NECMİ SADIKOĞLU / ULUSLAR ARASI İSLAMOFOBYA KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI 08.12.2007 Sayın bakanlar, Ekselansları, Değerli milletvekilleri, Kıymetli misafirler, Muhterem ilim adamları, Sevgili dostlar, Değerli basın mensupları, Hanımefendiler, beyefendiler, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği olarak düzenlediğimiz Uluslararası İslamofobya Konferansı’na hoşgeldiniz. 1. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin temelleri 1 Mayıs 2005’te bugünkü gibi dünyanın her yerinden İstanbul’u teşrif eden siz seçkin misafirlerimiz tarafından büyük bir heyecan ve coşkuyla atıldı. Hatırlayacağınız gibi, kuruluş kongremizi, Meclis Başkanımız Sayın Bülent Arınç ve Dışişleri Bakanımız ve şimdiki Cumurbaşkanımız olan Sayın Abdullah Gül onurlandırmışlardı. İslam Dünyası STK’ları Birliği’nin kuruluşu Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre, Uluslararası Birlik statüsünde 31 Aralık 2005’te Bakanlar Kurulu kararı ile resmileşti. 2. Birliğimiz kurulduğu günden bu yana iki yıl geçti. Yapılanma ve müesseseleşme sürecimiz devam etmektedir. Dün, İkinci Olağan Genel Kurulumuzu başarıyla gerçekleştirdik. Şu an itibariyle üye sayımız 101’e ulaşmış durumdadır. 3. Şimdiye kadar Endonezya’da, Sudan’da ve Hollanda’da Birlik Konseyi toplantıları yaptık. Hamdolsun, her gittiğimiz yerde Birliğimize İslam Dünyasında ne kadar ihtiyaç olduğunu çok daha iyi gördük. Heyecanımız ve çalışma iştiyakımız her geçen gün daha da arttı. 4. Keşmir’deki elîm deprem faciasında Keşmir’li kardeşlerimiz için yardım kampanyası tertip ettik. Sudan’daki sel felâketinden sonra Sudan’daki kardeşlerimize yardım kampanyasını koordine ettik. 1 5. İslam âleminin en mühim meselelerinden birisi olan Filistin ve insanlığın vicdanı Kudüs için kurulduğumuz günden beri çalışıyoruz. Filistinli tutsak vekiller için Bir Milyon İmza kampanyası yaptık ve hedefimize ulaştık hamdolsun. 6. Geçen yıl Uluslararası İslam Alimleri Birliği toplantısına ev sahipliği yaptık. Başarılı bir toplantı ile dünyanın her yerinden 300 İslam âlimi bir araya geldi ve İslam dünyasının meseleleri hakkında önemli kararlar alındı. 7. En son Birlik Konseyi toplantımızı Hollanda’nın Rotterdam şehrinde gerçekleştirdik. Birliğimiz nerede Müslüman yaşıyorsa orasını islam dünyası olarak kabul etmektedir. Birliğimiz tüm müslümanların sesi olacaktır. Bugün ise burada, Uluslarası İslamofobya Konferansı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Başta tebliğ sahibi uzmanlar olmak üzere tüm katılımcılarımıza ve siz değerli misafirlerimize konferansımıza iştirak ettiğiniz için teşekkürlerimi arzediyorum. Sevgili kardeşlerim, Bu konferansı düzenlememizin sebepleri ve konferanstan orta ve uzun vadede beklediğimiz neticeler şunlardır: Açık bir ayrımcılık olan İslamofobya olgusunun tüm yönleriyle ele alınmasını sağlayıp, çözüme yönelik projeler üreterek dünya barışına katkıda bulunmak, Konunun hem akademik camiadan hem de sivil toplum kesimden uzmanlarını bir araya getirmek, Konuya siyasi, sosyal, ekonomik açılımlar kazandırmak, İslamofobyanın sebep ve sonuçlarını, fâil ve muhataplarını, çözüm yollarını irdelemek, Dünyadaki