Amasya`nın Tarihi

advertisement
Amasya'nın Tarihi
İlkçağda Amaseia adıyla bilinen kent, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerindendir
Kentin adı MÖ 1400’lere tarihlenen hitit metinlerinde Hakmiş olarak geçer. Metinlere
göre Muvatallis ve Mursilis III dönemlerinde Hattuşili III burada bağımsız bir
hükümdar gibi davrandı, Kaşkalar’ın saldırılarını püskürterek kuzeye çekilmelerini sağladı.
Kent, hellenistik Pontos krallığı döneminde önem kazandı. Mithridates I Ktistes’in
yaklaşık MÖ. 300’de kurduğu krallığın, Sinop’un Pharnakes I tarafından MÖ 183’te ele
geçirilmesine kadar başkentliğini yaptı. Bundan sonra da Zeus Stratios tapınağına
yakınlığı (Mithridates Vl Eupator tarafından yaptırıldı) ve pontos krallarının anıtları
dolayısıyla krallık için önemli bir kent olma özelliğini korudu. Amasya MÖ. 70’te Romalı
general Lucullus tarafından ele geçirildi. Pompeius’un yeni yönetim birimi Bithynia ve
Pontos’un içinde yer aldı (MÖ. 64). Antonius tarafından bilinmeyen bir hanedana verildi
ve MÖ 3-2 arasında Galatia’ya katıldı. Diocletianus ve Constantinus’un yaptığı
düzenlemelerde Diospontos’un anakenti (metropolis) oldu. İmparator Phokas burada bir
saray ve kilise yaptırdı. Sasani hükümdarı Hüsrev Perviz zamanında İran yönetimine
geçen kent, imparator Herakleios tarafından geri alındı. Kısa bir süre Arapların eline
geçti. Malazgirt Savaşı’nın ardından, Melik Danişmend Gazi XI. yy. 'ın Sonlarına doğru
kenti zapt etti. Birinci haçlı seferinde Ankara ve Çankırı’yı ele geçiren Raimond de
Toulouse Amasya üzerine yürüdüyse de Türkler tarafından ağır bir yenilgiye uğratılarak
çekilmek zorunda bırakıldı. Anadolu Selçuklu sultanı Kılıç Arslan II Danişmentli devletine
son vererek Amasya’yı Selçuklu topraklarına kattı (1177). Selçuklu döneminde kentte
yoğun bayındırlık etkinlikleri oldu ve Amasya Anadolu’nun önemli bir kültür merkezi
durumuna geldi. 1192’de Kılıç Arslan II Anadolu Selçuklu devletini oğulları arasında
bölüştürdüğünde, Amasya Nizamettin Argun Şah’a düştü. Sultan Alaettin Keykubat I
döneminde (1220-1236), Moğol saldırılarından kaçan Harizmliler buraya yerleştirildi.
Babailik’in kurucusu Baba İshak, görüşlerini Kefersut dolaylarında yaydıktan sonra
Amasya’nın bir köyüne yerleşti. Amasya, Sivas, Çorum, Tokat bölgesinde etkisini artırdı.
Gıyasettin Keyhüsrev II’nin Amasya subaşılığına atadığı Armağanşah, Baba İshak’ı kale
burcuna astı. Bunu haber alan Türkmenler, Amasya’ya saldırdılar ve Armağanşah’ı
öldürdüler. Kent Moğolların Anadolu’ya egemen olduğu dönemde de önemini korudu. 1342’
de Sivas naibi Eretna’nın eline geçti. Daha sonra kente emir Hacı Şadgeldi Paşa egemen
oldu. Şadgeldi, Kadı Burhanettin ile yaptığı bir savaşta ölünce kent, Oğlu Ahmet Bey’e
kaldı. Ahmet Bey, Kadı Burhanettin’in baskısı karşısında Amasya’yı Osmanlılar’a teslim
etti (1393). Yaklaşan Timur tehlikesine karşı kentin valiliğine şehzade Çelebi Mehmet
getirildi. Ankara savaşı’ndan (1402) sonra kentin eski valıs Çelebi Mehmet, Timur’a bağlı
olarak Amasya merkez olmak üzere Sivas, Tokat yörelerine egemen oldu. Kardeşleri ile
giriştiği taht kavgasında Amasya’yı üs olarak kullandı. Osmanlı padişahları Murat II,
Mehmet II (Fatih), Bayezid II şehzadeliklerinde Amasya’da vali olarak bulundular.
Murat II ile Selim I (Yavuz) Amasya’da doğdu. Bayezit II’nin oğlu Ahmet, kardeşi
Selim’e karşı taht kavgasına giriştiğinde Amasya valisi idi. 1512’de şii ayaklanmacı
Şahkulu’nun halifesi Baba Zünnun bir baskınla Amasya’yı ele geçirdi ise de Yavuz Sultan
Selim’in Amasya beylerbeyliğine atadığı Mustafa Paşa kenti geri aldı. Mısır seferi (15161517) sırasında Baba Zünnun ve Şeyh Celal kenti yağmaladılar. Amasya, 1518’de sancak
yapılarak Sivas’a bağlandı. Şehzade Mustafa kentin valiliğine atanınca bağımsız sancak
durumuna getirildi. Şehzade Mustafa’nın öldürülmesinden sonra yeniden Sivas’a bağlandı.
Kanuni Sultan Süleyman, Nahcivan seferinden dönerken Amasya’ya uğradı. Avusturya
elçisi Bushbecg’i burada kabul etti.İran ile Amasya antlaşması burada imzalandı. XVI.
yy.’ın sonlarından başlayarak Amasya ve yöresinde başgösteren ayaklanmalara Kuyucu
Murat Paşa son verdi (1608). Bu tarihten sonra kent ve yöresinde önemli bir kargaşa
olmadı. XIX. yy.’ın ikinci yarısının başlarında kentte yaklaşık 25 000 kişi yaşıyordu.
Bunların 2 000’i öğrenciydi ve 18 medresede öğrenim görüyorlardı. Ulusal Kurtuluş
savaşının ilk günlerinde Mustafa Kemal Paşa, Amasya Genelgesi’ni burada hazırladı (21
haziran 1919). Anadolu ve Rumeli Müdafaii hukuk cemiyeti temsilcileriyle İstanbul
hükümeti temsilcileri arasındaki görüşmeler burada yapıldı (Amasya Protokolü 20-23
Ekim 1919). Cumhuriyetin ilanından sonra Amasya il merkezi oldu.
Download