HADİS NEDİR VE NELERDİR ? İlk öne alttaki yazıyı okumadan önce yan taraftaki hadisin anlmını okusanız sizin açınızdan daha iyi olur. Alt tarafta bazı hadisler vardır bu hadisleri ödevleriniz veya başka bir şey için kullanabilirsiniz. Ademoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile temenna edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız" derler. (Tirmizi, Zühd 61) Allah bir kulu sevdi mi, onu dünyadan korur. Tıpkı sizden birinin hastasına suyu yasaklaması gibi. (Tirmizi, Tıbb 1) Resulullah (sav) "Allah'tan hakkıyla haya edin!" buyurdular. Biz: "Ey Allah'ın Resulü, elhamdülillah, biz Allah'tan haya ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı: "Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız haya) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batni ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur." (Tirmizi, Kıyamet 25) Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim. (Ebu Davud, Büyu 27) Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın! Bunun üzerine bir adam kalkarak: "Ey Allah'ın Resülü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!" diye emretti." (Buhari, Nikah 111) Ey Ebu Hureyre, vera sahibi ol (harama götürme şüphesi olan şeylerden de kaçın) ki insanların Allah'a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkarlığı esas al ki insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kamil) mü'min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kamil bir) müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür. (Kütüb-i Sitte, 7257) Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (ASM)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir" (Ebu Davud, Sünne, 6) "Ey Allah'ın Resulü! dedik, mü'min korkak olur mu?" "Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine: "Evet!" buyurdular. Biz yine: "Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayır!" buyurdular. (Muvatta, Kelam 19) Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir. (Tirmizi, Zühd 57) Bağışını geri alan kimsenin durumu şu köpeğin durumu gibidir: Yalını yer, iyice doyunca kusar. Sonra kusmuğuna tekrar dönüp onu yer. (Kütüb-i Sitte, 6690) Kişinin malayani (boş) şeyleri terki İslam'ının güzelliğinden ileri gelir. (Tirmizi, Zühd 11) Kim Allah Teala hazretlerinin rızası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safiline (aşağıların aşağısına) atar. (Kütüb-i Sitte, 7235) Kim korkarsa akşam karanlığında yol alır. Kim akşam karanlığında yol alırsa hedefine varır. Haberiniz olsun Allah ın malı pahalıdır, haberiniz olsun Allah'ın malı cennettir. (Tirmizi, Kıyamet 19) Nafaka için harcananın hepsi Allah yolunda harcanmış gibidir, bina için harcanan müstesna, bunda hayır yoktur. (Tirmizi, Kıyamet 41) "Ne sirayet (buluşma), ne de uğursuzluk vardır. Benim fe'l hoşuma gider." Yanındakiler sordu: "Fe'l nedir?" "Güzel bir sözdür!" buyurdu." Buhari'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Benim, dedi, fe'l-i salih, güzel bir kelime hoşuma gider." (Buhari, Tıbb 44) Hadis veya Hadis-i Şerif İslam dininde Hz. Muhammed'in değişik olaylar ve sorunlar karşısında inananları aydınlatmak, Kur'an'ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği iddia edilen sözler bütünüdür. İlk hadis kitabı imam Zuhri tarafından oluşturulmuştur Hadis'in içerikleri, genel olarak, aslı içeriği olan 'Metin' ve Ravi (rivayet edenler)'nin adlarını sıralanan 'İsnad' olmak üzere iki bölümden ibarettir. Hadis alimleri Hadis kavramını "Peygamber'in söz, fiil ve takrirleri" şeklinde tarif