KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKE VE KURALLARI Ahmet SANDAL Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İç Denetçi & Kamu Yönetimi Uzmanı & Etik Eğiticisi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Havza Yönetimi Hizmet İçi Eğitimi 14/04/2017, Belek/Antalya KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKE VE KURALLARI Beş Nokta / Beş Özellik Tarihsel ve Güncel Bir Konu Küresel ve Yerel Bir Mesele Kamu ve Özel Sektörün Sorunu Kolay ve Zor Tarafları Var Temel ve Sürekli Eğitim Gerektiriyor Kamu’da Ahlak, Adalet ve Etik Değerleri Hakim Kılmak! Ütopya mı? Filozofların hayali mi? Tarihte örnekleri var mı? Zor mesele. Zor ancak imkansız değil! Vicdan / Nefis Muhasebesi Teori / Pratik Meselesi Özde / Sözde, Teoride / Uygulamada Etik (Ahlaki) Değerler “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe -i aklı eserinde.” Ziya Paşa “Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez.” Victor Hugo Zor Mesele / Günümüzde Daha da Zor! Bu Mesele Zor “Bana bu mesele zor demeyin. Zor olmasaydı mesele olmazdı.” İsmet Özel Bu mesele tarihlerden beri zor. Ancak, günümüzde daha da zor bir mesele. Kapitalizm ile “ahlak, adalet ve etik değerler” arasında kalmış fertler ve toplum. Yoğun tüketim kalıpları, marka bağımlılığı, alışveriş çılgınlığı Günümüzde, yalnız kamu yönetiminde değil, toplumun her alanında genel anlamda ahlaki ve etik problemlerle karşı karşıya bulunuyoruz. Kavramlar ve Sorular Etik nedir? Ahlak nedir? Etik ve Ahlak aynı mânâya mı gelmektedir? Kamu yararı nedir? Çıkar çatışması nedir? Adalet nedir? Hukuk varken, etik değerler kamuda hangi fonksiyona sahiptir? Kamu yönetiminde yüzde yüz etik, ahlaki ve adil bir sistem oluşturmak mümkün müdür? Yoksa bu bir ütopya mı? Yolsuzluk nedir? Devlet ve Adalet Adalet mülkün (Devletin) temelidir. "Halk içinde muteber bir nesne yok Devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman) ADALET EN BAŞTA GELİR Orta Asya’lı Ünlü Türk Alim Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı eserinde “Adaletin, Devlet’in Bekası” için taşıdığı önemi şu şekilde anlatır: “1- Memleketi (Vatanı) korumak için asker gerektir. 2- Askeri beslemek için servet (Devlet Hazinesi) gerektir. 3- Bu serveti elde etmek için halkın zengin olması gerektir. 4- Halkın zengin olması için de adil yönetim (adalet) gerektir. Bunlardan adalet eksik oldu mu, diğer üçü de eksik olur. Bu dördü eksik oldu mu, Devlet yok olur.” Adalet nedir? Adalet tanımlamaya dahi ihtiyaç göstermeyecek açıklıkta bir kavram ve en büyük ahlaki değerdir. Adalet, herkese hakkını vermektir. Bir yönetimde kanunların emrettiği hususların titizlikle yerine getirilmesi ve yasakladığı işlerin yapılmaması ve hakkaniyet içerisinde yönetimde bulunulması adalet kavramı içindedir. Kutsal kitaplarda bildirilen ve yerine getirilmesi gereken en önemli emir ve en birincil görev adalettir. En eski tarihlerden beri tüm Alim ve Filozoflar adaletin önemine dikkat çekmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de adaletin önemine birçok ayette işaret edilmektedir. Bu ayetlerden en dikkat çekici olanı Nisa Suresi 135. ayettir. (Anne Babanızın ve en yakınlarınızın aleyhinde de olsa adil olun!) Bununla birlikte adalet ve adil olmakla ilgili emirler 30 civarında ayette geçmektedir. Adalet ,esasında çok geniş manalar ifade eder. Bulunduğu yerde, hangi görevde olursa olsun, işini iyi ve doğru, ehliyet ve sadakat içerisinde yapan kişi adil davranış gösteren kişidir. “Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ’Burada işini çok iyi yapan, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.” Martin Luther King Herkesin kendi işine odaklanmaması ve başka kişilerin işlerine odaklanması günümüzdeki ahlaki yozlaşmaların nedenlerinden birisi değil midir? İyilik ve Doğruluk İyi olmak, her zaman insanı kurtarmaz. Her işte iyilik ve doğruluk gereklidir. Doğru olmadığımız müddetçe iyi olmak yeterli değildir. İyi olmadan önce, doğru olmak daha önemlidir. Doğru insan zaten iyiliğe de yönelir. Başarıyı Nasıl Elde Ettiğimiz Önemlidir? Makyavelizm başarıyı ve hedefi kutsar, ancak ahlak dışıdır. Başarıyı ve hedefi çok fazla önemsemek ve adeta her şeyin önünde tutmak günümüzdeki sorunların temel nedenlerinden biri değil midir? Eşitlik mi? Adalet mi? Adil olan her zaman ahlakidir. Eşitlik her zaman ahlaki değildir. Dolaylı vergiler, eşit ancak etik değil. Dolaylı vergiler hukuki ancak ahlaki değil. Kavramlar üzerinde daha yoğun düşünmek! Hukuk mu, etik mi? Lider mi, yönetici mi? Takva mı, fetva mı? Kanun mu, vicdan mı? Akıl mı, yürek mi? Ruh mu, beden mi? Etik Kavramı Etik kavramı Yunanca “ethos’’ sözcüğünden gelmekte olup karakter, alışkanlık, anlamları taşımaktadır. Bunun bizdeki karşılığı ahlaktır. Ahlak da Arapça, “hulk” kökünden gelir ve huy, karakter manasındadır. Etik aynı zamanda, felsefenin bir dalıdır. Etik: Ahlak Bilimidir. Etik, ahlaki eylem ve kuralların dayandıkları temelleri ve yöneldikleri değerleri araştıran bir disiplindir. Ahlak ise uygulamadır. Ve düşünülen ve geliştirilen sistemin gerçekleştirilmesidir. Bir başka ifade ile etik, başkaları ile birlikte iyi bir yaşamın nasıl sağlanacağı konusunda kişisel düşünmedir. Etik bu anlamda iyi/kötü ayırımı yapar. Etik, ahlaki davranış konusunda sistemli olarak düşünmektir. Ahlaki davranışların temellerini araştırmaktır. Etik, Moda Terim Etik deyimi, etik terimi çok sık kullanıldığı için mi? Hep sözde kalıp öze inmediği için mi? Teorik bir yer kaplayıp uygulamada daha çok ahlakın geçerli olmasından dolayı mıdır? Hafif bir terim. Moda bir terim. «Ahlak» ağır bir terimdir. Etik ve Ahlak Etik Ahlak Bilim, felsefe, araştırma, teori Uygulama, davranış, pratik Genel Yerel Hafif Ağır Evrensel ilkeler Yöresel değerler Etik/Ahlak/Adalet Ahlak, insanların gerek birbirlerine, gerekse topluma karşı ödevlerini belirleyen insan davranışları ile bir arada yaşama kurallarının, standartlarının bir bütünüdür. Uygulamadır. Etik ise, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe disiplinidir. Felsefe’ye ait bir konudur. Teoridir. Günlük anlamda kullanılan anlamıyla etik, kişinin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümüdür. Adalet, her zaman ve her yerde en doğru olandır. Adalet yoksa, ahlak ve etik de yoktur. Kamu Yönetiminde Ahlak, Adalet ve Etik Değerler «Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi, siz de başkasına yapmayın.» Hadis-i Şerif “Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin ve cömertlik olmadıkça zenginliğin hiçbir değeri olmaz” Hz. Ömer (ra) “Yöneticilik adalet ile, Zenginlik sahavet ile,Kudret merhamet ile, Akıl feraset ile,Hayat zarafet ile değerlidir. Bunlar bir kuşun iki kanadı gibidir. Biri olmadan diğeri fayda sağlamaz.” Doğruluk Üzerine İki Hadis-i Şerif: «Dürüst ve güvenilir tüccar; Peygamberler, Sıddıklar ve Şehitlerle (Cennet’te) beraberdir.» «Doğruluğa yapışın. Çünkü doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür.. Yalandan kaçının çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür.» Tarihsel Mesele Platon Devlet adlı kitabında etik değerlere uygun yönetimi anlatır. Farabi Medine’tûl Fazıla adlı kitabında benzer hususları anlatır. Yusuf Has Hacip (Kutadgu Bilig) Nizam’ûl Mülk (Siyasetname) Platon’un Etik Piramidi Etik Katmanı Cesaret Katmanı Erdemli, ahlaklı, doğru, dürüst ve ideal insanlar Yöneticiler (Bilge İnsanlar) Koruyucular (Askerler) Yiğit ve cesur insanlar Üretim / Vergi Katmanı Çalışanlar (Halk) Çalışkan, azimli insanlar Farabi’ye göre erdemli bir toplumun yöneticisinde aranması gereken vasıflar: 1) Bünyesi sağlam, 2) Anlayışı kuvvetli, 3) Hafızası güçlü, 4) Kıvrak zekalı, 5) Belagati iyi, 6) İlmi seven, 7) Nefsine düşkün olmayan, 8) Doğru ve dürüst, 9) Malın mülkün değil, yüceliğin peşinde koşan, 10) Adaletli, 11) İyilere karşı ılımlı, kötülere karşı sert bir mizaçlı, 12) Cesur, 13) Ve en önemlisi de bilge. Tarihlerden beri mevcut olan bu sorun günümüzde de güncel ve küresel bir sorundur. Fuzuli’nin «selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar» deyimini düşünmek. Osmanlı’nın çöküş dönemindeki sorunları aklımıza getirmek. 