıyor. Kaynak ülkelerde meydana gelen arz yükselişi ya da düşüşü ve hedef ülkelerdeki pazarın yoğunluğu, uyuşturucu trafiğinin şekillenmesinde etkili olan diğer unsurlar olarak 31 göze çarpıyor”4 - Türk Polisi Başarılı “Türk emniyeti, son 5 yılda eroin imalathanelerine büyük darbe vurdu.Türkiye genelinde ele geçirilen 2 bin kiloya yakın eroinin yüzde 55.5'inin İstanbul'da, yüzde10'unun Mersin'de, yüzde 8.1'inin Van'da, yüzde 5.3'ünün Edirne'de, yüzde 3'ünün Gaziantep'te, yüzde 18.3'ünün de diğer illerimizde yakalandığı tespit edildi. Türkiye'de uyuşturucu madde ticaretinin sırasıyla Marmara, Akdeniz ve Ege bölgeleri ile İç Anadolu Bölgesi'nin Güneybatısı ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yoğunlaştığı görülüyor. Karadeniz, Doğu Anadolu'nun ve İç Anadolu'nun kuzey kesimlerinde ise uyuşturucu olaylarının oldukça az olduğu belirlendi” 5 - Sınırlara Denetim “Türkiye'de yakalanan uyuşturucu maddelerin yüzde 84.3'ü doğu bölgesinde bulunan giriş; (Van, Hakkari, Ağrı) ve batı bölgesinde bulunan çıkışlarda (İstanbul, Edirne) ele geçirildi. Ülke genelinde afyon kökenli uyuşturucuların yüzde 72.7'sinin İstanbul'da, yüzde 5.9'unun Mersin'de, yüzde 5.9'unun Van'da yüzde 3.1'inin Edirne'de, yüzde 2.2'sinin Gaziantep'te, yüzde 1.7'sinin Hakkari'de, yüzde 1.5'inin Afyon'da, yüzde 1.4'ünün Ağrı'da, yüzde 1.1'inin ise Kocaeli’nde yakalandığı tespit edildi. Afyon ve türevlerinin eroin formunda doğu sınırlarımızdan sokularak batı sınırlarımızdan Avrupa pazarlarına ulaştırılmaya çalışıldığı görülürken, bu durum Türkiye'nin transit konumunu açıkça gözler önüne seriyor”6. - Sentetik tehlike “Sentetik uyuşturucu fabrikaları kuran Avrupa ülkelerinin hedef kitleleri 18-30 yaş arası gençler. Avrupa'daki uyuşturucu mafyası, göz alıcı ambalajlar içinde sunduğu sentetik haplarla (Captagon, Extacy) Türkiye'deki bağımlı sayısını artırmayı 32 planlıyor. Gençlerin bu sentetik uyuşturucuya dikkatlerini çekebilmek için farklı renklerde haplar üretiliyor. Ayrıca gençlerin son moda alışkanlıklarını belirleyen tacirler, hapların üzerine marka, isim, amblem ve benzeri kabartmalar bile yapıyorlar. Örneğin bir otomobil markasının tutkunuysanız bu modelle anılan sentetik hap bulabilmeniz mümkün. Bir başka tehlike de; birkaç metrekarelik alanda bir günde binlerce hap imal edebilmek ve bunu piyasaya sürebilmek mümkün. Bu yüzden Türk Polisi'nin sentetik uyuşturucu ile mücadelesinde aileler ve gençlerden destek görmesi gerekiyor”7. - Eczanelere Sıkı Takip ”6 büyük ilde yapılan araştırmada, madde kullanımının orta okul çağına kadar indiği ortaya çıktı. Buna rağmen Türkiye'deki bağımlılık diğer Batı Asya ülkelerine oranla daha düşük seviyelerde kaldı. Daha fazla Hint keneviri ve tiner kullanımının yaygın olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu maddelerden yapılan ve daha hafif uyuşturucu içeren tabletlerin bölge ülkelerinde çerez gibi satıldığını belirtiyor. Bu ilaçların ülkemizde de reçetesiz olarak temin edilmesinden kaygı duyuluyor. Öte yandan, aynı ülkelerde bu tür ilaçların tıp alanında gerektiği ölçüde kullanılmadığı da çarpıcı bir gerçek olarak ortada duruyor. Özellikle Afganistan, Pakistan ve Türkiye'de üretimleri yaygın olan bu tür ilaçların satışının kontrol altına alınması gerekiyor. Eczanelerin bu ilaçları tıp alanındaki ihtiyaç ölçüsünde kontrollü olarak bulundurmaları için denetimlerin sıklaştırılması şart. Çünkü denetimsiz ortamda herhangi bir eczaneden reçetesiz uyuşturucu hapları el altından temin edebilmek mümkün.”8 - Başrolde Yabancılar Var “Türkiye'de uyuşturucu suçuna karışan yabancıların yüzde 20.6'sı İran, yüzde 7.4'ü Ukrayna, yüzde 6.3'ü Tanzanya, yüzde 5.7'si Azerbaycan, yüzde 5.7'si Nijerya, yüzde 5.1'i Kazakistan, yüzde 4.6'sı Rusya, yüzde 3.4'ü Moldova, yüzde 2.9'u 33 Afganistan, yüzde 2.9'u İngiltere ve yüzde 35.9'u ise diğer ülkelerin vatandaşları. