SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR SİNTERLEME Seramik malzeme üretiminde uygulanan şekillendirme yöntemlerinde genellikle farklı boyutlarındaki tozların olabilecek en iyi şekilde paketlenmesi istenmektedir. Sinterleme malzemenin özelliklerinde birçok değişime neden olur. Seramiklerde mukavemet, termal iletkenlik, yoğunluk, saydamlık ve yarı saydamlık artar. Seramik tozları, şekillendirme esnasında bir miktar sıkışarak malzemedeki porozite miktarı bir miktar azalır. Kuruma ile de tozlar tamamen birbiri ile temas haline gelir. Ancak malzeme henüz kompakt hale gelmemiştir. Tozlar arasında boşluklar mevcuttur. Seramik malzemenin cinsine, tane boyutuna ve şekillendirme prosesine bağlı olarak % 25–60 mertebesinde porozite içerir. Mukavemet saydamlık ısı iletkenliği gibi özellikler için yapıda mevcut porozitenin elimine edilmesi gerekir. Pişme esnasında, difüzyon hızlandığından birbiri ile temas halinde olan tozlar arasında özellikle yüzeyde yer alan karşılıklı atom difüzyonu sonucu tozlar birbiri aralarında boyun oluşturarak kenetlenir. Böylece porozite miktarı azalır ve yoğunlaşma sağlanır. Bu esnada porların şekilleri de küreleşir. İdeal bir sinterleşme sonunda porozite tamamen ortadan kalkar ve malzeme kompakt bir kitle haline gelir. Sinterleme prosesi üç aşamada gerçekleşir; I. Aşamada birbirine değen taneler boyun oluşturur. Oluşan boyunun çapının tane çapına oranı ≈1/5’dir.Aşağıdaki şekilde boyun oluşumunun SEM fotografı görülmektedir. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR II. Aşamada malzemenin yoğunluğu teorik yoğunluğun %90-95’ine ulaşır. Bu aşamada gözenekler hala birbirleri ile bağlantılıdır. Eğer tane büyümesi yoksa gözenek miktarının azalması zamanla doğru orantılıdır. III. Aşama, taneler arasında kapalı olarak kalan gözeneklerin tane sınırlarından yine diffüzyonla uzaklaştırılması olayıdır. Bu proses oldukça yavaştır. Bu nedenle klasik sinterlemede %100 teorik yoğunluğa ulaşmak zordur. Eğer sinterleme de hızlı tane büyümesi görülürse gözenekler tane içerisinde kalabilir. Bu durumda seramiği gözeneklerden arındırmak hemen hemen imkansızdır. Sinterleme mekanizması, tamamen malzemenin taşınımına dayanır ve başlıca, atomların yayınması (yüzey ve hacimsel) ile viskoz akışını içerisine almaktadır. Malzemenin taşınımını kolaylaştırmak için işlem ancak yüksek sıcaklıkta gerçekleştirilir. Sinterleşmeyi sağlayan itici güç, serbest yüzey enerjisindeki azalmadır. Seramik malzemelerde görülen sinterleme mekanizmaları şunlardır: • Katı hal sinterlemesi (solid state sintering), • Sıvı faz sinterlemesi (liquid phase sintering), • Reaktif sıvı sinterlemesi (Reactive liquid sintering) ve • Buhar faz sinterlemesi (Vapour phase sintering). Sinterleme ile yoğunlaşmanın sağlanması değişik şekillerde gerçekleştirilir. Bunlar Tablo (1)'de özetlenmiştir. Sinterleme mekanizmaları. Sinterleme Tipi Taşınım Mekanizması İtici Enerji Buhar fazı Buharlaşma /Süblimasyon Buhar basıncındaki fark Katı hal Yayınma Serbest enerjideki fark Sıvı faz Viskoz akış, yayınma Yüzey gerilmesi, kapiler basınç Reaktif sıvı Viskoz akış, yayınma Yüzey gerilmesi, kapiler basınç Sinterleme, parçacıkların birbirine bağlanmasını sağlayarak önemli ölçüde mukavemet artışına ve özelliklerin iyileşmesine sebep olan ısıtma işlemidir. Sinterleme, birbirine temas eden parçacıkların yüksek sıcaklıklarda birbirine bağlanmasını sağlar. Bu bağlanma ergime sıcaklığının altında katı halde atom hareketleriyle oluşabilir. Mikroyapı ölçeğinde, bağlanma temas eden parçacıklar arasında boyunlaşma ile kendini gösterir. Şekil 1’ de verilen taramalı elektron mikroskobu görüntüsünde küresel parçacıklar arasında katı halde boyun oluşumu görülmektedir. