ÇEKİMSİZ FİİLLER 2. ÇEKİMSİZ FİİLLER • Bazı fiiller kip ve şahıslara göre çekilemezler. • Bunlara çekimsiz fiiller denir. • Bu fiiller kiplik ve şahıs bakımından “bitmemiş” fiillerdir, dolayısıyla cümlede yargı bildirmezler. • Literatürde fiilimsiler ve eylemsiler olarak da rastlanırlar. • Bu yapılar fiillerden gelmelerine rağmen, cümlede isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılırlar, ancak fiil anlamlarını da kaybetmezler. 2. ÇEKİMSİZ FİİLLER • Çekimsiz fiillerin özellikleri şunlardır: - kip ve şahıs eklerini almazlar (fiil çekimine girmezler); - olumsuz şekilleri fiillerde gibidir; - isim çekim eklerini alırlar; - cümlede yüklem görevinde bulunamazlar; - yüklem olabilmeleri için, ek-fiile ihtiyaç duyarlar; - birleşik cümle kurarlar; - birleşik cümlelerde yan cümlenin yüklemi olabilirler; - çekimsiz fiil ekleri, yapım ekleridir. • Türkçede çekimsiz fiiller şunlardır: a) isim-fiiller; b) sıfat-fiiller; c) zarf-fiiller. a) İSİM-FİİLLER • Fiil kök veya gövdelerine birtakım ekler getirilerek, cümlede isim olarak kullanılan kelimelere isim-fiiller denir. • Kısaltması: INFe veya Fİye/inf • Bunlara ad-eylemler, mastarlar, infinitifler de denir. • Bu isimler nesnelere değil de fiillere atıfta bulunurlar. • Diğer sözlerle, fiillerin gösterdiği iş, hareket, oluş veya kılışların adlarıdır. • İsim-fiillerin çekimi fiillerde olduğu gibi değil, isimlerde olduğu gibidir. a) İSİM-FİİLLER • Bu yönleriyle, isimler gibi cümlede geçici ilişkiler kurarlar. • Sık sık kalıcı isimler de kurabilirler. • Yapılışları: Fiil kök veya gövdelerine şu eklerden biri getirilerek yapılır: a) /-mAk/ b) /-mA/ c) /-İş/ • İsim-fiil ekleri vurguyu üzerine çekerler. • Devamda bunlar teker teker ele alınacaktır. a) İSİM-FİİLLER a) /-mAk/ En çok kullanılan isim-fiil ekidir. Tüm fiillerle kullanılabilir. Örnekler: Utanmak nedir bilmiyorsun... Bizim işimiz kitap doldurmak değil, ahlakımızı yapmaktır; savaşmak ülke kazanmak değil, yaşayışımıza dirlik düzenlik getirmektir... İşleri ertelemek, kararları geciktirmek için yüzlerce sebep bulurlar. Kalıcı isimler de kurar: yemek, ekmek, vb. a) İSİM-FİİLLER b) /-mA/ Bu ekin ses yapısı, olumsuzluk eki gibidir, ancak isimfiil eki vurguyu üzerine alır ve ardından isim çekim ekleri gelir, olumsuzluk eki ise vurguyu üzerine almaz ve ardından fiil çekim ekleri gelir. Örnekler: Böyle bir savunma gereksizdi aslında... Çalışma metodlarımızı değiştirelim mi değiştirmeyelim mi? İş adamıysanız hedefiniz kâr ve gelişme olmalıdır. Yaşam, bu ilişkide bütünüyle sevgiye dönüşme yeteneğindedir. Bu ek, kalıcı isimler yapmak için daha elverişlidir: denetleme, gelişme, savunma, vb. a) İSİM-FİİLLER c) /-İş/ İsim-fiil eklerinden en az kullanılanıdır, ama en çok da kalıcı isimler yapar. Örnekler: Ama Amerikalı, anlayış gösterdiği için komsere de o lafı söyleyip teşekkür