Şehir ve Bölge Planlama Yüksek Lisans STRATEJĐK MEKÂNSAL PLANLAMA YAKLAŞIMI ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA: ĐSTANBUL ÖRNEĞĐ Bu çalışma ülkemizde stratejik mekânsal planlama yaklaşımına geçiş sürecini Đstanbul örneğinde incelemek ve değerlendirmek amacı ile yapılmıştır. Bu amaçla öncelikle stratejik mekânsal planlama kavramı tanımlanmıştır ve diğer planlama türleri ile stratejik planlama arasındaki farklar ortaya konmuştur. Daha sonra farklı ülkelerden stratejik planlama deneyimleri incelenmiştir. Son olarak Đstanbul Kurumsal Stratejik Planı, Çevre Düzeni Planı (100000 Ölçekli) ve Nazım Đmar Planı (25000 Ölçekli) incelenmiş ve bu planlar Stratejik Planlama yaklaşımı açısından değerlendirilmişlerdir. Çalışma göstermiştir ki; Ülkemizde Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde çıkartılan kurumsal stratejik plan yasası, mekânsal odaklı stratejik plan kararları üretilmekte yetersiz kalmaktadır. Mekânsal Stratejik planlamaların dayandığı temel bir stratejik mekânsal planlama modelimiz bulunmamaktadır. Ayrıca gerek belediyeler tarafından hazırlanan stratejik planlar gerekse merkezi yönetim tarafından hazırlanan stratejik planların birbirleri ile koordine olabilecekleri bütünleşmiş bir yapı mevcut değildir. Stratejik planlama yaklaşımının sunulan biçimiyle bir kalıp olarak değil, acelecilikten uzak bir içerikle ülkemizin özgün koşullarına uygulanarak kamu yönetimi ve mekânın planlanması alanına dâhil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca yasal düzenlemede Kamusal Stratejik Planın zorunlu hale getirilmesine karşın, bu planın hiyerarşisi içerisinde, alt birimlerin yapmasının gerekli olduğu Stratejik Mekânsal Planlama süreci açık ve net olarak tanımlanmamıştır. Đstanbul gibi işlevsel planlama sınırları il sınırlarını aşan, çok büyük kentleşme sorunları bulunan, doğal ve kültürel değerleri tehdit altında olan ve başta deprem olmak üzere afet riskine yüksek düzeyde maruz kalan bir metropolün; üst ölçekli mekânsal strateji planından, kentsel tasarım ölçeğine kadar bir bütün olarak i ele alındığı, şeffaf, geniş katılımlı, işbirlikçi ve devamlılığı olan bir planlama örgütüne ihtiyacı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bu durumlar göz önüne alındığında Đstanbul’a özgü bir stratejik mekânsal planlama anlayışının geliştirilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: strateji, kurumsal stratejik planlama, stratejik mekânsal planlama, Đstanbul ii ÖZET Yüksek Lisans Tezi KENTSEL DÖNÜŞÜMLERDE KAMU-ÖZEL ORTAKLIKLARI VE ÖZEL GİRİŞİMİNİN DÖNÜŞÜMDEKİ VARLIĞI: KONYA ÖRNEĞİ Fatih EREN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir Ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd.Doç.Dr.Rahmi ERDEM 2006, 156 sayfa Jüri: Prof.Dr.Erdoğan YAŞLICA Yrd.Doç.Dr.Rahmi ERDEM Yrd.Doç.Dr.Çiğdem ÇİFTÇİ Tezin teorik kısmı 3 bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, çalışmanın ana vurgusu olan “Kentsel Dönüşüm” kavramı kapsamlı bir şekilde ele alınmış, dünyada kentsel dönüşüm deneyimleri incelenerek, kentsel dönüşümün başarısı ve ekonomik süreci anlatılmıştır. İkinci bölümde, kentsel dönüşümün finansman boyutu ele alınarak, dünyada bu alanda uygulanan finans politikaları incelenmiş ve çalışmanın asıl konusuna yoğunlaşılarak, kentsel dönüşümlerde kamu-özel ortaklıkları anlatılmıştır. Üçüncü bölümde ise, kentsel dönüşümde özel girişimin varlığı sorgulanarak, projelere dahil edilmesi konusu ele alınmış, bunun yanı sıra özel girişimci davranışlarını belirleyen ve şekillendiren unsurlara yer verilmiştir. Alan çalışması bölümünde, “Konya Büyükşehir Belediye Çevresi” ve “Konya Eski Otogar” Kentsel Dönüşümleri örneğinde saha çalışmasına geçilmiştir. Saha çalışmasında, aşağıda sıralanan somut sonuçlara ulaşılmıştır: Özel girişimin kentsel dönüşüm sürecine dahil olması ile birlikte, proje süreci kısalmakta ve proje toplam maliyeti paylaşılarak dönüşümün gerçekleşmesi kolaylaşmaktadır. Özel girişimin süreçte “kâr oranını” arttırmaya yönelik baskın davranışı ve kamunun özel girişim üzerinde yeterli kontrol mekanizmasını işletememesi, kentsel dönüşüm süreci sonunda ortaya çıkan ürünün niteliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Özel girişim temsilcilerinin, örnek iki kentsel dönüşüm uygulamasında verdikleri yanıtlar, Türkiye’de özel girişimin kentsel dönüşüm projelerinde, diğer gelişmiş ülkelerdeki örneklerde görüldüğü gibi, “geri dönüş oranı”nı birinci derece ön planda tuttuğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Özel girişimi kentsel dönüşüm projelerine çeken diğer etmenlerin başında ise, “proje alanının niteliği” ve “yatırımın güvenli oluşu” geldiği, yine verilen yanıtlardan anlaşılmaktadır. Özel girişimin proje sürecinde, yapılan anlaşmaların yazılı olmasına ve resmi prosedüre uygun olmasına özen gösterme, projedeki belirsizlikleri ortadan kaldırmak için, kamu ile anlaşmadan önce uzun istişarelere ihtiyaç duyma ve kamu ile her konuda tam mutabakatı sağlamadan ortaklığa soyunmama şeklinde davranış eğilimi gösterdiği görülmektedir. Aynı zamanda özel girişimin, süreçte kamunun liderliğine sıcak baktığı, makro ekonomik koşullardan fazlasıyla etkilendiği ve çoklu sektörel işbirliğine fazla yanaşmadığı, riski sevmediği ve pazar eğilimine göre yüksek kâr elde etme ihtimalinin olduğu projeleri tercih ettiği tespit edilen hususlar arasındadır. Anahtar Kelimeler: Kentsel Dönüşüm, Kamu-Özel Ortaklıkları, Özel Girişim, Konya ÖZET Yüksek Lisans Tezi BEYŞEHİR GÖLÜ HAVZASI PLANLAMA SORUNLARI Zehra SODAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM 2006, 149 Sayfa Jüri : Yrd. Doç. Dr. Mustafa İNCESAKAL Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ Beyşehir Gölü Havzası, Akdeniz Bölgesi’nde ve Göller Yöresi’nde bulunmaktadır. Beyşehir Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Göl, idari olarak Konya ve Isparta il sınırları içinde kalmakta olup Beyşehir Gölü ve Kızıldağ olarak iki farklı milli parka ayrılmıştır. Beyşehir Gölü ve çevresi, jeomorfolojik oluşumları, tabii bitki toplulukları, zengin kuş toplulukları, tarihi kalıntıları ve hidrolojik özelliklerinden dolayı milli park olarak seçilmiştir. Havza; kontrolsüz su kullanımı, göl kirliliği, kurumlar arası koordinasyon eksikliğinden dolayı planlama ve yönetim sorunları, üst ölçekli planlarla getirilen kısıtlamalar, kıyı kenar çizgisinin tespit edilememesinden dolayı ortaya çıkan kıyı ve imar sorunlarından dolayı tehdit altındadır. Özellikle üst ölçekli planlara, Havza halkının ve yerel yönetimlerin görüşlerinin yansımaması önemli problemler ortaya çıkarmaktadır. Çalışmada, bu sorunlara çözüm önerileri geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında, kıyı kenar çizgisi, milli park ve havza planlama ve yönetimi konuları ele alınmış ve bu konular çalışma alanında ilişkilendirilmiştir. Havza’da, doğal ve tarihi varlıkların sürdürülebilirliğinin sağlanması ve bu varlıkların kamu yararına geliştirilmesi