1970’li yılların sonlarından itibaren “yolsuzluk”, “yozlaşma”, “kişisel çıkarların kamu yararından üstün tutulması” ve benzeri etik dışı davranışların yaygınlaştığı bilinen bir gerçektir. Kamu’da etik kararlar almak neden zor? Adaletli olmak neden zor? Etiği konuşmak kolay, etiği uygulamak zordur. Kamuda karar mercilerince etik karar almak zordur. Adil davranmak zordur. İnsan nefsi insanı adil olmamaya ve vicdanı da adil olmaya zorlar. “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendini, anababanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahitlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa Suresi, 135) “Bir günün adaleti, yetmiş yıllık ibadetten üstündür.” (Hadis-i Şerif) İş Ahlakı Kaldı mı? Esnaf ahlakı. Ahilik. Loncalar. Toplumda Güven Kaldı mı? Hangi kurum düşünün ki, güven erozyonu yaşanmasın! İnsanların birbirine güveni azalmaktadır. Bir olumsuz olay binlerce olumlu olayı gölgeliyor. (3 Y Girdabı) : Yozlaşma + Yolsuzluk + Yoksulluk Yozlaşmalar yolsuzlukları, yolsuzluklar da yoksulluğu beraberinde getiriyor. Sistem, kurallar ve kurumlar doğru ve yerli yerince uygulanmadığı müddetçe 3 Y’den kurtulmak mümkün değildir. Kamu ve Özel Sektörde Yaşanan Mesele Şirketlerde de etik dışı davranışlar yaygındır. Özel sektör kâr maksimizasyonu için ahlak ve etik tanımayabiliyor. “Amaca giden her yol mubahtır.” Niccolo Machiavelli Bir toplumda “Makyavelizm / Makyavelist yaygınsa ahlaklı kalmak mümkün mü? Düşünce” Kolay ve Zor Tarafları Var Çocukların ailede iyi yetiştirilmeleri Toplumda etik kültürünün ve ahlaki değerlerin yaygın uygulama alanı bulması Kamu yönetiminde etkin kurallar Sağlam bir sistem Sivil Toplum Kuruluşları Medya Bu unsurlar ahlak ve adalet yönünde ciddi ve hassas olurlarsa meselenin çözümü kolay Aksi halde zor’dur. Bir etik altyapının öğeleri arasındaki etkileşim, o ülkenin kültürel ve idari geleneklerine, kamu yönetimine genel yaklaşımına ve geçmişte etik davranışlara verdiği desteğe bağlıdır. Etik bir alt yapı; “Açıklık, saydamlık ve hesap verilebilirlik temelleri” üzerinde yükselmelidir. Sistem mi ? İnsan mı? Yönetici mi? Yönetilen mi? Etik bir yönetim açısından hangisi daha mühim? Ahlaka ve Adalete Dayanan Bir Yönetim İçin 10 Nokta alt 1- Ailede ve okulda ahlaki değerler konusunda özenle yetiştirilmiş kişiler, 2-Toplumda ahlak ve etik değerlerin önemli yer tutması, 3- Etkili bir yasal alt yapı, 4- Güçlü bir siyasi irade, 5- Etkin hesap verme mekanizmaları, 6- Uygulanabilir davranış kuralları, 7- Kamu yönetiminde uygun çalışma şartları, adil ve yeterli ücretler, 8-Etik konularda eş güdüm sağlayan kuruluşların varlığı 9- Kamu görevlilerini denetleyen etkin bir sivil toplum ve medya, 10- Etik değerler ve ahlak konusunun sürekli gündemde tutulması. Etik ve Eğitim / Ahlak ve Terbiye Ahlak öğretilebilir mi? Hal mi? Kâl mi? Aristo, «insanlar bilgisiz oldukları için ahlaksızlık ve etik dışı davranışları işlerler. Bilgili olanlar etik ve ahlaki davranışlar gösterirler» şeklinde bir görüşü savunur. Etik / Ahlak Ağacı Üniversite MESLEKİ EĞİTİM FELSEFİ/FİKRİ EĞİTİM Lise İlköğretim DEĞERLER EĞİTİMİ Yürek eğitimi mi, zihin eğitimi mi? Bu fotoğrafı çeken gazeteci Kevin Carter Dünyanın en prestijli Pulitzer Ödülü’nü aldı. Ama, aradan çok geçmeden intihar etti. Neden? Herşey meslek mi? Herşey görev mi? Nerede insanlık? Nerede vicdan? «Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, Bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren!» Mehmet Akif Ersoy Etik İlke ve Kuralları Doğruluk Tutarlılık Tarafsızlık Yasallık Ehliyet/Liyakat Eşitlik Saygı/Hoşgörü Gizlilik /Sır Saklama Kamu yararı Sadakat İyi örnek olmak Her meslek mensubunda bulunması gereken ilke ve değerler Kamu Yönetiminde Etik Dışı Davranışlar Ayrımcılık. Psikolojik yıldırma: Kişiyi iş yaşamından Kayırma. dışlamak, kasıtlı Haksız kazanç / Rüşvet / baskılar. Zimmet. Hakaret ve küfür. İstismar, sömürü: Yetkinin kötüye İnsanların adaletsiz kullanımı. kullanımı. Dedikodu. İhmal, savsaklama. İşe siyaset karıştırma. 40 Etik Dışı Davranışların Nedenleri Hırs Bilgisizlik Disiplinsizlik Denetim Eksikliği Yetersiz Eğitim İdeolojik Etkiler Psikiyatrik Bozuklular 41 Kamu Yönetiminde Etik Yönetim geçerli olmazsa ne olur? Adaletsiz yönetim geçerli olur. İşin ehli olmayanlar başa geçer. Kamu yönetimine olan güven azalır. Toplumda huzursuzluk meydana gelir. Etik dışı yönetimden can ve mal emniyeti olmaz. “Yozlaşma, Yolsuzluk ve Yoksulluk” ( 3 Y) toplumu ahtapotun kolları gibi sarar ve batışa doğru götürür. 3 Y neticede Devleti çöküşe götürür. Devletleri top ve tüfekle dışarıdan yıkmak zordur. Tarihte birçok Devlet içerideki çürümeden dolayı yıkılmıştır. Kamu yönetimindeki etik (ahlak) dışı davranışlar ve yolsuzlukların neden olduğu zararlar Ahlak dışı davranışlar, Cana zarar, Mala zarar, Topyekun Topluma, Devlete zarardır. “Devletlerin bekası için etik ve erdemli yönetim şarttır.” KAMU’DA ETİK DIŞI DAVRANIŞLARIN EN YAYGIN OLDUĞU ALANLAR 1- Mal ve hizmet alımları ile yapım işleri. 2- Taşıt kullanımı ile araç-gereç ve demirbaş iş ve işlemleri. 3- Personel alımı işleri. 4-Atama ve yükselme işlemleri. EMANET VE HASSASİYET Bir Kamu Görevlisi hangi makamda ve hangi görevde olursa olsun, Bulunduğu yerde ve kendisine tevdi edilen görevde “emanet şuuru” taşımalıdır. Azami hassasiyet içerisinde olmalıdır. “Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu!” Mehmet Akif Ersoy Hz. Ömer hassasiyeti ve emanet şuurunun ne kadarına sahibiz. “Hazreti Ömer İslam’ın büyük halifesi, Beyt’ûl mal’e hassasiyetin büyük abidesi, Bilirsiniz siz de, makamında iki mumun, Birisi kendisinindi, diğeri ise umumun, Özel bir iş için gelenler olduğunda yanına, Devlete ait mumu söndürürdü anında.” Etik, Ahlak ve Adalet Üzerinde Detaylı Düşünmek Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelerinize dönüşür, Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür, Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür, Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür, Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür, Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür, Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür. Mohandas Karamçand Gandi Etik ve Hukuk “Ahlak olmayan yerde kanunlar hiç bir şey yapamaz” Napolyon Hukuk: Toplumdaki sosyal, kültürel, ekonomik, mali ve diğer tüm ilişkileri düzenleyen ve bu ilişkilerde kurallara uymayanlara karşı devletin yaptırım gücünü belirleyen düzenlemeler bütünüdür. Hukuk kurallarının kaynağı, etik, ahlak ve vicdandır. Etik, hukuktan daha geniş ve daha kapsayıcıdır. Hukuk ve etiğin farkları Hukuk akıllara hitap eder, etik ise vicdanlara hitap eder. Hukukta yaptırım maddidir, etikte ise yaptırımlar manevidir. Hukuk kuralları yazılıdır. Etik kuralları ise daha çok vicdanlarda yazılıdır. Hukukun amacı adaleti gerçekleştirmektir. Buna karşın etiğin amacı “iyi”yi gerçekleştirmek ya da iyiye ve doğruya ulaşmaktır. Hukuk kuralları devlet tarafından oluşturulur. Etik kuralları ise devletin yanı sıra diğer kurum ve kuruluşlarca da oluşturulabilir. Her Etik Dışı Davranış Aynı Zamanda Yasa Dışı Bir Davranış mıdır? (Etik ve Hukuk İlişkisi) Her yasa dışı davranış aynı zamanda etik dışı davranıştır. Ancak, her etik dışı davranış aynı zamanda yasa dışı davranış demek değildir. Etik Olmayan Ancak Hukuki Olan Birkaç Husus Etik Olmayan Ancak Hukuki Olan Birkaç Husus Sonuç Dolaylı Vergiler (Katma Değer Vergisi Ekmek alan herkese Zengin de fakir de aynı miktarda alınıyor) aynı vergiyi ödüyor. Şerefiye ve hava parası Yüksek ve astronomik paralar Parası, malı ve mülkü çok olan bir kimsenin savurganlık yapması Dinimize ve vicdanımıza göre israf haramdır Bir örnek de siz söyleyin!!! Etik değil ancak yasal ETİK VE HUKUK Etik, ancak Yasal Değil kamu görevlisinin zor durumda kalan bir yaşlı insanı, mesela, yağmur altında ıslanan bir yaşlı insanı, makam arabasına alarak gideceği yer kadar götürmesi vb gibi durumlar. Etik Olan Bir Etik ve Yasal Yasal Olan Kamu görevlisinin görev yerine geç gelip erken ayrılması, iş sahiplerine karşı taraflı davranması, usulsüzlük ve yolsuzluk yapması ve gibi durumlar. Etik Olmayan Yasal Olmayan Etik Değil ve Yasal Değil Kamu görevlisinin kamu hizmeti bilinciyle hareket etmesi, görev yerine zamanında gelip gitmesi, adil ve tarafsız görev yapması, tasarrufa riayet etmesi vb gibi durumlar. Etik Değil, ancak Yasal Kamu görevlisinin yakınlarının da gireceği bir sınavın komisyonunda görev kabul etmesi, Kurumla iş ilişkisi olan bir firmadan kamu görevlisinin çocuğuna verilen bursun kabul edilmesi vb gibi durumlar. ETİK İKİLEM: Kamu görevlileri, karar verirken ya da bir eylemde bulunurken ikilemde kalabilmekte ve bazen karar vermekte zorluklar yaşayabilmektedir. Böyle durumlarda yetkilerin ve kaynakların adil, tarafsız, dürüst ve tutarlı bir bicimde nasıl kullanılacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bazı durumlarda, yasalar ve diğer hukuki düzenlemeler, bir kurumda ortaya çıkan ahlak dışı davranışların tanımlanmasında yetersiz kalabilmektedir. Böylesi yasal boşlukların bulunduğu “gri alanlar”da, karşılaşılan ikilemlerin çözümünde kamu görevlilerine yardımcı olacak etik ilke ve standartlar, en az yasalar kadar önemlidir. Etik ikilem, iki veya daha fazla yarışan değerin çatışma halinde olmasıdır. Eğer, çatışan bu değerlerden birisi korunursa, diğeri korunamamaktadır ya da bir veya daha fazlasını koruyabilmek için, diğerlerini göz ardı etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Kamu görevlilerinin günlük hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri pek çok etik ikilem bulunmaktadır. Bunları 4 grupta ele almak mümkündür: -Kamu görevlilerinin karşılaştıkları birinci ikilem türü, önlerindeki seçeneklerin hiç birisinin tam manasıyla tatmin edici olmadığı, onların içinden en az kötü ya da diğerlerine göre daha iyi olan seçeneğin belirlenmesi durumudur. Örnek Yıkılan bir köprünün yenisinin yapılması için acılan ihalede, ihaleye katılmak üzere başvuran firmaların hiç birisi, tam anlamıyla yeterli şartları taşımamaktadır. Ancak, yeni bir ihalenin açılması için gerekli zaman yoktur ve kararın bir an önce verilmesi gerekmektedir. Bu durumda, kamu görevlisi, yeterli şartları taşımayan firmalar içinde, diğerlerine göre en iyisini seçmek durumundadır. -İkinci ikilem turu, seçeneklerin birden fazlasının ya da tamamının kendi başına iyi olduğu ve birisinin seçilmesi durumunda diğerinden vazgeçilmesinin gerektiği bir durumdur. Burada kamu görevlisi, “en iyi”ler arasında bir secim yapmak durumundadır. Örnek Bir kamu görevine atamada, aynı okuldan ve aynı diploma derecesiyle mezun olan, yapılan sınavlarda da aynı performansı gosteren iki aday arasından birisinin tercih edilmesi, böyle zor bir secimi gerektirmektedir. -Üçüncü ikilem turu, farklı