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2005 yılında da İran uyruklular ülkemizde en çok yakalanan yabancı grupların başında geliyor. Türkiye'de uyuşturucu suçundan yakalanan yabancıların yüzde 39'u eroin, yüzde 32'si esrar, yüzde 13'ü kokain, yüzde 9.8'i sentetik uyuşturucu ve yüzde 5.7'sinin ise afyon kaçakçılığı suçlarına karıştıkları belirlendi.”9 - 600 Milyar Dolar ”Günümüzde uyuşturucu madde kaçakçılığının dünyadaki piyasa değeri yaklaşık 600 milyar dolar civarında. Bu yüzden zehir ticareti, toplumun geleceği olan genç nesilleri, ülkelerin ekonomik, sosyal yapıları ile güvenliklerini tehdit eden büyük bir küresel suç haline geldi. Uzmanlar, üretici ülkelerde tüketim, tüketici ülkelerde ise üretim yapılmaya başlandığına dikkat çekiyor. Emniyet birimleri Avrupa ülkelerindeki uyuşturucu mafyası yüzünden mücadelenin uluslararası çapta işbirliği ile yapılması gerektiğini belirtiyor.”10 - Tedbirler Artırılıyor ”Fransa, uyuşturucuyu hafif veya ağır diye ayırt etmeksizin aynı kalıba sokuyor. 1970'te çıkarılan ve halen yürürlükte olan kanun bütün uyuşturucu maddeleri yasaklıyor. Kanun, uyuşturucu ile ilgili 1 ile 30 yıl hapis cezası ve 25 bin ile 50 milyon frank para cezasını öngörüyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, 22 milyon Amerikalı, alkol ve uyuşturucu müptelası. Bunların 19.5 milyonu ileri seviyede uyuşturucu bağımlısı. 12 ile 20 yaş grubu arasındaki ABD'li gençlerin yüzde 29'u alkol kullanırken, bunlardan 7.2 milyonunun eğlence ortamlarında içtiği, 2.3 milyonunun ise ağır içiciler olduğu belirtiliyor. Amerika halkı son yıllarda artan uyuşturucu kullanımına karşı, daha sıkı tedbirler alması için senato ve hükümete baskı yapıyor”11. 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 : 18.03.2006 www.gazetehaber.net 34 RAKAMLARLA UYUŞTURUCU Ülkemizde mevcut uyuşturucu durumunun genel bir profilini çizmek için Emniyet Narkotik Şube Başkanlığı tarafından 1996 yılından buyana uyuşturucu suçlarından yakalanan şahıslara uygulanan “Bağımlılık Anketi” sonuçları uyuşturucu kullanımı ile ilgili çok değerli bilgiler vermiştir. Anket sonuçlarına göre; - Uyuşturucu madde kullanımına başlama ve kullanma yaşının 16-30 yaş grubu olduğu, . - Erkeklerin kadınlara oranla daha çok uyuşturucu madde kullandığı, - Kullanıcıların medeni durumuna bakıldığında genellikle evli olduğu, - Kullanıcıların yarısından çoğunun ortaöğretim mezunu olduğu, - Kullanıcılar tarafından en çok esrarın tercih edildiği, - Maddeye başlama nedeni olarak arkadaş grubunun ilk sırada yer aldığı, - Kullanıcıların kullandıkları maddeyi temin için suç işlemediği, - Kullanıcıların düzenli bir işinin olmadığı, - Kullanıcıların yarısından çoğunun ailesinin olduğu ve beraber yaşadığı, - Kullanıcıların gelir durumlarının düşük olduğu, 35 - Kullanıcıların yarısından çoğunun tedavi istemediği tespit edilmiştir YEŞİLAY ’ın 1930 ve 2004 yılında yaptığı araştırmalar göre: Sigaraya başlama yaşı : 10 Alkole başlama yaşı : 11 Uyuşturucuya başlama yaşı : 12 1930 yılında: Kişi başına düşen alkol : 1 litre Kişi başına düşen sigara : 10 paket 2004 yılında: Kişi başına düşen alkol : 20 litre Türkiye Yeşilay Cemiyetinin 2006 raporunda İlk kez Madde Kullananların Kullanım Sebepleri : Yüzde 83 Arkadaş grubu Yüzde 28 Merak Yüzde 25 Arkadaş etkisi Yüzde 5 Bilmeden Yüzde 13 Çeşitli sebepler Türkiye genelinde 40 ilde 9-17 yaş grubundan, 13 bin 430 öğrenci üzerinde Türk Eğitim Sendikası tarafından 2004 yılında gerçekleştirilen anket çalışması sonuçlarına göre ; 36 Kişi başına düşen sigara : 3 kilogram Yüzde 16 sigara kullanıyor, Yüzde 11 alkol kullanıyor, Yüzde 2,9 uyuşturucu kullanıyor. 