MALİ HUKUK ÜNİTE

advertisement
MALİ HUKUK ÜNİTE-14
BÜTÇENİN HAZIRLANMASI
Türk bütçe sisteminde bütçenin hazırlık aşamasında; harcamacı kuruluşların gider bütçesi ve merkezi yönetim gelir
bütçesi hazırlanmakta ve hazırlanan gelir ve gider bütçeleri Maliye Bakanlığı tarafından konsolide edilmek suretiyle mali
yılbaşından en geç 75 gün önce TBMM'ye sevk edilmektedir.
Gider Bütçesinin Hazırlanması
Orta Vadeli Program (OVP) ve Orta Vadeli Mali Plan (OVMP)
Merkezî yönetim bütçesinin hazırlanma süreci; kalkınma planlarının, stratejik planların ve genel ekonomik koşulların
gerekleri doğrultusunda makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de
kapsayacak şekilde Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan Orta Vadeli Programı, Bakanlar Kurulunun en geç Eylül ayının ilk
haftası sonuna kadar toplanarak kabul etmesiyle başlar. Orta vadeli program, aynı süre içinde Resmî Gazetede yayımlanır
(KMYKK, Md. 16/11). Bütçe sürecini başlatan OVP, bir taraftan kamu politikaları ve uygulamalarını şekillendirip kaynak
tahsisini yönlendirirken, diğer taraftan kamu ve özel sektör için geleceğe dönük bir yol haritası çizer. Harcamacı kuruluşların
gider bütçelerinin hazırlanmasında, idari ve yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde ve kurumların karar alma-uygulama
süreçlerinde OVP'nin amaç ve öncelikleri esas alınmaktadır. 3 yıllık bakış açısına sahip olan OVP, yıllık uygulamaların
sonuçları ve genel şartlardaki değişmeler dikkate alınarak her yıl yenilenir. Programda yer alan amaç ve öncelikler
bakımından uygulamanın izlenmesinden, değerlendirilmesinden ve Bakanlar Kuruluna bilgi sunulmasından Kalkınma
Bakanlığı sorumludur. OVP uygulaması Türkiye'de ilk olarak 2006-2008 dönemini kapsayacak şekilde başlatılmıştır.
Günümüzde 2013-2015 dönemi OVP'si yürürlüktedir.
Bütçe hazırlık sürecinin başlangıç aşamasında yer alan ikinci doküman ise Orta Vadeli Mali Plan (OVMP)'dir. OVMP;
OVP ile uyumlu olmak üzere, gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminleri ile birlikte hedef açık ve borçlanma
durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içerir ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak en geç Eylül ayının
on beşine kadar Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır ve Resmî Gazetede yayımlanır. OVMP, OVP'de
belirlenen temel amaç ve politikaların hayata geçirilmesi için hazırlanan, merkezi yönetim bütçe büyüklüklerini ve kurumsal
bazda ödenek teklif tavanlarını belirleyen bir dokümandır. Tıpkı OVP'de olduğu gibi OVMP uygulaması Türkiye'de ilk olarak
2006-2008 dönemini kapsayacak şekilde başlatılmış; günümüzde 2013-2015 dönemi OVP'si yürürlüktedir.
Bütçe Çağrısı + Bütçe Hazırlama Rehberi, Yatırım Genelgesi + Yatırım Programı Hazırlama Rehberi
Kamu idarelerinin bütçe tekliflerini ve yatırım programını hazırlama sürecini yönlendirmek üzere; Bütçe Çağrısı ve eki Bütçe
Hazırlama Rehberi Maliye Bakanlığınca, Yatırım Genelgesi ve eki Yatırım Programı Hazırlama Rehberi Kalkınma Bakanlığınca
hazırlanarak en geç Eylül ayının 15'ine kadar Resmî Gazetede yayımlanır.Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanıp Başbakanlık
tarafından imzalanan bütçe çağrısı; harcamacı kuruluşların gelecek mali yıl bütçelerini hazırlarken göz önünde
bulunduracakları genel esasları ihtiva eden ve bütçe hazırlık çalışmasında yer alacak kurum ve idareleri belirleyen bir
dokümandır. Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan yatırım genelgesi, yatırım programlarının hazırlanmasında uyulacak
genel esasları ihtiva eder.Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Programı Hazırlama Rehberi, bütçe tekliflerinin hazırlanmasına
esas olmak üzere, kamu idarelerince uyulması gereken genel ilkeleri, nesnel ve ölçülebilir standartları, hesaplama
yöntemlerini, bunlara ilişkin kullanılacak cetvel ve tablo örneklerini ve diğer bilgileri içermektedir.
Bütçe Tekliflerinin Maliye Bakanlığına ve Kalkınma Bakanlığına Sunulması
Gelir ve gider tekliflerinin hazırlanmasında; OVP ve OVMP'de belirlenen temel büyüklükler ile ilke ve esaslar,
kalkınma planı ve yıllık program öncelikleri ile kurumun stratejik planları çerçevesinde belirlenmiş ödenek tavanları, kamu
idarelerinin stratejik planları ile uyumlu çok yıllı bütçeleme anlayışı, idarenin performans hedefleri dikkate alınır. Kamu
idareleri, merkez ve merkez dışı birimlerinin ödenek taleplerini dikkate alarak gider tekliflerini hazırlar. Kamu idareleri,
1
stratejik planları ile Bütçe Hazırlama Rehberinde yer alan esaslar çerçevesinde, bütçe gelir ve gider tekliflerini gerekçeli
olarak hazırlar ve yetkilileri tarafından imzalanmış olarak en geç Eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı'na gönderir. Kamu
idarelerinin yatırım teklifleri, değerlendirilmek üzere aynı süre içinde Kalkınma Bakanlığı'na verilir (KMYKK, Md. 17).
Görüldüğü üzere gider bütçesinin hazırlanmasında ağırlıklı görev Maliye Bakanlığı üzerindeyken, bütçenin yatırım
harcamalarına ilişkin kısmı Kalkınma Bakanlığı'nın sorumluluğundadır (Bilici-Bilici, 2013, s. 109).
Bütçe teklifleri Maliye Bakanlığı'na verildikten sonra, kamu idarelerinin yetkilileriyle gider ve gelir teklifleri hakkında
görüşmeler yapılabilir. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bütçelerini üç yıllık bütçeleme anlayışı, stratejik planları ve
performans hedefleri ile kurumsal, işlevsel ve ekonomik sınıflandırma sistemine göre hazırlarlar (KMYKK, Md. 17).