ederler. Hadis, dini bilim olarak, bu çerçeve içinde, Hz. Muhammed'in sözleri ile davranışlarını, eylemlerini aktaran bilgileri derleyen, bu bilgileri yazılı bir biçimde düzenleyip sınıflandırarak inceleme çabasına karşılık gelir. Kapsamı Hz. Muhammed'in (Kur'an'da tesbit edilmiş olan vahyin dışında) söylemiş olduğu rivayet edilen sözleri, onun yazdırmış olduğu mektuplar ve evrak, Muhammed'in vasıflarını haber veren rivayetler, Hz. Muhammed'in bir olay karşısında izhar ettiği tutumunu ve tavrını anlatan rivayetler, Hz. Muhammed'in hal-i hayatında vuku bulmuş bir olaya şahid olanların rivayetleri hadis ilminin ve hadis'te kapsamını oluşturur. Hadis türleri Hadis ilminde hadisler ravisine, senedine, doğruluğuna, geliş şekline göre sınıflara ayrılır. Esas olarak üç hadis türü vardır: 1- Sahih hadis: Ravi ve senet itibariyle kesinlikle şüphesiz gelen hadisler. 2- Hasen hadis: Yazılışında kusur bulunan hadisler. 3- Zayıf hadis: Senedinde ve metninde bir illet bulunan hadisler. Uydurulmuş sözlere ise mevzu denilmektedir. Hadis, Kur'an'dan sonra ikinci kaynaktır. Kur'an'ın tefsirinde hadis başlıca kaynaktır. Hadis, sünnetin yaslandığı kaynaktır. İslam mezheplerinin doğuşunda hadisler farklılıklara yol açan birer fıkıh usulü kaynağı da sayılır. Hadis ilmi İslam'da Kütüb-i sitte denilen temel hadis kitapları: İmam Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İmam Nesai, İbn Mace'nin yazdığı kitaplardır. Buhari ve Müslim'e sahihayn denilir, Sahihleri ile meşhur iki hadis yazarıdır. Diğer dört hadis yazarının kitapları Sünendir. Diğer hadis kitabı türleri: Cami, Müsned, Mucem, Müstedrek, Mustahrec, Cüz, Tabakat. Hadis ilimleri usul ve esastan meydana gelir: Usuli Hadis, hadislerin ravisini, senedini, metnini araştıran ilim dalıdır. Hadisi kimin rivayet ettiğini, hadisin kesintili olup olmadığını, metnin doğruluğunu araştırır. Alt ilim dalları vardır.Bunlar; 1- Cerh ve Ta'dil: Raviyi redd (cerh) veya duzeltmeyi (tadil) ele alır. 2- Rical: Ravilerin hayatını ele alır. 3- Hadis ihtilafı: Birbiriyle çelişen hadisleri karşılaştırır. 4- İlelilhadis: Hadisin doğruluğunu zedeleyen gizli noktaları aydınlatır. 5- Garibulhadis: Hadislerde geçen terimleri araştırır. 6- Nasih ve Mensuh: Hükmü kalkmış hadisleri araştırır. 7- Kutsi hadis: Manası Allah'tan sözü peygamberden olan hadisleri ele alır. Sahabilerin sahife denilen hadis mecmuaları vardır. halife Ömer bin Abdülaziz, 719 yılında hadislerin toplanmasını emretti. İmam Buhari (810-869) her yeri dolaşarak hadisleri topladı, meşhur Sahihini yazdı. Buhari bahsedilen hadisleri topladığında hadis nakledenlerin en az üç dört nesli ölmüştü. Bu durum da hadislere kuşkuyla bakılma nedenlerindendir. Sonhalife Ali zamanında hadis uydurmaları başladı. 12. yüzyıldan sonra ise hadis okulları açıldı. İslam bilim geleneğinde tefsirin hadise olan ihtiyacı, hadisin tefsire olan ihtiyacından fazladır denilmiştir. Bu nedenle hadis çok önemli bir dini kaynak olmuştur. Fıkıh ve tefsirin vazgeçilmez kaynağıdır. Fıkıh mezhepleri arasındaki görüş ayrılıkları hadislerin farklı yorumlanmalarındandır. Şeriatın dayandığı unsurlar; Kur'an, Hadis, İcma, Kıyas, Örf ve Maslahat. Zamanla inanç ve eylemde mezhepler belirince İslam, sünni ve şii olarak iki ana akıma ayrıldı. Esasında bunlar arasında uzlaşmaz çelişkiler yoktu, ayrılık siyasal yöndeydi. Halifelik Ali'ye verilmemişti, Ehli Beyte zulüm yapılmıştı. şiilik veya şia bu inançla doğdu. Şia'nın hadis kaynaklarının Sünni kaynaklarla zaman zaman uyuşmaması da bu sebepledir. Hukuki birçok meselede Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli mezhepleriyle olan görüş ayrılıkları esasta değil, teferruattadır. Hadis Ehli, peygamberin hadislerini toplayıp buna göre hayatını düzenleyenlerden oluşuyordu. 