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 1. Gevşek durumdaki küresel bronz parçacıklarında sinterleme ile boyun oluşumunun taramalı elektron mikroskobu görüntüsü Sinterlemedeki geometrik değişimler atomların hareketini sağlayan ısıtmadan kaynaklanmaktadır. Yüksek sıcaklıkta hareket edebilmek için yeterli enerjiye sahip olan atomların sayısı Arhenius eşitliği ile hesaplanır. N/N0 = exp(-Q/RT) (eş.1) Burada; (N/N0) hareket eden atomların sayısının toplam atom sayısına oranı, (Q) aktivasyon enerjisi, (R) gaz sabiti ve (T) ise mutlak sıcaklıktır. Aktivasyon enerjisi malzemeye ve atomlar arası bağ kuvvetine bağlıdır. Bu nedenle Q ergime sıcaklığı TM ile ölçeklidir. Sinterleme sıcaklığı ergime noktasına yaklaştıkça, hareket eden atomların sayısı arttığından, sinterleme hızı artar. Ergime sıcaklığında atomların sıçrama hızı saniyede 1 milyon düzeyindedir. Yüksek sıcaklıklarda, sıçrayan atomlar nereye gideceklerini bilmediklerinden rastgele gezinirler. Bu rastgele gezinme sırasında atomlar bazen parçacıkların birleşme yerlerine giderek yüzey alanını ve yüzey enerjisini azaltır. Sinterleme sırasında atom hareketi görülmez, ancak hacim değişimleri meydana geldiğinden, işlem genelde bu değişimler ile izlenir. Boyun büyümesi bunlardan bir tanesidir. Sinterlemenin temel ölçülerinden biri, Şekil 3’te tanımlandığı gibi boyun büyüklük oranıdır. X/D boyun çapının parçacık çapına oranıdır (≈1/5’dir). Şekil 3. Boyun çapı X olan iki küresel parçacığın sinterlenme profili Tamman sıcaklığı: İki tozun bir araya gelerek birleşmesi için gerekli olan en düşük sıcaklık sinterlenmenin gerçekleşme sıcaklığı olup bu sıcaklığa tamman sıcaklığı denir. Bu sıcaklık maddenin ergime sıcaklığının 0.53*TErg’sine tekabül etmektedir. TErg>TSin>TTam ilişkisine göre sınterleme sıcaklığı ergime sıcaklığı ile tamman sıcaklığının arasındadır. Bu nedenle tamman sıcaklığı atomlarda hareketliliğin başladığı sıcaklıktır. 1-Katı Hal Sinterlemesi SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Katı faz sinterlemesi, kendi ergime sıcaklıkları altında sıkıştırılmış olan toz malzemelerin ısıya dayalı olarak aktif hale getirilmesi işlemidir. Burada porlar ile partiküllerin boyutlarındaki azalmadan dolayı çekilme olayı meydana gelmektedir. Bu sinterleme işleminin itici kompakt haldeki tozların toplam yüzey enerjilerinin azaltılmasıdır. Katı faz sinterlemesi yalnızca atomik seviyedeki boşlukların difuze olmaları ile meydana gelmektedir. Katı halde sinterleme yayınma ile malzeme taşınımını içerir. Tane yüzeyi ile boyun bölgesi arasındaki serbest enerji veya kimyasal potansiyel farkı malzeme transferine neden olan bir itici güç yaratır. Şekilde katı hal sinterlenmesinde malzemenin taşınımını şematik olarak verilmiştir. Katı hal sinterlemesi, yayınma (difüzyon) ile malzeme taşınımını içerir. Bu proses