2004 yılında yapılan bir araştırmada Gençlerin yüzde 13’ü sigara, yüzde 7’si alkol, yüzde 1,29’u uyuşturucu kullanıyor. Uyuşturucu bağımlılığına düşenlerin, yüzde 66’sı “Tiner” ve “Yapıştırıcı madde” ile bağımlı oluyor Bu araştırmaların benzerini Türk Eğitim Sendikası sokak çocukları üzerinde de yapmıştır. Çıkan sonuç ise çok daha vahim boyutlardadır. Sokak çocuklarının yüzde 84'ü sigara yüzde 68'i alkol yüzde 82'sinin de uyuşturucu kullandığı tespit edilmiştir Sağlık Bakanlığı’nın 45 ülkede yaptığı araştırmada Sigara kullanan Yüzde 15,7 Alkol kullanan Yüzde 23,6 37 Uyuşturucu kullanan Yüzde 2,56 Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yılında İstanbul’da yaptığı araştırmada Liseli öğrencilerde son 3 yılda: Eroin kullanımı Yüzde 100 Ecstasy kullanımı Yüzde 300 artmıştır. Resmi istatistiklere göre; 1980-1992 arası 12 yılda uyuşturucu kullanımı Yüzde 500 artmıştır. Kötü alışkanlıklar ABD ve AB seviyesinde değilse de; Türkiye’deki artış hızı dünya standartlarının üstündedir. Sağlık Bakanlığı’nın 1995 yılında 7 ildeki liselerde yaptığı araştırmada Öğrencilerin : Yüzde 53’ü Esrarı denemiş Yüzde 22’si Ara sıra kullanıyor Yüzde 8,5’i Devamlı kullanıyor Yüzde 10’u Eroin denemiş Yüzde 4’ü Devamlı kullanıyor Yüzde 8.5’i Kokain denemiş Yüzde 4’ü Devamlı kullanıyor Yüzde 35’i Yapıştırıcı ve uçucu madde denemiş Yüzde 6’sı Devamlı kullanıyor Yüzde 4’ü Sürekli morfin kullanıyor 38 Ülkemizde tahminlere göre uyuşturucu ve hap kullananların sayısı 4.000.000’dur. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın (KOM) 2006 yılı değerlendirme raporunda uyuşturucu bağımlılarının profili çıkarıldı. Rapor 2006 yılında haklarında işlem yapılan uyuşturucu madde bağımlılarına verilen anket formu ile hazırlandı. Rapora göre; Uyuşturucu kullananların yüzde 97'si erkek. Uyuşturucuya başlama yaşı yüzde 30'luk dilimle 15–19 yaş arası ilk sırada geliyor. Yüzde 29 ile 20-24 yaş aralığı yer alıyor. Uyuşturucu bağımlılarından yüzde 19'u ise 15 yaş altında uyuşturucuya başlamış. Raporda uyuşturucu bağımlılarının eğitim durumları da inceleniyor. Bağımlılardan yüzde 48'i ilkokul. Yüzde 21'i ortaokul, yüzde 13'ü lise mezunu. Yüzde 9'u okuryazar değil. Bağımlıların yüzde 66'sı ise bekar. 39 Emniyet elde edilen veriler ışığında uyuşturucu bağımlılarına karşı 2007 yılında strateji değişikliğine karar verdi. Bu sene narkotik ekipleri aile odaklı bilgilendirme etkinliklerine başlayacak. Rapora göre; Madde kullananların yüzde 78'si ailesiyle, Yüzde 12'si yalnız, Yüzde 8'i ise arkadaşlarıyla yaşıyor. YABANCI ÜLKELERDE “AB’de alkol kullanan ve fuhuş yapanlar ; 13 yaş ve altı Yüzde 16 14 yaş Yüzde 22 15-17 yaş arası Yüzde 48 Uyuşturucu, alkol, sigara, kapkaç, hırsızlık, dilencilik, gasp çeteleri 14 yaş altındaki çocukları kullanırlar. Dünya genelinde uyuşturucu mafyasının 2004 yılı geliri 1 trilyon dolar idi. Avrupa Birliği (15 ülke iken) uyuşturucu ve alkolle mücadelede her yıl 2,5 milyar Euro harcadığı halde netice sıfırdır”12 Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve İlgili Suçlar Dairesi (UNODC) tarafından Cenevre’de