müslümanın müslüman üzerindeki hakları

advertisement
İLİ
: TOKAT
AY-YIL : TEMMUZ - 2010
TARİH : 16.07.2010
MÜSLÜMANIN MÜSLÜMAN ÜZERİNDEKİ
HAKLARI
Muhterem Müslümanlar!
İslam, insanların doğuştan sahip oldukları
haklarla, sonradan kazandıkları hakların
korunmasına çok önem vermiş, bu hakların
muhafazasını her şeyin üstünde tutmuştur.
İslam, sosyal yapının inşası, devamı ve sağlıklı
biçimde korunabilmesi için insan ilişkilerini
‘hak’ mefhumu üzerine oturtmuştur. Hz.
Peygamber insanların birbirleri üzerindeki
haklarından söz ederken komşu hakkı, misafir
hakkı, hatta yol hakkı, mal hakkı, ana-baba
hakkı, eş hakkı, Müslümanın hakkı, kişi hakkı
vb. ifadelere çok sık yer vermiştir. Bu, bütün
insanlığın farklılıklarını koruyarak, her birinin
özelliklerini tanıyarak ve ona saygı duyarak
işbirliği yapmalarına bir çağrıdır. Hz.
Peygamber’in şu ifadeleri de kardeşlik
duygusuyla birbirine gönül açma ve el
uzatmanın önemini ortaya koymaktadır.
İnsanlığın
son
peygamberi
şöyle
seslenmektedir: “Birbirinizle ilişkiyi kesmeyin!
Birbirinize sırt çevirmeyin! Birbirinize kin
gütmeyin! Birbirinize hased edip, kıskanmayın!
Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!”1
Değerli Müminler!
İnsanların sahip oldukları imkânları diğer
kardeşleri ile paylaşması sosyal birlikteliği
perçinleyen en önemli amillerdendir. Bu
nedenle insanlara çeşitli vesilelerle ikramda
bulunmak, ziyafet vermek, ağırlamak yüksek
insani erdemlerden sayılmıştır. Sevinçleri
paylaşmak, kederleri bölüşmek insanca
yaşamanın vazgeçilmez prensibidir.2 Bu
nedenle toplumun ferdi olmanın insana
yüklediği ödevlerin başında; hastaları ziyaret
etmek, cenazeye katılarak dua etmek ve
yakınlarına taziyede bulunmak gelmektedir. Bu
hususların her biriyle ilgili olarak Hz.
Peygamber
çok
önemli
hatırlatmalarda
bulunmuştur:
“Müslümanın
Müslüman
üzerinde altı hakkı vardır: Karşılaştığın
zaman ona selam ver. Seni davet ettiği vakit
davetine katıl. Senden tavsiye ve nasihat
talep ettiği vakit öğüt ver. Aksırıp, Allah’a
hamdettiği zaman onun için Allah’tan
rahmet dile. Hastalandığı zaman ziyaretine
git ve vefat ettiğinde cenazesine katıl.”3
Değerli Müminler!
İnsanlar arası ilişkilerde zaman zaman
istenmeyen hadiselerin meydana gelmesi
kaçınılmazdır. Bu gibi durumlarda toplumun
yara almadan sağlıklı kalabilmesi fertlerin
özverili ve hoşgörülü davranabilmeleriyle
mümkün olur. Affedebilme büyük bir erdemdir.
Bu nedenle de Kur’anda; “Affı tut; iyiliği
emret;cahillerden uzak dur.”4buyrulmaktadır.
O Halde Kıymetli Kardeşlerim!
Netice olarak, Allah’a karşı görevlerimize
riayet etmekle emrolunduğumuz gibi; diğer
mümin kardeşlerimize karşı görevlerimize de
dikkat etmek zorundayız. İnsanları huzursuz
edecek fitne ve fesattan, kendimize yapılmasını
istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmaktan
son
derece
sakınmalıyız.
Sevgili
Peygamberimiz’in şu hadisleriyle hutbemizi
tamamlamak
istiyorum:
“Müslüman,
Müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez; onu
tehlikeye atmaz.”5
Duran KILIÇ Mer. Halilbey C.İ.H. Pazar
3
1
Müslim, Birr 23.
2
İslam’a Giriş, s.383
Müslim, Selam 5.
Arâf, 7/199.
5
Buhari, İman 3.
4
Download