GENEL ÖZELLİKLERİ 1. Bu sınıfa çoğunda iskeletin kemikten yapılmış olmasından dolayı (Y.osteon;kemik , ichtyes;balık ) kemikli balıklar anlamına gelen Osteoichthyes adı verilmiştir. 2. Derileri mukus maddesi salgılayan birçok salgı bezi içeririr.Vücutları dermisten medana gelmiş gonaid,cycloid ve ctenoid tip pullarla kaplıdır.Bazılarında ise deri tamamen çıplaktır. 3. Ağızları terminal konumludur.Burun delikleri başın dorsalinde ve ağız boşluğu ile irtibat halindedir.Gözler büyük ve göz kapakları yoktur. 4. İskeletleri kemiksi yapıdadır.(Acipenser sp. ve Polyodon sp. gibi diğer bazı balıklarda iskeletler kıkırdak yapıdadır.)Kuyruk yüzgeçleri genellikle homoserk tiptedir. 5. Kalpleri bir atrium ve bir ventriculus olmak üzere iki odalıdır.Aort yayları dört çifttir.Kalplerinde sadece kirli kan vardır.Eritrositleri oval ve nukleusludur. 6. Solungaç yarıkları operculum (solungaç kapağı) ile örtülüdür.Solunum solungaçlarla yapılır. 7. Poikloterm canlılardır. 8. Böbrekler mezonefroz tiptedir,çok azında pronefroz tiptedir. 9. Hava keseleri gelişmiştir. 10.Beyinden 10 çift sinir çıkar. 11.Ayrı eşeylidirler.Genellikle ovipar,bazıları ovovivipar çok azı vivipardır. Balık yumurtaları DIŞ MORFOLOJİLERİ • Kemikli balıklarda genellikle iğ şeklinde olan vücut,çok değişik şekillerde de olabilmektedir(yılan balığı,deniz atı,dil balığı).Boyları birkaç santimetreden birkaç metreye(8-9) kadar değişebilir. • Ağızlar genellikle terminal konumlu ve çeneleri iyi gelişmiştir.Gözler başın yan taraflarındadır ve göz kapakları yoktur.Solungaç yarıkları operculum denilen solungaç kapağı ile örtülüdür.Anüs ve üro-genital açıklık ayrı olup anal yüzgecin önündedir.Vücudun yan taraflarında baştan kuyruğa kadar uzanan yanal çizgi bulunur.Balıklar bu yanal çizgi reseptörleri sayesinde akıntılı sudaki durumunu bilir. • Yüzgeçler şekil,büyüklük ve vücut üzerindeki konumları bakımından çok değişiklik gösterir.Pektoral yüzgeçlerin(göğüs yüzgeçleri) yeri az çok sabit olup solungaçlara yakındır.Fakat pelvik yüzgeçlerin (karın yüzgeçleri) yeri değişkendir.Çünkü kemikli balıklarda kalça kemerinin omurga ile bağlantısı yoktur.Buna bağlı olarakta pelvik yüzgeçlerin vücuttaki yerleri balık sistematiği açısından önemli olup 3 farklı şekilde olabilir; 1. THORASİK TİP Pelvik yüzgeçler pektoral yüzgeçlerin hemen altında aynı hizada bulunur.Örnek;Tatlısu levreği(Perca sp.) Palamut(Sarda sp.) 2. ABDOMİNAL TİP Pelvik yüzgeçler,pektoral yüzgeçlerin gerisinde,yani karın tarafında bulunur.Örnek;alabalık(Salmo sp.),Mersin balığı(Acipenser sp) 3. JUGULAR TİP Pelvik yüzgeçlerpektoral yüzgeçlere göre daha öndedir yani yutak bölgesinde bulunur.Örnek; Horozbina (Blennius sp.) PELVİK YÜZGECİN KONUMU A)Jugular tip B)Thorasik tip C) Abdominal tip Kuyruk yüzgeçleri ilkel olanlarda heteroserk, diğerlerinde homoserk veya difiserk tiptedir. •Vücut pullarla örtülüdür ve üç tipi vardır;serbest kenarı dikenli olan ctenoid,serbest uçları düz olan cycloid ve üzerinde ganoin adı verilen ser bir madde bulunan ganoid tiptir.Yılan balıklarında pullar küçük ve seyrektir .Dil balıklarında küçük kabarcıklar halinde,kirpi balıklarında ise yuvarlak ve uzun dikenler şeklindedir .Buna karşılık yayın balıklarında ise pul yoktur . Ctenoid tip pul Cycloid tip pul • Pulların büyümesi