Ş.Beydemir, Çevre Kimyası Ders Notları

advertisement
ARZU GÖBEK
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ORGANİK KİMYA ANABİLİM DALI
ERZURUM
DAHA GÜZEL BİR DÜNYA İÇİN SİZ DE HAREKETE GEÇİN
ÖZET
Yaşamımızı sürdürdüğümüz bu yeryüzünde hergün birşeylerin zarar görmesi ve
bunun sonucunda canlı ve cansız her varlığın yaşamını daha sağlıksız devam
ettirmek zorunda kalmasının sebebi olan küresel ısınma, bir takım önlemler
alınmazsa hayatımıza ve içinde bulunduğumuz dünyaya daha da zarar verecek.Bu
yüzden öncelikle ozon tabakasının incelmesinin önüne geçmek ve sera gazlarının
artışına bir dur demek gerekir.İşte bu tehlikeye sebep olan faktörleri ortadan
kaldırmak için kendi sağlığımız başta olmak üzere çevremizin salığı için harekete
geçmeli ve üzerimize düşeni yapmalıyız.
Anahtar Kelimeler: Ozon , Sera gazı, Küresel ısınma
GİRİŞ
20 yıl önce bilim adamları insan üretimi kimyasalların atmosferdeki ozon tabakasını
incelttiğini söylemişlerdi. Son zamanlarda bu incelmenin tehlikeli olmaya başladığı
anlaşıldı. Çünkü güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlar ozon tabakası inceldiğinden
dünyaya ulaşıyordu.Bu da yeryüzünün giderek ısınmasına, iklimlerin değişmesine,
hastalıkların artmasına ve tüm canlıların olumsuz yönde etkilenmesine sebep
oluyordu. Hiç kimse bu durumu farketmedi, Antartika’lı bilim adamları dışında.
Burada teorik olarak araştırma yapan birkaç bilim adamı atmosferdeki değişikliği
farketti ve bunun insan üretimi kimyasallardan olduğunu anladı.İşte bu durum
“küresel ısınma“ adı verilen bir tehlikenin oluşmasına sebep olmuştur.Ozon
tabakasının incelmesinin yanısıra sera gazlarının da küresel ısınmayı tetiklediği
ortaya çıkmıştır. Peki küresel ısınmaya sebep olan bu etmenler nasıl ortaya çıkmıştı
ve bunların önüne nasıl geçilebilirdi? Yalnızca bizi ve ülkemizi değil tüm dünyayı
tehdit eden bu olaya nasıl müdahele edilebilirdi?
Küresel ısınma; güneşten gelen ışınların yerküreye ulaşmasıyla buradan tekrar
atmosfere gönderilip buradaki sera gazları tarafından soğurularak atmosfere ısı
şeklinde gönderilmesiyle oluşur[1]. Bu işlemler doğrultusunda dünyanın dengesi
bozulmakta ve bundan dünya üzerinde bulunan hemen herşey olumsuz
etkilenmektedir.Elbette bunun önüne geçilebilir. Bunun için bu ışınları filtreleyerek
[1]
http://img.webme.com/pic/c/cevre-dostu/isinma1.jpg
canlıları güneşin zararlı etkilerine karşı koruyan ozon tabakasının incelmesine engel
olmak gerekir. Öncelikle ozon tabakasının incelmesine sebep olan maddeleri ve
bunların kullanım alanları üzerinde biraz duralım.
Ozon gazı, atmosferin alt tabakalarında tehlikeli ve kirletici bir sera gazı iken
stratosfer ve mezosfer arasında koruyucu bir gazdır. Ozon tabakası belli bir ozon
yoğunluğuna veya konsantrasyonuna sahip bir tabakadır. Bu yoğunluk Dabson Birimi
cinsinden ifade edilip, olması gereken ozon yoğunluğu 300 DU [2] şeklindedir. Bu
yoğunluk “güvenli ozon yoğunluğu“ dur. Bu yoğunluğun azalması ise “ozon
tabakasının incelmesi“ olarak bilinir. Ozon tabakasının incelmesiyle güneşten gelen
ve zararlı etkilere yol açan UV ışınları bu tabaka tarafından yeterince filtrelenemeyip
yeryüzüne ulaşacaktır.Bu durum da tüm dengeleri altüst edip canlı hayatı olumsuz
etkileyecektir.
