SAYISAL FOTOĞRAFÇILIĞA GİRİŞ 1. Sayısal Fotoğraf makinaları Dijital fotoğraf makinesinin temel işleyişi analog fotoğraf makinelerinden farklı değildir. Dijital fotoğraf makinelerinde film yerine, ışığa duyarlı algılayıcı üzerine düşen görüntü elektrik enerjisine dönüşür. İşlemci çipli bu analog sinyali yorumlayıp görüntü verilerine çevirir; ardından da veriler bellek kartına kaydedilir. a. Algılayıcı İki farklı algılayıcı vardır. CCD (Charge-coupled device) ve CMOS (Complementary Metal Oxide Semiconductor) Fotoğraf makinesı üreticileri için her ikisinin de üretiminin bazı avantajları vardır. Üretimi kolay ve daha kaliteli olan CCD (şu an kalite fark kalmamıştır) ve üretimi daha ucuz olan CMOS. CMOS çipleri daha az enerjiye ihtiyaç duyar. CCD algılayıcısı ise hız açısından avantajlıdır. Ancak, teknoloji geliştikçe, farklar azalmaktadır. Her iki algılayıcı da aynı sisteme göre çalışır. Algılayıcılar farklı pikseller üzerinde bir dizi renk filitresiyle çalışır. Tam renk bu bilgilerin iç değerlendirmesiyle oluşur. Bu sistem beyaz alanlarda detay kaybı ve görüntünün bazı bölümlerinde parazite neden olabilir. CMOS algılayıcısının bir varyasyonu olan Foveon X3 çipi, filmde olduğu gibi katmanlar halinde, her pikselin içinde renk bilgisini yakalar. Bu sistemle teorik olarak daha temiz renkler elde edilir. b. Çözünürlük Algılayıcının büyüklüğü ve piksel sayısı, fotoğraf mainesinin kalitesini belirler. Daha ince ayrıntıları yakalayabilmeyi ve tonda daha pürüzsüz geçişleri kaydetmeyi sağlar. Ayrıca, baskı kalitesini belirler. Makinelerin görüntü işlemcileri de kaliteyi etkileyen bir faktördür. Daha pahalı, piksel sayısı yüksek makinelerin işlemcileri genel olarak daha güçlü olur. Buna bağlı olarak genelde renk daha iyi çıkar, parazitlenme azalır. Parazitlenme, çipin birçok nedenden dolayı gelişigüzel çıkardığı verilerdir ve fotoğraftaki gren gibi görünür. c. Hız Filmli makinelara kıyasla, dijital fotoğraf makineleri hız konusunda fotoğrafçıları zorlar. Yükleme zamanı, örtücü gecikmesi ve kayıt süresi. Yükleme zamanı makinenin açıldıktan sonra hazır hale gelmesi için gereken süredir. Analog makinelerde böyle bir sorun yoktur. Örtücü gecikmesi; deklanşöre basıldığı an değil kısa bir süre sonrası çekilir. İstenen anın yakalanamaması sonucunu yaratır. Tüm makine üreticilerinin üzerinde çalıştığı bir konudur. Dijital fotoğraf makinelerinde ise tepkiyi yavaşlatan otomatik netleme, otomatip pozlama, algılayıcının hazır olması gibi nedenlerdir. Kayıt zamanı analog fotoğraf makinelerinde çok hızlıdır. Fakat, dijital makinelerde işlemci ve bellek kartına yazma süreleri , makinenin hızını yavaşlatabilir. d. Elektronik Vizor Vizör, fotoğrafı çekerken baktığımız minik göze verilen isimdir. Günümüzde vizörün yerini tutan LCD’ler de kullanılmaktadır ama bunlar, vizör kadar hakimiyet sağlamaz. Dijital kameralarda ise birkaç tip vizör bulunur. Bunlar optik TTL vizör, elektronik vizör ve normal vizördür. Normal vizörler, makinenin sol üst köşesinde yer alır ve önden bakıldığında arkası görülebilen bir mekanizmadır. Bu tip vizörlerin çok ciddi bir sorunu vardır. O da, fotoğrafı çekilen objenin