Maliye Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı ile ilgili bakanlıklar ve harcamacı kuruluşlar arasında yapılan görüşmeler neticesinde
bütçe tasarısına son şekli verilir.
Analitik Bütçe Sınıflandırması (ABS)
Harcamacı kuruluşların sunmayı planladıkları hizmetlere yönelik talep ettikleri ödenek miktarını içeren gider cetveli
A Cetveli olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede gider cetveli, genel bütçeli idareler, özel bütçeli idareler ve düzenleyici ve
denetleyici kurumlar tarafından hazırlanmaktadır. Gider cetvelinde yer alan ödenek teklifleri ise analitik bütçe
sınıflandırmasına göre sıralanmaktadır (Edizdoğan vd., 2011, s. 453). Zira merkezî yönetim bütçe kanununun gider cetvelinin
bölümleri, analitik bütçe sınıflandırmasına uygun olarak fonksiyonlar şeklinde düzenleni. Bu bağlamda analitik bütçe
sınıflandırmasının ve beraberinde de bu sınıflandırma içerisinde yer alan kod yapısına değinmek gerekir. Bütçe kod yapısı,
devletin faaliyetlerinin sonuçlarını ölçüp, izleyip, analiz edip, gerek ülkeler gerekse dönemler arasında karşılaştırmalar
yapılmasına imkân vermesinden dolayı kamu mali sistemlerinde önemli bir yere sahiptir.Performans esaslı bütçeleme
sistemine altyapı oluşturan Analitik Bütçe Sınıflandırması; Türkiye'de 2002 yılında 6 kurumda pilot uygulamayla başlatılmış,
2003 yılında tüm konsolide bütçeli kurumlar bütçelerini ABS'ye göre yapmış, 2003 yılında tüm kurumlarda pilot birimler
seçilerek bütçe uygulaması yapılmış ve 2004 yılı itibarı ile de bütçe kanunu ABS'ye göre kanunlaştırılmıştır. ABS,
çözümlemeye dayanan ve yaptığı çözümlemelerle devlet faaliyetlerinin millî ekonomi üzerindeki etkilerinin ölçülmesine
imkân tanıyan bir bütçe kodlama sistemidir. 5018 sayılı Kanunda bütçelerin kurumsal, işlevsel ve ekonomik sonuçların
görülmesini sağlayacak, gelir ve giderlerin ekonomik ve mali analiz yapılmasına imkân verecek, hesap verilebilirliği ve
saydamlığı sağlayacak şekilde Maliye Bakanlığınca uluslararası standartlara uyumlu olarak belirlenen sınıflandırma sistemine
göre hazırlanacağı ve uygulanacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede oluşturulan ABS; giderin sınıflandırılmasında kurumsal,
fonksiyonel, finansman tipi ve ekonomik sınıflandırma olmak üzere dörtlü bir yapıya sahiptir (T.C. Maliye Bakanlığı, Bütçe
Hazırlama Rehberi (2011-2013)).
Kurumsal Sınıflandırma: ABS'nin ilk bölümünü oluşturur. Hem siyasal hem de bürokratik olarak yönetim yetkisini temel
kriter olarak kabul eder. Siyasi ve idari sorumluluğun belirlenmesini ve program sorumlularının tespitini hedefler.
• Fonksiyonel Sınıflandırma: Devlet faaliyetlerinin türünü gösterir. Bu faaliyetlere yönelik harcamaların zaman
serileri boyunca izlenmesine ve uluslararası karşılaştırmaya imkân verir.
• Finansman Tipi Sınıflandırma: Yapılan harcamaların hangi kaynaktan finanse edildiğini ve bütçe gelirleri ile
giderleri arasındaki açığın hangi kaynaklardan, hangi şartlarla finanse edildiğini gösterir. Aynı şekilde bütçe gelirleriyle
giderleri arasında bir açık görülürse bu açığın nasıl değerlendirileceği finansman tipi sınıflandırmayla belirlenir.
• Ekonomik Sınıflandırma: Devletin görev ve fonksiyonlarını yerine getirirken yürüttüğü faaliyetlerinin; millî
ekonomiye, piyasalara ve gelir dağılımına etkilerini planlamayı, izlemeyi ve değerlendirmeyi hedefler.
• Gelir sınıflandırması da yine dört düzeyde yapılmaktadır. Bu çerçevede birinci düzey ekonomik sınıflandırmada
vergi ve vergi dışı gelirler, sermaye gelirleri, bağış ve yardımlar, alacaklardan tahsilatlar, red ve iadeler yer alırken; ikinci
düzey ve diğer sınıflandırmalarda ana gelir unsurları daha detaylı olarak tespit edilir (Tüğen, 2005, s. 180).
• Gelir Bütçesinin Hazırlanması
2
• Genel bütçe gelir teklifi Maliye Bakanlığınca, diğer bütçelerin gelir teklifleri ilgili idarelerce hazırlanır (KMYKK,
Md. 17/11). Gelir bütçesi Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmaktadır. Gelir bütçesi,
bütçe kanunu tasarısına B cetveli olarak eklenirken gerekçesi de C cetveli ile eklenir (Edizdoğan vd., 2011, s. 455-457).
Gelir Bütçesinin Hazırlanmasında İzlenen Usuller
1.Otomatik Usuller: Gelir tahmininde, uygulaması sona eren son yılın veya son birkaç yılın sonuçları yeni yıl gelirlerinin
tahmin rakamları olarak alınmaktadır. Bir önceki yıl usulü, ortalama artışa göre artırma usulü ve ortalama usulü otomatik
usullerdendir oluşmaktadır. Bir önceki yıl usulüne göre; sonucu belli olan bir önceki mali yılın hesaplarındaki rakamlar,
tahmini yapılan mali yılın bütçesi için esas alınmaktadır. Örneğin 2013 yılında 2014 mali yılı bütçesi gelir tahminleri
yapılırken, 2012 yılı mali yılı rakamları esas alınır. Ortalama artışa göre artırma usulüne göre; son birkaç yılda yaşanan gelir
artışlarının ortalaması esas alınır. Bir diğer ifadeyle gelecek mali yılı bütçesi gelir tahmini yapılırken, son birkaç yılın gelir
ortalama artışı esas alınır. Örneğin 2013 yılında 2014 mali yılı bütçesi gelir tahminleri yapılırken, 2012 yılının kesin
rakamlarına, son beş yılın ortalama artış oranı bulunup eklenerek, 2014 yılı bütçesinin geliri tespit edilmiş olur. Ortalama
usule göre; son birkaç yıla ait rakamların ortalaması alınmak suretiyle ilgili mali yıl bütçe gelir tahmini yapılır. Örneğin 2013
yılında 2014 mali yılı bütçesi gelir tahminleri yapılırken, mesela son beş yılın gelirleri toplanır ve bulunan rakam 5'e bölünür
ve ulaşılan rakam 2014 yılı gelir tahmini olarak tespit edilir.