Ozon tabakası kendi kendine incelmiyor tabi ki. Bu olaya sebep olan bir takım
olaylar var. İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan ve “sera gazları” olarak bilinen
bazı maddelerin ozon ile verdikleri reaksiyon sonucu ozon harcanıyor ve ozonun
yoğunluğunda bir azalma meydana geliyor. Bu maddeler genellikle halojenli karbon
bileşikleridir. Kloroflorokarbonlar (CFC), Hidrobromoflorokarbonlar(HBFC), Halonlar,
Karbontetraklorür, Metilkloroform [3] gibi halojen içeren bu maddeler çok kararlı
maddelerdir ve atmosferde uzun süre kalabilme özelliğine sahiptirler. Atmosferde
uzun süre bozunmadan kalabilen bu maddeler yüksek enerjili UV ışığı ile reaksiyona
girip oksijen molekülünü ve serbest klor radikalini oluştururlar.Bu istenmeyen bir
durumdur. Çünkü iyi ozon olarak bilinen stratosferik ozon derişiminin azalmaması
gerekmektedir. Atmosferin alt tabakalarında kötü ozon olarak bilinen traposferik
ozonun da miktarının artması istenmeyen bir durumdur. Çünkü bu durumda ozonun
dengesi bozulmaktadır[4]. Ozon,canlıları güneşin zararlı ışınlarından koruyabilmesi
için stratosferdeki miktarı artmalı, traposferdeki miktarı azalmalıdır. Ancak bu şekilde
yeryüzü ısınmaz ve ısınmanın sebep olduğu olumsuzluklar meydana gelmez. Küresel
ısınmaya sebep olan diğer faktör ise son zamanlarda insan faaliyetleri sonucu
atmosfere salınan ve“sera gazı“ olarak bilinen gazların atmosferdeki miktarlarının
artmasıdır. Bu gazlardan biri atmosferde diğerlerine oranla daha fazla bulunan ve asıl
sera etkisi yaratan karbondioksittir. Metan, CFC’lar, dioazotmonoksit ve ozon gibi
gazlarda bu duruma katkıda bulunur.
Ozonun incelmesiyle stratosferde yeterince soğrulmayan güneşin UV ışınları
yeryüzüne ulaşıp burada soğrulur ve IR ışınına dönüşür. Sera gazı olarak
adlandırılan bu gazlar ise düşük titreşim enerjili moleküller olduklarından IR ışınını
absorplayıp atmosfere ısı şeklinde yayarlar. Bu şekilde atmosferin alt tabakaları
ısınır[5].
Ozonun incelmesine sebep olan bu halojenli bileşiklerin kullanıldığı yerlerden
bahsedecek olursak ne kadar geniş bir kullanım alanları olduğuna sahip olduklarını
görmüş olacağız. Bu maddeler böcek ilaçlarının yapımında kullanıldığı gibi soğutucu
[2][5]Ş.Beydemir,
Çevre Kimyası Ders Notları
[3]http://www.yildiz.edu.tr/~oscg/AlanegitimindeBitirmeProjeleri/OzonTabakasi.pdf, Kasım 2014.
[4]http://www.kimyaegitimi.org/sites/default/files/kontekst_uygulamalari/kimya_egitimi/nufus_artisinin
_kuresel_isinmaya_etkisi.pdf, Aralık 2014
üretiminde (buzdolabı, dondurucu, buz ve dondurma makinaları, klima ve ısı pompası
sistemleri), aerosol üretiminde, yangın söndürme sistemlerinde, köpük (sünger)
üretiminde, çözücü olarak kullanım ve tarımda kullanım[6] gibi birçok alanı içine
almaktadır.
Ozon tabakasının incelmesine ve sera gazlarının artmasına insan faaliyetlerinin
sebep olduğunu daha önce belirtmiştik. Bunları daha ayrıntılı ele almak gerekirse, her
geçen gün artan nüfus, beraberinde tüketim eğiliminin de atmasına sebep oluyor.
Taşıtlar artıyor, artan taşıtla beraber daha fazla fosil yakıt yakılıyor, ormanlar
azalıyor, yeşil alanlar tahrip oluyor ve bunun sonucunda bu gazların atmosferde
alabildiğine artması kaçınılmaz hale geliyor[7].Bu durum yeryüzündeki tüm dengeleri
altüst ediyor ve çevre üzerinde de birçok olaya sebep oluyor.
İlk olarak dünya ve tabi ki etkisi altına aldığı ülkelerden biri olan kendi ülkemiz
üzerinde küresel ısınma sonucu ne gibi olayların meydana geldiğine dikkat çekelim.