açıklanan (27 Haziran 2007) raporda, Dünyanın en büyük uyuşturucu sağlayıcılarının Afganistan’ın güneyi, Güneybatı Kolombiya ve Doğu Myanmar gibi merkezi otoritenin dışındaki bölgeler olduğuna yer verilirken, Afganistan’dan gelen eroinin, PKK terör örgütü tarafından 12 Bliss Dergisi 40 Yunanistan, İtalya ve Romanya üzerinden Avrupa ülkelerine taşındığı ve örgüt mensupları tarafından satılarak, önemli miktarda finansman sağlandığına dikkat çekildi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Mali Eylem Görev Grubu tarafından (7 Mayıs 2007) yayınlanan “Uyuşturucu Raporu”nda da, PKK’nın, gelirinin büyük bölümünü uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, kara para aklama, haraç gibi organize suç faaliyetlerinden elde ettiği belirtilerek, son dönemde Türkiye’de tırmanan terör eylemleri ile birlikte örgütün Avrupa ülkelerinde organize suç faaliyetlerini de yoğunlaştırdığı vurgulanmıştır. Avrupa’nın büyük şehirlerinde milyonlarca genci zehirleyerek dağdaki militanlarını besleyen PKK çetesi, uyuşturucu pazarını bölüşemediği için hem Avrupa kökenli mafya örgütleriyle, hem de örgütün parasıyla kaçan kendi adamlarıyla çatışmaktadır. Organize suç faaliyetlerinde kolaylıkla şiddete başvuran PKK, uyuşturucu satışından sağlanan parayı kişisel hesaplarına aktaran çok sayıda örgüt mensubunu infaz ederken, örgüte haraç vermeyi kabul etmeyen çok sayıda Kürt ailenin çocuğunu da Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’na kaçırmaktadır. Uluslararası toplum ve PKK haracı mağduru binlerce Kürt aile, Avrupa Birliği yetkililerinin, hangi isim altında olursa olsun, PKK mafyası için Avrupa’nın sığınılacak bir mekan olmasına izin vermemelerini, çifte standart uygulamadan, gençleri zehirleyen, çocukları kaçıran, kara para aklayan, haraç alan ve en önemlisi de şiddet eylemleri için ihtiyaç duydukları silahların alımı için Avrupa’daki para kaynaklarını en üst düzeyde devreye sokan PKK’ya karşı gerekli tedbirleri almalarını ve terörizmle mücadeledeki samimiyetlerini ortaya koymalarını beklemektedirler. PKK’nın bu kadar tehlikeli bir boyuta gelmesinin altında yatan neden, Avrupa ülkelerinin yıllardır terör örgütüne gösterdikleri müsamahadır. Almanya’nın ve tüm Avrupa ülkelerinin, PKK’dan kurtulmaları için biran önce önlem almaları ve sadece PKK ismini yasaklamakla yetinmeyerek, PKK güdümündeki örgüt ve derneklere de müdahale etmeleri gerekmektedir. 41 PKK’nın faaliyetlerini finanse etmek için kurduğu suç şebekelerinden, özellikle doğrudan kendisini hedef alan uyuşturucu ticaretinden rahatsız olan ve harekete geçme gereği hisseden Avrupa’nın, artık bu örgütün Türkiye’deki masum insanlara yönelik uyguladığı terörü de görmesi ve aynı hassasiyetle hareket ederek, Türkiye’ye teröre karşı sürdürdüğü mücadelesinde destek olması gerekmektedir. TCK VE UYUŞTURUCU MADDE SUÇLARI Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları Türk Ceza Kanunu'nun 188, 189, 190, 191, 192. maddelerinde düzenlenmiştir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarını beş başlık altında toplayabiliriz; 1- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, 2- Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması, 3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, 4- Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak, 5- Etkin pişmanlık. TÜRK CEZA KANUNU UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ MADDE 188 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir. 42 (3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan on beş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (4) Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya baz morfin olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. 