için koruma-kullanma dengesinin gözetildiği, ekolojik, ekonomik ve bütüncül bir planlamaya gereksinim vardır. Beyşehir Gölü Havzası’nda ekolojik, ekonomik ve bütüncül bir planlama yapılabilmesi için gerekli çözüm yolları sunularak çalışma sonuçlandırılmıştır. Anahtar kelimeler : Kıyı kenar çizgisi, milli park, havza, Beyşehir iii Ö ZET Y Ü K S E K L İS A N S T E Z İ T E K N O P A R K A L A N L A R IN IN F İZ İK İ P L A N L A M A İL K E L E R İN İN İR D E L E N M E S İ Ü Z E R İN E B İR A R A Ş T IR M A Yeliz ERENLER S elçuk Ü niversitesi F en B ilim leri E nstitüsü Ş ehir V e B ö lge P lanlam a A nabilim D alı D anışm an : Y rd. D o ç. D r. Ü m m ügü lsü m T E R 2007, 140 sayfa D ü nya ö lçeğ ind e yaşanılan tekno lo jik dö nüşü m sürecinde, ü lkelerin/bö lg elerin ö zgün ko şullarına gö re endüstriyel alanda yeniden yap ılanm a, esnek üretim vb. o lgu lar günd em e gelm iş; bu nlar ve benzeri savu nm a tepk ileri tekno park kapsam ındak i yeni endüstriyel m ek anların gelişim ini d e şek illend irm iştir. A raştırm a park ı, bilim park ı, yenilik/g irişim m erkezi g ibi fark lı terim lerle ifad e ed ilen ve T ürk iye'de genel o larak tekno park o larak ad land ırılan tekno lo ji geliştirm e merkezleri, teknoloji tabanlı yeni işletm elerin o luşu m u nu am açlayan, ü niversite veya araştırm a kuru m u bağ lantılı, ü niversite-sanayi-devlet işbirliğ in in so m ut so nuçların ın alınd ığ ı en ö nem li o rtam lar o larak tanım lanm ak tadır. E ko no m ik ve so syal şartlar dünyanın çeşitli ü lk elerinde hatta aynı ü lk enin çeşitli yö relerinde fark lılık lar gö sterdiğ inden, her ü lke için tekno park ların ö rgütlenişi, am acı, su nm akta o lduğ u hizm etler, idari yap ıları ve fizik i planlama ilkeleri birbirinden o ldukça fark lı bir yap ı gö sterm ekted ir. T ekno park alanlarının fizik i p lanlam a ilkelerin in irdelenm esin i am açlayan bu araştırm a kap sam ında, tekno parkların yerseçim kriterleri, kuru lu ş am açları ve gelişim süreçleri incelenm iş, seçilen ö rnek lerin incelenm esi ve yurtdışında 28 ve T ürkiye’de 9 adet aktif faaliyet gö steren 37 tekno park ile gerçek leştirilen anket çalışm asından elde ed ilen verilerin değerlend irilm esi so nucu nda tek no park alanların ın fizik i p lanlam a ilkeleri ko nu su nda ö neriler geliştirilm iş ve bu konularda o lu m lu ve o lu m suz taraflar o rtaya ko nm uştur. Anahtar Kelimeler: T ekno park, bilim park ı, T ekno park A lanları P lanlam ası ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAŞDERE HAVZASI KIRSALININ KALKINMA POTANSİYELLERİ İsmail Hakkı SEZGİN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ 2007, 162 sayfa Jüri: Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm TER Ülkemiz kırsal alanlarında fiziki, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar yaşanmakta, ilgisiz kalındığı sürece de bu sorunlar kentlere yansıyarak kentsel sorunları tetiklemektedir. Kırsal yerleşmelerin sorunlarının çözülmesi, kentlerdeki sorunların da büyük ölçüde aşılması anlamına gelmektedir. Bu da kırsal alanların sorunlarının ve potansiyellerinin ortaya konulması, elde edilen bulgular ışığında kırsal kalkınma projelerinin hazırlanmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizde kırsal kalkınma konusunda Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana toprak ve tapuya ilişkin girişimler sergilenmiş, istihdam ve yerleşme düzeninden kaynaklanan sorunları çözmeye yönelik politikalar izlenmiş ancak hem politikaların hem de kırsal kalkınmanın sürdürülebilirliği sağlanamamıştır. Gelişmiş ülkelerde ise kırsal alanların ve kırsal kalkınmanın önemi uzun yıllar önce anlaşılmış ve bu yönde birçok çalışma yapılmıştır. AB ülkelerinde çevre duyarlı sürdürülebilir kırsal kalkınma politika ve araçları geliştirilmekte, bu çalışmaları finanse edecek fonlar oluşturulmaktadır. Ülkemizde de AB uyum sürecinde, AB politikalarına uygun kırsal kalkınma araçları geliştirerek birçok AB hibe programından ve Dünya Bankasından yararlanmak mümkün olacaktır. “Başdere Havzası Kırsalının Kalkınma Potansiyelleri” konulu bu tez çalışması Sarıveliler ilçesi ve Sarıveliler’e bağlı bir kasaba ile 13 köyü kapsayan, Başdere Havzası olarak tanımlanan alandaki soyo-ekonomik ve fiziki sorunlar, bölge dışına göç vermesindeki etkenler, tarım, hayvancılık ve turizm gibi kalkınma potansiyelleri yerinde yapılan anket, mülakat ve gözlemlerle çok yönlü olarak ele alınmıştır. Başdere Havzası’nda tarım ve hayvancılık yatırımları yanı sıra tarıma dayalı kırsal sanayi ve kırsal turizm gibi AB kırsal kalkınma araçları arasında da yer alan çevre duyarlı, sürdürülebilir güncel yaklaşımların gerekliliği izlenmiştir. Elde edilen veriler ışığında Başdere Havzası’ndaki doğal kaynakların, tarihi mirasın korunması, göçün önlenmesi, bölgedeki sosyo-ekonomik ve fiziki refah seviyesinin yükseltilmesi için havzadaki kırsal kalkınma potansiyelleri AB kırsal kalkınma araçları çerçevesinde sorgulanmaya çalışılıp, söz konusu potansiyeller ve sorunlar SWOT Analizi tekniğiyle doğrulanmış, Başdere Havzası’nda kırsal kalkınmaya yönelik öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kırsal Alan, Kırsal Kalkınma, Kırsal Kalkınma Potansiyeli, Başdere Havzası ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ AKŞEHİR TARİHİ KENT MERKEZİNİN KORUNMASINDA YAYALAŞTIRMANIN ETKİNLİĞİNİN İRDELENMESİ Musa ERKOÇ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir Ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm TER 2008, 135 sayfa Jüri: Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm TER Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK Günümüzde yaşadığımız şehirler; geçmişteki yaşanmışlıklar üzerine kurulmuş modernist yaklaşımlar çerçevesinde planlama adı altında tarihi doku çevresinde tarihi dokuyu dikkate almadan oluşturulan beton yığınları halini almıştır. Bu süreçte, şehrin asıl kullanıcıları olan biz insanlar unutulmuş teknolojik gelişim içerisinde robotlaşan her türlü ihtiyacını araçlar aracılığı ile çözen yeni bir toplum oluşturulmuştur. Tarihi dokular ise rant kargaşası güdülmeden, insanların kolayca yaya ulaşımını sağlayabildiği mekansal çözümleri, cumbalı az katlı evleri, dar sokakları ile her köşesinin sonunda bir başka sürpriz saklı olan ve mekânın kullanıcılarına ait açık yeşil alanları, meydanları ve konut dokusu ile bir bütün teşkil eden, insanların huzur içinde yaşadığı kültürel mirasımızın saklı olduğu mekânlar,şehirlerde yaşanan hızlı gelişmelere, baskı ve strese dayanamayarak kaybolmaya yüz tutmuştur. Dünyada 1945’li yıllarda Venedik Tüzüğü ile Ülkemizde ise 1950’li yıllarda şehirlerdeki tarihi çevrelerin tahribatlarını önlemek için, tarihi kent merkezlerinin tarihi yapılar ile birlikte kullandıkları çevrelere koruma amaçlı hüküm ve kararlar getirilerek ve kültürel miraslarımızı gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli adımlar atılmıştır. Bu i çalışmada dünya ve ülkemiz ölçeğinde tarihi kent merkezlerinin korunmasında yayalaştırmanın etkinliği, Akşehir tarihi kent merkezi örneğinde irdelenerek, öneriler getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tarihi kent merkezi, koruma, yayalaştırma, Akşehir. ii ÖZET Yüksek Lisans Tezi KAPADOKYA’DA YERALTI YERLEŞMELERİNİN YERSEÇİMİ OLUŞUMU GÜNÜMÜZDE PLANLAMAYA ETKİSİ: KAYMAKLI - DERİNKUYU ÖRNEKLERİ Gülnihal ÇEKİÇ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Erdoğan YAŞLICA 2008, 102 Sayfa Jüri: Prof.Dr.Erdoğan YAŞLICA Yrd.Doç.Dr.Rahmi ERDEM Yrd.Doç.