Sıcaklığın artmasıyla baş gösteren kuraklık göllerin kurumasına ve yağışların
azalmasına sebep olmuştur. Sıcaklık artışıyla birlikte buzullar erimiş, bu koşullarda
yaşayan canlıların hayatı tehlikeye girmiştir. Hayvanların göç dönemi değişmiş, kışlar
artık daha sıcak geçmeye başlamış, ilkbahar daha erken gelmiş kısaca mevsimler
değişmiştir. Yine sıcaklığın artması orman yangınlarını tetiklemiş, birçok yeşil alanı
tahrip etmiş ve atmosferdeki oksijen dengesi üzerine ters etki yapmıştır. Bunun
sonucunda buralarda yaşayan canlılar çeşitli hastalıklara maruz kalmıştır. Kıyı
kesimlerde toprak kayıplarının artmasının yanısıra toprağın yapısı da değişmiş,
erozyonlar,seller ve kasırgalar artmıştır. İşte tüm bu değişiklikler sonucunda birçok
bitki ve hayvan türünün sayısı azalmakla kalmamış tamamen yok olma tehlikesi ile
karşı karşıya kalınmıştır[8].
Türkiye üzerinde küresel ısınmanın etkisi ise şöyledir: Kızılırmak kurumaya yüz
tutmuş, Tuz Gölü küçülmüş, Manyas Kuş Gölü kurumuş, ve kuş türlerinin sayısı
azalmış, Büyükçekmece Gölü çekilmiş, Konya Ovası çölleşmiş, okyanus balıkları
Akdeniz’e göç etmiş ve Kırşehir yakınlarındaki Seyfe Gölü kurumuştur. Bunun gibi
birçok olayın meydana geldiği ülkemiz de bu olaydan nasibini almıştır[9].
İkinci olarak biraz da küresel ısınmanın çevresel etkileri üzerinde duralım: Ozonun
incelmesiyle yeryüzüne ulaşan güneşin zararlı ışınları dünya üzerindeki tüm
organizmayı olumsuz yönde etkilemiştir.Bu etkiler şöyledir :
İnsanlar üzerindeki etkisi : Güneşten gelen UV ışınlarına maruz kalan insanlarda
cilt kanseri, katarakt, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi çeşitli hastalıklar ortaya
ortaya çıkmakla kalmamış her geçen gün daha da artmıştır. Özellikle kanser
günümüzde artık çokça karşılaşılan bir hastalık haline haline gelmiştir.
Bitkiler üzerine etkisi: Bitkiler, küresel ısınmanın meydana getirdiği kuraklıktan
dolayı hastalıklara karşı hassaslaşmış ve bu sebepten zayıflamışlardır. Suyu verimli
kullanamadıkları için çiçek ve meyveleri azalmış, mitokondride enerji üretimi
[6]
http://www.yildiz.edu.tr/~oscg/AlanegitimindeBitirmeProjeleri/OzonTabakasi.pdf, Kasım 2014.
http://www.emo.org.tr/ekler/e36488879b32f47_ek.pdf, Aralık 2014.
[8][9]
http://www.mgm.gov.tr/FILES/kurumsal/arsiv/23mart/2010/sunu/ilk10/14.pdf, Kasım 2014.
[7]
yavaşlamış bu da bitkilerin yeterince büyüyememesine sebep olmuştur.
Hayvanlar üzerine etkisi: UVB ışınları bitkilere zarar vermekle birlikte hayvanlar
üzerinde de bir takım olumsuzluklar yaratmıştır. Hayvanlarda da tıpkı insanlarda
olduğu gibi kanserler oluşmuş, gözlerinin ve vücutlarının bu ışına maruz kalan
yerlerinde hasarlar meydana gelmiştir. Hayvanların bir kısmında cilt tümörleri
oluşurken bir kısmında ise göz tümörleri oluşmuştur.
Hava kirliliğine etkisi: Yüksek enerjili UV ışığının sera gazları ile girdiği reaksiyon
sonucu hava kirliliği artmıştır. Zaten sera gazlarının tek başlarına varlığı bile ayrı bir
kirlilik sebebidir.Ayrıca fosil yakıtların da hava kirliliğine büyük ölçüde katkısı vardır[10]
ŞEKİL-1
http://www.yabancilaraturkce.com/index.php?option=com_datsogallery&view=sbox&catid=2&id=2
0&format=raw, Aralık 2014.