kişi ve gruplar üzerinde farklı etki ve sonuçlar doğurması muhtemel bir kararın verilmesidir. Burada en fazla kişiyi memnun edecek bir kararın verilmesi gerekmektedir. Örnek Bir kamu arazisinin, özel sektöre yatırımı teşvik amacıyla bedelsiz olarak tahsis edilmesi, bazı yerel topluluk üyelerini cevre kirliliği acısından rahatsız edebilecek, bazılarına da yeni iş imkanları temin edebilecektir. Bazıları kararı ekonomik gelişme yönünde olumlu olarak değerlendirirken, bazıları ise yolsuzluk olarak nitelendirebilecektir. -Kamu görevlilerinin karşılaşabilecekleri son ikilem turu, verecekleri kararın muhtemel sonucundan, kendilerinin ya da yakınlarının olumlu ya da olumsuz ve/veya dolaylı ya da dolaysız etkilenmeleri durumudur. Böyle bir durumda, “çıkar çatışması” söz konusu olmaktadır. Yani, karar alıcının bireysel çıkarları ile genel anlamda kamu çıkarı çelişmektedir. Bir kimsenin, kendi çıkarı aleyhine bir karar verebilmesi son derece güçtür. Böyle durumlarda, ilke olarak, karardan olumlu ya da olumsuz ve/veya dolaylı ya da dolaysız olarak etkilenebilecek kamu görevlilerinin, karar verme surecine katılmamaları gerekmektedir. Örnek Bir yöneticinin, amcasının arsasının da bulunduğu bir yerin kamulaştırılmasına karar verecek bir kurulun içinde yer alması. Etik mevzuatında etik dışı davranış olarak görülen ve gerekli şekilde tedbir alınmadığında, usulsüzlüğe, yolsuzluğa kapı aralayan bir kavram da çıkar çatışmasıdır. Çıkar çatışması durumunda, kişisel menfaat ile kamu menfaati karşı karşıya gelmektedir. İki menfaat çakışmaktadır. Kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranmak zorundadır. Çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar. Konuya ilişkin örnek vermek gerekirse, Bir kamu idaresinde görev yapan bir ihale komisyonu üyesinin bir arkadaşının da teklif verdiği bir ihalede görev almasına disiplin mevzuatı açısından herhangi bir engel yoktur, ancak etik açıdan engel bulunmaktadır. Bu nedenle, ilgili kamu görevlisi o ihaleden çekilmek zorundadır. Bu durum, etik mevzuatında “çıkar çatışması” olarak tanımlanmaktadır ve çok önemli görülmektedir. Netice olarak Etik İkilem kavramı etik uygulamarında büyük önem taşımaktadır. Özetle Etik İkilem:Kişisel yarar ile kamu yararının çatışma halinde olmasıdır. Eğer, çatışan bu değerlerden birisi korunursa, diğeri korunamamaktadır. Etik ikileme ve boşluğa düşmemek için etik ilke ve değerleri bilmek ve özümsemek gerekir. Kamu görevlilerine, etik ikileme düşmemeleri ve kamu yararını gözetmeleri noktasında rehberlik gerekmektedir. ETİK MEVZUATI VE TEŞKİLATI Kamu Yönetiminde Etik Mevzuatı ve Yönetimi noktasında 2004 yılından sonra yeni bir döneme girilmiştir. Ülkemizde kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilke ve kuralları 2004 yılına kadar olan dönemde çeşitli kanun ve yönetmelikler içerisinde dolaylı bir şekilde mevcut iken, 2004 yılından sonra, doğrudan ve kapsamlı bir şekilde ayrı bir mevzuat içerisinde toplanmıştır. Bu mevzuat 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliktir. Bu gelişmelerden sonra Kamu Yönetiminde Etik Yapılanma alanında gelişmeler sağlanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarında Etik Komisyonları oluşturulmuştur. Etik Mevzuatı 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun 2004 yılında çıkarılmış olup, ardından Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 2005 yılında yayımlanmıştır. Böylece etik ilke ve kurallar doğrudan ve kapsamlı bir şekilde bir mevzuatta toplanmıştır. 2004 yılından önce, Anayasa’da, 657 sayılı DMK’nda, ve başka yasa ve yönetmeliklerde etik konusuna ilişkin hükümler dolaylı da olsa mevcuttur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu etikle ilgili hükümler içermektedir. a) Etik Mevzuatı Kapsamındaki Hukuki Düzenlemeler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 5237 sayılı yeni “Türk Ceza Kanunu” 657 Sayılı “Devlet Memurları Kanunu” 2531 Sayılı “Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşlere Dair Kanun” 3628 Sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” 4982 sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” 5018 sayılı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” 5176 Sayılı “Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun” Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Denetim Görevlilerinin Uyacakları Mesleki Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik b) Anayasamızda Etik Konusuna İlişkin Hükümler: Anayasamızın 10’uncu maddesinde, “herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir”, 129’uncu maddesinde “memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler” ve 137’nci maddesinde “kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz” şeklinde belirlenen hükümler konumuzla yakından ilgilidir. c) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki Etik Davranış İlke ve Kuralları: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 3/C, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 28, 29, 30 ve 31. maddeleri de etik davranış ilke ve kurallarıyla yakından ilgilidir. Bu maddelerde geçen hükümleri uzun uzun yazmak yerine başlıklarını yazmak istiyorum. Bu başlıklardan bile anlamak mümkündür ki, ilgili hükümler etik konusuna ilişkindir. 657 sayılı DMK’nun 3/C maddesi “liyakat”, 6. maddesi “sadakat”, 7. maddesi “tarafsızlık ve Devlete bağlılık”, 8. maddesi “davranış ve işbirliği”, 9. maddesi “yurtdışında davranış”, 10. maddesi “amir durumunda olan Devlet Memurlarının görev ve sorumlulukları”, 11. maddesi “Devlet Memurlarının görev ve sorumlulukları”, 12. maddesi “kişisel sorumluluk ve zarar”, 13. maddesi “kişilerin uğradıkları zararlar”, 14. maddesi “mal bildirimi”, 15. maddesi “basına demeç ve bilgi verme”, 16. maddesi “resmi belge, araç ve gereçlerin yetki verilen mahaller dışına çıkarılmaması ve iadesi”, 28. maddesi “ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı”, 29. maddesi “hediye alma ve menfaat sağlama yasağı”, 30. maddesi “denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı”, 31. maddesi “gizli bilgileri açıklama yasağı” hakkındadır. d) Diğer Mevzuatta Etik Konusunu İlgilendiren Hüküm ve Kararlar: Anayasamız, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundan başka, bazı mevzuat içerisinde de etik davranış ilke ve kurallarını ilgilendiren çokça hükme rastlamak mümkündür. Bu mevzuatlara ilişkin isim vermek gerekirse, 2531sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşlere Dair Kanun, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gibi hukuksal metinlerde etik ilke ve kurallara rastlamak mümkündür. Bunlarla birlikte, Türkiye’nin taraf olduğu bazı Uluslararası Anlaşma ve Kararlarda da etik konusunda düzenlemeler mevcuttur. Bu kapsamda, OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesini, içeriğinde yolsuzlukla mücadeleyle ilgili öncelikli hedeflerin de yer aldığı Avrupa Birliği Müktesabatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Kararı söyleyebiliriz. Öte yandan, 26.12.2007 tarih ve 26738 sayılı resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği de etik konusunda hükümler içermektedir. e) Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun: Ülkemizde etik konusunu başlı başına ela alan konuya ilişkin doğrudan ve kapsamlı kurallar getirilmesi 2004 yılında çıkarılan 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun ile sağlanmıştır. Bu tarihten sonra etik konusundaki çalışmalar hız kazanmış ve Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 13.04.2005 tarih ve 25785 sayılı resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurumlarda üçer kişiden teşkil edilen Etik Komisyonları kurulmuş, etik konusunda eğitim çalışmaları artırılmıştır. Öte yandan, Başbakanlığın 2004/27 sayılı Başbakanlık Etik Kurulu konulu, 2005/16 sayılı Başbakan ve Bakanların Uğurlanma ve Karşılanmaları, Seyahatler ve Hediye Uygulaması konulu iki ayrı genelgesini, ayrıca Başbakanlık Etik Kurulunun Hediye Alma Yasağı hakkındaki 2007/1, Kamu Konutları Tahsis İşlemleri hakkında 2008/1 ve 24 Kasım Öğretmenler Günü hakkında 2008/2 sayılı genelgeleri, ayrıca, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kendisine yapılan müracaatlar üzerine verdiği kararlar uygulamada yer bulmuştur. f) 5176 Sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un Amacı ve Kapsamı Bu Kanunun amacı, kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri belirlemek ve uygulamayı gözetmektir. Bu Kanunun uygulanması sırasında, hangi görevliler kapsam dışıdır. Bu kanun, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ve üniversiteler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. g) Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve Kurumlarda Etik Komisyonları Etik Yönetimde Kurullar Başbakanlık bünyesinde bulunan Kamu Görevlileri Etik Kurulu (11üyeden oluşmaktadır) Kurum ve kuruluşlarda oluşturulan etik komisyonları (Bakanlıklarda Müsteşar yardımcısı Başkanlığında en az 3 üyeden oluşmaktadır) 69 h) Kamu Görevlileri Etik Kurulunun Yapısı: Kamu Görevlileri Etik Kurulu 11 üyeden oluşmaktadır. Bu Kurulun görevleri, - Kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilkelerinin tespiti, konuyla ilgili mevzuatın çıkartılması - Etik ilkelerin ihlal edildiği iddialarının incelenmesi ve araştırılması - Kamuda etik kültürünün geliştirilmesi Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun yapısı: Başkan ve üyeler Bakanlar Kurulu kararıyla atanıyor. -Eski Bakanlardan 1 -Eski İl belediye başkanlarından 1 -Yargıtay, Danıştay, Sayıştay emekli üyelerinden 3 -Eski Müsteşar, Büyükelçi, Vali ve Üst Kurul Başkanlarından 3 -Eski Rektör ve Dekanlardan 2 -Meslek kuruluşlarının eski tepe yöneticilerinden 1 Toplam 11 üye ı) Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Etik Komisyonlarının Görevi: Etik kültürünü yerleştirmek ve geliştirmek, Etik davranış ilkeleri konusunda karşılaşılan sorunlarla ilgili olarak tavsiyelerde bulunmak, Etik uygulamaları değerlendirmek, Hediye alma yasağının kapsamının belirlemek. 