etmiş. Ayrılış için bir elini havaya kaldırmıştı, tam o sırada kaydı. Ne biçim duruş bu? İki dövüş horozu olan Kolnay ile Barabas da kalabalığa katıldılar. Kalıcı isim örnekleri: alış, veriş, giriş, çıkış, görüş, vb. a) İSİM-FİİLLER • Tüm üç ek arasında pek büyük fark yok, ancak yine de bazı fiillerin bazı eklerle daha çok kullanıldığı görülebilir. • Her üç ek de kalıcı isimler yapar. • En sık kullanılan /-mAk/ eki en az, en az kullanılan /-İş/ eki ise en çok kalıcı isim türetir. b) SIFAT-FİİLLER • Bazen fiiller birtakım eklerle cümlede sıfat görevinde bulunabilirler. • Kısaltması: SFe veya Fİye/part • Asıl sıfatlarlardan tek farkları, fiil kök veya gövdelerinden gelmiş olmalarıdır. • Sıfat-fiillere ortaçlar ve partisipler de denir. • Cümlede sıfat gibi kullanılırlar, ancak isimler gibi çekime girerler. • Fiil şekilleri olarak iş, hareket, oluş veya kılış ve zaman anlamlarını içerirler, ancak şahısları yoktur. b) SIFAT-FİİLLER • Bazen sıfat-fiilden sonra gelen isim düşer. Bu durumda sıfat-fiiller kalıplaşarak, isim görevinde kullanılırlar. • Bu şekilde elde edilen kalıcı isimlerin sayısı da az değildir: tanıdık, bildik, vb. • Düşen ismin ardından gelen tüm ekler, doğrudan doğruya sıfat-fiile gelirler: tanıdık adamların > tanıdıkların • Kalıcı isimler türetmedikleri takdirde, sıfat-fiiller genelde geçici sıfatlardır. b) SIFAT-FİİLLER Türkçede sıfat-fiil ekleri şunlardır: • a) /-AcAk/ Söze ekleyecek bir şey yoktu. Hâlit'te böyle on kişiyi ardından sürükleyecek güç ne gezer? Onun gözünde ölümün pek öyle korkulacak yönü yoktu… Gelecek konukları ağırlamak için kazanlar içinde her çeşit yiyecek içecek kaynıyordu. Kalıcı isimler örnekleri: çekecek, gelecek, içecek, yakacak, yiyecek, vb. b) SIFAT-FİİLLER b) /-An/ Çok sık kullanılan bir sıfat-fiil eki. Geçici sıfatlar kurar. Üstlerine martılar kondu, başıboş dolaşan köpekler yanlarına kadar sokulup kokladı. Otuz üç yaşında bu adam dünyada insan yaşayan bütün toprakları zaferle dolaşmış. Girişilen iş tamamlanıncaya kadar her işçiye yapması gereken şeyleri buyurmalıdır. Kalıcı isimler örnekleri: bakan, çağlayan, düzen, kapan, tamlanan, tamlayan, yaratan>yaradan, vb. b) SIFAT-FİİLLER c) /-Asİ/ Çok işlek olmayan bir ektir. Çoğu zaman dua ve beddualarda kullanılır. Aramızda yıkılası dağlar var. Ne çareki bunlar kafalarını hep o körolası "şayet ve acaba“ ile yorup dururlar. Aslında o çok sevilesi bir kızdır. Dünyada görülesi yerler o kadar çok ki... b) SIFAT-FİİLLER ç) /-Dİk/ Çok sık kullanılan bir ektir. Ne zaman bir yazı yazmam gerekse, çantamda ucu kırılmadık kalem bulamam. O gördük adamı, bugün sana gösteririm. Sınıfta çektik kulaklar çok var. İsim düştüğünde, iyelik ekleriyle kullanımı daha sıktır: bil-dik+(i)m > bildiğim (konu), dök-tük+(ü)nüz > döktüğünüz (şarap), duyulma-dık (şey), gördük+(ü)nüz > gördüğünüz (hayalet), görülme-dik (belâ), oku-duk+(u)muz > okuduğumuz (makale), seçtik+(i)niz > seçtiğiniz (araba), sev-dik+(i)m > sevdiğim (kız), tanı-dık (adam), yap-tık+ı > yaptığı (ev), vb. Kalıcı isim örnekleri: bildik, tanıdık, vb. b) SIFAT-FİİLLER d) /-İcİ/ Sık kullanılan bir ektir. Vicdanın zorlaması böylesine şaşırtıcı bir şeydir! Seçimleri ezici bir çoğunlukla kazandı ve geçen yılın Mayıs ayında Meclis’e girdi. Bu parlak, sihirli ve manyetik taşların değerli maddesini gizlemek için koruyucu bir alandan, bir örtüden başka bir şey değildir... Genç adam, getirdiği üzücü haberi unutup ayrıntıları öğrenmek istedi. b) SIFAT-FİİLLER e) /-k/ Fİye olarak çok kullanılır, ancak SFe olarak günlük hayatta günden güne kullanımı azalır. Artık yiyecekleri fakir fukaraya veriyordu. Başında yırtık yağlı şapkası, sırtında üzerine bol gelen yırtık pırtık ceketi ve hemen her tarafı delik deşik pantolonuyla gülünç bir görünüşü vardı. Kalıcı isimler örnekleri: dile-k, ez-(i)k, sürt-(ü)k, vur-(u)k, yırt-(ı)k, vb. Bu ek yerine bugün daha çok /-mİş/ sıfat-fiil eki kullanılır. b) SIFAT-FİİLLER f) /-mAz/ Çok kullanılan bir ektir. Geniş zamanın olumsuzluk şeklinden gelir. Ne utanmaz çocuksun sen! Şaşırtıcı, hemen hemen inanılmaz bir değişiklik. Utanç ise, kıskançlık ve haset gibi unutulmaz, silinmez bir duygudur; geçtiği yerde ateşten izler bırakır. Kalıcı isimler çok az vardır. Bunlar da çoğunlukla soyadlardır: çıkmaz, Dönmez, Korkmaz, Solmaz, Sönmez, b) SIFAT-FİİLLER g) /-mİş/ Çok sık kullanılan bir ektir. Ey, yanmış tarlası üstünde beyaz sakalını yolan ihtiyar... Islattınız hazır kurumuş bulguru! Kurs görmüş komutanın önüne vardım da emir verdirebildim! Şimdiki zamanla başladığı cümleyi, geçmiş zamanla sürdürüyor. Kalıcı isim örnekleri: dolmuş, ermiş, geçmiş, yemiş, vb. b) SIFAT-FİİLLER ğ) /-r/ İşlek bir ektir. Bunu bir döner sözlük biçiminde tasarlıyordu. Benim görür gözüm olsaydı, seni yalvarmazdım. Bizim öğretmen de, yazar olduğu kanısında. Okurlarımıza büyük önem veriyoruz. Kalıcı isim örnekleri: çiz-(e)r, dön-(e)r, düşün-(ü)r, gel-(i)r, git-(e)r > gid-(e)r, göç-(e)r, kes-(e)r, oku-r, tut-(a)r, yat-(ı)r, yaz-(a)r, yet-(e)r, vb. b) SIFAT-FİİLLER • Dikkat: Türkiyede bazı okullarda sıfat-fiil ekleri öğrencilere cümle halinde ezberletilir: Anası mezar dikecekmiş. /-an/ /-ası/ /-mez/ /-ar/ /-dik/ /-ecek/ /-miş/ Ancak bu cümlede /-k/ ve /-İcİ/ ekleri eksiktir. Aşağıdaki cümlelerde isim-fiil ve sıfat-fiil eklerini bulunuz: • Göç eden kavimler arasında yer alan Hun Türkleri de Macaristan’ın Budin kenti çevresine yerleşmeyi tercih etmişlerdi. • Etzelburg’u yurt edinen Hun Türkleri barbar kavimlerle, Doğu Roma ve Batı Roma devletlerinin baskısı altında bulunuyordu… • Sırasıyla cesur, lider ruhlu ve öncü liderlerine güvenen Hunlar, varlığın sürdürmenin şartının toprakları genişletmek olduğunu iyi anlamışlardı… BUGÜNLÜK BU KADAR.