balıklarda yaşam süresince devam eder.Fakat büyüme düzenli değildir.Büyüme kış mevsiminde durur ve kalın bir kış halkası olur.Balıkların yaş tayininde bu halkalardan yararlanılır.Pulların deri dışında kalan kısımlarında kramatofor hücreleri bulunur.Bu hücreler renk oluşturarak balıkların yaşam ortamlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır. • Balıklarda deri epidermis ve dermis olmak üzere iki tabakalıdır.Epidermis içinde mukus salgılayan bezler vardır.Bezlerden salgılanan mukus maddesi balıkların sudaki hareketini kolaylaştırırken bir taraftan da düşmanları tarafından yakalanmasını ve hastalığa neden olabilecek mikroorganizmalardan korur. İÇ ANATOMİK ÖZELLİKLERİ • İSKELET VE KAS SİSTEMİ Balıklarda ekzo ve endo iskelet olmak üzere iki tip iskelet vardır.Dış iskelet,pul,kemik plaklar ve yüzgeç ışınlarından oluşurken,iç iskelet vücuda desteklik eden ve vücudun çatısını oluşturan axial(eksen) iskelet ile appenndicular(ekstremite) iskeletten oluşur. Axial iskelet kıkırdaklı balıklarda olduğu gibi,kafatası,omurga,notokorda ve kaburga’lardan meydana gelir. Gövde ve kuyruk bölgelerinin büyük bir kısmı,segmental sıralanmış ve miyotom adı verilen kas demetlerinden yapılmıştır.Bunlara somatik kaslar da denir.Miyotomlar genel olarak sağa yatık ‘’M’’ harfi şeklinde sıralanmıştır. Balıkların ileriye doğru hareketi,vücut üzerinde segmental diziliş gösteren kasların arka arkaya kasılıp omurganın uzatılıp kısaltılmasıyla sağlanır.Yüzgeçler değişik amaçlarla kullanılır.Dorsal ve anal yüzgeçler yön saptamasında rol oynarken,kuyruk yüzgeç sağa sola hareket ettirilerek balığın ileriye doğru hareketini,pektoral ve pelvik yüzgeçler ise balığın su yüzeyine çıkmasında ve derinliklere inmesinde görev yapar. SİNDİRİM SİSTEMİ Ağızla başlar sonra yutak,kısa bir özofagus,mide,ince bağırsak,kalın bağırsak ve anüs gelir.Ağızda tükürük bezi bulunmaz,çenelerde dişler bulunur.Ağzın konumu beslenme şekline bağlı olarak değişiklik gösterir.Örneğin,su yüzeyindeki besinlerle beslenen balıklarda ağız dorsal,tabandaki besinlerle beslenenlerde ventral,farklı derinliklerde beslenenlerde ise terminal konumludur.Midenin özofagusa yakın kısmına cardiac,ince bağırsağa yakın olan kısmına da pyloric denir.Kalın bağırsağın kalınlaşmış olan son kısmına rectum denir.Vücut boşluğunun ön kısmında büyük bir karaciğer ve içerisine gömülü bir safra kesesi vardır.Pankreas az gelişmiştir. DOLAŞIM SİSTEMİ • Kıkırdaklı balıklarda olduğu gibi kalpleri bir atrium ve bir ventrikulus olmak üzere iki odalıdır.Ayrıca sinüs venosus ve conus arteriosus(bulbus arteriosus) içermektedir.Conus arteriousus’tan sonra devam eden ventral aorta oldukça kısa ve kıkırdaklı balıklardan farklı olarak bunlarda 4 çift afferent branchial arter bulunur.Dört çift olan efferent branchial arter birleşerek dorsal aorta’yı yapar.Kirli kanın tekrar kalbe dönmesin sağlayan belli başlı toplar damarlar ise çift olan anterior ve posterior cardinal venalar ile tek olan hepatik vena’dır.Kemikli balıklarda da kıkırdaklı balıklarda olduğu gibi,tek dolaşım vardır.Yani kalpte daima kirli kan bulunur.Eritrositler oval ve nukleusludur. SOLUNUM SİSTEMİ • Kemikli balıklar solungaç solunumu yaparlar.Solungaçlar yutağın yanlarında ve operculum’ların altında dört çift solungaç yayı üzerinde bulunur.Solunum esnasında operculum kapatılır,ağız açılır ve su ağza girer.Sonra ağız kapatılır,operculum açılır ve bu sayede su solungaç yaylarına geçer.Bu sırada solungaçlardaki kılcal damarlarda bulunan kirli kan içerisindeki karbondioksit difüzyon ile suya verilirken aynı yolla sudaki erimiş oksijen alınır ve solunum tamamlanır.Bazı balıklar su dışında da yaşayabilir.