5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmî makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, dört yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. TÜZEL KİŞİLER HAKKINDA GÜVENLİK TEDBİRİ UYGULANMASI MADDE 189 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. 43 UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE KULLANILMASINI KOLAYLAŞTIRMA MADDE 190 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için; a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan, c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren, kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (2) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALMAK, KABUL ETMEK VEYA BULUNDURMAK MADDE 191 (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. (3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. 44 Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir. (4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz. (5) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir. Kişi etkin pişmanlıktan yararlanmışsa, davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur. ETKİN PİŞMANLIK MADDE 192 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. (3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. 45 (4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. DEĞERLENDİRME Bütün dünyada önemli kayıplara yol açan uyuşturucu madde kullanımının yaygınlaşması ve gençlere kolay yollarla ulaşması, emperyalist devletler tarafından yapılan bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçler, hakim oldukları devletlerin içerisindeki ajanların ve işbirlikçilerin de yardımıyla, toplumdaki gençleri de alet ederek, uyuşturucu ticareti yolu ile büyük gelirler elde etmektedirler. Uyuşturucuya başlama yaşının 12’ye indiği ülkemizde, bu olgu gençlerin hayatını karartan bir gerçektir. Gençleri ölüme kadar götüren uyuşturucunun yayılmasındaki etkenler; kişisel ve ailevi sorunlar, eğlence, merak, özenti, arkadaş, aile ve çevre etkisi olarak sıralanabilir. Araştırmalara göre; uyuşturucu madde kullananların %78’i ailesi ile birlikte yaşamaktadır. Bu sonuç aile faktörünün önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Uyuşturucu madde kullanımı kötü ve zararlı alışkanlıkların başında gelmektedir. Ruh ve beden sağlığının bozulmasına, intihara kadar varan bunalımlara, insani ve milli değerlerden uzaklaşmaya sebep olan uyuşturucu ayrıca insanları -özellikle gençlerisuça iterek toplum yapısının bozulmasına da yol açmaktadır. Sağlıklı ve bilinçli nesillerin yetişmesine engel olarak bu yönü ile de toplumlar üzerinde yıkıcı bir etki icra etmektedirler. 46 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ - Devletler uluslararası düzeyde, uyuşturucu ile mücadelede samimi olmalı, el altından bir takım bölgelerde bu ticaretin yürütülmesine destek olmamalıdır. - Uyuşturucuya ulaşımın güçleştirilmesi ve uyuşturucu tacirlerinin takibi hususunda uluslararası işbirliğinin arttırılması gerekmektedir. Uluslararası uyuşturucu trafiğinin cereyan ettiği bölgeler sıkı kontrol altına alınmalı, bu yollar kapatılmalıdır. - Uyuşturucu kullanımının önlenmesi için toplumun ve devletin, gençleri şuurlandırması, milli ve ahlaki değerler ile donatması şarttır. Bu meyanda gençlerin aileden sonra adım attıkları ilk yer olan eğitim ve öğretim kurumlarını denetleyen