Somutlama

advertisement
9. Sınıf Dil ve Anlatım
24-28 ŞUBAT
4.DEYİMLER
• Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni
bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı
sözlerdir. Kelimelerden biri veya her ikisi
anlam kaybına uğrar.
• Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?
• Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.
• Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu.
• Her gördüğüne dudak büküyordu.
• Senin yaptığın pire için yorgan yakmak.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
• a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir.
• b) Sözcüklerin yerleri değiştirilemez, herhangi biri
atılamaz, yerlerine başka kelimeler konulamaz.
• Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun"
denilemez,
• "ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam
ağacı dikmek" denilemez,
• "ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını"
denilemez,
• "dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki
şekeri çıkar" denilemez.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
• c) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır. Az sözle çok şey
anlatırlar: “Çam sakızı çoban armağanı”, “dili çözül-”,
“dilinde tüy bit-”, “dilini yut-”
• d) Deyimler en az iki sözcükten oluşurlar. Bu özellik
deyimi mecazdan ayırır.
• 1. Ya kelime öbeği ve mastar şeklinde olurlar:
• ağzı açık, kulağı delik,
• eli uzun, kaşla göz arasında,
• 2. Ya da cümle şeklinde olurlar ki bunların bir kısmı
gerçek olaylara yada öykücüklere dayanır.
• Yorgan gitti, kavga bitti.
• Dostlar alışverişte görsün,
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
• e) Deyimler özel anlamlı sözlerdir. Deyimler
genel yargı bildirmezler. Deyimler bir kavramı
belirtmek için bulunmuş sözlerdir. Öğütte
bulunmazlar. Atasözleri ise genel anlamlı
sözlerdir. Ders vermek, öğütte bulunmak için
ortaya konulmuşlardır. Deyimle atasözünü
ayıran en önemli nitelik budur. Meselâ: "İşleyen
demir ışıldar" atasözüdür. Çalışmanın önemini
anlatmaktadır. Bu yargı dünyanın her yerindeki
insan için geçerlidir.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
• f) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek
anlamından çıkarak mecaz anlam
kazanmışlardır. Çantada keklik, ağzı açık, kulağı
delik, abayı yakmak, devede kulak, hapı yutmak,
fol yok yumurta yok, hem nalına hem mıhına, ne
şiş yansın ne kebap,
• Bazı deyimler ise anlamlarından çıkmamışlardır:
Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok, adet
yerini bulsun, Allah bana ben de sana, yükte
hafif pahada ağır, özrü kabahatinden büyük,
dosta düşmana karşı, iyi gün dostu, canı sağ
olsun ..
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
• g) Deyimler cümlenin öğesi olabilir, cümlede
başka görevler de alabilir:
• Üzüntüsünden ağzını bıçak açmıyordu. (Yüklem)
• Damarıma basmadan konuşamaz mısın? (Zarf
tümleci)
• Aslan payı ona düştü. (Özne, isim tamlaması)
• O, dik kafalı biridir. (sıfat tamlaması, sıfat)
• h) Kafiyeli deyimler de vardır:
• Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı
SORU
• Ne yapacağını bilmiyordu, iki arada bir derede kalmıştı.
• Altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerin hangisinde vardır?
• Sorunlara sabırsızca yaklaştığın sürece başarılı
olamazsın.
• Babasından izin almadığı için dışarı çıkıp çıkmama
konusunda kararsız kalmıştı.
• Bu tabloya her bakışında yüzünde bir çaresizlik ifadesi
belirdi.
• Acemi katır kapı önünde yük indirir, sözünün ne kadar
doğru olduğunu anlamıştı.
• Böyle isteksizce hareket etmesi hepimizi çileden
çıkarmıştı.
5.Terim Anlam
• Bir bilim, sanat ya da meslek dalıyla ilgili bir
kavramı karşılayan kelimelere terim denir.
Terimlerin anlamları dar ve sınırlıdır.
• Örnek: "Ekvator" kelimesi tek bir anlama gelir ve
tek bir nesneyi karşılar.
• Örnek: kök, mısra, muson.
• “yüklem, özne, kök, zarf”, dil bilgisi terimleri;
“üçgen, daire, çap”, kelimeleri de geometri
terimleridir.
6. Soyut Anlam
• Beş duyu organından biriyle algılanamayan,
maddesi olmayan, varlıkları inançla ve his ile
bilinen kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere
soyut kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği
anlam özelliklerine de soyut anlam denir.
• Hayal, rüya, düşünce, menfaat, sevgi, korku,
güzellik...
7. Somut Anlam
• Beş duyu organında biriyle algılanabilen, maddesi olan
kavram ve varlıkları karşılayan kelimelere somut
kelimeler denir; bu kelimelerin gösterdiği anlam
özelliklerine de somut anlam denir.
• Ağaç, taş, ev, mavi, soğuk, su, masa, yol, yürümek,
koşmak...
• Soyut anlamlı kelimeler mecazlı kullanılarak somuta
aktarılabilir.
• “Yazınızda kuru bir anlatım görüyorum.”
ÖRNEKLER
○ “Soğuk su içersen tabii ki hasta
olursun.” cümlesinde “soğuk” ve “su” sözcükleri
somut anlamlıdır. Çünkü “soğuk” dokunma
duyusu ile,
○ “su” hem görme hem dokunma duyusuyla
algılanabilir.
○ “Öfke ile kalkan zarar ile oturur.” cümlesinde
“öfke” ve “zarar” sözcükleri beş duyudan
herhangi biri ile algılanamaz. Dolayısıyla bu
○ sözcükler soyut anlamlıdır.