Çiğdem ÇİFTÇİ Bu çalışmada; koruma olgusu ile beraber Kapadokya Bölgesindeki yeraltı şehirlerinin nasıl oluştuğu, ne amaçla kullanıldığı, birbiri arasındaki mesafenin nedeni, geçmişten günümüze gelen bu yerleşmelerin günümüzde planlamaya etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Günümüz planlamasına etkisinin daha somut olarak ortaya konulabilmesi amacıyla koruma amaçlı imar planı ile yeraltı şehri çevresine ait çevre düzenleme projesi bulunan fakat henüz tamamlanamayan bir ilçe (Derinkuyu) ve bir beldenin (Kaymaklı) planlama, planı uygulama ve diğer yapılaşmaya ilişkin sorunları araştırılmıştır. Elde edilen verilere göre, koruma olgusunun Kapadokya Bölgesi için kaçınılmaz olduğu, ancak korumanın tam ve etkin olabilmesi için farklı özelliklere sahip olan bölgeler için ayrı ayrı koruma stratejilerinin oluşturulmasının gerekliliği anlaşılmıştır. Yeraltı şehirlerini barındıran yerleşmelerin planlanması koruma stratejileri bağlamında detaylı olarak yapılması ve alanın sadece yer üstü yada yer altı değil bir bütün olarak ele alınmasının gerekliliği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler; Koruma, Kapadokya, Yeraltı Şehirleri, Derinkuyu, Kaymaklı ÖZET Yüksek Lisans Tezi POSTMODERN PLANLAMANIN BİR YANSIMASI OLARAK KAPILI- GÜVENLİKLİ SİTELER VE KONYA ÖRNEĞİNDE BİR ARAŞTIRMA Duygu YAKIŞAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Prof.Dr. Erdoğan YAŞLICA 2008, 222 Sayfa Jüri: Prof. Dr. Erdoğan YAŞLICA Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK Yaşanılan zamana göre yeni yerleşim biçimleri değişim göstermektedir. Yükselen tasarım eğilimlerinden güvenlikli-kapılı siteler postmodernizmin yansıması, yeni kentleşme hareketinin bir açılımı olarak düşünülmektedir. Bu kapılı siteler Dünya’da ve Türkiye’nin büyük metropoliten alanlarında görülmektedir. Bu çalışmada, kapılı sitelerin literatürdeki yeri, yarattığı etkileri, Dünya’daki ve Türkiye’deki örnekleri incelenmektedir. Bu kapsamda Konya’nın farklı ilçelerinde rasgele seçilmiş; Beyzade ve Mavi Palmiye Sitelerinde anket çalışması yapılmıştır. Kapalı sitelerde yaşamayı tercih sebeplerini, site içindeki yaşamlarını ölçmeye yönelik sorular sorulmuştur. Anket çalışması değerlendirilerek literatürle saha araştırmasının tutarlılığı ölçülmüştür. Literatürdeki kapalı sitelerde yaşamayı tercih edenler; “ Beyaz yakalı, orta-üst ve üst sınıf mensubu, yüksek eğitimli, aile odaklı, mahremiyete önem veren kişilerdir ” tanımıyla uyum göstermektedir. Akademisyenlerin kapılı sitelere karşı bakış açılarının belirtilmesi, kapalı site yaklaşımının postmodern planlama ilkeleriyle tutarlılığı, kente etkileri ve geleceğe yönelik plan yapılırken dikkat edilmesi gerekenlerin açıklanması ile sonuçlandırılmıştır. Anahtar kelimeler: kapılı siteler, postmodern planlama, yeni kentleşme, mekânsal ayrışma, güvenlikli siteler ÖZET Yüksek Lisans Tezi 5216 SAYILI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE YETKİ ALANI GENİŞLETİLEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİ AÇISINDAN İRDELENMESİ Serkan ÖZDEMİR Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman : Yrd. Doç. Dr. M. Çağlar MEŞHUR 2008, 94 Sayfa Jüri : Prof. Dr. Ahmet ALKAN Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. M. Çağlar MEŞHUR Ülkemizde, yerel yönetimlerce hazırlanan imar planlarını ve onlarda yapılacak değişiklikleri denetleyecek etkin bir mekanizma bugüne kadar oluşturulamadığı gibi, özellikle büyükkentlerimiz ve çeperlerinde yerel yönetimlerce yürütülen alt ölçekteki planlama çalışmalarını ve uygulamalarını da yönlendirecek üst ölçekli bir planlama sistematiği tam olarak geliştirilebilmiş değildir. Bu amaçla, özellikle büyükkentlerimizdeki gelişimi kontrol altına almak, yönlendirmek, anakent ve çeperlerindeki yerleşmelerde planlı ve uyumlu bir kentsel gelişime olanak sağlamak, yatırımların ve hizmetlerin daha programlı, dengeli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, 2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası yürürlüğe konulmuştur. 5216 sayılı Yasa, iki kademeli hiyerarşik bir yerel yönetim sistemini tanımlamakta, büyükşehir belediye sınırları içerisinde ve büyükşehir çeperlerinde (büyükşehir belediye sınırlarının genişletilmesi suretiyle) özellikle planlama konusunda, büyükşehir belediyeleri eliyle etkin bir denetim mekanizması oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede yapılan çalışma, büyükşehir belediye sınırlarına 5216 sayılı Yasa ile dâhil edilen belediyelerin, imar planı değişikliklerini algılama ve uygulama biçimlerinde Yasa öncesine göre herhangi bir değişiklik olup olmadığının Antalya Büyükşehir Belediyesi özelinde yapılan değerlendirmeler neticesinde saptanması ve bu suretle Yasa’nın özellikle planlama konularında amaçladığı hedeflere (denetim ve kontrol) ulaşıp ulaşmadığının sorgulanması üzerine kurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler : Kent, Metropoliten Kent, Metropoliten Kent Yönetimi, Metropoliten Kent Planlama, İmar Planı Değişiklikleri, Antalya. ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ SOKAK VE SİTE İÇİ MEKÂN KULLANIMLARININ İNCELENMESİ; KONYA KENTİ ÖRNEĞİ Ferda ÖZPARLAK Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR 2009, 83 Sayfa Jüri: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR Doç. Dr. Abdullah KOÇAK Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Toplumların sosyal ve kültürel açıdan yaşadığı değişim en çok kentleri etkilemektedir. Bu süreçte, günümüz kentlerinde yaşanan hızlı değişimlere bağlı olarak fiziksel ve sosyal yapının yeniden şekillenmesi ile kentsel mekânın oluşumunda önemli bir yeri olan yarı kamusal mekânlar, özellikle son yıllarda toplumsal yapıda ortaya çıkan dönüşüme ve beklentilerin farklılaşmasına bağlı olarak köklü bir değişim geçirmiştir. Bu sürecin en belirgin özelliği ise tarihsel süreçte Türk kentlerinde sokak üzerine temellenen mekân arayışının, son yıllarda toplu konut ve site tarzı yaşama kaymasıdır. Bu anlamda, mekân kurgusunu biçimlendiren ve yerleşme kültürümüze önemli ölçüde yön veren kavramlardan biri olan “yarı kamusal mekânın” , fiziksel ve sosyal açıdan yaşadığı değişim sürecinin kullanıcılar üzerindeki etkilerinin irdelenmesi önem taşımaktadır. Bu çerçevede, çalışma kapsamında, mekânsal gelişimin en küçük birimini oluşturan, sosyal ve fiziksel anlamda kullanıcı-mekân etkileşimini sağlayan yarı kamusal hayatın temel unsuru ‘sokak’ kavramı ile ‘değişen mekân anlayışı’ olarak ifade edilen toplumsal beklentilere cevap verme adına yaygın hale gelmiş bir mekân üretme biçimi olan site tarzı yaşamda yarı kamusal mekânın karşılığını bulduğu ‘ortak kullanım alanlarının’ irdelenmesi, farklı iki mekân kurgusunun içerdiği farklılıkların ve kullanıcılar üzerinde yarattığı sosyal ve fiziksel etkilerin (olumlu ve olumsuz yönleri ile) ortaya konması ve yaşanan bu sürecin Konya kentinde yapılan saha araştırmaları ışığında somutlaştırılması amaçlanmaktadır. Anahtar kelimeler: Kentsel Mekân, Kentsel Mekân Hiyerarşisi, Yarı Kamusal Mekân, Sokak ÖZET Yüksek Lisans Tezi GELENEKSEL KONUT DOKUSUNDA YAġAM KALĠTESĠNĠN ĠRDELENMESĠ: “PĠRĠ MEHMET PAġA MAHALLESĠ (KONYA) ÖRNEĞĠ” Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm (ÖZKAN) TER 2009, 92 Sayfa Jüri: Yrd.Doç.Dr. Ümmügülsüm (ÖZKAN) TER Yrd.Doç.Dr. Rahmi ERDEM Yrd.Doç.Dr. M.