ETKİNLİK 4: AMATÖR TARİHÇİLER Yönerge Amacımız, 681 yılında Kerbela'da Hz. Hüseyin ve ailesinin öldürülmelerinin nedenlerini bulmak. Konuya ilişkin elimizdeki kaynaklar aşağıda verilmiştir. Bu kaynaklardan yola çıkarak Arap İslam Devleti'nin bölünmesinde hangi faktörlerin etkili olduğunu belirlemeniz beklenmektedir. Bu çalışma sürecinde bir tarihçi gibi düşünüp tarihin araştırma yöntemlerini kullanmalısınız. (Kaynak tarama, sınıflandırma, çözümleme, eleştirme, neden-sonuç ilişkisi kurma gibi) Tamamlanacakgörevler: 1. Öncelikle verilen kaynakları okuyarak kaynaklardan edindiğiniz verileri not alınız. 2. Her kaynağın üzerinde bırakılan boşluğa o kaynağı en iyi ifade edeceğini düşündüğünüz başlığı yazınız. 3. Okuduğunuz kaynaklar ve aldığınız notlar doğrultusunda analiz sorularını yanıtlayınız. 4. Verilen kaynaklardaki önemli olayların yer aldığı kronolojik bir sıralama oluşturunuz. 5. Olaylar arasında neden sonuç bağlantısı kurarak Arap-İslam Devleti'nin bölünmesinde hangi faktörlerin etkili olduğunu açıkladığınız bir düşünce yazısı yazınız. Kaynak1 Kureyş Abdülmenaf Abdüddar Kusey Abdüluzza Haşim Abdişems Abdülmuttalib El-Abbas Ümeyye Abdullah EbuTalip Ebuleheb Hz. Muhammed Fatîma Abbasiler Hasan = Hz.Ali Emeviler Hz.Hüseyin ( Lapi Kaynak 2 Kureyş kabilesi Mekke'nin en büyük ve güçlü kabilesiydi ve birçok ailelere bölünmüştü; içlerinde özellikle ikisi, Emeviler ile Haşimiler başta geliyordu. Haşimi ailesi, gerçi en zengin olanı değildi; ancak en saygın olanıydı ve kentin siyasal ve askeri yönetimini elinde tutan Emevi ailesinden daha az güçlü de olsa tüm ülkede bu sonsuz saygınlıktan yararlanıyordu. Kâbe'de önemli görevleri elinde tuttuğu için hac zamanlarında önemli bir yer rol oynuyordu. Hz. Muhammed, bu ailedendir işte. Kureyşlilerin ise ticaret alanındaki başarıları gittikçe güçlenmelerini sağlıyordu. Müslümanlık ilkin onların büyük direnciyle karşılaştı. Hicret'in ilk sekiz yılı Hz. Muhammed'in Mekke ve Kureyşlilerle yaptığı sürekli savaşımlarla geçmiştir. Kureyş üzerine yapılan yeni bilimsel incelemeler Mekkelilerin Müslümanlığa karşıdirenmelerinin dinsel bir nedenden çok, ekonomik bir nedene dayandığını ortaya koymuştur. Mekkeliler refahlarının mevcut toplumsal düzenlerine bağlı olduğunu biliyorlar ve Müslümanlığın bu düzeni alt üst edeceğinden korkuyorlardı. Kaynak 3 Yeni imparatorluğu örgütlerken Halife Hz. Ömer, İslami bir siyaset izledi. Mekke ve Medine'de Peygamber'in Mekkeli arkadaşlarıyla Medineli yardımcılarını üstün tuttu. Hz. Ömer bu insanlarıyöneticiliklere, generalliklere ve idari görevlere atayarak kendilerine en yüksek ücretleri verdi. Ancak muhalefet de aynışekilde güçlüydü. Medine ve Mekke'de, Kureyş aristokrasisi Hz. Ömer'in politikalarıaltında sinirleniyordu. Onlarda iktidardan paylarını istiyorlardı. Hz. Ömer'in iktidarının sonunda vahşi bir menfaat çatışması çıkmıştı bile. [] Hz. Ömer'in bir İranlıköle tarafından öldürülüşü ( 644), belki sadece kişisel bir öç almadan başka bir şey değildi, ama onun ardılı Hz. Osman döneminde kaçınılmaz bunalımlar baş gösterecekti. Kaynak 4 Kur'an metninin tümüyle yazıya geçirilişi Hz. Ebubekir'in halifeliği zamanında; tek bir kitap olarak düzenlenip çelişik ayetlerin ayıklanması ise Hz. Osman zamanında olmuştur. Bugün elimizde bulunan metin budur. Bu nüsha çoğaltılarak bütün Müslüman kentlerine