görüş açısı ile, o fotoğrafın filme düşüş açısının farklılığıdır. Buna parallax hatası adı verilir. Parallax hatası, çok ciddi bir sorun olur bazen ve hiç istenmeyen sonuçlar yaratabilir. Buna karşılık, TTL vizörler vardır. Bu vizörlerde görüntü, doğrudan objektiften gelir ve aynalar yardımıyla, vizöre yansıtılır. Bu şekilde alınan görüntü, makinenin çekeceği gerçek görüntü olacağı için, en iyi vizör tipi budur. SLR (Single Lens Reflex) makinelerde bulunur. Bir üçüncü vizör tipi ise, elektroniktir ve dijital kameralarda bulunur. Birçok orta sınıf dijital kamera, bu vizöre sahiptir. Bu vizör, aslında elektronik bir ekrandır ve CCD’ye düşecek görüntü, elektronik olarak oraya yansıtılır. Birçok kişi için rahatsız edici bir vizördür ve çoğu zaman lag (gecikme) hissi verir. e. Optik / Dijital zoom Optik zoom : Optik zoom objektifleri fiziksel olarak nesnenizin görüntüsünü büyütür. Dijital zoom : Dijital zoom görüntünüzü keser ve kesilen sonucu büyütür. Bu büyütme işlemine interpolasyon adı verilir. Görüntü kalitesinde bozulmaya neden olabilir. f. Likit kristal ekran LCD ekran kompact makinelarda kadrajın görüntülendiği, dSLR makinelarda ise sonucun görülebileceği, fotoğraf makinesinin önemli bir parçasıdır. Rahatça görülebilecek büyüklükte, yeterli parlaklık ve kontrastta, renkleri iyi sunabilme özelliklerine sahip olmalıdır. Hareketli olanları çekimlerde kolaylık sağlar. g. ISO CCD’nin ışığa ne kadar duyarlı olacağını belirler. ISO değerleri, genel olarak 50, 100, 200, 400, 800, 1600 şeklinde gider. Örneğin, 200 ISO ile çekilen fotoğraf, tüm diğer parametreler aynı olması durumunda (ışık koşulları, diyafram, enstantane), 100 ISO ile çekilene göre iki kat fazla ışık alır. CCD’nin ışığa duyarlılığı yükseldikçe yani ISO arttıkça, fotoğrafta “grain” (gren) adı verilen kumlanma oluşur. Dijital fotoğraflarda bunun adı ise “noise” yani çok küçük noktacıklar şeklindedir. Bu durumda yüksek ISO bize hız sağlarken, düşük ISO da netlik sağlayacaktır. Ama bazen netlik yerine, hız ve ışıktan kazanma önem kazanır. Mesela gece bir hatıra fotoğrafı çekmek istiyoruz ama tripod yanımızda değil. Bu durumda uzun pozlama yapamayız, yaparsak net görüntü elde edemeyiz. Ama ISO’yu birkaç stop artırarak, pozlama süresini birkaç stop düşürebiliriz. Böylece kısa süre içinde titretmeden fotoğraf çekebiliriz. Ama küçük kumlanmalara (veya noise) razı olmak kaydıyla. 2. Yardımcı araçlar a. Pil ve şarj aleti : Şarjlı NiCd piller tercih edilmelidir. mAh fazla olması daha uzun süre kullanılabilmesini sağlar. Her zaman yedek pil bulundurulmalıdır. b. Hafıza kartı : Fotoğraflar kaydedildiği araçlardır. CF(Compact Flash), SD kartları yaygın olarak kullanılır. Yazma / okunma süreleri, saklama kapasiteleri ve zor koşullarda dayanıklılıkları önemlidir. c. Taşınabilir veri depolama üniteleri : Fotoğraf makineler ve çözünürlükleri geliştikçe, görüntü boyutları artmakta ve hafıza kartlaraı yeterli olmamaktadır. Bu nedenle, özellikle uzun seyahatlerde taşınabilir veri depolama üniteleri gerekli olur. 3. Dosya formatları Temel görüntü formatları JPEG, TIFF ve RAW/NEF’dir. JPEG (Joint Photographers Expert Group) : Görüntü