2.Doğrudan Doğruya Takdir (Serbest) Usulü: Ortalama usullerden farklı olarak doğrudan doğruya takdir usulünde rakamlar
aynen alınmamakta, Maliye Bakanlığı gelir tahmininde geniş yetkilere sahiptir. Ancak bu ifadeden Bakanlığın geçmiş yılları
hiçbir şekilde dikkate almayacağı sonucu çıkarılmamalıdır. Zira doğrudan doğruya takdir usulünde son mali yıl rakamları
doğrudan dikkate alınır. Ancak Maliye Bakanlığı rakamları tespit ederken her türlü değişikliği yapmaya yetkilidir.
Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı Ekleri ve Tasarının TBMM'ye Sunulması
Makroekonomik göstergeler ve bütçe büyüklüklerinin en geç Ekim ayının ilk haftası içinde Yüksek Planlama Kurulu'nda
görüşülmesinden sonra, Maliye Bakanlığınca hazırlanan merkezî yönetim bütçe kanun tasarısı ile millî bütçe tahmin raporu,
malî yılbaşından en az 75 gün önce (17 Ekim'de) Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulur. Merkezî yönetim bütçe
kanun tasarısına, TBMM'de görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere aşağıdaki dokümanlar eklenir:
1.Orta Vadeli Malî Planı da İçeren Bütçe Gerekçesi: Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanan bu gerekçe, hem gelir hem de gider bütçesi hakkında ayrıntılı ve gerekçeli bilgiler verir
2.Yıllık Ekonomik Rapor: Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan bu raporda, büyüme, gayrisafi
millî hasıla, cari işlemler dengesi gibi hem iç hem de dış ekonomik dengeye ilişkin veriler ve gelişmeler yer alır .
3.Millî Bütçe Tahmin Raporu: Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan bu raporun bütçe kanun tasarısına eklenmesi
anayasal bir zorunluluktur. Zira Anayasa'nın 162'nci maddesine göre; Bakanlar Kurulu, merkezî yönetim bütçe tasarısı ile
millî bütçe tahminlerini gösteren raporu, mali yılbaşından en az 75 gün önce, TBMM'ye sunmalıdır.
4.Vergi Muafiyeti, İstisnası ve İndirimleri ile Benzeri Uygulamalar Nedeniyle Vazgeçilen Kamu Gelirleri Cetveli: Vergi
harcamaları cetveli olarak anılan bu cetvel vergi politikasının bir sonucu olarak devletin muafiyet, istisna ve indirimler ile
almaktan vazgeçtiği kamu gelirlerini gösterir.
5.Kamu Borç Yönetimi Raporu: Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan rapor, kamu idarelerin iç ve dış kaynaklardan
sağladığı borçlara, borç itfalarına, hazine garantilerine, mali piyasalara ilişkin bilgi ve değerlendirmeleri ihtiva etmektedir
6.Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin son iki yıla ait bütçe gerçekleşmeleri ile izleyen iki yıla ait gelir ve gider
tahminleri.
7.Mahalli İdareler ve Sosyal Güvenlik Kurumlarının Bütçe Tahminleri.
8.Merkezî Yönetim Kapsamında Olmayıp, Merkezî Yönetim Bütçesinden Yardım Alan Kamu İdareleri İle Diğer Kurum ve
Kuruluşların Listesi.
3
9.Ekli Cetveller: A'dan başlayarak T'ye kadar devam eden ekli cetvellerden A cetveli, gider ödeneklerinin toplam miktarını; B
cetveli, genel bütçe gelir tahminlerinin toplamını ve C cetveli de devlet gelirlerinin dayanağı olan yasal hükümleri ihtiva eder.
TBMM ve Sayıştay ile düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bütçelerini Eylül ayı sonuna kadar doğrudan TBMM'ye, bir
örneğini de Maliye Bakanlığı'na gönderirler.
BÜTÇENİN GÖRÜŞÜLÜP ONAYLANMASI
Bütçenin görüşülme aşaması sınırlı ve süreli bir komisyon olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılırken,
bütçenin oylaması TBMM Genel Kurulu'nda yapılmaktadır.
Bütçe Kanun Tasarısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Görüşülmesi
Mali yıldan 75 gün önce TBMM'ye sunulan merkezi bütçe kanunu tasarısı ve ekleri, öncelikli olarak Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda incelenir. Sınırlı ve süreli bir komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonu (PBK), TBMM adına ilk incelemeyi
yapmak suretiyle, genel olarak bütçe hakkında meclisi aydınlatmaktadır. Çalışma şekillerine geçmeden önce komisyonun
yapısından kısaca bahsetmekte fayda vardır. Yukarıda belirtildiği üzere PBK, sınırlı bir komisyondur. Zira bu komisyonda tüm
milletvekilleri değil 40 milletvekili üye olarak yer alır. Bu 40 üyenin partilere göre dağılımı ise Anayasa'ya göre, iktidar
grubuna veya gruplarına en az 25 üye verilmek şartıyla, siyasi parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre temsili göz
önünde tutulacak şekilde tespit edilir. Aynı zamanda PBK sürelidir (yıllıktır). Yani üyeler yasama dönemi boyunca değil,
yasama yılı süresince komisyonda görev yaparlar. Bu nedenle her yasama yılı başında PBK üyelikleri seçimle yenilenir.
PBK'nın bütçe üzerine yapmış olduğu ön inceleme neticesinde, bütçenin tümü hakkında bütçe komisyonu raporunu hazırlar.