için gerekli itici güç, boyun bölgesi ile tozun yüzeyi arasında meydana gelen serbest enerji veya kimyasal potansiyel farkıdır. Şekil 5.5’ de katı hal sinterlemesinde malzemenin taşınımı şematik olarak görülmektedir. Atomların yayınması ile atom boşluklarının yayınması zıt yöndedir. Boyun bölgesi, atom boşlukları için kaynak ve tozların yüzeyleri de göç bölgesidir. Şekil 5.5. Katı hal sinterlemesinde malzeme taşınımı Küçük parçacıklarda boyun bölgesinin doldurulması için daha az sayıda atom gerekir. Atomların hareket mesafesi daha kısadır ve gerilme daha büyüktür. Bunun doğal sonucu olarak küçük boyutlu parçacıklar daha hızlı sinterlenir. Şekil 6'da üstte gösterildiği gibi birbiriyle temas halinde olan küresel iki parçacığı ele alalım. Ham parça içinde her bir parçacık üzerinde bu tür birçok temas noktası vardır. Sinterleme işlemi ilerledikçe birbirine temas eden parçacıklar arasındaki bağ büyür ve büyüme noktasında bir tane sınırı büyür ve katı-buhar ara yüzeyinin yerini alır. Uzun süre sinterleme iki parçacığın tamamen birleşerek SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR çapı başlangıç çapının 1,26 katı olan tek küresel parçacık oluşturmasına yol açar. Preslenmiş ham parça içinde her parçacığın birçok komşusu vardır. Böylece her parçacığın birkaç değişik noktasında bağ oluşur. Sinterlemenin ilk aşaması, her parçacık üzerinde birkaç noktada boyun büyümesi ile tamamlanır. Fakat boyunlar birbirinden bağımsız olarak büyür. Bu durum Şekil 7’ de tanımlanmıştır. Şekil 6. Sinterlemede nokta teması ile başlayan ve parçacıklar arası bağ gelişimini gösteren iki küre sinterleme modeli. Boyun büyümesi parçacıklar arası temas noktasında tane sınırı oluşturur. Eğer süre yeterli ise iki parçacık birleşerek sonunda iri bir parçacık oluşturur. Taşınım mekanizmaları itici güçlere karşılık olarak kütle akışının nasıl olduğunu belirler. Yüzey taşınım mekanizmaları ve hacim taşınım mekanizmaları kütle akışının iki sınıfıdır. Yüzey taşımında atomlar boyun bölgesini yakınındaki gözenek yüzeylerinden başlayarak doldurur. Hacim taşınımı ise tane sınırlarındaki atomları kullanarak bunların boyun bölgesinde yeniden konumlar. Her iki kütle akış türü Şekil 8' de şematik olarak gösterilmiştir. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 8 Kısmi sinterlenmiş bir geometriye uygulanan iki sınıf sinterlenme mekanizması. Yüzey taşınım mekanizmalarında boyun büyümesi kütle taşınımı yüzey kaynakları (buharlaşma-yoğuşma B-Y, yüzey yayınımı Y-Y, hacim yayınımı H-Y) ile gerçekleşir. Hacim taşınımı işlemlerinde boyun büyümesi için kütle taşınımı iç kütle kaynakları (plastik akış P-A, tane sınırı yayınımı T-S-Y, hacim yayınımı H-Y) ile gerçekleşir. Sadece hacim taşınımı mekanizmaları ile çekme ve yoğunlaşma gerçekleşir. Yüzey ve hacim taşınım işlemleri boyun büyümesine neden olurken aralarındaki en önemli fark sinterleme esnasındaki yoğunluk veya çekmedir. Hacim taşınım mekanizmaları genelde yüksek sıcaklıklarda baskındır. Sinterlemenin ilerlemesiyle taneler büyür ve gözenekler küçülür. Sinterlemenin son aşamasında gözenekler kapalı ve küreseldir. Tam yoğunluğa yaklaşırken tane sınırı hareketini zorlaştıran gözenek sayısı azaldığından tane büyümesi hızlanır. Şekil 7. Gevşek toz ile başlayan ve sinterlemenin