Örneğin, yılan balıklarının (Anguilla sp.) geceleri ıslak çayırlarda kurbağa avladıkları,tırmanıcı levreklerden Anabas sp.’nin ağaçlara tırmandıkları saptanmıştır. Kemikli balıklarda yüzme kesesi(hava kesesi) hidrostatik bir organ olarak görev yapmanın dışında solunum,ses çıkarma ve işitmeye de yardımcı olmaktadır.Birçok bataklık balıklarında hava kesesi akciğer görünümü kazanmıştır,bu nedenle akciğerli balıklar(dipnoi) CO2 bakımından zengin O2 bakımında fakir olan bataklıklarda kolaylıkla yaşayabilirler.Diğer taraftan bazı balıklarda hava kesesi ile yutak arasında bağlantı bulunur.Bağlantı olan balıklar fizostom,olmayanlar ise fizoklist balıklar olarak adlandırılır.Tatlı sularda fizostom,tuzlu sularda fizoklist balıklar daha yaygındır. BOŞALTIM SİSTEMİ • Kemikli balıklarda bir çift mezonefroz tip böbrek vardır.Böbreklerden çıkan kanallar üreme kanallarıyla birleşerek anüsün arkasından dışarı açılır.Bunlarda kloak yoktur. • Süzülme ve tuzların geriye emilimini sağlayan glomerulus ve kanallar ilk kez tatlısuda yaşayan canlılarda ortaya çıkmıştır ve aynı görevi sürdürmektedir.Tatlısularda yaşayan canlıların derilerinde suyun vücuda alınmaması ve tuzun kaybedilmemesi için mikroskobik delikler vardır.Ayrıca deriden salgılana mukus da suyun geçişini engellemektedir. • Denizlerde yaşayan kemikli balıklarda ise tatlısu balıklarının aksine,suyun vücutta tutulması ve tuzun dışarı atılması zorunludur.Bu nedenle,deniz balıklarının böbreklerindeki glomerulusları körelmiş veya tamamen yok olmuştur.B durum su kaybını önlemeye yarayan yapısal bir değişmedir. SİNİR SİSTEMİ • Kıkırdaklı balıklarda olduğu gibi,bunlarda da beyinden 10 çift sinir çıkar.Beyindeki koku alma lobları (olfaktor loplar) ve beyin (cerebrum) küçük,görme lopları ve beyincik (cerebellum) büyüktür.Ayrıca vücudun yan taraflarında su akıntısına karşı duyarlı olan ve yanal çizgi denilen duyu organı vardır. ÜREME SİSTEMİ • Kemikli balıklar çoğunlukla ayrı eşeylidir.Testisler genellikle çift,bazı türlerde ise testisler arka kısımlarında birleşmiştir.Sperm hücreleri Condrostei,Holostei ve Dipnoi’lerde önce böbreklere ve burdan boşaltım kanalıyla (wolf kanalı) sperm kesesine taşınırken,Telestoi’lerde vas deferens (sperm kanalı) ile dışarı atılır.Ovaryum çift haldedir.Bazı türlerde birbirleriyle birleşerek tek halde bulunabilir.Yumurtalar oviduct ile taşınır. • Kemikli balıklarda biseksüel,hermafroditlik ve partenogenetik üreme görülür.Biseksüel çoğalmada testisler ve ovaryumlar ayrı ayrı bireylerde bulunurken,hermafrodit olanlarda aynı bireydedir.Bazı balık türlerinde ise aynı eşey organında dönüşümlü olarak önce spermler daha sonra da yumurtalar oluştuğundan bir bireyin kendi kendini döllemesi olanaksızdır.Buna protandric hermafroditlik denir.Partenogenetik çoğalma ise döllenmeden yumurtadan bir bireyin meydana gelmesidir. • Balıklar genellikle ovipardır fakat az da olsa ovovivipar ve vivipar bireylerde vardır.Ovovivipar veya vivipar balıklar her seferinde birkaç yavru doğurur. Balıkların bir kısmı (Salmo trutta labrax) üreme mevsimlerinde tuzlu sulardan tatlı sulara doğru göç ederler.Böyle balıklara anadrom balıklar denir.Bazıları (Anguilla aguilla) ise tatlı sulardan tuzlu sulara göç ederler.Böyle balıklara katadrom balıklar denir.Bazı balık türleri ise kuşlar gibi mevsimlere göre göç ederler.