Çağlar MEġHUR Kent kültürünün ve kent kimliğinin önemli bir parçası olan tarihi çevrenin gelecek kuĢaklara aktarılması en önemli sorumluluklardan biridir. Tarihi kent dokuları ise rant, kentin plansız büyümesi gibi nedenlerle hızla tahrip olmaktadır. Geleneksel kent dokuları da aynı tehdit altındadır. Bunun yanında geleneksel kent dokularında yaĢanmakta olan fizyolojik ve sosyolojik sorunlar da bulunmaktadır. Bütün bu sorunlar sonucunda geleneksel kent dokuları yaĢam kalitesi açısından oldukça yetersiz kalmaktadır. Kentsel yaĢam kalitesi, çağdaĢ kent ve çevre standartlarının bir kentte sağlanmasıyla yakından iliĢkilidir. YaĢam kalitesi yüksek kentler; yaĢanabilir, sürdürülebilir ve sağlıklı kentler olarak düĢünülmekte ve bu koĢulları sağlamakla en baĢta belediyeler yükümlü görülmektedir. Bu çalıĢmada, öncelikle kentsel yaĢam kalitesinin tanımı, önemi, tarihçesi ve göstergeleri aktarılmıĢtır. YaĢam kalitesi, insanların yapmaktan zevk aldıkları Ģeyleri yapacakları çevrelerde olmalarıdır. Geleneksel kent dokusu; tarihi belge niteliği taĢıma, estetik-sanatsal değerlere sahip olma, kültürel miras olma, belirli bir döneme ait evrensel veya yöresel değerler taĢıma gibi özellikleri barındıran, yapıların, yapı gruplarının oluĢturduğu çevrelerdir. Bulunan bilgilere göre; geleneksel kent dokularında yaĢam kalitesi standartlarının ne derece uygulanmakta olduğu araĢtırılmıĢtır. YaĢam kalitesinin mekan ve insanlar açısından ne derece gerekli olduğu belirlenmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel doku, Kentsel YaĢam Kalitesi, Kentsel Koruma ÖZET Yüksek Lisans Tezi BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARININ KIRSAL KALKINMADAKİ ROLÜ VE ETKİLERİ: İNGİLTERE ÖRNEĞİ Özlem ASLAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ 2009, 224 Sayfa Jüri: Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. Ali ŞAHİN Güçlü bir ulusal ekonomiyi ve halkının refahını arzulayan ülkeler; bölgeler arası sosyo-ekonomik eşitsizliğin üstesinden gelebilmek, gelir dağılımını düzenlemek, yerel kalkınmayı sağlamak ve buralarda yaşayan insanları çeşitli şekillerde ekonomik olarak desteklemek için yoğun bir şekilde politikalar üretmişlerdir. Ülkelerde yaşanan bu tür içsel faktörler ile yönetim mekanizmalarının yapısında ve yönetim anlayışında yaşanan dışsal değişimler, Bölgesel Kalkınma Ajansı (BKA) gibi yeni modelin ülkelerde ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çalışmada Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın üstlendikleri bölgesel ekonomik gelişme rolleri, kırsal kalkınma faaliyetlerine verdikleri önem ve etkileri bağlamında incelenmektedir. BKAların, Avrupa Birliğinin bölgesel politikaları etkisi ile Avrupa ülkelerinde yoğunlaştığı görülmektedir. İngiltere; uzun yıllardır yerelleşme uygulamalarında çalışmalar yapmakta ve kamu politikasında bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi için büyük çabalar harcamaktadır. BKA geçmişinin iyi bir örnek teşkil etmesi nedeni ile İngiltere örneği incelenecektir. İngiltere’de dokuz ajans bulunmaktadır. Ancak benzer nitelikte ve ortak özellikte olan, yaygınlaşabilen prototipte sekiz ajans seçilmiştir. Londra Kalkınma Ajansı, bulunduğu bölgenin kırsal yapısı itibari ile çalışma kapsamı dışında tutulmuştur. Ajansların kırsal kalkınmadaki rolleri ve etkileri; literatüre ve descriptive yöntemde hazırlanan anketlere göre incelenmiştir. Çalışma, İngiltere’deki ajansların kırsal alanlardaki uygulamalarının Türkiye’deki ajanslara örnek teşkil etmesi açısından önemlidir. Ülkemizdeki ajansların kırsal alanları, temsiliyette ve stratejilerinde ikincil öncelikte görmemesi öngörülmektedir. Ayrıca ajansların, hizmet verecekleri bölgenin potansiyellerini doğru belirleyip; kırsal alanlarda artan baskının yaratacağı olumsuz çevresel etkileri göz önünde bulundurarak, kırsal özgünlükten yoksun olmayan kırsal kalkınma strateji ve politikalarının hazırlanması, kırsal ekonominin bütün alanlarında bu hedeflerin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasını yönetmede kolaylaştırıcı ve yönlendirici rol üstlenmeleri çalışma kapsamında öngörülmektedir. Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma Ajansı, Kırsal Kalkınma, İngiltere ÖZET Yüksek Lisans Tezi TÜRKĠYE’DE MEKÂNSAL PLANLAMA KADEMELENMESĠNDE ÖLÇEK SORUNU: SĠVAS ÖRNEĞĠ Ömür ASLAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK 2010, 120 Sayfa Bu tez, Türkiye’deki mekânsal planlama sistemindeki ölçek sorununu irdelemektedir. Bu kapsamda, çalıĢma, mekânsal planlamanın farklı uygulama araçları arasındaki iliĢkileri çözümlemektedir. Burada genel ve özel mekânsal planlar, uygulama araçlarının ana kategorilerini oluĢturmaktadır. Planlama mevzuatı, hiyerarĢik iliĢkiler, mekânsal ölçekler ve uygulama araçları, tezin ana araĢtırma alanlarını oluĢturmaktadır. Türkiye’de planlama sisteminin ve kademelenmesinin sorunları, Sivas örneğinde il ve kentsel düzeylerde çok belirgindir. ÇalıĢma, Sivas mekânsal planlama deneyimlerini detaylı olarak inceleyerek, mevcut mekan planlama mevzuatının ve kademelenmesinin sorunlarını ve zayıflıklarını ele almakta ve Türkiye örneği için genelleĢtirilebilecek yeni ve alternatif bir planlama kademelenmesi önermektedir. Anahtar Kelimeler: Mekânsal Planlama Sistemi, Mekânsal Kademelenme, Mekânsal Ölçek Sorunu, Sivas. iii i ÖZET YÜKSEK LĐSANS TEZĐ DENĐZLĐ KENTĐNĐN PLANLAMA DENEYĐMĐ ÜZERĐNE BĐR SÜREÇ DEĞERLENDĐRMESĐ Hasan Tuğrul ÖZKAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Koray ÖZCAN 2010, 69 sayfa Jüri Doç. Dr. Koray ÖZCAN Yrd. Doç. Dr. Şaban ĐNAM Yrd. Doç. Dr. Mehmet UYSAL Bu tez çalışmasının amacı: Denizli kentinin Cumhuriyet döneminden bugüne dek uzanan (2010 yılı) süreçte kentsel gelişme sürecini yönlendiren imar ve planlama faaliyetlerinin kronolojik dizinde ayrıntıda irdelenmesi yoluyla, mekânsal ve işlevsel gelişim sürecinde etkili olan “kırılma noktaları” ve kentsel gelişmeleri yönlendiren dinamiklerin faaliyetlerinde belirlenmesidir. Bu hukuksal–kurumsal irdelemeler, Türkiye’de kentsel planlama organizasyon