7. yüzyılda kelam bilimcileri ile Hadis Ehli arasında tartışmalar çıktı. Akıl ile nakil tartışmalarına izleyen dönemde felsefeciler de karıştı. Son dönem Osmanlı ulemasında dahi imparatorluğun çöküşü sırasında bu tartışmalar yeniden yaşandı. Hadis Terimleri Sünnet: Hz. Muhammed'in hayat tarzı ve dini mirası, hüküm çıkarılan hadisler, peygamberin, sonra ashabının, sonra tabiinin, sonra ümmetin örnek aldığı usul Sünnetullah: Allah'ın hükmü ve yasaları Metluv vahiy: Kur'an Gayri metluv vahiy: Hadisler Siret: Hz. Muhammed'in hayatı, ahlakı, dış görünüşü (çoğulu siyer) Hadis: Hz. Muhammed'in söz, iş ve takrirleri, ayetlerin tefsiri, haber, Kuran'ın tatbikatı, vahyi gayri metluv Eser: Ashabın sözlerinin de içinde olduğu hadis Haber: Kuran, hadis, ashab ictihadı ve diğer bilgilerin tümü Ashab: Hz. Muhammed'in zamanında yaşayıp, onunla görüşmüş, müslüman ve aklı başında insanlar Tabiin: Ashab zamanında yaşayanlar Tebeut Tabiin: Tabiinden hadis nakledenler Mütevatir: Hz. Muhammed'in zamanına şahit olmuş kişilerin ittifakla bildirdikleri söz Meşhur: Hz. Muhammed'in zamanında değil, tabiin ve sonrakilerce tevatürle nakledilmiş söz Vahid Haber: Bir veya birkaç kişinin naklettiği söz (fıkıhta delil hükmüne geçmez) Gayri sahih: Karışık söz, neshe uğramış (zayıf ama uydurma değildir) Mevzu: Uydurma, gerçek dışı (nakli bile günahtır) İstinbat: Hüküm çıkarma Muhaddis: Hadis bilimci (hadislerin anlamından çok ifade ve sağlamlığına bakar) Fakih: Hadisin sebebi, siyakı, maksadı ve delaleti ile meşgul olan kişi İsrailiyat: Mevzu söz, uydurmalar Sıhhat: Hadiste aranan doğruluk şartı (akla aykırılık, Kurana aykırılık, İslam'ın ruhuna aykırılık, fıtrata ve tabiata aykırılık, tarihe aykırılık yönünden) Kezzabin: Yalancılar La tectemiu ümmeti aled dalale: Ümmetin, dalalet üzerinde birleşmeyeceğini ifade eden cümle (topyekün herkes hata yapamaz anlamında) Nesh: Bir hadisin diğerinin zorluğunu hafifletmesi Rivayet: Dedi, rivayet etti, haber verdi, bildirdi ifadeleriyle belirli kişilerin belirli şartlarla bir metni kaynağına götüren zincir Tedvin: Derleme Dirayet: Ebu Hanife'nin sıhhat için mana rivayetini kabul etmemesi, söz zincirinde ravinin şurasını hatırlamıyorum dediği durum, usul ve metin incelemesi, Ebu Hanife'nin 17 hadise tam intibakı. İmla: Söyleyerek yazdırma Tevsik: Doğruluğu kanıtlama Yemin: Hadis rivayet edene önce yemin ettirmek (Halife Ali'nin uyguladığı bir yöntemdir) Sika: Güvenilir Garib: Şaz, bir kişiden gelen nakil Hz. Muhammed'in hadisler konusundaki sözleri Peygamber, "Benden Kur’an haricinde hiç bir şey yazmayınız. Kur'an'dan başka benden bir şey yazmış olan varsa onu derhal imha etsin. Benden bir hadis rivayet ediniz; bunun bir mahzuru yoktur; benim söylemediğim bir şeyi kim bile bile bana isnad ederse, cehennemdeki yerini hazırlasın." dediği rivayet edilmektedir. Ne zaman ki, Kur'an ayetlerinin çoğunluğu nazil oldu; birçok hafızlar tarafından ezberlendi ve artık başka bir şeyle karışması hususundaki endişe ortadan kalktı; işte o zaman İslam Peygamberi Muhammed'in, hadislerin yazılabileceğini ifade ederek, "İlmi (hadisi) yazı ile tespit ediniz." dediği de rivayet olunmaktadır. Hadis'in sözlükteki anlamı nedir? 1- Hz. muhammed'in söz ve davranışlarının genel kural niteliğinde yorumu. 1- Bu söz ve davranışları inceleyen bilim.