71 i) Kamu Görevlileri Etik Kuruluna nasıl başvurulur? KGEK kapsamına girmeyen konularda başvuru nasıl yapılır? En az genel müdür veya eşiti seviyedeki kamu görevlileri hakkında Kurula başvurulabilir. 5176 sayılı Kanun kapsamına girmeyen kamu görevlilerinin, etik davranış ilkelerine aykırı uygulamaları bulunduğu iddiasıyla yapılacak başvurular, ilgili kurumların yetkili disiplin kurullarında, Kurul tarafından çıkarılan yönetmeliklerde belirlenen etik davranış ilkelerine aykırılık olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Başvurular; a) Yazılı dilekçe, b) Elektronik posta, c) Tutanağa geçirilen sözlü başvuru yolları ile yapılır. Bir davranış etik dışı olsa da, yasa dışı (hukuk dışı) olmadığı müddetçe 657 sayılı DMK’nun disiplin hükümleri yönünden takibi gerekmez. Ancak etik mevzuatı açısından takibi gerekir. Kamu Görevlileri Etik davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre disiplin kurullarında inceleme usulü: Disiplin kurullarında inceleme ve karar verme usulü Madde 38 - 5176 sayılı Kanun ile bu Yönetmelik kapsamında bulunan ve Kurulun görev alanı dışındaki kamu görevlilerinin etik ilkelere aykırı davrandığı yolunda disiplin kurullarına yapılan başvurular, yetkili disiplin kurullarınca bu Yönetmelikte düzenlenen etik davranış ilkeleri ile başvuru usul ve esasları çerçevesinde incelenir. Bu kurulların verdiği etik ilkeye aykırı davranışın varlığı veya yokluğu konusundaki kararlar ilgili kurum veya kuruluş yetkilisine, hakkında başvuru yapılan kamu görevlisine ve başvuru sahibine bildirilir. Disiplin kurullarının kararları kamu oyuna duyurulmaz. Etik Dışı Davranışlarda Bulunanlara Uygulanan Yaptırımın Niteliği Nedir? Genel Müdür ve Eşiti Görevde Bulunanlardan Etik Dışı Davranışta Bulunduğu Tespit Edilenlere Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kararıyla Resmi Gazetede İlan Edilerek “Etik Dışı Davranışlarda Bulunmuştur” Şeklinde Bir Yaptırıma Tabi Tutulmaktadır. Yandaki Bölümde Sayılanlar Dışında Kalan Kamu Görevlileri İçin Uygulanacak Yaptırım İlgili Disiplin Kuruluna Yapılacak Başvuru İle Başlar. Bu Kamu Görevlilerine de Eğer Etik Dışı Davranışlarda Bulunduğu Tespit Edilmişse Buna İlişkin Tebligat Yapılmaktadır. Etik Dışı Davranışlarda Bulunan Kamu Görevlilerine Uygulanan Yaptırım Esasında Manev Bir Yaptırımdır. KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Etik Davranış İlkeleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir. (18 ilke mevcuttur) Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci (md.5) Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı (md.15) Halka hizmet bilinci (md.6) Kamu malları ve kaynaklarının kullanımı (md.16) Hizmet standartlarına uyma (md.7) Savurganlıktan kaçınma (md.17) Amaç ve misyona bağlılık (md.8) Bağlayıcı açıklamalar ve gerçek dışı beyan (md.18) Dürüstlük ve tarafsızlık (md.9) Saygınlık ve güven (md. 10) Nezaket ve saygı (md.11) Yetkili makamlara bildirim (md12) Çıkar çatışmasından kaçınma (md.13) Görev ve yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması (md.14) Bilgi verme, saydamlık ve katılımcılık (md.19) Yöneticilerin hesap verme sorumluluğu (md.20) Eski kamu görevlileriyle ilişkiler (md.21) Mal bildiriminde bulunma (md.22) KAMU HİZMETİ BİLİNCİ????? HALKA HİZMET BİLİNCİ????? Etik ilkeler esasta, KAMU HİZMETİ BİLİNCİ / HALKA HİZMET BİLİNCİNİ GELİŞTİRMEK İÇİNDİR. Etik ilkeler, iyi davranışta bulunma ve kötü davranışlardan kaçınma konusunda, kamu görevlilerine rehberlik ederler. Devlete olan güveni artırırlar ve kamu örgütlerindeki yönetsel davranış standartlarını yükseltirler. Çıkarların çatıştığı durumlarda karar vericilere yol gösterirler. a) Çıkar Çatışmasından Kaçınmak: Çıkar çatışması nedir? Kamu hizmetleri alanında çıkar çatışması “kamu görevlisinin kişisel menfaatinin, kamusal görev ve sorumluluklarının tam olarak yerine getirilmesini engelleyen ya da etkileyen her şeydir. Çıkar çatışmasında üç boyut bulunmaktadır. İlk olarak, özel ya da kişisel (maddi ya da maddi olmayan) bir menfaat söz konusudur. İkinci olarak, kamu görevlisinin özel menfaati kamusal (resmi) göreviyle çatışma halindedir. Son olarak, çıkar çatışması görevin yerine getirilmesi ile ilgili ilkelerle çatışmaktadır. Çıkar çatışması ile yolsuzluk arasında güçlü bir ilişki olmakla birlikte, çıkar çatışması yolsuzluğu ifade etmez. Bununla birlikte, bir kamu görevlisinin özel menfaati nedeniyle yaptığı uygunsuz davranışı bir biçimde yolsuzlukla sonuçlanabilir. Esas olarak, çıkar çatışmasının söz konusu olduğu bir durumda, kamu görevlisinin özel menfaati resmi görevlerini nesnel ve tarafsız bir biçimde yerine getirmesini etkiler. Çıkar çatışmasının sonucunda genel olarak iki türlü yararlanma sözkonusudur. Maddi ve maddi olmayan çıkar çatışması. Maddi çıkar çatışması gerçek ya da potansiyel bir mali kazancı içerir. Bu tür kazançlar kamu görevlisi ya da kamu görevlisinin bir aile üyesinin devlet ihalelerine giren bir şirketin mülküne ya da o şirketin hisselerine sahip olmasını veya o şirkette bir görevinin bulunmasını ya da hediye ve ikram kabul etmeyi veya ikinci bir işten gelir temin etmeyi içerir. Paranın el değiştirmesi gerekmez - söz konusu menfaat imar planlarında yapılan bir değişiklik sonucunda mülkün değerinin artması ya da taahhüt işi için teklif verenlerden birinin özellikle seçilmesi biçiminde ortaya çıkabilir. Örneğin, belediye meclisine başvuruda bulunan bir kişi belediye meclis üyesinin ortak olduğu bir şirkete bağışta bulunursa, potansiyel bir çıkar çatışması söz konusudur. Bu durumda, belediye meclis üyesi başvuruyu incelerken yapılan bağıştan etkilenebilir Maddi olmayan çıkar çatışmasının mali bir boyutu bulunmamaktadır. Bu tür çatışmalar kişisel ya da aile ilişkilerinden veya spor, toplumsal veyahut kültürel faaliyetlerden kaynaklanabilir. Örneğin, çocuğu mahalli bir anaokuluna giden belediye şehir plancısı bu anaokuluna gönüllü olarak planlar çizerse, onaylanacak planlarla ilgili kişisel bir menfaati söz konusu olacaktır ve planla ilgili olarak yapacağı başvurunun tarafsız bir biçimde değerlendirilmesi bundan etkilenecektir. Mevzuattaki tanım. Çıkar çatışması; kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözüken ve kendilerine, yakınlarına, arkadaşlarına ya da ilişkide bulunduğu kişi ya da kuruluşlara sağlanan her türlü menfaati ve onlarla ilgili mali ya da diğer yükümlülükleri ve benzeri şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder. Kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranır, çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar. (Yönetmelik, md.13) Çıkar Çatışmasından kaçınmak neden önemli? Çıkar çatışmasının bulunduğu durumlarda, yolsuzluk veya yozlaşma ihtimali bulunmaktadır. Görevi tarafsız ve objektif şekilde yerine getirmeyi etkileme ihtimali var. Etkilemese bile dışarıdan bakanlarca etkiliyormuş gibi algılanması söz konusu. Özel çıkar – Kamu çıkarı Kamu görevlisinin vereceği kararın ya da bulunacağı davranışın muhtemel sonucundan, kendisinin ya da yakınlarının olumlu ya da olumsuz ve/veya dolaylı ya da dolaysız etkilenmeleri durumu çıkar çatışmasını ortaya çıkarabilmektedir. Kamu görevlisinin yapacağı işlem, eylem veya alacağı karardan olumsuz olarak etkilenecek ya da bunlardan çıkar sağlayacak kişilerin içinde, kendisinin ya da eş, dost, akraba, arkadaş, daha önceki işinden tanıdığı kimselerin (objektif olarak davranmasını etkileyebilecek herkes) bulunması, çıkar çatışmasını ortaya çıkarmaktadır. Kamu görevlisi karar mekanizmasından çekilmelidir. Kamu görevlisi aşağıdaki konularda şahsi sorumluluğa sahiptir Herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda uyanık olmak; Bu tip bir çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atmak; Bu tip bir çıkar çatışmasının farkına varır varmaz bunu üstlerine bildirmek; Böyle bir durumdan geri çekilmek ya da çıkar çatışmasından kaynaklanan herhangi bir menfaatten kendisini tecrit etmek için verilecek nihai karara razı olmak. Çıkar Çatışması Türleri Gerçek çıkar çatışması : Bir kamu görevlisi görevini yerine getirirken özel çıkarlarının etkisinde kalacağı bir konumdadır. Algınan çıkar çatışması: Bir kamu görevlisi görevini yerine getirirken özel çıkarlarının etkisinde kalacağı bir konumda görünür. Potansiyel çıkar çatışması: Bir kamu görevlisi ileride görevini yerine getirirken özel çıkarlarının etkisinde kalacağı bir konumdadır. Etik Kurallar Çıkar Çatışması durumlarında aşağıdaki sonuçlardan birisini gerektirir. Kaçınma Beyan Mahrum bırakma ya da istifa Çekilme Konuya ilişkin örnekler: - İl Müdürlüğünce bir okul inşaatı için ihaleye çıkılmıştır. İhale komisyonu başkanı Tarık Bey ihale için başvuran firmalardan birisinin sahibinin kendisinin çocukluk arkadaşı Vedat bey olduğunu tekif mektuplarını incelerken farketmiştir. - İl Müdürlüğünde Mühendis Ziya Bey, çevre denetimi yapmak için görevlendirilmiştir. Ziya Bey çevre denetimi yapılacak şirketlerin listesine