değişik aşamalarını gösteren kavramsal çizimler. İlk aşamada boyunlar küçüktür ve birbiri ile etkileşmez, gözenekler köşelidir ve tane boyutu küçüktür. Ara aşamada gözenekler daha düzgün hale gelir ancak açıktır, komşu boyun bölgeleri birbirleri ile birleşmemişlerdir, tane sınırları gözenekler arasında kalmışlardır. Son aşamada gözenekler azalmış, izole edilmiş ve dışarıya kapalıdır ve tane boyutu artmıştır. Gözenek-yapı gelişmesi Sinterleme sırasında gözenek yapısındaki değişimler Şekil 10' da verilmiştir. Parçacıklar arasındaki temas noktaları büyüyerek boyun oluşturur. İlk aşamadan sonra, tane sınırı ve gözeneklerin düzenlenmesi sinterleme hızını kontrol eder. Ara aşamanın başlangıcında, gözenek geometrisi oldukça girintili-çıkıntılı olup gözenekler tane sınırlarının kesişme noktalarında yer alır. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 10. parçacıkların nokta temasından başlayarak sinterleme sırasındaki gözenek yapı değişimlerinin şematik gösterimi. Gözenek hacmi azalır ve gözenekler düzleşir. Gözenek küreselleşmesi meydana gelirken gözeneklerin yerini tane sınırları alır. 2. Sıvı faz sinterlemesi (liquid phase sintering) Bu proseste sinterleme sıcaklığında, fazlardan biri sıvı haldedir. Bu durum özellikle ergime noktaları birbirinden çok farklı malzemelerin sinterlenmesinde görülür. Sıvı faz, katı haldeki tozları ıslatır ve tozlar arasındaki ince kanallarda yüksek kapiler basınç meydana gelir. İnce tozlarda, kapiler basınç miktarı daha fazla olup sinterleme kolaylaşır. Sıvı-faz sinterlemesinde, preslenen toz karışımı sıvı fazın oluştuğu sıcaklığın hemen altındaki bir sıcaklıkta sinterlenir. Sıvı fazın oluşumu ile ani bir büzülme meydana gelir. Bu esnada, katı partiküller sıvı faz içerisinde yeni bir düzene girer. Bu sistemde sıvı fazın miktarı minumum tutulur ve miktarı hiçbir zaman % 20’yi geçmez. Sıvı-faz sinterlemesinde, seramik tozlarının düşük sıcaklıkta ve kısa sürede sinterlenmesi mümkündür. Sıvı fazın ıslatma açısı sinterlemeye etki eden önemli bir parametre olup, bu proseste ıslatma açısının mümkün olduğu kadar küçük olması gerekir. Sıvı faz sinterlemesi, düşük sıcaklıklarda cam faz oluşturan silikatlarla teşvik edilen veya gerçekleştirilen sinterleme mekanizması olduğu için silikat sistemlerinin çoğunda geçerli olan pişirme oluşumudur. Sinterleme sıcaklığında meydana gelen yüksek viskoziteli sıvı, silikat bünyede bir bağlayıcı görevi görür. Camsı fazın oluşması için mutlaka SiO2 veya alkaliler olmalıdır. Alkaliler ergime sıcaklığını düşürerek flaks etkisi yaparlar ve böylece cam faz oluştururlar. Oluşturulan camsı faz katı taneler arasında hareket ederek taneleri sarar ve tıpkı bir yapışkanın yapıştırması gibi seramik taneleri birbirine bağlar. Camsı faz, bünyedeki silikatlardan kaynaklanır. İyi bir sinterleme için, sıvı fazın viskozite ve miktarının bünyede deformasyon meydana getirmeden yeterli süre içinde sinterlenmeyi sağlayabilecek seviyede olması gerekir. Aşağıda Şekil 5.7’de şematik olarak sıvı faz sinterlenmesinin meydana gelişi, Şekil 5.8’de ise ZnO-Bi2O3 sisteminde sıvı faz sinterlemesine ait SEM mikroyapısı görülmektedir. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 5.8. ZnO-Bi O sisteminin SEM mikrografı 2 3 Sıvı faz sinterlemesinin oluşabilmesi için; sıvı faz oluşturucu ilave malzemenin erime sıcaklığı sinterlenecek malzemeden daha düşük olmalıdır. İlave edilen malzeme, sinterlenecek ana yüzeyi ıslatabilmelidir. Ayrıca, ilave edilen malzeme, katı tane ile reaksiyona girip, çözelti oluşturabilmelidir. Sıvı faz ile sinterlemede, katı fazın sıvı içerisinde bir miktar çözünürlüğü vardır. Bu prosesin bir başka yönü de, çözeltiden çökelen yeni katı faz ile yoğunlukta artış sağlanmasıdır. Seramik malzemelerin sıvı faz ortamında sinterlenmesi vitrifikasyon olarak tanımlanır. Bu proses genellikle birden fazla bileşik içeren seramiklerde görülür. Prosesin teorik olarak açıklanması katı hal reaksiyon içeren prosesinkinden daha zordur. Bunu nedeni sıvı-katı reaksiyonlarının birçok ara fazların oluşumunu içermesinden kaynaklanır. Sıvı faz ortamında sinterleme de iki mekanizma rol oynar; • Sıvı fazın taneler arasında kapiler etkiyle emilmesi ve buna bağlı olarak boyutsal küçülme ve • Küçük tanelerin sıvı faz ortamında erimeleri ve büyük taneler üzerine çökmeleri veya yeniden kritalleşmeleri. Vitrifikasyonda ayrıca sıvı faz ile katı taneler arasındaki dihedral arayüzey açısı (Şekil 5.9) önemli rol oynar. Eğer açı küçükse sıvı faz taneleri ıslatır ve katı taneler birbirine değmez. Bu durumda katı-katı teması çok azdır. Taneler arasında çok sıvı vardır ve hızlı tane büyümesi sonucunda iri kristaller meydana gelir. Eğer açı büyükse taneler birbirine değer ve güçlü katı- SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR katı teması olur. Böylece, yüksek sıcaklık mukavemeti ve cüruf etkileşimlerine direnç artar. Tane büyümesi hem sıvı hem de hacimsel diffüzyonla olur. Şekil 5.9. Sıvı faz sinterlenmesinde dihedral arayüzey açısı Genellikle hacimsel difüzyon daha yavaş bir süreç olduğundan küçük dihedral açılar veren vitrifikasyon büyük tanelerin oluşumuna ve büyük dihedral açı veren vitrifikasyon da küçük taneli yapıların oluşumuna neden olur. 3.2.4. Sıvı faz sinterlemede ıslatma açısı Düşük yüzey gerilimli sıvılar katıları kolayca ıslatabilirler. Yüksek yüzey gerilimli sıvılar yüksek kontak açıları ve zayıf ıslatma verirken düşük yüzey gerilimli sıvılar küçük kontak açıları verirler (Şekil 3.8). Moleküler seviyede, sıvı molekülleri arasındaki kohezyon sıvı katı arasındaki adhezyondan daha küçükse, sıvı katıyı ıslatma eğilimine sahiptir. Sıvı/buhar, katı/buhar ve sıvı/katı ara yüzeylerinin enerjileri γlv, γsv and γsl olursa güçlerin dengesi aşağıda verilen Denklem 3.8’deki gibi olur; γsv = γsl + γlv⋅cosθ (3.8) Bu yüzden, daha yüksek değerdeki γsv ve daha düşük değerdeki γsl ve/veya γlv ıslatmayı destekler. Şekil 3.9’da Katı sıvı arasındaki kontak açısı dengesi şematik olarak görülmektedir. Young ve Dupre tarafından çıkarılan bu denklem, sıvı faz sinterlemeyi oluşturmak için kontak açısının 0-90 arasında olması gerektiğini göstermektedir. Daha büyük açılarda sıvı faz gözeneklerde boncuk tanesi gibi kalacak sinterleme sadece katı faz mekanizmasıyla gerçekleşecektir. Kontak açısı katı taneler üzerinde sıvı tarafından kullanılan kapiler güçlerin büyüklüğünü önemli ölçüde etkiler Kingery (1960). SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 3.1. Katı sıvı arasındaki ıslatma açısı Ara yüzey gerilimi Şekil 3.2. Katı sıvı arasındaki kontak