gönderilmiştir. Kur'an'ın parçalarını yanlarında saklayan, aynı zamanda okuyucu ve yorumcu olan kimseler, bu özelliklerinden dolayı kitleler üzerinde sonsuz bir iktidara sahiptiler, dolayısıyla adeta merkezi iktidardan bağımsız hale gelmişlerdi. Onların elinden bu silahı almak ve tanrının vahyinin biricik muhafızı olarak meydana çıkmak yoluyla devlet üzerinde mutlak iktidarını kurmak istemeleri Kur'an'ın kitap haline getirilmesine yol açtı. Çıkarları bundan zedelenenlerin Hz. Osman'ı kutsal sözleri sakatlamakla suçlamalarını doğal karşılamak gerekir. Kaynak 5 Hz. Ömer'in ardından gelen Hz. Osman, Emevi kabilesinden bir aristokrattı. O Hz. Ömer'in tersine, Peygamber ailesi ve Medineliler yerine Mekkeliler ile Emevi kabilesini üstün tuttu. Hz. Osman'ın seçilmesi Emevilerin zaferiydi. Bu durum onların ekonomik ve siyasi güçlerini korumak için bir fırsat oldu; bu fırsat değerlendirildi. Hz. Osman yönetimi sırasında uzak bölgelerdeki temsilcilerin bir kısmını kendi akrabalarından seçecek olursa, onların daha uysal ve sadık olacakları düşüncesine kapılmıştı. Böylece de örneğin, Suriye'nin başkenti Şam'a vali olarak Muaviye'yi, kısa bir süre sonra tarih sahnesinde yeniden karşılaşacağımız bir adamı atadı. Fakat bu tutumuyla adam kayırmayı başlatmakla suçlandığı gibi, haklı yada haksız mevkilerini kaybetmekten korkan kimselerin kendisine muhalif zümreyi güçlendirmelerine yol açtı. Düşmanlarıarasında Medine'de Peygamber'inhenüz genç dul karısı Hz. Ayşe, Peygamber'inamca oğlu ve damadı Hz. Ali, Mısır fatihi Amr ve daha başkaları vardı. Bunun sonucu 656 yılında hâlâaçıklanamayan nedenlerle, yaşlı halifenin namaz kılarken öldürülmesi oldu. Kaynak 6 Hz. Osman'ın ölümünden hemen sonra üstünlük sağlayan muhalif parti halife olarak Hz. Ali'nin atanmasını sağladı. Hz. Ali, Peygamber’in kuzeniydi, damadıydı, Müslümanlığı ilk kabul edenlerden ve Hz. Muhammed'in en güvendiği insanlardan biriydi. Peygamberin kızı Fatıma ile evliliği, onu Hz. Muhammed'in soyunun devamını sağlayan kişi yapmıştır. Gençliğinde gözü pek bir savaşçı olarak ün kazanmasının yanı sıra, şimdi de Peygamber'in saptadığı töreleri bilen biri olarak tanınmaktaydı. Bu töreleri şaşmaz bir saygı ve bağlılıkla sürekli savunmuş, yine bu töreler adına Hz. Osman'ın tutumunu kınamış ve bu yüzden de hoşnut olmayanları bir araya getirmeyi başarmıştı. Hiç kuşkusuz Hz. Osman'ın öldürülmesini istememişti, fakat öldürenleri de suçlamamış, üstelik elebaşlarından birkaçını yakınında bulundurmuş, bu yüzden onların suç ortağı imiş gibi bir izlenim uyanmasına neden olmuştur. Hz. Ali kendisinden önceki halifelerden farklı olarak sadece bir parti tarafından başa geçirildiği için, herkesçe tanınmasını sağlayamadı. Böylece ilk "fitna", ilk iç savaş felaketi, müminlerin kalplerini bugün bile sızlatan İslam toplumunun bölünmesi olgusu ortaya çıktı. Kaynak 7 Hz. Ali'ye olan muhalefet, Mekke aristokratlarından Talha ve Zübeyr ile Peygamber'in karısı (Emevi ailesine mensup) Hz. Ayşe tarafından yönlendiriliyordu. Hz. Ali onları 656 yılında Cemel Savaşı'nda yenilgiye uğrattı. Ayrıca Hz. Osman'ın kuzeni olan,onun katillerinin cezalandırılmasını isteyen Muaviyede Hz. Ali'ye muhalefet ediyordu. Muhalifler ve orduları Sıffın Savaşı'nda buluştu (657). Bu savaş, 110 gün sürdü ve Hz. Ali yandaşlarının kazanacağı sırada Suriyeliler mızraklarının ucuna Kur'an sayfalarını