بسم هللا الرحمن الرحيم İman Kardeşliği Mi Menhec Kardeşliği Mi Değerli Müslümanlar,cahiliye döneminde Araplar arasında çok sıkı bir güvenlik ağı bulunmaktaydı. Bu güvenlik ağına akrabalık bağı denilirdi. O dönemde yaşayan bir insanın eğer bir kavmi, aşireti, akrabaları var ise; amcaoğulları, teyze oğulları var ise bu kişi güvende olan birisiydi. Akrabaları sebebi ile bu kişi nerede olursa olsun kendisine zulüm edilmez, yalnız bırakılmaz ve terk edilmezdi. Özellikle bir kişi o dönemde Kureyş topluluğundan ise… Bir düşünün o dönemde ticaret kervanları develerden oluşmaktaydı ve bir deve en az 4 kilo altın değerinde mal taşımaktaydı. Kureyş’in adı o dönemde o kadar çok bilinmekteydi ki o çok değerli olan kervanları korumak için diğer aşiretler askerler gönderirken Kureyş yalnızca birkaç muhafız ile yetinirdi. Çünkü kervanın Kureyş’e ait olduğu bilindikten sonra değeri ne olursa olsun koruması ne kadar az olursa olsun kimse o kervana dokunamazdı. İşte bir kişi Kureyş’ten ise durum aynı böyleydi. Amma kardeşler eğer o dönemde yaşayan bir kişinin aşireti akrabaları yoksa o kişi köle olup satılmaya, yollarda kaçırılıp çöllerde öldürülmeye mahkûmdu. Onu koruyacak hiçbir kimse bulunmazdı. İşte böyle bir dönemde İslamiyet geldi. İslamiyet’e giren insanlar Kureyş’ten bile olsa dışlandı, himayesiz bırakıldı. Hele hele zaten hiç kimsesi olmayan kölelerin İslamiyet’e girmesi onların çeşitli işkencelere maruz kalmasına sebep oldu. İşte böylesi bir anda Allah Subhanehu ve Teâlâ Müslümanları birbirlerine kardeş kıldı İslam’ı seçenler için yeni bir güvenlik ağı oluşturdu. Hazreti Hamza’nın İslam’a girmesi ile İslamiyet’i kabul eden herkes güç buldu. Çok geçmeden Allah Subhanehu ve Teâlâ Müslümanlara hazreti Ömer’i kardeş kıldı. Onun kardeşliği ile Müslümanların güvenliğini daha da arttırdı. Bakın Ebu Bekir r.a. sırf din kardeşi kâfirlerin eli altında zulüm görmesin diye malını feda etti, şaşıranlara ise bunun 10 katını bile verirdim dedi. O Müslümanlar sırf Rabbim Allah’tır dediklerinden dolayı belki akrabaları tarafından terk edildiler;ama Allah Teâlâ onlara öyle bir kardeşlik ağı oluşturdu ki,dünyanın neresinde Rabbim Allah’tır deyip tagutu ret eden mümin var ise hepsi birbirine kardeş oldu,hepsi birbirinin koruması altına girmiş oldu. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: اِنَّ َما ْال ُمؤْ ِمنُونَ ا ِْخ َوة Mü'minler ancak kardeştirler.(Hucurat suresi 10.ayet) Onlardan hangisi dinini yaşamakta zorlandı ise hiç birbirlerini tanımadıkları halde sırf aynı dini yaşıyorlar diye diğerlerinin yanına hicret ettiler. Orada onu karşılayacak bir karındaşı olmadığı halde,herhangi bir akrabası olmadığı halde sadece ve sadece din kardeşi olduğundan dolayı oralara hicret ettiler. Ne mutlu o Müslümanlara ki Allah Teâlâ onlara cahiliyeden sonra din kardeşliğini nasip etmiştir. Bakın Rabbimiz Tebareke ve Teâlâ onların kardeşliğindeki sevgiyi ve şefkati nasılda ortaya koymaktadır: ُ۫ر ِه ْم َحا َجةً ِم اَّما ا ُ تُُ۫وا ۪ ْ َ۫ َّار ُ اْلي َمانَ ِم ْن قَ ْب ِل ِه ْم ي ُِحبُّونَ َم ْن هَا َج َر اِلَ ْي ِه ْم َ۫ َْل يَ ِجدُ۫نَ ف۪ ي ِ صد َ َ۫الَّذ۪ ينَ َُبَ َّوؤُ الد ٌۜ ا ۫يُؤْ ثِ ُر۫نَ ا ُ َصة َ۫ َم ْن يُوق َش َّح نَ ْفسِه۪ فَا ُ ۬۫لئِكَ ُه ُم ْال ُم ْف ِل ُحون َ َ صا َ على ا َ ْنفُ ِس ِه ْم َ۫لَ ْو َكانَ بِ ِه ْم َخ َ “Onlardan önce yurda yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr suresi 9.ayet) Rasulullah aleyhisselam ise şöyle buyurmaktadır: ُ َمث َ ُل المؤمنين في ُ ََوادِهم ُ۫را ُحمهم ُ۫عا سائر الجسد عى له ُ َ َُدَا: ِإذا اشتكى منه عضو، مث ُل الجسد:طفهم س َه ِر ۫ال ُح ِمى َّ بال "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."