baktığında eşinin çalıştığı Şirketin de listede olduğunu görmüştür. Eşi, Ziya Bey’e çevre denetimi yaparken Şirkete ayrıcalıklı davranmasının istikbali için önemli olduğunu söylemektedir. Kamu görevlileri bu iki durumda ne yapmalıdır? Her iki durumda da ilgili kamu görevlileri etik davranarak çıkar çatışmasına girmeyecek ve görevden affını isteyeceklerdir. Bir kamu idaresinde görev yapan bir ihale komisyonu üyesinin bir arkadaşının da teklif verdiği bir ihalede görev almasına disiplin mevzuatı açısından herhangi bir engel yoktur, ancak etik açıdan engel bulunmaktadır. Bu nedenle, ilgili kamu görevlisi o ihaleden çekilmek zorundadır. Bu durum, etik mevzuatında “çıkar çatışması” olarak tanımlanmaktadır ve çok önemli görülmektedir. İl Müdürlüğünde görev yapan Mühendislerin çevre denetimi yapmak için görevlendirildikleri yerde eşi veya akrabasının görev yapması disiplin mevzuatı bakımında bir sakınca teşkil etmez. Ancak etik açısından mahzur teşkil eder. -Bir ihalede kontrol mühendisi olarak görev yapan Selçuk Bey, firma sahiplerine ait tatil köyünde ailece ücretsiz tatile davet edilmiştir. Selçuk Bey, davete icabet ederek ailece bir hafta ücretsiz tatil yapmış, tatil dönüşü firmaya ait hak edişleri kontrol ederken imalatlarda eksiklik olduğunu tespit etmiştir. Eksiklikleri firma sahibine ileteceği sırada, firma sahibi Selçuk Beye,tatilden memnun kalıp kalmadığını sormuştur. Bu durumda Selçuk Bey nasıl davranacaktır? Örnekte, firma sahibi, Selçuk Beyi ücretsiz tatile göndererek ona kişisel bir çıkar sağlamıştır. Bu durumda Selçuk Bey iki şekilde davranabilir: Birinci durumda, kendisine sağlanan kişisel çıkardan etkilenebilir ve hak edişleri imzalarken, imalattaki eksiklikleri görmezden gelebilir. İkinci durumda, kendisine sağlanan kişisel çıkardan etkilenmez ve imalattaki eksikliklerin giderilmesini firmadan isteyebilir. Ancak bu durumda; Selçuk Bey’in firmanın tatil köyünde tatil yaptığını bilen üçüncü kişiler, Selçuk Beyin görevini kötüye kullandığını düşüneceklerdir. Öte yandan, aşağıdaki örnekte görüldüğü üzere, çıkar çatışmaları, çoğu zaman olayın dışındaki kişilerce bilinemez ve tespit edilemez. -Başka Bir Örnek: Sınav komisyonunda görevli Emel Hanım, başvuru listesini incelediğinde, amcasının oğlunun da müracaatta bulunduğunu öğrenmiştir. Evli olan Emel Hanım’ın soyadı evlilik nedeniyle değiştiği için, kuzeniyle soyadı benzerliği bulunmamaktadır. Sınavdan önceki gece arayan amcası, kuzenine yardımcı olması için ricada bulunmaktadır. Bu örnekte görüldüğü üzere, çıkar çatışmaları, çoğu zaman olayın dışındaki kişilerce bilinemez ve tespit edilemez.Bu nedenle, kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranır, çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar (md. 13). Çıkar Çatışmasından Kaçılmazsa bu durum bir yolsuzluk mudur yoksa usulsüzlük müdür? Etik mevzuatında etik dışı davranış olarak görülen ve gerekli şekilde tedbir alınmadığında, usulsüzlüğe, yolsuzluğa kapı aralayan bir durumdur çıkar çatışması. Çıkar çatışması durumunda, kişisel menfaat ile kamu menfaati karşı karşıya gelmektedir. İki menfaat çakışmaktadır. Kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranmak zorundadır. Çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar. Burada şunu belirtmekte fayda vardır “Çıkar çatışması ≠ Yolsuzluk” Çıkar çatışmasının bulunduğu durumlarda, yolsuzluk veya yozlaşma veya usulsüzlük “ihtimal”i bulunmaktadır. Böyle bir durumda yolsuzluk yapılması ihtimali yüksektir; ancak bu ihtimal yolsuzluk, usulsüzlük yapıldığı anlamına gelmemektedir. b) Hediye Alma Yasağına Uymak: Kamu görevlisinin tarafsızlığını, performansını, kararını veya görevini yapmasını etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan, ekonomik değeri olan ya da olmayan, doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edilen her türlü eşya ve menfaat hediye kapsamındadır. Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar. Uluslararası ilişkilerde nezaket ve protokol kuralları gereğince, yabancı kişi ve kuruluşlar tarafından verilen hediyelerden, 3628 sayılı Kanunun 3. maddesi hükümleri saklı kalmakla birlikte, sözkonusu maddede belirtilen sınırın altında kalanlar da beyan edilir. (Yönetmelik md.15) Aşağıda belirtilenler hediye alma yasağı kapsamındadır: -Görev yapılan kurumla iş, hizmet veya çıkar ilişkisi içinde bulunanlardan alınan karşılama, veda ve kutlama hediyeleri, burs, seyahat, ücretsiz konaklama ve hediye çekleri, -Taşınır veya taşınmaz mal veya hizmet satın alırken, satarken veya kiralarken piyasa fiyatına göre makul olmayan bedeller üzerinden yapılan işlemler, -Hizmetten yararlananların vereceği her türlü eşya, giysi, takı veya gıda türü hediyeler, -Görev yapılan kurumla iş veya hizmet ilişkisi içinde olanlardan alınan borç ve krediler. ( Yönetmelik md.15) Hediye Alma Yasağı Kapsamı Dışındakiler Aşağıda belirtilenler hediye alma yasağı kapsamı dışındadır: -Görev yapılan kuruma katkı anlamına gelen, kurum hizmetlerinin hukuka uygun yürütülmesini etkilemeyecek olan ve kamu hizmetine tahsis edilmek, kurumun demirbaş listesine kaydedilmek ve kamuoyuna açıklanmak koşuluyla alınanlar (makam aracı ve belli bir kamu görevlisinin hizmetine tahsis edilmek üzere alınan diğer hediyeler hariç) ile kurum ve kuruluşlara yapılan bağışlar, -Kitap, dergi, makale, kaset, takvim, cd veya buna benzer nitelikte olanlar, c) Halka açık yarışmalarda, kampanyalarda veya etkinliklerde kazanılan ödül veya hediyeler, -Herkese açık konferans, sempozyum, forum, panel, yemek, resepsiyon veya buna benzer etkinliklerde verilen hatıra niteliğindeki hediyeler, -Tanıtım amacına yönelik, herkese dağıtılan ve sembolik değeri bulunan reklam ve el sanatları ürünleri, -Finans kurumlarından piyasa koşullarına göre alınan krediler. ( Yönetmelik md.15) Çıkar Sağlama Amacıyla Verilen Hediyeler Araba ya da ev tahsis etmek, tuttuğu takımın kombine maç biletlerini hediye etmek, konferans verdirmek, inceleme amaçlı gezilere davet etmek, tatil masraflarını karşılamak vb. Bu kapsamdaki hediyeler genellikle sembolik olmanın ötesinde kamu görevlisine belli bir çıkar sağlamayı hedeflemektedir. Hediye ve Beklentiler Hediyeyi verenin bir menfaat elde etme ya da hizmetin kolayca ve süratle görülmesi yönünde bir beklentisi bulunmaktadır. Bu durumda hediyeyi veren, ayrıcalıklı işlem yapmasını beklediği kamu görevlisine, önceden meşruiyet kazandırılmış çıkarlar sağlama yoluna gitmekte, böylece doğrudan rüşvet vermenin risklerini en aza indirmeye çalışmaktadır. Hediye ve Tuzak Etik değerlere önem veren bir kamu görevlisi rüşvet almaz veya kişisel bir menfaat sağlamaz; ancak, kendisine verilen ve ilk anda masum, zararsız ve tehlikesiz olarak görülebilecek hediyeleri kabul edebilir. Ancak, bu bir “bubi” tuzağı gibidir. Örnek: Hediye Sonrasında Beklentiler -Doktor Ayla Hanım, bir ilçede görev yapmaktadır. Hastalarından meyve, sebze vb. hediye kabul etmektedir. Hediye getiren hasta Behiye Hanım, sağlık güvencesi olmayan bir komşusunun kullandığı bir ilacı kendi reçetesine yazmasını istediğinde doktor Ayla Hanım nasıl davranacaktır? Almanya’da çalışan Gurbetçi Remzi, belediyeye bir araç hediye etmiştir. Aracı belediyenin İmar Müdürü kullanmaktadır. Gurbetçi Remzi, inşaat için hazırladığı projesinin inşaat izninin kısa zamanda çıkarılması talebi karşısında Müdür nasıl davranacaktır? -Öğrenci Yaşar, öğretim üyesi Kemal Bey’in, çok hoşlandığını bildiği baklavayı, memleketi Gaziantep’ten gelirken hediye olarak getirmiştir. Öğrenci Yaşar’ın, kritik durumda olan notunun iyileştirilesi konusundaki talebi karşısında öğretim üyesi Kemal Bey nasıl davranacaktır? Elbette hediyenin etkisi altında kalacaklardır. Bu nedenle baştan tedbir alıp yanlışlığa kapı aralamamak gerekir. İyi Niyetle Verilen Hediyeler Hediye verenin herhangi bir menfaat beklentisi bulunmamaktadır. Örneğin, yabancı bir ülkeyi ziyaretinde Devlet adamlarına verilen hediyeler. Yılbaşında verilen ajanda ve benzeri hediyeler bu kapsamda değerlendirilebilir. Memnuniyetin ifadesi olarak hediye Aldığı kamu hizmetinden memnun kalan bir vatandaş, memnuniyetini ifade etmek için kamu görevlisine içinden gelerek “bahşiş” olarak da adlandırılabilen hediyeler verebilmektedir. Hastanede yatan bir hastanın kendisine iyi muamele eden hemşirelere taburcu olduktan sonra getirdiği bir pasta buna örnek olarak verilebilir. Bu tür hediyeler daha çok sembolik niteliktedir. Hediye konusunda çeşitli özel durumlar: Bazı durumlarda, hediyeyi veren başlangıçta niyetini açıkça belli etmemektedir. Çoğu zaman hediyenin verildiği anda kamu görevlisi ile hediyeyi veren arasında hizmetle ilgili bir bağlantı da bulunmamaktadır. Böyle durumlarda kamu görevlisi hediyeyi verenin uzun dönemdeki niyetini sezememekte ve durumdan şüphelenmeyerek hediyeyi kabul etmektedir. Hediye konusunda çeşitli özel durumlar: Ancak bazı durumlarda da hediyeyi verenin niyeti açıkça belli olmaktadır. Örneğin, bazı firmalar promosyon adı altında hediye ve numune ilaç dağıtmakta ve hekimlerin kendi ilaçlarını yazmalarını sağlamak amacıyla, tıp kongrelerinde onların konaklama, ulaşım ve kongre kayıt ücretlerini karşılamaktadır. Yine kamu hizmetlerini ihale yoluyla yürüten yüklenici firmalar, hak edişlerde kolaylık sağlaması amacıyla kontrol mühendislerine araç tahsis etmekte ve çeşitli hediyeler vermektedir. Uluslararası İlişkilerde Hediyeler Yönetmeliğin 15. maddesinde 3628 sayılı Kanunun 3. maddesine atıf yapılarak uluslararası ilişkilerde nezaket ve protokol kuralları gereğince, yabancı kişi ve kuruluşlar tarafından verilen hediyeler yasak kapsamı dışında tutulmaktadır. 