İslamofobik olayları izleyip medya kuruluşlarına, akademik çevrelere ve karar alma mekanizmalarına raporlar ve çözüm önerileri sunacak bir izleme komitesi/merkezi kurmak, Uluslararası ve ulusal hukuk normalarında gerekli düzenlemelerin yapılmasına katkı sağlanarak, kişisel ve kurumsal islamofobik hadiseleri, yayınları ve düzenlemeleri hukuki araçlarla önlemek, Uluslararası kamuoyunda İslamofobya ile ilgili yaygın bir duyarlılık oluşturmak, Uluslararası basın-yayın kuruluşlarında İslamofobik yayınlar konusunda duyarlılığı artırmak, Dünya barışını tehdit eden ve açık bir ayrımcılık olan İslamofobyanın sebeplerini ortadan kaldırmak. Dünyanın her tarafından konferansımıza katılan konunun uzmanlarının sunacağı tebliğler, çözüm önerileri ve konferasın doğuracağı sonuçlar sayesinde şu hedeflere ulaşmayı amaçlamaktayız: 2 İslamofobya olgusu etraflıca incelenecektir. Bu olguyu besleyen sebepler ve sonuçları birlikte tahlil edilecektir. Konunun tüm tarafları, akademik çevreler, sivil toplum temsilcileri ve siyasi yetkililer bir araya getirilmiş olacaktır. Uluslararası kamuoyunun dikkati bu olguya çekilecek, böylece, açık bir ayrımcılık olan islamofobyanın içerdiği tehlikelere karşı duyarlılık oluşturulacaktır. Ulusal ve uluslararası karar alma mekanizmalarının islamofobya olarak nitelendirilebilcek ayrımcılık türü hakkında tedbirler alması sağlanacaktır. Dünya barışını tehdit eden bu olguya karşı güçlü bir karşı tez geliştirilecektir. Basın-yayın kuruluşlarının konu ile ilgili duyarlılıkları artırılacak, islamofobik yayınların önüne geçilecektir. Kültür ve medeniyetimizle ilgili, İslamiyetle ilgili, yanlış algılamalar giderilecektir. Kurulacak izleme merkezi ile konu hakkında düzenli raporlar hazırlanacak, bu raporlar, uluslar arası karar alma mekanizmalarına ve medya kuruluşlarına gönderilecektir. İslam kültür ve medeniyetini yanlış temsil eden, yanlış tanıtan çevreler uyarılacak, bu şekilde yanlış temsil sorununun önüne geçilecektir. Sivil toplum kuruluşlarının islamofobya olgusuna karşı dikkatleri çekilecek ve bu konu hakkında çalışma yapmaları sağlanacaktır. Kıymetli dostlarım, İslamofobya dünya barışına açık bir tehdittir ve bir düşünce olmaktan öte, açık bir ayrımcılık ve insanlık suçudur. İslamofobya, antisemitizm gibi suç sayılmalı, terör ve ırkçılıktan beslenen bu tehlikeli ayrımcılığa karşı yasalar çıkartılmalıdır. Terörü İslam’la özdeş gösterme gayretleri kesinlikle kötü niyetli bir söylemdir ve İslamofobyayı artırmaya dönük karanlık bir propagandanın ürünüdür. ‘İslami terör’, İslamofaşizm gibi tabirlerin kullanılması ise İslam düşmanlığının yaygınlaşmasına yönelik topyekün bir saldırı planının parçasıdır. Cehaletten, kötü niyetli politikalardan, provokatif medya operasyonlarından beslenen İslamofobya ve İslam karşıtlığına karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadelenin yolları bu konferansın esas konusu olacaktır. Ama bu ortak mücadelede, özellikle dini liderlerimize, din adamlarımıza, alimlerimize; sivil toplum temsilcilerimize, akademisyenlerimize, siyasilerimize çok önemli görevler düşmektedir. 