12
ÖRNEKLER
○ “Tatlı üzümleri keyifle yediler.” cümlesinde “tatlı”
sözcüğü somuttur. Çünkü tatma duyusu ile
algılanabilen bir özellik taşımaktadır. Yine
○ “üzüm” sözcüğü de somuttur çünkü bu da duyu
organlarıyla aklanabilmektedir. Ancak “keyif”
sözcüğü soyuttur, bu sözcük duyu
13
Somutlama ve Soyutlama
• Somutlama (somutlaştırma):
• Şimdi en çok karıştırılan durumlardan birisi olan
somutlamanın ne olduğuna bakalım.
• Aslında soyut olan bir anlamı somutlaştırarak
anlatmaktır. Ya da o kelimeyi somut bir şeyi ifade
etmek için kullanmaktır. Hemen örneklere
bakalım:
ÖRNEKLER
• hayal: hayal aslında soyut bir şeydir. Çünkü beş duyu
organımız ile algılayamayız. Ama hayal sözcüğünü
aşağıda somutlaştırarak beş duyu organımızla
algılayabileceğimiz bir şeyin yerine kullandık:
• hayallerime kanat takıp uçuracağım ( Burada hayal
sözcüğü kuşa benzetilmiş. Yani somut bir varlık yerine
kullanılmıştır.)
• düşüncelerime gem vurmalıyım (Burada da düşünce
aslında soyut bir şeydir. Ancak düşünce kurcalanan bir
şey yerine kullanıldığı için somutlama yapılmıştır.
• güzelliği bana bir beden büyük geliyor ( güzellik aslında
soyut bir kavramdır. Burada ise giyilecek bir kıyafet gibi
kullanılmıştır. Yani somut bir varlık gibi. Bu nedenle
somutlama yapılmıştır.
ÖRNEKLER
•
•
•
•
•
•
•
•
Soyutlama (soyutlaştırma):
Soyutlama da, somutlamanın tam tersi bir özelliğe sahiptir. Yani aslında
somut olan bir şeyi soyut gibi kullanmak, somut olan sözcüğü soyut
anlamda kullanmaktır. Örnekler:
Attığı taş kafamı yardı.
Bu cümlede taş sözcüğü somut anlamlıdır. Elle tutulabilir bir varlıktır. Şimdi
ise taş sözcüğünü soyut anlamda kullanalım:
Çok taş kalplisin. ( Bu cümlede de taş sözcüğü, duygusuz anlamında
kullanılmıştır. Yani somutken soyut yapılmıştır. )
Aslanların yüreği yaklaşık 1 kilogram gelir.
Yürek sözcüğü testlerde sıklıkla karşılaşacağımız sözcüklerden bir tanesidir.
Yürek, kalp demektir. Yani elle tutulan bir organımızdır. Şimdi yüreği soyut
anlamda kullanalım:
Çok yüreksiz bir çocuktu Ahmet. ( Bu cümlede ise yüreksiz derken korkak
anlamı vurgulanmak istemiştir. Yani somutken soyut yapılmış, soyutlama
yapılmıştır. )
ÖRNEKLER
○ Somutlama
○ Soyut anlamlı kimi kelimeler zamanla somut bir
anlam kazanabilir. Buna somutlama denir.
○ Soyut anlamlı olan “sevgi” sözcüğü, “Sevgi, bu
akşam tiyatroya gidecekmiş.” cümlesinde bir
insanı karşılayacak biçimde kullanılmış ve
○ somut hâle gelmiştir.
○ “İyiler, dünyada az yaşarmış.” cümlesinde de
normalde soyut anlamlı olan “iyi” sözcüğü somut
bir anlamı ifade etmektedir. Burada sözcük
17
ÖRNEKLER
○ “iyi insanları” karşılamaktadır. İnsan da somut bir
sözcük olduğuna göre somutlama yapılmıştır.
○ Somutlama, bir cümlede benzetme yoluyla da
yapılabilir.
○ “Hayatım, bir film şeridi gibi gözümün önüne
geldi.” cümlesinde soyut bir anlam taşıyan
“hayat” kavramı, “film’e benzetilerek somutlama
○ yapılmıştır.
○
18
ÖRNEKLER
○ Soyutlama
○ Somut anlamlı bir sözcük, zaman içinde soyut
bir anlam kazanabilir. Buna soyutlama adı verilir.
○ Somut anlamıyla “bazı maddelerin dilde bıraktığı
yakıcı duyu, tatlı karşıtı” demek olan “acı”
sözcüğü, “Acı haber köye kısa sürede
ulaşır.” cümlesinde “üzücü” anlamına gelerek
soyut bir anlam kazanmıştır. Böylece sözcük
mecaz anlam yüklenmiştir.
19
ÖRNEKLER
○ “Yerinden bir anda fırladı, ateş fışkıran gözlerle
etrafına bakmaya başlamıştı.” cümlesindeki
“ateş” sözcüğü somut anlamıyla “yama cisimlerin
tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık” demektir. Ancak
bu cümlede “öfke, hırs, hınç” anlamında, yani
soyut anlamda kullanılmıştır.
20
SORU
•
•
•
•
•
•
•
Anlatımı daha anlaşılır kılmak için soyut anlamlı
sözcüklerin somut sözcüklerle karşılanmasına
"somutlama" denir.
Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde
somutlamaya başvurulmuştur?
Bilsen ne haldeyim ruhumun yaraları kanar.
Canı candan farklı bilme ne olur
Öyle yalnızım ki bu yıkık yerde
Gölgem bile bedenimden uzak
Kalem kaşlarını çatma ne olur
Download