3628 sayılı Kanuna göre, yabancı devlet, milletlerarası kuruluş ya da Türk uyruğunda olmayan herhangi bir özel veya tüzel kişi veya kuruluş tarafından verilen ve alındığı tarihteki değeri on aylık net asgari ücret toplamını aşmayan hediyeler alınabilir. Bunun üzerindeki hediye ve hibe niteliğindeki eşyaların alındıkları tarihten itibaren bir ay içinde kuruma teslim zorunluluğu bulunmaktadır. Kanuna göre limitin altındaki hediyelerin bildirilme zorunluluğu yoktur. Buna karşın, Yönetmeliğin 15. maddesi ile limitin altındaki hediyelere de beyan zorunluluğu getirilmiştir. Hediye Konusunda Kamu Görevlisinin Kendisine Sorabileceği Anahtar Soru “Ben kamu görevlisi olmasaydım ya da bu makam ve mevkide bulunmasaydım, bu hediye yine de bana verilecek miydi?” Cevap kesinlikle EVET ise hediye alınabilir. Cevap HAYIR ise ya da tereddüt varsa hediye reddedilmelidir. Hediye Yasağı Konusunda Başka Örnekler: -Devlet hastanesinde memur olarak görev yapan memur Sinan Bey, izin dönüşü hemşerisi Vali yardımcısı Serhat Beyi ziyaret etmek amacıyla makamına gelmiş, kendisinin yerinde olmadığını görünce sekreterine Köyünden getirdiği bir pekmez, yoğurt, yumurta gibi yöresel hediyeleri bırakmıştır. Serhat Bey makamına dönünce bu hediyeleri sekreterine kimin getirdiğini sormuş, Sinan Beyin Getirdiğini öğrenince, “hemşerim memleketten getirmiştir” düşüncesiyle pekmez, yoğurt ve yumurtaları ailece yemiştir. Üç gün・ sonra Sinan Bey tekrar Serhat Beyi ziyaret etmiş, döner sermayeden daha iyi bir ücret alacağı bir göreve getirilmesine yardımcı olmasını istemiştir. Normalde böyle ricaları kabul etmeyen Serhat Bey, yediği o hediyeleri hatırlayarak, Sinan Beyin ricasını yerine getirmek için girişimlerde bulunmuştur. Şimdi Vali Yardımcısı Serhat Bey nasıl davranacaktır? -Mehmet Bey, hastanede yattığı sürece kendisine samimi ve güler yüzle davranan hemşirelere, taburcu olduktan sonra bir pasta hediye etmiştir. -Sadık Bey, hayatında ilk kez ev sahibi olmanın ve işlemlerin hızlı tamamlanmasının mutluluğuyla, işlemleri yürüten tapu memuru Semra Hanıma 20 TL vermiştir. -İhalede kontrol mühendisi olarak görev yapan Aykut Bey’e, hak edişlerde kolaylık göstermesi beklentisiyle firma tarafından araç tahsis edilmiştir. aracın yakıt giderleri de firma tarafından karşılanmaktadır. Aykut Bey arabayı özel işlerinde de kullanmaktadır. Bu davranışlardan hangisi normal, hangisi anormaldir? Başka Örnekler: (Doğru ya da yanlış olanları belirleyin) -Hayırsever Sıdıka Hanım, ilköğretim okulundaki dersliklerde kullanılmak üzere 20 bilgisayar bağışlamıştır. Bilgisayarların demirbaş kaydı yapılmış ve okulun internet sitesinde duyurulmuştur. -Selim Bey, kızının okuduğu okula matematik öğretmeni Semra Hanımın kullanması için dizüst bilgisayar hediye etmiş, okul müdürü bilgisayarı demirbaşa kaydetmiş, ardından Selim Beyin kızının derslerine giren matematik Öğretmeni Semra Hanıma tahsis etmiştir. -İşadamı Sadık Bey, hastaneye diyaliz makinesi bağışlamıştır. -Yeni atanan Vali İhsan Beye hoş geldiniz ziyaretinde bulunan müteahhit Sami Bey, kıymetli bir el halısı hediye etmiştir. -Yaşlı bir teyze, askere giden çocuğuna yardımda bulunan Kaymakam Esat Beye, hindi hediye etmiştir. - Başarılı çocuklara Yardım Derneği, derneği denetlemekle görevli evli Selma Hanımın kızına burs vermektedir.- - Sınıf anneleri öğretmen Neriman Hanıma, öğretmenler gününde 22 ayar bir bilezik hediye etmişlerdir. -Memur Burhanettin Beye, kurumun iş yaptığı firmalardan birisi takvim hediye etmiştir. -Defterdar Kemal Bey, kızının düğünü için piyasa fiyatının yarısına düğün salonu kiralamıştır. Hediye Verme Yasağı Kamu görevlileri, kamu kaynaklarını kullanarak hediye veremez, resmi gün, tören ve bayramlar dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişiye çelenk veya çiçek gönderemezler; görev ve hizmetle ilgisi olmayan kutlama, duyuru ve anma ilanları veremezler. (Yönetmelik md. 15) Örnek; Belediye başkanlarının Belediye Bütçesinden düğünlerde altın takması yasaktır. Hediye yasağına uymak gerek. Aksi hâlde çeşitli tuzaklar mevcuttur. Tuzağa düşmemek için prensipli olup hediye almamak en doğrusudur. c) Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci Kamu görevlileri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde; sürekli gelişimi, katılımcılığı, saydamlığı, tarafsızlığı, dürüstlüğü, kamu yararını gözetmeyi, hesap verebilirliği, öngörülebilirliği, hizmette yerindeliği ve beyana güveni esas alırlar. (Yönetmelik, md. 5) d)Halka Hizmet Bilinci Kamu görevlileri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde; halkın günlük yaşamını kolaylaştırmayı, ihtiyaçlarını en etkin, hızlı ve verimli biçimde karşılamayı, hizmet kalitesini yükseltmeyi, halkın memnuniyetini artırmayı, hizmetten yararlananların ihtiyacına ve hizmetlerin sonucuna odaklı olmayı hedeflerler. Halka Hizmet Bilinci: Örnekler Evde bakım hizmeti Emekli maaşının eve getirilmesi Öğlene kadar evraklarını eksiksiz teslim et, öğleden sonra tapunu al Arıza bildiren aboneye geri dönerek memnuniyetinin sorulması Yapılacak hizmetlerle ilgili halkın beklentilerini önceden tespit etme (anket, referandum) Arızaların giderilmesi için standart süreler belirleme Çevre izin belgelerinin “e - çevre izin” sistemiyle internetten verilmesi. e)Hizmet Standartlarına Uymak Kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve diğer personeli, kamu hizmetlerini belirlenen standartlara ve süreçlere uygun şekilde yürütürler, hizmetten yararlananlara iş ve işlemlerle ilgili gerekli açıklayıcı bilgileri vererek onları hizmet süreci boyunca aydınlatırlar. (Yönetmelik, md. 7) “Kamu görevlisi olarak vatandaşın iş ve işlemlerini zorlaştırmamalı, kolaylaştırmalıyız.” Hizmet Standartlarına Uyma: Örnekler Belirlenen standartlara ve süreçlere uygun şekilde yürütme: Bir örneklik, yeknesaklık Danışma hizmetleri: Nitelikli ve kurumun her işini iyi derecede bilen personelin danışmada görevlendirilmesi Afiş, broşür vb. yönlendiriciler f)Amaç ve Misyona Bağlılık Kamu görevlileri, çalıştıkları kurum veya kuruluşun amaçlarına ve misyonuna uygun davranırlar. Ülkenin çıkarları, toplumun refahı ve kurumlarının hizmet idealleri doğrultusunda hareket ederler. (Yönetmelik, md. 8) Örnek: Kaymakam Bora Bey, Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin bütçesinden lojmanının tadilatını yaptırmış ve makam aracı almıştır. g)Dürüstlük ve Tarafsızlık Kamu görevlileri; tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler, görevlerini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar, insan hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunamazlar.(Yönetmelik, md. 9) Örnek 1 İnsan Kaynakları Müdürü Coşkun Bey, kurum personeli üzerinde bir anket uygulamak isteyen araştırmacının müracaatını incelemiş, ankette yer alan sorulardan bazılarının ileride başına iş açabileceğini düşünerek konuyu kurumun üst yöneticisine havale etmiştir. Örnek 2 İl Sağlık Müdürü Yakup Bey, tıpta uzmanlık sınavına hazırlanan ve hastaların yoğun olduğu bir sağlık ocağında görev yaptığı için sınava hazırlanacak zaman bulamayan yeğeni pratisyen hekim Tayfun Beyi, hasta yoğunluğunun olmadığı bir yere görevlendirmiştir. Örnek 3 Genel Müdür Faruk Bey, milletvekili adaylığı için görevinden istifa etmiştir. Haluk Beyin seçim kampanyasını büyük ölçüde kurumun ihaleli işlerini yürüten işadamı Turan Bey finanse etmiştir. Milletvekili seçilemeyen Faruk Bey, Genel Müdür olarak göreve geri dönmüştür. Turan Bey, Faruk Beyden hak ediş ve ödemelerde ayrıcalık beklemektedir. Kamu görevlileri, takdir yetkilerini, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, her türlü keyfilikten uzak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanırlar. Kamu görevlileri, gerçek veya tüzel kişilere öncelikli, ayrıcalıklı, taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı muamele ve uygulama yapamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alan bir davranışta bulunamazlar, kamu makamlarının mevzuata uygun politikalarını, kararlarını ve eylemlerini engelleyemezler. (Yönetmelik, md. 9) h)Saygınlık ve Güven Kamu görevlileri, kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranırlar ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını davranışlarıyla gösterirler. Halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınırlar.(Yönetmelik, md. 10) Örnek 1 Devlet hastanesinde iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Tijen Hanım, tetkiklerini yaptırmaları için hastalarını önceden anlaştığı tıbbî görüntüleme merkezine yönlendirmektedir. ヨ Örnek 2 Serpil Hanım, nüfus cüzdanını yenilemek ・üzere nüfus müdürlüğüne gitmiş, sıra numarası almış ve beklemeye başlamıştır. Sıra kendisine geldiğinde, mesainin bittiği ve yarın gelmesi gerektiği kendisine bildirilmiştir. Örnek 3: Huzur evinde görev yapan Melahat Hanım, yatağa bağımlı yaşlıların temizliğini yaparken, onlara bağırıp 軋 çağırarak hakaret etmektedir. Örnek 4 Belediye Başkanı Musa Bey, Müdür Nedim Beyin istifa ederek seçimlerde kendisine rakip olacağını duymuştur. Bunun üzerine hemen Nedim Bey hakkında bir soruşturma başlatmış, görevlendirdiği soruşturmacıyı etkileyerek gerçeğe aykırı bir rapor düzenlenmesini sağlamış ve Nedim Beye disiplin cezası vermiştir. Örnek 5 Vergi denetmeni Tarkan Bey, denetlemek üzere gittiği bir özel hastanenin sahibine, muhasebe kayıtlarında ciddi açıklar bulduğunu, ancak Kendisine ücretsiz check-up yapılması durumunda bunları görmezden gelebileceğini söylemiştir. Örnek 6 Genel Müdür Semih Bey, kaba inşaat halinde bir ev satın almıştır. Kurumun ihaleli işlerini yürüten firma sahibi Cevdet Bey, Semih Beye, evinin ince işlerini ve bahçe düzenlemesini sembolik bir ücret karşılığında tamamlamayı teklif etmiştir. ı)Nezaket ve Saygı Kamu görevlileri, üstleri, meslektaşları, astları, diğer personel ile hizmetten yararlananlara karşı nazik ve saygılı davranırlar ve gerekli ilgiyi gösterirler, konu yetkilerinin dışındaysa ilgili birime veya yetkiliye yönlendirirler. (Yönetmelik, md. 11) Örnek Kamu Görevlisi (Etik Davranan Kamu Görevlisi) Selahattin Bey uzun çalışma hayatı boyunca zorla sahip olduğu evinin tapusunu kaybetmiş, bir komşusu kendisine tapusunu bulan kimsenin evini satabileceğini söylemiştir. Telaşla tapu müdürlüğüne gelen Selahattin Bey, durumu sormak üzere doğrudan tapu müdürünün odasına girmiştir. Önünde incelemesi gereken onlarca evrak bulunan tapu müdürü yaşlı adamı dinlemiş, belgeyi bulan kişinin evini satamayacağını defalarca uygun bir dille kendisine anlatmıştır. Ancak yaşlı adam anlatılanlarla ikna olmamaktadır. Bunun üzerine tapu müdürü gülümseyerek yaşlı adama, tapusunu kaybettiğine dair bir dilekçe yazmasını, bunu dosyaya koyacaklarını, böylece kimsenin evini satamayacağını söyleyerek ikna olmasını sağlamıştır. Etik Dışı Davranan Kamu Görevlisi Küçük bir köyde yaşayan Kazım Bey kendisine tebliğ edilen vergi cezasını ödemek üzere şehirdeki vergi dairesine gelmiştir. Nereye ve kime başvuracağını bilememektedir. Ne yapması gerektiğini sormak ・üzere kapısını açık bulduğu ilk odaya girmiş ve elindeki belgeyi masasında oturan memur Taşkın Beye uzatmıştır. Dışarıda hava 輟çok soğuk olduğu için yaşlı adamın kasketi başında ve elleri ceplerindedir. Memur Taşkın Bey, başını eline aldığı belgeden kaldırmadan, sert bir ses tonuyla “çıkar elini cebinden” diye seslenmiştir. Kazım Bey, kendisine söylenmediğini düşünerek aynı şekilde durmaya devam etmiştir. Taşkın Bey bu kez “sana ellerini cebinden çıkar dedim” diye bağırarak belgeyi Kazım Beyin eline tutuşturmuş, “önce devlet dairesine nasıl girileceğini öğren, ondan sonra gel” diyerek Kazım Beye kapıyı göstermiştir.” i)Görev ve yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması Kamu görevlileri; görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayamaz ve aracılıkta bulunamazlar, akraba, eş, dost ve hemşehri kayırmacılığı, siyasal kayırmacılık veya herhangi bir nedenle ayrımcılık veya kayırmacılık yapamazlar. Kamu görevlileri, görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendilerinin veya başkalarının kitap, dergi, kaset, cd ve benzeri ürünlerinin satışını ve dağıtımını yaptıramaz; herhangi bir kurum, vakıf, dernek veya spor kulübüne yardım, bağış ve benzeri nitelikte menfaat sağlayamazlar. Kamu görevlileri, görevlerinin ifası sırasında ya da bu görevlerin sonucu olarak elde ettikleri resmi veya gizli nitelikteki bilgileri, kendilerine, yakınlarına veya üçüncü kişilere doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik, siyasal veya sosyal nitelikte bir menfaat elde etmek için kullanamazlar, görevdeyken ve görevden ayrıldıktan sonra yetkili makamlar dışında hiçbir kurum, kuruluş veya kişiye açıklayamazlar. Kamu görevlileri, seçim kampanyalarında görev yaptığı kurumun kaynaklarını doğrudan veya dolaylı olarak kullanamaz ve kullandıramazlar. (Yönetmelik, md. 14) j)Kamu Malları ve Kaynaklarının Kullanımı Kamu görevlileri, kamu bina ve taşıtları ile diğer kamu malları ve kaynaklarını kamusal amaçlar ve hizmet gerekleri dışında kullanamaz ve kullandıramazlar, bunları korur ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri alırlar. (Yönetmelik, md. 16) k)Savurganlıktan Kaçınmak Kamu görevlileri, kamu bina ve taşıtları ile diğer kamu malları ve kaynaklarının kullanımında israf ve savurganlıktan kaçınır; mesai süresini, kamu mallarını, kaynaklarını, işgücünü ve imkanlarını kullanırken etkin, verimli ve tutumlu davranırlar. (Yönetmelik, md. 17) l)Bağlayıcı Açıklamalar ve Gerçek Dışı Beyan Kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken yetkilerini aşarak çalıştıkları kurumlarını bağlayıcı açıklama, taahhüt, vaat veya girişimlerde bulunamazlar, aldatıcı ve gerçek dışı beyanat veremezler. (Yönetmelik, md. 18) m)Bilgi Verme, Saydamlık ve Katılımcılık Kamu görevlileri, halkın bilgi edinme hakkını kullanmasına yardımcı olurlar. Gerçek ve tüzel kişilerin talep etmesi halinde istenen bilgi veya belgeleri, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda belirlenen istisnalar dışında, usulüne uygun olarak verirler. Üst yöneticiler, ilgili kanunların izin verdiği çerçevede, kurumlarının ihale süreçlerini, faaliyet ve denetim raporlarını uygun araçlarla kamuoyunun bilgisine sunarlar. Kamu görevlileri, kamu hizmetleri ile ilgili temel kararların hazırlanması, olgunlaştırılması, alınması ve bu kararların uygulanması aşamalarından birine, bir kaçına veya tamamına, aksine yasal bir hüküm olmadıkça, o karardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenecek olanların katkıda bulunmasını sağlamaya dikkat ederler. (Yönetmelik, md. 19) Örnek Müdür Halit Bey, vatandaşların bilgi edinme hakkını kullanarak kurumdan bilgi ve belge istemelerine sıcak bakmamakta, yapılan başvuruları çeşitli bahanelerle geçiştirmeye çalışmaktadır. n)Mal Bildiriminde Bulunmak Kamu görevlileri, kendileriyle eşlerine ve velayeti altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmazları, alacak ve borçları hakkında, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca, yetkili makama mal bildiriminde bulunurlar. Kurul, gerek gördüğü takdirde mal bildirimlerini inceleme yetkisine sahiptir. Mal bildirimlerindeki bilgilerin doğruluğunun kontrolü amacıyla ilgili kişi ve kuruluşlar (bankalar ve özel finans kurumları dahil) talep edilen bilgileri, en geç otuz gün içinde Kurula vermekle yükümlüdürler. . (Yönetmelik, md. 22) Göreve atamalarda, göreve giriş için gerekli belgelerle birlikte mal bildirimi de verilmektedir. Mal varlığında önemli bir artışın olması durumunda, bir ay içinde mal bildirimlerinin yenilenmesi gerekmektedir. Görevine devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilerler. n)Yetkili Makamlara Bildirim Kamu görevlileri, bu Yönetmelikte belirlenen etik davranış ilkeleriyle bağdaşmayan veya yasadışı iş ve eylemlerde bulunmalarının talep edilmesi halinde veya hizmetlerini yürütürken bu tür bir eylem veya işlemden haberdar olduklarında ya da gördüklerinde durumu yetkili makamlara bildirirler. Kurum ve kuruluş amirleri, ihbarda bulunan kamu görevlilerinin kimliğini gizli tutar ve kendilerine herhangi bir zarar gelmemesi için gerekli tedbirleri alırlar. (Yönetmelik, md. 12) Yetkili Makamlara Bildirimde Uygulamada Zorluk Yolsuzluk gizlilik içerisinde yürütülür, bu nedenle de ortaya çıkarılması son derece güçtür. Bir kamu kurumundaki ahlak dışı uygulamaları, dolandırıcılığı, savurganlığı ve görevi kötüye kullanmayı dışarıdakilere nazaran daha iyi bilen, kurum içerisindeki görevlilerdir. Bu nedenle, ancak kurum içerisindeki ahlaklı kamu görevlilerinin, ahlak dışı uygulamalarda ve yolsuz davranışlarda bulunanları ihbar etmeleri suretiyle söz konusu olaylar kolaylıkla açığa çıkarılabilir Ülkemizde bu hususta zorluk var. Genelde hiçbir kamu görevlisi gammaz, ispiyoncu, muhbir – ihbarcı damgasını yemek istemez. Çünkü Halk arasında ve çalıştığı yerde, “gammaz”, “ispiyoncu” , “muhbir-ihbarcı” gibi damgalara maruz kalır. İstenmeyen adam ilan edilir. Ancak, Whistleblower yani muhbir Avrupa Ülkelerinde resmi bir görevdir. Örnek: Kocaeli’nde görev yapan memur Orhan Bey ve arkadaşları, hafta sonu tuttukları takımın maçını seyretmek üzere, kamu aracı ile İstanbul’a gitmişlerdir. Orhan Bey, Pazartesi sabahı, hafta sonu maça gelmeyen Figen Hanım ve Suat Beyle birlikte aynı araçla göreve gitmiştir. Orhan Bey, taşıt görev formuna, hafta sonu yaptıkları kilometreyi de eklemek istemektedir. Durumu fark eden Figen Hanım, beni ilgilendirmez diyerek kayıtsız kalmıştır. Suat Bey ise Orhan Beye yaptığının yanlış olduğunu ve durumu amirlerine bildireceğini söylemiştir. Orhan Bey, Suat Beye haftaya oynanacak maça birlikte gitmeyi teklif etmiş,Suat Bey teklifi kabul etmeyerek durumu amirine bildirmiştir. o) Eski kamu görevlileriyle ilişkiler Kamu görevlileri, eski kamu görevlilerini kamu hizmetlerinden ayrıcalıklı bir şekilde faydalandıramaz, onlara imtiyazlı muamelede bulunamaz. Kamu görevlerinden ayrılan kişilere, ilgili kanunlardaki hükümler ve süreler saklı kalmak kaydıyla, daha önce görev yaptıkları kurum veya kuruluştan, doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir yüklenicilik, komisyonculuk, temsilcilik, bilirkişilik, aracılık veya benzeri görev ve iş verilemez. (Yönetmelik, md. 21) ö) Yöneticilerin hesap verme sorumluluğu Kamu görevlileri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında sorumlulukları ve yükümlülükleri konusunda hesap verebilir ve kamusal değerlendirme ve denetime her zaman açık ve hazır olurlar. Yönetici kamu görevlileri, kurumlarının amaç ve politikalarına uygun olmayan işlem veya eylemleri engellemek için görev ve yetkilerinin gerektirdiği önlemleri zamanında alırlar. Yönetici kamu görevlileri, yetkisi içindeki personelin yolsuzluk yapmasını önlemek için gerekli tedbirleri alırlar. Bu tedbirler; yasal