3 İslam ile korku yan yana gelmesi mümkün olmayan iki kelimedir. Ancak maalesef, sürdürülen kampanyalarla İslamofobya sosyolojik bir olgu olmuş ve politik bir silah olan İslam karşıtlığının kirli bir aracı ve sonucu haline gelmiştir. Müslümanlar, İslamofobik politikalar, yayınlar ve olaylar sonucunda İslam ülkeleri de dahil olmak üzere dünyanın her yerinde pek çok ayrımcılığa, şiddete ve kötü muameleye maruz kalmaktadırlar. İslamofobya, dünyanın karşı karşıya kaldığı en yeni ama en tehlikeli kötülüktür. İslamofobya, açık ve dehşetli bir insan hakkı ihlalidir. İslamofobik yayınlar ve politikalar; İslam’ı terörle birlikte anan söylemler dünya barışına karşı geliştirilen felaket senaryolarına kuvvet vermektedir. Tarihin bu en sanal korkusuna karşı çözüm yollarını arayacağımız bu toplantının hayırlı sonuçlar doğurmasını diliyorum. Değerli dostlar, Artık biliyoruz ki eski cevaplar yeni sorular karşısında yetersiz kalmaktadır. Silkelenmek, birlik ve beraberlik içinde zamana uygun vasıtalarla İslamın gerçeklerini Müslüman olan ve olmayan herkese iyi anlatmak yeri geldiğinde korkmadan, ön yargılardan arınarak özeleştiri yapmak zorundayız. Tarih ve gelecek nesiller üzerimize düşen görevlerimizi yapmazsak bizi yargılayacaktır. Bizler, iyiliği, güzelliği, dayanışmayı, ahlakı, ilim ve fazileti olabildiğince yücelten, adı dahi barış olan bir dinin mensuplarıyız. Tarih boyunca inanç sistemimizden neşet eden insani değerlerimiz, ulaştığı her yere barışı, farklılıklara hoşgörüyü ve kardeşliği taşımıştır. Dünyanın bugün içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde manzaraya baktığımız zaman görüyoruz ki, insanlık başta dinimiz olmak üzere tüm semavi dinlerin evrensel mesajı üzerinde bir kez daha düşünmek mecburiyetindedir. Bakınız; biz öyle bir medeniyetten geliyoruz ki, bu medeniyet, her şeyden önce kuvvet yerine hakkı, çatışma yerine barışı, zulüm yerine adaleti, materyalizm yerine manevi değerleri, cehalet yerine ilim ve irfanı, ihtiras yerine vicdan ve ahlakı, menfaatperestlik yerine paylaşmayı, 'ben' yerine 'biz'i yüceltmektedir. Bizler, camiyi, havrayı, kiliseyi bir arada, barış içinde tutan bir medeniyetten geliyoruz. Azgınca tüketmeyen, zalimce bir rekabete yanaşmayan, sömürmeyen, ezmeyen, ezdirtmeyen bir medeniyetten geliyoruz. Yaşadığı ortamla dost, kendisine ve kendisinin dışındaki her şeye İlahi kudretin nişaneleri olarak bakıp saygı duyan ve bunun gereğini yerine getiren bir medeniyetten geliyoruz. Yaratanı yaratandan dolayı seven bir medeniyetten 4 geliyoruz. Çalışan, üreten, adil şekilde dağıtan, koruyan, kollayan bir medeniyetten geliyoruz. Bu sebeplerden dolayıdır ki, İslam’a ve Müslümanlara karşı geliştirilen ‘korku’ temelli İslamofobik söylemler esassızdır, mesnetsizdir. Mesele bu asılsız korku senaryoları ile nasıl mücadele edileceğidir. Önümüzdeki yıllar dünya barışı ve insanlığın huzuru için İslamofobyaya ve İslam karşıtlığına karşı mücadele etmemiz gereken önemli ve kritik kavşakları içerisinde barındırmaktadır. Bu hayati kavşakları selametle dönebilmeyi diliyorum. Bu duıygu ve düşüncelerle son olarak bir kez daha konferansımızın başarılı geçmesini temenni ediyor, tüm katılımcılara tekrar hoşgeldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum. 5