ve yasal düzenlemelerdeki değişimler ile beklenmedik doğal afetler ya da hızlı sanayileşme gibi dışsal dinamiklerin ortaya çıkardığı mekânsal ve demografik gelişme taleplerine çözüm arayışlarının kentsel planlama çalışmalarındaki önemini ortaya koyması bakımından önemlidir. Tez çalışmasında, Denizli kentinin seçilmesinin nedeni; Ege Bölgesinin ikinci büyük kenti olmasının yanısıra dokuma sektörü ağırlıklı gelişmiş bölgesel düzeyde istihdam yaratan sanayi altyapısı, ulusal–uluslararası alanda öneme sahip doğal–kültürel miras değerleri ve aktif depremsellik durumu ile planlama faaliyetleri açısından farklı ölçeklerde özel planlama kararlarının üretilmesi zorunlu olan bir kentsel yerleşme olmasıdır. ii Tez çalışmasının yöntemi, internet ve kütüphane araştırmaları sonucunda elde edilen Denizli kentinin mekânsal gelişim sürecine ilişkin yazılı kaynaklar ile hâlihazır haritalar ve imar planları–raporları ve eski resim–fotoğraflardan oluşan görsel malzemelerin, ikincil kaynak olarak tanımlanan sosyal–ekonomik tarih içerikli kaynaklar ile karşılaştırmalı irdelenerek, kentsel planlama sürecinin “kırılma noktaları” ve planlama sürecini yönlendiren “gelişme dinamikleri” açısından değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu tez çalışmasının “Denizli kentinin Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne dek (2010 yılı) uzanan mekânsal gelişim sürecinin planlama çalışmaları ve kırılma noktaları eşliğinde dönemlendirilmesi ve kentsel gelişme sürecini yönlendiren– biçimlendiren dinamiklerin tarihsel arka plan eşliğinde tanımlanabilmesi açısından planlama literatürüne bilimsel bilgi düzeyinde katkı koyması hedeflenmiştir. Anahtar kelimeler: Denizli, planlama deneyimleri, kent planlama, imar plan. ÖZET YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠR KENTSEL MEKÂN ÇÖZÜMLEMESĠ – SAVUR (MARDĠN) ÖRNEĞĠ Ahmet Serhat KARADUMAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM 2010, 106 Sayfa Jüri: Prof. Dr. Ahmet ALKAN Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEġHUR GeliĢen teknoloji, mekânların kentlerin yapılarını değiĢtirmekle kalmamıĢ, kentlerin eski çekirdek merkezlerini, eski dokuya ait mekânların da değiĢmesine, dönüĢmesine neden olmuĢtur. Günümüze kadar gelen söz konusu kent dokuları yerleĢmeleri ―kendi‖ yapan unsurlar olmuĢtur. Yeni kent mekânlarında ise birbirine benzerlik söz konusu olmuĢ ve kente nitelik kazandıran unsurlar ortadan kalkmaya baĢlamıĢtır. Bu nedenle bu çalıĢma tarihi kent dokularının kendini koruması kapsamında içerdiği kimlik elemanlarının ortaya konularak, detaylı incelenerek koruma planlamasında söz konusu kimlik elemanlarının sürekliliğinin sağlanmasına yönelik önerilerin ortaya konması amaçlanmıĢtır. Bu kapsamda; Kentsel Koruma Kent Kimliği Koruma Planlaması konuları irdelenerek, Savur (Mardin) Ġlçesi merkezinde detaylı analizler yapılmıĢ, söz konusu yerleĢmeye kimlik veren unsurların bir bütün halinde, ―Koruma Planı‖ kapsamında, altlık teĢkil edecek Ģekilde ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır. Savur kentinin tarihsel süreç içerisinde geliĢimi ile beraber kent kimliği unsurları incelenmiĢ, kent dokusunun tarihi doku ile bütünlüğünü sağlaması amacıyla birtakım değerlendirme ve önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar kelimeler: Tarihi Çevre, Kentsel Koruma, Kentsel Kimlik, Koruma Planlaması, Savur (Mardin) vii ÖZET YÜKSEK LİSANS TARİHİ KENT MERKEZLERİNİN PLANLAMA VE KORUNMASINDA CBS’NİN ROLÜ: “ALANYA KALEİÇİ” KORUMA BİLGİ SİSTEMİ ÖNERİSİ Rasim Özgür KARASOY Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd.Doç.Dr. Oğuz ÖZBEK 2011, 95 Sayfa Jüri Prof.Dr. Ferruh YILDIZ Yrd.Doç.Dr. Oğuz ÖZBEK Yrd.Doç.Dr. Mehmet TOPÇU Bilgi Çağı olarak tanımladığımız günümüzde, bilişim teknolojisi ile tanıştığımız ve yeni bir yaşam biçimine geçtiğimiz dönemin getirdiği değişimleri anlamaya ve uyum göstermeye çalışırken diğer yandan kentsel mekânlar bu hızlı değişimlere bağlı olarak doğal nedenlerle ya da insan eliyle tahribata uğramakta dolayısıyla barındırdıkları kültürel miras ta yok olmaktadır. Bu hususta yetkili kurumların tarihi çevrenin korunmasına yönelik çok hızlı bir biçimde karar üretmeleri gerekmektedir. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkabilecek mekânsal değişimin etkilerinin değerlendirilmesi ve kentlerimizin bu süreçte yaşamakta olduğu sorunların çözüme ulaştırılabilmesi için doğru ve uygulanabilir kararların üretilebileceği ve tüm bilgilerin bir arada değerlendirilebileceği bir “bilgi sisteminin” gerekli olduğu açıkça görülmektedir. Tez çalışmasında, şehir planlama disiplini açısından, “tarihi çevrenin korunması” özelinde kısa zamanda doğru ve uygulanabilir kararlar üretebilmesi için planlama çalışmalarında gerekli olan tüm verilerin nasıl üretilebilineceği, bu verilerin aynı zamanda tüm ilgili kişi ve kurumların ortak kullanabileceği bir bilgi sistemine aktarılarak bir “koruma bilgi sistemi” oluşturulması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda, CBS’nin, şehir planlama disiplini açısından, tarihi ve kültürel miras alanlarının planlanması ve korunması süreçlerinde kullanılması özelinde bir “ bilgi sistemi” tasarımının geliştirilmesi ve Alanya Kaleiçi” örnek alanında denenmesi gerçekleştirilmiştir. Yapılan örnek alan çalışmasında; “Koruma Amaçlı İmar Planı” çalışmalarına altlık teşkil edecek araştırma verilerinin bilgi sistemi dâhilinde ele alınması ve Coğrafi Bilgi Sistemleri mantığında incelenmesi ile planlamaya yönelik yönlendirici bilgilerin üretilmesi amaçlanmıştır. Sistem bütün itibariyle mekâna dayalı verilerden ve bunların şehircilik disiplinini ilgilendiren kısımlarından hareketle tasarlanmıştır. Sistem ağırlıklı olarak fiziksel analizlerin ve sentez çalışmalarının gerçekleştirilmesine yönelik hazırlanan sorgulamalar ile denenmiştir. Anahtar Kelimeler: Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Koruma Kavramı, Tarihi Çevre ve Kültürel Miras . iv Planlama Süreci, ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ KENTSEL YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEDE TRAFİK DURULTMANIN ROLÜ: KIRIKKALE ÖRNEĞİ Hatice Gül ULUKAVAK Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç Dr. Oğuz ÖZBEK 2011, 216 Sayfa Jüri Prof. Dr. Osman Nuri ÇELİK Doç. Dr. Koray ÖZCAN Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK Dünyada kentlerin büyümesi ve buna bağlı olarak ulaşım sistemlerinin karmaşıklaşması sonucu, konut alanlarında taşıt trafiğinden kaynaklanan ve kentsel yaşamı olumsuz olarak etkileyen sorunlar artış göstermiştir. Bugün, konut alanlarındaki bu tür ulaşım sorunlarının çözümünde geleneksel yaklaşımlar yerine yaşanabilirlik odaklı yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Trafik durultma, konut alanlarında taşıt trafiğinin yarattığı olumsuz etkileri azaltmada ve kentsel yaşam kalitesini yükseltmede, dünyada uygulama alanı gittikçe artan bir politika aracı olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de