Tüm bu olumsuzlukların baş göstermesi hatta giderek daha da artması insanları
harekete geçirmiş ve çeşitli çözüm yolları aramalarına sebep olmuştur. Sonuç
itibariyle ülkeler bir araya gelip bu durumun önüne geçilebilecek kararlardan oluşan
protokoller imzalamışlardır. Bununla da kalmamış insanların birey ve toplum olarak
dikkat etmeleri gereken hususlarda insanları uyarmış ve bilinçlendirmeye
çalışmışlardır.
SONUÇ VE TARTIŞMA
Tüm insanlığı yakından ilgilendiren bu olayın önüne nasıl geçileceği konusunda
çeşitli uygulamalar başlatan ülkeler ozon tabakasının incelmesine sebep olan
maddelerin üretimini ve tüketimini azaltmak veya tamamen kullanımını durdurup
yerine alternatif madde ve teknolojileri kullanma yönünde çeşitli çalışmalar
başlatmışlardır.Bu nedenle ilk olarak Kanada’nın Montreal şehrinde “Montreal
[10]
http://www.yildiz.edu.tr/~oscg/AlanegitimindeBitirmeProjeleri/OzonTabakasi.pdf, Kasım 2014
Sözleşmesi“ imzalanmış ve ozon tabakasının incelmesine engel olmak adına çeşitli
kararlar alınmıştır. Giderek daha çok ülkenin dahil olduğu bu sözleşmeyle insanlar
ülkelerini küresel ısınma ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerinden kurtarmayı amaç
edinmişlerdir. Bu sözleşmenin öngördüğü şartların yerine getirilmesiyle ozonun
olması gereken yoğunluğuna, yani güvenli ozon yoğunluğuna yeniden kavuşabileceği
umuluyor.
Yine aynı şekilde küresel ısınma üzerinde büyük etkisi olan sera gazlarının
azaltılması için Japonya’da “Kyoto Protolü”imzalanmıştır.Bu protokolle de sera
gazlarının artmasına sebep olan faktörler gözden geçirilerek bunların azaltılması
yönünde çeşitli kararlar alınmıştır[11].
Bu protokollerin yanısıra ülkemizi bu tehlikeye karşı korumak için yapmamız
gereken eylemler vardır. Mesela ampüller tasarruflu ampüllerle değiştirilmeli,daha az
araba kullanılmalı, araçların bakımı düzenli olarak yaptırılmalı, kurşunsuz ve zararlı
gazların atmosfere salınımını engelleyebilecek türden yakıtlar kullanılmalı,daha fazla
ağaç dikilip ormanlık ve yeşil alanlar artırılmalı,tarımda kullanılan ve bir sera gazı
olan diazotmonoksit emisyonunu artıran, azot ve fosfor içeren kimyasal gübrelerin
kullanımı azaltılmalıdır. Ambalajlı ürünlerden kaçınılmalı; çünkü ambalajlarların
doğada yok olma süreleri çok uzundur.Ama en önemlisi geri dönüşüm bilinci
edinilmeli ve bu işlem titizlikle gerçekleştirilmelidir.Ancak bu sayede kullanılmayan
ürünleri olması gerektiği gibi değerlendirebilir,yaşadığımız çevreye zarar vermesini
engelleyebiliriz[12].
Yani kısaca daha temiz bir dünya daha temiz bir hava demek, daha temiz bir hava
daha temiz bir çevre demek, daha temiz bir çevre daha sağlıklı bir toplum ve birey
demektir.Her varlığın yaşamını en güzel şekilde sürdürebilmesi için herkes üzerine
düşeni yapmakla yükümlüdür.
ŞEKİL-2 https://www.nkfu.com/wp-content/uploads/2013/10/hava-kirliligi-sloganlari-1.jpg ,Aralık 2014
[11][12]
http://www.emo.org.tr/ekler/e36488879b32f47_ek.pdf,Aralık 2014.
KAYNAKÇA
Ş.Beydemir, Çevre Kimyası Ders Notları
http://img.webme.com/pic/c/cevre-dostu/isinma1.jpg
http://www.yildiz.edu.tr/~oscg/AlanegitimindeBitirmeProjeleri/OzonTabak
asi.pdf
http://www.mgm.gov.tr/FILES/kurumsal/arsiv/23mart/2010/sunu/ilk10/14.
pdf
http://www.kimyaegitimi.org/sites/default/files/kontekst_uygulamalari/kim
ya_egitimi/nufus_artisinin_kuresel_isinmaya_etkisi.pdf
http://www.emo.org.tr/ekler/e36488879b32f47_ek.pdf
Download