Milli Eğitim Bakanlığına, en güçlü ve yaygın iletişim ve eğitim araçları olan radyo ve televizyonları denetleyen Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna büyük görevler düşmektedir. Toplum uyuşturucu konusunda bilinçlendirilmeli, eğitim ve öğretim kurumları sıkı bir şekilde denetlenmeli, kötü alışkanlıkları teşvik eden her türlü yayın engellenmelidir. - Yeterli mali gücü bulunmayan uyuşturucu madde bağımlılarının tedavi masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır. - Ebeveynler, uyuşturucu madde kullanan çocukları ile iletişim kurma konusunda devlet ve gönüllü kuruşlar tarafından bilinçlendirilmelidir. Bu konuda her türlü vasıtadan faydalanarak eğitimler verilmeli, seminerler düzenlenmelidir. 47 - Gençler manevi boşluklarını, uyuşturucu madde, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar ile doldurmaktadırlar. Bu konuda aileye ve devlete de büyük görevler düşmektedir. - Aileler bebeklikten başlayarak çocukları ile iletişim kurmalı milli, manevi ve ahlaki değerleri onlara öğretmelidir. Devlette değerlerine sahip nesiller yetiştirmek için düzenlemeler yapmalı, bu konuya ciddi bir şekilde eğilmelidir. - Aile, çocuklarının özgüvenlerini kazanmasına yardımcı olmalı, sevgi konusunda onlara cömert davranmalıdır. Ailede tatmin edilemeyen duygular, çocukları farklı doyum yolları aramaya iten en büyük etkendir. - Anne ve babalar çocuklarının arkadaş çevresini yakından takip etmeli, onları kötü yola sevk edecek arkadaşlardan uzak tutmalıdır. - Çocuklar karakter gelişiminde çevrelerindeki en yakın insanları model olarak alırlar. Anne ve babalar hem kendi davranışlarına hem de çevrelerindeki insanların davranışlarına dikkat etmeli, çocuklarına kötü örnek olacak insanları onlardan uzak tutmalıdırlar. - Televizyonun da çocuğun karakter oluşumuna ve davranışlarına büyük etkisi vardır. Televizyon, (0-3) yaş arası çocukların konuşma yeteneğinin gerilemesine, (7-12) yaşındakilerin ise televizyondaki karakterlerle özdeşim kurmasına neden olmaktadır. Ebeveynler çocuklarını mümkün olduğunca televizyondan uzak tutmalıdır. Çocukları televizyon seyreder iken kendileri de birlikte seyredip denetleyici rolünü üstlenmelidirler. - Uyuşturucu madde kullanan insanların toplumdan arındırılması söz konusu değildir. Herkesin sabırla elinden geleni yapması ve onları dışlamak yerine destek olması gerekir. Amaç, uyuşturucu madde kullanan insanları bu alışkanlıklarından vazgeçirmek, devlete ve insanlara faydalı bir birey olarak tekrar topluma kazandırmaktır. 48 15.01.2008 KAYNAKLAR www.amatem.com/ http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Uyuşturucu_madde_bağımlılığı http://www.forumgazetesi.com/haber_detay.asp?haber_id=17391 http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/singlefile.php?download=u yusturucu-madde-bagimliligi&lid=3916 http://www.isparta.pol.tr/dosyalar/uyusturucu/index.htm http://www.kariyerhaber.com/V1/Pg/NewsCityDetail/NewID/33387/CatID/3 1/CityCode/9/CityName/Aydin/CountryID//TownID//VillageID/ http://www.kinderaerzte-lippe.de/uyusturucu2.htm http://www.kpl.gov.tr/tr/uyusturucu.htm http://learn.genetics.utah.edu/units/addiction/drugs/mouse.cfm http://www.millicozum.com/index.php?option=com_content&task=view&id =190&Itemid=32&ed=7 http://www.okulpdr.net/madde.htm http://www.polisiye.com/default.asp?bolum=uyusturucu http://www.uyusturucular.com/ http://plan9.dpt.gov.tr/oik20_2_guvenlik/Guvenlik.doc http://www.yesilay.org.tr/uyusturucu.asp, http://www.kizilbayrak.de/2005/sikb.05.23/sayfa_08.html