DAVRANIM BOZUKLUKLARI DSM-IV TANI ÖLÇÜTLERİ; A. En azından bir tanı ölçütünün son 6 aydır bulunması koşuluyla aşağıdaki tanı ölçütlerinden en az üçünün son 12 aydır bulunuyor olması ile kendini gösteren, başkalarının temel haklarına saldırıldığı yada yaşa uygun başlıca toplumsal değerlerin yada kuralların hiçe sayıldığı, yineleyici biçimde yada sürekli olarak görülen davranış örüntüsü: İnsanlara ve hayvanlara karşı gösterilen saldırganlık 1- Çoğu zaman başkalarına kabadayılık eder, gözdağı verir yada gözünü korkutur. 2- Çoğu zaman kavga başlatır. 3- Başkalarının ciddi bir biçimde fiziksel olarak yaralanmalarına neden olacak bir silah kullanmıştır. /değnek, taş, bıçak vb) 4- İnsanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranmıştır. 5- Hayvanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranmıştır. 6- Başkalarının gözü önünde çalmıştır. 7- Birisini cinsel etkinlikte bulunması için zorlamıştır. Eşyalara zarar verme: 1- Ciddi hasar vermek amacıyla isteyerek yangın çıkarmıştır. 2- İsteyerek başkalarının malına, mülküne zarar vermiştir. Dolandırıcılık yada hırsızlık: 1- Bir başkasının evine, binasına yada arabasına zorla girmiştir. 2- Bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak yada yükümlülüklerinden kaçınmak için çoğu zaman yalan söyler. 3- Hiç kimse görmeden değerli şeyler çalmıştır. Kuralları ciddi biçimde bozma 1- 13 yaşının öncesinden beri ailenin yasaklarına karşın çoğu zaman geceyi dışarıda geçirmektedir. 2- Ana babasının yada onların yerini tutan kişilerin evinde yaşarken en az iki kez geceleyin evden kaçmıştır. 3- 13 yaşının öncesinden beri çoğu kez okuldan kaçmıştır. B. Bu davranış bozukluğu toplumsal, okuldaki yada mesleki işlevsellikte klinik açıdan önemli derecede bozulmaya neden olur. C. Kişi, 18 yaşında yada daha ileri bir yaşta ise Antisosyal kişilik bozukluğunun tanı ölçütlerini karşılamamaktadır. Davranım bozukluğuna özgü en az bir tanı ölçütü 10 yaşından önce ortaya çıkmışsa çocuklukta başlayan tip; 10 yaşından sonra ortaya çıkmışsa ergenlikte başlayan tip; başlangıç yaşı bilinmemekteyse başlangıcı belirsiz davranım bozukluğu adını alır. Ağırlık derecesine göre de hafi, orta derecede ve ağır davranım bozukluğu olarak tanımlanır. Davranış bozuklukları bireyin çeşitli duygusal, ruhsal, bedensel ve duyusal bilgilerin işlemleme sürecinde ortaya çıkan dengesizlikler sonucu iç çatışmaların davranışlara aktarılması durumudur. Davranış sorunu bireyin kendisinden değil yaptıklarından kaynaklanmaktadır. Davranış bozukluklarının altında yatan nedenler oldukça farklıdır. Ancak önemli olan, davranış bozuklukları görülen çocuklarda ya da yetişkinlerde, sorun yaşanılan alanların tespit edilmesi ve değerlendirmeler sonucunda ihtiyaca yönelik çalışmaların yapılmasıdır. Yapılan çalışmalar sadece bireyde davranış bozukluklarının azaltılmasında yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda öğrenme kabiliyetlerinde, duygusal yapılarında ve sosyal iletişimlerinde de ilerlemeler yaşanmasını sağlayacaktır. Her ne kadar davranış bozukluğu yaşayan kişi uzman desteğe ihtiyaç duysa da özellikle aile ve uzmanların ortak çalışması yaşanılan sorunların en aza indirgenmesinde en önemli rolü oynamaktadır. DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARLA OLUMLU İLİŞKİ NASIL KURULUR? 1-Karşılıklı Saygı: Azarlamak, bağırmak, vurmak, susturmak, tutarsız davranmak çocuğa saygısızlığın göstergesidir. Her ana-baba çocuklarına saygı göstermeyi öğrenmelidir. Her çocuk ayrı bir birey olarak ele alınıp, fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir. 2-Çocuğa Zaman Ayırmak: Çocukla ilgilenmek, zaman ayırmak gerekir. Birlikte geçirilecek zaman nicelik değil, nitelik olarak önemlidir. Birlikte çocuğun hoşlanacağı faaliyetler yapılabilir. 3-Cesaretlendirme: Çocuğun kendine güvenmesini istiyorsa önce anne-baba çocuğa güvenmelidir. Çocuğun çabasını övmeli ve yüreklendirmelidir. Cesaretlendirme çocuğun kendini değerli algılayabilmesi için çok önemlidir. Cesaretlendirme çocuğu olduğu gibi kabul edip, kendi olduğu için değer vermedir. 4-Sevgiyi Anlatmak: Çocuğun kendini güvenli hissedebilmesi için, en azından sevildiğini bilmesi ve sevmesi gerekir.