( Buharî, Edeb 27; Müslim, Birr 66) Ey kardeşim şu anlattıklarımızı bir düşün ,Allah sizlere ve bizlere rahmet etsin ,Allah’ın bizler için seçmiş olduğu kardeşlik anlayışına bir bak. Dünyanın neresinde olursa olsun eğer senin ile aynı dini paylaşıyor ise,sen ona Müslüman diyor isen,o sana Müslüman diyor ise Allah seni onun ile kardeş kılmıştır. Özellikle günümüzde din kardeşliğini, menhec kardeşliği adı altında ve ümmetçiliği ise cemaatçilik adı altında dar bir kalıba soktular.Müslümanların üzerindeki haklarını alıp bir cemaate verdiler, bir menhece toplayıp sıkıştırdılar. Ve dediler ki eğer sen bizim cemaatten değil isen,eğer sen bizim menhecte değil isen bu haklara sahip değilsindir. Her ne kadar bazıları bunu dillendirmese bile hareketleri ile bunu ifade ettiler. Değerli Müslümanlar bundan ötesi olabilir mi? Allah’ın bizler için ikram ettiği din kardeşliği, sizlerin bizler için ön gördüğü menhec kardeşliğinden daha yücedir. Allah’ın bizler için ikram ettiği din kardeşliği vallahi sizlerin bizler için ön gördüğü cemaat kardeşliğinden daha yücedir,daha samimidir;Allah katında övgüye daha layıktır. Dünyada başarıya daha yakındır. Bugün Müslümanlar; bu bizim cemaatten değil,bu bizim menhecten değil diye yalnız bırakılabilir; ama unutmayın ki o yalnız bırakılan Müslümanların kâfirler ile iptila edilmesi aynı zamanda onları burada yalnız bırakanların imtihan edilmesi demektir. Hiç sana şöyle denilmesinden korkmaz mısın: O Müslümanlar orada belaya tutulmuşken sen nasıl olurda kendi kafanda oluşturduğun menhec kardeşliğini Allah’ın bizler için seçtiği din kardeşliğinden daha üstün tutarsın? Hiç mazlumun şöyle dua etmesinden korkmazsın: Ey Rabbimiz onların bizi şu dünyada yalnız bırakması gibi sen de onları ahirette yalnız bırak. Değerli kardeşlerim, Müslümanlar menhec kardeşliği adı altında bugün İslam coğrafyasının çeşitli beldelerinde boğazlanan din kardeşlerini unutmuşlardır. Hiç tanımadıkları, bilmedikleri; ama kâfirlerin onları sırf “Rabbim Allah’tır” dediklerinden dolayı öldürmek istedikleri insanları ya zan üzere tekfir etmişlerdir ya da zaten bunlar bizim menhecten değil deyip terk etmişlerdir. Hicret edip onlara gelenlere bile eğer onlara biat verip cemaatciklerine katılmamışlar ise hemen onları yalnız bırakmışlardır ve zaten akidesinde sıkıntı var deyip iftiralar atmışlardır. Eğer cemaatlerine katılmış iseler kardeşlik yaptılar;eğer aynı menhecte iseler yardımlaştılar. Hatta onlardan bazıları, kendisine peçesinden ve çarşafından ötürü laf atılan bacılarımıza yardım edip,olaya müdahale edeceğine hangi cemaatten diye araştırmıştır. Sabredin kardeşlerim, Allah’ın dini bütün dinlere galip geldiği gibi,Allah’ın Müslümanlar için seçtiği din kardeşliği de asla gerçekleşmeyecek olan yalnızca bunların kafalarında olan menhec kardeşliğine, yani cahiliye kardeşliğine üstün gelecektir. İslam dininin ön gördüğü ümmetçilik anlayışı bir kişinin kafasında kurduğu cemaatçilik anlayışından çok daha yücedir. Allah’ın bizlere ikramı olan din kardeşliği sizlerin bizlere dikta ettiği menhec kardeşliğinden çok daha yücedir. َ۫ ه َاس َْل َي ْعلَ ُمون ِ َّعلاى ا َ ْم ِره۪ َ۫ل ِك َّن ا َ ْكث َ َر الن َ اّٰللُ غَا ِلب “Allah işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”(Yusuf suresi 21.ayet)