dosyasının daha küçük bir dosyaya sığabilmesi için algılayıcıdan ve işlemciden gelen tüm görüntü verilerinin boyutunu zekice küçültür. Bunu, gereksiz verileri arayarak ve renk gibi bazı her bir piksel için hatırlatmak yerine büyük alanlara haritalandırarak yapar. Ayrıcai sıkıştrma oranları da değiştirilebilir. En büyük avantajı hızı ve saklama alanıdır. Ancak, jpeg dosyası aktarıldıktan sonra TIFF ya da görüntü işleme programı formatında saklanmalıdır. Çünkü, her açılıp kapandığında veri atılıp yeniden yapılandırıldığından kalite kaybına uğrar. TIFF (Tagged Image File Format) : Sıkıştırılmamış ve en kaliteli fotoğraf formatlarından biridir. Görüntü kaybına sebep olmadığı için özellikle masaüstü yayıncılıkta çok kullanılan bu formatın tek kötü yanı diskte fazla yer kaplamasıdır. RAW / NEF: Dijital fotoğraf makinesinin sensöründen gelen bilgilerin ham olarak yazılması ile oluşan formattır (bu format için “dijital negatif” tabiri de kullanılıyor). Gerçekten de, klasik fimlerde negatifin ne işlevi varsa dijital fotoğraflar için de RAW’ın benzer bir görevi vardır. TIFF kadar yer kaplamasa da aynı kalitede JPEG formatından ortalama 5 kat daha büyüktür. Bu formatın en önemli özelliği fotoğraf çektikten sonra bazı ayarları değiştirebilmenizdir. Bunlar arasında Beyaz, Ev, keskinlik ve kontrast gibi ayarlar bulunuyor. Bir anlamda fotoğrafı çektikten sonra normalde uzun süren ve teknik bilgi gerektiren belli değişiklikler yapabiliyorsunuz. 4. Yedekleme Fotoğrafların bellek kartından bilgisayara aktarılması ve CD / DVD / Harici disk ünitesine yedeğinin alınması. 5. Arşivleme Fotoğrafların arşivlenmesi önem verilmesi gereken bir husustur. Uygun bir arşiv sistemi kurulmazsa, istenilen fotoğraflarımıza erişim sorunu yaşanacaktır. Özellikle sayısal ortamda daha fazla fotoğraf çekildiği düşünüldüğünde, içinden çıkılmaz durumlarla karşılaşabiliriz. Arşivlendirme; sınıflandırma ve düzenlemeleri içerir. Hazır programlar kullanılabileceği gibi, işletim sistemi altında açılacak dosyalarla arşiv yapısı kurulabilir. 6. Baskı Baskı çözünürlüğü yüksek, büyük boyutlarda baskı yapılabilen, kartuşu ve kağıdı ekonomik ink jet yazıcılar tercih edilebilir. 7. Beyaz ayarı Beyaz ayarı, ışığın nötr görünmesi için renkleri düzeltir. Bu, fotoğrafçılar için büyük kolaylık sağlar. Filmde filitrelerle sağlanan renk kalitesi, beyaz ayarı ile sağlanır. Makinelerde temelde 3 şekilde beyaz ayarı yapılır. Otomatik, ayarlı değerler, kişisel. Ayrıca, harici ekipmanla zor ışık koşullarında beyaz ayarı yapılabilir. 8. Histogram Histogramı okumak pozlanmanın doğru olduğundan emin olmamızı sağlar. Dijital fotoğraf makinalarının çektiği fotoğraflar piksellerden yani noktalardan oluşur. Her nokta ışık durumuna göre, 0'dan 255'e kadar bir değer alır. Eğer bir grafik üzerine aynı ışık değerini alan nokta sayısını işaretlerseniz histogram elde etmiş olursunuz. Histogramın en solu tamamen karanlık olan noktaları gösterir, en sağı da tamamen aydınlık, olan noktaları gösterir. Histogramın orta noktası %18 griyi ifade eder. 5 bölüme ayrılır, bu aralıklardan her biri fotoğraf makinasındaki bir "stop" a karşılık gelir.