Bu ön incelemenin ardından bütçe tasarısı, Maliye Bakanı'nın ve bakanlık yetkililerinin, PBK üyesi olmayan milletvekillerinin
kimi zamanda ilgili bakanların da katılımıyla görüşmeye açılır. Bütçe kanun tasarısına ilişkin görüşmeler Maliye Bakanı'nın
konuşmasıyla açılır. Her ne kadar bahse konu olan kişiler görüşmeye katılabilseler de oy kullanma hakkı sadece komisyon
üyelerine aittir. Görüşmeler yapılırken önce gider bütçesi ardından gelir bütçesi ele alınır. Bütçe tasarısına ilişkin kaynağını
göstermek kaydıyla ödenekleri artırma teklifinin yapılabildiği son aşama komisyon aşaması olduğundan görüşmeler yoğun
ve tartışmalı geçer. Komisyon 55 gün içerisinde görüşmeyi tamamlayarak bütçe kanunu tasarısını ve eklerini TBMM Genel
Kurulu'na havale eder.
Bütçe Kanun Tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda Görüşülmesi (Kabul-Red)
PBK'nın hazırladığı komisyon raporu ile mali yılbaşından 20 gün önce TBMM Genel Kurulu'na sunulan merkezî
yönetim bütçe kanun tasarısı; maddeler, gider ve gelir cetvelleri kamu idareleri itibarıyla görüşür ve bölümler hâlinde
oylanır. Öncelikli olarak Genel Kurul'da gider bütçesi değerlendirilir. Gider bütçesinin görüşmesi tamamlandıktan sonra da
gelir bütçesinin görüşülmesine geçilir. Gelir bütçesi birer tahmin niteliğinde olduğu için, gelir bütçesinin görüşülmesinde
gider bütçe kadar titiz davranılmaz. Şu hususu önemle belirtmek gerekir ki; TBMM Genel Kurulu'na gelen bütçe kanun
tasarısına ilişkin milletvekillerinin ne giderleri artırıcı ne de gelirleri azaltıcı teklifte bulunması mümkün değildir. Buna karşın
milletvekilleri gelirleri artırıcı ve giderleri azaltıcı teklifte bulunabilir. Gelir ve gider bütçelerinin görüşülmesinin ardından
bütçe kanun tasarısının diğer maddeleri de birer birer görüşülüp oylanır. Bu görüşmeler ve oylamalar sona erdikten sonra,
bütçenin tamamı açık oya sunulur. Bütçenin reddi hâlinde kamu hizmetlerinin aksamaması için geçici bütçe uygulamasına
gidilir ve geçici bütçe kanunu çıkarılır. Yıllık bütçe kabul edilinceye kadar geçici bütçe yürürlükte kalır. Geçici bütçe
ödenekleri, bir önceki yıl bütçe başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlenir. Geçici bütçe uygulaması 6 ayı
geçemez. Cari yıl bütçesinin yürürlüğe girmesiyle geçici bütçe uygulaması sona erer ve o tarihe kadar yapılan harcamalar ve
girişilen yüklenmeler ile tahsil olunan gelirler cari yıl bütçesine dâhil edili
Bütçe Kanun Tasarısının Cumhurbaşkanına Gönderilmesi ve Yayınlanması
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen bütçe, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmak suretiyle Resmî Gazete'de
yayınlanır ve 1 Ocak tarihinde yürürlüğe girer. Bütçelerin olağanüstü birer kanun olmaları, yoğun çalışmalar neticesinde
4
hazırlanmış teknik dokümanlar olması ve kamu maliyesinin en önemli aracı olması nedeniyle, Cumhurbaşkanı'nın hiçbir
şekilde bütçe kanunu veto etme yetkisi yoktur.
BÜTÇENİN YÜRÜTÜLMESİ (UYGULANMASI)
Gelir Bütçesinin Uygulanması
5018 sayılı Kanuna göre kamu geliri; "kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya
benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde
edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış
ve yardımlar ile diğer gelirleri" ihtiva etmektedir. Mali yılbaşıyla bütçe kanuna ekli B cetvelinde belirlenmiş olan gelirler
tahsil edilir (Tüğen, 2005, s. 244). Genel bütçe gelirleri Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tahsil edilirken,
genel bütçe dışında yer alan özel bütçeli idare ve düzenleyici ve denetleyici kurum gelirleri bu kurumlar tarafından toplanır
(Bilici-Bilici, 2013, s. 113). 5018 sayılı Kanuna göre gelirlerin toplanmasında aşağıdaki ilkelere uyulması gerekir:
1. Maliye Bakanlığı, gelir politikaları ve uygulamaları konusunda ilkelerini, amaçlarını, stratejilerini ve taahhütlerini
her malî yılbaşında kamuoyuna duyurur.
2. Mükellef ve sorumlulara vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerini kolayca yerine getirebilmeleri için
gerekli hizmetler sağlanır.
3. Mükellef ve sorumluların vergiye uyumu teşvik edilir.
4. Hakların korunması ve yükümlülükler konusunda mükelleflerin bilgilendirilmesi için ilgili idareler tarafından
gerekli önlemler alınır (KMYKK, Md. 36).
Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelirlerinin kanuni dayanakları bütçelerinde gösterilir. Bu bakımdan
söz konusu gelirlerin tahsil edilebilmesi için vergi ve diğer kamu gelirlerinin toplanmasına ilişkin kanunlara ek olarak, her yıl
bütçe kanununa ekli C cetveli ile bu gelirlerin toplanmasına da yetki verilmesi gerekir.
Gider Bütçesinin Uygulanması Ödeneklerin
Serbest Bırakılması
Bütçe kanununda belirlenmiş olan ödeneklerin kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılabilmesi için bu ödeneklerin
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Bütçe Uygulama Yönergesi ile serbest bırakılması gerekir. Ödeneklerin serbest
bırakılması işlemi 3'er veya 6'şar aylık dönemler itibarı ile yapılmaktadır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri
kendilerine ayrılmış olan ödeneklerini kullanabilmek için ayrıntılı harcama programlarını hazırlar ve vize edilmek üzere
Maliye Bakanlığına gönderir. Bütçe ödenekleri, Maliye Bakanlığınca belirlenecek esaslar çerçevesinde, nakit planlaması da
dikkate alınarak vize edilen ayrıntılı harcama programları ve serbest bırakma oranlarına göre kullanılır. Özel bütçeli idareler
ve sosyal güvenlik kurumları ayrıntılı finansman programlarını hazırlar ve harcamalarını bu programa uygun olarak yaparlar.