ve idari düzenlemeleri uygulamayı, eğitim ve bilgilendirme konusunda uygun çalışmalar yapmayı, personelinin karşı karşıya kaldığı mali ve diğer zorluklar konusunda dikkatli davranmayı ve kişisel davranışlarıyla personeline örnek olmayı kapsar. Yönetici kamu görevlileri, personeline etik davranış ilkeleri konusunda uygun eğitimi sağlamak, bu ilkelere uyulup uyulmadığını gözetlemek, geliriyle bağdaşmayan yaşantısını izlemek ve etik davranış konusunda rehberlik etmekle yükümlüdür. Örnek 1 Kurum personelinin hizmet içi eğitiminden sorumlu Daire Başkanı Haluk Bey, 5 yıldızlı bir otelde gerçekleştirilecek oldukça yüksek bütçeli bir eğitim programı hazırlamış ve onaya sunmuştur. Genel Müdür İsmet Bey, programı onaylamayarak, eğitimin kurumun tesislerinde ve daha düşük bir bütçe ile gerçekleştirilmesi talimatını vermiştir. Örnek 2 İcra Müdürlüğünde 10 yıldır memur olarak görev yapan Özlem Hanım, iş sahiplerinden elde ettiği menfaatlerle, 8 adet daire satın almış, bunlara ilişkin mal beyanında da bulunmuştur. Amirleri Özlem Hanım hakkında hiç bir işlem yapmamıştır. BİLMEK YETERLİ Mİ? BİLGİ VE BİLGE Bilgi insan bilge kılmaz. Bilgililik ayrıdır, bilgelik ayrıdır. Bilginin irfan ile birleşmesinden bilge meydana gelir. BİLME VE ANLAMA Bilme ayrıdır, anlama ayrıdır. Bilene alim, anlayana arif derler. Arif, irfandan gelir. İrfan, bir hususu bilme değil, içsel olarak anlama ve seziştir. ETİK KONUSUNDA EĞİTİM VE BİLİNÇLENDİRME Tutum ve davranış oluşturma gerekliliği: Kamu görevlilerin anlayışına hitap etmek ve etik ilke ve değerler noktasında sürekli bir eğitimden geçirmek bir gerekliliktir. Maksat tutum ve davranış kalını oluşturmak ve bunu uygulamaya geçirmektir. Etik ilke ve değerler nasıl davranış hâline gelebilir? Bunun yolu ve metodu araştırılmalıdır. Hem akla hem vicdana birlikte hitap etmek gerekir. “Etik ilke ve değerlere uymamak döner dolaşır, etik ilke ve değerlere aykırı davrananı vurur. Kısa vadede kâr elde ettiğini sanan, uzun vadede aldandığını anlayacaktır”. Bu anlayış akla hitap etmektedir. Bunun gibi gibi vicdana da hitap etmek gerekir. (Her zaman –– Genellikle Bazen– Hiçbir zaman) Tutum ve tavır oluşturulması gereken bazı hususlar: Kamu görevlisinin işyerinde kendi telefonu bile olsa uzun süre görüşme yapması yanlıştır. Kamu görevlisinin görevi dışında unvanını kullanarak iş görmesi yanlıştır. Kamu görevlisinin hafta sonu çalışmak için dizüstü bilgisayarı eve götürmesi yanlıştır. Kamu görevlisinin meslektaşlarını hatasından dolayı vatandaşların önünde eleştirmesi yanlıştır. Kamu görevlisinin görevi ile ilgili konularda iş dışında başkaları ile konuşması yanlıştır. Kamu görevlisinin hediye kabul etmesi yanlıştır. Kamu görevlisinin işe geç gelip erken ayrılması yanlıştır. Kamu görevlisinin yakınlarına öncelik tanıması yanlıştır. Kamu görevlisinin işyerinde internette gazete okuması yanlıştır. Kamu görevlisinin sabah kahvaltısını işyerinde yapması yanlıştır Kavramların önemine dikkat çekmek: Kamu etiği ile ilgili olduğunu düşündüğünüz en önemli Beş kavram: Dürüstlük – Şeffaflık - Hediye Alma Yasağına Uymak - Hesap Verirlik – Liyakate Önem Vermek Liyakate Önem Vermek - Çıkar Çatışmasına Dikkat Etmek - Yolsuzluktan Uzak Durmak – Nezaket ve Saygı - Kaynak Kullanımında Tasarrufa Dikkat Etmek Nezaket ve Saygı - Tarafsızlık - Adalet - Kaynak Kullanımında Tasarrufa Dikkat Etmek - Saydamlık Adalet - Dürüstlük - Hukukun Üstünlüğü - Yolsuzluktan Uzak Durmak - Hediye Alma Yasağına Uymak Hesap Verirlik - Tasarrufa Dikkat Etmek –Liyakate Önem Vermek -Görevin Kötüye Kullanılmaması -Çıkar Çatışmasına Dikkat Etmek Etik konusu üzerinde düşündürmek: 1. Kamuda Atamalar Liyakate Göre mi Yapılmalıdır? 2. Tüm Kamu Görevlileri Kendilerinin ve Ailelerinin Mal Varlıklarını Beyan Ediyorlar mı? 3. Kamu Hizmeti ile Kişisel Çıkarlar Ne Zaman Çatışır? 4. Karar Alma Sürecinde Şeffaflık Ne Kadar Önemlidir? 5. Kamu Görevlileri Yasa Dışı Tüm Hareket ve Eylemleri Her Zaman İlgili Merciiye Bildirmeliler mi? Etik Değerler Konusunda İç Kontrol Ortamına Yönelik Kritik Sorular 1-Kurum, çalışanların uymak zorunda oldukları dürüstlük ve etik kurallarını oluşturmuş mudur ve oluşturulmuşsa çalışanlara bildirilmiş midir? 2-Çalışanlar, ne tür davranış ve eylemlerin kurumun etik değerlerine, çalışma ilkelerine göre kabul edilemez olduğunu; ne tür davranışların da etik değerler kapsamında değerlendirilebileceği ve etik olmayan davranışlar sergilediklerinde karşılaşacakları yaptırımların neler olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip midir? 3-Kurum yönetimi, sık sık ve açık olarak dürüstlük ve etik değerlerin kurumları için ne anlam ifade ettiğini ve önemini toplantılarda, çalışanlara aktarıyor mu? 4-Yönetim, bizzat kendi davranışları ve eylemleriyle çalışanlarına etik değerler ve dürüstlük konularında örnek oluyor mu? 5-Dürüstlük ve etik değerler açısından örnek davranışlar sergileyen personel, çeşitli ödüllendirme mekanizmalarıyla teşvik edilerek kurumda etik değerlerin yüceltilmesine çalışılıyor mu? 6-Yönetim, dürüstlük ve etik kurallara aykırı hareket eden çalışanlara gerekli cezai ya da idari yaptırımları uyguluyor mu? Etik mevzuatının çıkarılmasıyla ve Etik Yönetimin Kurulmasıyla İş Tamam mı? Etik mevzuatı ve etik yönetimi, tek başına yeterli değildir. Önemli olan bu yönetimin kamu görevlilerince tüm boyutlarıyla anlaşılması ve uygulanmasıdır. -Kamu görevlisi, kişisel çıkarların ön planda tutularak kamu yararının gözardı edilmesinin cana, mala ve tüm kamuya zarar verdiğinin bilincinde olmalıdır. -Kamu görevlisi etik ilke ve değerleri vicdanında yaşamalıdır. Vicdanın sesi dinlenmezse ne olur? Etik dışı hareketler, en olmadık yerde bile karşımıza çıkar. Nasıl mı? Bu öğrenciler ne yapıyor? Etik dersinde kopya çekiyorlar. Etik Davranışlarda Bilinç ve Vicdan Bağlantısı Etik davranış ilke ve kurallarını, kamu görevlilerinde gerekli bilinci oluşturmak için çokça anlatmak ve kişileri düşünmeye sevketmek gerek. Ancak ne kadar anlatılırsa anlatılsın, sonuçta iş kişinin vicdanında başlayıp orada bitiyor. Sözkonusu bu davranış ilke ve kurallarını kamu görevlilerine anlattığımızda ve geri plana çekilip iş uygulamaya geldiğinde, kişi kendi nefsi ile kurallar arasında sıkışıp kalıyor. Nefsi diyor ki, “yap bunları bir şey olmaz”, kurallar ise “yapma bunları, uygun değil” diyor. Herkesin başına polis ya da denetim görevlisi dikmek mümkün olmadığına göre, herkes sahip olduğu bilinçle ve nefsiyle baş başa kalıyor. Bilinç mi, nefis mi galip gelecek derseniz, “insanız ve etten kemikteniz, nefis daha ağır basıyor”. İşte bu noktada, nefsi yenmenin yolu, bu bilinçle birlikte vicdanları geliştirmektir. Yani, salt olarak, “bilgileri anlatıp anlatıp geçmenin, deyim yerindeyse, etik davranış ilke ve kuralları kamu görevlisinin kafasına doldurmanın tek başına faydası olmaz”. Ancak, bilinç ile vicdan arasında sağlam bir bağlantı kurulursa sonuç almak mümkündür. Zaten, bu bağlantı kurulursa dışarıdan hiçbir müdahaleye, polise, denetim elamanına gerek olmaz. Bunu veciz bir şekilde anlatmak için, “bilinç ile vicdan arasında sağlam bir bağ kurmaktır en büyük hadise, vicdanlara hükmedildiğinde gerek olmaz hiçbir polise” diyorum. Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati: Ey oğul; Beysin! (Lidersin), Bundan sonra öfke bize, uysallık sana,Gücenirlik bize, gönül almak sana, Suçlamak bize, katlanmak sana, Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana, Geçimsizlik, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Ey oğul, bölmek bize, bütünlemek sana, Üşengeçlik bize, uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana. Ey oğul, Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki devlet yaşasın. “Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e bu nasihati özü itibariyle tüm kamu görevlilerinedir.” Etik karar alma süreci Mutlu iken söz verme Üzgünsen cevap verme Öfkeliysen karar verme Karar verilecek problemi tanımla Karar verilecek problemin hangi bağlamda ortaya çıktığını araştırın. Kararımı etkileyen ana etkenler nelerdir? Karar ne zaman alınır ve etkisi ne zaman hissedilir? Nerede etki eder? Kim etkilenir? Neden onlar etkilenir? Etik üzerine düşündürmek Her şey para ve maddiyat değildir. Hırs insanın gözünü kör, kulağını sağır eder. Etikten uzaklaşan battıkça batar. Etik davranmak, içsel çaba ve çalışma gerektirir. Etikten kaçamazsın. Başarmak için etik değerleri göz ardı etmek bir gereklilik değildir. Etik bir ders değil, hayatın kendisidir. Bazıları aslında kendisinden kaçar. Vicdanından gelen sesi dinle. Etik yolda yürüyen her zaman mutludur. Vicdanını dinleyen hep huzurludur. ADALETLİ OL... "Her iyiliğin kaynağı adalettir... Adil olmayan kişinin elinden çıkan iş, kötü iştir... Peygamberimiz (asm) 'bir günün adaleti yetmiş yıllık ibadetten üstündür' buyurmuştur. Öyle insanlar var ki, ellerinde fırsat yok iken salih, abit ve zahit görünürler. Ellerine fırsat geçince Nemrut kesilirler. Hizmetinde kullandığın adamların dış hallerine aldanma. Mala muhabbet göstereni devlet hizmetinde kullanma. Zira o adamlar ki, Allah'ın bana emanet ettiği halkı ezerler. Kıyamet günü sorumlu benim. Ey Gazi Bali Bey; mansıbımın geliri masrafıma yetmez diye gam çekme, ne dilediğin varsa benden iste, sana emanet ettiğim askerlerimin ve tebaamın, gençlerini evlat, ihtiyarlarını baba, yaşıtlarını da kardeş bil. Bilhassa fukaraya şefkat ve muhabbetle ihsan kapılarını aç." Kanuni Sultan Süleyman İlginiz için teşekkür ederim.