Örneğin,kılıç balıkları ilkbaharda kuzeye,sonbaharda güney bölgelere göç ederler. • Kemikli balıkların çoğu karnivor,bir kısmı da herbivor ve omnivordur.Balıklar su yılanları,bazı kaplumbağa ve timsahlar,deniz kuşları,ayı balığı,su samuru ve ayı gibi birçok memeliler tarafından avlanılarak yenilir.Ayrıca balık yumurta ve yavruları da birçok su hayvanı tarafında tüketilir.Bütün bunlara rağmen,balıkların en büyük düşmanı diğer hayvanlarda olduğu gibi kontrolsüz ve üreme dönemindeki avlanmalarından dolayı insanlardır. • Kemikli balıkların hızlı yüzmeleri,kuvvetli çeneleri ve iyi gelişmiş duyu organları düşmanlara karşı korunmalarında son derece önemlidir.Ancak,hızlı hareket edemeyen balıklarda ise vücut üzerindeki pul,diken,zehir bezleri,elektrik organları,ışık organları ve renk değiştirme gibi korunmaya yardımcı bazı mekanizmalar gelişmiştir. KEMİKLİ BALIKLARI KIKIRDAKLI BALIKLARDAN AYIRAN BAŞLICA KARAKTERLER 1. Genelde cycloid ve ctenoid pullu,çok azında ganoid pul vardır. 2. Kuyruk yüzgeçleri genelde homoserk ve difiserk,çok azında heteroserk tiptedir. 3. Solungaçlar bir boşluk içinde ve operculum ile örtülüdür. 4. İskelet az veya çok kemikleşmiş,notokorda kalıntı halindedir. 5. Çoğunda yüzme kesesi vardır. 6. Kopulasyon organı yoktur.Bazı vivipar türlerde anal yüzgeç önünde tek bir çiftleşme organı vardır. 7. Çoğunda erginden farklı larva safhası vardır. 8. Çoğunda ağız terminal konumludur. Classis Subclassis Osteoichthyes Actinopterygii Superordo Ordo Polypterii Polypteriformes Superordo Ordo Chondrostei Acipenseriformes Superordo Ordo Ordo Holostei Lepisosteiformes Amiiformes Superordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Ordo Subclassis Ordo Ordo Teleostei Anguilliformes Clupeiformes Salmoniformes Cypriniformes Siluriformes Lophiiformes Beloniformes Zeiformes Gasterosteiformes Perciformes Scorpainiformes Pleuronectiformes Sarcopterygii Crossopterygii Dipnoi Ordo Tetraodontiformes CLASSİS 1. ACTİNOPTERYGİİ (IŞIN YÜZGEÇLİLER) • Bugün yaşayan kemikli balıkların %99’u bu altsınıfa dahildir.İlk olarak devonien devrinde ortaya çıkan yüzgeçliler,günümüz kemikli balıklarına ulaşmışlardır.İlk primitif ışın yüzgeçliler devonien’de 1. zamanın sonlarına kadar hüküm sürmüşlerdir.Birinci zamanın sonlarında yerlerini Holostei,2. zamanın ışın yüzgeçlileri de bu zaman sonunda tükenerek yerlerini günümüz balıkları Telostei’ye bırakmışlardır.Bu altsınıfa ait balıkların yüzgeçleri birden fazla ışınla desteklenmiştir.Kuyruk yüzgeçleri genellikle homoserk ve bazılarında heteroserk,pulları ise cyloid ve ctenoid tiptedir.Burun delikleri ağız boşluğu ile bağlantılı değildir.Actinopterygii altsınıfına ait türler günümüzde Telestoi olarak bilinmektedir.Ancak,birkaç tür içeren Chondrostei,Holostei ile Polypteri de bu gruba dahildir.Böylece Actinopterygii’ler 4 superordo’ya ayrılarak