ULUSLARARASI İŞLETMECİLİKTE ÇEVRESEL FAKTÖRLER Çevre Örgütün sınırları dışında kalan herşey İşletmenin hayatını ve gelişimini etkileyen ve saran bütün güçler Dış Çevresel Faktörler Rekabet : rakiplerin çeşitleri, sayısı, faaliyet konuları, konumlanmaları Dağıtım : ulusal ve uluslararası dağıtımında kullanılan aracılar Ekonomik: firmanın iş yapma gücünü etkileyen değişkenler (GSMH, enflasyon, ödemeler dengesi vd.) Dış Çevresel Faktörler Sosyo-ekonomik : İnsan nüfusunun dağılımı ve karakteristik özellikleri Finansal : enflasyon oranları ve vergilendirme Yasal : işletmelerin uymak zorunda oldukları yasal, hukuki prosedürler Coğrafi: ülkenin kaynakları, iklimi topografik yapısı, doğal Dış Çevresel Faktörler Politik : ülkenin politik iklimi, yönetiliş şekli, milliyetçilik eğilimleri Sosyo-kültürel: evsahibi ülke insanlarının alışkanlıkları, inançları, adetleri, gelenek ve görenekleri Emek: işgücünün becerisi, tavırları ve özellikleri Teknoloji: teknik beceri ve ekipmanın üretimi ve kaynakları nasıl etkilediği İç Çevresel Faktörler Üretim faktörleri İşletmenin fonksiyonları Dış çevre faktörleri kontrolü zor İç çevre faktörleri kontrolü daha kolay Uluslararası İşletmecilikte Etkili Çevre Boyutları Yerel çevre Uluslararası çevre (uluslararası organizasyonları da kapsar) Uluslar arası Çevre Faktörleri Ekonomik Kültürel Politik Yasal İşletme Teknolojik Dikkat ! Eğer uluslararası faaliyetlerde bulunmak ve dünyaya açılmak istiyorsanız, sadece işletmenizin içinde bulunduğu yerel çevre koşullarını değil, iş yapacağınız ülkelerin çevre koşullarını ve uluslararası örgütlerin etkilerini de gözönüne almanız gerekmektedir. Politik Çevre Ülke içi ve ülkelerarası politik olaylar, işletmelerin kararlarını kritik biçimde etkileyip değiştirecek kadar önemli faktörlerdir. Devletlerin ve hükümetlerin yasal veya yasal olmayan zeminde uyguladıkları politik tasarruflar , dış pazarlara açılmak isteyen tüm işletmeleri yakından ilgilendirmektedir. Dış ülkelerde yatırım yapmak isteyen veya yapan işletmelerin içine düştükleri iki temel hata : Gelişmiş ve sanayileşmiş ülke işletmelerin yatırım yapacakları ülkelerdeki politik/yasal ortamı kendi ülkelerindeki gibi istikrarlı, düzen içeren ülkeler gibi düşünmeleri Evrensel olarak kabul edilen “doğru-yanlış”, “mantıklı-mantıksız” gibi değer ve kavramların gidilen evsahibi ülkede de aynen kabul gördüğü inancı Uluslararası işletmelerin yatırım yapacakları veya yatırımlarını işletecekleri ülkelerde karşı karşıya kaldıkları siyasal ortamı meydana getiren güçler “ politik güçler” olarak nitelendirilir. Politik Güç Çeşitleri İdeolojik güçler (komünizm, sosyalizm, kapitalizm, vd.) Milliyetçilik eğilimleri Devlet eliyle işletmecilik eğilimleri Devlet etkisi ve kontrol derecesi Devletin veya hükümetin istikrarlılığı Tarihe dayanan politik çatışma ve düşmanlıklar Uluslararası örgütlerin etkisi Ülkelerin savunma politikaları Ülkelerin dış politikaları İdeolojik Güçler Tüm dünyada hükümetlerin, devletlerin, partilerin ve siyasetle uğraşan herkesin düşünce yapısını ve politika yapma tarzlarını veya yönetim rejimini ifade eder. Tüm politik güçlerin belkemiğidir. Komünizm Tüm üretim faktörlerinin devletin denetiminde bulunduğu, tarımsal ve endüstriyel faaliyetlerin yürütüldüğü bütün işletmelerin devlet mülkiyetinde olduğu, özel mülkiyetin sistem için en büyük tehlike olarak görüldüğü ve bu nedenle yaşamasına izin verilmediği bir sosyo-ekonomik ve sosyo-politik düzeni ifade eder. Ekşi Sözlük’ten insanligin yapisina maalesef aykiri olan yonetim bicimi. herkesin esit olmayi istemesi gerekir. utopik bir sistem. tam olarak uygulayabilen olmadı. "herkesden yetenegine gore,herkese ihtiyaci kadar" sozleriyle de ozetlenebilecek uretim ve paylasim utopyası 'calismayana ekmek yok' ilkesine sahip sosyo-ekonomik model. sosyalizmden sonra gelen ve artık devlet diye bişeyin olmadıgı yaşam biçimi rekabet evrenin ve insanın en temel dürtülerinden biri olduğundan