Ayrıntılı harcama ve finansman programlarının hazırlanmasına, vize edilmesine, uygulanmasına ve uygulamanın izlenmesine
dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenmektedir (KMYKK, Md. 20/a-b-c).
Kamu idareleri, bütçelerinde yer alan ödeneklerin üzerinde harcama yapamaz. Bütçeyle verilen ödenekler, tahsis
edildikleri amaçlar doğrultusunda yılı içinde satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlerin karşılanmasında kullanılır.
Genel veya kısmi seferberlik, savaş ilanı veya Bakanlar Kurulu kararıyla zorunlu askeri hazırlıkların yapıldığı olağanüstü
hâllerde Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerindeki mevcut
ödenekler, bu idarelerin ödenek toplamları aşılmamak şartıyla, birleştirilerek kullanılabilir. Bu durumda da mevcut
ödeneklerin yeterli olmaması hâlinde toplam ödenek tutarının %15'ine kadar ek harcama yapılabilir
5
Ödenek Aktarımı ve Yedek Ödenek
Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmaları kanunla yapılır. Diğer bir
ifadeyle, ödenek aktarımının yapılabilmesi için Meclis'in yeni bir kanunla bu aktarımı onaylaması gerekir. Ancak, merkezî
yönetim kapsamındaki kamu idareleri, aktarma yapılacak tertipteki ödeneğin %5'ine kadar kendi bütçeleri içinde ödenek
aktarması yapabilirler. Bu şekilde yapılan aktarmalar, 7 gün içinde Maliye Bakanlığı'na bildirilir. Kamu idarelerinin merkez
teşkilatı harcama yetkilileri, merkez dışı birimlere, ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Ödenek Gönderme Belgesi düzenlemek
suretiyle ödenek gönderirler. Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde ödenek gönderilmesine ilişkin usul ve
esasları Maliye Bakanı tarafından belirlenmektedir (KMYKK, Md. 22).
Merkezî yönetim bütçe kanununda belirtilen hizmet ve amaçları gerçekleştirmek, ödenek yetersizliğini gidermek
veya bütçelerde öngörülmeyen hizmetler için yedek ödenek uygulamasına gidilebilir. Bu çerçevede genel bütçeli ve özel
bütçeli idarelerden merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilecek olanların bütçelerine aktarılmak üzere, genel bütçe
ödeneklerinin %2'sine kadar Maliye Bakanlığı bütçesine yedek ödenek konulabilir. Bu ödenekten aktarma yapmaya Maliye
Bakanı yetkilidir (KMYKK, Md. 23).
Giderlerin Yapılma Süreçleri ve Yetkililer
Tıpkı vergilendirme sürecindeki tarh-tebliğ-tahakkuk ve tahsile benzer bir süreç harcamaların yapılmasında da
izlenmektedir. Bu süreçler sırasıyla taahhüt-tahakkuk-verile emre bağlama ve ödemenin yapılması şeklinde işlemektedir. Bu
süreçlerin yerine getirilmesinde de bakan; üst yönetici, harcama yetkilisi, gerçekleştirme görevlisi ve muhasebe yetkilisi
görev alır. Bakanlar, hükümet politikasının uygulanmasıyla bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı ve ilgili kuruluşların
stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu
çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur. Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili,
ekonomik ve verimli kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve TBMM'ye karşı sorumludur (KMYKK, Md. 10).
Üst yöneticiler, bakanlıklarda müsteşar (sadece Savunma Bakanlığı'nda Bakan), diğer kamu idarelerinde en üst yönetici
(örneğin üniversitelerde rektörler), il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanıdır. Üst yöneticiler, idarelerinin
stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile
hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve
verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, mali yönetim ve
kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve 5018 sayılı Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine
getirilmesinden Bakana; mahalli idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini
harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler (KMYKK, Md. 11). Harcama yetkilileri;
bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisidir (KMYKK, Md. 31). Bu çerçevede Maliye
Bakanlığı'nda harcama yetkilileri merkez teşkilatlarında genel müdürler, kurul başkanları ve müstakil daire başkanları
olurken, taşra teşkilatında ilde defterdarlar ilçede kaymakamlardır. Yükseköğretim kurumları olan üniversitelerde ise
dekanlar ve müdürlerdir. Harcama yetkililerinin görevleri; gelirlerin tahsili, kaynakların yönetilmesi, giderlerin geçici veya
sürekli olarak yapılmasını sağlamaktır
1.Giderlerin Taahhüdü (Yüklenilmesi): Bu aşamaya sözleşme aşaması da denilir. Bu çerçevede giderlerin taahhüdü
(yüklenme); usulüne uygun olarak düzenlenmiş sözleşme esaslarına veya kanun hükmüne dayanılarak iş yaptırılması, mal
veya hizmet alınması karşılığında geleceğe yönelik bir ödeme yükümlülüğüne girilmesidir.
2.Giderlerin Tahakkuku (Gerçekleştirilmesi): Taahhüt aşamasında yapılan sözleşmeyle devlet borçlu duruma girmiş olmasına
karşın, henüz borç miktarı kesinleşmemiştir (Edizdoğan vd., 2011, s. 474). Bu bakımdan bu borç miktarının kesinleşmesi için
ayrıca bir aşamaya ihtiyaç duyulur. İşte bu noktada tahakkuk aşaması devreye girer ve ilgili evraklar kontrol edilmek
suretiyle hem borcun miktarı hem de alacaklısı tespit edilir.
3.Giderlerin Ödeme Emrine (Verile Emre) Bağlanma: Bir giderin yapılabilmesi için taahhüt ve tahakkuk aşamalarının
tamamlanmasından sonra söz konusu giderin ödeme emrine bağlanması gerekir.
6
4. Giderlerin Yapılması (Ödenmesi): Muhasebe yetkilileri, giderlerin ödenmesi aşamasında ödeme emri belgesi ve eki
belgeler üzerinde; yetkililerin imzasını, ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını, maddi hata
bulunup bulunmadığını, hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri kontrol etmekle yükümlüdür. Muhasebe yetkilileri, ilgili
mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamaz. Sayılmış olan hususlara ilişkin hata veya eksiklik bulması hâlinde
ödeme yapamaz.