incelenir. SUPERORDO 1. POLYPTERİ (BRANCHİOPTERYGİİ) • İlkel ve çoğunlukla fosil olan balıklardır.Günümüzde yaşayan bir ordo ve bir familyası vardır. ORDO . POLYPTERİFORMES – ÇOK YÜZGEÇLİLER FAMİLYA. POLYPTERİDAE Vücut ince silindir şeklinde,pullar ganoid tiptedir.Sırt yüzgeci 8 ya da daha fazla parçaya ayrılmıştır.Takımın ismi buradan gelir.Pektoral yüzgeçlerin vücut ile birleştiği kısımlar dar ve üzeri pullarla örtülüdür.Hava keseleri iki loplu ve bağırsağın ventralindedir.Kuyruk yüzgeçleri difiserk,omurları amfisöl tipte,larvalarında uzun ve yuvarlak yapılı dış solungaçlar vardır.İki cins ve 11 türü vardır. -Polypterus senegalus Sırt yüzgeci çok sayıda (5-18) küçük yüzgeççikten oluşur.Vücuttan çıkan sert dikenler bir zarla arkaya doğru bağlanır.Larvalardaki dış solungaçlar iki haftada kaybolur. -Calamoichthys calabaricus (Erpetoichthys calabaricus) Yılan balığı görünümünde olup,sırt yüzgeçlerinde tek ışın vardır.Ventral yüzgeçleri bulunmaz. SUPERPRDO 2. CHONDROSTEİ KIKIRDAK KEMİKLİ BALIKLAR • İskeletlerinde bilhassa kafatasında kıkırdak daha fazladır.Üsttakım ismi bu özelliğinde ötürü verilmiştir.Vücut üzerinde birkaç sıra halinde pul kalmıştır.Bazılarında ise vücut tamamen çıplaktır.Tek ordosu vardır. ORDO. ACİPENSERİFORMES – MERSİN BALIKLARI Burun uzun,ağız ventral konumludur.Pullar ganoid tipte ve bağırsaklarında spiral septumlar vardır.İskelete kıkırdağımsı olup,omurlarında gövde bulunmaz.Hava keseleri tek loplu ve fizostom tiptedir,yüzme kesesi görevi yapar.Sadece kuzey yarımkürede yayılmışlardır.İki familyası vardır. ORDO. ACİPENSERİFORMES FAMİLYA 1. ACİPENSERİDAE – ASIL MERSİN BALIKLARI Vücut şekilleri köpek balıklarının şekline benzer.Ağız ventralde ve ön tarafında bıyık bulunur.Derilerinde boyuna 5 sıra ganoid tipte pullar vardır.Başta ağız uzamış ve oval bir çıkıntı yapar.Dişler yoktur.Denizlerde ve tatlı sularda yaşar.Denizlerde yaşayanlar yumurtlamak veya kış uykusuna yatmak için sürüler halinde mart-eylül aylarında nehirlere geçer,yani anadromdurlar.Hava keseleri çok büyüktür.Hava keselerinden balık zamkı ve yumurtalarından havyar yapıldığı için ekonomik değeri büyüktür. -Huso huso (mersin morinası) 9m’ye ulaşan boyları ile Dünya’nın en büyük kemikli balık türüdür.Ağızları öne doğru uzamış ve yarım ay şeklindedir.Hava keseleri güneşte kurutulup eritildikten sonra şarap durultulmasında ve tutkal yapımında kullanılır. -Acipenser sturio (kolon balığı) Boyları 3m kadar olup,ağız kısa ve sakalları düzdür.Larvaları 2-3 yıl tatlı sularda kaldıktan sonra denize geçer ve yaklaşık 7-13 yıl sonra yumurtlamak üzere tekrar nehirlere döner. -Acipenser ruthenus (çuka veya çığa balığı) Boyları en fazla 1m,ağız uzun ve sakalları püsküllüdür. FAMİLYA 2. POLYODONTİDAE – KAŞIK BURUNLU MERSİN BALIKLARI • Başın ön tarafları kaşık şeklinde uzamıştır.Ağızları ventralde dışarı açılır.Vücut çıplak veya küçük pulludur.Sakal ve operculumları yoktur.Çenelerinde çok sayıda spiraculumları vardır.Türkiye sularında bulunmaz.Günümüzde yaşayan iki türü vardır. -Polyodon spathula (amerikan kaşık ağızlı mersin balığı) Boyları 2m,burun kaşık şeklinde uzamıştır.Etleri yenir.Kuzey Amerika’da Mississipi havzasında yaşar. -Psephurus gladius (çin kaşık ağızlı mersin balığı) Boyları 6m,etleri yenir.Çin’de yangste nehrinde yaşarlar.