dolayı tamamiyle bu yasa ile ters düşen ve hiçbir zaman başarıya ulaşamayacak olan izm şeklidir. Uluslararası İşletmecilik ve Komünizm Komünizm düzeninde özel işletmelerin hele de uluslar arası işletmelerin faaliyet göstermeleri zordan öte imkansızdır. Kapitalizm Kapitalist ideoloji, serbest piyasa ekonomisi veya Pazar ekonomisi olarak adlandırılan ve ekonomik doktrinin özünde özel teşebbüs düşüncesi olan bir sistemdir. Özel sektör tüm üretim faktörlerine sahip olabilir. Devlet ise ulusal savunma, iç güvenlik, yargı, eğitim ve diğer bazı kamu hizmetlerini devam ettirir. Ekşi Sözlük’ten sermaye sahiplerinin yonetime egemen oldugu (bkz: somuru) uzerine kurulu duzen parayi veren dudugu calar sistemi kimilerine göre insan toplumunun evriminde varılacak en son nokta (kimilerine göreyse bu son nokta komunizmdir (kimbilir) kapitalizm windows işletim sistemine çok benzer, başlıca amaçları hata vermek, diğer sistemleri yoketmek, sık sık kilitleni kriz yaratmaktır. eninde sonunda mutlaka çökerek yenisiyle değiştirilerek hayatına devam edebilir. Uluslararası İşletmecilik ve Kapitalizm Özel işletmelerin ve uluslar arası işletmelerin faaliyetlerini yürütebilmelerinde en uygun ortamlardır. Çünkü özel teşebbüs teşvik edilir. Yasalar, kural ve yönetmelikler uluslar arası yatırımların önünü açmak üzere düzenlenir. Tam rekabet ortamı yaşandığından en büyük riski, acımasız rekabet ortamıdır. Sosyalizm Sosyalist doktrin, devletin iktisadi teşebbüslere sahip olmasını üretim, paylaşım ve alışveriş mekanizmalarını sıkı kontrol altında tutmasını savunur. Kapitalizmin kar odaklı düşünce yapısının aksine sosyalizm, insan faydasına önem verir. Sıkı denetim ve yasal zorlaştırmalara rağmen, özel sermayenin işletmeler kurup, faaliyet göstermesine izin verirler. Ekşi Sözlük’ten marx'a göre kapitalizmin kaçinilmaz sonucu, komunizme giden yolun ilk adimi. dünyanın ne kadar kirlendiği düşünülünce; çöplükte açan çiçek kökü marx'a dayanan, işçilerin ve emekçilerin ön plana çıkarıldığı yaşayış ve yönetim biçimi özgür/boş zamanın en fazlalaştırılması" Uluslararası İşletmecilik ve Sosyalizm Sosyalist ideolojinin hakim olduğu ülkelere yatırım yapmak politik ortam açısından çok da elverişli değildir. Kanunlar ve yönetmelikler uluslar arası işletmeler açısından çeşitli zorluklar ve belirsizlikler içerir. Bugün Çin, Kuzey Kore, Laos, Vietnam, Küba, Venezuela, Bolivya, Moldova ve Nikaragua sosyalist ve komünist partilerin iktidarlarıyla yönetilmektedir. Milliyetçilik İnsanların ve devletlerin, ortak dil, din ve ideoloji birliği fikri üzerine kurulu olan, millete ve vatana bağlılık şeklinde ifade edilen yandaşlık durumudur. Ulusal önceliklerin belirlenmesi, ülkenin doğal ve potansiyel kaynaklarının kullanımı, ortaya çıkan ürünlerin paylaşımı ve dünya pazarlarına yönlendirilmesi gibi konularda uygulanan kararlar çoğunlukla milliyetçi fikirler doğrultusunda şekillenir. Milliyetçilik Tüm uluslar arası işletmeler topraklarında faaliyet gösterdikleri devletlerin milli önceliklerine saygılı olmak ve şirket politikalarını, bu önceliklere uyumlu olarak belirlemek durumundadırlar. Devlet eliyle işletmecilik Devletin üretim faktörlerinin çoğuna sahip oluşu komünist veya sosyalist ülkelere özgü olarak algılanır. Ancak bu yargı tam olarak doğru değildir. Liberalist veya kapitalist ülkelerde dahi devletler çeşitli sosyal ve politik nedenler dolayısıyla iktisadi teşebbüslere sahiptirler. Devlet eliyle işletmecilik Devlet eliyle işletmecilik özel işletmelerin ve uluslar arası işletmelerin haksız rekabetle karşı karşıya kaldıkları şeklinde yakınmalarına yol açar. Bunlar; Bu işletmeler devlet bankalarından avantajlı krediler elde edebilirler Çok büyük ölçekli işler bu işletmelere tahsis edilir. Kolaylıkla ihracat-ithalat ayrıcalıkları ve yardımı alabilirler. Her zaman sürekli kar etmek zorunda kalmadıklarından adaletsiz fiyat kırabilirler. Devlet etkisi ve kontrolü Ekonomik rasyonel düşünceye tamamen ters