trafik durultma uygulamaları, teknik standartlar ve çeşitlilik açısından yeterli bir düzeyde değildir. Bu tez çalışması, ülkemizde bu alanda ihtiyaç duyulan teknik standartların ve farklı tekniklerin uygulanabilirliğinin belirlenmesi yoluyla konut alanlarında kentsel yaşam kalitesini arttırmanın alternatif yolları üzerinde durmaktadır. Tezde, Kırıkkale kenti, Hürriyet Caddesi örneklem alanı olarak seçilmiş ve alanın mevcut ulaşım durumu ve sorunları çerçevesinde, kısa-dönem ulaşım planlaması ve kentsel tasarıma ilişkin öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kentsel yaşam kalitesi, trafik durultma, trafik yönetimi, ulaşım planlaması, yaşanabilirlik iv iv ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN (OSB) TEKNİK VE SOSYAL DONATI ALANLARI AÇISINDAN İRDELENMESİ Ferdi ŞENOL Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR 2011, 177 Sayfa Jüri Prof. Dr. Ferruh YILDIZ Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ Sürekli gelişen bilimin ve yaşanan yeniliklerin insanlığa teknoloji çağını yaşattığı 2000’li yıllarda, sanayileşme, gelişmenin ve ekonomik kalkınmanın en önemli araçlarından biri olma özelliğini sürdürmektedir. Ülkelerin kalkınmasında ve gelişmesinde sürekli artan ihtiyaçlarının karşılanmasında, yüksek yaşam standartlarının ve toplumsal gönencin sağlanabilmesinde sanayileşmenin oldukça önemli rolü bulunmaktadır. Sanayinin sosyal, çevresel ve ekonomik katkılarından faydalanarak, ekonomik anlamda mekanın doğru kullanılması için sanayi işletmelerinin bir bölgede toplanması, ekonomik fayda ve maliyet etkinliğinin sağlanması, dışsal ekonomiler yaratılması, sosyo-ekonomik gelişme ve sanayileşmenin hızlı ve dengeli olarak gerçekleşebilmesi adına şehircilik ilkelerine uygun yeni mekan politikalarının uygulanarak sağlıklı sanayi kentlerinin kurulabilmesinin en iyi araçlarından biri olarak Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kurulması fikri ortaya çıkmıştır. Kentleşmenin yönlendirilmesi ve çevre sorunlarının önlenmesi amacıyla kurulan OSB’ler sanayi yatırımlarının dengeli olarak ülke geneline yönlendirilmesi, mevcut yatırımların desteklenerek teşvik edilmesi ve geliştirilmesi, yabancı sanayi yatırımcılarının planlı ve altyapısı hazır arsa ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanılan bir kentsel uygulama aracı olarak kamu hizmeti sunmaktadır. OSB planlamasında karşılaşılan sorunların temelinde ise kent planlama yaklaşımımızın da en büyük sorunu olan, planı hazırlanırken esas alınması gereken kriterlerin uzun süre genel ilke ve prensiplerinin belirlenememiş olması yatmaktadır. Özellikle sektörel hedeflerin ortaya konulmaması, yatırımcı profilinin belirlenmemesi, yatırımcının alan ihtiyacının gelişme potansiyelinin projeksiyonun yapılamaması arazi kullanım planlamasının en önemli sorunudur. Bu sorunun getirdiği en önemli sonuç ise, v yatırımcıların alan ihtiyacı ortaya çıktığında, hem parsel bazında hem de OSB alanlarının genelinde değişiklikler yapılması, bu süreçte OSB planı içerisinde bulunan varsa ağaçlandırılacak alan, sonra sağlık koruma bandı alanları daha sonrasında ise zorunlu kentsel donatı alanlarının revizyon imar planı ve plan değişiklikleri ile sanayi parseline dönüştürülmesidir. OSB Kanununun yürürlüğe girmesi ile 2000 yılından itibaren OSB planlaması konusunda yetkiyi elinde bulunduran Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 262 OSB’ye sicil vererek tüzel kişilik kazandırmış ve 214 adet OSB’nin imar planı onaylanmıştır. Onaylanan 214 OSB planının 200 tanesinin verileri tez çalışması kapsamında ortaya konulmuştur. İmar planı bulunan 214 OSB’den 81’inde 106 adet revizyon imar planı yapılmıştır. Revizyon gören 81 OSB’den tez çalışması çerçevesinde İmar Planı verileri açısından ilk (Revizyon öncesi) ve son (Revizyon sonrası) haline ilişkin verilerin elde edilebildiği 46 adet OSB irdelenmiştir. Vurgulanması gerekir ki, OSB’lerde revizyon imar planı ile kentsel donatı alanları miktarı azaltılmaktadır. Mevzuatın belirlediği toplam donatı alanı miktarı, revizyon gören 46 OSB’nin önemli bir bölümünde azaltılmıştır. Ayrıca, OSB planları için oldukça önemli olarak kabul edilen sağlık soruma bandı, ulaşım ve ağaçlandırılacak/orman alanlarında da önemli azalmalar olmuş, özellikle sağlık koruma bandı alanları adeta rezerv sanayi alanı olarak görülmüştür. Anahtar Kelime: Sanayileşme, Kentleşme, Organize Sanayi Bölgeleri, Kentsel Donatı Alanları, Planlama, Revizyon İmar Planı, OSB Planlaması ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ KENTSEL YAYILMANIN TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ, KONYA KENTİ ÖRNEĞİ Hale AKSEKİ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR 2011, 103 Sayfa Jüri Doç. Dr. Refik UYANÖZ Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çağlar MEŞHUR Yrd. Doç. Dr. Mehmet UYSAL Son yıllarda hızla artan dünya nüfusu, gelişen teknolojiyle beraber hızlı kentleşmeye sebep olmuştur. Bu süreçte çevrelerine doğru hızla yayılan kentler, pek çok çevresel sorunu beraberinde getirmiştir. Kentler, hava, su ve toprak kirliliğinin yanı sıra kentsel yayılma sonucu çevrelerindeki orman alanları, su kaynakları, doğal peyzajlar ve tarım alanları üzerinde büyük baskı oluşturmaya başlamıştır. Bu baskıdan en çok etkilenen de şüphesiz, insanlığın devamı için vazgeçilmez ve en temel ekonomik faaliyet olan tarımın devamına olanak tanıyan tarım alanlarıdır. Verimli toprakların kaybı, ekonomik ve ekolojik sonuçlar doğurmasının yanı sıra, ülkelerin kendi kendini besleme potansiyelini düşürerek, dışa bağımlı duruma gelmesine neden olmaktadır. Tarım arazileri üzerinde büyük bir baskı oluşturan kentsel yayılmanın önlenebilmesi için gelişmiş ülkelerde kentsel büyüme kontrol politikaları geliştirilmiştir. Bunlar yeşil kuşak, kentsel büyüme sınırı, kentsel hizmet sınırı ve imar hakları transferi yöntemi olarak ifade edilebilir. Hızla kentleşen ülkemizde de 2005 yılında çıkartılan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında verimli tarım arazilerinin korunmasına yönelik bir çaba harcandığı gözlenmektedir. Ne var ki, özellikle kentlerin yakın çevresindeki tarım alanlarının korunmasına yönelik gelişmiş ülkelerdekine benzer ekonomik politika ve araçların geliştirildiğini söylemek güçtür. Kentlerin yayılması sürecinde amaç dışı kullanıma konu olan verimli tarım arazilerini tartışmayı ve bununla ilgili saptanan verileri ortaya koymayı amaçlayan çalışmanın saha araştırması Konya kentinde gerçekleştirilmiştir. Konya, 1950’lerden sonra hızla büyüyen ve çevresine doğru ciddi yayılma gösteren bir kenttir. Aynı zamanda verimli tarım toprakları üzerinde bulunan ve tarımın önemli bir ekonomik sektör olduğu kentte, özellikle 70’lerden sonra yaşanan hızlı nüfus artışına bağlı olarak ortaya çıkan yayılma, kent için yaşamsal önemi olan büyük miktarda tarım toprağının yapılaşmasına neden olmuştur. Bu dönemde kentin, özellikle güney ve batı kısmında bulunan büyük miktarda 1. ve 2. sınıf tarım toprağı yapılaşmıştır. 