“OECD-Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi”ne ilişkin Bilgilendirme Toplantısı Notu 11 Nisan 2008 tarihinde Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinasyonunda Istanbul’da Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) bünyesinde ülkemizin de taraf olduğu “Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi”ne ilişkin olarak ülkemiz kamu ve özel sektörünün bilinçlendirilmesi amacıyla bir seminer düzenlenmiştir. DEİK/Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Sayın Ercüment Aksoy’un da katıldığı seminerde, Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdür Vekili Sayın Şevket Ilgaç tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından DTM, Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Dış Ticaret Uzmanı Sayın Meltem Türker tarafından “Sözleşme ve İhracatçı Firmalar Açısından Önemi”; Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Sayın Abdullah Cebeci tarafından “İlgili Mevzuat”; Coca Cola İçecek A.Ş. İç Denetim Şefi Sayın Sercan Bekler tarafından “Coca Cola İç Kontrol Sistemi” ve Sabancı Holding Denetim Daire Başkanı Sayın Fuat Öksüz tarafından “Sabancı Holding İç Kontrol Sistemi” hakkında sunumlar gerçekleştirilmiş, toplantı soru/cevap bölümü ile sona ermiştir. Söz konusu seminer kapsamında yapılan konuşma ve sunumlarda aşağıdaki hususlar ele alınmıştır: OECD’ye üye olan 30 ülke ile OECD üyesi olmayan 7 ülke tarafından 1997 yılında kabul edilen “Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi” Türkiye tarafından da 2000 yılında onaylanmıştır. OECD düzenlemelerinin Türk hukukuna uyumlaştırılması çalışmaları çerçevesinde 11.01.2003 tarihinde yapılan bir değişiklikle “yabancı kamu görevlilerini rüşvet verme” suçu Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiş, daha sonra 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanununun 252.maddesinin 5. fıkrasında da aynı suça yer verilmiştir. Buna göre; “Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî veya adlî bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının, yapılanma şekli ve görev alanı ne olursa olsun, devletler, hükümetler veya diğer uluslararası kamusal örgütler tarafından kurulan uluslararası örgütlerin görevlilerine veya aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası ticarî işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır.” Bu çerçevede artık yabancı bir ülkede uluslararası ticari işlem nedeniyle yabancı kamu görevlilerine yukarıdaki şekilde tanımlanan rüşvet eyleminin gerçekleştirilmesi TCK kapsamında suç olarak nitelendirilmektedir. Yurt dışındaki Türk firmalarının eylemlerine ilişkin ihbarlar ilgili ülkedeki büyükelçilik ve konsolosluklara veya doğrudan Türkiye’ de Cumhuriyet savcılıkları ve kolluk görevlilerine yapılacaktır. Gelen ihbarlar üzerine Cumhuriyet savcılıkları derhal soruşturma işlemlerine başlayacaktır. Yürürlükteki mevzuata göre bu suçun yargılamasının yapılması Adalet Bakanlığı’nın talebi ile gerçekleşecektir. OECD tarafından sözleşmeye taraf ülkeler incelemeye tabi tutulmakta olup iki aşamadan oluşan incelemenin her bir aşamasından sonra OECD tarafından bir rapor hazırlanmaktadır. Söz konusu incelemenin ilk aşamasında taraf ülkelerde hukuki yapıların sözleşme gereklerinin yerine getirilmesini ne ölçüde sağladığı irdelenmekte, ikinci aşamada ise Sözleşmenin uygulanmasına yönelik hukuki ve idari düzenlemelerin etkinliği gözden geçirilmektedir. Bu çerçevede Türkiye’ye yönelik 7-11 Aralık 2007 tarihinde düzenlenen ikinci aşama incelemesi sonucunda OECD tarafından kabul edilen rapor kapsamında rüşvetle mücadele konusunda ülkemiz kamu kurum/kuruluşlarındaki yetkililer ve özel sektörün bilinçlendirilmesi gereği tespitinden hareketle, Türkiye açısından ikinci incelemenin tekrar edilmesine karar verilmiştir. İkinci aşama tekrar incelemesi çerçevesinde inceleme heyeti yüzyüze görüşmelerde bulunmak üzere 2009 yılı Ocak ayının 3. haftası ülkemize bir ziyaret gerçekleştirecektir. 2009 yılının ilk ayında gerçekleşmesi beklenen ilave incelemeye kadar özel sektörümüzün rüşvetle mücadele kapsamındaki düzenleme ve uygulamalar hakkında bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.