Hazine İşlemleri
Kamu gelir ve giderleri arasındaki gerek zaman gerekse yer bakımından ortaya çıkan dengesizlikleri gidermek
amacıyla yapılan işlemlere Hazine İşlemleri denir. Bu çerçevede Hazine Müsteşarlığı pasif anlamda devletin kasası iken, aktif
anlamda gelir ve giderleri yer ve zaman bakımından ahenkleştiren bir kurumdur. Bu yönüyle hazine işlemleri yer
bakımından hazine işlemleri ve zaman bakımından hazine işlemleri olarak ikiye ayrılmaktadır .
1. Yer Bakımından Hazine İşlemleri: Kamu harcamalarının yapıldığı yerlerle kamu gelirlerinin toplandığı yerler
arasında bir dengesizlik olması hâlinde, gelir fazlasının olduğu yerlerden gelir açığı olan yerlere doğrudan para aktarımı
yapılır. Günümüzde bu dengeleme işlemi Merkezi Bankası tarafından yapılırken, Merkez Bankası'nın olmadığı yerlerde
muhabiri olan Ziraat Bankası tarafından yapılmaktadır (Aksoy, 2011, s. 414-415).
2.Zaman Bakımından Hazine İşlemleri: Kamu hizmetleri süreklilik arz eden hizmetlerdir. Bu bakımdan kamu hizmetlerinin
aksamadan yürütülebilmesi için harcamaların gelirlerle finanse edilmesi gerekmektedir. Ancak vergi gelirlerinin tahsil
edildiği dönemlerle harcamaların yapıldığı dönemler her zaman birbiriyle uyumlu olamamaktadır. Bu uyumsuzluğun bir
sonucu olarak da nakit sıkıntısı kendini gösterir. Bu tip durumlarda Hazine Müsteşarlığı geçici (örneğin bir haftalık, bir aylık)
nakit sıkıntısını kısa vadeli borçlanmaya karşılar.
Bütçe Hesaplarının Kapatılması
Kural olarak bütçe gelir ve giderlerine ilişkin işlemlerin mali yıl sonunda tamamlanıp bitirilmesi gerekir. Buna karşın her
zaman ilgili mali yılın sona ermesi ile bütçe hesapları kapatılamamakta ve ilgili mali yılda başlatılan faaliyetler ertesi yılda
veya ileriki yıllarda devam edebilmektedir. Bu yönüyle bütçe hesaplarının kapatılmasında, hesap dönemi yöntemi adıyla da
anılan egzersiz yöntemi veya yönetim dönemi yöntemi adıyla anılan jestiyon yöntemi izlenmektedir.
1. Egzersiz Yöntemi: Bu yöntemde, bütçe dönemi (yani mali yıl) sona ermesine karşın hesaplar kapatılmayıp, o
bütçeye ilişkin gelirlerin tahsiline ve giderlerin yapılmasına devam edilir. Egzersiz yönteminde hesapların kapatılması için
belirli bir sürenin öngörülmesi hâlinde sınırlı egzersiz yönteminden, belirli bir süre sınırlaması olmadan işlemler
tamamlanıncaya hesapların açık tutulması hâlinde de sınırsız egzersiz yönteminden bahsedilir. Bu yöntem harcama
yetkililerine, bütçeyle kendilerine tahsis edilmiş olan ödeneklerin tamamını kullanma imkânı sağlar. Yöntem bünyesinde
çeşitli yararları ve sakıncaları barındırır. Öncelikli olarak yöntemin yararlı yanlarını aşağıdaki şekilde ele almak mümkündür:
•
Rasyonel bir yöntem olduğu için ilgili mali yıl hakkında güvenilir bilgiler verir.
•
Yıllar arasında karşılaştırma yapılmasına imkân verir.
•
Bütçe ile verilen ödenekten fazla harcama yapılması mümkün değildir (Altuğ, 1999, s. 77; Aksoy, 1993, s. 365).
Yöntemin sakıncalı yanlarını da şu şekilde sıralamak mümkündür:
•
Kesin Hesap Kanunu'nun gecikmesine neden olduğu için bütçe üzerindeki yasama denetiminin etkinliğini azaltır.
•
Tüm ödeneklerin kullanılması israf ve savurganlığa yol açabilir.
•
Hesapların kapatılmamasından dolayı uygulamada mali yılların birbirine karışmasına neden olur.
•
Hak sahiplerine yapılacak ödemelerin gelecek yıllara ertelenmesine neden olur.
•
Bütçenin yıllık olma ilkesine ters düşer (Aksoy, 1993, s. 365-366; Altuğ, 1999, s. 77).
7
2. Jestiyon Yöntemi: Bu yönteme göre, mali yılın sona ermesi ile tüm bütçe hesapları kapatılır. Bu çerçevede, ilgili
mali yılda harcanmamış ödenekler mali yılın sona ermesi ile iptal edilirken, tahsil edilmemiş olan gelirler de gelecek mali yıl
bütçesine gelir olarak kaydedilir. Yöntemin yararlı yanlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
•
Hesaplar mali yılın sona ermesiyle kapandığı için mali yıl hakkında her an bilgi alınabilir.
•
Ödenek kullanımı için ilave bir süre tanınmadığı için harcamacı birimlerin tüm ödenekleri harcanma eğilimi
sınırlandırılmıştır.
•
Yasama denetiminin etkin şekilde yerine getirilmesine imkân verir (Tüğen, 2005, s. 290).
•
Yöntemin sakıncalı yanlarını da şu şekilde sıralamak mümkündür:
•
Yöntemin katı şekilde uygulanması hâlinde, gelir ve giderlerin bütçe kanununda belirlenmiş şekliyle
gerçekleşmesi güçleşir.
•
Harcamacı birimlerin ödeneklerini mali yıl sona ermeden harcama gayreti içinde olmaları israfa neden olur.
•
Çeşitli mali yıllar arasında karşılaştırma yapılmasına imkân vermez (Aksoy, 1993, s. 367; Tüğen, 2005, s. 290).
Faaliyet Raporları
Faaliyet raporları, yargı ve yasama denetiminin hazırlık aşamasını oluşturmaktadır (Edizdoğan ı/d, 2011, s. 494).