açısı dengesi Sıvı fazla tane sınırlarının tam penetrasyon ve ayrışması diedral açıya bağlıdır. Dihedral açı sıvı katı ara yüzeyleri arasındaki açı olarak tanımlanır (Şekil 3.10). Tane sınırı enerjisi (γgb) katı/sıvı yüzey enerjisinden (γsl) iki kat daha fazla olmalıdır. Bu yüzden daha yüksek γgb değerleri daha düşük γsl değerleri istenir. Eğer ψ = 0 olursa, sıvı tane sınırlarına tamamen penetre olur ve katı katı teması olmaz. γ = 2 γ cos (ψ/2) gb sl Şekil 3.3. Tane ve sıvı faz arasındaki dihedral açı dengesi SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Sıvı fazlı Sinterlemesinin aşamaları Katı faz sinterlemesi, kendi ergime sıcaklıkları altında sıkıştırılmış olan toz malzemelerin ısıya dayalı olarak aktif hale getirilmesi işlemidir. Burada porlar ile partiküllerin boyutlarındaki azalmadan dolayı çekilme olayı meydana gelmektedir. Bu sinterleme işleminin itici kompakt haldeki tozların toplam yüzey enerjilerinin azaltılmasıdır. Katı faz sinterlemesi yalnızca atomik seviyedeki boşlukların difuze olmaları ile meydana gelmektedir. Sıvı faz sinterlemesi ise değişen sıcaklık değerleri ile katı ve sıvı fazların hem miktarlarında hem de kompozisyonlarında meydana gelen değişiklikler nedeni ile daha kompleks olarak gerçekleşen bir sinterleme işlemidir. Sıvı faz sinterlemesinde yoğunlaşmayı etkileyen parametreler şunlardır: 1Tane boyutu ve şekli 2Porozite boyutu ve şekli 3Sıvı hacmi ve akışkanlığı 4Katının sıvı içerisindeki çözünürlüğü 5Faz dağılımı 6Faz veya fazların tane sınırlarının yapısı Sıvı faz sinterlemesi üzerine yapılan ilk detaylı inceleme ağır alaşımlar olarak bilinen W-CuNi hakkında olmuştur ve ilk kez yoğunlaşma mekanizması 1938 yılında Price tarafından tanımlanmıştır. Price’ a göre yoğunlaşmadaki büyüme çözülme ve çökelme ile gerçekleşmektedir. Daha sonra 1958 yılında Kingery, yüzey enerjisinin sinterlemeye etkisi hakkında araştırma yapmış ve kapiler kuvvetlerinin kompakt yapı üzerine etkide bulunmaları sonucu kaynaklandığını belirtmiştir. Kingery, görünen partikül boyutlarındaki hesaplanmış çözülmedeki farklılıkları malzeme dönüşüm oranındaki incelemeler için yetersiz olacağını düşünerek 1938 yılında Price tarafından ortaya atılan teoriyi red etmiştir. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR 5.7.3. Reaktif sıvı sinterlemesi (Reactive liquid sintering) Ergime sıcaklıkları yüksek olan seramik malzemelerin veya oksitlerin sinterlenmelerini kolaylaştırmak amacıyla ilave edilen ve düşük sıcaklıkta ergiyen reaktif bir malzeme ile yapılan sinterleme işlemidir. Sıvı faz sinterlenmesine benzer. Fakat sıvı ya bileşimini değiştirir veya ayrışarak kaybolur. Bu işlem, sinterleme sıcaklığında, katı fazın sıvı içerisinde sınırlı miktarda çözünebildiği sistemlere uygulanabilir. Örnek olarak seramik matriksli kompozitler (Sermetler), bağlanmış karbürler, Al2O3 (MgO + % 2 kaolen ) + alkali toprak silikatları verilebilir. Bu işlemde, sıvı fazdaki negatif eğrilik yarıçapı, katı tozlara kıyasla negatif basınç oluşturur ve tozları bir arada tutar (Şekil 5.10). Bu arada δ bölgesinde oluşan basma kuvvetleri sıvı içerisinde katının çözünürlülüğünü arttırır. Böylece tozlar arasındaki malzeme çözünerek birbirine kenetlenir. Şekil 5.10. Reaktif sıvı sinterlemesinde sıvı fazın negatif eğrilik