TOBB TEKSTİL SEKTÖR KURULU RAPORU SORUN Yerli üretim girdi maliyetlerimiz (istihdam üzerindeki vergiler ve enerji) rekabet içinde olduğumuz ülkelerin çok üzerindedir AÇIKLAMA Girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle sektör dış pazarlarda rekabet etmekte zorlanmaktadır. ÇÖZÜM Yerli girdilerin ve maliyetlerin (enerji, istihdam vergileri, finansman, vb.) çok yüksek olması ve vadeli ithalatın düşük kur politikası sonucu yıllardır cazip olması sebebi ile sanayicilerimiz üretmek yerine, mevcut tesislerini de kapatarak, hızla ara malı ithalatına yönelmişlerdir. 5084 -5350 sayılı Kanun’ların verdiği istihdam ve enerji teşvik unsurları 31/12/2005 tarihi itibariyle Türkiye genelinde kayıtlı olan mevcut tekstil ve konfeksiyon işletmelerine iki yıl süre ile uygulanmalıdır. Mevcut işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin devamı ve istihdamın korunması için bu uygulamadaki %20 istihdam artış şartı aranmamalıdır. Ülkemizdeki toplam istihdam vergileri OECD ülkeleri arasında %45 ile en yüksek orana sahiptir. Yine sanayi elektrik enerjisi maliyetleri 8-9 (cent/kws) rekabet etmekte olduğumuz ülkeler arasında en yüksek seviyededir. 49 il dışında yapılacak yeni yatırımlar bu uygulamadan yararlandırılmayacaktır. (İki yıllık süre performans değerlendirilmesine tabi tutulacaktır.) İLGİLİ KURUM - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - Maliye Bakanlığı Ancak sigortasız işçi çalıştıran işletme sorumlularına ağır müeyyideler uygulanmalıdır. Böylelikle kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması sağlanacaktır. Yüksek KDV oranları kayıt dışı faaliyetleri artırmakta, haksız vergi iadelerine sebep olmaktadır Yüksek KDV oranları sektörde kayıt dışı faaliyetleri artırmakta ve KDV suistimallerine yol açmaktadır. Tahminlerimize göre tekstil ve hazır giyim sektöründe 500 milyon YTL civarında KDV tahsilatı yapılırken, 1,5 milyar YTL KDV iadesi yapılmaktadır. KDV’nin % 8’e düşürülmesiyle bu KDV iade suistimalleri ve kayıt dışı faaliyetler ortadan kalkacaktır. KDV oranlarının pamuk ve yün elyafında olduğu gibi tüm elyaflarda ve pamuk çırçırlama faaliyetlerinde %1, diğer tekstil ve hazır giyim ve aksesuar ticaretinde ise % 8 oranlarına düşürülmesi konusunda daha önce Maliye Bakanlığı ile sağlanan mutabakat derhal hayata geçirilmelidir . (İki yıllık süre ile Maliye Bakanlığı performans değerlendirilmesine tabi tutmalıdır.) III. Türkiye Bölgesel ve Sektörel Ekonomi Şurası 14 Şubat 2006-Ankara - Maliye Bakanlığı TOBB TEKSTİL SEKTÖR KURULU RAPORU SORUN Haksız rekabet unsurları, yanlış beyanlı ithalat yerli üretimi hızla yok etmektedir. AÇIKLAMA AB’nin en büyük entegre tekstil ve hazır giyim kapasitesine sahip ve Türkiye’nin lokomotif sektörü olan tekstil ve hazır giyim sektöründe, üretim ve istihdamdaki olumsuz gelişmeler önemli boyutlara ulaşmıştır. Türkiye’nin toplam ihracatının % 28’ini gerçekleştiren tekstil ve hazır giyim sektörü, dünyada kotaların kalkması ile ihracatta yaşadığı daralma tehdidine rağmen AB’nin en büyük entegre üretim kapasitesine sahip olmaya devam etmektedir. Ancak, 1 Ocak 2005 tarihinde kotaların kalkması ile özellikle Çin ve Uzakdoğu ülkelerinin haksız ve yıkıcı rekabeti karşısında Türk tekstil sektörü AB ve ABD pazarlarında ve yurt içinde yok olma tehdidi altındadır. 2005 yılı sonlarına doğru sektördeki ihracat azalması eğilimi ve üretim yerine ithalatın sürekli artması ile riskler açıkça belirginleşmiştir. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) Dahilde İşleme Rejiminde (DİR) yerli üreticiler gözetilmelidir. DİR belgeleri AB normlarında verilmelidir. ÇÖZÜM Dampingli ithalat ile ilgili Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın almış olduğu, damping, gözetim, kota ve referans fiyat gibi önlemler daha da etkin olarak Gümrük Müsteşarlığı koordinasyonu ile birlikte aksatılmadan devam ettirilmelidir. İLGİLİ KURUM - Dış Ticaret Müsteşarlığı - Gümrük Müsteşarlığı Trafik sapması ile antidamping vergisi, gözetim ve kota gibi tedbirlerden kaçan ithalatçılar, alınacak daha sıkı tedbir ve üretici beyanı ile kontrol altına alınmalıdır. DİR belgesi verilirken aşağıda anılan temel AB kriterlerine mutlaka uyulması gereklidir: Bu belgeler ile giren ithal tekstil ürünleri sektörde yapılacak yatırımları engellemekte, sanayimizin geleceğini ipotek altına almaktadır. Türkiye içerisinde yetersiz üretim, Türkiye hammadde ve ara malı fiyatlarının üretimi ekonomik kılmadığı durumlar, Gerekli kalite ve özelliklere sahip olmayan ikame ürünler. DİR kapsamında hiçbir vergi ödenmeden (KDV, Gümrük Vergisi ve benzeri) ithal edilen tekstil hammaddeleri (iplik, kumaş ve benzeri) yurt içinde KDV pazarlığı yapılarak, kayıt dışı olarak satılabilmekte ve haksız rekabet yaratmaktadır. AB ülkelerinde olduğu gibi sadece iç piyasada yetersizliği kanıtlanan mallar için DİR kapsamında ithalat izni verilmesi, Türkiye’de yeterli miktarda üretimi olan standart mallar için ithal izni verilmemesi, DİR belge taahhüt kapatımlarında baz alınan üretim kapasite raporlarındaki üretim fire oranlarının, AB 'de olduğu gibi DTM tarafından sektör ve kategori bazında belli bir standarda göre belirlenmesi gereklidir. III. Türkiye Bölgesel ve Sektörel Ekonomi Şurası 14 Şubat 2006-Ankara - DIŞ Ticaret Müsteşarlığj