olmasına rağmen, en liberal ekonominin uygulandığı ülkelerde dahi devlet eliyle yapılan desteklemeler, sübvansiyonlar, teşvik kredileri, hep globalleşme fikrinin tersine, ele güne muhtaç olmamak düşüncesiyle ortaya çıkmaktadır. Devletlerin istikrarlılığı İstikrar burada hükümetlerin görevde kalma sürelerini değil, devletlerin politik istikrarlılığını, uluslararası işletmeler karşısında izledikleri politikaların tutarlılığını ifade eder. Politik huzursuzluklar, dengesizlikler, belirsizlikler kısacası istikrarsızlık, ekonomileri felç etmekte ve bu ekonomiler de ülkelerin dış dünyadan doğuşlarına yol açmaktadır. Devletin istikrarlılığı Her alanda istikrar uluslararası işletmeler için olmazsa olmazdır. İstikrarsız ülkelerde işletmeler önünü net olara göremez, kısa veya uzun vadeli hiçbir kararı emin olarak alamaz. Uluslar arası işletmeler politik istikrar sahibi ülkelerde yatırım yaparak daha az risk almayı tercih ederler. Hiçbir uluslar arası işletme yöneticisi, iç savaş halindeki Irak veya Afganistan’da yatırım yapmayı istemeyecektir. Libya’nın durumu ve Türk yatırımları. Tarihi geçmişe dayanan politik çatışma ve düşmanlıklar Çıkar çatışmaları ve geçmişte yaşanmış savaşlar, karşılıklı kaybedilen insanlar, topraklar, milliyetçilik, ideoloji farklılıkları ve pek çok diğer neden, dünyanın bir çok bölgesinde yüzyıllardır süregelen ve kemikleşen çatışma ve düşmanlıkları beraberinde getirmiştir. Bunlar işletmelerin uluslararası yatırım kararlarını ve yatırım yaptıktan sonraki faaliyetlerini yakından etkiler. Uluslararası Örgütler Her alandaki uluslar arası ilişkileri yönlendiren, ülkelerarasındaki diplomatik, politik, ekonomik, kültürel alışveriş ve diğer devletlerarası faaliyetleri düzenleyen örgütler önemli politik güçlerden biridir. IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası para ve finans kurumları, GATT gibi uluslar arası ticari anlaşmalar, OPEC gibi üretici blokları, OECD gibi bölgesel ekonomik dayanışma birlikleri ve Avrupa Birliği gibi siyasal birleşmeler uluslar arası işletmeler için önemli etkenlerdir. Ülkelerin savunma politikaları Gelişmiş ve sanayileşmiş zengin ülkeler, dünya siyasetinde güçlerini gerekli olduğunda fiziki olarak kanıtlamak için savunma hedefli askeri harcamalara önemli miktarda para harcarken, fakir ve gelişmekte olan ülkeler dahi güçlerini aşan askeri harcamalar yapabilmektedirler. Özellikle silah ve askeri mühimmat ticareti yapan çokuluslu işletmeler için ev sahibi ülkenin savunma politikaları önem arzeder. Ülkelerin dış politikaları Her milli devlet, dış politikasını öncelikle kendi çıkarlarını gözetmek ardından da kendine yakın hissettiği diğer devletlerle işbirliği/dayanışma halinde olmak üzere düzenler. Uluslar arası işletmelerin gelişmekte olan ülkelerde karşılaştıkları en önemli iki dış politika problemi, dış ticaret kararları ve milli sanayiinin yabancı yatırımcılar karşısında devlet eliyle korunmasıdır. Örneğin, tüm fizibilite çalışmaları olumlu sonuç verse bile, tüm işletmecilik şartları uygun olsa bile bir ABD uluslar arası oteller zincirinin KKTC’de yatırım yapması yakın dönemde beklenmez. BU tamamıyla ABD’nin Kıbrıs dış politikasıyla ilgili bir nedendir. Terörizm Terörizm tüm dünyada korkulan ve her geçen gün şiddetlenen bir sorundur. Geçmiş yıllar uçak kaçırma olayları, rehin alma, bombalı saldırılar,devlet ve din adamlarına suikastlarla doludur. Ülkelerarası ticari ilişkiler dünyayı saran terörist eylemlerden büyük ölçüde etkilenirler. Örneğin, PKK lideri Öcalan’ın İtalya’da yakalanması ve bu olayın İtalya ile ticari ilişkilerimizi gerginleştirmesi. Uluslararası işletmeler, yatırım yapmayı düşündükleri ev sahibi ülke ve dünya politik yapısındaki riskleri iyi bilmek isterler. Bu nedenle geniş kapsamlı politik risk analizi yaparak, riski düşük ülkelere yatırım yapmaya çalışırlar. Amaçları, bu analiz sonucunda kendileri için risk taşıyan 3 politik riskten-mülkiyet, işletim ve transferkurtulmaktır.