yarıçapı WC’ün ergime sıcaklığı 2775°C’dir ve sinterlenmesi için çok yüksek sıcaklıklara çıkılması gereklidir. Bu yüzden WC’ün sinterlenmesi için %1-5 arasında kobalt ilave edilir. Kobalt ilavesiyle reaktif sıvı sinterlemesi yapılır (Şekil 5.11). Şekil 5.11. WC’ün Co ile reaktif sıvı sinterlemesi 5.7.4. Buhar faz sinterlemesi (Vapour phase sintering) Buhar fazı sinterlenmesi sadece birkaç sistemde önem taşır. Bu prosesi iten güç, yüzey eğriliği nedeniyle buhar basıncında meydana gelen farktır. Tozların yüzeyi, pozitif eğrilik yarıçapına sahip olup buhar basıncı yüksektir. Diğer taraftan, iki tozun birbirine temas ettiği boyun bölgesinde eğrilik çapı negatif olup, buhar basıncı düşüktür. Böylece yüksek buhar basıncından yani yüzeyden düşük buhar basıncına yani boyuna malzeme taşınımı olur (Şekil 5.12). Böylece, porların morfolojisi (şekli) değişirken densifikasyon (yoğunlaşma) sağlanmış olur. SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Şekil 5.12. Buhar faz sinterlemesi Bu sinterleme mekanizması genelde düşük sıcaklıkta buharlaşma özelliği gösteren klorürler için (MgCl2, CaCl2, NaCl) önemlidir. Bilinen birçok seramik oksit için geçerli değildir. Sinterlemeyle İlgili Önemli Kurallar • Sinterleme sıcaklığı daima sinterlenecek malzemenin çalışma sıcaklığından büyük olmalıdır. Örneğin ergime sıcaklığı 2050°C olan Al2O3’ün çalışma sıcaklığı 1500°C ise sinterlenme sıcaklığı 1500°C ‘nin üzerinde olmalıdır. Genellikle çalışma sıcaklığı sinterleme sıcaklığının 200°C altı olmaktadır. • Tane boyutu küçük olan seramik tozlar, yüzey alanlarının büyüklüğünden dolayı reaktiftirler. Bu yüzden, daha hızlı ve daha düşük sıcaklıkta sinterlenirler. Özellikle ileri teknoloji seramiklerinin üretiminde çok ince toz boyutunun kullanılmasının sebebi de budur. Tane boyutu küçüldüğünde yüzey alanı büyüyeceği için malzeme daha reaktif olur ve daha kolay reaksiyona girer. • Sinterleme sıcaklığı ve süresindeki artışın bir sonucu olarak tane aralarındaki boşluklar (porozite) azalır (Şekil 5.13), yoğunluk artar ve hacimsel küçülme meydana gelir (Şekil 5.14). Bunun sonucunda malzeme mukavemetinde artış meydana gelir. Sinterleme sonrasında mutlaka bir hacimsel küçülme görülür. Ama yapı içerisinde karbonatlar, hidroksitler var ise bunlar malzemede şişmeye sebep olur. Bu yüzden genellikle malzeme içerisindeki empüriteler kalsine edilip uzaklaştırıldıktan sonra sinterleme yapılır. Şekil 5.13. Sinterleme sıcaklığı ve süresi ile porozite ilişkisi SERAMİK MALZEMELER DERSİ Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Prof. Dr. Adem DEMİR Sinterleme işlemi sonunda ağırlıkta bir azalma ve boyutça bir küçülme yani hacim azalması gerçekleşir. Buradaki hacimsel küçülme tane yarıçapı r ile ters orantılıdır. Tane boyutu küçüldükçe yüzey alanı büyür, sinterleme kolaylaşır ve hacimsel küçülme artar. Şekil 5.14. Sinterleme sıcaklığı ve süresi ile hacimsel küçülme ilişkisi Yoğunluk zamana bağlı olarak artar, porozite azalır ve bir süre sonra gözenekler kapanır. Zaman, malzemenin yoğunluğunu bir süreye kadar yükseltir. Fakat sıcaklık sabit olduğunda bir süre sonra durur (Şekil 5.15). Yani sürenin arttırılması teorik yoğunluğa eriştikten sonra bir fayda sağlamaz. Şekil 5.15. Sinterleme sıcaklığı ve süresi ile yoğunluk ilişkisi