Kamuda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde harcamacı kuruluşların üst yöneticileri ve ilgili harcama yetkilileri her yıl
kurum faaliyet raporlarının hazırlanmasında birlikte hareket eder. Nitekim harcama yetkilileri tarafından hazırlanan birim
faaliyet raporlarını üst yöneticiler esas alarak idaresinin faaliyet sonuçlarını gösteren idare faaliyet raporunu düzenleyerek
kamuoyuna açıklar. İdare faaliyet raporu, ilgili idare hakkındaki genel bilgilerle birlikte; kullanılan kaynakları, bütçe hedef ve
gerçekleşmeleri ile meydana gelen sapmaların nedenlerini, varlık ve yükümlülükleri ile yardım yapılan birlik, kurum ve
kuruluşların faaliyetlerine ilişkin bilgileri de kapsayan mali bilgileri; stratejik plan ve performans programı uyarınca yürütülen
faaliyetleri ve performans bilgilerini içerecek şekilde düzenlenir. Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ve sosyal
güvenlik kurumları aynı zamanda idare faaliyet raporlarının birer örneğini de Sayıştay'a ve Maliye Bakanlığı'na gönderir. .
Mahalli idareler ise hazırlamış oldukları idare faaliyet raporlarının birer örneğini Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı'na gönderir.
İçişleri Bakanlığı, bu raporları esas alarak kendi değerlendirmelerini de içeren mahalli idareler genel faaliyet raporunu
hazırlar, kamuoyuna açıklar ve raporun birer örneğini de Sayıştay'a ve Maliye Bakanlığı'na gönderir.Merkezî yönetim
kapsamındaki idareler ile sosyal güvenlik kurumlarının bir mali yıldaki faaliyet sonuçları, Maliye Bakanlığınca hazırlanacak
genel faaliyet raporunda gösterilir. Bu raporda, mahalli idarelerin mali yapılarına ilişkin genel değerlendirmelere de yer
verilir. Maliye Bakanlığı, genel faaliyet raporunu kamuoyuna açıklar ve bir örneğini Sayıştay'a gönderir
Sayıştay, mahalli idarelerin raporları dışındaki idare faaliyet raporlarını, mahalli idareler genel faaliyet raporunu ve genel
faaliyet raporunu, dış denetim sonuçlarını dikkate alarak görüşlerini de belirtmek suretiyle TBMM'ye sunar. TBMM bu
raporlar ve değerlendirmeler çerçevesinde, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin kamu idarelerinin
yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşür.
Kesin Hesap Kanunu
Kesin hesap, bütçe gelirlerine ve giderlerine ilişkin son durumu gösteren ve yasamanın yürüme üzerindeki
denetimine imkân veren bir uygulamadır. Kesin hesap kanunu tasarısı, muhasebe kayıtları dikkate alınarak, merkezî yönetim
bütçe kanununun şekline uygun olarak Maliye Bakanlığınca hazırlanır. Bu tasarı, bir yıllık uygulama sonuçlarını gösteren
değerlendirmeleri içeren gerekçesiyle birlikte izleyen mali yılın Haziran ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulunca TBMM'ye
sunulur ve bir örneği genel uygunluk bildiriminin hazırlanması için Sayıştay'a gönderilir. Tıpkı bütçe kanun tasarısında olduğu
gibi kesin hesap kanun tasarısının ekleri vardır. Bunlar (KMYKK, Md. 42/II-III);
• Genel mizan,
• Bütçe gelirleri kesin hesap cetveli ve açıklaması,
8
• Bütçe giderleri kesin hesap cetvelleri ve açıklaması,
• Bütçe gelir ve giderlerinin iller ve idareler itibarıyla dağılımı,
• Devlet borçları ve Hazine garantilerine ilişkin cetveller,
• Mali yıl içerisinde silinen kamu alacakları cetveli,
• Mal yönetim hesabı icmal cetvelleri,
• Maliye Bakanlığı tarafından gerekli görülen diğer belgelerdir.
idarelerin faaliyet raporları, genel faaliyet raporu, dış denetim genel değerlendirme raporu ve kesin hesap kanunu
tasarısı ile merkezî yönetim bütçe kanunu tasarısı birlikte görüşülür. Ancak, bu raporlar ile genel uygunluk bildirimi TBMM
komisyonlarında öncelikle görüşülür (KMYKK, Md. 42/V).
Genel Uygunluk Bildirimi
Sayıştay, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri için düzenleyeceği genel uygunluk bildirimini, kesin hesap
kanun tasarısının verilmesinden (Haziran sonundan) başlayarak en geç 75 gün içinde TBMM'ye sunar. Genel uygunluk
bildirimi; dış denetim raporları, idare faaliyet raporları ve genel faaliyet raporu dikkate alınarak hazırlanır. Kesin hesap
kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin TBMM'ye verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştay tarafından sonuçlandırılmamış
denetimleri önlemez ve hesapların kesin hükme bağlandığı anlamına gelmez (KMYKK, Md. 43).
BÜTÇENİN DENETİMİ VE AKLANMASI
Bütçenin Denetimi
Denetim; bağımsız ve tarafsız kişi veya kurumlarca iktisadi birimler, faaliyetler ve eylemler ile ilgili delil toplama, toplanan
delilleri önceden saptanmış ölçütlerle karşılaştırma ve ulaşılan sonuçları ilgili yerlere raporlarla bildirme sürecidir.
Bütçeleme açısından denetim; yasama tarafından yürütmeye verilen giderleri gerçekleştirme ve gelirleri tahsil etme
yetkisinin, bütçe kanunuyla alınan yetkinin içeriğine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını araştırma faaliyetidir.
Bütçenin İdari Denetimi
Yürütme organının kendi içerisinde yapmış olduğu ve bütçenin idari denetimi olarak da anılan bu denetim şekli, iç kontrol ve
iç denetim şeklinde yerine getirilmektedir (Bilici-Bilici, 2013, s. 126).
İç kontrol; idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir
şekilde yürütülmesini, kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim
bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve
süreçle iç denetimi kapsayan mali ve diğer kontroller bütünüdür. İç denetim, kamu idaresinin çalışmalarına değer katmak ve
geliştirmek için kaynakların ekonomiklik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek ve
rehberlik yapmak amacıyla yapılan bağımsız güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir.