takarak,“işte aramızdaki anlaşmazlığın çözülmesi için hakem budur," diye bağırdılar. Haklıolduklarından emin oldukları için, hakeme başvurulmasında sakınca görmeyen silah arkadaşlarının çoğunun baskısıyla Hz. Ali, bu isteği olumlu karşılamak gereğini duydu. Ne var ki tanrının kitabı yerine iki insanı hakem seçtiler. Üstelik de hakem seçimini bile Hz. Ali'ye bırakmayarak Ebu Musa gibi saf bir adamın hakem olmasında direndiler. Muaviye'nin hakemi ise kurnazlığı ve üstün zekasıyla ünlü Amr İbn el-As'dı. İki hakem bir araya gelerek görüşmelere başladılar. Sonunda her ikisi de şöyle bir karara vardılar: Hz. Ali ve Muaviye'yi devlet başkanlığından indirmek, yeni halifeyi seçmeyi bir kurula devretmek. İki taraf karşı karşıya gelip hükmü açıklamak istediklerinde, Amr, Ebu Musa'nın yaşını ileri sürerek, önce onun konuşmasını sağladı. Ebu Musa, tanrıya şükredip sonra Hz. Ali'yi devlet başkanlığından indirdiğini açıkladı. Arkasından sözü alan Amrda, Hz. Ali'yi devlet başkanlığından indirdiğini, buna karşılık Muaviye'yi halife olarak tanıdığını, çünkü onun Hz. Osman'ın varisi olduğunu ilan etti. Bu olayda Hz. Ali'nin yandaşlarından bir kısmı, Hz. Ali'nin hakemleri kabul etmesi üzerine "yargı yalnız Allah'ındır" diyerek ondan ayrıldılar, her iki partiye de yüz çevirdiler; bu yüzden onlara "Hariciler” (dışta kalanlar) denildi. Böylece İslam dünyasına yön verecek üç parti doğmuş oldu: Hz. Ali'nin yandaşları, Muaviye'nin safında yer alanlar ve Hariciler. Kaynak 8 Ağabeyi Hasan'ın ölümünden sonra Hz. Hüseyin, Muaviye'nin oğlu Yezid'e biat etmeyi reddetti. Kufe halk ıönce ondan yana olduklarını bildirerek onu kendi kentlerine çağırdılar. Ama Basra valisi Ubeydullah bin Ziyad duruma çabucak egemen oldu ve Kufelileri sindirdi. Bundan habersiz olan Hz. Hüseyin, ailesiyle birlikte yola çıkmış bulunuyordu. Kendinden önce Kufe'ye gönderdiği amca oğlu Müslim bin Akil orada öldürülmüştü. Hz. Hüseyin, Kur'anın ayetleri ve dedesi Peygamber’in bir çok hadisine güvenerek hiçbir Müslümanın kendisine el süremeyeceğini sanıyordu. Ama siyasal ve kişisel çıkarlar ne Kur'an ne hadis tanıdı. Hz. Hüseyin ve adamları 680 yılının 10 Muharrem günü Kerbela kenti dolaylarında sıkıştırıldı ve susuz bırakılarak teslim olmaya zorlandılar ve sonrasında da öldürüldüler. ANALİZSORULARI İslamiyet'tenönceKureyşkabilesiningücünereden geliyordu? İslamdünyasındailkçatışmalarnezamanveneden başlamıştır? KureyşlilerinHz.Muhammed'eveyaymayaçalıştığıdinekarşı muhalefetetmelerininnedeninedir? Hz.Osman'akarşıoluşanmuhaliflerhangiçevrelerdendi?Neden muhaliflerdi? Muaviyekimdir?Yönetimdeetkiliolmayabaşlamasıhangi Hz. Ali Dönemi’ndeki hangi olaylar İslam toplumunda dönemedenkgelir? parçalanmalarayolaçmıştır? Muaviye’yle birlikte İslam devletindekiyönetim Hz.Hüseyinveailesininöldürülmesindehangiolaylar anlayışınasıldeğişmiştir? belirleyiciolmuştur? Kaynaklar: Cahen,Claude, İslamiyet,BilgiYayınevi, 2000 Hançerlioğlu, Orhan,İslam İnançlarıSözlüğü,RemziKitabevi, 2000 Lapidus, İra M., İslam ToplumlarıTarihi, İletişimYayınları, 2010 İslam ToplumlarıTarihi, İletişimYayınları, 2010, s.Charlemagne, 56 Pirenne, Henri,Hz. Muhammedve BireyveToplumYayınları, 1984 Lewis, Bernard,TarihteAraplar ,AnkaYayınları, 2001 Tanilli, Server, YüzyıllarınGerçeğiveMirası, C. 2, Say Yayıncılık, 1990 Üçok, Bahriye,İslam Tarihi, MilliEğitimYayınları, 1983