1960’lardan sonra hazırlanan imar planlarıyla tarım alanları korunmaya çalışılsa da ekonomik çözümlerin yetersizliği nedeniyle istenilen ölçüde başarı sağlanamamıştır. Anahtar Kelimeler: Ekoloji, kent ekolojisi, kentsel yayılma, tarım alanları, Konya. iv Şehir ve Bölge Planlama Doktora ÖZET DOKTORA TEZĠ DÖNÜġÜME BAĞLI KENTSEL GELĠġMENĠN YÖNETĠLMESĠNDE BĠR ARAÇ OLARAK AKILLI BÜYÜME; KONYA KENTĠ ÖRNEĞĠ Neslihan SERDAROĞLU SAĞ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN 2011, 293 Sayfa Jüri Prof. Dr. Aykut KARAMAN Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç. Dr. M. Çağlar MEġHUR Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm TER Bu tezin amacı, kentsel dönüĢüm projelerinin sürdürülebilirlik potansiyellerinin değerlendirilebilmesinde akıllı büyüme ilkelerinin kullanılabilirliğinin ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda günümüz mekân oluĢumunda fiziki mekândaki denetimsiz ve yaygın büyümenin nasıl kontrol edilebileceği tezin en önemli kaygılarındandır. Kuramsal çerçevenin biçimlenmesinde öncelikle, kentsel yenileĢme, kentsel dönüĢüm kavramları ile kentsel geliĢimi yönlendirici bir fırsat alanı olarak kentsel dönüĢüm projelerini ele alan akıllı büyüme kavramına odaklanılmıĢtır. Tezdeki soruların cevaplanması için mevcut çözümsel yaklaĢımlar geliĢtirilmiĢtir. Alan çalıĢması, hem sosyal, mekânsal hem de ekonomik içeriğin iç içe geçtiği bir bakıĢ açısı kullanılarak araĢtırılmıĢtır. Bu bağlamda, akıllı büyüme ilkelerine yönelik, belediye seviyesinde derinlemesine görüĢme föyü ve topluluk seviyesinde anket, proje özelinde de bir matris ve puanlama sistemi geliĢtirilmiĢtir. Bu puanlama sistemine göre belediye planlama çalıĢmalarının, kentsel dönüĢüm alanlarında yaĢayan topluluk fikirlerinin ve kentsel dönüĢüm projelerinin akıllı büyüme yaklaĢımına ne kadar uydukları değerlendirilmiĢtir. Tezde akıllı büyüme yaklaĢımı, kentsel dönüĢüm çalıĢmalarında sadece yapılmıĢ uygulamaları değerlendiren değil aynı zamanda yapılması gerekenleri de belirleyen geniĢ bakıĢ açısına sahip bir araç olarak kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada, Konya metropoliten alanda belirlenen 24 adet kentsel dönüĢüm projesinden, alan odaklı dönüĢüm özelliği gösteren 8 proje incelenmiĢtir. Bu tez, kentsel dönüĢüm ve akıllı büyüme kavramlarını birlikte ele alarak, kentsel dönüĢüm projelerinin, sürdürülebilir iyileĢmenin sosyal, ekonomik ve fiziksel bileĢenleri ile bütüncül olarak ele alınmasını sağlayabilmesi nedeniyle Türk planlama pratiği için önem taĢımaktadır. Anahtar Kelimeler: Akıllı Büyüme, Kentsel DönüĢüm, Kentsel Yayılma, Kentsel YenileĢme, Konya iv iv ÖZET DOKTORA TEZĠ TARĠHĠ KENT MERKEZLERĠNDE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR YENĠLEME ĠÇĠN BĠR MODEL ÖNERĠSĠ; KONYA ÖRNEĞĠ M.Serhat YENĠCE Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Yrd.Doç.Dr. Çiğdem ÇĠFTÇĠ 2011, 201 Sayfa Jüri Yrd.Doç.Dr. Çiğdem ÇĠFTÇĠ Prof.Dr. Handan DÜLGER TÜRKOĞLU Prof.Dr. Ahmet ALKAN Doç.Dr. Koray ÖZCAN Yrd.Doç.Dr. Rahmi ERDEM DeğiĢime uğrayan kentsel bir bölgenin sosyal, ekonomik, fiziksel koĢullarına kalıcı bir iyileĢtirme arayıĢı veya kentsel sorunlara çözüm sağlamaya çalıĢan kapsamlı ve bütünleĢik bir vizyon ve eylemler dizisi olarak tanımlanabilen kentsel yenileme konusunun önemli deney alanlarından birini de tarihi kent merkezleri oluĢturmaktadır. Bu araĢtırmanın amacı; Konya tarihi kent merkezi boyutunda kentsel yenileme alanlarının tespiti ve uygun müdahale yöntemlerini belirlemek için sürdürülebilir bir kentsel yenileme modelinin tanımlanmasıdır. Bu amaç çatısı altında, kentsel yenileme olgusu kavramsal, yapısal, sosyo-ekonomik ve uygulama yaklaĢımlarındaki değiĢimler ve dinamikler çerçevesi içinde, tarihsel bir bakıĢ açısıyla ele alınmakta; gelecekteki kentsel yenileme uygulamalarına ıĢık tutabilecek bir planlama yaklaĢımı geliĢtirilmektedir. AraĢtırmanın konusu, Konya metropoliten alnın coğrafi merkezi konumunda yer alan, geleneksel ticaret faaliyetleri ile yönetimsel hizmetler sunan kurumların yer aldığı, konut ve ticaret alanları arasında geçiĢlerin yaĢandığı tarihi kent merkezidir. AraĢtırmanın kapsamı; temel kabuller ve ulaĢılmak istenen hedefler çerçevesinde kentsel yenilemenin sosyal-kültürel, ekonomik, fiziksel ve çevresel boyutları ile ele alınması ve stratejik mekânsal plânlama yaklaĢımı çerçevesinde yenileme alanlarının tanımlanarak uygulama stratejilerinin belirlenmesidir. Bu araĢtırmanın özgün karakteri tarihi kent merkezleri örneğinde farklı kentsel yenileme stratejilerini birlikte içeren, finansal, kurumsal, sosyo-kültürel ve mekânsal boyutlarının bulunduğu ve katılımın anahtar faktör olarak öne çıktığı sürdürülebilir kentsel yenileme sürecinin tanımlamasıdır. Anahtar Kelimeler: CBS, Kentsel Yenileme, Konya, Tarihi Merkez. iv ÖZET DOKTORA TEZİ TARİHİ KENTİN ÇEVRESEL KAPASİTE YÖNTEMİ İLE KORUNMASI – MARDİN ÖRNEĞİ Elif GÜNDÜZ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM 2011, 306 Sayfa Jüri Yrd. Doç. Dr. Rahmi ERDEM Prof. Dr. Aykut KARAMAN Prof. Dr. Ahmet ALKAN Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇİFTÇİ Yrd. Doç. Dr. M. Çağlar MEŞHUR Doktora tezi, Venedik ve Kudüs’ten sonra dünyanın yaşanabilir üçüncü kentsel sit alanı olan ve son zamanlarda turizm gelişmesiyle gündem oluşturan Mardin İli tarihi kent merkezinin sürdürülebilirliğini önemli ölçüde etkileyen kapasite sorunlarına, ölçülebilir ve tanımlayıcı göstergeler geliştirerek çözüm bulmaya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma, kentteki kültürel, mimari, sosyolojik alandaki konuların ara kesitlerinden oluştuğu için soyut ve somut kavramların bileşkesi durumundadır. Mardin tarihi kent merkezindeki turizm gelişmesi ve yaşam döngüsü içinde, yöre halkı ve kültürel mirasa konu olan alanların çevresel değerlerine etki eden unsurlar ve kapasite eşikleri araştırmanın çıkış noktasıdır. Kente ilişkin, kent mekânın parçasını oluşturan ve bir araya geldiklerinde kent mekânını ortaya çıkaran kültürel miras değerleri Temel Değerler, UNESCO’nun dünya mirası misyonu içinde listeye alınma koşulları olarak tespit edilen kriterler ise Seçkin Evrensel Değerler (SED) olarak ele alınmıştır. Alana ilişkin yüksek önem derecesi gösteren kapasite sorunları belirlenmiş, birbirleri ile olan ilişkileri ve bağımlılıkları araştırılmıştır. Temel değerler ve tehditler birlikte değerlendirildiğinde sorunların çözümlenmesine yönelik kaygılar ortaya çıkmıştır. Temel Değerler ve Seçkin Evrensel Değerler açısından önemli sorun/tehdit oluşturdukları düşünülen sorunlara odaklı kapasite göstergeleri oluşturulmuştur. Turizm, bağlı gelişmeler ve çevresel özelliklerin önem derecesine göre, faktörlerin çakıştığı alanlarda, sistemin aşmaması gereken kapasite durumlarının belirlenmesine yardımcı olabilmek üzere, çevresel hasarın kabul edilemez olduğu üst sınırlara işaret eden, göstergeden