Bütçenin Yargı Denetimi (Sayıştay Denetimi)
Türkiye'de bütçenin yargısal denetimi Sayıştay tarafından yapılmaktadır. Sayıştay'ın yürüttüğü bu denetim faaliyeti,
denetim literatüründe dış denetim adıyla anılmakta ve yasama adına yapılmaktadır. 1862 tarihinde Divan-ı Muhasebat
adıyla kurulmuş olan 1961 Anayasasıyla adı Sayıştay olarak değiştirilmiş olan kurumun çalışma esasları ve teşkilat yapısı
günümüzde 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile düzenlenmiştir. Bir yüksek denetim kuruluşu olarak Sayıştay'ın temel görevi,
yasama adına kamu idarelerine ait hesap ve işlemleri denetlemektir. Aynı zamanda Sayıştay denetim faaliyetine ilave olarak
9
hesap yargılaması görevini de yerine getirmektedir. Sayıştay'a denetim ve yargılama görevlerine ilave olarak görüş bildirme
ve danışmanlık görevleri de yüklenmiştir.
1.Denetim Görevi: Anayasal bir kuruluş olan Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleriyle sosyal
güvenlik kurumlarının tüm gelir, gider ve mallarını TBMM adına denetler (Anayasa, Md. 160/1). Sayıştay'ın denetim
görevinin iki yönü vardır. Bunlardan ilki yıllık olarak kamu gelir, gider ve malların denetlenmesi; ikincisi hükümetin yıllık
faaliyetlerinin aklanmasına imkân veren Kesin Hesap Kanun Tasarılarına yönelik Genel Uygunluk Bildirimi'nin
hazırlanmasıdır. Sayıştay tarafından kamu gelir, gider ve mal varlığına yönelik yıllık denetimlerin amacı; kamu idarelerinin
faaliyetleri hakkında TBMM'ye ve kamuoyuna bilgi vermek, kamu mali sisteminin hukuka uygun yönetilmesini ve kamu
kaynaklarının korunmasını sağlamak, kamu idarelerinin performansını değerlendirmek ve kamuda hesap verme
sorumluluğunu ve saydamlığı hâkim kılmaktır.
2.Hesapları Hükme Bağlama (Yargılama) Görevi: Kamu giderlerinin yapılmasından, gelirlerin toplanmasından ve kamu
mallarının yönetiminden sorumlu olan kişilerin, hesap ve işlemlerinde ortaya çıkan hukuka aykırı durumların Sayıştay
tarafından yargılanmasına bütçenin yargısal denetimi denir.
3.Görüş Bildirme ve Danışmanlık Görevi: Sayıştay yasamanın danışmanı veya teknik müşaviridir. Bu görev başka bir organın
istemi üzerine gerçekleşen bir bilgi verme işlemidir. Bu bakımdan Sayıştay, mali nitelikteki konulara ilişkin yönetmelikler
veya yönetmelik niteliğindeki düzenleyici işlemler hakkında "istişari mütalaa" verir.
Bütçenin Yasama Denetimi ve Aklanması
Kesin hesap kanunu tasarısı genel uygunluk bildiriminin TBMM'ye gelmesinden sonra, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla
birlikte Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Komisyon, bütçe kanunu tasarısıyla kesin hesap kanunu tasarısını Genel
Kurula birlikte sunar, Genel Kurul, kesin hesap kanunu tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber görüşerek karara
bağlar (Anayasa, Md. 164/11). Tasarının onaylanması suretiyle bütçenin kesinleşen rakamları üzerinde yasama denetimi
gerçekleşmiş ve bunun sonucunda da hükümet aklanmış olur. Tıpkı bütçe kanun tasarısında olduğu gibi kesin hesap kanun
tasarısının da TBMM'de reddedilmemesi çeşitli siyasi sonuçlar doğurur.
1-
Orta vadeli programın hazırlanması hangi bakanlığın sorumluluğundadır?
a)
Başbakanlık
b)
Adalet Bakanlığı
c)
Maliye Bakanlığı
d)
Kalkınma Bakanlığı
e)
Ekonomi Bakanlığı
2-
Türkiye'de orta vadeli mali plan uygulamasına hangi dönemde başlanmıştır?
a)
2000-2002
b)
2002-2004
c)
2004-2006
d)
2006-2008
e)
2008-2010
3-……………………
, yatırım programlarının hazırlanmasında uyulacak genel esasları ihtiva eder.
Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a)Yıllık Program
d)Bütçe Hazırlama Rehberi
b)Yatırım Genelgesi
c)Bütçe Çağrısı
e)Yatırım Programı Hazırlama Rehberi
10
4-Türkiye'de gelir tahminleri yapılırken hangi usul takip edilir?
a)Bir önceki yıl usulü
b)Ortalama Usul
d)Kesinti usulü
c)Ortalama artışa göre artırma
e)Doğrudan doğruya takdir usulü
5- Aşağıdakilerden hangisi merkezî yönetim bütçe kanun tasarısına, TBMM'de görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere
eklenen dokümanlar arasında gösterilemez?
a)Yıllık Ekonomik Rapor
b)Vergi Harcamaları Cetveli
d)Kamu Borç Yönetimi Raporu
6a)20
c)Millî Bütçe Tahmin Raporu
e)Mal yönetim hesabı icmal cetvelleri
Merkezi bütçe kanun tasarısı ve ekleri mali yılbaşından en geç kaç gün önce TBMM'ye sunulmalıdır?
b)45
c)55
d)75
e)90
7-Bütçenin reddi hâlinde kamu hizmetlerinin aksamaması için uygulamasına gidilir.
Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a)Geçici Bütçe
b)Ek Bütçe
d)Olağanüstü Bütçe
8-
c)Telafi Edici Bütçe
e)Yedek Bütçe
Bütçe kanununda belirlenmiş olan ödeneklerin kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılabilmesi için bu
ödeneklerin Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan hangi dokümanla serbest bırakılması gerekir?
1.
a)
Ödeme Emri
b)
Harcama Tebliği
c)
Bütçe Uygulama Yönergesi
d)
Bütçe Uygulama Yönetmeliği
e)
Bütçe Hazırlama Rehberi
9-
Gider taahhüdüne girmeye yetkili olan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
a)
Üst Yönetici
b)
Harcama Yetkilisi
c)
Muhasebe Yetkilisi
d)
Muhasebe Mutemedi
e)
Gerçekleştirme Görevlisi
10-
Birim faaliyet raporlarının aşağıdakilerden hangisi hazırlar?
a)
Bakan
b)
Üst Yönetici
c)
Harcama Yetkilisi
d)
Muhasebe Yetkilisi
e)
Gerçekleştirme Görevlisi
D, 2. D, 3. B, 4. E, 5. E, 6. D, 7. A, 8. C, 9. B, 10. C
REYHAN TUNA
11
Download