göstergeye değişiklik oluşturan eşikler belirlenmiştir. Eşiklerin aşılmasını engelleyecek tedbirlerin alınmasının yanı sıra kültürel miras alanının uzun dönemli işletmesi için yararlı olabilecek veriler olan izleme ölçütleri elde edilmiştir. Uygulama ve yönetime ilişkin öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Çevresel kapasite, kapasite göstergeleri, Mardin, tarihi kentler, turizm. ÖZET DOKTORA TEZİ ALIŞVERİŞ ALANLARININ MEKÂNSAL KALİTE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Kadriye TOPÇU Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. S. Güven BİLSEL 2011, 289 Sayfa Jüri Prof. Dr. S. Güven BİLSEL Prof. Dr. Aykut KARAMAN Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU Doç. Dr. Koray ÖZCAN ÖZET Son dönemlerde kentlerin kendini ön plana çıkarmak ve uluslararası sermayeyi çekmek amaçlı diğer kentlerle yarışabilirliğini arttıracak kentsel projelere öncelik verilmektedir. Bu projelerin başlıca alan kullanımlarından biri çalışmanın konusunu teşkil eden alışveriş merkezleri olmaktadır. Bu merkezlerin benzer tipolojilere sahip olarak yapılandırılması mekânın farklı, özgün ve anlamlı olarak tanımlanmasını güçleştirmektedir. Ayrıca, bu merkezler son dönemde neredeyse geleneksel ve çağdaş kent çarşılarının tahtlarını elinden alacak seviyeye gelmişlerdir. Bu süreçte genelde kentlerin kimliğini, kişiliğini oluşturan, yerin anısının sürdürülmesinde etkili olan geleneksel çarşılar eski önem ve işlevlerini yitirmekte ve giderek ihmal edilerek bakımsızlaşmaktadır. Benzer şekilde çağdaş alışveriş sokakları da odak işlevinden uzaklaşarak bir geçiş alanı haline gelmeye ve alışveriş potansiyelini kaybetmeye başlamışlardır. Bu nedenle varlığı yok kabul edilemeyecek düzeydeki alışveriş merkezlerinin (AVM) kentlerin ticaret yaşamı içindeki etkinliğini dengelemek adına bu tür çarşıların korunması, canlandırılması ve bu çarşılardan yeniden yararlanılarak kente kazandırılması ve bu konuda mekânın esas aktörleri olan kullanıcıların alışveriş mekânlarını tercihleri, tercih nedenleri, beklentileri ve isteklerinin sorgulanması önem taşımaktadır. Bu çalışma; ‘mekân kalitesi arttırımı yaklaşımının’ konunun çözümlenmesinde önemli olduğu noktasından hareketle çalışmanın birinci amacını; Türkiye örnekleminde geleneksel çarşılar, çağdaş alışveriş sokakları ve alışveriş merkezlerinin “belirlenen mekân kalitesi ölçütleri” aracılığı ile günümüzdeki mevcut durumunun karşılaştırılması, ikinci amacını; ortaya çıkan bulguların değerlendirilmesiyle alternatif üç alışveriş mekân türü arasından mekân kalitesi bağlamında kentsel planlamada daha etkin olabilecek geleceğe yönelik seçimin yapılması, üçüncü amacını ise; Türkiye örnekleminde özelde her bir alışveriş mekân türü için geleceğe yönelik mekân kalitesi ve kullanım düzeyini arttırıcı önerilerin geliştirilmesi ve mekân kalitesi-alışveriş mekânı ilişkisinin araştırılması olarak belirlemiştir. Belirlenen amaçlara ulaşmak için Türkiye örneklemini oluşturabilecek farklı sosyal yaşam biçimlerine sahip bölgelerden kentler (Bursa, Gaziantep, İzmir and Konya) ve herbir kent içinden de ayrımı yapılan üç farklı alışveriş mekân türü alt-örneklem alanları olarak seçilmiştir. Seçilen bu alanlarda alışveriş mekânlarını kullanan kişilerle toplam 1024 anket görüşmesi yapılmış ve elde edilen veriler; çapraz analizler, ortalama değerlerin bulunması, log-doğrusal model ve analitik hiyerarşi süreç modeli gibi birtakım istatistiksel analizler aracılığı ile değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda mekân kalitesi kavramının mekân kullanımı ile doğrudan ilintili olduğu, tüm kalite ölçütleri açısından en uygun alışveriş mekânının geleneksel çarşılar olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca kullanıcıların tercih, istek ve beklentilerin sorgulandığı bölümlerden elde edilen veriler doğrultusunda da bu alanların eksik bulunan yönlerinin giderilmesine yönelik öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: alışveriş merkezi, çağdaş alışveriş sokağı, geleneksel çarşı, mekân kalitesi iv ÖZET DOKTORA TEZĠ KATILIMCI HAVZA PLANLAMASI VE YÖNETĠMĠ: BEYġEHĠR GÖLÜ HAVZASI’NDA KRĠTĠK BAġARI FAKTÖRLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Fadim YAVUZ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Tüzin BAYCAN 2011, 345 Sayfa Jüri Prof. Dr. Tüzin BAYCAN Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU Yrd. Doç.Dr. Mehmet Çağlar MEġHUR Yrd. Doç.Dr. Rahmi ERDEM Yrd. Doç.Dr. Çiğdem ÇĠFTÇĠ Havza yönetiminin baĢarısındaki en kritik faktörlerden biri havza yönetimi stratejilerinin uygulanmasında destek sağlamak üzere sürece bir dizi paydaĢ grubunun aktif katılımıdır. Bu bağlamda, bu çalıĢma BeyĢehir Gölü Havzası'nda baĢarılı havza yönetimini gerçekleĢtirmek için üç paydaĢ grubunun (yerel halk, yerel yönetimler ve uzmanlar) algılarını değerlendirmekte ve profesyonel araĢtırmacılar ile yerel toplulukların havza sorunlarını çözmek için yeteneklerini nasıl birleĢtireceklerini ve ortak yönetim hedeflerine ulaĢmak için iĢbirliği içinde nasıl çalıĢabileceklerini araĢtırmaktadır. Yöntem olarak; i) havza yönetimindeki kritik baĢarı faktörlerini anlama, ii) farklı paydaĢların bakıĢ açılardan en uygun havza yönetimi stratejilerini açıklama, iii) tüm paydaĢ gruplarının beklentilerine yanıt veren ve faydalarını eĢit düzeyde göz önünde bulunduran katılımcı havza yönetimi stratejisini belirlemek üzere GZFT analizi ve Analitik HiyerarĢi Sürecinin birleĢik kullanımından yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları bir dizi öneri stratejik amaç arasından ‗Katılımcı Havza Yönetimi‘ stratejisinin paydaĢların ortak kararı olarak havza sorunlarını çözmede en uygun yaklaĢım olduğunu, bununla birlikte yerel halkın önceliklerinin, yerel yönetimler, uzmanlar hatta katılımcı havza yönetim stratejisinden belirgin biçimde farklı olduğunu göstermektedir. Her üç paydaĢ grubu, halk ve kamu kurumları arası iĢbirliğini baĢarının birincil anahtarı olarak görmektedir. Bu çalıĢma; i) ekonomik değer ile çevresel değer arasında en uygun noktayı bulabilen planlama seçeneklerini destekleyen, ii) paydaĢlar arasında etkili iĢbirliği için politikalar geliĢtirerek anlaĢmazlıkları azaltan, iii) basit, Ģeffaf ve hızlı bir karar alma süreci sağlayan, iv) havza yönetimindeki baĢarı oranını arttırmaya yönelik anlayıĢlar sağlayan, v) katılımcı havza yönetim stratejisini belirlemeye yönelik bir mekanizma sağlayarak, su kaynakları planlamasına katkıda bulunan ‗bilgi temelli, paydaĢ odaklı ve ayrıntılı bir karar destek sistemi‘ sunmaktadır. Havza planlama/yönetim çalıĢmalarında katılımcı/uygulanabilir planlamayı anlamada ve daha etkin karar vermede faydalı olabilecek bu yaklaĢımın, Türkiye‘deki diğer kırsal havzalarda da uygulanabileceği düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Analitik HiyerarĢi Süreci, BaĢarı Kriteri, BeyĢehir Gölü Havzası, Katılımcı Havza Yönetimi, PaydaĢ Katılımlı Karar Verme, SWOT Analizi iv